geçmiş kıskançlığı / Retroaktif Kıskançlık - Uzm. Psk. Kemal Özcan

Geçmiş Kıskançlığı

geçmiş kıskançlığı

Retroaktif Kıskançlık

Yönetmenliğini Stanley Kubrick’in yaptığı, başrollerini Tom Cruise ve Nicole Kidman’ın oynadığı Gözü tamamen kapalı (Eyes Wide Shut ) filminde Doktor William Harford (Tom Cruise) bir akşam eşinin yıllarca kendinden gizlediği eski bir aşkı olduğunu öğrendiğinde kıskançlık krizine girer ve geceyi dışarda geçirir. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir.

Sözünü ettiğimiz film son zamanlarda sık karşılaştığımız retroaktif kıskançlığa güzel bir örnektir. Kelime anlamı olarak geriye dönük, önceyi kapsayan anlamına gelen retroaktif kelimesi, kıskançlıkla birleştiğinde ikili ilişkilerde geçmişte yaşanan ilişkilerin bugüne taşınması olarak yorumlanabilir.

Retroaktif kıskançlık yani geriye dönük kıskançlık, eşlerden birinin diğerini geçmişte yaşadığı cinsel veya romantik ilişkileri üzerinden suçlaması, bunu bir güven sorununa dönüştürmesi, ilişkiyi mutsuz ve çatışmalı bir sürece sokmasıdır.

İnsanlar Neden Kıskanır?

Hemen herkes sevdiği değer verdiği kişiyi ve onun ilgisini korumak ister. Bununla ilgili bir tehlike oluştuğunda belirli koruma ve savunma tepkileri ortaya çıkar. Normal kıskançlık somut kanıtlara dayanan, kıskanılan durumla orantılı şiddet içermeyen rasyonel tepkidir. Anormal ya da patalojik kıskançlık ise, kıskançlık durumunda verilen tepkilerin abartılı, gerçek dışı bir tehdide yönelik olması, şiddet içermesi duygu, düşünce ve davranışlarda normalden aşırı uçlara doğru bir kaymanın olmasıdır.

Rekroaktif kıskançlık durumunda bazı duygu ve davranışlar öne çıkar ve kişiyi esir alır. Korku, öfke, kaygı, özgüven kaybı, şüphe ve güvensizlik, buna bağlı hemen her şeyi kontrol etme davranışı, sık ve nedensiz kavgalar, sürekli geçmişi sorgulama, verilen cevaplardan asla tatmin olmama sık karşılaşılan tepkilerdir. Böyle bir durumda olumsuz düşünceler ve duygular kıskanan eşin zihnini sürekli meşgul eder, kontrol edilemez biçimde eşinin geçmiş ilişkileriyle ilgili varsayımsal senaryolar üretmesine, bunları düşünmesine ipuçları aramasına, her şeyi kıskançlık perspektifinde değerlendirmesine, eşine hayatı zindan etmesine neden olur. Haksız yere suçlanan taraf, zamanla eşinden soğuyarak uzaklaşır ve bazen korkulan başa gelebilir.

Retroaktif Kıskançlık Bir Hastalık Mıdır? Kimlerde Görülür?

Retroaktif kıskançlık hastalık düzeyinde olduğunda sanrı bozuklukları içinde değerlendirilir. Takıntılı ve saplantılı, paranoid kişilik özelliği olan insanlarda daha sık görülür. Sorun genellikle kıskançlığın ifade şeklindedir. Verilen tepkiler kıskananın kişilik özelliğine göre değişebilir. Burada takıntılı insanlara özellikle dikkat etmek gerekir, böyle kişiler bir ilişkinin sona ermesini, ayrılmayı ya da terk edilmeyi kabul edemez, giden kişiyi ne pahasına olursa olsun geri döndürmeye çalışır. Tepkileri kıskanılan kişinin kendisini veya yakınlarını öldürme, yaralama, tehdit etme, takip etme, yolunu kesme, telefonla taciz, hakkında dedikodu çıkarma, iftira atma, ekonomik zarar verme gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir.

Neden genellikle düşük benlik saygısı, yetersizlik duyguları, kaybetme korkusu ve güven ilişkisinin baştan beri kurulamamış olmasıdır. Bununla birlikte kıskanma nedenleri ve tepkileri kadın ve erkeklerde bazı farklılıklar gösterir. Yapılan araştırmalar kadınların daha kıskanç olduklarını ama bu duygularını daha iyi yönettiklerini, erkeklerin ise daha dürtüsel davrandıklarını gösteriyor. Kadınların kıskanma nedenleri arasında eşlerinin eski ilişkilerine geri dönmeleri ve kaybetme korkusu varken, erkeklerde daha çok cinsel açıdan kıyaslanma, performans kaygısı, önceki partner kadar iyi olamama ve terk edilme retroaktif kıskanma nedeni olmaktadır.

SON ZAMANLARDA NEDEN DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR?

Sosyolojik olarak bakıldığında kıskançlığın artmasına neden olacak bazı hızlı toplumsal değişimlerin olduğunu görüyoruz. Eğitim ve kariyer nedeniyle ileri giden evlenme yaşı, artan boşanmalar, sosyal medya ve akıllı telefonlar sayesinde kolaylaşan kadın erkek ilişkileri, televizyon programlarında ve dizilerde sıklıkla işlenen evlilik dışı ilişkiler insanları şüpheli kıskanç ve güvensiz yaptı. Özellikle sosyal medyada hiçbir şey kaybolmamakta, geçmişte kalmamakta ve unutulmamaktadır. Yıllar önce yaşanan kısa bir ilişkinin muhatabı ansızın ortaya çıkıp bir mesajla kıskançlığın fitilini ateşleyebilmektedir.

BİR VAKA ÖRNEĞİ

Her ikisi de ikinci evliliğini yapan bir çiftte hafta sonları ciddi kıskançlık krizleri yaşanmakta bazen bu durum boşanma tehditlerine kadar gitmekteydi. Nedeni hafta sonu önceki evliliğinde olan çocuğunu almaya ve bırakmaya giden babanın eski eşiyle konuşması ve yeni eşin bunu asla kabul edememesiydi. Kadın kocasının bu görüşmeler sonunda eski eşiyle yeniden yakınlaşacağından onu terk edeceğinden korkuyordu. Ortak çocuklarının olmaması kadının kendini güvende hissetmesini engelliyordu. Bu nedenle yaşananlar erkeğin evliliğini sorgulamasına, yanlış bir karar verdiğini düşünmesine neden oluyordu. Sekiz görüşmelik bir terapi sonrasında karşılıklı kaygılarını paylaşıp bazı olumlu adımlar atarak güven ilişkisini yeniden inşa etmeyi başardılar.

Bir başka çiftte erkek eşinin daha önce başından bir nişan geçtiğini evlendikten sonra öğrendiği için bir rektroaktif kıskançlık krizi yaşamıştı. Bunun kendinden saklanmasını bir ihanet olarak görüyor her fırsatta eşine eski nişanlısı hakkında onu incitecek sorular soruyordu. Fiziksel bir yakınlık yaşayıp yaşamadıkları, yaşadılarsa ne kadar olduğu, hala görüşüp görüşmedikleri düşüncelerini bir türlü kafasından atamıyor, eşine yaklaşmakta zorluk çekiyordu. Eşi ne söylerse söylesin bir türlü ikna olmuyor, her cevap yeni bir soruya neden oluyordu.

Retroaktif Kıskançlık Tedavisi Var mı? Ne Yapmalı?

Arkasında ciddi kişilik patolojisi ve ağır psikolojik bir rahatsızlık olmadığı sürece tedavi edilebilir bir ilişki sorunudur. Belli bir düzeyi aşan bu tür kıskançlık düşünceleri, kontrolden çıkıp obsesif bir şekilde hastalık düzeyine gelmiş ise çift terapisi veya bireysel terapiler uygun olmayabilir, bir psikiyatri uzmanından profesyonel destek alınması uygun olur.

Çoğu zaman yaşanan kıskançlık duygusu bugüne ait değildir. Böyle kişiler geçmişinde güvenli yakın ilişkiler kuramamış, kurduğu ilişkilerde terk edilmiş, bu nedenle incinmiş kişilerdir. Bilinçaltına yerleşmiş bu korkulara ve şemalar yönelik farkındalık artırıcı terapi yöntemleri, ilişkide güveni artırmaya dönük birtakım uygulamalarla bu sorunlar aşılabilmektedir. İlişki kalitesinin çok bozulduğu durumlarda daha uzun soluklu ve ciddi bir terapi sürecine ihtiyaç duyulabilir. Modern terapi yöntemleri artık bu tür saplantılı kıskançlık sorunlarıyla boğuşan kişilere etkili tedavi seçenekleri sunmaktadır. Emek verilen her ilişki kıymetlidir ve mücadele etmeye değerdir.

Okunma

Ge&#;mişin Kıskan&#;lığı: Retroaktif Kıskan&#;lık

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Retroaktif, kelime anlamı olarak geriye dönük, önceyi kapsayan anlamına gelmektedir. Kıskançlıkla birleştiğinde ikili ilişkilerde geçmişteki ilişkilerin günümüzde gün yüzüne taşınması olarak yorumlanabilir.

Haberin Devamı

Retroaktif kıskançlık, eşlerden birinin diğerini geçmişte yaşadığı ilişkileri üzerinden farklı teoriler üreterek ve bunları aşamayarak partnerini suçlaması, bunu bir güven sorununa dönüştürmesiyle birlikte ilişkiyi mutsuz ve çıkmaz bir duruma getirmektedir. Ayrıca hem kişinin kendisine hem de ikili ilişkilere zarar vermektedir.

Neden kıskanırız?

Hemen herkes sevdiği, değer verdiği kişiyi ve onun ilgisini korumak ister. Bununla ilgili bir tehlike oluştuğunda belirli koruma ve savunma tepkileri ortaya çıkar. Normal kıskançlık somut kanıtlara dayanan, kıskanılan durumla orantılı şiddet içermeyen rasyonel tepkidir. Anormal ya da patolojik kıskançlık ise, kıskançlık durumunda verilen tepkilerin abartılı, gerçek dışı bir tehdide yönelik olması, şiddet içermesi duygu, düşünce ve davranışlarda normalden aşırı uçlara doğru bir kaymanın olmasıdır.

Haberin Devamı

Retroaktif kıskançlık durumunda bazı duygu ve davranışlar öne çıkar ve kişiyi esir alır. Korku, öfke, kaygı, özgüven kaybı, şüphe ve güvensizlik, buna bağlı hemen her şeyi kontrol etme davranışı, sık ve nedensiz kavgalar, sürekli geçmişi sorgulama, verilen cevaplardan asla tatmin olmama sık karşılaşılan tepkilerdir. Böyle bir durumda olumsuz düşünceler ve duygular kıskanan eşin zihnini sürekli meşgul eder, kontrol edilemez biçimde eşinin geçmiş ilişkileriyle ilgili teoriye dayanan senaryolar üretmesine, bunları düşünmesine ipuçları aramasına, her şeyi kıskançlık perspektifinde değerlendirmesine, eşine hayatı zindan etmesine neden olur. Haksız yere suçlanan taraf, zamanla eşinden soğuyarak uzaklaşır ve bazen korkulanın başa geldiği durumlar yaşanabilir.

Retroaktif kıskançlık kimlerde görülür?

Retroaktif kıskançlık takıntı düzeyinde olduğunda sanrı bozuklukları içinde değerlendirilir. Takıntılı ve saplantılı, paranoid kişilik özelliği olan insanlarda daha sık görülür. Sorun genellikle kıskançlığın ifade şeklindedir. Verilen tepkiler kıskananın kişilik özelliğine göre değişebilir. Burada takıntılı insanlara özellikle dikkat etmek gerekir, böyle kişiler bir ilişkinin sona ermesini, ayrılmayı ya da terk edilmeyi kabul edemez, giden kişiyi ne pahasına olursa olsun geri döndürmeye çalışır. Tepkileri kıskanılan kişinin kendisini veya yakınlarını öldürme, yaralama, tehdit etme, takip etme, yolunu kesme, telefonla taciz, hakkında dedikodu çıkarma, iftira atma, ekonomik zarar verme gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir.

Haberin Devamı

Nedeni ise genellikle düşük benlik saygısı, yetersizlik duyguları, kaybetme korkusu ve güven ilişkisinin baştan beri kurulamamış olmasıdır. Bununla birlikte kıskanma nedenleri ve tepkileri kadın ve erkeklerde bazı farklılıklar gösterir. Yapılan araştırmalar kadınların daha kıskanç olduklarını ama bu duygularını daha iyi yönettiklerini, erkeklerin ise daha dürtüsel davrandıklarını gösteriyor. Kadınların kıskanma nedenleri arasında eşlerinin eski ilişkilerine geri dönmeleri ve kaybetme korkusu varken, erkeklerde daha çok cinsel açıdan kıyaslanma, performans kaygısı, önceki partner kadar iyi olamama ve terk edilme, retroaktif kıskanma nedeni olmaktadır.

Haberin Devamı

60 yıl önceki mektup yüzünden boşanmışlar!

Tarihe geçmiş en ilginç retroaktif kıskançlık vakalarından birisi herhalde geçtiğimiz yıllarda ABD'nin Minnesota eyaletinde yaşanan olsa gerek. Bir gazete haberinde rastladığımız hikâyeye göre, 88 yaşındaki adam, 82 yaşındaki eşinin, onunla evlenmeden önce kilise korosunda şarkı söyleyen bir gence yazdığı romantik mektubu bulmuş, bu mektup nedeniyle çok öfkelenip eşinden boşanmıştı.

Retroaktif kıskançlık toplumda neden arttı?

Sosyolojik olarak bakıldığında kıskançlığın artmasına neden olacak bazı hızlı toplumsal değişimlerin olduğunu görüyoruz. Eğitim ve kariyer nedeniyle ileri giden evlenme yaşı, artan boşanmalar, sosyal medya ve akıllı telefonlar sayesinde kolaylaşan kadın erkek ilişkileri, televizyon programlarında ve dizilerde sıklıkla işlenen evlilik dışı ilişkiler, insanları şüpheli, kıskanç ve güvensiz bir yapıya büründürdü. Özellikle sosyal medyada hiçbir şey kaybolmamakta, geçmişte kalmamakta ve unutulmamaktadır. Yıllar önce yaşanan kısa bir ilişkinin muhatabı ansızın ortaya çıkıp bir mesajla kıskançlığın fitilini ateşleyebilmektedir.

Haberin Devamı

Retroaktif kıskançlığın üstesinden gelmek mümkün mü? ne yapmalı?

Arkasında ciddi kişilik patolojisi ve ağır psikolojik bir rahatsızlık olmadığı sürece uzman eşliğinde üstesinden gelinebilir bir ilişki sorunudur. Belli bir düzeyi aşan bu tür kıskançlık düşünceleri, kontrolden çıkıp obsesif hale gelmiş ise çift terapisi veya bireysel terapiler yardımıyla uzmanından profesyonel destek alınması uygun olur.

Çoğu zaman yaşanan kıskançlık duygusu bugüne ait değildir. Böyle kişiler geçmişinde güvenli yakın ilişkiler kuramamış, kurduğu ilişkilerde terk edilmiş, bu nedenle incinmiş kişilerdir. Bilinçdışına yerleşmiş bu korkulara ve şemalara yönelik farkındalık temelli terapi yöntemleri, ilişkide güveni artırmaya dönük birtakım uygulamalarla bu sorunlar aşılabilmektedir. İlişki kalitesinin çok bozulduğu durumlarda daha uzun soluklu ve ciddi bir terapi sürecine ihtiyaç duyulabilir. Psikoterapi yöntemleri artık bu tür saplantılı kıskançlık sorunlarıyla boğuşan kişilere etkili çözüm seçenekleri sunmaktadır. Emek verilen her ilişki kıymetlidir ve mücadele etmeye değerdir.

#Retroaktif Kıskan&#;lık#Retroaktif Kıskan&#;lık Ne Demek#İlişkilerde Kıskan&#;lık

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

‘Geçmiş ilişkileri kıskanma hastalığı' yuva yıkıyor!

İnsan ruhunu en iyi okuyanlardan, büyük sufi Mevlana ne güzel söylemiş vaktiyle: "Düne ait ne varsa/Dünle gitti cancağızım/ Bugün artık yeni şöyler söylemek lazım."
Düne, geçmişe takılıp kalmanın, onu takıntı haline getirmenin bugüne, şu ana vereceği zararlar tahminimizden de büyük! Geçmiş takıntısı en çok ilişkilerde yaşanıyor. Psikoloji ilminin 'retroaktif (geçmişe dönük) kıskançlık' diye kodladığı rahatsızlık ise uzmanlara göre günden güne artıyor. Nedeni ise eski defterleri deşmeye müsait zeminiyle sosyal medya.
Eski eşin, eski sevgilinin neredeyse anne kızlık soyadına kadar araştırılıp, hafiyelik yapmaya kadar varan bir rahatsızlık bu. "O benden daha mı iyiydi, onu benden daha mı çok sevdin, özlüyor musun" gibi çoktan maziye gömülmesi gereken ama zihni yiyip bitiren kıyaslama halleri ise retroaktif kıskançlığın en masum soruları. Pakette çok daha tehlikeli sorular var çünkü! Sonu içinden çıkılmaz ve ilişkileri bitirecek bir saplantıya kadar varan rahatsızlık hafife alınacak gibi değil.
Psikiyatr Cem Keçe, genel hatlarıyla şöyle tanımlıyor retroaktif kıskançlığı: "Retroaktif kıskançlık, yani geriye dönük kıskançlık, partnerin geçmişteki romantik ve cinsel hayatına yönelik kıskançlıktır ve saplantılı, olumsuz düşünce, duygular ve kontrolsüz olumsuz eylemlerle karakterizedir. Çoğu zaman geçerli bir nedeni olmayan bu kıskançlık o kadar saplantılıdır ki, gece gündüz kişinin peşini bırakmaz ve partnerinin söylediği, yaptığı her şeyi şüpheli bir şekilde görmesine, başka hiçbir şeye odaklanamaz hale gelmesine neden olabilir."

VAR OLMAYAN RAKİP
Psikolojik danışman Aleyna Nazlıcan Aday ise normal kıskançlık ile bu durumu farkını şu sözlerle koyuyor ortaya: "Retroaktif kıskananlar için yeni bir ortam, yeni kişilerle tanışmak kıskançlık yaratmaz. Onlar için önemli olan partnerinin geçmişinde tanıştığı ve ilişki yürüttüğü kişilerdir. Geçmişteki partner, sevgilisinde öyle derin izler bırakmıştır ki, onu unutmak için kendisiyle birliktedir, her güzellik onu değil geçmişteki partneri canlandırır. Kendisini hiç bitmeyecek bir yarış içerisine koyan retroaktif kıskanç, var olmayan rakibi bugüne ve yarına da taşır."
Yani, bu durumda geçmişin hayaletleri retroaktif kıskançlık kuyusuna düşenleri sürekli rahatsız ediyor. Bir süre sonra saplantılı düşünceler ilişkileri bitirebiliyor Peki bu durum daha çok kimlerde görülür? Rahatsızlığa başka hangi psikolojik durumlar eşlik eder? Tedavisi nasıldır? Bunlar ve benzeri çok sorunun cevabını uzmanlardan aldık

HANGİ BELİRTİLER GÖRÜLÜR?
Retroaktif kıskançlar partnerlerinin sürekli geçmiş ilişkilerine kafa yorarlar. Geçmişte başkasıyla neler yaşadıklarını, ne kadar mutlu olduklarını düşünür ve şu anda birlikte yaşadıklarıyla kıyaslarlar.
Kendi geçmiş ilişkilerini partnerinin geçmiş ilişkileriyle kıyaslayabilir. Kendisi daha deneyimsiz ise bunu bir yarış olarak algılayabilir. Şu anda yaşadığı ilişkide kendisini yetersiz hissedebilir.
Partnerini gizli yollardan takibe alabilir. Gizli bir sosyal medya hesabı açarak partnerinin geçmişte ilişki yaşadığı insanları takip edebilir. Kendi sevgilisiyle bir bağlantısı olup olmadığı arayışına kapılabilir.
Partnerinin geçmişindeki arkadaşlarla görüşmesini de kısıtlayabilir, güvensiz oldukları için sosyal medya kullanımını engelleyebilir, aramalarını takip edebilir. Partnerinin özgürlük alanını ihlal etmekten geri durmaz.
Kendisini sürekli geçmişteki bireylerle kıyasladığı için ya onlara benzemek için vücudunda değişiklikler yapar ya da onlara asla benzememek için vücudunda değişiklikler yapar.
Takıntılı düşüncelere sahip oldukları için yineleyen davranışları vardır. Belirli kurallara uyulmazsa her şeyin çok kötü olacağına, ayrılacaklarına inanabilir. Bunun olmaması için sevgilisinin de davranışlarına müdahalede bulunur. (Aktaran: Psikolojik Danışman Aleyna Nazlıcan Aday)

NORMAL KISKANÇLIKTAN ÇOK FARKLI VE TEHLİKELİ
"Bireylerin partnerlerinin geçmişini merak etmesi normal bir durum olarak kabul edilirken, retroaktif kıskançlıkta kastedilen partnerin geçmişine hastalıklı ve takıntılı bir merak duyması ve bu konuda araştırmaya uzun zaman ayırması olarak ifade edebiliriz. Normal kıskançlıkta şimdi ve burada kavramı baskındır. Normal kıskançlıkta partnerizin şu an yaptığı bir hata veya karşı taraftan gelen bir tehlike söz konusudur. Bu durum karşısında kendinizi ve ilişkinizi korumak adına verdiğiniz tepkiler ölçülü olduğu takdirde bu kabul edilebilir normal bir kıskançlıktır. Ancak sizinle beraberken yaşanmamış, şüphe duyacağınız bir durum olmamış veya partneriniz bir hata yapmamışken onun geçmişine yönelik ciddi bir araştırma içine girmek bunun için uzun zamanlarınızı ayırmak ve bu durumlar karşısında iç huzursuzlukla beraber kendinizi değersiz ve kıyas içinde hissetmeye başlayıp, verdiğiniz tepkiler ilişkinize ve size zarar veriyorsa burada normal bir kıskançlık söz konusu değildir. Bu durum bizim kendimizle verdiğimiz bir savaş olabilir. Bir uzmandan destek almak, davranışlarınızın sebebini anlamanıza yardımcı olacak ve ilişkinizi daha sağlıklı yürütmeniz için bir adım olacaktır. Retroaktif kıskançlık yaşayan bireyler genelde ilişkilerinin bitmesinden tedirgin olurlar ancak verdikleri tepkiler ile ne yazık ki korktukları sonu kendileri oluşturabilmektedir." (Aktaran: Psikolog Tuğçe Betül Şenel)



Tuğçe Betül Şenel (PSİKOLOG)
OBSESYON DA EŞLİK EDEBİLİYOR

"Genelde partnerler arasında görülen reaktif kıskançlık takıntılı, saplantılı paranoid kişilerde ve kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerde gördüğümüz bir davranış problemidir. Araştırmalar bize kadınların daha çok kıskançlık duygusu içinde olduğunu ortaya koyarken bunu çok da iyi yönetebildiklerini gösterdi. Ancak kadınlara kıyasla erkeklerde bu kıskançlık daha çok dürtüsel olarak karşımıza çıkmaktadır. Retroaktif kıskançlığı cinsiyet/ yaş olarak ayırmaktan ziyade daha çok kişinin ruhsal doyumu, geçmişte yaşadıkları, özgüveni ve bağlanma stiliyle bağlantı kurabilmekteyiz. Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklar yaşayan bireylerde daha sık karşımıza çıkmaktadır."



AYSU ÇELENOĞLU (UZMAN KLİNİK PSİKOLOG)
DAHA ÇOK KADINLARDA GÖRÜLÜYOR, ÇÜNKÜ

- Daha çok kimlerde, hangi kişilik özelliklerinde görülüyor görülür?
- Retroaktif kıskançlık; paranoid, takıntılı ve saplantılı kişilik özelliği olan insanlarda daha sık görülür. Sorun, genellikle kıskançlığın ifade şeklindedir. Verilen tepkiler kıskanan bireyin, kişilik özelliğine göre değişebilir. Burada takıntılı insanlara özellikle dikkat etmek gerekir. Böyle kişiler bir ilişkinin sona ermesini, ayrılmayı ya da terk edilmeyi kabul edemez, giden kişiyi ne pahasına olursa olsun geri döndürmeye çalışır. Tepkileri; kıskanılan kişinin kendisini veya yakınlarını öldürme, yaralama, tehdit etme, takip etme, yolunu kesme, telefonla taciz, hakkında dedikodu çıkarma, iftira atma, ekonomik zarar verme gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir. Genellikle düşük benlik saygısı, yetersizlik duyguları, kaybetme korkusu, özgüven eksikliği ve bağlanma sorunu yaşayan kişiler, retroaktif kıskançlık yaşamaya daha meyillidir.
- Kadınlarda daha fazla görüldüğü söyleniyor. Siz ne düşüyorsunuz bu konuda?
- Retroaktif kıskançlığın, kadınlarda daha fazla görüldüğünü söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalar; kadınların daha kıskanç olduklarını ama bu duygularını daha iyi yönettiklerini, erkeklerin ise daha dürtüsel davrandıklarını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte kıskanma nedenleri ve tepkileri kadın ve erkeklerde bazı farklılıklar gösterir. Kadınların kıskanma nedenleri arasında eşlerinin eski ilişkilerine geri dönmeleri ve kaybetme korkusu varken; erkeklerde daha çok cinsel açıdan kıyaslanma, performans kaygısı, önceki partner kadar iyi olamama gibi dugular olabilmektedir.



3 GERÇEK VAKA
ESKİ EŞİN MEMLEKETİ
OLDUĞU İÇİNTOKATLILARA DÜŞMANDI
"24 yaşındaki bayan danışanım evlendiği ilk gün eşinin geçmiş ilişkisinden dolayı problem yaşadıklarını anlattı. Eşinin eski sevgilisini unutamadığını, kız başkasıyla nişanlandığı için onunla evlenmek zorunda kaldığını söyledi. Eşinin eski sevgilisi Tokatlıymış ve eşi eski sevgilisini güzel ve iyi birisi olarak gördüğü için Tokatlıları da öyle görüyormuş. Kanallarda Tokatla ilgili bir haber izlediğinde ya da arkadaş ortamında Tokat kelimesi kullandığında bile şiddetli kavgalar ettiklerini ifade etti. 'Tokat diyor çünkü eski sevgilisini o an düşünüyor, onu güzel bulduğu için güzel ve iyi olan bütün kızları Tokatlı olarak görüyor', dedi. Oraya gitmemeli, o ilin konusu bile açılmamalıymış. Sevgililik dönemindeyken de ortak sosyal medya hesabı kullandıklarını, arama geçmişini ve mesajları sürekli kontrol ettiğini evlendikten sonra da hesaplarını kapattıklarını ifade etti. Retroaktif kıskançlık yaşayan danışanımın yaşam öyküsünde ebeveynlerinin aldatma sonucu boşanma hikayesi yer alıyordu. Ailesinin aldatma sonucu yıkılması onda travmatik bir etki yaratmıştı ve kendisinin de aldatılacağına inanıyordu. Danışanımın bilişsel çarpıtmalarını yapı bozumuna uğrattık, olumsuz otomatik düşünceler yerine gerçekçi düşünceler koyabildi ve sınır kavramı çalışıldı. Bireysel görüşmelere ek olarak çift terapisi desteği de aldılar." (Aktaran: Psikolojik Danışman Aleyna Nazlıcan Aday)

YEMEK MOLASI SAATİNİBİLE TAKİP EDİYORDU
"13 yıllık evli çift; ilişkilerinde yaşanan kıskançlık dolayısıyla boşanma noktasına geldiklerini ifade ederek, çift terapisine başvurdu. Kadın danışanda şüphecilik, kontrol ve geçmişe yönelik kıskançlık duyguları baskındı. Flört etmeye başladıkları dönemde; partnerinin telefonunu karıştırarak, aynı iş yerinde çalıştığı bir kadınla geçmişte ilişki yaşadığını öğrenmiş, orada çalışmaya devam ettiği için partnerine karşı fiziksel şiddet uyguladığı büyük bir tartışma yaşanmıştı. Tartışma sonrası partneri işinden ayrıldığı halde; eski ilişkiye dair sorular, o kadınla hâlâ görüştüklerine ilişkin şüphe, telefon ve e-postalarını kontrol etme davranışı yıllarca devam etmiş ve her geçen yıl yeni kıskançlıkların da eklenmesiyle durum içinden çıkılamaz hale gelmişti. Terapiye başvurduklarında; eşinin yemek molalarından, trafikte geçirdiği saate ve hatta duş yaptığı zamana kadar her şeyi takip ve kontrol etmek zorunda kaldığını söyleyen kadın danışan; şüphesini haklı çıkaracak herhangi bir delil bulamadığı halde bunları yapmaktan kendini alıkoyamıyordu. Tüm bu yaşananlar erkek danışanın evliliğini sorgulamasına ve hayattan keyif alamamasına neden oluyordu. Erkek danışanın depresif belirtileri, kadın danışanın geriye dönük kıskançlık OKB'si için ilaç tedavisi planlandı. Yapılan bireysel görüşmeler ve çift terapisi sonrasında; hatalı düşünce yapılarını dönüştürüp, güven ilişkisini yeniden inşa etmeyi başardılar." (Aktaran: Uzman Klinik Psikolog Aysu Çelenoğlu)

DELİL BULAMADIĞIİÇİN KRİZ GEÇİRDİ
Eşinin ikinci karısı olan yeni evli bir danışanım, sürekli eşinin önceki evliliğini düşündüğü ve eski karısını kıskandığı için başvurmuştu. Eşinin ceplerini, cüzdanını, telefonunu kontrol etmekten kendini alamadığını, içinde hep onu eski karısıyla aldatacağı, ona geri döneceği korkusu olduğunu söyledi. Gün içinde eşinin nerede olduğunu öğrenmek için iş yerini arayıp kontrol ediyordu. Bütün gününü eşinin ve onun eski karısının sosyal medya hesaplarına bakarak geçiriyordu. Tüm bunlarla eşinin onu aldattığına dair bir kanıt arıyor ama bir yandan da böyle bir kanıt bulmaktan delicesine korkuyordu. Retroaktif kıskançlık duygularının içine öylesine gömülmüştü ki günlük yaşamanı sürdüremez hale gelmiş, ağlama krizleri ve öfke nöbetleri geçirmeye başlamıştı. (Aktaran: Psikiyatr: Cem Keçe)



RETROAKTİF KISKANÇLIK YAŞIYOR MUSUNUZ?
1) Eşinizi ya da sevgilinizin geçmiş ilişkilerini araştırıyor musunuz?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla
2) Partnerinizin eski ilişkilerini ile kendinizi kıyaslıyor musunuz?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla
3) Partneriniz ile sık sık tartışıyor musunuz?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla
4) Partnerinizin eski ilişkileri ile alakalı sık sık senaryolar kuruyor musunuz?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla
5) lişkide eskisi kadar sevilmediğinizi düşünüyor musunuz?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla
6) Sık sık ilişkinizi bitirmeniz gerektiğini düşünüyor musunuz?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla
7) Partnerinizin eski ilişkilerini çok fazla düşündüğünüz için zihinsel yorgunluk yaşıyor musunuz?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla
8) İlişkinizde yaşadığınız sorunlardan dolayı kendinizi değersiz ve önemsiz hissediyor musunuz?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla
9) Partnerinizin eski ilişkilerini sosyal medyada araştırıyor musunuz?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla
10) İlişkinizde yaşadığınız sorunlardan dolayı kendinizi mutsuz, huzursuz ve hayattan zevk alamama durumu var mı?
0-Hiç 1- Çok az 2- Ort a 3- Oldukça fazla (Hazırlayan: Psikolog Ayhan Altaş)

SONUÇ
Normal: puan
Orta Düzey: puan
Yüksek Düzey: puan (Psikolojik destek almanız gerekebilir)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir