fadime bebek / Fadime & Raşit Emre ÜNSAL çiftinin bebekleri Yaren bebek ziyaret edildi. - Gerze Belediyesi

Fadime Bebek

fadime bebek

'Temel ile Fadime' bez bebeklerde hayat buldu

TRABZON - Duygu Avunduk

Karadeniz denilince akla ilk gelen isimlerden Temel ve Fadime, Trabzon Olgunlaşma Enstitüsü kursiyerlerinin yaptığı yöresel bez bebeklerde yeniden hayat buldu.

El Sanatları Teknolojisi Usta Öğretici Şebnem Demirelli'nin, Karadeniz insanının karakteristik özellikleri ve yöresel kıyafetlerine ilişkin 1,5 yıllık çalışması sonucu enstitü bünyesinde yöresel bebek kursu açıldı.

Yaklaşık 4 ay önce açılan ve 12 kursiyerin katıldığı kursta, Trabzon'un ilçelerinde kadın ve erkeklerin giydiği yöresel kıyafetlerin kullanıldığı bebekler yapılıyor.

Temel ve Fadime adı verilen bebeklerin ayakkabısından şapkasına kadar kıyafetlerinin tümünde yöresel malzeme ve motifler kullanılıyor.

Amaç hem Temel ve Fadime bebeklerini yaygınlaştırmak hem de kursiyerleri meslek sahibi yapmak

Trabzon Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Sibel Karabina, AA muhabirine, enstitü olarak yaptıkları araştırmalarda unutulmaya yüz tutmuş meslek ve geleneksel el sanatlarını yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.

Hem Temel ve Fadime bebeklerini yaygınlaştırmaya hem de kursiyerleri meslek sahibi yapmayı amaçladıklarına dikkati çeken Karabina, çok güzel sonuçlar aldıklarını, kursiyerlerin yetenekli ve istekli olduğunu belirtti.

"Kaşından gözüne, vücut biçiminden giydiği kıyafetin kumaşına kadar hepsini dikkate aldık"

Usta öğretici Şebnem Demirelli ise kurs öncesi Karadeniz insanının karakteristik özellikleri ve yöresel kıyafetlerini araştırdıklarını ifade etti.

Bebeklerin birebir yöre insanını yansıtmasını istediğini dile getiren Demirelli, "Kaşından gözüne, vücut biçiminden giydiği kıyafetin kumaşına kadar hepsini dikkate aldık. El sanatları ve giyim atölyesindeki usta öğretici arkadaşlarımızdan da destek alarak bebeklerimizi oluşturduk." dedi.

Demirelli, farklı model ve boylarda kalıplar çizdiğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Bebeklerin tasarımları yapıldı. Kalıplar dikildi, elyafla içlerini doldurduk. Daha sonra yöresel elbiselerine geçtik. Onları da aynı şekilde yöresel kıyafetlere uygun çizdim ve işledim. Kullanılan bütün ürünler yöreye ait. Şalpazarı ilçesine ait bebeklerin kıyafetlerinde o yöreye ait kumaş kullandık. Yeleğinin işlemesinden oyasına kadar hepsinin minyatürünü yaptık. Kuşağında ise kaytan ve keşan kumaşı kullanıldı. Temel bebekte de aynı şekilde şalvarı, şapkası, yeleği, çizmeleri, düğmeleri ve gömleğini enstitünün diğer bölümlerinden yardım alarak yaptık. Her iki bebeğimizin de yapımında tamamen Trabzon ve yöre insanının nişan, düğün ve yayla şenliklerinde giydiği kıyafetleri kullandık."

"Her bebeğin yüz şekli ve ifadesi farklı"

Her bebeğin yüz şekli ve ifadesinin farklı olduğuna işaret eden Demirelli, bebeği, kalıp ve kıyafeti hazırsa yaklaşık 3 veya 5 gün içerisinde son şeklini vererek hazırladıklarını anlattı.

Demirelli, geleneksel kıyafetli nine ve dede bebekleri de yaptıklarını söyledi.

Torunu için kursa gelen 54 yaşındaki Azime Özkara, kursta zamanla yöresel bebeklere de yönelerek Fadime ve Temel bebeklerinin yapımını öğrendiğini belirtti.

Kursiyerlerden Elif Özata ise evde örgü bebekler yaptığını ifade ederek, "Bu bebekler de ilgimi çekti. Turistler tarafından çok ilgi görüyor. Bizler de tarihi Alacahan'da satışa sunuyoruz. Zaman zaman sipariş de alıyoruz." diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Cuma sabahı harıl harıl Fadime Bebek resimleri arıyorum iş yerinde. Kimseye bir şey dediğim yok ama bir arkadaş merak ediyor, dayanamayıp soruyor.

-Hocam ne arıyorsun sabahtan beri?

-Fadime Bebek olayına giriyorum, öğrencilere Fadime Bebek yaptırıcam.

-Aaa! Sen yapabilir misin öyle şeyler? Tipin hiç göstermiyo da yani

-Ben yapmıycam hocam, ben ilham vericem, öğrenciler yapıcak!

Ayrıca“Tipim seni fena halde yanıltıyor ben çok güzel dolma da yaparım” demek istiyorum ama demiyorum, Fadime Bebek resimlerini kaydedip sınıfa gidiyorum.

 

Öğrencilere resimleri gösterip Fadime Bebek’i anlatıyorum. Tabii bu arada bebeğin isminin niçin Fadime olduğunu da açıklıyorum ve onların ülkelerinde en yaygın kız isimlerinin neler olduğunu sorup öğreniyorum.

-Birazdan hep beraber böyle bebekler yapıyoruz ama malzeme almak lazım. Hadi, herkes bir lira versin. Para topluyoruz, diyorum.

Dikkat ettiyseniz cümleler şimdiki zamanda. Sınıfım A1 ve derslere başlayalı bir buçuk ay oldu daha bu yüzden bildikleri yegâne zaman, şimdiki zaman, bir de emir kipini biliyorlar.

Paraları topluyoruz, yirmi iki lira toplam. Malzemelerin parasını ben verebilirdim ama insanlar parasını ödedikleri şeylere başka davranırlar, bedava şeylere başka. Tecrübeyle bunu bildiğim için az veya çok olsun öğrencileri işin içine katarım her zaman.

Teneffüste yakındaki dükkanlardan renkli keçeler, uhu, makas, iğne, iplik ve grapon kağıtları alıp sınıfa götürüyorum. Malzemelerin isimlerini tahtaya yazıyorum, özelliklerini basitçe anlatıyorum, malzemelerle ilgili fiilleri öğretiyorum. Kes-, yapıştır-, dik-, katla- gibi.

Yirmi iki öğrencinin olduğu sınıfta sekiz farklı milliyet var dolayısıyla sekiz bebek yapılması lazım fakat Koreli, Bulgaristanlı ve Çeçenistanlı öğrencilerin tek başlarına bebek yapmaktan çekindiklerini görünce grup halinde çalışabileceklerini anlatıyorum. Sevinçle Kabul ediyorlar. Grup çalışmasının gözünü seveyim!

Bebekleri bittiğinde –Çeçen kızı yaptılar- bu bir grup çalışması olduğu için bebeğin isminin Kore, Bulgaristan ve Çeçen isimlerinin birleşimi olabileceğini anlatıyorum. En yaygın Kore kız ismi ‘’Inbi’’ imiş, yağmur anlamına geliyormuş. Bulgaristan’da Ayşe, Çeçenistan’da ise Mekke imiş. Karıştırıyorlar bu üç ismi pek çok seçenekten “Inbikay”da karar kılıyorlar. Gayet prehistorik bir isim, beğeniyorum.

Suriye grubu bebekleri bittiğinde adını “Şam” olarak değiştiriyor başlangıçta Ayşe ya da Fatma olacağını belirttikleri halde. Vatan özleminin getirdiği bir esinlenme, tebrik ediyorum onları.

Resimler bitince sınıf duvarına asıyoruz. Bütün bunlar 90 dakikalık bir zaman diliminde oluyor.

Ürünlerini çok seviyorlar, bebeklerin yanında fotoğraflar çektiriyorlar, ülkelerindeki yakınlarına göndereceklermiş.

Fadime Bebek uygulamasının buraya kadar olan kısmında elde edilen kazanımlar:

Türkçe dinleme-anlama-konuşma becerisinin geliştirilmesi

Sınıf içi iletişimin güçlendirilmesi

Türkçe öğretiminin eğlenceli ve kalıcı bir hatıraya dönüştürülmesi

Kültür aktarımı yapılması

Burada şunu belirtmek isterim ki kültür aktarımı son derece hassas bir konu. Ben tek taraflı olarak kültür aktarımı yapmaktan kaçınıyorum. Kültür aktarımıyla ilgili konu neyse öğrencinin kendi kültüründeki karşılığını paylaşmasını sağlıyorum benimle ve arkadaşlarınla.

Bu ne işe yarıyor?

Hedef kültürün öğrencideki ezici baskısını hafifletiyor, baskı azalınca öğrencinin direnci de aynı oranda azalıyor, daha kolay geçiş yapabiliyor hedef kültüre.

Gelecek ders uygulamanın soru sorma tabanlı yaratıcı yazma uygulamasını yapmayı planlıyorum. Öğrenciler gruplara ayrılacaklar ve tahtaya yazacağım soruların cevaplarını beraberce yazacaklar ve sınıfla paylaşacaklar.

Sorular şöyle:

Şam, Natalya, Firoza, İnbikay ve Fetoum İstanbul’a geliyorlar, İstanbul’da aynı apartmana taşınıyorlar tesadüfen. Tanışıyorlar, arkadaş oluyorlar. Hepsinin mesleği var ancak İstanbul’da işsizler çünkü çalışma izinleri yok.

Hepsi TL veriyor ve kendi şirketlerini kuruyorlar.

Bu şirketin adı ne?

Ne iş yapıyorlar?

Ofisleri nerede ve nasıl bir ofis?

Başarılı oluyorlar mı?

Biliyorum çok meşguller ama boş zamanlarda ne yapıyorlar? Nerelere gidiyorlar İstanbul’da?

Aşağıda söz konusu bebeklerin fotoğrafları var. İnce işçiliğe dikkatinizi çekerim, ayrıntılara göstermiş oldukları özen, yaptıklarını sevmelerinden kaynaklanıyor bence.

 

Örnek Çalışmalar

 Yazan: Hatice Gülcan Topkaya

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir