Bebek sahibi olan veya bebek bekleyen kişiler hemen isim arayışına geçerler. Bebeğe verilecek ismi belirlemek çok önemlidir. Hayat boyu çocuk bu ismiyle çağrılır. Fatma, Fatıma ve Fürey'a gibi çocuklara sahabe-i kiramın isimlerini vermek de çok iyidir. Böylece onların şefaatlerine kavuşulabilir. F harfi ile başlayan kız isimleri şöyledir:
Fahire: Övünülecek, iftihar edilecek, kıymetli, parlak, güzel, mükemmel
Fahika: Manevi yönden üstün olan, yüce
Fahriye: Bir karşılık beklemeden yapılan iş, bir şiir türü
Fahrünnisa: Şanlı, şerefli ve onurlu kadın
Farah: Neşe, mutluluk, sevin.
Farise: Ferasetli, anlayışlı, atlı, süvari, Ferasetli, anlayışlı, atlı, süvari
Fatma: Kendisi ve soyu cehennemden uzak kılınmış. Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamın kızı
Fâtıma: Hanım sahabe adıdır.
Fatmagül: Fatma ve gül’ün birleşik hali
Fazile: Fazilet sahibi.
Fazilet: Kişiyi ahlaklı ve iyi davranmaya yönelten manevi kuvvet, iyilik, ahlak
Fecir:Şafak vakti
Fehime: Akıllı, anlayışlı
Fer: Işık, aydınlık.
Ferah: Gönül açıklığı, sevinç, açık, havadar
Ferahay: Güzelliğiyle insanın gönlünü şenlendiren.
Ferahcan: İçtenliğiyle insanı rahatlatan.
Ferahgül: Güzelliğiyle neşe saçan
Ferahnaz: Nazlılığıyla insanı sıkmayan.
Ferahnisa: İnsanın gönlünü açan, iç rahatlığı veren kadın.
Ferahnur: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatıp ferahlatan.
Ferahnüma: İçindeki sevinci, neşeyi dışarı vuran, gösteren.
Ferahru: Yüzünden tebessümü hiç eksik etmeyen.
Ferahsal: İnsanın yüreğini, gönlünü ferahlatan.
Ferahsu: Su gibi ferahlatan.
Ferahşan: Gönlü şenlendirmesiyle tanınan.
Ferahşen: Gönlü şenlendiren.
Feray: Aydınlık, parlak ay
Feraye: Ay ışığı
Ferda: Yarın, ahiret, öbür dünya
Ferhan: Sevinçli, mesut
Ferhunde: Mübarek, kutlu, uğurlu
Feride: Eşi benzeri olmayan, tek, eşsiz, üstün.
Feriha: Sevinçli, rahat
Feryal: Ay çevresinde oluşan hare, uzun boylu güzel kız, eski bir mısır prensesi.
Ferzan: Bilim
Fethiye: Fethe ait, fetih.
Fevziye: Galip gelen, üstün, Allahü tealanın bereketi ile ilgili
Feyman: Ahlaki olgunluk
Feyza: Feyz ile dolu olan. Suyun taşarak akması, bolluk, verimlilik
Feza: Uzay, evrenin genişliği
Fındık: Küçük ağaçlarda yetişen, kabuklu, besleyici yemiş.
Fidan: Yeni yetişen ağaç
Figen: Çiçek demeti, atıcı, yıkıcı
Fikret: Fikir, düşünce, amaç, niyet
Fikriye: Düşünceyle oluşturulan
Filiz: Bitkinin ya da tohumun yeni çıkan ucu, ham maden, cevher, ince vücutlu
Firdevs: Cennet, bostan, bahçe
Firuz: Mesut, mutlu, iyi talihli, firuze, mesut, mutlu, açık yeşille gök mavisi renkleri arasında kıymetli taş
Firuze: Mesut, mutlu, açık yeşille gök mavisi renkleri arasında kıymetli taş
Fitnat: Zihin açıklığı, çabuk kavrayan anlayışlı olan
Fulden: Ceylan, güzel gözlü. Açık görüşlü
Fulya: Sarı renkli, hoş kokulu bir çiçek
Funda: Birçok çeşidi olan çalı
Fürey'a: Doruk, seafoodplus.info, ışıklı
Füruzan: Parlayıcı, parlak
Füsunnaz: Nazında bir esrar olan, gizem olan.
Fütade: Tutkun,sevdalı, müptela olmuş.
Anne ve baba adaylarının üzerine düşündüğü konulardan birisi de isimler. Kız bebekleri için çiftler hayatları boyunca taşıyacakları isim konusunda derin araştırmaya giriyor. Ebeveynler isimleri seçerken kulağa hoş gelmesi ve anlamları konusunda oldukça seçici oluyor.
A'dan Z'ye Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
F Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
Faden: İplik
Fadıla: Fazilet sahibi kadın
Fadik: Fatma adının bir söyleniş biçimi
Fadile: Erdemli, fazilet sahibi. 2. Saygın kişi.
Fadile / Fadıla: Erdemli üstün kişi.
Fadim: 1. Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammet’in ilk eşi Hz. Hatic
Fadime: Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma)
Fadiş: Fatma adının bir söyleniş biçimi
Fahika: Manevi yönden üstün olan, yüce
Fahiman: Yüce kişi. 2. itibarı olan kişi.
Fahime: Büyük, ulu, yüce.
Fahire: Övünülecek, iftihar edilecek
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan kimsedir.
Fahrünisa: Övünülecek değerde kadın
Fahrünissa: Övünülecek değerde kadın
Fahrünnisa: Kadının erdemi, onuru, büyüklük ve ululuğu.
Faide: Fayda, yarar.
Faika: Manevi yönden üstün olan, Üstünlük, ileri görüşlülük.
Faize: İsteklerine kavuşan, başarılı
Fakihe: Zeki, anlayışlı. 2. Fıkıh biliminde uzman olan.
Farah: Neşe, mutluluk, sevinç.
Faraziye: Gerçekte olmayıp, varsayılan.
Fariha: “Feriha” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Farika: Ayırt edilmesine neden olan, özellik.
Farise: Anlayışlı – Bir şeyi önceden hissedebilen, zeki kişi.
Fariza: Farz, Allah’ın emri. 2. Gerekli, elzem. 3. Görev, borç. 4. Hisse, pay.
Fasihe: Açık, yanlışsız, etkili bir biçimde söylenen. 2. Açık seçik.
Fatıma: (Arapça)1. Sütten kesilmiş. 2. Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak
Fatine: Anlayışlı, uyanık, çabuk kavrayan.
Fatma: Çocuğunu sütten kesen anne demektir. Hz. Muhammed’ in kızının adıdır. Orijinal hali Fatıma’ dır.
Fatmagül: Gül gibi güzel yeni anne olmuş kadın
Fatmanur: Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim
Fato: “Fatoş” adının bir başka söyleniş biçimi.
Fatoş: Fatma’nın farklı söylenişi.
Fazıla: Erdemli.
Fazile: Fazilet sahibi.
Fazilet: Erdem, insanın iyi huyları
Faziye: Erdemli, temiz
Fecir: Şafak vakti
Fecriye: Tan yerinin ağarması. 2. Şafak kızıllığı
Fehiman: “Fahiman” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Fehime: Anlayışlı, çabuk kavrayan
Fehmiye: Anlayışlı kavrayışlı.
Fekahet: Şakacılık, hoş mizaçlılık.
Felat: Kurtuluş, Fırat’ın iki büyük kolundan biri.
Felin: Mantar.
Fenniye: Fene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
Fer: Işık, aydınlık
Feradis: Cennet, uçmak
Ferah: Bol geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren
Ferahay: Güzelliğiyle insanın gönlünü şenlendiren.
Ferahcan: İçtenliğiyle insanı rahatlatan.
Ferahdil: Tatlı dilli.
Ferahet: Onuruna düşkün olan, onurlu.
Ferahfeza: Sevinci arttıran, neşelendiren. 2. Türk müziğinde, yegah perdesinde karar kılan makamlardan biri.
Ferahgül: Güzelliğiyle neşe saçan
Ferahnak: Sevinçli, neşeli. 2. Alaturka müzikte bileşik bir makam.
Ferahnaz: Nazlılığıyla insanı sıkmayan.
Ferahnisa: İnsanın gönlünü açan, iç rahatlığı veren kadın.
Ferahnur: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan
Ferahnüma: İçindeki sevinci, neşeyi dışarı vuran, gösteren.
Ferahru: Yüzünden tebessümü hiç eksik etmeyen.
Ferahsal: İnsanın yüreğini, gönlünü ferahlatan.
Ferahsu: Su gibi ferahlatan.
Ferahşan: Gönlü şenlendirmesiyle tanınan.
Ferahşen: Gönlü şenlendiren.
Ferahtan: Tan vakti gibi insanı ferahlatan.
Ferahyar: Gönlü şenlendiren sevgili.
Ferahyüz: Görünümüyle insanı rahatlatan.
Feramuş: Unutma, hatırdan çıkartma.
Feraset: Çabuk anlama, sezme, 2~ Uyanıklık.
Feray: Ay ışığı, rahat huzurlu kişi
Feraye: Ay ışığı, ayın parlaklığı.
Fercan: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan
Ferda: Gelecek zaman, yarın, kıyamet
Ferdacan: İçtenliğini hiç kaybetmeyecek olan
Ferdagül: Her zaman gül güzelliğinde olacak olan.
Ferdağ: Dağ gibi güçlü.
Ferdanaz: Hep nazlı, olan.
Ferdane: Tek, yalnız.
Ferdaniye: Eşsiz olma durumu.
Ferdanur: Durmaksızın ışık saçan.
Ferdiye: Birlik, tek olma. 2. Bireylik.
Fergül: ışıklı ve gül gibi güzel olan.
Fergün: Aydınlık gün.
Ferhan: Sevinçli, gönlü hoş
Ferheng:Bilgi, ustalık. 2. Sözlük.
Ferhunde: Mesut, mutlu.
Feri: Detaylı, ayrıntılı, ikincil
Feriba: Sevinçli.
Feribe: Aldatan, kandıran.
Ferican: Can ışığı, ruh aydınlığı.
Feride: Tek eşsiz, benzeri olmayan
Ferigül: Güle benzeyen.
Feriha: Sevinçli, ferah
Ferinaz: Nazlı güzel.
Ferinur: lşıl ışıl parıldayan.
Feris: Şık, zarif
Ferisal: ışığını saç anlamında.
Feriser: Çok ışıklı olmasıyla göz kamaştıran
Ferisoy: Işık saçan bir soydan gelen.
Ferisu: Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan
Ferişan: Şanı ve şöhretiyle göz kamaştıran.
Ferişen: Neşe saçan.
Ferişte: Melek.
Feriyar: Işık saçan sevgili.
Fermude: Buyrulmuş, emir ferman.
Fernaz: Nazlı güzel.
Fernur: Aydınlık, ışık
Fersal: Her yanından ışık saçan.
Fersude: Eskimiş, yıpranmış, örselenmiş
Feruze: “Firuze” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Ferve: 1. Kürk. 2. Zenginlik, servet.
Feryal: Ay çevresinde oluşan hare, uzun boylu güzel kız, eski bir mısır prensesi. Gözleri ışık saçan güzel kız.
Feryüz: Yüzünün güzelliğiyle ışık saçan.
Ferzan: İlim, bilim, hikmet.
Ferzane: Bilge, filozof, seçkin.
Ferzin: Kraliçe
Fetanet: Çabuk anlayan, çabuk kavrayan.
Fethiye: Açma, alma, fetih etme.
Fettan: Gönül ayartıcı. 2. Ayartıcı göz.
Fevziye: Kuruluş, zafer üstünlükle ilgili kimsedir.
Feyha: Büyük, geniş, engin olan.
Feyman: Ahlakta olgunluğu amaçlama, iyi ahlaka yönelme.
Feyza: Bolluk, çokluk, bol bol olandır. İlim, irfan, feyiz ile dolu olandır.
Feyzan: Bolluk, bereket.
Feyziye: Tanrının bereketi
Feza: Boşluk, sınırsızlık, uzay
Fezanur: Uzay gibi parlak ve aydınlık olan.
Fındık: Küçük ağaçlarda yetişen, kabuklu, besleyici yemiş.
Fırışte: Melek.
Fıtnat: “Fitnat” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Fidan: Yeni, olgunlaşmamış ağaç.
Fidancan: İçtenliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan.
Fidancık: Sevimli, daha çok minik anlamında.
Fidangül: İnce, uzun, hoş kokulu
Fidannur: Gençliği, tazeliği ve körpeliğiyle gelecek vaad eden.
Fide: Bahçıvanlıkta tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek.
Figan: Çılık, inilti
Figar: İncinmiş, yaralı.
Figen: Yaralayan, kıran, düşüren anlamlarındadır.
Fikir: Düşünce, anlayış, zihin.
Fikret: Fikir, düşünce, amaç, niyet
Fikriye: Düşünce ile fikir ile ilgili
Filbahar: Ormanlarda yetişen, beyaz, mavi, mor çiçekler açan, tırmanıcı sarıl
Filiz: Bitkilerin yeni sürgünü, ham madde yatağı
Filizi: Asma filizinin rengi, açık yeşil renk.
Firaset: Çabuk kavrayış, çok güçlü sezi yetisi.
Firaz: Yüksek, en üst yer. 2. Yokuş, çıkış. 3. Yukarı kaldıran, yükselten.
Firdevs: Cennetteki altıncı bahçenin adı
Firdews: Cennet bahçesi, cennet.
Firkat: Ayrılık, dostlardan veya sevgiliden ayrılma.
Firuz: Mesut, mutlu.
Firuzan: Parlayıcı, parlayan, parlak. bk. Füruzan
Firuze: Gök mavisi renginde değerli bir süs taşı.
Fisun/ Füsun: Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel manasının yanı sıra sihir büyü anlamını da taşır bu da isme olumsuz bir mana katar.
Fitnat: Zihin açıklığı, her şeyi çabucak öğrenme.
Fuçin: Hatun, kadın.
Ful: İnce, uzun, bir ağaç, beyaz kokulu çiçek
Fuldem: Her zaman geniş açık görüşlü.
Fulden: Her zaman geniş açık görüşlü
Fulin: Hoş kokulu çiçek.
Fulya: Çok hoş kokusu ve rengi olan bir çiçek
Funda: Çalı; zengin, yeşil bitki örtüsü
Furkan: İyiyle kötüyü, doğru ile yanlışı ayıran her şey
Fügen: Yaralayan, kıran, düşüren. bk. Figen
Füreyya: Parlak, ışıltılı günler
Füruzan: Çok parlak, parlayıcı, aydınlık
Füruzende: 1. Yanıcı, yakıcı. 2. Parlatan, parlayın, aydınlatan.
Füsun: Efsun / Büyü, sihir. Şaşırtıcı, hayret verici ve kendine cezbedici bir güzellik.
Füsun / Fisun: Sihir, büyü. Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel
Füsunkâr: 1. Büyüleyici. 2. Sihirbaz, büyücü.
Füsunnaz: Gizemli tavır takınan
Füsünkar: Büyüleyici, çekiciliği olan. 2. Sihirbaz.
Fütade: Tutkun, sevdalı, müptela olmuş.
Kaynak: seafoodplus.info
F Harfiyle Başlayan Kız Bebek İsimleri
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Fadik: Fatma adının halk arasında. edalı ve değişik bir şekilde söylenişi.
Fadile: Erdemli, fazilet sahibi. 2. Saygın kişi.
Fadime: Fatma adının bir başka söyleniş biçimi.
Fahika: Manevi yönden üstün olan, yüksek, yüce.
Fahiman: Yüce kişi. 2. itibarı olan kişi.
Fahime: Büyük, ulu, yüce.
Fahire: Onurlu, şanlı, şerefli.
Fahriye: Onurlu, şerefli. 2. Şeref kazanmak amacıyla, herhangi bir karşılık beklememeksizin yapı1an iş.
Fahrünisa: Kadınların onurunu şerefini temsil eden kadın. 2. Onurlu kadın.
Faide: Fayda, yarar.
Faika: Üstün tutulan, yeğlenen.
Faize: Istediğini elde eden, başarılı olan.
Fakihe: Zeki, anlayışlı. 2. Fıkıh biliminde uzman olan.
Fariha: Feriha isminin bir başka söyleniş biçimi.
Faraziye: Gerçekte olmayıp, varsayılan.
Farika: Ayırt edilmesine neden olan, özellik.
Farise: Anlayışlı. 2. Bir şeyi önceden hissedebilen, zeki.
Fariza: Farz, Allahın emri. 2. Gerekli, elzem. 3. Görev, borç. 4. Hisse, pay.
Fasihe: Açık, yanlışsız, etkili bir biçimde söylenen. 2. Açık seçik.
Fatine: Anlayışlı, uyanık, çabuk kavrayan.
Fatma: Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammedin ilk karısı Hz. Haticeden doğan kızının adı.
Fatmagül: Gül gibi güzel yeni anne olmuş kadın.
Fato: Fatoş adının bir başka söyleniş biçimi.
Fatoş: Fatma adının başka söyleniş biçimi.
Fazile: Fazilet sahibi.
Fazilet: Ahlakın övdüğü iyilikçilik, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet. 2. İnsanın ruhi olgunluğu
Fecriye: Tan yerinin ağarması. 2. Şafak kızıllığı
Fehiman: Fahiman isminin bir başka söyleniş biçimi.
Fehime: Zeki, anlayışlı, kavrayışlı.
Fehmiye: Anlayışlı kavrayışlı.
Felat: Kurtuluş, Fıratın iki büyük kolundan biri.
Felin: Mantar.
Fer: Işık, aydınlık.
Feradis: Cennetler, uçmaklar. 2. Bahçeler, cennet bahçeleri.
Ferahay: Güzelliğiyle insanın gönlünü şenlendiren.
Ferahcan: İçtenliğiyle insanı rahatlatan.
Ferahdil: Tatlı dilli.
Ferahet: Onuruna düşkün olan, onurlu.
Ferahfeza: Sevinci arttıran, neşelendiren. 2. Türk müziğinde, yegah perdesinde karar kılan makamlardan biri.
Ferahgül: Güzelliğiyle neşe saçan.
Ferahnak: Sevinçli, neşeli. 2. Alaturka müzikte bileşik bir makam.
Ferahnaz: Nazlılığıyla insanı sıkmayan.
Ferahnisa: İnsanın gönlünü açan, iç rahatlığı veren kadın.
Ferahnur: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatıp ferahlatan.
Ferahnüma: İçindeki sevinci, neşeyi dışarı vuran, gösteren.
Ferahru: Yüzünden tebessümü hiç eksik etmeyen.
Ferahsal: İnsanın yüreğini, gönlünü ferahlatan.
Ferahsu: Su gibi ferahlatan.
Ferahşan: Gönlü şenlendirmesiyle tanınan.
Ferahşen: Gönlü şenlendiren.
Ferahtan: Tan vakti gibi insanı ferahlatan.
Ferahyar: Gönlü şenlendiren sevgili.
Ferahyüz: Görünümüyle insanı rahatlatan.
Feramuş: Unutma, hatırdan çıkartma.
Feraset: Çabuk anlama, sezme, 2~ Uyanıklık.
Feraset: Zeka, kavrayış, kabiliyet
Feray: Ay ışığı, ayın parlaklığı, ışıltı saçması.
Feraye: Feray isminin bir başka söyleniş biçimi.
Ferdacan: İçtenliğini ileride de kaybetmeyecek olan. 2. Dürüst kişi.
Ferdagül: Her zaman gül güzelliğinde olacak olan.
Ferdağ: Dağ gibi güçlü.
Ferdanaz: Hep nazlı, olan.
Ferdane: Tek, yalnız.
Ferdaniye: Eşsiz olma durumu.
Ferdanur: Durmaksızın ışık saçan.
Ferdiye: Birlik, tek olma. 2. Bireylik.
Fercan: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan.
Fergül: ışıklı ve gül gibi güzel olan.
Fergün: Aydınlık gün.
Ferheng: Bilgi, ustalık. 2. Sözlük.
Ferhunde: Kutlu, uğurlu.
Feri: Köke değil, dallara ait olan. 2. ikinci derecede olan.
Feribe: Aldatan, kandıran.
Ferican: Can ışığı, ruh aydınlığı.
Feride: Eşi, benzeri olmayan, tek. 2. Çok değerli inci.
Feriba: Sevinçli.
Ferigül: Güle benzeyen.
Ferinaz: Nazlı güzel.
Ferinur: lşıl ışıl parıldayan.
Feris: Şık, zarif.
Ferisal: ışığını saç anlamında.
Feriser: Çok ışıklı olmasıyla göz kamaştıran
Ferisoy: Işık saçan bir soydan gelen.
Ferisu: Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan.
Ferişan: Şanı ve şöhretiyle göz kamaştıran.
Ferişen: Neşe saçan.
Ferişte: Melek.
Feriyar: Işık saçan sevgili.
Fermude: Buyrulmuş, emir ferman.
Fernaz: Nazlı güzel.
Fernur: Aydınlık, ışık.
Fersal: Her yanından ışık saçan.
Fersude: Eskimiş, yıpranmış aşınmış. örselenmiş.
Feruze: Firuze isminin bir başka söyleniş biçimi.
Feryüz: Yüzünün güzelliğiyle ışık saçan.
Ferzan: Bilim ve hikmet sahibi.
Ferzane: Bilgin, filozof. 2. Bilgili kişi.
Ferzin: Kraliçe.
Fetanet: Çabuk anlayan, çabuk kavrayan.
Fethiye: Almak, fethetmek 2. Muğlanın güzel ilçesi.
Fettan: Gönül ayartıcı. 2. Ayartıcı göz.
Fevziye: Kurtuluş, zafer kazanma, üstün gelmeyle ilgili.
Feyman: Ahlakta olgunluğu amaçlama, iyi ahlaka yönelme.
Feyza: Bolluk, verimlilik, bereket. 2. Taşkın.
Feyzan: Çok bereketli, çok verimli. 2. Çok taşan.
Feyziye: Bolluk, bereket. 2. Bağış, İhsan.
Feza: Sonsuzluk, bitimsiz boşluk, uzay.
Fındık: Küçük ağaçlarda yetişen, kabuklu, besleyici yemiş.
Fırışte: Melek.
Fıtnat: Fitnat isminin bir başka söyleniş biçimi.
Fidan: Ağaç ve ağaççıkların yeni yetişeni. 2. Mecazi anlamda kullanılan fidan gibi ince, uzun, narin.
Fidancan: İçtenliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan.
Fidancık: Sevimli, daha çok minik anlamında.
Fidangül: İnce uzun, güzel ve hoş kokulu.
Fidannur: Gençliği, tazeliği ve körpeliğiyle gelecek vaad eden.
Fide: Bahçıvanlıkta tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek.
Figan: Bir acı sonucunda sıkıntıya düşüp bağırıp, çağırma. 2. Çığlık, inilti.
Figar: İncinmiş, yaralı.
Figen: Atıcı, yıkıcı, indirici, düşüren.
Fikir: Düşünce, anlayış, zihin.
Fikriye: Düşünceler, fikir işleri.
Filiz: Ocaktan çıkarılan işlenmemiş maden birleşiği. 2. Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün. 3.
İnce ve güzel vücutlu.
Filizi: Asma filizinin rengi, açık yeşil renk.
Firaset: Çabuk kavrayış, çok güçlü sezi yetisi.
Firaz: Yüksek, en üst yer. 2. Yokuş, çıkış. 3. Yukarı kaldıran, yükselten.
Firdevs: Cennetler, uçmaklar. 2. Bahçeler , cennet bahçeleri.
Firdews: Cennet bahçesi, cennet.
Firkat: Ayrılık, dostlardan veya sevgiliden ayrılma.
Firuze: Gök mavisi renginde değerli bir süs taşı.
Fitnat: Zihin açıklığı, çabuk kavrayış, zeka.
Fuçin: Hatun, kadın.
Fulya: Nergisgillerden ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla anılan, sarı ve beyaz renginde olan güzel kokulu bir çiçekleri.
Funda: Kurak yerlerde yetişen çalılık.
Furkan: İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayıran her şey.
Füruzan: Parlayan, parlak.
Füsun: Büyülü, sihirli. 2. Şaşırtıcı güzellik.
Füsünkar: Büyüleyici, çekiciliği olan. 2. Sihirbaz.
Füsunnaz: Nazında bir esrar olan, gizem olan.
Fütade: Tutkun,sevdalı, müptela olmuş.