Filiz Puluç Veliaht Pdf Indir
Kategori: Edebiyat Yazar: Filiz Puluç Yayınevi: Agapi Yayınları
Veliaht 2
Tanıtım Bülteni
Kaşları yukarı kalkarken gözlerini gözlerime kenetledi. “Eee?”Gözlerimi kısarak, “Ne eee? Beni dinlemiyor musun?” dedim ve elindeki kumandayı alıp televizyonu kapattım. “Hikâyemiz son buluyor, Meriç. Ne olsun ismi?”Memnunca gülümsedi. “Yıldızların denize düşmesinin hikâyesi?”Kafamı itiraz eder gibi iki yana salladım. “Hayır, olmaz. Çok basit kaldı.”“Sen söyle o hâlde.”Biraz düşündüm. “Bu tür şeylerde iyi değilim, Meriç. Yardımcı ol, senin ağzın iyi laf yapar.”Muzipçe gülümsedi bu kez. “Evet, ağzımı iyi kullanırım,” dedi ve omzuna vurduğumda gülerek, “Ve sen çok fesatsın,” diye ekledi.“Yav he, he. Hadi söyle ne olsun?” dedim gözlerimi seafoodplus.infolerini dizlerine yaslayıp bana doğru eğildi. “Gözlerinde yıldız olan bir kızın, gözlerinde deniz taşıyan bir adama yıldızını bırakması?”Yutkundum. “N-ne bakıyorsun öyle?” diye kızmaya çalıştım. Gülerek ayağa kalkıp beni de kaldırdı ve pencereden görünen denizi gösterdi. Gecenin karanlığında yıldızlar da belirgin hâle gelmişti.“Ya da kısaca tam olarak bu manzara,” dediğinde bir yıldız denize doğru kayıyordu.Gülümsedim. “Seni seviyorum.”O da gülümsedi. “Biliyorum, güzelim. Ben de seni seviyorum.”Kategori: Edebiyat Yazar: Filiz Puluç Yayınevi: Agapi Yayınları
Veliaht 2
Tanıtım Bülteni
Kaşları yukarı kalkarken gözlerini gözlerime kenetledi. “Eee?”Gözlerimi kısarak, “Ne eee? Beni dinlemiyor musun?” dedim ve elindeki kumandayı alıp televizyonu kapattım. “Hikâyemiz son buluyor, Meriç. Ne olsun ismi?”Memnunca gülümsedi. “Yıldızların denize düşmesinin hikâyesi?”Kafamı itiraz eder gibi iki yana salladım. “Hayır, olmaz. Çok basit kaldı.”“Sen söyle o hâlde.”Biraz düşündüm. “Bu tür şeylerde iyi değilim, Meriç. Yardımcı ol, senin ağzın iyi laf yapar.”Muzipçe gülümsedi bu kez. “Evet, ağzımı iyi kullanırım,” dedi ve omzuna vurduğumda gülerek, “Ve sen çok fesatsın,” diye ekledi.“Yav he, he. Hadi söyle ne olsun?” dedim gözlerimi devirerek.Dirseklerini dizlerine yaslayıp bana doğru eğildi. “Gözlerinde yıldız olan bir kızın, gözlerinde deniz taşıyan bir adama yıldızını bırakması?”Yutkundum. “N-ne bakıyorsun öyle?” diye kızmaya çalıştım. Gülerek ayağa kalkıp beni de kaldırdı ve pencereden görünen denizi gösterdi. Gecenin karanlığında yıldızlar da belirgin hâle gelmişti.“Ya da kısaca tam olarak bu manzara,” dediğinde bir yıldız denize doğru kayıyordu.Gülümsedim. “Seni seviyorum.”O da gülümsedi. “Biliyorum, güzelim. Ben de seni seviyorum.”Veliaht 2
December 23, 2017
Wattpad'de gezerken altmış milyon okunmayı görmem ve nasıl bir kitap olduğunu merak etmiş olmam ile almış olduğum kitap.
Altmış lirayla, bir ve ikinci kitap olmak üzere her ikisi de otuz lira, gelmiş olduğum kitapçıya sadece otuz lira ödedim. Ah, sandığınız gibi indirim falan yoktu veya iki al bir öde de yoktu.
İlk kitabı bulamamıştım, sadece ikinci kitap vardı. Neyse dedim, yakında bir kitapçı daha vardı dedim. Oradan bulurum ilk kitabı dedim.
O kitapçıya gittim ama orada da, şansıma, kitabın yayınevinden kitap satılmıyormuş.
Bu şans, kötü bir şans mı?
Kesinlikle iyi bir şans. İyi ki birinci kitap karşıma çıkmamış da, bir otuz liram daha çöpe gitmemiş dedim.
Çünkü bu kitap sadece ağaç ve kağıt israfıydı.
Kitap sadece yazılmak için yazılmıştı. Çerezlik bile diyemiyorum. Çünkü benim okulda boş zamanlarımı bile doldurmama yetmedi.
Üstelik kitabın konusu bile yoktu. İlk kitapta herhangi bir konu varsa bile devam ettirilmemişti. Başka bir kitap yazılmış gibiydi.
Bu arada, ben feminist bir insanım. Kadınların her işine her daim karışan erkeklerden de nefret ederim.
Meriç Keskin karakteri de benim nefret ettiğim bu erkeklerin profilindeydi.
Kitapta 660 sayfa varsa, bunun 200'ü Meriç'in sürekli Melis'in ne giydiğine karışmasıyla geçiyordu.
Diğer yarısı da saçma sapan olaylar ve karakterlerin arkadaşlarının hayatı.
Kitaptaki esas kızın bir kere hiç farklı bir yanı yoktu. Bir liseye girseniz ve oradaki kız öğrencilere baksanız, Melis gibi bir sürü kız görebilirsiniz. Hemen hemen hepsi yabancı diziler izliyor, hepsi çikolata krizine giriyor, hepsi saçma sapan hareketler yapıyor, hepsi Damon, Stiles ve Scott hayranı. Hepsi de anime izliyor, bunu unutmamak gerek. Valla ben de liseye yeni geçtim ama yeni yeni öğreniyorum Vampir günlüklerini, genç kurtları falan. Acaba gençliğe ayak uydurup başlasam mı? (Fantastik şeylerden nefret eder, realisttir.)
Kitaptaki saçma sapan olaylara gelecek olursak, en saçmasından hemen başlayayım.
Melis kızımızın silahla vurulması ve komaya girmesi. Komaya girmekle kalmayıp, Meriç oğlumuzun kızımızın kimlikteki yaşını on sekiz yapıp onunla evlenmesiydi. O iş nasıl oluyor lan salak diyebilirsiniz, ben de hiç anlamadım arkadaşlar.
Üstelik Melis uyandıktan sonra onu silahla vuran kişinin kim olduğu konusu havada kaldı. Buraya hiç değinmediler, geçtiler. Sonra aradan beş yıl geçti ve bir daha evlendiler.
Boş.
Bomboş bir kitap.
Sadece vakit israfı oldu benim için.
Emeğe saygı diyebilirsiniz ama ben burada hiç emek göremedim. Sadece yazılmıştı. Duygu yok, betimleme yok, yok yok...
Bir puanı ise sadece kitabın kapağına verdim. Kitabın kapağı dedim o koltukta havalı havalı oturan elemana değil, iç kapağa. Oğlanlı cildi kaldırdığınızda kartondan güzel bir kapak var. Deniz ve kayan yıldızların olduğu.