flash tv komedi dans üçlüsü isimleri / Gerçek Kesit'in 'Sarı Bıyık'ı yıllar sonra ortaya çıktı! - Norm Haber

Flash Tv Komedi Dans Üçlüsü Isimleri

flash tv komedi dans üçlüsü isimleri

Cahit Kaşıkçılar

90'ların ortasında Flash seafoodplus.info rol almaya başladığı 'Gerçek Kesit' programında tanındı.

Cahit Kaşıkçılar, 11 Ekim tarihinde Bursa’da doğmuştur. Tam adı Cahit Kaan Kaşıkçılar’dır. Ortaokulu bitirdikten sonra eğitim hayatına devam etmemiştir. 80'li yıllarda Bursa'da İncirli caddesinde video kaset kiralayan dükkân işletmiş, ayrıca düğünlerde kameramanlık yapmıştır.

90’lı yılların başında da Komedi Dans Üçlüsüne benzer bir grup kurmuş, bu grupla düğünlerde çeşitli gösteriler yapmıştır. yılında Flash TV tarafından Bursa'da çekimleri yapılan Gerçek Kesit dizisi ile oyunculuğa başladı. Sarı bıyığı sebebiyle Sarı Bıyık lakabını aldı. Cahit Kaşıkçılar, daha sonraları Gerçek Kesit dizinin senaryo yazarlığını ve bazı bölümlerinin yönetmenliğini de yaptı.

Uzun yıllardır Bursa'da yaşayan Cahit Kaşıkçılar'ın kendine ait bir yapım şirketi vardır.

Cahit Kaşıkçılar, Tümay Özokur ajansına bağlı olarak çalışmaktadır.

yılında yönetmen Onur Ünlü’nün yönettiği “Manyak” adlı filmde başrolde oynamıştır. Filmin kadrosunda Kaşıkçılar'ın yanı sıra Emel Emir, Fatma Pazvant, Mehmet Vanlıoğlu, Erdal Parmaksız, Zehra Sözügüzel, Mesut Hakyemez ve Perihan Savaş gibi isimler yer alıyor.

Filmleri ve Dizileri :
Senaryo :
- Gerçek Kesit (TV Dizisi)

Oyuncu :
- Manyak (Rıza) (Sinema Filmi)
- Bünyamin (Cahit Abi) (TV Filmi)
- Piyasadan Büyük Alacağımız Var (Oyuncu Koçu) (Sinema Filmi)
- Kardeş Payı (Hakim) (TV Dizisi)
- Herşey Yolunda Merkez (Taksici) (TV Dizisi)
- Aşkın Halleri (TV Dizisi)
- - Arka Sokaklar (6. sezon) (Osman) (TV Dizisi)
- Leyla ile Mecnun (Organ mafyası) (Sarı Bıyık) (TV Dizisi)
- Aşk-ı Memur (Halid Ziya)(Kısa Film)
- Adı Aşk Bu Eziyetin (Komşu Esnaf) (Sinema Filmi)
- Akasya Durağı Sezon (Balıkçı Temel) (TV Dizisi)
- Sıkı Dostlar (TV Dizisi)
- Kanal-İ-zasyon (Anchorman Sarıbıyık) (Sinema Filmi)
- Aşk Tutulması (Berber) (Sinema Filmi)
- Yemin (Okul Müdürü) (TV Dizisi)
- Sev Kardeşim (Mahalleli) (TV Dizisi)
- Yanık Koza (Doktor) (TV Dizisi)
- Dikkat Şahan Çıkabilir (Samet) (TV Dizisi)
- Belalı Baldız (TV Dizisi)
- Aşk Oyunu (Mehmet) (TV Dizisi)
- - Acı Hayat (Emlakçı) (TV Dizisi)
- Kapkaç (TV Filmi)
- Kadın İsterse (Dayı) (TV Dizisi)
- Düşman Kızı (TV Filmi)
- Cennet Mahallesi (TV Dizisi)
- Hayat Bilgisi (Cahit) (TV Dizisi)
- Aşk Olsun (TV Dizisi)
- Sırlar Dünyası / Sır Kapısı (Emlakçı) (TV Dizisi)
- Kınalı Kar (Nikah Memuru) (TV Dizisi)
- En Son Babalar Duyar (Nihat) (TV Dizisi)
- Abdülhamit Düşerken (Sinema Filmi)
- Yeditepe İstanbul (Konuk Oyuncu) (TV Dizisi)
- Tatlı Hayat (Cemal) (TV Dizisi)
- Gurbetçiler (TV Dizisi)
- Çiçek Taksi (Keraneci Hüseyin) (TV Dizisi)
- Gerçek Kesit (Sarı Bıyık) (TV Dizisi)
- Banker Bilo (Bilo'nun Adres Sorduğu 3.cü Kişi) (Sinema Filmi)


Kaynak:seafoodplus.info

flash tv'deki komedi dans üçlüsündeki kızdır. adını sanını bilmiyorum, ama çok tatlı bir bayan. hareketleri falan da çok şeker.

(bkz: nursel arslan)

flash tv izlememe nedenim. çok cici.

bildiğin yeni bıyıkları alınmış kezban.

üçünün de burunları aynı.* flash tv komedi dans üçlüsü'ndeki üçün biridir.

grubuyla komedi dansa hayat vermişlerdir.
takılıp yarım saat izlediğim olmuştur.

uzun boylu erkeğin bacısıdır.

Şimdi Neredeler: Cahit Kaşıkçılar (Sarı Bıyık)

Marmara’nın dalgalarına hafif hafif çarparak ilerleyen Kadıköy-Bursa deniz otobüsünde, dijital tespih çeken bol torbalı tonton bir teyzeyle yan yana yolculuk ediyorum. Gözüm sürekli tespihin üzerinde çünkü kadın başını geriye yaslamış uyuyor ama parmakları adeta otomatik pilot, ritmi hiç bozmadan cihazın tuşuna basmaya devam ediyor. Hava soğuk ama pırıl pırıl. İki saat sonra varacağım yer, Gemlik. Saat ’te Türk televizyon tarihinin en kült programlarından birinin, '90’ların başında Flash TV’de yayına başlayan Gerçek Kesit’in, lakabı isminden daha meşhur oyuncusuyla röportaj yapacağım: Cahit Kaşıkçılar yani Sarı Bıyık’la.

İndikten bir süre sonra telefonum çalıyor, açıyorum, hattın öbür ucunda Sarı Bıyık. “Alo Şevval? Neredesin?” diyor. “Ben Melis” diyorum, “Aman Melis ya!” deyip gülmeye başlıyor. Meğer fanlarından biri kız arkadaşının doğum günü için Kaşıkçılar’dan kutlama videosu istemiş. Onu çekip hemen arkasından beni aradığı için isimler çorba olmuş. Yol tarifi verdikten sonra telefonu kapatıyor fakat hemen ardından bir mesaj geliyor: “Sakın yemek yeme, salaş balıkçıya gideceğiz!”

Cahit Kaşıkçılar, Bursa,

Kaşıkçılar’ın ofisinin bulunduğu Tahtakale Çarşısı’na doğru yokuş yukarı çıkarken bir ara paltomu fırlatacak kıvama geliyorum çünkü Bursa’da sıcaklık inanılmaz bir şekilde 20 derece. Dakikalar sonra dar bir sokakta ünlü oyuncuyla bir araya geliyoruz. Yanında sürpriz bir isim daha var: 'İçmeğa Gidelim' Ufuk Durmaz. Gerçek Kesit’in bir başka fenomen oyuncusu. Bu lakapların bu kadar yerleşmesinin nedenini röportaj sırasında öğreniyorum. Bölümlerin sonunda oyuncu isimleri hiçbir zaman jenerikte akmamış.

Kaşıkçılar ve Durmaz aynı ofisi paylaşıyor. O ofiste yeni senaryolar yazılıyor, fikirler üretiliyor, beraber kurdukları çocuk tiyatrosunun oyunları şekilleniyor, Karagöz ve Hacivat tasvirleri yapılıyor. Turneye bile çıkıyorlar. Kaşıkçılar’ın son büyük projesi senaryosunu yazıp başrolünde oynadığı, Onur Ünlü’nün yönettiği Gerçek Kesit: Manyak filmi.

Röportajdan önce çarşının içinde yer alan Dört Mevsim Balıkçılık’a gidiyoruz. Sokağa atılmış küçük masa ve sandalyelere oturduğumuzda etraftan sürekli, “Hocam hoş geldin!” sesleri duyuluyor. Sadece bununla kalsa iyi. Şakayı, takılmayı mesainin bir parçası haline getirmiş esnaf, “Abi psikopat rolü varsa beni unutma!”, “Abi oynatsana beni de” diye sık sık Kaşıkçılar’a laf atıyor. Sarı Bıyık bir yandan hamsisini yerken bir yandan da, “Güzel işti ama hiç para kazanamadık” itirafında bulunuyor.

Kült oldu. Biz de öyle olduk. Bugün bir dizi tutuyor, oyuncular popüler oluyorlar, reklamlar falan… Fakat o oyuncu iki sene bir dizide oynamasın, siliniyor gidiyor. Biz unutulmadık. Ama unutulmama yönünden iş kaybediyoruz piyasada.

Cahit Kaşıkçılar (Sarı Bıyık)

Kazanamadınız mı?

Kazanamadık. Öyle bir şey yaptık ki, çok izlendi. Yeşilçam sanatçıları gibi olduk, unutulmuyoruz.

Kült kategorisinde artık Gerçek Kesit.

Kült oldu. Biz de öyle olduk. Bugün bir dizi tutuyor, oyuncular popüler oluyorlar, reklamlar falan… Fakat o oyuncu iki sene bir dizide oynamasın, siliniyor gidiyor. Biz unutulmadık. Ama unutulmama yönünden iş kaybediyoruz piyasada.

Etkisi o kadar çok ki, başka bir rol mü gelmiyor?

Herkes bizi o formatta görüyor. Ben yönetmenleri, yapımcıları anlayamıyorum. ‘Biz bu adamı alalım, saçını başını değiştirelim, bıyığını keselim, sakal yapalım’ demiyorlar. Bizi gördükleri zaman, ‘Sizi herkes tanıyor’ diyorlar.

Nasıl bir dönemdi Gerçek Kesit dönemi?

Çok güzeldi, çok eğleniyorduk. Emin ol izlerken güldüğünüz, ti’ye aldığınız yerlerin çoğunu bilerek yaptığımız oluyordu. Ben diyorum ki insanlara, ‘Ya arkadaş siz bizim ekibimizi embesil mi zannediyorsunuz?’ Türkiye’de bir döneme damga vurmuşuz. Biz onu yaptığımız dönemde adam gibi dizi bile yoktu. Siz bizi nasıl öyle yargılayabilirsiniz?

Fikir nasıl doğdu?

Ömer Göktuğ Flash TV’yi ilk açtığı zaman Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nden çocuklar yapmaya başlamışlar. Konuşma yok, üst ses var, bir cinayet anlatılıyor, dakika sürüyor, belgesel gibi. Ben de o sırada Flash TV’ye dublaja gidiyordum.

Dublaj deneyiminiz mi vardı?

Yok. Bir arkadaşım çağırdı, dublaj yapacak adama ihtiyaç var diye. Ben elektrikli adamımdır, ‘Hah bu yapar!’ falan derler. Bir de bende hiç, ‘Ay yapabilir miyim acaba?’ hıkkıdı mıkkıdı yoktur. Gittim, Bursa Devlet Tiyatrosu sanatçıları vardı orada, bütün gün oturup gözlemledim hepsini, yavaş yavaş yapmaya başladım. Ha fırça yemedik değil, yedik ama sonra yaptık yani. Yabancı kovboy filmlerini, çizgi filmleri seslendiriyordum. Sonra, ‘Gerçek Kesit’te oynar mısın?’ dediler. Baktım, ‘Bunu diyalogluya çevirelim’ dedim. Başladık. Daha sonra senaryoları da yazdırmaya başladılar.

Hatta bölüm yönetmenliği bile yapmışsınız.

Yaptım. Ondan sonra yürüdü gitti zaten. Flash’a bir girdik, pir girdik.

O evde gece-gündüz sahneleri var, gece kalamayacağımıza göre perdeyi açıyoruz, gündüz! Kapatıyoruz, gece! Ama arkadan beyaz ışık geliyor tabii. Yani onu biz de biliyoruz ama yapacak bir şey yok ki. Kendiliğinden komediye dönüyor. Oyuncu bulamıyoruz, yoldan adam topluyoruz zaman zaman. Karnımıza ağrılar giriyordu gülmekten.

Cahit Kaşıkçılar (Sarı Bıyık)

Programda üçüncü sayfa haberleri canlandırılıyordu. ‘İbretlik öyküler’ gibi bir teması vardı ama bir yerden sonra insanlar ders çıkarmaktan daha çok oradaki mizaha takılmaya başladılar. Yer yer bir komedi dizisini andırmaya başladı.

Onu inan korkarak seyreden de çoktu, gülerek seyreden de. Ortak özellikleri şuydu, müptelası oluyorlardı. Nasıl izlersen izle, kopamıyorsun. Tuhaf bir sihri var onun.

Absürde kaçan yerleri de çoktu.

Nasıl absürde kaçmasın? Elinde imkan yok, bir kameran var, bir tane ışık vermişler sana. Kimi zaman araba yoktu, evler kendi evlerimiz, elbiseler kendi elbiselerimiz, buraya (Tahtakale Çarşısı) geliyoruz, ‘Hocam çekebilir miyiz?’ diye rica ediyoruz. Adam gibi bütçe yok, üç kuruş parayla idare etmeye çalışıyoruz. Biz bu kadar büyüyeceğini düşünmedik zaten. Mesela bir eve çekime gidiyorduk, kadın bizi kocasından habersiz eve alıyor. Elektrik parası ödüyoruz ya, onu cep yapmak için. ‘Hava kararmadan gitmeniz lazım ama’ diyor. O evde gece-gündüz sahneleri var, gece kalamayacağımıza göre perdeyi açıyoruz, gündüz! Kapatıyoruz, gece! Ama arkadan beyaz ışık geliyor tabii. Yani onu biz de biliyoruz ama yapacak bir şey yok ki. Kendiliğinden komediye dönüyor. Oyuncu bulamıyoruz, yoldan adam topluyoruz zaman zaman. Karnımıza ağrılar giriyordu gülmekten.

Tüm bu yokluğa rağmen sizi orada tutan neydi?

Aşk. Başka bir şey değil ya. Ben kanalda dublaj yaparken sahnelerde şovmenlik, komedyenlik de yapıyordum. Zaten böyle bir aşk var içeride. Tutan oydu yani. Biliyorsun, sahne tozunu yuttun mu bir daha dönüşü zor oluyor. Dizi tozu da ona benzer bir şey.

Siz zaten ortaokulda tiyatro yapmışsınız. Hocanız gelip, 'Bir oyun hazırlıyorum, sen de oynayacaksın' demiş.

Liselilere bir oyun koydu. Ben Orta 2’deydim. Oyunun adı Çürük Elma, sosyalist bir oyun. O güne kadar tiyatroyla alakam yok. Çağırdı hoca, ‘Sen de olacaksın’ dedi. Ben öğretmen taklitleri yapardım, oradan yola çıkmış. ‘Hocam ben derslerimi bile ezberleyemiyorum’ dedim. Tembeldim ben, tembel değil de zirzop. Hoca diretti, sonrasında kendi rolümü bırak bütün teksti ezberledim. Düşün, sahnede sufle vermeye başladım. Oyun çok güzel oldu. Benim bir tiradım vardı, çok beğenildi. Birkaç il gezdik, ödül mödül verdiler. Sonra okula döndük, hoca çağırdı beni. Doğulu, doğal bir adamdı. ‘Ya Cahit sana öğretmenin olarak bir şey söyleyeceğim’ dedi, ‘senden oyuncu olur başka da bir b.k olmaz!’ Ama ben ondan sonra senelerce bu işi yapmadım. Aklımın ucundan geçmedi.

Hocanızın söylediği kulağınıza küpe olmadı mı?

Yok. Ama kader mi şans mı aşk mı diyelim, o aldı beni buraya getirdi. Tamamen tesadüfler zinciri.

Çocukluğumda plakçı dükkanlarına çok özenirdim. Tesadüf bir plakçı dükkanı buldum, onu devraldım, iki-üç sene plakçılık yaptım.

Cahit Kaşıkçılar (Sarı Bıyık)

Okulu Bursa’da mı bitirdiniz?

Karacabey’de.

Daha sonra video işlerine girmişsiniz galiba.

Benim asıl mesleğim fotoğrafçılık. Uzun seneler hem stüdyo fotoğrafçılığı yaptım hem de otellerde çalıştım. Çok iyi şipşakçıyımdır.

O merak nereden geldi?

Ortaokulu okurken babasız büyüdüğüm için çalışmak zorundaydım. Küçük yaştan itibaren farklı bölgelerde yaşadım, farklı işlerde çalıştım. Mesela yazları kamplara gider garsonluk yapardım, yarışmalar düzenlerdim para kazanmak için. Hemen hemen her işi yaptım. Sonra ’80’ler, siyasi dönemler… Askere gittim geldim, Bursa’ya dönüş yaptım. Çocukluğumda plakçı dükkanlarına çok özenirdim. Tesadüf bir plakçı dükkanı buldum, onu devraldım, iki-üç sene plakçılık yaptım.

Yani sıfırdan? Daha önce hiç yapmadınız böyle bir şey?

Yok hiç yapmadım.

Anladığıma göre siz bayağı girişimci birisiniz.

Elimden her şey gelir. Video furyası başlayınca plakların yanına video kaset de koymaya başladık.

Hangi plakları satardınız?

O dönem Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Ümit Besen, Emrah, yabancılardan Bonnie M… Sonra beş semtte video kulüp açtım, şubeler.

Adı neydi?

Serkan Plak, yeğenimin adıydı. Sonra White Man diye açtım.

O niye?

Valla arabam vardı beyaz, motorum vardı beyaz, dükkanı da beyaza boyadım, öyle bir isim koydum. Sonra sıkıldım sattım hepsini. Atladım motora güneye gittim, yedim parayı geldim.

Gezerek mi yediniz?

Ha gezerek.

O başlık altında toplayalım yani.

(Gülüyor) Tabii tabii.

Peki neydi sizi her şeyi sıfırlamaya iten?

E sıkılıyordum. Ben öyle bir adamım. Hep bir değişiklik olacak, yoksa bunaltıyor. İnsanlarla uğraşmak çok sıkıyor beni. Benim için para araç evet ama emin ol kafam rahat olunca daha iyi. İhtiyacım yok mu? Var. Ha param varsa yine yerim ama. O da ayrı konu. Katiyen kenara koyayım demiyorum.

Yatırım yok mu?

Yapamıyorum ben ya, yiyorum yani. Hemen yaşam tarzım değişir.

Gerçek Kesit’te bir bölüm gibi şu anlattıklarınız.

(Gülüyor) Evet.

Video furyasından sonra neler yaptınız?

Tekrar fotoğrafçılığa döndüm. Büyük otellerde şipşak işi yapmaya başladım. O sırada evlendim. Sonra Murat Akkaya ile tanıştım. Komedi Dans Üçlüsü vardı, biliyor musun?

Tabii. A tamam siz öyle bir grup kurmuşsunuz, onlara benzeyen.

Evet, onlar arkadaşımdı. Bir grup kurduk. Tip olarak da benziyorduk. Onların yerine gittiğimiz işler oluyordu.

Gerçekten mi? Dublör gibi?

Tabii.

Siz Komedi Dans Üçlüsü’nden kime benziyordunuz? Erol Köse olmadığı kesin de…

Bak göstereceğim resmini sana.

Komedi Dans Üçlüsü'nün benzeri

Bir dakika şimdi anladım kime benzediğinizi (Hakan Rullas).

(Grubun fotoğrafını gösteriyor) Bunu çok kişi bilmez. Playback yapıyorduk, şarkıları birbirine bağlayarak komedi yapıyorsun.

Kaç yıl yaptınız?

'89’dan '95’e kadar falan. Gece kulüplerinde, fuarlarda çıkıyorduk. Gerçek Kesit’e başlayınca bıraktım, beraber yürümedi.

Dizinin finali ne zaman yapıldı?

Finali olmadı, yani onlar devam ettiler. Biz etmedik.

O dönem sokakta nasıl tepkiler alıyordunuz?

İlk dönemlerde kadınlar gerçek gözüyle bakıyorlardı, aşırı laf işittim.

Ne diyorlardı?

Ohoo. ‘Allah belanı versin!’ bilmem ne, saydırıyorlardı.

Tabii biz mizahi tarafını konuştuk ama bu işin bir de gerçekten sosyal sorumluluk yönü var.

Tabii ki.

İbretlik öykülerden ders alıp da size teşekkür eden oldu mu?

Oldu, çok oldu. İntihardan dönen var, cinayete gidip vazgeçen var. Benim çok başıma geldi, aradılar ya da karşılaştım. Boynuma sarılanlar, ‘Ben varsam senin sayende varım’ diyenler oldu.

Gerçek Kesit’ten bir başka fenomen Ufuk Durmaz'la aynı ofisi paylaşıyorlar

Şimdi neler yapıyorsunuz?

Çocuk oyunları, turneler yapıyoruz. Çocuklar için bir Youtube kanalı hazırlıyoruz. Bir de kabare türü bir projemiz var, Çok Kişilik Gösteri diye. Stand up ve doğaçlama tiyatro olacak. Ufuk, Karagöz ve Hacivat ustası, hem tasvir yapıyor hem oynatıyor. Türkiye’nin sayılı adamlarından biridir bu konuda.

Ufuk Durmaz: Somut olmayan kültürel miras elçisiyim. 20 senedir bunu yapıyorum. Normalde Bursa Devlet Tiyatrosu’ndan emekliyim, tiyatro oyuncusuyum. Bizim işimiz sevgiyle olan bir iş. Çocuklarımız geleneğimizi bilsinler. Cahit ayriyeten vantrolog.

Vantrolog mu?

Evet.

Aynı zamanda bir vantrolog

Siz anlattıkça ben yaptıklarınızla ilgili hiçbir şeye şaşırmamaya başladım. ‘Bir sonraki adımım uzay mühendisliği’ deseniz ona da şaşırmayacağım.

Vantrologluğa merak saldım (gülüyor). Türkiye’de çok geçerli bir şey değil, Avrupa’da çok geçerli. Youtube’dan merak saldım, bir kukla yaptırdım kendime. Onunla ayna karşısında çok çalıştım. Sonra yurtdışından bir kukla getirttim. İşi profesyonelliğe döküp para kazanmaya başladım. Çocuk oyunlarından önce 15 dakikalık bir gösteri yapıyorum.

Nasıl ilgi?

İnanılmaz. Çocuklar müptelası.

Karakterin adı ne?

Çita. Bir de Boncuk diye bir kuşum var. Onları konuşturuyorum.

Eskiyle hiç yaşamam ben. Hep ileriye, ‘Ne yapabilirim?’ diye bakarım. Şimdi senaryo yazıyorum, çocuk oyunu yazıyorum, vantrologluk, Youtube kanalı…

Cahit Kaşıkçılar (Sarı Bıyık)

Gerçek Kesit’in çok fantastik bölümleri var. Siz de dönüp dönüp izliyor musunuz?

Ben hiç izlemem.

A öyle mi? Neden?

Ne bileyim ben, bitti yani. Eskiyle hiç yaşamam ben. Hep ileriye, ‘Ne yapabilirim?’ diye bakarım. Şimdi senaryo yazıyorum, çocuk oyunu yazıyorum, vantrologluk, Youtube kanalı… O arada onu düşünmüyorum bile, aklımın ucundan geçmiyor.

Buraya gelirken birkaç bölümü tekrar izledim de sandalyede var olmayan bir kadınla konuştuğunuz, elini tutup öptüğünüz bir bölüm var. ‘Hiç ayrılmayacağız’ diyorsunuz.

Çok ses getirmişti o. Şizofren rollerini iyi oynuyorum.

İnsanın kendini anlatması zordur ama normalde mizacınız nasıl?

Çok eğlenceliyimdir. İnanılmaz sakarımdır, hiç ummayacağınız şeyleri yaparım. İnsanlar benimle yaşarken çok gülerler. Komikliğim kendiliğinden gelişiyor. Kolay kolay sinirlenmem, daha çok mantıkla hareket ediyorum. Ama canımı sıkana, ‘Canımı sıktın’ derim. Görmek istemediğimi bir daha görmem. Bana zarar veriyorsa yanından geçmem bir daha.

Ya siyah ya beyaz mı?

Daha önceden çok duygusaldım, aşırı. Adam bana 10 hata yapar, 11’incide gene affederim, gene kazık yerim. Ama şimdi yapmıyorum artık, o huyumu bıraktım. Şimdi tek duygusallığım sokak hayvanları. Evimde iki kuşum, bir köpeğim var. Apartmanın çatı katında bir kedi, sokakta da bir kedi, başka bir mahallede bir köpek var, onlara bakıyorum. Beni en çok mutlu eden şey o.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir