kaynağı değiştir]
On beş günlük insan embriyosu.
Boş gebelik veya su gebeliği diye bilinen bu hastalık tıp dilinde anembriyonik ya da blighted ovum olarak adlandırılmaktadır. Döllenmiş yumurtanın uterus yani rahime yerleşmesi gerçekleşip kesenin içinde embriyonun oluşmaması sonucu ortaya çıkar.
Gebelik kesesi 20 mm’nin üzerinde olup içinde yolk kesesi (bebeği besleyen damarsal halka) veya embriyo yoksa anembriyonik gebelikten söz edilir. Normal seyrinde bir gebeliğin erken dönemlerinde gestasyonel kese yaklaşık 8 mm iken yolk kesesi izlenir, 16 mm iken fetal kalp atımı izlenir. Kese 20 mm’yi geçmesine rağmen embriyoya ait yapı ya da yolk kesesi gözlenmezse boş gebelik tanısı konulur. Bu tanıyı koyarken hastanın son adet tarihini ve mevcut B-HCG düzeylerini de değerlendirmeye almak gerekmektedir.
Boş gebelik nedenleri nelerdir?
Net olarak sebep bilinmese de boş gebeliğe şu durumların yol açtığı belirtilmektedir;
1- En sık neden kromozamal anomalilerdir
2- Kalitesiz spermin kalitesiz yumurtayı döllemesi
3- Hücre bölünmesi sırasındaki anormallikler
Boş gebeliğin belirtileri nelerdir?
Adet gecikmesi sonrası gebelik tanısı konulan bir kadında kanama olması, karında kramp tarzı ağrılar olması gibi belirtiler boş gebeliğe bağlı olabilir. Boş gebelik bazen de hiç belirti vermeyebilir.
Boş gebeliğin tanısı
Boş gebelik olan hastalarda tanı için B-HCG değerlerinin yükselişi ve ultrason değerlendirmesi çok önemlidir. Bazen kanda B-HCG yükselişi normal seyrindede olabilmektedir. Bu durumda tanıyı koymada ultrason çok önemlidir. Ultrasonda B-HCG düzeylerine uygun kese gelişiminin olmaması tanı açısından önemlidir. Ultrasonda görülen gebelik kesesinin 20 mm’yi geçmesine rağmen hala kese içinde embriyo ve yolk kesesinin görülmeyişi takiplerde anembriyonik gebeliğin tanısını koydurur. Bazen kese çapının 20 mm olması beklenmeden de tanı konulabilir. Bu durumda ultrasondaki kese boyutu ile son adet tarihine göre hastanın gebelik haftası ve B-HCG düzeyleri uyumsuzluk gösterir. Ultrason takiplerinde kese boyutunda artış ve içinde embriyo ve embriyoya ait yapılar da izlenmez. Örneğin B-HCG düzeyi 20000’in üstünde, son adet tarihine göre gebelik haftası 10 hafta olan ve ultrasonda kese boyutu 12 mm olup içinde herhangi bir embriyo yapısı izlenmeyen gebelikte, ultrason takiplerinde kese boyutunda büyüme de izlenmiyorsa tanı daha önceden konulabilir.
Boş gebelik tanısı konulan bir hastanın tedavisi bu gebeliği sonlandırmaktır. Uygun tekniklerle ve hijyenik ortamlarda dilatasyon küretaj işlemi yapılmalıdır.
Boş gebelik kadınlarda bir kere görüldükten sonra çoğunlukla tekrarlamaz
İlk hamileliğini yaşayan kadınlar, gebe kaldıkları andan itibaren pek çok yeni kavramla tanışır. Bu kavramlardan biri de gebelik kesesidir.
Bebeğin anne karnı içinde güvenli bir şekilde saklanmasını ve büyümesini sağlayan gebelik kesesi, hamileliğin ilk gününden itibaren yavaşça oluşur ve doğuma kadar korunur.
Gebelik kesesinin görünür hale gelme tarihi, büyüklüğü ve şekli ise hamileliğin sağlıklı bir şekilde ilerleyip ilerlemediği hakkında önemli bilgilere ulaşmanıza yardımcı olur.
Gebelik kesesi, hamilelikle birlikte rahmin iç kısmında oluşan ve bebeğin korunmasını sağlayan yeni bir organdır. Anne karnındaki fetüs, gebelik kesesi içinde oluşur ve büyür.
İç kısmı amniyotik sıvıyla dolan gebelik kesesi, bu sayede fetüsün rahatça hareket edebilmesini, darbelere ve dış etkilere karşı korunmasını sağlar.
Göbek bağı kordonu ve kan damarları dışında bebeğin annenin iç organlarıyla bağlantısını tamamen kesen gebelik kesesi, bu sayede bebeğin hava koşullarına, çeşitli viral hastalıklara, anne adayının yaşayacağı fiziksel zorlanmalara ve darbelere karşı korunmasına yardımcı olur.
Rahim duvarına yapışık bir doku olan plasenta ile doğrudan bağlantı halinde bulunan gebelik kesesi, esnek dokusu sayesinde bebeğin büyümesiyle birlikte genişler ve anne karnındaki bebeğin şekline uyum sağlar.
Gebelik kesesi şekli, bebeğe rahatça büyüyebilmesi için maksimum alan tanımaya yönelik şekilde değişim gösterebilir. Bu sayede gebelik serüveninin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasına olanak tanıyan kese, doğum sonrasında vücuttan atılır.
Gebelik kesesi, döllenmeyle birlikte oluşmaya başlar ve hamileliğin ilk haftalarında tamamen belirgin hale gelir. Pek çok anne adayı, boş kese ne zaman dolar sorusuna yanıt arar.
Esasında doğum kesesi, hiçbir zaman boş olmaz. Kesenin oluşması için döllenmiş bir yumurta ve bu döllenme işlemi sonrasında meydana gelen bir embriyo gerekir.
Bu nedenle de hamilelik gerçekleştikten sonra boş kese diye bir durum söz konusu olmaz. Kesenin hamileliğin ilk haftalarında boş görünmesinin sebebi, embriyonun henüz ultrason cihazlarında net bir şekilde görünmeyecek kadar küçük olmasıdır.
Embriyonun henüz son derece küçük olduğu süreçte gebelik kesesi de aynı oranda küçüktür ancak karından ya da vajinadan yapılan ultrason muayenelerinde yine de görünür.
Gebelik kesesinin küçük olması, anne de ya da embriyoda herhangi bir fiziksel anomali bulunmadığı sürece hamileliğin erken safhada olmasından kaynaklanır.
Gebelik kesesinin ölçüleri, hamileliğin safhasına göre değişiklik gösterir. 3 haftalık hamilelikte gebelik kesesinin ortalama 2-3 mm olması beklenir. Hamilelik ilerledikçe embriyoyla birlikte gebelik kesesi de büyür.
Hamileliklerin büyük kısmı, 5. ila 6. haftalar civarında anlaşılır ve bu noktada gebelik kesesinin yaklaşık 20 mm ölçüsünde olması gerekir. Gebelik kesesinin büyümesiyle birlikte, kese içinde yolk kesesi adı verilen ikinci bir oluşum da gözlemlenir.
Yolk kesesi, embriyonun gelişiminin ikinci haftasından itibaren oluşmaya başlar ve anne karnındaki bebeğin korunmasına yardımcı olur. Hamileliğin ilk 6 haftasında gebelik kesesinin ideal ölçülerden daha küçük olması, anne adayının folik asit tüketiminin düşük olmasından kaynaklanabilir ve müdahale edilmemesi durumunda düşük riskini artırabilir ya da bebekte anomali gelişmesine yol açabilir. Bu sebeple küçük keseye sahip anne adaylarının hücre üretimini artıracak takviye gıdalar kullanması önerilir.
Beta HCG, hamilelikte her gün katlanarak yükselen ve gebelik testlerinde kullanılan bir hormondur. Hem idrar yoluyla yapılan ev tipi prediktörler hem de laboratuvar ortamında yapılan kan testleri, vücuttaki Beta HCG hormonunun seviyesini ölçer ve hormon seviyesine göre vücutta hamilelik bulunup bulunmadığını tespit eder.
Beta HCG hormonunun yüksekliği, kesin olarak hamilelik anlamına gelmez.
Dış gebelik, enfeksiyon, çeşitli kanser türleri gibi durumlar da Beta HCG hormonunun yükselmesine yol açar ve bu tarz durumlar, gebelik konusunda yanıltıcı sonuçlara yol açabilir.
Bu yüzden hamilelikten kesin olarak söz edilebilmesi için gebelik kesesinin ultrasonografik cihazlarda net bir şekilde görülmesi beklenir.
Beta HCG hormonunun 1000 – 3000 IU/mL seviyesine ulaştığı dönemde gebelik kesesinin ultrason cihazlarında net bir şekilde görülmesi gerekir. Beta HCG seviyesi istenen seviyeye ulaştığı halde karından yapılan ultrason görüntülemelerinde gebelik kesesi halen görünmezse, vajinal ultrason yöntemine başvurulur.
Anne adayının rahim bölgesini detaylı bir şekilde tarayan vajinal ultrason cihazında kesenin görünmesi, gebeliğin kesinleştirilmesini sağlar. Vajinal ultrasonografide de kese görünmemesi durumunda ise hamilelik ihtimali ortadan kalkar ve hormon yüksekliğine yol açan sağlık durumunun araştırılmasına geçilir.
Anne ve baba adaylarını en çok heyecanlandıran konulardan biri, ultrason cihazlarında bebeği görmektir. Peki, gebelikte kese içindeki bebek ne zaman görünür? Aslında pek çok gebelikte kese göründüğü anda içinde yer alan embriyo da göze çarpar.
Kimi durumlarda ise embriyonun çok küçük olması, ultrason görüntülemelerinde bebeğin ayırt edilememesine yol açar. Peki bebek kesede en geç ne zaman görülür ve gecikme sebepleri nelerdir?
Gebelik kesesindeki bebeğin en geç 6. hafta civarında net bir şekilde görünmesi gerekir. Bu tarihlerde embriyo hâlen görüntülenemezse, hamileliğin sağlıklı bir şekilde ilerlemediğinden şüphe edilebilir. Kese ortaya çıktığı halde embriyonun görüntülenememesi, ağırlıklı olarak boş gebelik durumundan kaynaklanır.
Bebekte bulunan genetik problemler de kesenin 6. hafta sonrasında dahi boş görünmesine yol açabilir. Bu tip hamileliklerde sağlıklı bir şekilde tamamlanma şansı bulunmadığı için kürtaj yoluna gidilmesi ve gebeliğin sonlandırılması önerilir.
Adet gecikmesi yaşayan ve gebelk testi olumlu olan bir kadının en büyük endişesi doğal olarak hamileliğinin normal olup olmadığıdır. Geçmişte bu soruya gebeliğin ilerleyen dönemlerine kadar cevap vermek mümkün değilken ultrasonografi tekniklerinde yaşanan hızlı gelişmeler sayesinde günümüzde erken gebelik ultarsonografisi ile gebeliğin gelişimi çok net bir şekilde izlenebilmekte ve normal gebelikler ile anormal gebeliklerin ayrımı net bir şekilde çok erken dönemlerde yapılabilmektedir.
Erken gebelikte normal ve anormal gebeliklerin klinik belirtileri herhangi bir farklılık göstermez. Bir başka deyişle normal rahim içi bir gebelik ile dış gebelik ve boş gebeliğin belirtileri arasında hiçbir fark bulunmaz ve belirtilere dayanarak gebeliğin nasıl seyrettiği anlaşılamaz. Bir dış gebelik söz konusu olduğunda iç kanama ortaya çıkıp hasta şoka girene kadar normal rahim içi gebelikten ayrımı yapılamaz. Burada ultrasonografi çok önemli bir tanısal inceleme olarak devreye girer.
Erken gebelik ultrasonografisi olarak adlandırılan inceleme gebeliğin ilk 13 haftsında yani ilk trimesterda yapılan incelemedir. Vajinismus gibi herhangi bir özel durum yoksa gebeliğin ilk trimestarindaki ultrason incelemeleri vajinal yoldan yapılır. Vajinal ultrasonografi karından yapılan ultrasonografiye göre hem daha net hem de daha erken görüntü verir. Bu dönemde yapılan transvajinal ultrasonografinin gebelik üzerinde hiçbir olumsuz etksi yoktur. Kullanılan ultrason cihazı ne kadar kaliteli yani çözünürlüğü ne kadar yüksek ise elde edilen görüntü de o derece kalitelidir.
İlk trimester ultrasonografisinin endikasyonları
Erken gebelik ultrasonografisinin amaçları:
Erken gebelik ultrasonografisi ile ilgili bilgiler değerlendirilirken ovülasyonun her kadında adet döngüsünün tam ortasında gerçekleşmediği ve bu nedenle aşağıda verilen tarih ve değerlerin her kadında aynı olmadığı akılda tutulmalıdır. Eğer yapılan ultrason sonuçları aşağıdaki değerler ve tarihler ile birebir uyum göstermiyorsa bu sizin gebeliğinizin anormal olduğu anlamına gelmez. Böyle bir kararı ancak sizi muayene eden jinekoloğunuz verebilir.
Endometrial kalınlaşma
Erken bir gebeliğin ilk ultrasonografik bulgusu rahimin iç kısmını döşeyen endometrium tabakasındaki kalınlaşmadır. Endometrium ultrasonografide kalın ve yoğun bir şekilde görülür. Endometriumun bu şekilde görülmesi gebeliği düşündürmekle birlikte gebelik tanısı koydurmaz. Bu dönemde kanda yapılan gebelik testinde beta hCG yüksek olarak bulunur ancak genelde 1000 IU/ml’nin altındadır. Endometriumda kalınlaşma boş gebelik ve dış gebelikte de görüldüğünden ayırıcı tanıda bir önem taşımaz.
Gebelik kesesi
Gebelik kesesi ya da bilimel adı ile gestasyonel kese (gestational sac) ultrasonda görülen ilk oluşumdur. Endometriumun içinde yuvarlak siyah bir oluşum olarak görünür.Etrafında beyaz bir halo olması ikili kese belirtsi (double sac sign) olarak adlandırılır ve kesin olmamakla birlikte gebeliğin normal rahim içi bir gebelik olduğunu düşündürür. Bu işaretin görülmemesi durumunda normal rahim içi gebelik tanısı kesin değildir. Dış gebelik varlığında da benzer bir yalancı kese görülebilir ve normal bir gebelik kesesi ile karıştırılabilir. Kesenin sınırlarının düzgün olarak izlenmesi normal bir gebelik lehine yorumlanır.
Gebelik kesesinin etrafında düzensiz bir sıvı görünümü olabilir. Bu görüntü implantasyon yani gebeliğin rahim içine yerleşmesi sırasında ortaya çıkan kanamayı yansıtır.
Gebelik kesesi en erken kan beta hCG değeri 1000-3000 IU/mL düzeyine ulaştığında görülebilir. Bu dönemde gebelik 2-5 günlük bir adet gecikmesi vardır ve kesenin çapı yalnızca 2-4 mm civarındadır.
Gebelik kesesinin ortalama çapı ölçülerek gebelik yaşı yaklaşık olarak hesaplanabilir. Kese günde ortalama 1.1 mm büyüme gösterir. Kesedeki büyüme ile kan beta hCG değerleri 8. gebelik haftasına kadar paralellik gösterir. Gebelik yaşının saptanmasında gebelik kesesi 6. haftaya kadar kullanılabilir. Bu dönemden sonra embryo görülebildiğinden hesaplamalarda kese çapı yerine embryo uzunluğu kullanılmalıdır.
Abdominal yoldan yapılan ultrasonografide gebelik kesesi yaklaşık 1 hafta daha geç görülebilir.
Gebelik kesinin sınırlarının düzensiz olması ya da uterus içinde aşağıda yerleşmesi olumsuz bir bulgudur ve gebeliğin düşükle sonuçlanabileceği şeklinde yorumlanabilir.
Yolk sac
Gestasyonel kese ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra yolk kesesi (yolk sac) adı verilen oluşum ortaya çıkar. Yolk sac gestasyonel kese içinde ikinci ve daha küçük bir kese olarak gebeliğin yaklaşık 5. haftasında izlenebilir.
Yolk sac’ın kesin işlevi aydınlatılamamakla birlikte erken gebelikte bebeğe ait kan hücrelerinin yapımından sorumlu olduğu düşünülmektedir.
Gestasyonel kese çapı transvajinal ultrasonografide 10 milimetreye ulaştığında yolk kesesi izlenmelidir. Bu oluşumun izlenmesi gebeliğin normal olduğu şeklinde yorumlanır. Yolk kesesinin izlenmesi gebeliğin içinde embryo içermeyen boş gebelik olmadığını kanıtlar.
Karından yapılan ultrasonografide ise gebelik kesesi çapı 20 milimetreye ulaştığında yolk kesesi izlenmelidir.
Gebelik kesesi 13 milimetreden büyük olduğu halde yolk kesesinin görülmemesi olumsuz bir bulgudur ve erken gebelik kaybı ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Yolk kesesinin çapının 5.6 milimetreden büyük olması da olumsuz bir bulgudur. Yapılan çalışmalar böyle bir durum varlığında anormal gebelik riskinin yükseldiğini göstermektedir.
Embryo
Yolk kesesinin izlenmesinden çok kısa bir süre sonra bu kesenin alt kenarında bir kalınlaşma şeklinde embryo görülmeye başlar. Bu oluşuma fetal kutup (fetal pol, fetal pole) adı verilir. Uzunluğu yaklaşık 2-4 milimetredir ve 5.7-6.1 gebelik haftasına denk gelir.
Gestasyonel kese çapı 16-18 milimetreye ulaştığında embryo görülebilir hale gelir.
Gebelik kesesi 20 milimetreden büyük olduğu halde embryonun görülmemesi olumsuz bir bulgudur ve erken gebelik kaybı ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Yukarıdaki resimde 8 hafta 5 günlük bir gebelikte yolk kesesi embryo ve amniyon zarı net bir sekilde görülmekte |
Kalp atımları
Embryo uzunluğu 5 milimetreye ulaştığında yüksek çözünürlüklü ultrasonografide bebeğin kalp atımları embryonik yapı içinde kıpırtı şeklinde izlenebilir. Bu dönem yaklaşık 6.2 haftaya denk gelir. Nadiren 5 milimetreden küçük embryolarda da kalp atımları izlenebilmektedir. Abdominal ultrason incelemesinde ise embryo boyu 9 milimetreye ulaştığında izlenebilir.
Bu kadar erken dönemde kalp atımlarının izlenememesi gebeliğin anormal olduğu anlamına gelmez. Böyle bir durumda yaklaşık 1 hafta sonra tekrarlanan ultrason incelemesinde sağlıklı bir gebelikte fetal kalp atımları izlenmelidir.
7 haftalık bir gebelikte fetal kalp atımlarının görülmemesi missed abortus (atlanmış düşüş) olarak tanımlanır.
Bebeğe ait kalp atımları ile düşük riski arasında anlamlı bir ilişki vardır. Kalp atımlarının izlenmesi düşük riskinin azaldığı şeklinde yorumlanır. Gebelik yaşı ile düşük riski arasındaki ilişki şu şekildedir.
Gebelik yaşı | Düşük riski |
6-7.9 hafta | %17 |
8-9.9 hafta | % 11.2 |
10-11.9 hafta | % 5.6 |
12-13 hafta | %4.3 |
Genel (6-13 hafta) | % 8.8 |
Yani gebeliğin 6. haftasında kalp atımlarının izlenmesi bu gebeliğin %83 olasılık ile erken düşük ile sonuçlanmayacağını gösterir. Kalp atıplarının izlenmesine rağmen kanama varlığında düşük oranlarında yaklaşık 2 kat artış olmakatdır.
Öte yandan kalp atım hızı ile de düşük riski arasında bir ilişki söz konusudur. Gebeliğin 6. haftasında normal kalp atım hızı dakikada 90-113 arasındayken 9. haftadan sonra 144-170 atım/dakikaya ulaşır. Kalp hızının 90 atımın altında olması durumunda düşük riski artmaktadır.
Kalp hızı | Düşük riski |
40-69 | %100 |
70-79 | %91 |
80-90 | %79 |
Bebeğe ait yapıların izlenmesi
Gebelik ilerleyip bebeğe ait yapılar oluşmaya başladıkça bunlar da ultrasonda izlenebilir hale gelir.
8. hafta civarında bebek ani ve hızlı sıçrama hareketleri yapmaya başlar ve bu hareketler ultrasonografide izlenebilir.
9. haftada bebeğin kafası ile kol ve bacak taslakları ayırdedilebilir bu dönemde yolk kesesi artık kaybolmuştur.
10. haftada plasenta görülür
11. haftada bebeğin yüzü belirginleşmeye başlar
12. haftada vücut dışında gelişen barsaklar karın boşluğuna yerleşir ve karın duvarı 13. hafta civarında kapanır.
KAYNAKLAR