Bozalan, Gökbel, Mazı, Balcılar, Demirciler ve Hamamlar köylerinin yaylalığıymış Fesleğen Karacahisar'ı geçtikten sonra asfalt bitiyor; yönlendirme tabelaları da Toz başlıyor
İlk kez yolu düşenler için, sora sora bulunabilen bir köy Fesleğen. "Sora sora Bağdat bile bulunur" diyen bir kültürden geldiğimiz için, yol da iz de hiç dert edilmemiş anlaşılan
Bozuk zeminli yolda ilerliyoruz. Yol üzerinde dört beş kişilik bir topluluk Yanlarına yanaştığımızda, Muhtar Muhittin Durmaz'ı farkediyoruz. Muhtar yanımıza geliyor ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nden görevlilerin geldiklerini ve o anda 2 no'lu pompadan depoya su basıldığını söylüyor "İyi haber!" diyorum içimden Suyun; haneli ve yaklaşık nüfuslu köyün, yıllardır çözülemeyen en büyük sorunu olduğunu biliyorum çünkü. Ve o nedenle gidiyorum Fesleğen'e "Gözünüz aydın!" diyorum. Diyorum ama Durmaz, henüz dolmaya başlayan su deposundaki ıslanma ve sızıntıları göstererek; "Bu" diyor "gözle görülüyor. Esas sorun, döşenen boru hattında yaşanacak"
Temmuz ayında, sisteme deneme için su verildiğinde, o kadar çok yerde patlama olmuş, su kaçağı yaşanmış ki Köylüler, boruların altına ve üstüne özel bir malzeme dökülmesi gerektiği halde bunun yapılmadığını, hattın büyük bölümünün, son derece özensiz şekilde ve uygun olmayan malzemeyle örtüldüğünü söylüyorlar. Muhtar, Köy Hizmetleri Muğla İl Müdürlüğü'ne, hattı teslim alması için çağrıldığını belirterek, endişelerini dile getiriyor
"Bunlar köylüdür, anlamazlar!"
Köylünün ve muhtarın anlatımları; Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü Kontrol Memurluğu'nun, köylerde yapılan bu gibi yatırımlarda görevini layıkıyla yerine getirmediği yönündeki duyumlarımıza, bir örneğin de Fesleğen'de yaşandığını düşündürtüyor
Bu koşullarda, standartlara ve ihale sözleşmelerine uygun olmadan yapılmış bu yatırımı Muhtar'a teslim ederek, "oldu bitti"ye getirilmek mi isteniyor sorumuza yanıt alamıyoruz Muhtar'dan Aslında, bu sessizlik çok fazla şey anlatıyor Muhtar; "Teslim alırsam, yaşanacak olan tüm arızaları muhtarlık olarak bizim gidermemiz gerekecek. Benim o kadar bütçem yok ki!" diyor haklı olarak.
Fesleğen Köyü'nün su isale hattının, ihale şartnamesine uygun olarak inşa edilip edilmediğinin, başta Milas Kaymakamlığı ve İlçe Özel İdaresi olmak üzere ilgili tüm kurum ve yetkililerce denetiminin yapılması gerek! Müteahhidinden sorumlu memurlarına kadar; "Bunlar köylüdür anlamazlar nasıl olsa!" duygusuyla yapılan kalitesiz işlere son verilmeli artık
"Fesleğen Köyü İçme Suyu Projesi" 10 yıl önce hazırlanmış. Grup Köy uygulaması içinde, Karacahisar, Çiftlik ve Pınararası köyleri suya kavuşmuş. Geriye sadece Fesleğen ve Demirciler köyleri kalmış. Müteahhit firma, isale hattının yapımını Temmuz ayı içinde tamamlamış. O sıra, deneme amacıyla sisteme su verildiğinde büyük sorunlar yaşanmış. Ardından, iki gün öncesine dek gelen giden olmamış.
Bu durumun, ödenek sorunları nedeniyle müteahhit firmaya ödeme yapılmamış olmasından kaynaklandığı söylenmiş köylülere. Duyumlara göre, Müteahhit Önder Tuğlu; "Ödemesi yapılmadan suyu salmam" demiş, gitmiş. Beklemişler, beklemişler köylüler
Muhtar; seyyar arıcılığın yaygınlığından söz ediyor. "Çamlarımız basralı bizim" diyor ve sürdürüyor; "Adana, Kayseri, Mersin'den gelmiş 5 bin kovan var köyümüzde" Halıcılıkla ilişkilendirerek soruyorum; "Yerli yabancı turist gelir gider mi Fesleğen'e?"
Muhtar, yine gülümseyerek "evet" diyor. Ciplerle gelip yürüyüş yaparlar burada. Bi güzel toza bulanıp Çökertme'ye giderler. Orada denize girip arınırlar Fesleğen'in tozundan"
Toz turizmi var!
"Desene Muhtar, Fesleğen'de 'toz turizmi' var" sözlerime gülüyoruz hep birden
"Ağlanacak hallerimize gülüyoruz işte" diyor.
"Daha ne kadar, nereye kadar?" sorusu düşmüş akıllarına, tak etmiş canlarına, nihayet!
Köy içinde bulunan irili ufaklı göletlerdeki çamurlu suları kullanıyor Fesleğenliler. "Bu suyu içenler bile var. Çoluk çocuk ishalden kırılıyoruz. Kendimize yetecek kadar sebze bile ekemiyoruz. Pazardan alıp geliyoruz domatesi, biberi, patlıcanı Küçük çanaklarda tavuklara su koyuyoruz. Onu da arılar içip bitiriyor" diyor Erol Kara. Muhittin Durmaz ile Erol Kara, muhtarlık seçimlerinde birbirlerine rakip olmuşlar. Durmaz kazanmış seçimi. Ama, ikisi birden anlatmaya çalışıyor Fesleğenin dertlerini
kilometre uzaktan su getirmek
hanenin en az 'sinde sarnıç var. Köyün girişinde de, yöremizde sıkça rastlanan sarnıçlardan biri hala daha kullanılıyor. İçme sularını, "Ziftlik Deresi'nden" temin ettiklerini söylüyor Muhtar. Köyün yaklaşık kilometre uzağındaki bu yerden eşek, at ve katırlarla getiriyorlarmış suyu.
"Bu su da iyi bir su değil. Üstelik çok az. Bir katır yükü alındı mı, uzun zaman beklemek lazım. Yakın köylerin muhtarlarıyla birlikte Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne dilekçe yazdık bu yılın ikinci ayında. Dedik ki, bu suyun önüne bir set yapılsın. Ama şimdiye kadar herhangi bir cevap almadık"
Peki, Fesleğenliler neyle geçiniyorlar?
"Eskiden" diyor Erol Kara, "köyün yüzde 95'i arıcılık yapardı. Şimdi, 34 kişi anca Yine hayvancılık yaygındı. Orman kapanınca o da bitti Şimdi, az miktarda keçi, koyun ve sığır var. Aslına bakarsan, hayvanlarımız da susuzluktan kırılıyor. Süt de satamıyoruz. Buzağılar içip duruyor sütümüzün çoğunu"
Eskiden beri gelen bir tek halıcılık kalmış Fesleğen'de. Hemen hemen her evde bir tezgah var. Sürekli halı dokunuyor. Dokunuyor ama, iyi koşullarda pazarlanamıyor halılar. Yöremizde, yıllardan beri çözülemeyen bu sorun, belki de en yaralayıcı biçimiyle Fesleğen'de yaşanıyor. "El emeği göz nuru halılarımızı yok pahasına satıyoruz" diyorum
"Hep öyleyiz" diyor Erol Kara
"Başka?"
"Az tütün, biraz balıkçılık ve bir o kadar da zeytin"
"Hepsi bu mu?"
"Hepsi bu!"
Fesleğen, Faselika'nın kızıymış
Fesleğen adının nereden geldiğini soruyorum.
Erol Kara yanıtlıyor; "Burası, Faselika isimli bir Rumun çiftliğiymiş önceden. Faselika'nın Fesleğen adında bir kızı varmış. Sonradan buraya el konmuş. Bizim atalarımız dedelerimiz tarafından. O zaman Faselika, 'Tamam' demiş, 'Ama hiç olmazsa benim de bir izim, payım kalsın burada. Buraya kızımın adını verin' Dedelerimiz böyle anlatırlardı.."
Yayla'da eski bir yerleşim izi olup olmadığını soruyoruz. "Var" diyorlar, "Olmaz mı hiç!" Asar dedikleri bir yere götürüyorlar bizi. Çam ormanı içinde, Bir yandan Gökova Körfezi'nin rüzgarını alan, öbür yandan yaylaya da hakim bir tepedeki kalıntılar, tahminimizden öte değerli. Muhtar; "Müze'ye bir dilekçe yazacağım. Gelip baksınlar buraya" diyor ve sürdürüyor; "Bu çok zamandır aklımda ama, bir türlü yapamadım"
Hilal, Milas Lisesi'nde okuyacak
Fesleğen'de, birleştirilmiş üç sınıf bulunuyor. Okulun iki dersliği var. Birinde birinci sınıflar, diğerinde ise ikinci ve üçüncü sınıflar öğrenim görüyorlar. 16 Eylül'de başlayan olan yeni dönemde, yaklaşık 35 öğrenci öğretim görüyor. Dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf öğrencileri, taşımalı sistemle Çamköy İlköğretim Okulu'na gidiyorlar. Fesleğen'den bugüne dek yüksekokul öğrenimi gören olup olmadığını soruyorum. "Biz" diyor bir köylü, "İlkokulu bile öğretmenlerimize yumurta verip bitirdik"
Gülüşüyoruz.
Bu eğitim öğretim döneminde, Milas Kaymakamı Hulusi Doğan'ın yakın ilgi ve desteğiyle, Hilal Kaba, Milas Lisesi'nde okuyacak. Hilal çok mutlu. Gözlerinin içi gülüyor hep. Hilal ile buluştuğumuz sırada, Kazım Avcı adlı yurttaşımız, oğlu Serdar'ın çok başarılı bir öğrenci olduğunu, ama oğlunu okutmaya gücünün yetmediğini söyleyerek; "Gazeteci Bey" diyor, "Benim oğlanı da bi yazsanız. Kaymakam Bey benim oğlana da bir iyilik yapsa" ve gözleri dolarak şöyle sürdürüyor; "Bi olsa var ya, ne deyim ben, sevineyim desem az. Bi söyleseniz, benim oğlana da bir imkan olsa"
Söğüdün erenleri, çevirin gidenleri
Fotoğraftaki, bir söğüt ağacıdır.
Çocuklar, söğüt ağacı ve benim aramdaki özel bir buluşma biçimidir bu fotoğraf. Bir anı kalsın diye çekilmemiştir. Üstelik, bir sözleşmedir de bu fotoğraf: İnat sözleşmesi
Sözü yine "inat"a getirmek üzere, kısa bir özgeçmiş öyküsü anlatmak istiyorum, söğüde dair
Kahveci Cemal ekmiş onu Fesleğen'in girişindeki kahvenin önüne.
"Kırşehir'den arıcı arkadaşlar getirdiler" diyor.
Cemal'in, söğüt ağacına ilgisinin, sevgisinin nedenini özellikle sormadım.
"Neden söğüt ağacı?" demedim. "Söğüt ağacının huyunu suyunu bilir misin?" de demedim.
Nedir söğüdün huyu suyu?
Huyu suyu birdir söğüdün.
Suyu sever söğüt, hem de çok sever.
Bu nedendir, en çok sevdiği yerdir su kenarları.
Suyunu eksik etmezseniz hep çok iyi huyludur.
Uzatır dallarını, uzatır, uzatır Yerlere dek eğer dallarını. Toprağa tapınırcasına eğilir toprağın üzerinde, başı göğe ersin istemez. Dalı toprağa, suya değsin yeter.
Suyunun çok oluşundan hiç yakınmaz. Ama ne zaman ki su bulamaz; işte o zaman huysuzlanır.
Uzamaz, eğilmez dalları. Güneşin altında eğilir bükülür. Sırma saçlar gibi olması beklenen dalları utanır sıkılır, ezilir büzülür, rengi solar, süzülür Dört mevsim eksik olmayan güzelim yaprakları, sapır sapır sararıp dökülür
Fesleğenli çocuklarla birlikte büyüyor bir süredir Cemal'in kahvesinin önündeki söğüt. Fesleğenli çocuklar kadar büyüyor. Fesleğen'deki çocuklar o söğüde benziyorlar. Söğüt görüyor bunu, farkında her şeyin, biliyor.
Söğüt bilmekle kalmıyor, bilinçli!
Söğüt, Fesleğen'in inadı!
"Toz turizmi" haberinden öğrendiniz umarım:
Fesleğen susuz.
On yıllardır kıştan bahardan kalma sularla geçirmeye çalışıyor yaz aylarını. Kullandıkları, zaman zaman da içmek zorunda kaldıkları su değil, çamur!
Bu yüzden söğüt, inadını simgeliyor Fesleğen'in
Denilebilir ki; bu nasıl bir inatmış da, uzun yıllar boyunca susuzluğa razı olmuş, susmuş ve oturmuş?
İşte tam da budur inadı Fesleğen'in.
Beklemek nasıl mümkün olabilir inat olmasa
Başkaca bir sermayeniz olmamışsa, kalmamışsa inattan başka, ne yapabilirsiniz düşünsenize.
"Siz kaç yıldır köylüsünüz?" gibi, aslında kolayca anlaşılamayacak soruma verdikleri; "doğuştan" yanıtını not etmeliyim. "Doğuştan köylü olmak" tam da bu işte!
Cemal, "suluyorum" diyor.
Dedim ya, Cemal'e sormadım diye.
Cemal'in haberi yok çektiğim bu fotoğraftan
Ama söğüt biliyor.
Söğüdün her şeyden haberi var.
Söğüt, Fesleğen'i, suyu sevdiği kadar seviyor bu yüzden Söğüt de oralı olmuş Bir "inat heykeli" o (AKK/NH/BB)
Zorunlu erezler
Bu erez, insanlarla botları ayırt etmek iin kullanılır. Bu, web sitelerinin kullanımı hakkında geerli raporlar hazırlamak iin kullanılmakta olup web sitesi iin faydalıdır.
İşlevsel erezler
Kullanıcının web sitesinin setiği dil srmn hatırlar.
Performans/Analitik erezler
Ziyaretinin web sitesini nasıl kullandığına ilişkin istatistiksel veriler oluşturmak iin kullanılan benzersiz bir kimliği kaydeder. Google Analytics tarafından talep oranını kısmak iin kullanılır.
Reklam/Pazarlama erezleri
Bu erez, Alexa Analytics'e gnderilen tketici davranışları hakkında bilgi toplamak iin kullanılır. (Alexa Analytics bir Amazon şirketidir.)
MULA – Bodrum'a bal Maz Köyü’nden Milas'a Fesleen Köyü’nü birbirine balayan 20 kilometrelik yolda yanmayan doru düzgün tek bir aaç bile yok. Yanmayanlarn ise kurumaya yüz tutarak sarard bölgede, birkaç gün öncesine kadar youn bir çalma vard. Alevlerin Fesleen Köyü’ne ulamamas için Türkiye’nin dört bir yanndan gelen ekiplerle büyük bir mücadele verdiklerini anlatan köylüler, yangn köylerine ulamadan durduu için mutlu.
Soutma çalmalarnn devam ettii Fesleen Köyü’nde, Orman Genel Müdürlüü’nün ve farkl ehirlerden gelen itfaiye araçlarnn köy içinde dolamas gündelik hayatn bir parças haline gelmi. Fesleen Köyü muhtar azas Hüseyin Kara, yangn nedeniyle köyde bir samanln yandn söylerken buruk bir sevinç yayor. Çünkü Kara, yangnn köye yaklamadan çok daha önce söndürülebileceini savunuyor.
Güneyinde Maz ve Bozalan, kuzeyinde Beyciler köylerinin yer ald Fesleen Köyü, haneden oluuyor. Köyün dousunda yer alan tepelerin hemen arkasnda yangn söndürülürken, batsndaki tepelerde yangnn izleri görülebiliyor. Köyü çevreleyen dört bir tarafta yangn mücadelesi verdiklerini anlatan Hüseyin Kara, kuzeydeki tepelerin üstlerini göstererek “Yangn buray atlasayd alevler, köye ulard” diyor. Fesleen Köyü, 13 gün boyunca yangnla mücadele etti. Çatalca, Balkesir, Manisa, Bursa, Zonguldak, Kean, Azerbaycan gibi yerlerden yangna müdahale için ekipler geldi. asker köydeki çalmalara katld. Köyden yaklak genç yangn söndürme çalmalarnda yer ald. Yeri geldi itfaiye hortumuna su tadlar, yeri geldi ekiplerin hemen yannda alevlere müdahale ettiler. Hüseyin Kara, bir süre sonra yangn bölgesinden sivillerin geriye çekildiini belirterek, “Arazözlerde gelen ekipler yol bilmiyor. Biz bu dada yayoruz. Nereden nereye, hangi sürede gidilir biliyoruz. Bizi neden bölgeden çkardklarn anlayamadk. Biri çksn bunu açklasn” diye soruyor.
Yangnn köylerine ulamadan söndürülebileceini ileri süren Hüseyin Kara, “Buraya 60 ilin itfaiyesi geldi. Köylüler olarak yangn alanna metre hortum çektik. Halk olarak toplanp mücadele ettik. Yangnn köye geleceinden eminiz. Yangn, git gide bize yaklayor. Orman içinde bir arazi var. Orada yangn çembere alsaydk Bozalan Köyü bile yanmayacakt” ifadelerini kullanyor. Kara, “hala aklm almyor” diyerek yangn söndürme çalmalar srasnda baz itfaiyecilerin alevlere müdahale etmek için su skmadn, sorduunda ise “emir bekliyorum” cevabn aldn söylüyor. Kara’ya göre “emir beklenirken” her yer yand. Hatta köylülerin çektii metrelik hortumda da küle döndü. Köye doru alevler yaklarken hayatn bir ekilde devam ettiini anlatyor Hüseyin Kara’nn kardei Zeki Kara. Günlerdir uyumam. Gözlerine kan oturan ve yangn annn hislerini hala üzerinde tayan Zeki Kara, 95 yandaki babaannesinin tam da yangn günlerinde vefat ettiini belirterek defin ilemleri srasnda jandarmann gelip cenazeyi brakp gitmesini istediini söylüyor. Defin ilemlerini tamamlayp evine geri döndüünü ve evini korumak için beklediini anlatyor: “4 gün sonra jandarma köyü tahliye etti. Tekme tokat bizi evlerden çkarmaya çaltlar. Ama nasl gideyim? Ailemi gönderip kendim evde kaldm. Evim, hayvanm burada, bakasndan duymaktansa evimin yanmasn kendim izlerim diye düündüm. Malmdan, mülkümden vazgeçtim.”
Zeki Kara, yangna asl müdahalenin Kemerköy Termik Santrali’ne yaklanca geldiini düünüyor. O dönemde çok fazla gönüllünün geldiini söyleyen Zeki Kara, “Canmz o kadar skknd ki, acaba yangn gönüllüler mi çkard diye düünmeye baladk. Halbuki, onlar bizden fazla yangnla mücadele etti. Mantkl düünmeye çaltm. Bu kadar insana ramen yangnn böylesine yaylmasn anlayamadk” diyor. Hüseyin Kara burada araya girerek, olu ile birlikte köyden pek çok gencin MG Grup Mühendislik’in madeninde çaltn belirterek irketin yangnda çalan içilerin ücretlerinden kesinti yaptn ileri sürüyor: “8 gün boyunca gençler yangnda görev ald. irket bu günleri, içerde izni olandan dümü, olmayann da ücretinden kesmi. Benim olumdan bir gün kesmiler mesela.”
Fesleen Köyü’nde alevler, yerini geçim derdine brakm. “Yangnla mücadele bitti, geçim mücadelemiz” balad diyor Hüseyin Kara. Yangndan etkilenen Türkevler ve Bozalan köylerinde de bahsedildii gibi o da hayvanlarn otlayaca mera kalmamasndan ve zeytin aaçlarnn yanmasndan dem vuruyor. Komu köylerin de artk yardma muhtaç duruma gelmesi nedeniyle birbirine destek olacak kimsenin kalmadn ifade eden Zeki Kara “imdi ne yapacamz bilmiyoruz. Yangn devam ederken, bize bin lira civarnda yardm yapt devlet. Bu ancak bizim mazotumuzu karlar. Yaplan yardm yetersiz. Sadece biçerdövere 4 bin lira para veriyoruz. Bunun gübresi var, tohumu var. Köydeki her hane küçük de olsa çiftçilik yapar. Tarm Kredi’ye borcu olmayan yok. Çalacak bir imkanmz kalmad. Bize kuru para vermesinler. Ben diyorum ki, devlet bize yardm yapacaksa Tarm Kredi’ye borcu olanlarn ödemesini devralsn” önerisini sunuyor. Zeki Kara, Milas Belediye Bakan Muhammet Tokat’a da krgn olduunu sözlerine eklemek istiyor: “Bizim hemen yukarmzdaki Karacahisar köyündendir kendisi. Buraya gelip de bir geçmi olsun diyemedi. Yarn, öbür gün nasl bizim kapmza gelip de oy isteyecek?”
Yangn bölgesinde köylerde dolarken en çok vurgu yaplan durumlardan biri de baz itfaiyecilerin yangn srasnda müdahale için emir beklemesi oldu. Köylülerin kzarak ve üzülerek anlatt bu iddia, Fesleen Köyü’nde de karmza çkt. Türkiye Ormanclar Dernei kinci Bakan Hüsrev Özkara, yangnn profesyonel ekipler tarafndan müdahale isteyen çok ciddi bir alan olduunun altn çizerek konuyla ilgili yorumlarn paylayor: “ hektardan büyük yangnlarda ortaya çkan enerji, Hiroima'da atlan atom bombasyla eit güçte. Yangn ar bir enerjiye ulanca yukar, saa ya da sola dönüüm gösterir. Rüzgar ters esmeye balarsa, yangnn boyutu daha tehlikeli olur. Bu i tecrübe istiyor. Ben yangn amiri olsam, yangnn yerini belirleyip rüzgarn iddetini örendikten sonra hesaplama yaparm. Buna göre alann boaltlmasn isterim. Yangn amiri, bütün süreci yöneten kii demektir. Böylesi durumlarda her türlü insann müdahalesi, panik havas mevcut. yi niyetli insanlarn yangn söndürmeye katlmasyla oluan bir risk var. Yangnn neye dönüecei belli deil. Gazdan etkilenebilir, yangnda ölebilir insanlar. öyle bir durum var; arazöz ekiplerinde çalan says yetersiz. Orman yangnlarnn söndürülmesinde ana yetkili orman tekilatdr. Belediyeler de sahip olduu itfaiye tekilatn yangna sevk eder. Hiyerarik olarak belediye itfaiyesi yangn amirinin emri altna girer. Bu iin kural var. Her türlü ihtimal düünülerek hareket edilir.”
Fesleen Köyü’nden yanan ormanlarn içinden ilerlerken bir duman gözümüze çarpt. Daha önce soutma çalmasnn yapld alandan ince ince süzülen dumanlar görünce Türkevler Köyü’nde yaananlar hatrlayarak durumu hemen muhtar azas Hüseyin Kara’ya ve ’ye bildirdik. OGM’nin 4 arazözü gelerek alana müdahale etti. Yetkililerden haber verdiimiz için aldmz teekkürle yolumuza devam ederken gözümüz ormanlarda, aklmz geride braktmz köylerde kald…