fidye kimlere verilir diyanet / Türk Kızılay | Fidye | Bağış Yap

Fidye Kimlere Verilir Diyanet

fidye kimlere verilir diyanet

Fidye Nedir, Kimlere Verilir? Oru&#; Fidyesi Ne Demektir, Ne Kadar Verilir?

Oruç Fidyesi Ne Demektir?

Kur’an-ı Kerim içerisinde Oruç tutmaya gücü yetmeyen kişilerin bir yoksulu doyuracak kadar fidye ödemesi gerektiği söylenmektedir. Buna oruç fidyesi adı verilir. Bu duruma göre ihtiyarlık ve şifa umudu olmayan herhangi bir hastalık nedeniyle oruç tutamayan kişiler, daha sonra bu oruçların kaza edilme imkânını bulamaz ise, her gününe karşılık olarak bir fidye öder.

Bununla birlikte Şâfiîlere göre ise Ramazan ayının kaza borcu kapsamında herhangi bir mazeret olmadan yerine getirilmeden, sonraki Ramazan gelecek olur ise, kaza borcuna ilave olarak bir de fidye ödeme sorumluluğu ortaya çıkar.

Oruç Fidyesi Kimlere Verilebilir?

Oruç fidyesi, tıpkı fıtır sadakası kapsamında olduğu gibi bunları vermesi gereken kişinin bakmakla sorumlu olmadığı yoksul olan Müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ile birlikte oruç fidyesini vermek durumunda bulunan kişiler bunlardan direkt olarak veya dolaylı olarak faydalanmaması temel esastır. Zekât için de bu kural geçerliliğini korumaktadır. Bu nedenle bir kişi zekâtını, fidyesini ve fıtır sadakasını kendi üst soyuna ve alt soyuna veremez.

Oruç Tutmayan Kişi Ne Kadar Fidye Öder?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapmış olduğu açıklama kapsamında yapılmış olan değerlendirmeler sonucunda Fıtır Sadakasının, Müslüman olan toplumların nerdeyse bütününe yakın olan bir kesimi tarafından verilmekte olması göz önüne alınarak, mevcut haldeki sosyo-ekonomik hayat koşulları ve bir kişinin günlük minimum gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak fideye miktarının belirlenmesi gerekir. Bir fidye, bir kimseyi bir gün doyuracak kadar yiyecek miktarı ya da bunun ücretidir.

Fidye nedir, ne kadar ve kimlere verilir? Diyanet bilgisi

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Nisan 07,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder. Peki, Fidye nedir, ne kadar ve kimlere verilir? İşte, o konu hakkında bazı bilgiler

Haberin Devamı

Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” (Bakara, 2/) buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder (Serahsî, el-Mebsût, III, ; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, ).

Öte yandan Şâfiîlere göre Ramazan ayının kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, ).

Şâfiî mezhebinde fidye ödeme yükümlüğünün ortaya çıktığı bir diğer mesele de gebe ve emzikli kadınlarla ilgilidir. Emzirme ve hamilelik sebebiyle çocuğunun sağlığı hakkında endişe duyan annelerin, oruç tutamadıkları günleri hem kaza etmeleri hem de fidye vermeleri gerekir. Fakat çocuk hakkında değil de kendileri hakkında endişe ederlerse o zaman sadece kaza gerekir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, ).

Hac ve umre ile ilgili görevler yerine getirilirken meydana gelen bazı eksiklikler için uygulanması gereken maddi yaptırım da fidye kapsamına girer (Bakara, 2/).

Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsüdür. İmkânı olanların daha fazla vermesi daha iyidir (Bakara, 2/; Merğînânî, el-Hidâye, II, ).

Haberin Devamı

FİDYE NE KADAR, NASIL ÖDENİR?

Dinî bir terim olarak oruç fidyesi, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle ödenen maddi bedeli ifade eder. Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsü olup imkânı olanlar kendi hayat standartlarına uygun olarak daha fazla verebilirler.

Oruç fidyesi Ramazan’ın başlangıcında verilebileceği gibi Ramazan’ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Fidye verirken bir fidye miktarının bölünmeden bir fakire verilmesine dikkat edilmelidir. Mesela 15 TL fidyenin yarısı bir fakire diğer yarısı da başka bir fakire verilmemeli; 15 TL’nin tamamı bir fakire verilmelidir.

Fidye vermeye gücü yetmeyen kimseler ise Allah’tan bağışlanmalarını dilerler. Bu kişiler daha sonra imkân bulurlarsa geçmişte ödeyemedikleri fidyeleri öderler.

Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse, fidyelerini vermiş bile olsalar tutamadıkları oruçları kaza ederler. (Kâsânî, Bedâî’, II, ; Merğînânî, el-Hidâye, II, ) Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar bağış/sadaka sayılır.

Haberin Devamı

FİDYE KİMLERE VERİLİR?

Oruç fidyesi, tıpkı fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl (üst soy) ve fürûuna (alt soy) veremez. Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürû ise, çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.

Yine, bir kimse hanımına zekât, fitre ve fidyesini veremeyeceği gibi, hanımı da kocasına bunları veremez.
Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Tebyîn, I, ).

Haberin Devamı

FİDYE GÜCÜ VERMEYE GÜCÜ OLMAYANLAR NE YAPMALI?

Senenin hiçbir mevsiminde oruç tutamayacak kadar yaşlı olan (pîr-i fânî) kimselerin, maddî durumları uygunsa Ramazan’ın her bir günü için bir fakire fidye (yani bir fitre) vermeleri gerekir. İyileşme umudu olmayan hasta da bu hükme tâbidir (Bakara, 2/).

Fidye verecek gücü olmayanlar ise, fidyeden sorumlu olmazlar (İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, ). Ancak kasten tutmadıkları oruçların uhrevî sorumluluğunu taşırlar. Bu durumda olanların yapabileceği Cenab-ı Hak’tan bağışlanma dilemektir.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Oruç Fidyesi Ne Demektir? Cevap: Fidye, bazı ibadetlerin eda edilmemesi ya da edası sırasında birtakım kusurların işlenmesi hâlinde ödenen dînî-malî yükümlülüktür. İbadetlerle ilgili fidye, oruç ve hacda söz konusudur. İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan ve daha sonra da kaza etmesi mümkün olmayan kimse, oruç tutamadığı her güne karşılık bir fidye öder. Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar fidye öder.” (Bakara, 2/) buyurulmaktadır. Bir fidye miktarı, bir sadaka-i fıtır miktarıdır. Sadaka-i fıtır ise bir kişiyi bir gün için doyuracak yiyecek veya bunun para olarak karşılığıdır. Fidye vermek durumunda olan fakat buna maddi imkânı el vermeyen kimse Allah’tan af diler. Günler uzun olduğu için oruç tutamayan hasta ya da yaşlılar, kısa günlerde oruç tutabilirlerse tutamadıkları orucu kısa günlerde kaza etmeleri gerekir. Bu durumda olan kimselerin vermiş oldukları fidyeler sadaka sayılır. Oruç fidyeleri, Ramazan ayının sonunda toptan verilebileceği gibi, Ramazan ayı içinde günlük olarak veya Ramazan ayı başında da verilebilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir