kaynağı değiştir]
Ana madde: Kütleçekimsel lens
Temel metin: Kütleçekimsel lens Kütleçekimi ile ışığın sapması astronomik olayın yeni bir sınıfının sorumludur. Eğer ağır bir cisim astronom ile uygun kütleli ve göreli mesafeli uzak hedef bir etkiler arasına yerleştirilir ise astronom hedefin birçok saptırılmış görüntülerini görecektir. Bu tür etkiler kütleçekimsel lens olarak bilinir. Görünüşe ve kütle dağılımına dayanarak iki ya da ikiden fazla görüntüleri olabilir, parlak çember Einstein’in çemberi olarak bilinir. En eski örneği yılında keşfedildi ve o zamandan beri yüz den fazla kütleçekimsel lensler gözlemlendi. Çözülebilmesi için birçok görüntüler birbirlerine yakın olsa bile etki hala ölçülebilir. (birçok mikro lens olayları gözlemlenmektedir)
Kütleçekimsel lens gözlemsel astronomide gelişmektedir. Kara deliğin varlığını ve yayılımını göstermek için kullanılır. (uzak galaksileri gözlemlemek için doğal bir teleskop sağlar ve bağımsız Hubble sabitinin tahminini elde etmeye katkıda bulunur) Lens bilgilerinin statiksel değerlendirmeleri galaksilerin yapısal evrimine değerli bir anlayış katar.
Bu madde bilimsel bir kavram hakkındadır. Felsefi veya ontolojik teoriler için Görecilik sayfasına bakınız.
Görelilik teorisi, Albert Einstein'ın çalışmaları sonucu önerilen ve yayınlanan, özel görelilik ve genel görelilik adlarında birbirleriyle ilişkili iki teorisini kapsar.[1] Özel görelilik, yer çekiminin yokluğunda tüm fiziksel fenomenler için geçerlidir. Genel görelilik, yer çekimi yasasını ve bu yasanın diğer doğa kuvvetleri ile ilişkisini açıklar.[2]Astronomi de dahil olmak üzere kozmolojik ve astrofiziksel alem için geçerlidir.[3]
yüzyılda, bu teorinin Einstein tarafından ortaya atılmasıyla beraber teorik fizik ve astronomi dünyası çalkalandı; zamanla Isaac Newton tarafından yaratılan, yıllık mekanik teorisinin yerini aldı.[3][4][5] Özellikle uzay ve zaman kavramlarına farklı bakış açısıyla bakılması gerektiği gösterdi ve bu ikisinin harmanlanması olan uzayzamanı, eşzamanlılığın göreliliğini, kinematik ve yer çekimsel zaman genişlemesini ve uzunluk daralmasını içeren birçok kavramı tanıttı. Fizik alanında görelilik, nükleer çağın bir habercisi olan temel parçacık biliminin ve temel etkileşimlerini geliştirdi. Görelilikle birlikte, nötron yıldızları, kara delikler ve yer çekimi dalgaları gibi olağanüstü görülen astronomik olaylar önceden öngörüldü.[3][4][5]