Üç arkadaş Varlık dergisinde ölçüsüz, uyaksız, sanattan uzak bir akım başlatırlar. Bu yoldaki şiirlerini Garip adlı bir kitapta toplar. Sürrealizmden etkilenerek şiirin geleneksel yapısına aykırı şiirler yazmıştır. Kısa bir sürede geniş yankılar uyandıran ve “her anlamda aşkınlığı reddederek bireyin var oluşunu önceleyen” Garip şiiri, yılına kadar devam eden bu hareket, Orhan Veli’nin yılındaki beklenmedik ölümüyle birlikte son bulur. Topluluk yılında Mahmut Dikerdem’in maddi katkılarıyla “Yaprak” dergisini çıkarmaya başlar. Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde farklı açılımlara neden olduğu için ilgili hareketin göz ardı edilmesi mümkün değildir. Sade bir dille bütün güzelliğini öne çıkararak şiirin halka seslenmesi gerektiğini ifade eden Garipçiler kuralsızlığı kural edinmişler edebi sanatlara sırt çevirerek şiirin duyguya değil akla seslenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Onların şiiri, geleneksel şiirin vezin, kafiye gibi araçlarını yitirince gerçekten klasik ölçütler doğrultusunda şiir hükmü vermek için zorlanılan bir söz malzemesine dönüşür. Bu şiirde söyleyiş biçiminden çok söylenen şey ön plana geçer. Birinci Yeni (Garip hareketi), şiirin geniş kitlelere yönelmesi bakımından önemli bir işlevi yerine getirir. Sıradan insan, dili ve kimliğiyle kendisine yönelen bu şiir hareketine karşı büyük bir sempati duyar. Ancak şiiri, sanat eseri yapan her türlü unsuru dışlaması nedeniyle basitliğin boşluğuna ve ilkelliğin ilkesizliğine iter. Hiçbir sanattan yardım almayan şiir, acemiliğinden bir türlü kurtulamaz. Anlam ise şiirin tek seçici öğesi olarak kolluk kuvveti görevine soyunur ve şiirin karnı yerine kapısı önüne oturur. Garip’in en büyük eksiği, geleneksel şiiri oluşturan unsurları tümüyle reddetmesidir. Eğer geçmişin deneyimlerini kendi yetenekleri ve ülküleri ile sentezleyebilselerdi çok daha yaratıcı bir edebi harekete dönüşebilirlerdi. Bu dönüşümü gerçekleştiremediklerinden dolayı, ideolojik çağrılara daha açık hale geldiler ve bu durum da onların bir bakıma tükenişlerini hazırladı. Garipçiler kodlaması: OMO
Orhan Veli Kanık
Melih Cevdet Anday
Oktay Rıfat Horozcu
Şununla etiketlenmiş: Cumhuriyet Edebiyatı Şairleri, Edebi Topluluklar
Garip (1. Yeni) Akımı ve Şairleri
Türk Edebiyatında lara gelindiğinde, biçim açısından serbest şiire yoğun bir ilgi vardır.
Heceyi, hemen hemen yalnızca Behçet Kemal Çağlar sürdürmekte; Ahmet Kutsi Tecer, Ülkü dergisi çevresinde halk şiiri geleneğinin yaygınlaşmasına çalışmaktadır.
Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Sıtkı Tarancı, Cahit Külebi gibi değişik çizgilerdeki şairler de serbest şiirler yazmaktadırlar. Sonradan Birinci Yeni olarak adlandırılacak Garip akımı bu ortamda doğar.
Eski şiire tepkisi olan Garip Akımı üç şairin adına bağlanır:
Üç arkadaş Varlık dergisinde ölçüsüz, uyaksız, şairanelikten uzak yeni bir şiir akımı başlatır (), Bu yoldaki şiirlerini Garip adlı bir kitapta toplarlar. Garipçiler adıyla anılmalarının nedeni de budur. Yeni akımı özellikle Nurullah Ataç destekler. Garip akımı birçok genç izleyici bulduğu gibi, dönemin ünlü şairlerini de etkiler. Orhan Velinin yazdığı Garip önsözü bir bakıma bu yeni şiir deviniminin bildirisidir. Ama üç ozanın birlikteliği uzun sürmez. Kitabın ikinci basımı yalnız Orhan Velinin şiirleriyle yayımlanır (). Ayrıca Orhan Veli, kitabına Garip İçin başlıklı ikinci bir önsöz eklemek gereğini duyar. Nitekim Garip devinimi sonraları, gerek bu nedenle, ama asıl Melih Cevdet ve Oktay Rifatı şiiri ayrı bir çizgide sürdürmeleri sonucu Orhan Velinin adına bağlanmıştır.
Ayrıca bakınız ⇒ Garip Önsözü
Garip Akımının Temel Özellikleri
Ama Orhan Velinin kendisi de kitabının ikinci basımında sanat anlayışını gözden geçirmek gereğini duyacaktır. Özellikle şiirsel gelenek, biçim konularında daha esnek bir tutuma girmiştir. Nitekim ikinci kitabı Vazgeçemediğimden () başlayarak şiirini değiştirdiği görülür. Kimi şiirlerde akıl çizgisinden duygu çizgisine kayılır, mizah ve şaşırtma bırakılır, yer yer uyağa ve sıfata başvurulur, sözcük tekrarlarından, müzikten yararlanılır. Hepsinden önemlisi, halk şiirinin dil ve deyişine özenilir (Asım Bezirci). En ilginç gelişme ise özdedir: Toplumcu şiire yaklaşır Orhan Veli de.
Garip akımı, gerek ilk yıllarında, gerekse sonraları, değişik sanat anlayışlarına bağlı olanlarca değişik biçimlerde değerlendirilmiştir. Geleneğe bağlı olanlar, Orhan Veli ve arkadaşlarını şiiri ayağa düşürmekle suçlarken; toplumcular, Garipçileri, toplumcu şiiri engelleyen, yozlaştırmayı amaçlayan ve küçük burjuva duyarlığını geliştirmeye çalışan bir devinimin başlatıcısı olarak gördüler. Yazın tarihçileri ise, Garip akımını genellikle yeni şiirin başlangıcı saydılar.
Bugün de bu tutumların pek değiştiği söylenemez. Ama nesnel bir değerlendirmeyle, Garip deviniminin Türk şiirinin gelişim sürecinde önemlice biryeri olduğunu söylemek gerekmektedir. Orhan Veli ve arkadaşlarının serbest nazım anlayışıyla şiirler yazmaları, bu alanda en çok Nurullah Ataçtan destek görmeleri sanatın siyasal dışı tutulması eğiliminin iktidarca da desteklenmesi sonucudur. Türk şiiri yeni biçim ve söyleyiş olanaklarıyla zenginleştirilmiş, sokaktaki insanın duyarlılığına açılmıştır.
Ayrıca bakınız ⇒
Cumhuriyet Dönemi Akımlar