ferhan şensoy hasta mı 2021 / ‘Masada yer açın ben geldim’ | Uğur VARDAN Köşe Yazısı - Hürriyet Haberler

Ferhan Şensoy Hasta Mı 2021

ferhan şensoy hasta mı 2021

Ferhan Şensoy: Türkiye'nin geçen yıl kaybettiği tiyatronun dev ismi

Ferhan Şensoy

Kaynak, Facebook/Ortaoyuncular

*Bu haber ilk olarak 31 Ağustos 2021 tarihinde yayımlandı.

Türk tiyatrosunun usta isimlerinden Ferhan Şensoy, ölümünün birinci yılında anılıyor.

70 yaşında hayatını kaybeden Ferhan Şensoy, arkasında sahnelenmiş ve yıllarca kapalı gişe oynamış onlarca tiyatro oyunu, denemeler, öyküler, şiirler, filmler ve Ses Tiyatrosu'nu bıraktı.Ölümünün ardından onu BBC Türkçe'ye anlatan dostları da, Türkiye'nin büyük bir sanat insanını kaybettiğini söylemişti.

'Üzüntüm göz pınarlarımda'

Oyuncu Müjdat Gezen

Türk Tiyatrosu'nun önemli bir kilometretaşını kaybettik. Büyük bir yazardı. Sadece bir tiyatrocu değildi. Çok önemli bir kayıp. Üzüntüm haberi aldığımdan beri göz pınarlarımda. Ferhan'ı çok severdim. İnsan olarak da, aktör olarak da, tiyatro anlayışı olarak da, yazar olarak da...Tiyatromuza evrensel katkıları vardı. Çünkü evrensel olmanın yolu ulusal olmaktan geçer. Ferhan bunu becermişti.

Porno filmler gösterilen bir salonu aldı ve bütün parasını harcayarak tiyatro salonu olarak yeniden ayağa kaldırdı. Tiyatronun her dalında emek verdi. Bina yapmak, oyun yapmak, oyun yazmak, oyun yönetmek... Ferhangi Şeyler oyunu kaç kere oynandı sayısını unuttuk.

Tüm bu kayıpların ardından acı ve üzüntü hissediyorum. Alışamıyor insan. O gidenin yerine birinin geleceği inancı kolay olmuyor. Yetiştirdiğimiz öğrenciler bizden daha iyi olacak diyoruz her seferinde ama onlar da televizyona bölünüyor. Tiyatro, değerlerini kaybettiği zaman yerini kolay dolduramıyor. Ben eskiyle yaşamayan ve yeniye bakan biriyim ama gel de Ferhan Şensoy'un yerini doldur.

'Tiyatro tarihimizde yeni bir sayfa açtı'

Müzisyen Nejat Yavaşoğulları

Ferhan'la arkadaşlığımız Güzel Sanatlar Akademisi'ne rastlıyor. O da ben de mimarlık okuyorduk. Ben müzik idealleri taşıyordum, o da tiyatro idealleri taşıyordu. O yıllardan arkadaştık. Mimarlık eğitimini bırakarak Fransa'ya ve oradan da Kanada'ya gitti. Tiyatro üzerine yoğunlaşıp, Türkiye'ye dönüp Brechtyen tiyatroyu ülkemizde gerçekleştirdi. Tiyatro tarihimizde yeni bir sayfa açtı. Hem yazdığı oyunların farklılığı hem de sahnelenmesindeki epik tutum ile kendi çizgisini yarattı. İsminin Ortaoyuncuları olması bile bunu daha güçlendiren bir durumdu. Bu bakımdan hem arkadaşımı kaybettim hem de çok değerli bir insanı.

En son pandemiden önce birlikte, 30-40 yılın ardından Şahları Da Vururlar'ı da tekrar oynamak için provalara başlamıştık. Şan Tiyatrosu yanınca bir daha oynanamamıştı oyun. Birkaç gün içerisinde de oyun başlayacaktı ama pandemi yasakları başlayınca olmadı. Oyun için 1,5 aylık biletler de bitmişti. Kapalı gişeydi yani. Pandemi uzun sürmez sanıyorduk. 1,5 yılı geçtik ve Ferhan'ın sağlığı oyunu oynamaya el vermedi. Böyle de bir durum oldu. Her zaman tekrar sahneye koyacağız diye oyunu bekliyorduk. Ferhan da hastalandı ve sağlığı el vermedi.

'Şensoy bizim talihimizdi ama ne kadar değerlendirdik, o ayrı'

Dramaturg Eren Aysan

Ferhan Şensoy Haldun Taner'den el aldığı Kabare Tiyatrosu yapısını "Ferhanca" üslubuyla geliştirdi, yetkinleştirdi. Bunu hem çok başarılı olduğu yazarlık anlayışıyla hem de sahneleme gücüyle yaptı.

Kendine has bir oyunculuk anlayışını açık biçimle ve bize özgü geleneksel olanla birleştirerek sahnede ona hep hayran olmamızı sağladı. Her çalışması toplumun yeni bir sosyolojik yansımasıydı aynı zamanda.

Şahları Da Vururlar'da siyasal yapıyı bambaşka bir tarihselleştirme ve uzak açıyla ele aldı. İstanbulu Satıyorum'la bozulan İstanbul yapısına değindi. İçinden Tramvay Geçen Bir Şarkı da Haldun Taner'in ona verdiği Karl Valentine özyaşam öyküsü kitabından esinlenmeydi mesela. Ustalara saygıyı hep demledi. Haldun Taner Kabare de bunun bir örneğidir. Fişne Bahçesu'nda Çehov'u ustalıkla bugüne taşıyarak lezzetli bir komedi anlayışına dönüştürdü. Çok başarılı bir deneme yazarıydı.

Alnı açık bir sanatçı, her şeyiyle mükemmel bir tam tiyatro adamıydı. Onunla 2000'lerin başında tanıştık. Her zaman bize öğretici olurken aynı zamanda günlük yaşamda mizahını da koruyarak yaşantısını sürdürdü. Onu çok özleyeceğiz. Ferhan Şensoy gibisi 1000 yılda bir gelir. Bizim talihimizdi. Ama ne kadar değerlendirdik, o ayrı.

'Dünyada eşi benzeri olmayan bir ustaydı'

Oyuncu Doğa Rutkay

Çok kıymetli bir ustamızdı. Bize sahneyi sevdiren, mizahı öğreten bir ustamızdı. Her zor zamanda, ülkemizin geçtiği zor zamanlarda, özgür mizahıyla mesajını veren, bizi tiyatroyu alıştıran, Ses Tiyatrosu'nun büyüsünde her zaman bizi kucaklayan, her zaman kendi çizgisinde olan, bambaşka bir ustaydı. Dünyada eşi benzeri olmayan bir ustaydı. Benim için baba yadigarı. Çocukluğumun Ferhan Abisi. Kendi evlatlarıma bakınca kendimi şanslı hissediyorum. Ama çocuklarımı tanıştıracağım hiçbir ustam kalmadı. Ülkemizin önemli aydınlarındandı. Aydınlık yüzüydü.

Türk tiyatrosuna çok şey kattı. Kendi tiyatrosuna, kendi tiyatro bilincine sahip bir adamdı. O bir ekoldü. Müjdat Gezen gibi, babam gibi çok şey kattı. Kendi siyasi hicvi vardı. Tiyatronun müthiş bir dalı kırıldı. Ferhan Şensoy çok üzülmesin, onun ektiği fidanlar büyüyor. Biz Ferhan Şensoy'u izlemiş kocaman bir kuşağız. Onun mirası devam eder. Ama elbette kimse onun kelimelerini onun gibi yorumlayıp onun dizdiği gibi dizeleri kullanamaz. Buna rağmen onun gibi olumlu bakmak istiyorum: Ya olmasaydı? Bu ülke 40-50 sene onu izledi. Bir sürü çocuk yetişti onun sebebiyle. Ben de onu çocuklarıma anlatacağım.

'Kendine özgün bir tarz geliştirdi'

Yazar Nedim Gürsel

Yatılı okul boyunca Galatasaray Lisesi yıllarında tanıştığım çok değerli bir arkadaşımdı. Aynı sırada oturduğumuz da oldu. Yeni Ufuklar'da onun ilk öyküsünün yayımlanmasına ön ayak olmuştum. Bu ilk öykünün adını hatırlıyorum: "Dalgındır Hüsam Kusura Kalmayın". Kendine özgün bir tarz geliştirdi. O tarz beğenildi. Büyük kitlelere yönelik çok başarılı bir tiyatro anlayışı getirdi. Çok üzgünüm.

'O ölümsüz bir insan'

Oyuncu Hakan Bilgin

Türk Tiyatrosu'nun son 50 yıllık sürecinde şu an oynamak ve yazmak için bir kuşağın feyz aldığı ustasıdır Ferhan Şensoy. Hem yazan hem yöneten hem oynayan hem de bir mekana sahip çıkan çok özel bir insan. Onu anlatmaya tarif yetmez. Bizim için çok kıymetli. Hiçbir zaman da öldüğüne inanmayacağımız, uzunca bir süre Bodrum'da yaşıyor ve hiçbir şeyle ilgilenmiyor diye içimden geçireceğim. Çünkü Ferhat abi kitaplarda, anılarda yaşıyor. O ölemez. O ölümsüz bir insan.

Hiçbir zaman duruşundan taviz vermedi. Hep saygı bekledi ve saygı gösterdi. Ona çok enteresan bir şekilde her kesimden insan gelirdi. Çünkü sadece doğruyu söylüyordu. Hiç kimsenin adamı olmadı. En çok eleştirdiği kişiler de kendi görüşünden insanlardı. Liyakat ve adalet onun için çok önemliydi. Ondan sadece tiyatro öğrenmedik. Hiçbir zaman sadece tiyatro öğrenmedik. Onun anılarını, hikayelerini, bize öğrettiklerini hem bizim kuşağımıza hem de sonraki kuşaklara anlatacağız. Bizim de görevimiz bu.

İç kanaması geçiren tiyatronun usta ismi Ferhan Şensoy önlem amacıyla hastaneye kaldırıldı

Sağlık sorunları nedeniyle bir süre önce anjiyo yapılan usta tiyatro sanatçısı Ferhan Şensoy, damarlarındaki sızıntı nedeniyle Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdığı öğrenildi. Şensoy, buradaki tedavisinin ardından önlem amaçlı olarak özel bir hastaneye sevk edildi.

DERYA ŞENSOY: BABAMIN SAĞLIK DURUMU İYİ

Şensoy'un kızı Derya Şensoy, sosyal medya Twitter hesabı üzerinden babasının sağlık durumu ile ilgili olarak yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: Babam Ferhan Şensoy, geçen ay damarlarıyla ilgili geçirdiği bir operasyon sonrası bugün yara yerinde oluşan bir komplikasyon yaşadı. Şu anda sağlık durumu iyi. Geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkür ederiz.

Ortaoyuncuları Yayınları isimli sosyal medya Twitter hesabında bugün sanatçıya ait bir fotoğraf paylaşıldı.
Paylaşımda şöyle denildi:

ah benim güzel cahilliğim
bitmeyeceğini sanırdım karanlık olmadıkça
yaralı kalbim gürbüzdü sevişkendi
bir şehir akşamında karanlık olmadıkça
ırmak boylarında gider gelirdim

#ferhanşensoy yayına hazırladığımız #ferdeste üzerinde çalışıyor.

‘Masada yer açın ben geldim’

Haberin Devamı

BÜYÜK BİR KÜTLE KOPTU

Ferhan Şensoy’un aramızdan ayrılması, tiyatromuzu, kültür evrenimizi koca bir dağ olarak kabul edersek çok büyük bir parçanın, çok geniş bir kütlenin kopması anlamına geliyor. Duruşuyla, tavrıyla, aykırı ve farklı sesiyle, yarattığı onca karakteriyle, geride bıraktığı kitapları, oyunları, dizileri, filmleriyle yararlanılacak, ilham alınacak, anısı her daim yaşatılacak bir sanatçı kimliğiyle sonsuza dek aramızda, zihnimizde, hatıralarımızda olacak. Başta eski eşi Derya Şensoy, kızları Derya Şensoy ve Müjgan Ferhan Şensoy olmak üzere tüm sanat camiasının, yazın dünyasının, sevenlerinin, hayranlarının, tedrisatından geçmiş öğrencilerinin başı sağ olsun…

Bir de özel istek parçası: Umarım Ses Tiyatrosu her zaman el üstünde tutulur ve onun naçiz hatırasına istinaden yaşatılır…  

‘Masada yer açın ben geldim’

MUHTEŞEM KADRO

Dün, kendisinin vefat haberi alındıktan sonra sosyal medyada Şensoy’la birlikte tiyatromuzun birçok değerinin de bulunduğu o eski fotoğraflar da paylaşıldı. Mesela sevgili sinema eleştirmeni dostum Murat Özer, siyah-beyaz muhteşem bir karenin altına şunları yazdı: “Ferhan Şensoy... Baykal Kent... Rasim Öztekin... Erol Günaydın... Münir Özkul... ‘İstanbul’u Satıyorum’... Bu muhteşem beşliyi sahnede görebildiğim, soluk alıp verişlerine şahit olduğum için şanslıyım, müteşekkirim...” Evet, biz şanslıydık, bugün aramızda olmayan birçok büyük sanatçıyı sahne tozu eşliğinde izleme fırsatı bulduk.

YAZMAYI HİÇ BIRAKMADI

Ferhan Şensoy, kendine has keskin mizahıyla kaleme aldığı onlarca kitabıyla da belleklerimizde yer etti. Yazmayı hiç bırakmayan ve 1978’den bugüne neredeyse her yıl düzenli olarak kitap yayımlayan Şensoy’un 30’a yakın kitabı bulunuyor.

1978’de yayımlanan ilk kitabı ‘Kazancı Yokuşu’, Şensoy’un bizzat tanıklığında nefis bir ‘mahalle romanı’ olarak da okunabilir mesela. Büyük oyun yazarı Haldun Taner, kitapla ilgili şöyle yazmıştı: “Kabareci yeteneklerini sevgi ile izlediğim Ferhan Şensoy’un taze, sıcak, halkçı bir mizahı var. Yazgıdaşları imişcesine yansıttığı ‘Kazancı Yokuşu’nun insancıklarını da bu külfetsiz anlatısı içinde bizlere sevdiriyor. Sade onları konuşturduğu diyaloglar değil, benzetileri ve yorumları bile argo. Öylesine onlardan. Yazımı bile onlarınki gibi yanlış kullanıyor. Bence üslubunu sevimli yapan da bu... Ben Ferhan Şensoy’un ‘Kazancı Yokuşu’nu okurken zaman zaman Celine’i ya da San Antonio’yu okurken aldığım tada benzer haz duydum. Zaman zaman da Adnan Veli’nin Mapushane Çeşmesi’ndeki unutulmaz başarısını ansıdım.”

Ferhan Şensoy’un ustalıkla kullandığı Türkçeyi derinlemesine genişletip kendine özgü destansı üslubuyla kaleme aldığı kitaplar arasında ‘Ayna Merdiven’, ‘Dündeste’, ‘Gecedeste’, ‘Elveda SSK’, ‘Oteller Kitabı’, ‘Kalemimin Sapını Gülle Donattım’, ‘FerhAntoloji’, ‘Afitap’ın Kocası İstanbul’, ‘İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You’ bulunuyor.

Ferhan Şensoy son kitabı ‘Derdeste’de kendine has üslubunca bir pandemi şiirine yer vermişti: “Ebn-e koronavirüs günler/ Kapandı tiyatrolar/ Tamam oldu derdeste/ Bunun ardı ferdeste”...

‘Masada yer açın ben geldim’

VARSAYALIM İSMAİL

Ferhan Şensoy aynı zamanda artık nesli tükenen bir profilin en özgün, en çalışkan temsilcilerindendi. Kitap yazdı, oyun yazdı, sahneye koydu, oynadı, ‘Sizin Dersane’, ‘Köşe Dönücü’, ‘Varsayalım İsmail’ gibi TRT imzalı dizilerle gönüllerde taht kurdu, aralarında ‘Büyük Yalnızlık’, ‘Şans Kapıyı Kırınca’, ‘Pardon’, ‘Son Ders: Aşk ve Üniversite’ ve ‘Muhalif Başkan’ın da bulunduğu filmlerde rol aldı. Ferhan Şensoy, Yavuz Özkan’ın yönettiği ‘Büyük Yalnızlık’ filminde Sezen Aksu ile kamera karşısına geçmişti.

Şensoy’un yazıp oynadığı ve absürd mizahı ilk kez televizyon ekranına taşıyan ‘Varsayalım İsmail’ dizisi onun çok daha geniş bir kitle tarafından tanınmasını sağladı. Dizide Derya Baykal, Zuhal Olcay, Bülent Kayabaş, Sevil Üstekin, Tarık Papuççuoğlu, Rasim Öztekin ve Baykal Kent gibi isimler de rol alıyordu. İlk kez 1986 yılında TV2’de (TRT2) yayınlanan dizinin daha sonra 1991’de TRT1’de devam bölümleri izleyiciyle buluşmuştu.

‘Masada yer açın ben geldim’Kavuğu Münir Özkul’dan devralmıştı

‘TESADÜFEN İĞNE DELİĞİ BİR OLAY’

İlkokul öğretmeni bir anne ile ticaret kökenli bir belediye başkanının oğlu olarak 1951’de Samsun’un Çarşamba ilçesinde dünyaya gelen Ferhan Şensoy, Galatasaray Lisesi ve Çarşamba Lisesi’nde eğitim gördü.

Tiyatrocu olma yoluna girişini ‘tesadüfün iğne deliği bir olay’ olarak tanımlayan Şensoy’un ‘kabare’ kavramıyla tanışmasında ve yoluna tiyatrocu olarak devam etmesinde ise ‘tiyatro peygamberi’ olarak nitelediği Haldun Taner’in güçlü bir yeri var. “Hayatımın en talihli rastlaşması” dediği karşılaşma, Şensoy 17 yaşındayken, 1968’de gerçekleşir. Galatasaray Lisesi’nde sahnede yaptığı şovlardan birini seyreden Haldun Taner, genç Şensoy’a “Sen kabarecisin” der ve onu ‘Devekuşu Kabare’ye davet eder. İlk öykü ve şiirleri Yeni Ufuklar ve Soyut dergilerinde 1969’da yayımlanmaya başlayan Şensoy’un yazdığı skeçler ve ardından kaleme aldığı ‘Haneler’ oyunu Devekuşu Kabare’de 1970 yılında sahnelenir.

Fransa’da Sahne Sanatları Yüksekokulu’nu bitirir, Türkiye’ye döndükten sonra kulağı hep Haldun Taner’dedir. “Baba-oğul ilişkimiz vardı” dediği usta tiyatrocunun da onayını alarak 1976’da Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’na, yazdığı ‘Dur Konuşma Sus Söyleme’ adlı oyunu verir, yine Taner’in onayıyla oyunda yer alır. 1978’de, ilk kitabı ‘Kazancı Yokuşu’nun yayımlanmasının ardından, yönetmenliğini Temel Gürsu’nun yaptığı ‘Kızını Dövmeyen Dizini Döver’ adlı sinema filminde rol alır.

ONUR ÖDÜLÜ SAHİBİ

Bugün, Beyoğlu’nun en eski tiyatrosu olan ‘Ortaoyuncular’ı, 1980’de Yapı Endüstri Merkezi’nde kurar. Aynı yılın sonunda Küçük Sahne’ye geçen topluluğuyla ‘Şahları da Vururlar’ ‘Kahraman Bakkal Süpermarket’e Karşı’, ‘Kiralık Oyun’, ‘Anna’nın Yedi Ana Günahı’, ‘İçinden Tramvay Geçen Şarkı’, ‘Ferhangi Şeyler’ ve ‘İstanbul’u Satıyorum’ gibi kendi yazdığı oyunları sahneler ve oynar.

Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri - Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü’nün de aralarında olduğu çok sayıda ödülün sahibi olan Şensoy, son olarak 2019’da İstanbul Tiyatro Festivali’nde Onur Ödülü’nü almıştı. 

BAHAR ÇUHADAR (HÜRRİYET TİYATRO YAZARI): GELENEKSEL GÜLDÜRÜYÜ KABAREYLE BULUŞTURDU

Ferhan Şensoy hem geleneksel güldürüyü çağdaş / Batılı kabare fikriyle harmanlayıp yerel bir yeni tür yarattı hem de İkinci Dünya Savaşı ertesi Avrupa’nın dünyaya armağanı olan ‘uyumsuz / absürd tiyatro’ çizgisinde oyunlar yaptı. 2000’den fazla kez sahnelediği ‘Ferhangi Şeyler’ ile ‘tek kişilik oyun’ türüne özgün bir şekilde ismini yazdırdı. Şensoy ve Ortaoyuncular gerçek bir ‘yazar tiyatrosu’ örneği oluşturdu. Şensoy’un ‘Ferhanca’ dilinden çıkan metinlerle özdeşleşen Ortaoyuncular sahnesi ‘doğaçlama’nın da hep başrolde olduğu bir oyun alanı oldu. Seyirciye tiyatronun dekor, aksesuar gibi detaylarında ‘gerçekçi’ yollarla değil daha soyut, göstermeci (padişah kavuğu yerine balkabağı kullanmak gibi) biçimlerle ulaştı Şensoy. Bu, eleştirisini ve mizahını sokakla, seyirciyle daha dolaysız olarak buluşturmasına da vesile olmuştu.

#Yazar#UĞUR VARDAN#Rasim Öztekin

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir