Sol kol uyuşması pek çok nedenle yaşanabilir. Uyuşmanın sıradan ve geçici nedenleri olabileceği gibi kalp krizi ve felç durumuna da işaret edebilir. Sol kol uyuşmasında yoğun bir karıncalanma hissi yaşanır. Omuz bölgenizden elinize kadar yayılabilen bu uyuşmayla birlikte kolda his kaybı da görülebilir. Diğer etkiler ise iğne batması hissi ve sol kolda kuvvet kaybı şeklindedir.
Birçok sağlık sorunu sol kol uyuşmasına neden olabilir. Önemsiz bir nedene bağlı olan uyuşukluklar kısa zamanda geçme eğilimindedir. Bunlara örnek olarak migren ataklarında yaşanan uyuşmaları ve yanlış bir pozisyonda uyumanın neden olduğu uyuşmaları gösterebiliriz.
Bazı sol kol uyuşmalarının ardında ise çok daha önemli sağlık sorunları bulunabilir. Bu sorunları şöyle sıralayabiliriz…
Kalp krizi
Kalp krizi aort damarının ilk dalları olarak tanımlayabileceğimiz kanı pompalayan kalbin kendisini beslemek için kullandığı koroner atar damarlarda yaşanan tıkanmalar nedeniyle gelişir. Tıkanıklıkla birlikte kan akışı yavaşlar ve kalp, ihtiyacı olan yeterli kana kavuşamaz. Kalp krizi sırasında yetersiz kan akışı göğüs ağrısı yanı sıra sol kolda uyuşmaya da neden olabilir. Kalp krizi sırasında boyun, göğüs, sırt ve yüz civarında bir baskı ve ağrı da görülebilir. Bu belirtilere nefes darlığı, mide bulantısı, baş dönmesi de eşlik edebilir.
Felç
Hayati sağlık sorunlarından biri olan felç durumu beyindeki bir damarın tıkanması ya da patlaması nedeniyle oluşur. Tıkanma ya da patlamanın etkisiyle beynin ilgili bölgelerine kan ve dolayısı ile o bölgeyi besleyecek oksijen ulaşamaz. Beynin beslenemeyen bölgeleri kan ve oksijen eksikliği nedeniyle zarar görmeye başlar. Zarar gören bölgelerin sorumlu olduğu vücut işlevlerinde bozulmalar görülür. Felcin etkileri arasında sol kol uyuşmasının yanı sıra vücudun başka bölgelerinde de yaygın uyuşmalar görülebilir. Felcin diğer belirtileri konuşma bozukluğu, denge sorunu, vücudun tamamını ya da belirli yerleri hareket ettirememe, zihin bulanıklığı ve baş ağrısı da bulunur. Öte yandan inme belirtileri sıklıkla vücudun sağ ya da sol bölümünü etkiler.
Omurga Problemleri
Omurgada yaşanan sorunlar sol kol uyuşmasına neden olabilir. Bunun nedeni omurga sorunu nedeniyle boyun bölgesindeki sinirlerinizin sıkışmasıdır. Boyun bölgesindeki sıkışma ayrıca boyunda ağrı, sertlik, spazm, kas güçsüzlüğü, baş dönmesi ve baş ağrısı da yapabilir. Kol uyuşmasına neden olabilecek omurga sorunları şunlardır:
Sinirlerle İlgili Sorunlar
İnsan vücudundaki sinirlerin görevi beyinden gelen sinyalleri bedenin ilgili noktalarına iletmek olduğu kadar çevrede olup bitenlerin bilgisini beyine getirmektir.. Sinirlerde oluşan hasarlar bu sinyallerin iletilmesinde aksamalara neden olur. Bunun sonucunda da sol kol uyuşmasına neden olabilir. Bu tarz sorunlarda uyuşmaya; karıncalanma, yanma hissi, kas zayıflığı ve dokunma karşısında aşırı duyarlılık ya da dokunmayı hissetmeme gibi durumlar eklenebilir.
Sol kol uyuşmasına sebep olabilecek sinir problemleri şunlardır:
Yaralanma
Yaralanma nedeniyle yaşanan travmalar sol kol uyuşmasına neden olabilir. Örneğin bir kaza nedeniyle darbe alarak sol kolunuzda kemik kırılırsa ya da herhangi bir nedenle yanık durumu yaşanırsa uyuşma görülebilir. Her iki durum da yaşanan travma nedeniyle sinirlerin hasar görmesinden kaynaklanır.
Kan Dolaşım Sorunu
Atardamar ya da toplardamarlarda yaşanan sağlık sorunları da sol kol uyuşmasına neden olabilir. Vasküler rahatsızlıklarda kolda uyuşma ve karıncalanma oluşabilir. Bu duruma başka belirtiler de eşlik edebilir. Bu belirtiler arasında sol kolunuzdaki tenin mavimsi ve soluk bir renge bürünmesi, tırnakların geç uzaması, etkilenen uzvun kıllarının dökülmesi bulunur.
Alerjik Etki
Alerji atağı sırasında bedeninizin farklı yerlerinde uyuşmalar görülebilir ve buna sol kol uyuşması da dahildir. Mesela bir sol kolunuzu ısıran bir böcek nedeniyle gelişen alerji kolunuzda karıncalanma ve uyuşma hissi yaratabilir. Bu belirtilere şişme, kaşıntı ve kırmızı görünüm de eklenebilir.
Multipl Skleroz
Multipl Skleroz adı verilen merkezi sinir sistemi hastalığının öncül belirtileri arasında kol uyuşması ve karıncalanma hissi bulunur. Bu hastalık nedeniyle bir sinir tahribatı yaşanması durumunda sol kolda uyuşma ve hissizlik görülebilir. Multiple Skleroz’un diğer belirtileri arasında denge güçlüğü, yorgunluk ve baş dönmesi de bulunur.
Lyme Hastalığı
Bakteri kökenli lyme hastalığı sıklıkla kene ısırması nedeniyle yaşanan bir hastalıktır. Bu hastalıkta vücudun bazı bölgelerinde uyuşmalar görülebilir. Lyme hastalığının diğer belirtileri arasında vücutta ağrı, boyun tutulması, baş ağrısı ve yüksek ateş bulunur. Özellikle bu hastalığın bulunduğu bölgelere seyahat etmiş olanlarda risk vardır.
Kurşun Zehirlenmesi
Bilindiği üzere kurşun toksik etkilere sahip bir metaldir. Kurşunun kazara yutulması ya da solunması durumunda oluşan kurşun zehirlenmesi ileri seviyedeyse kollarda ve bacaklarda uyuşukluk görülebilir. Kurşun zehirlenmesinin diğer belirtileri arasında ağızda metal tadı, kaslarda güçsüzlük, kusma, yorgunluk, baş ağrısı, davranışlarda farklılık görülebilir.
Sol kolda uyuşma pek çok nedenden yaşanabileceği için sadece bu belirti ile kalp krizi teşhisi konulamaz. Yaşanan sorunun yarattığı belirtilerin tamamının bir doktor tarafından toplu olarak değerlendirilmesi ve gerekli diğer tahlillerle sorunun nedeni bulunabilir. Kalp krizinin diğer belirtileri arasında nefes darlığı, baş dönmesi ve mide bulantısı bulunur. Bu belirtiler eşlik etmese de sol kolunuzda bir uyuşma varsa zaman geçirmeden bir doktor muayenesi yapılmalıdır.
Sol kol uyuşmasının tedavisi nedenine bağlı olarak belirlenir. Altta yatan sorunun tespitinin ardından tedavi aşamasına geçilir. Yine de başka belirtileriniz yoksa uyuşmayı rahatlatmak için soğuk ve sıcak su ile yıkayabilir, masaj yapabilir ya da hafif egzersizlerden fayda görebilirsiniz.
Sol kol uyuşmasına aşağıdaki belirtilerden biri eşlik ediyorsa hızla bir hastaneye ulaşmanızda fayda olabilir.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
Sağ ve sol kol uyuşması nedenleri birbirinden farklı olabilir. Sol kolun uyuşması kalp ve kalbe giden damarlarda yaşanan bozukluklardan kaynaklanır. Kan akışının kısıtlanması sonucu yaşanan kol uyuşması, ağır yük kaldırılması nedeniyle oluşur. Düşmelerde, kazalarda ve ani hareketlerde de kolda uyuşmalar gözlenebilir. Fiziksel bir etken olmadan yaşanan kol uyuşmaları nörolojik bir etmene ya da strese bağlı gelişir.
Tek ayakta oluşabildiği gibi her iki ayakta da görülebilen ayak uyuşmaları genellikle sinir hasarı ya da kan dolaşımı bozuklukları sonucu oluşur. Ayağa alınan darbeler, sinir hasarları, enfeksiyonlar, travmalar, inflamasyon ve tümörler de ayak uyuşmasının nedenleri arasındadır.
Beslenme bozuklukları, kan akışının zayıf olması, sigara kullanımı gibi nedenler bacak uyuşmasının kaynağıdır. Kan akışını zayıflatan aşırı soğuğa maruz kalma, periferik arter hastalığı, arter ve damar düğümlenmesi ve derin damar trombozu bacak uyuşmasına neden olan diğer etmenlerdir.
Osteoporoz, bel fıtığı, kan akışını bozacak oturuş pozisyonu, dejeneratif disk hastalığı kalça yaralanmaları da bacaklarda uyuşmaya yol açabilir. Bunlara ek olarak diyabetik nevropatı, Ms hastalığı, ağır metal zehirlenmeleri, tiroid hastalıkları ve felç de sık görülen bacak uyuşması nedenleridir.
Genellikle kol ve bileklerde yer alan sinirlerin hasar görmesi sonucu oluşan el uyuşmaları, karpal tünel sendromu olarak bilinen bir hastalık nedeniyle oluşur. Bilek bölgesindeki ufak bir kanalda gerçekleşen sinir sıkışması enfeksiyon, şeker hastalığı, obezite, romatoid artrit gibi hastalıklar ya da el işi, masa başı işi, müzisyenlik gibi meslek hastalıkları nedeniyle de oluşabilir.
Fiziksel ya psikolojik kaynaklı olabilen beyin uyuşması, aşırı stres, sinir ve kaygı gibi durumlarda ve nörolojik problemlerde yaşanır. Kafaya alınan sert bir darbe, damarlarda oluşan tıkanıklık, beyin kanaması ve beyne yeterli oksijen gitmemesi gibi nedenler beyin uyuşmasına yol açar.
Yüz uyuşmasının en basit sebebi sürekli sola ya da sağ tarafa yatılmasıdır. Kan dolaşımının engellenmesi nedeniyle bu durumda uyuşma gözlenir. Ancak kısa bir süre sonra geçer. Boyun bölgesindeki sinir sıkışması ya da yüz felci gibi durumlarda genellikle tek taraflı yüz uyuşması görülür. Çocuklarda en sık görülen yüz uyuşması nedeni vitamin eksikliğidir. Stres, panik atak, depresyon gibi psikolojik nedenlerle ve migren ile birlikte de sıklıkla yüz uyuşması görülür.
Uyuşma tedavisi hangi bölgede olursa olsun nedene göre yapılır. En basit uyuşma hissinde bile mutlaka uzman bir doktordan görüş alınmalı ve vakit kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır.
Karpal tünel hastalığı elde ve kolda ağrı ve uyuşukluğa neden olan bir rahatsızlıktır. Bu durum kadınlarda daha sıktır ama erkeklerde de ortaya çıkabilir. KTS bileğin aşırı kullanımına bağlı olarak kötüleşir. Karpal tünel bilekte yer alan sekiz küçük kemiğin ve çeşitli bağların oluşturduğu bir geçittir. Karpal tünelin içinden her biri yaklaşık olarak bir kurşun kalem kalınlığında olan dokuz tendon geçer. Bu tendonlar koldaki kasların parmak kemiklerine tutunmasını sağlarlar ve kasların kasılmasıyla parmak hareketleri sağlanır. Ayrıca karpal tünelin içinde elin bir bölümünün duyusunu ve hareketini sağlayan median sinir adındaki bir sinir de yer alır. Sağlıklı bir bilekte tendonlar, bağlar ve median sinir uyum içinde çalışırlar. Fakat tünelin içinde yer alan yapıların genişlemesi halinde median sinir baskı altında kaldığından hasta parmaklarında, bileğinde ve kolunda ağrı, uyuşma ve karıncalanma hisseder. Bu durum Karpal Tünel Hastalığı olarak isimlendirilir. Karpal tünel hastalığında serçe parmağı haricinde bir veya birkaç parmakta uyuşma, yanma ve karıncalanma en sık görülen belirtilerdir. Ağrı ve uyuşukluk günün her saatinde olabilir, ancak sıklıkla gece ortaya çıkar ve hastayı uykusundan uyandırır. Zaman zaman ağrı kola doğru çıkabilir, dirseğe hatta omuz ve boyna kadar yükselebilir. Eli sıkmak, masaj yapmak ya da yüksekte tutmak ağrının azalmasını sağlayabilir.
Çeşitli durumlar karpal tünel sendromuna yol açabilir. Bunlardan başlıcaları:
Hastaların büyük çoğunluğunda cerrahi operasyona gerek kalmaksızın tedavi mümkündür. Şikayetleri hafif olan hastalara yapılan konservatif tedavi eli ve kolu dinlendirmeyi ve belirtileri şiddetlendiren aktivitelerden kaçınmayı içerir. Bir başka konservatif tedavi şekli bileklik kullanmaktır. B-6 vitaminin de şikayetlerde gerileme oluşturması mümkündür. Bir başka tedavi şekli ise karpal tünel içine kortizon enjeksiyonudur. Bu işlemin etkinliği kanıtlanmıştır ve en azından kısa süreli rahatlama sağlar. Bu konservatif tedavi seçenekleri yetersiz kalırsa veya şikayetler çok şiddetliyse karpal tünelin cerrahi operasyonla gevşetilmesi yoluna gidilir.
Karpal tünelde enjeksiyon
Ağrılı bölgeye depo etkili, sistemik emilimi olmayan kortizon ve lokal anestezik karışımı enjekte edilir. Kalçadan ilaç yapılmasına benzer bir şekilde uygulanır. Sedasyon gerektirmez. Bir miktar ağrılı olabilir. Enjeksiyondan sonra bölgeye buz tatbiki ağrıyı azaltacaktır. Lokal anestezik ağrıyı azaltırken kortizon bölgedeki yangının tedavi olmasını sağlayacaktır.
İşe yaradığı taktirde ortalama haftada ağrının tamamen geçmesi ya da en az düzeye inmesi beklenir.
Üç hafta sonunda tekrar uygulanabilir ancak fayda sağlamazsa tekrar etmenin anlamı yoktur. Analjezik antienflamatuar ilaçlar ve buz tatbiki ile konservatif tedaviye devam edilir.
İşlemden hemen sonra aynı gün işe başlanabilir. Ağrı iyileşene kadar durumu kötüleştirecek sporlardan ve aktivitelerden kaçınmak gerekir.
Enjeksiyondan sonra ağrının geçici olarak birkaç gün süreyle artması dışında çok fazla yan etkisi yoktur.
Enjeksiyon sırasında kullanılan ilaçlara karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda ve kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarda uygulanmaz.
Elinizde gece uyuşma ve karıncalanma hissediyor musunuz? Ya da geceleri ağrıdan dolayı uyanıp ellerinizi salladığınız zaman rahatlıyor musunuz? Zaman zaman belirtileri boyun fıtığı ile karıştırabilen “karpal tünel sendromu” yaşıyor olabilirsiniz. Hisar Hospital Intercontinental Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Uzmanları, karpal tünel sendromu hakkında bilgi verdi.
Karpal tünel sendromu median sinirinin el bileğinden geçen avuç kısmında kanal içinde sıkışması sonucu ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Median siniri ve parmakların hareketini sağlayan tendonlar bu kanal içerisinde yer almaktadır. Median sinirinin eldeki görevi özellikle ilk üç parmağın ve dördüncü parmağın yarısını hissetmesini sağlamaktır. Bu nedenle median sinirinin kanal içinde sıkışması ve sinirin meydana getirdiği bozukluklar el ve bilek hastalıklarını oluşturmaktadır.
El ve bilek kanalı hastalıkları genel olarak el gücünü fazlasıyla kullanan ve zorlayan kişilerde daha sık görülür. Özellikle ev hanımı olup sürekli ev işi yapan kadınlarda, elleriyle çalışan işçilerde, müzik aleti çalanlarda, klavyeyi sık kullananlarda, hamilelerde ve el bilek kırığı geçirmiş olan kişilerde bu hastalığın görülme oranı oldukça yüksektir. Karpal tünel sendromu 40 yaş üzerinde, özellikle yaş grubu kadınlarda, 4 kat daha fazla görülür.
Karpal tünel sendromunun ilk belirtileri özellikle parmaklarda uyuşma, karıncalanma ve his bozukluğuyla kendini ele vermektedir. Elde, parmaklarda ve kola doğu yayılarak oluşan ağrılar meydana gelmektedir. Bu sendromu yaşan kişiler parmak uçlarında uyuşma hissedebilmektedir. Hatta özellikle geceleri uyuşma, şişme ve karınlanma hissedip, ağrıdan dolayı kişiyi uykusundan bile uyandırabilmektedir. Hastalığın çok ileri durumlarında başparmakta yıllar içinde kaslarda erime sonucu incelme, tutma ve kavramada zorlanmalar oluşabilmektedir.
Karpal tünel sendromu benzer belirtileri ile sık olarak boyun fıtığı ile karıştırılabilmektedir. Bu nedenle öncelikle doğru teşhisin konulması büyük önem taşımaktadır. Karpal tünel sendorumu kalıtsal bir hastalık değildir fakat doğru ve zamanında tedavi ile ileri derecede sinir hasarı olmadan müdahale edilmesi şarttır. Zamanında tedavi edilmeyen hastalıkta tam olarak iyileşmeme durumu ve sakatlıklar meydana gelebilmektedir.
Tedavisinde özellikle ağrı kesici ve ödem indirici ilaçlarla öncelikle şişliğin azalmasını sağlamaktadır. Belli bir zaman sonra ağrı kesicinin yeterli olmadığı durumlarda kortizon tedavisi uygulanmaktadır. Hastalığın tedavisinin en birinci şartı el ve bileği aşırı derecede zorlayan her türlü işten kaçınılmalıdır. El bileği sürekli bükülmemeli, ağır yük kaldırılmamalı ve elleri zorlayacak işler yapılmamalıdır. Doktorun önereceği el ve el bileği güçlendirici egzersizler yapılarak kaslar kuvvetlendirilmeli ve egzersizler olabildiğince düzenli şekilde yapılmalıdır.