Fışkırtma Ingilizce

İki tarafa da geniş açıyla su fışkırtmanızı istiyorum.

I want a water curtain with a full fog pattern on both exposures.

Su fışkırtmaya çalıştım, ama bize gülüp geçti, bizde kaçtık.

I tried to spray it with a water bottle, but it just laughed at us, so we ran.

Su fışkırtma?

Waterboarding?

Kuleden su fışkırtmamız lazım.

We've gotta release the water from the tower.

Düğmemden sana su fışkırtmama ne dersin?

Hey, how about if I squirt you in the face with my boutonnière?

Fakat tazyikli su fışkırtmaya başladığımız anda, kalabalığın sadece yarısı kalır.

But once we initiate use of the water cannons, the crowd will diminish by half.

Onca su fışkırtmasından olsa gerek.

It must be from all that flushing.

Bazı bağlamlarda çevik kuvvetler ayrıca tazyikli su fışkırtma araçları, zırhlı savaş araçları, polis köpekleri veya atlı polis kullanabilirler.

In some cases, riot squads may also use Long Range Acoustic Devices, water cannons, armoured fighting vehicles, aerial surveillance, police dogs or mounted police on horses.

Bu aynı Melville'in kitabındaki balinanın, tuzlu suyu fışkırtmasına benziyordu.

It was like the salty exhale of the great white whale in Melville's classic tome.

Besin azlığı yüzünden su fışkırtma tekniğinde uzmanlaşmak küçük balıklar arasında yarışa sebep olur.

With food scarce, there's a race among small fish to master the water-jet technique.

Bak, üzerinde minicik Su fışkırtma silahcıkları bile var.

Look at it, it even has the tiny water cannons up on top.