geçmiş yıl zararları mahsubu kkeg / Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu ve Muhasebe Kaydı

Geçmiş Yıl Zararları Mahsubu Kkeg

geçmiş yıl zararları mahsubu kkeg

Mustafa Gülşen Forum - vBulletin

Toplam 25 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. Mart, #1
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    Ocak
    Mesajlar


    Merhabalar..

    Sorm şu;
    Bir firmanın
    yılı gelir durumunu aşağıdaki gibi düşünelim.

    Geçmiş yıl zararı () ,00YTL
    Dönem Karı (),00 YTL
    KKEG () : ,00 YTL olduğunu düşünelim.
    Dönem karının geçmiş yıl zararından mahsubunu yapıyoruz..
    Geçmiş yıl zararını mahsup ederken KKEG / li hesaplarda takip ediyorz. Bu durumda KKG Gideri KV BEYANNAMESİNDE geçmiş yıl zararından mahsup ederken bunun yevmiye kaydını nasıl yapabiliriz.
    Şimdiden teşekkür ederler İyi çalışmalar

    %
    DÖNEM KARI ,00 YTL

    GEÇMİŞ YIL ZARARI ,00 YTL
    %

    Edited by: Asumann

  2. Mart, #2
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    Ocak
    Mesajlar

  3. Mart, #3
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    Mart
    Nereden
    Yozgat
    Mesajlar
    TERS KAYITLA KAPATABİLİRSİNİZ
    /


    /


    /
    ŞEKLİNDE İYİ ÇALIŞMALAR
    Ne kadar bilirsen bil ve ne kadar anlatırsan anlat; senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardırHz. Mevlana.

  4. Mart, #4
    BUNUN YEVMİYE KAYDI seafoodplus.infoAMEDE MAHSUP seafoodplus.info PLANINDA ZARAR VE KAR AYNEN KALIR.

  5. Mart, #5
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    Ocak
    Mesajlar


    Normalde bende sizin dediğiniz gibi kayda alıyorm ama bu şekilde kayda alınca da geçmiş yıl zararını daha sonra nasıl kapatırız.. ? Bu durumda mahsup ettiğimiz halde sürekli bilançoda mahsubu yapılmayan zarar gibi mi deveredecek?Edited by: Asumann

  6. Mart, #6
    Bİ SAKINCA seafoodplus.info BİLANÇONUN PASİFİNDE ZARARVE KAR OTOMATİK OLARAK MAHSUPLAŞIYOR.

  7. Mart, #7
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    Ağustos
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar


    bilançoda mahsubu yapılmayan zarar gibi mi devretmeyecekki . Bilançoda geçmiş yıl karları ve geçmiş yıl zararları olacak bunlar netleştiğinde zaten olması geren tutarı seafoodplus.info beyanname üzerinden yapılıseafoodplus.info beyanname üzerinden takip seafoodplus.info ortaklar dönem karını yada geçmiş yıl karlarını dağıtmayarak geçmiş yıl zararlarına mahsup seafoodplus.info içinde karar alınması gerektiğini düşünüyorum.

  8. Nisan, #8
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    Şubat
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    peki üstadlar kurumlar vergisi karşılığı ayırmamız gerekirmi

  9. Nisan, #9
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    Şubat
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    daha doğrusu üstadlar kurumlar vergisinde kar çıkmakta ,84 krş.
    yılı zararrı ,01

    bunun muhasebe kaydı nasıl olmalı ve mali tabloları bildirirken karşılık ayırmalımıyız yardımcı olurmusunuz çok l

  10. Nisan, #10
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    Ocak
    Mesajlar


    arkadaşlar yılı karı ,72 yılı zararı .tl geçmiş yıl zararını mahsup edersek
    karşılık ayırmadan direk olarak tarihinde zararın mahsup kaydınımı yapmamız seafoodplus.info tablosundada dönem karı vergi karşılıgını ayırmıseafoodplus.info yapmamız gerekiyor.

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Forum Kuralları

Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu ve Muhasebe Kaydı

Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu ve Muhasebe Kaydı
Tarih:

sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 9'uncu maddesinin birinci fıkrasında kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarların ayrı ayrı gösterilmesi halinde beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde gösterilen zararların indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.
“(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla aşağıda belirtilen zararlar indirim konusu yapılır:
a) Beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar.
1) Son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması.

İlgili hükümlerin incelenmesinden de görüleceği üzere, geçmiş yıl zararlarının kurum kazancından mahsup edilebilmesi için her yılın zararının beyannamede ayrı ayrı gösterilmesi gerekmektedir. Aksi bir uygulama, kurumları, istedikleri geçmiş yıl zararlarını indirmeye götürür ki vergi kanunlarının bu şekilde yorumlanması mümkün bulunmamaktadır. Vergi kanunlarımızda yer alan hükümler, vergi matrahının isteğe bağlı değil, belli esaslara göre kesin bir şekilde belirlenmesi gerektiği yönündedir.

Buna göre, mükelleflerce kurumlar vergisi beyannamelerinde indirim konusu yapabilecekleri geçmiş yıl zararları bulunmasına rağmen ilgili hesap dönemi için kâr beyan ederek geçmiş yıl zararlarının indirim konusu yapılmaması durumunda, bu dönemi izleyen yıllarda indirim konusu yapma hakkı bulunduğu halde kâr beyan edilmesi nedeniyle kullanılmayan geçmiş yıl zararlarının mahsup edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca, ilgili dönemde söz konusu kâr beyanı nedeniyle indirim konusu yapılabilecek geçmiş yıl zararları haklarından vazgeçtiklerinin kabul edilerek, kâr beyan edilen dönemin düzeltilmesi de söz konusu olmayacaktır.

Mahsup yapılabilecek zararların “mali zarar” niteliğinde olması gerektiği, beyannamede gösterilen “Gelecek Yıla Devreden Cari Yıl Zararları” açıklamasından anlaşılmaktadır. Bu sebeple bilanço üzerinde izlenen “ticari zarar” tutarlarının zarar mahsubu uygulaması açısından bir önemi bulunmamaktadır. Geçmiş yıl zararlarının beyannamelerde ayrı ayrı belirtilmesinden maksat, geçmiş yıl zararının üzerinden 5 yıl geçmesini önlemek ve kar olduğu dönemde hangi dönemin veya dönemlerin mahsup edildiğinin takibini sağlamaktır. Bu sebeple 5 yıl nakledilmek istenildiği durumda mevcut haktan vazgeçmemek için her dönem ayrı ayrı gösterilmesi gerekmektedir.

Bilindiği üzere sayılı KVK’nun maddesinde “Kurumlar vergisi mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur” denilmektedir. Mükelleflerin bu maddeler doğrultusunda faaliyetlerinden ötürü mali zararı bulunmasına karşılık beyannamelerinde kar beyan etmeleri mümkün bulunmaktadır. Bu durumda bulunan bir mükellefe İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca tarih ve sayılı mukteza ile cari yılda mali zararı bulunmasına karşılık, isteyerek kar beyan etmesi sonucunda, önceki yıllardan devreden geçmiş yıl zararlarını sonraki yıllarda beyan edeceği kurum kazancından mahsup etmesinin mümkün olmayacağı belirtilmiştir. Benzer nitelikte çok fazla mukteza bulunmaktadır.

Buraya kadar yaptığımız açıklamalar beyanname üzerinde geçmiş yıl zararlarının takibi olup, bilançoda yer alan “ Geçmiş Yıl Karları” ve “ Geçmiş Yıl Zararları” hesaplarının beyannamede üzerinde takip ettiğimiz zararlardan çok farklıdır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi mali zarar olarak 5 yıldan fazla nakledilmemek üzere takip ettiğimiz zarar “ Geçmiş Yıl Zararları” hesabı ile tutarsızlık gösterecektir. Sebebi ise Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler nedeniyle mali zararın düşmesidir. Ancak K.K.E.G.’nin olmadığı bir işletmede ticari kar ve mali kar eşit olacaktır. Buda vergi kanunlarımızın indirilecek ve indirilemeyecek giderler bölümlerine baktığımızda pek karşılaşılan bir işletme türü değildir.

Beyanname üzerinde yapmış olduğumuz mahsup işlemi muhasebe kayıtlarında herhangi bir işlem yapılmasını gerektirmemektedir. “Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerinde Öz kaynaklara İlişkin ilkeleri” incelediğimizde “Öz kaynakların bilançoda net olarak gösterilmesi için geçmiş yıllar zararları ile dönem zararı öz kaynaklar grubunda indirim kalemleri olarak yer alır.” denilmektedir. Bu durumda ve hesaplarda yer alan Geçmiş Yıllar Karları ve Zararlarını mahsup etmemizin doğru bir uygulama olmayacağını göstermektedir.
“Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri
c) Öz Kaynaklara İlişkin İlkeler
3) Azalan Öz kaynağın Belirtilmesi İlkesi: İşletmenin hissedarları tarafından yatırılan sermayenin devam ettirilmesi gerekir. Bu ilke süreklilik kavramına dayanır.
4)Öz Kaynağın Net Olarak Gösterilmesi İlkesi: Öz kaynakların bilançoda net olarak gösterilmesi için geçmiş yıllar zararları ile dönem zararı öz kaynaklar grubunda indirim kalemleri olarak yer alır. Bu ilke işletmenin sürekliliği kavramına dayanır.”
Diğer taraftan TTK’nın Maddesine göre “Kâr payı ancak net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir.” denilmektedir. Kar dağıtımı sırasında dikkat edilmesi gereken geçmiş yıl zararlarının durumudur. Türk Ticaret Kanunun’da kar payının sadece net dönem karından ve bu amaçla ayrılmış olan yedek akçelerden dağıtılabileceği belirtilmiştir. TTK'nun nci maddesine göre her pay sahibi, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre, pay sahiplerine dağıtılması kararlaştırılmış "Net Dönem Kârına" payları oranında katılma hakkına sahiptir. Öte yandan. TTK'nun nci maddesinde, "Yıllık Kâr" bilançoya göre belirlenir, ifadesi kullanılmıştır. Bu düzenleme ile madde de yer alan net dönem kârı ifadesi birlikte değerlendirildiğinde, artık ortaklara dağıtabilecek kârın "Net Dönem Kârı" olduğu, TTK'nun da açık olarak ortaya konulmuştur. Yedek akçelerde bu tanımlamalar dikkate alınarak ayrılacaktır. Ayrılan yedek akçenin şirketin zararlarını kapamada kullanılabileceği göz önüne alındığında, bir zarar mevcut ve indirilmesi de zorunlu iken geçmiş yıl zararlarını düşmeden yedek akçe ayrılmasının her hangi bir faydası olmayacaktır. Çünkü şirketin gerçek karı, önceki yıl zararlarının düşülmesinden sonra anlaşılabilecektir. Bu durumda şirketin geçmiş yıllara ait zararları varsa, dağıtılacak kardan öncelikle bu zararlar mahsup edilir, sonra kalan net kısım dağıtılabilir. Bu durumda ve hesapların mahsup edilmesi işlemi kar dağıtımı ve yedek ayrılması aşamasında yapılması Tek Düzen Muhasebe Uygulama Tebliği ve Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümlerine uyum sağlaması açısından uygun olacaktır.
____________________ / ____________________
GEÇMİŞ seafoodplus.infoI
ORTAKLARA BORÇLAR
YASAL YEDEKLER
GEÇMİŞ YIL ZARARLARI (-)
____________________ / ____________________

Sonuç: İşletmenin geçmiş yıl zararları kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması şartıyla dönem karından indirilmesi imkanı bulunmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken takip eden dönemler itibariyle zarar olsa dahi geçmiş yıllar zararlarının beyannamede gösterilmesi gereğidir. Söz konusu zararların beyannamede gösterilmemesi durumunda Vergi İdaresi, Kurumlar Vergisi Kanunun 9. maddesini gerekçe göstererek indirim hakkından vazgeçildiğini ve sonraki yıllarda da indirim hakkından faydalanılmaması gerektiği görüşündedir. Mahsup işleminin muhasebe kayıtları açısından incelendiğinde; Tek Düzen Muhasebe Uygulama Genel Tebliğinin Öz Kaynaklara İlişkin İlkeler bölümünde “geçmiş yıllar zararları ile dönem zararı öz kaynaklar grubunda indirim kalemleri olarak yer alır” ifadesinden ve Türk Ticaret Kanunun kâr dağıtımına ilişkin hükümlerinden hareketle, tebliğ ve kanuna aykırı işlem yapmamak için ve hesapların birbirleri ile mahsup edilmesinin kar dağıtımı ve yedek akçe ayırma aşamasında yapılmasının doğru bir uygulama olacağı ortaya çıkmaktadır.

Kaynak: seafoodplus.info

(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır .) 

Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubunda Dikkat Edilmesi Gereken Bazı Başlıkları

Zekai Özcan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Baş Denetçi
[email protected]



I- GİRİŞ

Kuşkusuz bütün işletmeler kâr elde etmek amacıyla kurulurlar. Ancak gerek yerel ve gerekse de global etkilerin bir sonucu olarak işletmelerin zarar etmesi de her zaman için olasıdır. Zarar, ticari faaliyette bulunan işletmenin bu faaliyetlerinin tabii bir sonucudur. Kâr elde eden işletmelerin elde ettikleri kârdan, faaliyette bulundukları güvenli ortamı oluşturan otoriteye bu güvenliğin bir karşılığı olarak vergi vermeleri kuşkusuz zaruridir. Esasen verginin tanımı; devlet otoritesinin bizzat kendisinin veya bu otoritenin yetkilendirdiği kamu tüzel kişilerinin hukuki zorunluluklar altında gelir veya maldan karşılıksız olarak aldıkları paydır. Bu tanımda dikkat çeken husus verginin karşılıksız olmasıdır. Ancak bize göre verginin bir karşılığı vardır. Bu karşılık, vergiyi alan otoritenin müteşebbise gelir veya mal elde etmeyi sağladığı güvenli ortamdır.

Kanun koyucu kâr elde eden işletmelerden giderlere katılım payı olarak aldığı verginin yanı sıra, kâr elde edemeyen işletmelere de uğradıkları zararları sonraki dönemlerde elde edecekleri kâra mahsup etme imkânı sunmaktadır. Kuşkusuz bu, devlet gücünün vergilemede adil olmasının bir yansımasıdır.

Geçmiş yıl zararlarının kârlardan mahsubunda uygulamada sıklıkla hatalara rastlanılmaktadır. Bu hatalardan en önemlisi; ticari zararın kârdan mahsubunun yapılmasıdır. Bunun yanı sıra geçmiş yıl zararlarının kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmemesi gibi hatalı uygulamalar da yapılmaktadır. Özellikle bu günlerde vergi idaresi tarafından yapılan elektronik denetimlerde, geçmiş yıllar kârlarının hatalı kullanımı belirlenmekte ve ilgili mükelleflerden düzeltme beyannamesi istenilmektedir.

II- GEÇMİŞ YIL ZARARLARININ MAHSUBU

Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde zarar mahsubu düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre; “(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla aşağıda belirtilen zararlar indirim konusu yapılır:

a) Beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar.

Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile 20 nci maddenin ikinci fıkrası kapsamında gerçekleştirilen tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumdaki öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararların indirilmesinde aşağıdaki şartlar ayrıca aranır:

1) Son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması.

2) Devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam edilmesi.

Bu şartların ihlâli halinde, zarar mahsupları nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş sayılır.

b) Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili olanlar hariç olmak üzere, beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla yurt dışı faaliyetlerden doğan zararlar;

1) Faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının zarar dahil, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması,

2) Bu raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye'deki ilgili vergi dairesine ibrazı, halinde indirim konusu yapılır.

Denetim kuruluşlarınca hazırlanacak raporun ekinde yer alan vergi beyanlarının, bilânço ve gelir tablosunun, o ülkedeki yetkili malî makamlarca onaylanması zorunludur. Faaliyette bulunulan ülkede denetim kuruluşu olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesinin, o ülke yetkili makamlarından alınan birer örneğinin mahallindeki Türk elçilik ve konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiş bir örneğinin ilgili vergi dairesine ibrazı yeterlidir.

Türkiye'de indirim konusu yapılan yurt dışı zararın, ilgili ülkede de mahsup edilmesi veya gider yazılması halinde, Türkiye'deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, mahsup veya gider yazılmadan önceki tutardır.

Madde hükmünde geçmiş yıl zararlarının indiriminde şekil şartına da önem verildiği açıktır. Geçmiş yıl zararlarının kurumlar vergisi beyannamesinde ayrı ayrı gösterilmesi önemli şekil şartlarından birisidir. Aksi halde geçmiş yıl zararlarının düzeltme beyannamesi verilmeden düşülebilmesi imkan dahilinde olmayacaktır.

Geçmiş yıl zararları 5 yıldan fazla devredilmemek ve kurumlar vergisi beyannamesinde ayrı ayrı gösterilmek şartı ile oluşmuş olan kârlardan indirim konusu yapılabilecektir.

Mükelleflerin zarar çıkmış olmasına rağmen rızaen yapacakları kurumlar vergisi ödemesi söz konusu zararın sonraki yıllarda oluşacak kârlardan mahsubuna engel teşkil edecektir. Nitekim konu ile ilgili bir özelgede; “Bu itibarla; beyannamede zarar indirimini tercih etmeyen mükellefin , ve yıllarında beyan ettiği kurumlar vergisi matrahı üzerinden hesaplanarak tahakkuk ettirilen verginin, matrahın kendi rızasıyla beyan edilmiş olması ve vergilendirmede Vergi Usul Kanunu’nun , ve ’nci maddelerinde yazılı vergi hatalarının bulunmaması nedeniyle, herhangi bir şekilde düzeltme işleminin yapılması mümkün olmayıp, tahakkuk eden vergilerin tahsil edilmesi gerekmektedir.[1]” denilmiştir.

Geçmiş yıl zararlarının oluşan kârdan indirim konusu yapılmasında, ticari zararın değil mali zararın dikkate alınmasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Ticari zarar, işletmenin bir takvim yılında yaptığı ticari faaliyet sonucu ulaştığı zarar kavramını ifade etmektedir. Mali zarar ise; ticari zarara, ilaveler (kanunen kabul edilmeyen giderler ve önceki yıl ayrılan finansman fonu) yapıldıktan ve zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler (yurt içi ve yurt dışı iştirak kazançları, emisyon prim kazancı, yurt dışı şube kazançları, serbest bölge kazançları vb.) düşüldükten sonra ulaşılacak zarardır. Ticari zarar, bilançoda yer alan zarardır. Mali zarar ise bilançoda müşahhas olarak yer almaz. Bu durumu bir örnekle ifade etmekte fayda bulunmaktadır. A işletmesinin yılına ait ticari zararı (gelir tablosunda yer alan ve bilançoya aktarılan) ,00 TL’dir. Kanunen kabul edilmeyen gideri ise ,00 TL’dir. Buna göre işletmenin bir sonraki yıl olan takvim yılında kâr oluşması halinde indirebileceği geçmiş yıl zararı (,00 – ,00 = ,00) ,00 TL olacaktır.  

III- SONUÇ

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesine göre, geçmiş yıl zararları kurum karından indirim konusu yapılabilmektedir. Ancak bu indirimin mümkün olabilmesi için, geçmiş yıl zararlarının 5 yıldan fazla devretmemesi ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrı ayrı gösterilmiş olması zaruridir.

İşletmelerin geçmiş yıl zararlarını indirim konusu yaparken bilançoda yer alan ticari zararlarını değil, kanunen kabul edilmeyen giderlerin ilavesinden ve yurt içi ve yurt dışı iştirak kazançları, yurt dışı kazançları, serbest bölge kazançları vb indirimlerin de düşülmesinden sonra ulaşılacak mali zararı esas almaları önem arz etmektedir. 

 


DİPNOTLAR:

- Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı, tarih ve sayılı özelge.

Kaynak: seafoodplus.info
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemizekayıt olun.

>> Vergi Affı Rehberi ( Soru - Cevap) Ücretsiz E-Kitap:hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir