Günlük hayatta sıkça tüketilen kahve aşırıya kaçıldığı takdirde ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. Peki kahveyi nasıl tüketmeliyiz?
Yayınlanma:Güncellenme:
Günlük hayatta sıkça tüketilen kahve aşırıya kaçıldığı takdirde ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. Peki kahveyi nasıl tüketmeliyiz?
Uzman Klinik Psikolog Fundem Ece Kaykaç, “Kahve günlük hayatta sıklıkla tükettiğimiz bir içecektir. Diyelim ki dışarı çıktık ve arkadaşlarımızla buluştuk. Sohbetin muhabbetin yanında giden en güzel içeceklerdendir.
Kültürümüzde çaya verilen değer kadar kahveye de bu bakımdan değer verilir. Bu sebeple günlük hayatta kahve çokça tercih edilmektedir. Biliyoruz ki fazla kahve tüketiminin vücudumuza zararı olmakta.
Kalp, tansiyon, mide şeker hastalığı, su kaybı, migren, vitamin ve mineral kaybı, doğurganlık, hamilelik, baş ağrıları, karaciğer ve safra kesesi gibi alanlarda kahvenin aşırı tüketimi tehdit oluşturmaktadır.
Genellikle günde 3 fincandan fazla içilen kahvenin tehdit niteliği taşıdığı söylenebilir. Eğer bunu ml oranında söyleyecek olursak; yaklaşık ml arasındadır. Bu miktarın kişinin fizyolojik sağlığı açısından fazla olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Kahvenin özü olan kafeinin, bugün yasak birçok uyuşturucuyla neredeyse aynı oranlarda bağımlılık yapma potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Kaykaç, “Uyuşturucu madde bağımlılığı gibi, vücuda alınan düzenli miktarda kafein de bizi kafein bağımlılığına sürükleyebilir.
Kafeinin bünyemize etkileri olarak şunları sıralayabiliriz; yüksek kan basıncı, daha hızlı kalp atışı ve nefes alma/verme, daha hızlı yağ yakımı, midede daha fazla asit, daha fazla idrar üretimi, yüksek seviyelerde titreme, sinirlilik, ajitasyon, kulaklarda çınlama ve adrenalin üretimi.
Yani belirli bir dozun üzerinde tüketilen kahvenin aslında sadece fizyolojik değil aynı zamanda psikolojik de etkilerinin olduğunu görebiliyoruz. Mesela bir anksiyete bozukluğunuz var ve kafeinli içecekleri fazla tüketiyorsunuz.
Vücudunuz sakinleşmesine yardımcı olan kimyasalları yeterince üretemediği için anksiyete ataklarını yenmeniz pek mümkün olamayabilir. Özellikle sabahları, kahvaltı ile temel besin ihtiyaçlarımızı almak yerine bu ilk öğünü kahveyle geçiştirmek, kortisol ve diğer stres hormonu seviyelerinin artmasına sebep olacaktır.
Böylece kendinizi daha da gergin hissedeceksiniz. Bununla beraber baş ağrısı da hissetmeniz muhtemeldir. Psikolojik ve fizyolojik olarak kendinizi kötü hissetmemeniz için kahve tüketiminizi dengelemeniz sizin için önemlidir” açıklamalarında bulundu.
kahveSağlık
Kahve herkesin gün içerisinde farklı zamanlarda tükettiği en popüler içeceklerden biridir. Kimileri kahve içmeden güne başlamaz, kimileri ise akşam kahve içmeden yapamaz! Tabii aynı zamanda kahvenin çeşitleri de saymakla bitmez. O zaman haydi gelin bu kadar sıklıkla tükettiğimiz kahvenin yararları ve zararlarına bir göz atalım!
İçtiğimiz kahvenin yarısından fazlası Brezilya’da üretilmektedir. Yetiştirildiği bölgelerin özelliklerine göre kahve çeşitleri değişmektedir. İçerik olarak kafein haricinde kimyasal, eser miktarda antioksidan ve niasin içermektedir.
Kahvenin kendisi kalori içermez fakat içerisine süt, krema ve şeker eklenmesi ile kahvenin kalorisi yükselir.
Kahve içip içmemeye karar verirken göz önünde bulundurmanız gereken birkaç şey var. Kafeinli kahve aşağıdakiler için önerilmez:
Sonuç olarak; Pek çok besin ve gıda maddesi gibi, çok fazla kahve tüketmek de özellikle sindirim sisteminde rahatsızlıklara neden olabilir. Ancak günde 2 fincan kahve güvenli doz olarak kabul edilmektedir. Kahveyi bu sınırda tutmanız sağlığınız için olumlu olacaktır. Gün içerisinde kahve tüketiminize ek olarak 2 lt suyu geçmeyi de mutlaka unutmayın!
Yazar:
Uzm. Dyt. Zülal Yalçın
seafoodplus.info
Şunlara da göz atın;