Feto Haclilar

 Güzel, “15 Temmuz’da Fethullahçı Terör Örgütü denilen köpekler, şerefsizler ve hainler çetesi Müslüman Türk milletinin ve İslam’ın yıkılması için darbe teşebbüsünde bulundu. Bu basit bir hareket değildir” dedi.

Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 'tank Hasan' diye hitap ettiği Hasan Celal Güzel, ‘tanksavar’ diye anons edilerek platforma davet edildi. Güzel, konuşmasında ağır ifadeler kullanarak, Fethullah Gülen ve darbeci girişiminde bulunan gruba ağır tepki gösterdi. Arkalarında Haçlıların bulunduğunu belirten Güzel, “15 Temmuz’da Fethullahçı Terör Örgütü denilen köpekler, şerefsizler ve hainler çetesi Müslüman Türk milletinin ve İslam’ın yıkılması için darbe teşebbüsünde bulundu. Bu basit bir hareket değildir. Senelerce okul faaliyeti, cemaat faaliyetleri dedik, Türkiye’de Cumhuriyet’in ilk döneminde ve sonralarında inanan insanlar ezildi, sahip çıkalım dedik. Her defasında onlara imtiyaz tanıdık. Bizi sırtımızdan hançerlediler. Amerikaların, İngiliz casuslarının, Angele Merkel’in kucağına oturdular. Türk milletine ihanet ettiler bu şerefsizler. Biz senelerce, onları müdafaa ederken, onlar İslamiyet’in ve Türk milletin kuyusunu kazmak için Pensilvanya’da CIA ajanları ile Mossad ile işbirliğindeydiler” dedi.
Güzel, kendisinin devlette önemli görevlerde bulunduklarını belirterek, “Devlette bu kadar çalışan bir insanım, bu gelinen noktada, bu şerefsizlerin, vatan hainleri, köpeklerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçirmekte olduğunu anlayamadım. İtiraf ederim. Biraz daha vakit geçirseydik, kıl payı ile Türkiye’yi bir iç savaşın eşiğinden döndürebildik. Bunda, Cumhurbaşkanımızın, liderliğinin, cesaretinin çok büyük rolü var. Ben yıllarca Kara Harp okulunun hocalık yaptım. Genelkurmay Başkanı da benim yetiştirdiğim talebelerdendir. Bu adamlar sinsice harp okullarına sızdılar. Genelkurmaya, kuvvetlere, jandarmaya sızdılar, bu üsleri de ellerine geçirdiler. Allah büyük, Türk milletini, İslam ümmetini korudu ve onları şaşırttı. Sabaha karşı olsaydı, maalesef bu mitingi yapamaz durumda olurduk. Tanklar geziyor olurdu. Türkiye parçalamak üzere olurlardı. Erzurum’u Ermenilere peşkeş çekmiş olurlardı” ifadelerini kullandı.

"DARBE TEŞEBBÜSÜ FETÖ'CÜLER TARAFINDAN YAPILMADI"

Güzel, darbe girişiminin sadece FETÖ’cüler tarafından yapılmadığını, kalkışmanın arkasında ABD, İngiltere ve Almanya’nın olduğunu ifade etti. Güzel, “Bunlar senelerce Haçlı seferleri ruhu ile yaşadılar. AB'yi bile Germen imparatorluğu üzerine kurdular. Senelerce niye uğraşıyoruz da bizi AB’ye almıyorlar biliyor musunuz? ‘Müslümanız’ diye almıyorlar. Ama 50 değil 50 bin yıl geçse, imanımızı, dinimizi bu köpeklerin paraları için asla değiştirmeyeceğiz. Sevgili hemşehrilerim, bu darbe teşebbüsü, bir avuç Fethullahçı tarafından yapılmadı. Onlar, sadece bunların kucaklarına oturmakla yetindiler. Esas onların arkasında ABD’nin, İngiltere’nin, Almanya’nın hainleri var” dedi.
Güzel, Almanya ve Şansölyesi Angele Merkel hakkında da konuşarak, “Bir de Alman Şansölyesi Angele Merkel var. Bu Angele Merkel denilen, nokta nokta, ağzımı daha fazla bozmayayım. Siz anlamışsınızdır. Bu şerefsiz, bu namussuz kadın, Türkiye’nin düşmanıdır. Bu alçak kısa süre önce, uydurma Ermeni iftiraları meselesi ile Türkiye’nin PKK ile irtibatını açmak için parlamentosundan Türkiye aleyhine karar çıkarmış, kendisi de ortak olmasın diye, korkak köpekler gibi kaçmış gitmiştir. İşte bu kadın da bu darbenin içerisindedir. Size ben istihbarat bilgisi veriyorum. Tahmin yapmıyorum” ifadelerini kullandı.

"ELEBAŞLARI GENELKURMAY ÖNÜNDE SALLANDIRILMALI"

Güzel, idamı ilk dile getirenlerden birinin kendisi olduğunu ifade ederek, kalkışmada bulunanların ele başlarının Genelkurmay önünde sallandırılması gerektiğini kaydetti. Güzel, “İlk defa ben o gece idamı söyledim. Bir hukukçu olarak idamın olabileceğini, kısasta hayat olduğunu, bir çok ülkede idam olduğunu, milletin iradesi ile bu köpeklerin ele başlarının Genelkurmay önünde sallandırılması gerektiğini söyledim” diye konuştu.
Konuşmanın ardından çalınan kahramanlık türküleri ve mehter marşlar alandakileri coşturdu. İHA

Pensilvanya’da tapındıkları Haçlıların gölgesinde pusuya yatan,Bel’amkılıklı Fethullah Gülen diyor ki; “Haçlının ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir. Çünkü sizinle onlar arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar sizin kadınınıza kızınıza ilişmezler. Mabedinize ilişmezler. İlişmemiş Haçlılar” Haçlı-Siyonist ittifakının birinci hedefi Ortadoğu’da İsrail Devleti’nin güvenliğini sağlamaktır. İkinci hedefi ise İslâm Coğrafyasını küçük küçük parçalara ayırıp, kendilerine biat edecek yönetimleri başa getirmek, sonrada yeraltı ve yeryüzü kaynaklarını kökten sömürmek. Tarihin derinliklerindeki Haçlıların yaptığı işgaller, vahşet, katliam, tecavüz ve talanlar ciltler dolusu kitaplara konu oldu. Çağdaş Haçlılar ABD ve AB ülkeleri ve müttefikleriningünümüzde Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de ve İslam Coğrafyasının farklı bölgelerindeki işgalleri, toplu katliamları ve sömürüleri en vahşi şekildehala devam ediyor. Yakın tarihimizde, Bosna’da binlerce Müslüman’ın vahşice katledilmeleri bile Feto’nunyalancılığının,ve şirazesinin iyice kontrolden çıktığının göstergesidir Srebrenitsa’da ve DünyadaMüslümanlarla Haçlılar arasında neler olmuştu da Haçlılara sevdalı Fetobunları göremiyordu. Haçlılar, Avrupa’nın göbeğinde Müslüman bir topluluk istemiyorlardı. Yugoslavya’nın çöküşünü fırsat bilip, yılında Müslüman Boşnaklara karşı yok etme hareketini başlattılar. Çetelerden oluşan ölüm timleri, Müslümanlara ait her yeri yakıp yıkıp, yağmalıyor, önlerine çıkanları öldürüyor, kadınlara tecavüz ediyorlardı. Gerekli önlemleri almayan modern Haçlıların organize şer örgütleri BM ve NATO’nun olaylara yaklaşımı Sırpları iyice cesaretlendirdi. Bosna’nın doğusunda Srebrenitsa’da düşmana karşı büyük bir direniş gösteriyorlardı. Birçok Müslümanda buraya sığınmıştı. Fakat şehirde elektrik yoktu, su yoktu, açlık ve hastalık başlamıştı. Gelen yardımlar Sırpların kuşatmasından dolayı Srebrenitsa’ya ulaşamıyordu. Sadece BM Barış Gücü yardımıyla çok az gıda içeriye ulaşabiliyordu. Nihayetinde bundan tam 22 yıl önce, 11 Temmuz tarihinde Avrupa’nın göbeğinde, Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) ve NATO ülkelerinin gözleri önünde SREBRENİTSA’da kan donduran bir soykırım yaşandı. Srebrenitsa katliamı II.Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yaşanmış ve belgelerle kanıtlanmış en büyük insan katliamı olarak tarihe geçti. BM tarafından “güvenli bölge” ilan edilen Srebrenitsa’da Sırplar katliama başlamadan önce, Müslümanların silahları, Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerleri tarafından toplatılarak savunmasız bırakıldılar. Birleşmiş Milletler Barış Gücü komutanı HollandalıgeneralThomKarremans, silahları ellerinden alınmış ve savunmasız bırakılmış Müslümanları ve Srebrenitsa şehrini elleriyle Sırplara teslim seafoodplus.info acı bir gerçek ki, barışın ve güvenliğin savunucusu olması gereken BM Barış Gücü, katliamın ve soykırımın bir numaralı teşvikçisi, hamisi ve sorumlusu oldu. Sırplar bütün dünyanın gözleri önünde, Avrupa’nın göbeğinde,kâinatın soytarısı Feto’nun yere göğe sığdıramadığı Haçlıların gözetiminde ve kontrolünde katliamlarına başladılar Temmuz tarihinde kişiyi esir aldılar. 5 gün süren katliamda en az masum, sırf Müslüman oldukları için öldürüldüler. Büyük, küçük, yaşlı genç demeden öldürüldüler. Toplu katliamda oluk oluk kan akıttılar. Cesetlerini paramparça edip, ziynet eşyalarını çaldılar. Cesetlerin bir kısmını yaktılar. Kadınlara tecavüz ettiler. Sonrada toplu mezarlara gömdüler. Haçlılar çirkin yüzlerini ve Müslümanlara düşmanlıklarını bir kez daha acımasızca sergilediler. Unutmayalım ki; Haçlılar, 15 Temmuz ’da Kudüs’ü işgal etti. Feto, 15 Temmuz ’da Haçlıların İslâm Coğrafyasına tamamen çökmesi için önünde ki en büyük engel olarak gördükleri Türkiye’yi Haçlılara peşkeş çekmeye çalıştı. Feto, İslâm Dininde tahrifat yapmaya çalışan ve Haçlıların işgaline zemin hazırlayan kardinalin kölesi hainimiz. Haçlılar tarihi düşmanlarımız. Bosna bizim Balkanlar’daki mirasımız. Bunlardan ders çıkarmak için, yeni tuzaklara düşmemek için ne CIA ve MOSSAD tasmalı hainleri, ne Haçlıların zulümlerini ne de Srebrenitsa soykırımını ne unutacağız ne de unutturacağız. Hafızalarımızda her dem taze ve diri tutacağız. Bütün bunları nesilden nesile aktaracağız.

İZMİR - ÖMER SÜT

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik çalışmalarını sürdüren istihbarat birimleri, örgütün, mesaj yoluyla üyelerine ulaştırdığı düzmece rüyalarla kopmaları önlemeye ve cezaevindeki mensuplarına umut vermeye çalıştığını ortaya çıkardı.

AA muhabirinin güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre, gerek 15 Temmuz öncesi gerekse FETÖ'nün darbe girişiminden sonra yürütülen soruşturmalarda adalete teslim edilen ve her geçen gün güç kaybeden örgütün yeniden yapılanma girişiminin deşifresi yapılıyor.

Şüphe uyandırmayacak lüks mekanlarda toplantılar düzenleyen, güvenlik güçlerine yakalanmamak için farklı haberleşme programı kullanan ve örgüt elebaşının talimatlarını mensuplarına ileten FETÖ'yü deşifre etmek için özel yöntemler üzerine çalışmalar yürüten istihbarat birimleri, delilleri adli makamlara ulaştırarak soruşturmaların açılmasını sağlıyor.

Güvenlik güçleri ve savcılığın FETÖ'nün faaliyetlerine yönelik istihbarati çalışmalarında, farklı tarihlerle ve çeşitli rüyalarla mensuplarının motivasyonunu ayakta tutmaya çalışan örgütün, aynı yöntemi kullanmaya devam ettiği saptandı.

Son zamanlarda ise güvenlik güçlerince deşifre edilen örgüt mensuplarının kullandığı yeni gizli mesajlaşma programı, pusula yöntemi veya kendi aralarındaki konuşmalarda, darbe girişiminin ardından ABD'ye kaçan bazı hakim ve savcıların bu ülkedeki yargı mensuplarıyla iş birliğine gittiği ve Türkiye'yi uluslararası kamuoyunda zor durumda bırakılacağı anlatılıyor.

Örgüt mensuplarının, ABD'de devam eden ve Rıza Sarraf'ın tanıklık yaptığı Mehmet Hakan Atilla davası öncesi "Türkiye'nin Rıza Sarraf'ın itiraflarıyla köşeye sıkışacağı, hükümetin istifa etmek zorunda kalarak devrileceği, 'nin kasım ya da aralık ayında her şeyin daha güzel olacağı ve cezaevindeki tutukluların tahliye edileceği" şeklinde kendi aralarında konuşma yaptıkları bilgisine ulaşıldı.

"Haçlı rüyası"

"Allah'ın izniyle ABD bu işi halledecek" içerikli konuşmalarda ise bir rüyaya atıfta bulunularak örgüt mensuplarının Müslüman olmayanların çabasıyla kurtulacağı düzmecesi de ağızdan ağıza yayılıyor.

Sözde üst düzey örgüt yöneticileri tarafından hikayeleştirilen, "Haçlı kıyafeti giyen bazı kişiler Fetullah Gülen'in odasına girer. Kendisi, yaşanan son olaylar nedeniyle hasta yatmaktadır. İçeriye girenlerden biri elini uzatır ama onu ayağa kaldıramaz. Bu sefer haçlı kıyafetli şahıs el uzatır ve onu ayağa kaldırır. Bizim kurtuluşumuz da böyle olacak." şeklindeki düzmece rüya, çeşitli yöntemlerle FETÖ mensuplarına iletiliyor.

FETÖ, bu şekildeki anlatımlarla örgütteki kopmaları önlemeyi ve özellikle cezaevindeki mensuplarına umut vermeyi hedefliyor.

İstihbarat raporlarında, bu tür düzmece anlatımlarla mensuplarının umudunu diri tutmaya çalışanların yalanının ortaya çıkmasıyla cezaevinden çıkma ümidini yitiren örgüt üyelerinin, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak "itirafçı" olmayı seçtiği bilgisine de yer veriliyor.