fatih terim benim hayallerim / Fatih Terim: Finali değil, kupayı istiyorum! - Futbol Haberleri - Spor

Fatih Terim Benim Hayallerim

fatih terim benim hayallerim

Fatih Terim belgeselinden ilk ipu&#;ları! Bizzat anlattı

Haberin Devamı

“Geriye dönüp baktığınızda her yaptığınızdan gurur duymuyorsunuz ama ne kadar gelişsem de, değişsem de sonuçta insanım, hatalar yaptım ve ölene kadar da yapacağım” diyor belgeselin neresi olduğunu söylersem bayağı spoiler’a girecek ama en merak edilen bölümlerinden birinde Terim. Bu belgeselde de bu röportajda da kafamızdaki her soruya cevap alamayacağız doğal olarak. Hikâyenin sonu izleyenin hayal gücüne bırakılan filmler gibi, biraz ucu açık kalarak bitecek ve bundan sonrasını hep beraber yaşayarak göreceğiz. Kesin olan tek şey, olasılık oldukça o mücadeleye devam edecek, hiçbir zaman pes etmeyecek ve bu hikâye o bitti demeden bitmeyecek.

FATİH TERİM RÖPORTAJI

Banu Yelkovan: Her birine ayrı belgesel yapılabilecek birçok maçı ve hikâyeyi, dört bölümde toplamak, çok zor bir iş. Belgesel çekimleri sırasında tüm kariyerinizi ve hayatınızı bir daha yaşamak sizde nasıl duygular uyandırdı?

Fatih Terim: Kupalar, madalyalar, arşivlerdeki görüntülerim veya fotoğraflarım benim için çok şey ifade ediyor. Bir kupaya veya fotoğrafa baktığımda; o anın hikâyesini hatırlıyor, o anın duygusunu yaşıyorum. Aslında bu belgeseli yapmayı kabul ettiğimde içimden geçen de buydu. Herkesin gördüğü ile bana yaşattığı duyguyu birleştirmek.

Dediğiniz gibi bazen bir dost sohbetinde, bir maçı bile saatlerce konuşabilirken, neredeyse tüm hayatımı dört bölüme sığdırmak zordu. Zaten sığmadı. Ama eminim beni hiç tanımayan birinin bile dikkatini çekse, dört bölüm de hem bana hem hayata dair çok şey anlatıyor.

Sonrasında ilk izlediğinizde neler hissettiniz?

Fatih Terim: Ben çekimler sırasında dönem dönem yaşadıklarımı anlatıyorum. Adana, İstanbul, Ankara, İzmir derken Floransa, Milano, tekrar İstanbul… Anlatıyorum ama hatırladıkça başa dönüyoruz veya başka konuya geçiyoruz. Ben ne anlattığımı çok iyi hatırlıyorum tabii ama başkaları ne dedi, ne anlattı, bilmiyorum. Bir veya iki kişinin eş zamanlı çekimi yapılmış. Sadece onların birer yorumu geldi bana soru olarak. Onun dışında hiçbir şey bilmiyorum. İnanır mısınız, uzunca bir süre kimler konuştu, onu da bilmiyordum.

Neyse, dediler ki, hocam ilk iki bölüm bitti, gelin. Eşim Fulya ile izledik ve gözyaşlarımızı tutamadığımız anlar oldu. Hiç kolay değil. İnsan o an kendine yabancılaşıyor. Yani izlediğin kendi hayatın ama görüntüler, müzik, konuşmalar… Bir süre sonra son iki bölümü izledik. Bu sefer kızlarım vardı yanımda. Baktım onların da gözler doluyor. “Elinize sağlık” dedik ve çıktık. Şu an bile çok heyecanlıyım. İleride torunlarımın, “bu bizim dedemiz” diye anlatmak yerine izletecekleri bir iş olmuş. Bu duygu beni çok mutlu ediyor.

(Belgeselde “Her şey çok çabuk unutuluyor, bazen kendiniz bile hatırlamıyorsunuz, bu zaman yolculuğunda neler yapmışım, kendim de izlemek istiyorum, belki benim de unuttuklarım vardır” diyorsunuz.) Belgeselin size hatırlattığı bir anı oldu mu, yoksa yaşadığınız her şeyi tüm detaylarıyla hafızanızda taşıyor musunuz?

Fatih Terim: İyi mi kötü mü bilmiyorum ama kolay kolay unutmuyorum ben. Yani diyelim bir şey sordunuz. Kayıtlarda mutlaka vardır ama hafızadan o kaydı çağırmak gerekir. Önemsediğim, bende izi olan, emek verdiğim her ne ise o an hatırlamasam bile mutlaka düşünüp beklerim ve aklıma gelmesini sağlarım. Futbolculuk dönemimde oynadığım maçları sorun, dakika ve skoruyla hatırlarım. İsimleri unutmam.

Çekimler sırasında da öyle oldu. Kendi hikâyemle ilgili olayları, konuları, isimleri veya yerleri, kayıtlardan çıkarıp hem hatırladım hem söze döktüm. Tabii konu konuyu açtıkça o öyle olmuş, bir de bu vardı dediğim veya çekimler bittikten sonra şunu da söyleseymişim dediğim şeyler oldu. Ama biliyorum ki sonu yok bunun.

Çok küçük yaşta hayat gailesinin içine düşen, babasıyla işe giden, sorumluluk sahibi bir çocuk olduğunuzu öğrendik. Hayalleri olan bir çocuk muydunuz? O zamanlar en büyük hayaliniz neydi?

Fatih Terim: Çocukluğu zor ama mutlu bir çocuk olmak hayallerime engel değildi. Elbette hayallerim vardı. İlk hayallerim, ailemin koşullarının daha iyi olması içindi. Ev alıyorum, borç ödüyorum. Belki o dönemde paramızın yetmediği şeyleri hayalimde alabiliyordum. Sonra tabii ki futbol. Ben futbolu hayal ediyordum. Futbol oynamak da bana yeni hayaller kurduruyordu. O nedenle futbol hayali kuran her çocuğu çok iyi anlarım. Bilirim ki hayallerimizin ortak renkleri, sesleri, görüntüleri vardır.

Eşiniz bu mesleği yapamayacağınızı düşündüğünü ve çok yanıldığını anlattı. Teknik direktör olmaya tam olarak ne zaman karar verdiniz?

Fatih Terim: Eşim Fulya’nın haklı olduğu şey gençlikteki ani parlamalardı. Gerçi hâlâ var ama o zaman bu meslek için uygun olmayabilir diye düşünüyordu.

Bir futbolcu eğer sahada inandığını yapabiliyor ve oyunu sadece kendi açısından değil takım açısından okuyabiliyorsa mutlaka bir gün teknik direktör olmayı aklından geçirir. Aklından geçirmekle hayata geçirmek farklı elbette. O dönem teknik direktör olmam için önemli isimlerden tavsiyeler alıyordum. Ben de kendime, bunun için çok çalışıp kendimi geliştireceğime, daha cesur olabileceğime, yapılmamışları denemek istediğime inanıyordum.

Evlat, futbolcu, kaptan, hoca, eş, baba, dede, imparator… Bu sıfatlar arasında bir öncelik sıralaması yapmak zor olsa da ilk üçe hangilerini koyardınız? Bu listeye eklemek istediğiniz sıfatlar var mı?

Fatih Terim: Öncelik sırası yapamayacağım gibi, içlerinden birini de çıkarmam da mümkün değil. Benim hikâyemi tamamlayan tüm unsurların bir araya geldiği bir çember bu. Hangisini diğerinden ayırırsam, hikâye eksik kalır ve döngü tamamlanmaz. Ben evlat olarak da, futbolcu olarak da, kaptan, hoca, eş, baba, dede, imparator olarak da kendi hikâyem içinde çok mutlu oldum. Hepsinin ayrı sorumlulukları, güzellikleri oldu.

Oyuncularınız, aileniz ve arkadaşlarınız oyunda bile kaybetmeyi sevmediğinizi sıklıkla söylediler. Futbol dışında en sevdiğiniz oyun hangisi? Ailede ve arkadaşlarınız arasında en büyük rakibiniz kim?

Fatih Terim: Sporun içinde kazanma, mücadele etme, pek hoşlanmasak da kaybetmek de var . Bu yüzden sporun her türlüsünü severim. Futbol dışında, ne söyleyebilirim; aile arasında kanasta oynarız. Eşim Fulya en büyük rakibim; eh, sadece ben değil, ailede kaybetmekten hoşlanan da çok kişi yok açıkçası.

Çekimlere Galatasaray teknik direktörü olarak başladınız, bambaşka bir noktada bitirdiniz. O süreci nasıl yaşadınız? Bu çekimleri nasıl etkiledi?

Fatih Terim: Hayatın içinde ne varsa futbolda da var. Bunu belgeselde de söyledim. Futbol sadece bir spor değil. Sadece çekimlere değil genel olarak belgesele, dolayısıyla hayatıma baktığınızda başladığım ve bitirdiğim pek çok şey var. Bu süreç de onlardan biriydi.

Belgeseli izledikten sonra sizce eksik kalan kısımlar ya da keşke o da olsaydı dediğiniz kişiler oldu mu? Bu soruyu sorarken aklıma ilk gelen rahmetli babanız… Onun dışında sizin için çok özel olan, ancak belgeselde yer almayan başka isimler var mı?

Fatih Terim: Ahh ahh… Keşke babam hayatta olsaydı da belgeselde yer alabilseydi. Ama ben daha çok izledikten sonra ne derdi, ne düşünüp hissederdi onu merak ediyorum. Açıkçası ben kimlerle görüşüldüğünü çekimlerin bitmesine yakın öğrendim. platformun benden beklentisi çok netti: “Biz hayatınızın önemli kırılma anlarına dair pek çok kişiden konuyu dinliyor, anlıyoruz; peki tüm bunlar olurken Fatih Terim ne düşündü, ne hissetti?”

Benim odaklandığım nokta da bu oldu.

Gönül tabii ki herkes olsun ister ama süre de belli. Az önceki sorunuzla birleştirerek gönlümden geçen bir şeyi de paylaşayım. Dedik ya hani dost sohbetlerinde bazen sadece bir maç, saatlerce konuşuluyor diye. Bir gün o maçın, o olayın veya o konunun içindeki kişilerle hep birlikte sohbet ederken kamera çeksin bizleri. Gülerken, itiraz ederken, kızarken veya desteklerken. Yani masa sohbetleri gibi. İnanın tadı çok başka.

Fatih Terim: Finali değil, kupayı istiyorum!

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, EURO öncesi belirlediği aday kadroyu açıklarken, önemli ifadeler kullandı. Turnuvadaki hedeflerinden bahseden tecrübeli hoca, “Eğer takımımız gruptan çıkarsa, her yeri hedefleyebilir. Bu grubu geçiyorsanız, zaten diğerlerine karşı avantajla çıkarsınız. Bana göre EURO ’nın en güçlü iki grubundan birine düştük. Ölüm grubu denilen bu grup. İspanya’ya yenilmemiz olay olmaz, ancak onları yenmemiz müthiş bir şey olur. Herkesin yukarıyı hedeflediği bir şampiyona. Final oynamak benim için bir başarı kıstası değildir. Ben şampiyonluğu hedeflerim” diye konuştu.

‘Volkan benim evladım, ama’

Oyuncu tercihleri hakkında da görüş belirten Terim, “Ömer Toprak düşünüldü ama bu şekilde karar verildi. Gökhan Töre iki maç oynamayacak ama bize elemelerde 13 maçta yardım etmiş. Çok genç. 31 Mayıs’ta belki almayacağım kadroya ama burada olmasını çok istiyorum. Volkan Demirel’e geçmiş olsun. Onu milli takımda ilk oynatan hocayım. Bu sefer böyle bir seçim yaptık. Yine Volkan, ama bu kez Babacan var. Ondan çok memnunum. Sıkıntılı dönemleri çok iyi geçti. Volkan Demirel benim çok sevdiğim kalecilerimden. Evladım ve kardeşim olan bir oyuncu. Atıldı, kötü goller yedi, yine şans verdim. Dün Volkan Demirel’di, bugün Volkan Babacan, yarın Onur olur, sonradan Harun olur” dedi.


İşte Milliler'in EURO aday kadrosu


‘Burak olmazsa da olur’

Terim şöyle devam etti: “Burak beni aradı, aydır iyi durumda değil. Son maçta sistemiyle oynadık. Burak olursa iyi olur. Olmazsa yapacak bir şey yok. Cenk Tosun’u da beğeniyorum. Çok iyi oynuyor. Mevlüt oynamaya başladı, goller atıyor. Yunus iyi bir sezon geçirdi.”

‘Arda burada ego süremez’

“Emre Mor’un sıradan değil, sıra dışı bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Kendim çalışmadım ama izleyenler çok beğendi. Solak, enteresan bir oyuncu. Arda, Barcelona’da oynamanın hazzını ve egosunu milli takımda sürmez. Barcelona’da oynayan oyuncumuz, en az oynayan oyuncumuz. Şener, Caner, Cenk Az süre alan oyuncular bunlar. Bir karar alırken, ortaya çıkacak tüm dezavantajları göze alıyorum.”

‘Onlar babamın oğlu değil’

“Oyuncular benim babamın oğlu değil. Bazı oyuncuların ses tonunu bilmem. Burada bir ego savaşı olamaz. Hayalim 30 tane dışarıda oynayan oyuncuyla milli takım kurmak. Listeyi Avrupa takımlarından açıklamak.”

Fatih Terim’den Galatasaray mesajı

Fatih Terim, EURO sonrası için de Galatasaray’a bir mesaj gönderdi. Tecrübeli hoca, “Galatasaraylılar’ın buraya saygı duyacakları kadar beni sevdiklerini biliyorum. Ben Galatasaray’ın yaşayan efsanelerinden biriyim. Divan üyesiyim. Bizi bazı şeyler acıtsa ve incitse de camiamıza kapris yapacak halimiz yok. Kişilerle olur işimiz. Gerekirse görüşürüm hiçbir sorun olmaz. Çıkar doğruyu da söylerim, ama şu anda benim için varsa yoksa Türkiye’dir, milli takımdır, Fransa’dır” dedi.

Futbol Takımımızın S&#;per Lig Cemil Usta Sezonu haftasında Antalyaspor’u mağlup ettiği karşılaşma sonrası Teknik Direkt&#;r&#;m&#;z Fatih Terim, yayıncı kuruluşun sorularını yanıtladı.

Fatih Terim’in açıklamaları şu şekilde:

“Açıkçası bugün güzel bir oyunla, bol gollü, net bir galibiyet aldık. İyi oynadık, oyuncularımı kutluyorum. En azından devreye hem iyi oynayarak hem de farklı kazanarak giriyoruz. Bundan dolayı çok mutluyum. İnşallah ikinci devre bu Galatasaray’a yakışan futbolla beraber iyi sonuçlar alacağız. Birçok sorun sayabiliriz. Başta benim hatalarım olmak üzere sorumlu ben olduğuma göre… Buna rağmen daha fazla kopabilirdik. Benim hayallerim, rüyalarım, isteklerim, hedeflerim hiç bitmez. Avrupa’da bu sene olmazsa başka zaman Galatasaray’ın da benim de hedeflerimiz bitmez. Açıkçası birçok maçı belki de ikinci yarılar olmasaydı çok fazla puanla kapatabilirdik. Çoğu maçta iyi oynamadık bunu da kabul etmek lazım. Son sonuç budur. Tabeladaki bu duruma göre bu arayı da en iyi şekilde kullanarak Galatasaray’a yakışır şekilde devam edeceğiz ikinci yarı. Bizim her oyuncumuz değerli, yolu Florya’dan geçen herkes bizim için önemli. Giden, kalan, ayrılan… Biz şöyle bir kulübüz; hala Melo, Elmander, Ujfalusi gibi oyuncularımız buraya geliyor. Bu havayı, bu atmosferi yakalamamız lazım. 3 kupada oynamak sadece Türkiye Ligi oynamaktan çok daha zor bu gerçeği kabul edelim. Haftada 1 maça düşünce biz de kendimize bir bakalım, ne oluyor? Biz neredeyse antrenman yapamadan seyahatten sonraki maça çıktık, sadece ter idmanı bir şey… Biz de 1 maç oynayacağız, bazen kupa ama genelde hafta bir. Şartlar eşit olduğunda da bir bakalım Galatasaray’a. Çünkü Şampiyonlar Ligi’nde oynadığımız grup her ne kadar eski formunda olmasalar da ağır takımlar. Sakatlandık, kötü sonuç aldık moralimiz bozuldu, 15 maç kadar santraforsuz oynadık. Buna rağmen biz hatalıyız, biz iyi oynamadık, biz daha fazla puan almalıydık. Şampiyonlar Ligi’nde daha iyi sonuçlar almalıydık. Arkadaşlarımla biz zaten bu eleştiriyi kendimize yapıyoruz. İlk yarıyı da hep birlikte değerlendirdik bir sonuç çıkardık zaten. Sayın Başkan ve yöneticilerle oturacağız, zaten esasında planımız projemiz daha önceden verilmişti. Her zamanki gibi doğru şeyler yapacağız.”

ÖNCEKİ HABERSONRAKİ HABER

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir