gettolar nedir / Şehirlerde toplumsal ayrışma ve ‘gönüllü’ gettolar

Gettolar Nedir

gettolar nedir

Bu yeni olguyu anlamak için uygun kavramlardan birisi kentsel etnisitedir ve kuşkusuz kent ve etnisite kavramlarının basit birleşiminden daha fazla bir anlama sahiptir. Kentsel etnisite hem hemşerilikle hem de ilgili etnik grubun kent mekânında yer alma biçimiyle tanımlanabilir. Hemşerilik, bir yönüyle devletin kayıtlarında nüfusa kayıtlı olunan yeri anlatır. Ama aynı zamanda kent mekânında aynı coğrafi bölge ve bilhassa aynı dil ve kültür içinden gelenlerin mekânda kurdukları yeni ortaklaşalık anlamına gelir. Bu ortaklaşalık hali gündelik hayatta bir dizi iktisadi, sosyal, kültürel pratiklerin üretimine kaynaklık eder. Özellikle büyük şehirlerde hemşerilerin mekânsal olarak bir arada olmaları iktisadi, politik, toplumsal dayanışma alanlarında enformel veya formel çeşitli işlevler üretir.

Diğer yandan etnisiteyi, modern devletle birlikte düşünmek tarihsel/olgusal zorunluluktur. Zira kentsel etnisiteye konu olan etnik topluluğun var olma biçimi, büyük ölçüde ulus devlet inşası içinde okunabilir. Modern devletlerde yurttaşlık kurumu tüm bireyler arasında hukuken teorik eşitlik öngörse de, aslında yurttaşların bir etnik gruba dahil olduğu ve devletin bu etnik gruplara yönelik dışlayıcı politikalarından her bir yurttaşın etkileneceği gerçeğini değiştiremez. Başka bir ifadeyle kentsel nüfusun bir bölümünü oluşturan ve ülkedeki hâkim kültür dışında kalan kimlik grupları doğası gereği egemen kültürün çeşitli müdahaleleriyle karşı karşıya kalabilirler. Dolayısıyla karşılaştıkları çeşitli sosyal-politik müdahaleler, grubun kent mekânında yer seçme sürecinde etkili bir dinamik haline gelebilir.

KENTSEL AYRIŞMANIN TARİHSEL BİÇİMİ

Kentsel mekânda etnik kümelenmelerin tarihini anlamak için getto olgusuna bakmak gerekir. Getto tıpkı gecekondu gibi, toplumsal ve mekânsalın kesiştiği, ancak ayırıcı bir dizi özelliği olan bir kentsel olgudur. Gettolara dair ilk örnekler Avrupa kentlerinde görülen, Yahudilerin kapatılma mekânlarıdır. Tarihçi Henri Pirenne, yüzyıldan sonra palazlanan Hıristiyan tüccarların, o zamana kadar Avrupa’da ticareti ellerinde tutan ve büyük servetler kazanmış Yahudi tüccarları tasfiye etmek istediklerini yazmıştı. Gettolar, bu amacın da birer aracıydı ve Venedik Gettosu da bunun ilk örneklerinden biriydi. Şehirde çalışan Yahudiler, etrafı çevrili ve akşam kapıları kapatılıp sabah açılan bu yaşam alanına girmek ve şehir yönetimi tarafından belirlenen kurallara uymak zorundaydılar.

Venedik örneğinde olduğu gibi gettolarda yaşayanlar, diğer kesimlerden farklı olarak şiddetli bir ayrımcılığa uğramaktaydılar. Louis Wirth bunları zorunlu gettolar olarak tanımlamıştı. Zorunluluk, topluluğun, orada yaşamasına dışsal bir iradenin karar vermesinden gelmekteydi.

ZORUNLU GETTOLARDAN ‘GÖNÜLLÜ’ GETTOLARA

Modern zamanlar dünyada hızla yeni ulus devletlerin kurulduğu ve ülkeler arası göçlerin arttığı dönemi anlatır. Mübadeleler ve diğer göç anlaşmaları ile birlikte milyonlarca insan bu süreçte kendisine bir ‘vatan’ aramış ve yerleşmiştir. Ama aynı zamanda kendine ‘vatan’ bulamayan ve kimliksel haklarından vazgeçmiş olarak herhangi bir ülkenin içinde kalan pek çok kimlik grubu da söz konusuydu. Çünkü süreç her etnik kimliğin bir devlet kurabilmesiyle sonuçlanmamıştı. Dolayısıyla göçmen yerleşmeleri bundan sonra kendine özgü yeni biçimler ortaya çıkarmıştı. Böylece yeni türden bir gettolaşmanın iktisadi, toplumsal, politik bir zemini oluşmuştu.

Özellikle ’lı yıllardan başlayarak dünyanın değişik ülkelerinden göç alan Avrupa kentlerinde göçmen öbeklenmeleri adım adım gelişmiştir. Başlangıçta değişik ülkelerden ve dolayısıyla kimlik ve kültürlerden gelen göçmenlerin oluşturduğu bu yerleşmeler de zamanla kimliksel ayrışmaya uğramışlardır. Bugün eski göçmen mahallelerinin büyük bir bölümü, etnik kimliği baskın birer yerleşime dönüşme eğilimi göstermektedir.

Amerikan kentlerindeki gettolaşma örnekleri ise daha kendine özgüdür. ABD, büyük ölçüde dış göçlerle oluşmuş ve kentlerin toplumsal manzarası da bu göçün izlerini taşımıştır. Nitekim ’de kentsel nüfusun yüzde 75’inden fazlasını yabancı doğumlular oluşturmaktaydı. arasında İngiltere, İrlanda, Almanya ve İskandinav ülkelerinden; arasında ise daha çok Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ülkeleri ve İtalya, Polonya ve Rus göçmenleri gelip yerleşmişlerdi. Yahudilerin ABD’ye göçü de bu dönemde gerçekleşmişti. Yaklaşık 20 milyonu bulan bu göçmenler, daha önce gelen gruplar tarafından kurulan mekânlara yerleşmiş; gettolar da bu süreçte oluşmuştur.

Hem Avrupa’da hem de Amerika’da aynı kimlikten insanların bir mekânda toplanması, Sema Erder’in de işaret ettiği gibi gönüllü getto olarak tanımlanabilir. Çünkü tarihsel gettolarda olduğu gibi buralarda da kimliksel bir değişken vardır. Ancak bu yerleşmede dışsal bir iradenin zorlaması söz konusu değildir. Bir tür gönüllü/zorunlu yerleşme demek belki de daha uygundur.

KENDİNE ÖZGÜ ÖRNEKLER: AMERİKAN SİYAH GETTOLARI

Ancak Amerikan siyah gettolarının öyküsü bu iki tür arasında, çok daha kendine özgüdür. ABD’de yüzlerce yıllık köle geçmişi olan siyahlar, kentlere gelmeye başladıklarında, Avrupa’daki Yahudiler gibi, gündelik yaşamları birçok yasayla kısıtlanmıştı. Kuşkusuz bu kısıtlayıcı, ayırımcı politika ve pratikler siyah gettolarının oluşmasında büyük rol oynamıştır. Bu süreç o kadar uzun sürmüştür ki siyahların mülk edinmelerini önleyen yasal düzenlemeler ’e kadar yürürlükte kalmış; siyahlara, beyazlarla eşit muameleyi öngören yasanın çıkması ise ancak ’te gerçekleşebilmiştir. O tarihten sonra bile gerek kamu, gerekse özel konut piyasalarındaki ayrımcı uygulamalar, siyahların belli alanlarda yoğunlaşarak yaşamalarını bir bakıma zorunlu kılmaktadır.

Loic Wacquant, Amerikan siyah gettolarının yüzyılda komünal gettodan hipergettoya geçtiğini söyler. Komünal gettolarda siyahların bütün sosyal sınıfları, onlara ayrılmış ve sınırları keskin şekilde çizili bir yere tıkılır; bu sıkışık sosyomekansal oluşum içinde ortak bir kader yaşarlardı. Hipergetto ise ırk ve sınıfın birleştiği; yani sadece yoksul siyahların yaşadığı yeni mekânları ifade etmek için kullanılmıştır. Mahrumiyetin egemenlik kurduğu bu alanlar yani hipergettolar, siyasetçi, medya ve resmi idareciler tarafından “yasaların geçmediği mıntıka”, “sorunlu mevki”, “girilmez alan”, “vahşi bölge” olarak tanımlanmış; buralardan korkulduğu, kaçıldığı ya da uzak durulduğu yönünde yaygın bir algı gelişmiştir.

Sonuç olarak bu süreci birkaç biçimde özetlemek mümkündür: Birincisi; gönüllü gettonun bir biçimi olarak etnik yerleşmeler, hem bastırılmış kimliklerin yeniden inşa arayışının bir tezahürü hem de kentlere yeni gelen göçmen kimliklerin birer tutunma araçlarıdır. İkincisi, bir dış dinamik olarak küresel sosyal hareketlilik, kentlerde etnik yerleşme süreçlerini tetiklemekte; kentlere gelen yeni nüfus gruplarının önceden yerleşmiş aynı etnik kimlikten kesimlerle hızlıca komünike olmalarına; iş ve kabul görmelerine imkân sağlamaktadır. Son olarak bu yeni kentsel manzarayı bir ‘sorun’ olarak görmek, yaftalamak ve dışlamak yerine günümüz koşullarının ortaya çıkardığı bir sosyolojik olgu olduğunu anlamak ve buna göre politikalar geliştirilmek gereklidir.

Tüm Yazıları

Getto Ne Demek? Getto Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir?

Getto Ne Demek? Getto Kelimesinin Güncel TDK Sözlük Anlamı Ne Demektir?

Cevap: Avrupa Ülkelerinde Yahudilerin Gönüllü Olarak Veya Zorlanarak Yerleştirildikleri Ve Her Türlü Gereksinimini Başka Yere Gitmeden Karş&#x;layabildikleri Mahalle, Yahudi Mahallesi
Bir Yerleşim Bölgesinin, Ayn&#x; Şehirden Gelen &#x;nsanlar&#x;n Yerleştiği Bölümü

Getto Kelimesi Nasıl Yazılır? Getto Kelimesinin Doğru Yazımı Nedir?

Cevap: Getto

Getto kelimesi ile Google aramalarda en çok sorulan sorular şunlardır: Getto ne demek? Getto kelimesi nasıl yazılır? Getto kökeni nedir? Getto kelimesinin cümle içerisinde kullanımı



Getto Ne Demek? TDK’ya Göre Getto Sözlük Anlamı Nedir?

Günlük hayatın içerisinde, televizyon programlarında, basılı ve dijital dergi, gazetelerde karşılaşılan kelimelerin TDK sözlüğündeki karşılığı merak ediliyor. Getto ne demek ve ne anlama gelir? Getto kelimesinin anlamı ile birlikte kökeni ve doğru yazılışı ile örnek cümlelere buradan ulaşabilirsiniz. İşte uzun yıllardır dilimizde olan ve günlük hayatta sıklıkla karşımıza çıkan getto kelimesi ne demek, TDK’ya göre anlamı, getto kelimesinin kaç anlamı var kökeni ne sorularının cevabı…

GETTO NE DEMEK? TDK'YE GÖRE GETTO ANLAMI

Getto kelimesi günlük hayatta sıklıkla kullanılan kelimelerden bir tanesidir.
Getto kelimesi Fransızca kökenlidir.
Getto kelimesinin TDK sözlüğündeki anlamı şu şekildedir:

- Avrupa ülkelerinde Yahudilerin gönüllü olarak veya zorlanarak yerleştirildikleri ve her türlü gereksinimini başka yere gitmeden karşılayabildikleri mahalle, Yahudi mahallesi
- Bir yerleşim bölgesinin, aynı şehirden gelen insanların yerleştiği bölümü

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir