gergin omurilik sendromu bitkisel tedavisi / GERGİN OMURİLİK SENDROMUNUN CERRAHİ TEDAVİSİ | By Prof. Dr. Ahmet Hilmi Kaya

Gergin Omurilik Sendromu Bitkisel Tedavisi

gergin omurilik sendromu bitkisel tedavisi

Gergin Omurilik Sendromu en sık &#;ocuklarda g&#;r&#;l&#;yor

Haberin Devamı

Her anne babanın kabusu bebeklerinde doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan hastalıkların görülme ihtmalidir. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr Şevki Gök bu hastalıklardan biri olan Gergin Omurilik Sendromu ile ilgili anne babaları uyarıyor.

Op. Dr. Şevki Gök “Doğuştan ya da sonradan omuriliğin gerilmesi ile ortaya çıkan, ayaklarda ortopedik şekil bozuklukları, bacaklarda kuvvetsizlik, bel veya bacaklarda ağrı, omurga eğriliği ve idrar kaçırmaya neden olabilen gergin omurilik sendromu ne kadar erken anlaşılırsa tanı ve tedavisi o kadar başarılı olunur. Buna karşın tedavide geç kalındığında bir ömür boyu telafisi güç sorunlara neden olmaktadır” dedi.

Kız bebeklerde 2 kat fazla görülüyor

Omuriliğin normalde sonlandığı L1 ve L2 omur vertebra seviyesinden daha aşağıda sonlanması ve bunun sonucunda omuriliğin gerilmesi, sinir sistemi, ortopedik ve üriner sistem problemlerinin bir arada görülebileceği bir sendromdur. Gergin omurilik sendromu (GOS) insidansı her doğumda 5 ila 25 arasında değişmektedir. Kız bebeklerde erkek bebeklere göre 2 kat fazla görülmektedir. Gergin omurilik sendromunun, çocukluk çağından farklı olarak erişkin yaşlarda da görülebileceği unutulmamalıdır.

Haberin Devamı

Çocukluk çağında etkileri

En sık nedenleri arasında omuriliğin bir kese şeklinde dışarıda bulunduğu myelomeningosel, diastomatomyeli (ayrık omurilik sendromu), yenidoğanlarda kalça bölgesindeki deride açıklıkla seyreden dermal sinüs traktı bulunmaktadır. Yenidoğan ve bebeklik dönemi ile yetişkinlerde şikayetler yaşa göre değişmektedir. Çocukluk çağında bacaklarda güç kayıpları, yürüme bozuklukları, ürolojik problemler, omurga eğriliği gibi omurga deformiteleri, ayaklarda şekil bozuklukları ve bel bölgesinde kıllanma artışı ve deri değişiklikleri görülmektedir.

Yetişkinlerde etkileri

Erişkin yaşta görülen GOS’da ise genital bölgede ağrı, idrar problemleri ve bacaklarda güç kaybı görülebilmektedir. Bel ve bacak ağrıları çocukluk çağından daha çok erişkin çağda tespit edilen GOS’lu hastalarda görülmektedir. Bel bölgesinde yoğun bir kıllanma artışı ile doğan bebekler GOS açısından mutlaka değerlendirilmeli ve beyin cerahisi doktoruna başvurulmalıdır. Beyin cerrahisi tarafından istenen MR ile tanı kolayca konulabilmektedir.

Haberin Devamı

Bebeklik döneminde üriner sistem fonksiyonlarını değerlendirmek güçtür. Özellikle çocukların tuvalet eğitimi alma yaşları kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişmekle beraber, yaşına gelmesine rağmen;

  • Gece ve gündüz idrar kaçırma,
  • Sık idrara çıkma,
  • Sık idrar yolu enfeksiyonu ve tam bir idrar yapamama şikayeti bulunan çocuklarda idrar yolları ile ilgili testler ve görüntüleme yöntemleri yapılmalıdır. 

Erken teşhis ve tedavi çok önemli

GOS’lu çocuklarda şikayetler ilerleyici olup, belirtiler doğumdan itibaren bulunabileceği gibi zaman içinde ortaya çıkıp da, hızlıca ilerleyebilmektedir. Bu yüzden bu çocukların pediatri doktorları tarafından iyi bir fizik muayeneleri yapılıp, şüphe çeken cilt, ayak, omurga ile ilgili muayene bulguları saptandığında beyin cerrahisine danışılması erken teşhis ve tedavi açısından çok önemlidir.

GOS düşünülen tüm hastalarda tanı MR ile konulmaktadır. Diğer önemli tanı testi MR ile GOS saptanan hastalarda üriner sistem testlerinin yapılmasıdır. Üriner sistem testleri tanı, tedavi ve takipte çok önemlidir.

Haberin Devamı

Cerrahi tedavi kararı en kısa sürede alınmalı

GOS erken tanı ile tedavi edilebilir bir hastalıktır. GOS’da tedavinin amacı, omurilikte gerginliğe yol açan nedenin ortadan kaldırılmasıdır. GOS’da sinir sistemi bulguları ilerleyici olup özellikle üriner sistem sorunları ortaya çıktıktan sonra düzelme pek mümkün olmamaktadır. Bu nedenle cerrahi tedavi kararı en kısa sürede alınmalı ve sinir sistemi bulgularının ortaya çıkması beklenmemelidir.

#&#;ocuk#Gergin Omurilik Sendromu#Gergin Omurilik Sendromu Belirtileri

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Anadolu AjansıAnadolu Ajansı

İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Eyüp Baykara, genellikle çocukluk çağında başlayan omurga eğriliğinin zaman içerisinde ilerleyebileceğini ve büyüme çağına gelindiğinde ciddi şekil bozukluğuna yol açabileceğini bildirdi.

Yaptığı yazılı açıklamada omurga eğriliği olarak da bilinen skolyoza ilişkin bilgi veren Baykara, hastalığın genellikle çocuğun büyüme çağına geldiğinde fark edildiğini, duruş bozukluğu, sağ veya sol yana doğru eğri durma, omuz ve kalça asimetrisi gibi durumların doktora başvurma nedeni olduğunu vurguladı.

Op. Dr. Baykara, 'Genellikle çocukluk çağında başlayan omurga eğriliği zaman içerisinde ilerleyebilir ve büyüme çağına gelindiğinde ciddi şekil bozukluğuna yol açabilir. Eğriliğin ilerlemesine bağlı akciğer problemleri ortaya çıkabilir.' ifadelerini kullandı.

Çoğu hastada skolyozun, yani eğriliğin neden oluştuğunun bilinmediğini, en sık görülen skolyoz tipi nedeninin 'bilinmeyen skolyoz' olduğunu aktaran Baykara, şu bilgileri verdi:

'Diğer sebepler geçirilmiş çocuk felci, doğum sırasında beynin oksijensiz kalmasına bağlı serebral palsi yani beyin felci, doğuştan olan bel veya sırt bölgesinde kese, gergin omurilik sendromu, konjenital yani anne karnından itibaren gelişmeye başlayan skolyoz (genellikle ilerleyici tiptir ve erken bulgu verir), omurga kırıkları, omurga enfeksiyonları, yaşın ilerlemesine bağlı omurga kemiklerinin dejenerasyonu, omurga travması gibi sebeplerde skolyoz gelişmesine zemin hazırlar. Düşük derecedeki skolyoz genellikle bulgu vermez. Hafif bel ve sırt ağrısı görülebilir fakat ağrılar geçici olduğu için çoğu zaman dikkate alınmaz. Orta ve ileri dereceli skolyozlarda gözle görülür biçimde şekil bozukluğu olduğundan aileler tarafından fark edilir. İleri dereceli skolyozda akciğerlerin sıkışmasına bağlı solunum sıkıntıları gelişebilir.'

- 'Skolyoz tedavisinde uygulanacak yöntem eğriliğin derecesine bağlı'

Skolyoz tedavisinde uygulanacak yöntemin eğriliğin derecesine bağlı olduğunu, hafif eğriliklerde genellikle belli aralıklarla yapılacak kontroller ve fizik tedavi uygulamalarının hastaların şikayetlerini gidermeye ve skolyozun derecesinin ilerlemesini engellemede yeterli olduğunu ifade eden Baykara, 'Hafif ve orta dereceli eğriliklerde ve gelişimini henüz tamamlamamış çocuklarda skolyoz korseleri kullanılabilir. Korseler eğriliği tam olarak tedavi etmekten ziyade, eğriliğin ilerlemesini engellemek ve cerrahi sınıra ulaşmasının önüne geçmek için kullanılır. İleri derece skolyozda tedavi cerrahidir. Cerrahi tedavide omurgaya platin konularak eğrilik düzeltilir.' değerlendirmesini yaptı.

Op. Dr. Eyüp Baykara, okul tarama programlarının, erken dönemde birçok skolyoz vakasının tespit edilmesine yardımcı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

'Bu, hastaların fizik tedavi veya korse ile tedavi edilmesine ve birçok durumda ameliyata gerek kalmadan tedavi imkanı sağlar. Skolyozu olan çoğu insan normal yaşantısına devam eder. Skolyozlu kişiler gebe kalabilmekte ve doğum riski artmadan çocuk sahibi olabilmektedirler. Sadece hamilelik sırasında bel ağrılarında bir miktar artış görülebilir. Genel olarak, omurga eğriliğinin derecesi arttıkça, prognoz kötüleşir. Ameliyat tekniklerindeki daha yeni gelişmeler daha az ağrı ve daha kısa iyileşme süreleri olan daha az invazif cerrahi yöntemlere izin vermiştir.

Cerrahi iyileşme süresi, uygulanan cerrahinin büyüklüğüne göre değişir, bazen fizik tedavi ile birlikte daha uzun hastanede yatış gerekebilirken, çoğu zaman hızlı bir şekilde iyileşme görülür ve erken ameliyat sonrası dönemde fizik tedavi ve rehabilitasyon gerekmeyebilir. Fakat cerrahi sonrası takiplerde mutlaka fizik tedaviyle birlikte hareket etmek gerekir. Tedavi edilmeyen skolyoz, omurganın şiddetli, ağrılı bir şekilde eğilmesine yol açabilir ve bireyin normal çalışamamasına veya normal yürüyememesine neden olabilir. Skolyoz, nadiren nefes almayı tehlikeye atabilir ve ölüme neden olabilir. Bazen, hastalar tedavileri konusunda çok iyimserdir, bu nedenle hastaların beklentilerini tartışmaları ve tedavilerinin uzun dönem etkilerini daha iyi anlamak için doktorları ile sürekli iletişim halinde olmalarını öneririz'


Empty Sella Mevcuttur ne Demek?

Empty Sella yani Boş Sella, beynin tabanındaki hipofiz bezini çevreleyen ve koruyan kemiksi bir yapı olan sella turcica&#;yı ilgilendiren bir hastalıktır. Sella turcica, hipofiz bezinin bulunduğu kafatası tabanındaki kemikte (sfenoid kemik) bulunan eyer şeklindeki bir çöküntüdür. Normalde sella turcica’nın içinde hipofiz bezi bulunur. Empy sella durumunda ise sella turcica’nın içi kısmen veya tamamen boştur, yani beyin omurilik sıvısı (BOS) ile doludur.

Hipofiz, birkaç çok önemli hormonu salgılayan, depolayan ve bunları vücudun ihtiyaç duyduğu şekilde kan dolaşımına bırakan; beynin alt kısmında, kafatasının tabanına yakın bir yerde bulunan küçük bir bezdir. Bu hormonlar birçok farklı vücut işlevini düzenler. Empty sella durumunda ise hipofiz bezi küçülmüştür.

Boş Sella Sendromu Tehlikeli mi?

Aslında empty sella yani boş sella durumunu genellikle tehlikeli kabul etmiyoruz. Ama artık normal veya önemsiz bir bulgu olarak da kabul etmiyoruz. Eğer böyle bir durum görüldüyse, normal veya önemsiz deyip geçiştirmek yerine; hastanın tekrar öyküsünün alınması ve muayene edilmesi ardından özellikle de hormonal durumunun, göz dibi muayenesinin ve de gelişmiş bir MR sisteminde elde edilmiş beyin görüntülerinin detaylı şekilde incelenmesi daha doğru olacaktır. Bu sayede ileride tehlikeli olabilecek bir hastalığa erkenden tanı konup, doğru ve etkin bir şekilde tedavi edilmesi sağlanabilir.

Empty Sella Tedavisi Nedir?

Boş sella sendromu başka tıbbi problemlerle sonuçlanmadıkça, hipofiz bezi bozukluğu ile ilişkili hormonal işlev bozukluğunun tedavisi bulgulara yönelik ve destekleyicidir. Pseudotumor cerebri nedeni ile görme kusuru gelişme ihtimali varsa veya burundan beyin omurilik sıvısı sızmasına (BOS burun akıntısı yani rinore) bağlı menenjit gelişmesi riski varsa bu hastalarda ameliyat yapılması gerekebilir.

Yani bir şekilde “empty sella” tanısı aldıysanız, deneyimli bir beyin cerrahi hocasına ve sonra da onun sizi yönlendireceği diğer hocalara gidip; istenen tüm detaylı tetkikleri yaptırın ki, aslında belki henüz farkında olmadığınız ama ileride başınıza daha ciddi işler açabilecek bir hastalık erkenden ortaya çıkarılıp tedavi edilebilsin…

Daha detaylı bilgi için

Empty Sella

Boyu kısaltılınca acılarından kurtuldu!

İzmir’de “gergin omurilik” hastalığı nedeniyle yürümekte zorlanan 17 yaşındaki Nagehan Yeter, Türkiye’de ilk kez uygulanan omurga kısaltma ameliyatıyla sağlığına kavuştu. Yeter’in boyu santimetre kısaltıldı.

İzmir'de "gergin omurilik" hastalığı nedeniyle kuyruk sokumu ve bacaklarında şiddetli ağrılar hisseden ve yürümekte zorlanan 17 yaşındaki lise öğrencisi Nagehan Yeter, Türkiye'de ilk kez uygulanan omurga kısaltma ameliyatıyla sağlığına kavuştu. İzmir Kent Hastanesi'nde Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Erşahin tarafından gerçekleştirilen operasyonda bir omuru çıkarılan ve boyu santimetre kısaltılan Nagehan Yeter, hayatını kabusa çeviren ağrılardan ve hastalıktan kurtuldu.

MERDİVENDEN DÜŞTÜ
Mustafa Kemal Anadolu Lisesi'nde okuyan Yeter, yaklaşık 5 yıl önce gittiği dersanede merdivenlerde dengesini kaybederek düştü. Kaldırıldığı hastanede çekilen MR sonucu talihsiz kıza gergin omurilik hastalığı teşhisi konuldu. yılında ilk ameliyatını olan Yeter ağrıları sürekli tekrarlayınca 3 omurilik ameliyatı daha oldu. Durumunda hiçbir düzelme olmayan ve bacaklarındaki kasılmadan dolayı yürüyemez hale gelen Yeter, aradığı şifayı Kent Hastanesinde buldu.

NAGEHAN ÖRNEK OLACAK
Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Erşahin, dünyada ilk olarak yılında Japonya'da denenen omurilik kısaltma ameliyatının Türkiye'de ilk kez yapıldığına dikkat çekerek, "Operasyon başarılı geçti. Nagehan bundan sonra ameliyat olmak zorunda kalmayacak. Nagehan aynı zamanda kendisi gibi aynı hastalığı taşıyanlara da örnek olacak" dedi.

AMELİYATI YAPMAK ZORUNDA KALDIK
Tarihi operasyonla ilgili bilgiler veren Erşahin, "Nagehan'ın son ameliyatında tüm sinirlerin birbirine ve zarlara yapışık olduğu (araknoidit) görüldü. Toplam 7 kez omurilik zarı içine yapışıklığı giderici ilaç uygulandı ancak belli bir süre rahatlamadan sonra bacaklarda şiddetli ağrılar tekrarladı. Ağrı ve bacaklardaki kasılmadan hasta yürüyemez hale geldi. Hemen her gece acil servise başvuruyordu. Yaklaşık 2 ay önce omurilik zarı üzerine uyarıcı pil yerleştirdik. Ancak hastanın boyu uzadığı için gerginlik arttı ve ameliyatı yapmak zorunda kaldık. Nagehan'ın sırtındaki 12'nci omurunun üst ve 11'inci omurun alt kısmından 1,5 santimetre aldık. Operasyonla hastanın boyu 1 metre santimetreden 1 metre 65 santimetreye geriledi. Omuriliğin son kısmındaki gerilmeden yüzde 85'lik bir azalma oldu. Riskli bir ameliyatı başarıyla bitirdik. Nagehan artık daha rahat ve mutlu bir biçimde yaşamına devam edecek."

OKULUMA DÖNECEĞİM
Operasyonun ardından sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu belirten Nagehan Yeter, "Sürekli dengemi kaybederek düşüyordum. Devamlı Morfin alarak ağrılarımı dindirmeye çalışırdım. Türkiye'de ilk olan bu ameliyatla boyum kısaldı ancak acılarım da bitti. Benim gibi rahatsızlığı bulunanlara bu operasyon örnek olsun. En kısa sürede yarıda bıraktığım okuluma geri dönmek istiyorum" diye konuştu.

AMELİYAT OLUNCU ÇOK KORKTUM
Nagehan Yeter'in annesi Sibel Yeter ise kızının çektiği ağrılar nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını ifade ederek, "Nagehan hastalığıyla ilgili hep araştırmalar yapardı. İlk başta hastalığıyla ilgili detayları bilmesini istemiyordum. Düşmelerini sakarlık olarak görüyordum. Ancak öyle değilmiş. Omurilik alınınca çok korktum. Doktorumuz kızımı sağlığına kuvuşturdu. Ona anlayış ve sabrı için çok teşekkür ediyorum" dedi.

GERGİN OMURİLİK HASTALIĞI NEDİR?
Omurilik anne karnında omurga ile aynı düzeydeyken doğuma kadar yavaş yavaş yukarı çıkar ve bel birinci veya ikinci omuru hizasında sonlanır. Anne karnında omurilik gelişirken bazı oluşum kusurları olduğunda omurilik normalden daha aşağıda sonlanır. Buna neden olan hastalıklar arasında omuriliğin son kısmının kısa ve kalın olması (Kalın Filum Terminale), omuriliğe yapışık yağ bezeleri (Omurilik Lipomları), omurilik keseleri ve omuriliğin ikiye ayrılması sayılabilir. Boy uzadıkça normalde omurilik de yukarı doğru çıkmaktadır. Belirtilen hastalıklarda omurilik boy uzaması ile yukarı çıkamaz ve gerilir. Gerilme ile omuriliği besleyen kan damarları da gerilir ve çapları azalır. Bunun sonucunda omuriliin beslenmesi bozulur ve enerji kaynağı azalır. Gergin omurilik hastalığında bacaklarda ve kuyruk sokumunda ağrı, kuvvetsizlik, idrar ve dışkılamada sorunlar ortaya çıkmaktadır. Sırtta omurga eğiklikleri, ayakta şekil bozuklukları da olabilir" dedi.

Mert Neşet Muslu / AHT

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir