Göbek deliği ağrıdığında ya da acıdığında bu soruna neyin neden olduğunu düşünmeniz gerekir. Göbek deliği ağrısı, pek çok nedenden kaynaklanabilir. Bu ağrı gelip gidebilir, keskin ya da hafif olabilir ve basit ve çözülebilir bir mide sorunundan kaynaklanıyor olabilir. Ancak diğer bir yandan göbek deliği ağrısı vücudun diğer kısımlarına yayılabilir ve ilaç kullanımı ya da ameliyat gerekebilir. Hatta daha da kötüsü ölümcül olma ihtimali vardır. Göbek deliğinizin neden ağrıyor olabileceği ile ilgili 8 sebebi bu yazıda okuyabilirsiniz.
Sebase kist
Göbek deliğinizde ya da çevresinde sıra dışı bir yumru mu hissediyorsunuz? Eğer öyleyse göbek deliği ağrınız sebase kistten kaynaklanıyor olabilir. Araştırmalar, sebase kistlerini keratin ile dolu nodüller olarak tarif ediyor. Basitçe anlatmak gerekirse cildin altındaki yumru yavaşça büyür ve dokunduğunuzda hareket eder. Sebase kistler en yaygın olarak yüz, boyun, gövdede görülse de bu kistler parmak ve cinsel organlarda da görülebilmektedir. Sebase kistler normalde iyi huylu ve ağrısızdır. Ancak bunlar, salgı bezlerinin üstünde ya da kıl foliküllerinde görüldüğünde göbek deliği ağrısı yaşayabilirsiniz.
Göbek fıtığı
Göbek deliğinizin yakınlarında bir şişkinlik varsa ve ağrı hissediyorsanız bu durumu doktorunuzla konuşmalısınız. Yaşadığınız sorun göbek fıtığı olabilir. Gebelik boyunca göbek kordonu bebeğin karın kaslarındaki ufak açıklığa doğru ilerler. Normalde bu açıklık doğum sonrası kapanır. Ancak bazen karın duvarı tekrar tam olarak bir araya gelmezse doğumda ya da yetişkinlikte göbek fıtığı görülebilir. Karında çok fazla baskı olması durumunda da göbek fıtığı görülebilir. Bu baskının nedenleri arasında şunlar yer almaktadır:
Gebelik
Gebe kadınların ikinci ve üçüncü trimester boyunca göbek deliği ağrısı yaşamaları oldukça yaygın olarak görülen bir durumdur. Bu durumun gebelikte meydana gelmesinin pek çok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerden bir tanesi göbek deliğinin, karın duvarındaki en ince yer olması olabilir. Bu özelliğinden dolayı göbek deliği, gebelik ilerledikçe daha hassas hale gelebilir.
Crohn hastalığı
Crohn hastalığı ince bağırsağı, kolonu ya da her ikisini etkileyen inflamatuar bir bağırsak hastalığıdır. Bu hastalığın neden olduğu ağrı, göbek deliğinin arkasında hafif ya da keskin ve kramp gibi bir ağrı olabilir ve yemek yedikten birkaç saat sonra meydana gelir. Hastalığın diğer belirtileri arasında genelde ishal, kilo kaybı ve yorgunluk yer almaktadır.
Bakteriyel enfeksiyon
Göbek deliği ağrınıza şişlik, iltihap ya da akıntı eşlik ediyor mu? Cevabınız evetse bakteriyel enfeksiyon yaşıyor olabilirsiniz. Cildimizde trilyonlarca bakteri bulunmaktadır ve göbek deliğinde de bu bölgeye has pek çok bakteri bulunmaktadır. Yapılan bir araştırmada 60 farklı göbek deliğinde ’ün üzerinde gruplar halinde bakteri türü yaşadığı görüldü. Bakteriler çoğalmaya başladığı zaman enfeksiyon meydana gelir. Enfeksiyona karşılık olarak vücudunuzun bağışıklık sistemi yabancı istilacılardan kurtulmak için harekete geçer.
Enfeksiyon sırasında bağışıklık sisteminin enfeksiyonu vücuttan atmaya çalışması sonucu şişkinlik, iltihap ya da sıvılar nedeniyle ağrı meydana gelebilmektedir. Enfeksiyon meydana geldiği zaman biriken sıvı için antibiyotik kullanılması ya da sıvının çekilmesi gerekebilir. Olası bir enfeksiyonu önlemek için göbek deliğinizi temiz tutmalısınız.
Hazımsızlık
Gaz, genelde karnın şiş hissedilmesine ve omuzlara doğru yukarı çıkmasına neden olur. Hazımsızlık durumunda ise göbek deliğinizin daha yukarda olduğunu hissedebilirsiniz. Bu da göğüs kafesinizin alt kısmı ile göbek deliğiniz arasında yanma hissi duymanıza neden olabilir. Hafif hazımsızlık durumları için genelde endişelenmeye gerek yoktur. Ancak duyduğunuz rahatsızlık iki haftadan fazla sürüyorsa doktorunuzla konuşun.
Apandisit
Apandisit, karın ile ilgili acil servise gidilmesine neden olan rahatsızlıkların başında geliyor. Akut apandisit hastalarında esas şikayet karın ağrısı olmaktadır. Araştırmalara göre hastalar göbek çevresinde ağrı (karın ağrısı genelde göbek deliğinin çevresinde ya da arkasında olmaktadır) yaşadıklarını ve bu ağrının ilk 24 saat boyunca daha kötüye gittiğini göstermektedir. Ağrı genelde keskin ve sürekli olmakta ve sonrasında sağ tarafa hareket etmektedir. Göbek deliğindeki ağrıya ek olarak apandisitte aşağıdaki belirtiler de görülebilir:
Apandisit tedavi edilmediği takdirde ciddi sonuçlara, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.
Pankreatit
Pankreas, midenin arkasında ve ince bağırsağın yanında bulunan bir organdır. Sindirim enzimleri pankreasa hareket etmeden önce ince bağırsağa salındığında pankreasa saldırır ve inflamasyona neden olurlar. Göbek deliğinde görülen ağrı, iltihaplanmış pankreas belirtisidir ve bu ağrı göbek deliğinin sol tarafında görülür. İnflamasyon hafifse kendi kendine geçebilir. Ancak ciddi komplikasyonlar ölümcül olabileceği için pankreatitten şüpheleniyorsanız mutlaka tıbbi yardım alın.
Göbek deliği ağrısı genelde ciddi bir şey değildir, ancak bazen olabilir de. Bu nedenle göbek deliğinizde sıra dışı ve keskin bir ağrı varsa işinizi şansa bırakmayın ve bir an önce doktora gidin.
Dr. Josh AxeGöbek fıtığı, karın bölgesinden iç organların dışarı doğru hareketi ile olan büyüklükleri değişiklik gösteren bir çıkıntı olarak tanımlanabilir.
Göbek fıtığı çeşitli nedenlerden dolayı oluşabilmektedir. Göbek fıtığı daha çok ince bağırsak ve karın içi yağ dokusundan oluşmaktadır. Göbek fıtığı göbek deliğinden ya da deliğe yakın bir konumdan dışarı doğru bir şişlik olarak görülür. Göbek fıtığının kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır. Göbek fıtığı her ne kadar kadınlarda daha sık rastlansa da erkeklerde ve bebeklerde de görülebilir. Kadınlarda göbek fıtığının görülme nedeni hamilelik olabilir. Bebeklerde ise ağlamak, ağlarken kendini zorlamak göbek fıtığının oluşma nedenleridir. Göbek fıtığı hamilelerde ve bebeklerde kendiliğinden geçeceğinden bir tehlike oluşturmaz.
Göbek Fıtığı Belirtileri
Göbek fıtığı belirtileri arasındadır. Eğer göbekte oluşan şişlik geri itildiğinde tekrar aynı şeklini alıyorsa fıtık olduğu anlaşılabilir. Bu durumda uzmana başvurulması gereklidir.
Göbek Fıtığı Tedavisi
Göbek fıtığı tanısı muayene ile konulur. Bazı durumlarda tanı için ultrasonografi yapılması da gerekebilir. Göbek fıtığı kimi zaman acil müdahale gerektirebilir çünkü fıtığın boğulma riski vardır. Göbek fıtığını ortadan kaldırmak için cerrahi müdahale gereklidir. Bu yüzden belirtileri gözlemlendiğinde bir uzmandan yardım alınmalı ve tedavi edilmelidir. Çünkü göbek fıtığının kendiliğinden tedavi edilmesi mümkün değildir. Zamanla nohut büyüklüğünde olan fıtık tedavi edilmezse portakal büyüklüğüne kadar ulaşabilir. Yapılan tedaviler fıtığın boyutuna göre değişiklik gösterebilir. Bunun sebebi ise fıtığın küçük veya büyük olmasıdır. Bu cerrahi operasyonlar laparoskopik ya da açık yöntemle yapılabilir. Laparoskopik yöntemle tedavi edilen hastanın iyileşmesi daha kısa sürmektedir. Tedavi edilmeyen fıtıkların iç organlarda hasara neden olduğu da unutulmamalıdır.
Karın boşluğu birçok organı barındırmaktadır. Bu organların her birinin çeşitli hastalıkları ağrıya neden olabilir. Bu organların hastalıklarını değerlendirirken ağrı genellikle baş ağrısı ve bel ağrısından farklı olarak uyarıcı nitelik taşır. Karın ağrısı vakit geçirilmeden değerlendirilmesi gereken bir belirtidir. Diğer kronik ağrılarda ağrı kesiciler verilirken, karın ağrılarında neden belirlenmeden ağrı kesici verilmesi son derece sakıncalıdır. Çünkü bu durumda ağrının kesilmesiyle altta yatan hastalık gizleneceğinden tedavide geç kalınarak daha büyük zararlara yol açılabilir.
Karın boşluğunda mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas, safra kesesi, safra yolları, dalak, apandis, böbrek ve idrar yolları, mesane, kadınlarda rahim ve yumurtalıklar, erkekte prostat bulunmaktadır. Bütün bu organlardan ve karın duvarından kaynaklanan birçok akut ve kronik ağrı vardır. Bütün bu ağrıların değerlendirilmesi oldukça zordur. Hastanın iyi tetkiki gereklidir.
Karın ağrıları içerisinde en sık görülenler apandisite bağlı karın ağrıları, safra kesesinin iltihap ve taşlarından kaynaklanan ağrılar, mide ve onikiparmak bağırsağı ülserinden kaynaklanan ağrılar, pankreas bezinin iltihaplarından kaynaklanan ağrılardır. Ayrıca karın organlarının kanserlerinde şiddetli ağrılar ortaya çıkar.
Karın ağrıları genellikle tanıya daha kolay ulaşabilmek için ağrının yerleştiği bölgeye göre sınıflandırılırlar. Bu amaçla karın bölgesi çeşitli kısımlara ayrılır.
Göbek çevresindeki ağrılar ince bağırsak hastalıkları ve apandis iltihabı (apandisit) ile ilişkili olabilir.
Bu bölgeye epigastrik bölge de denir. Göbeğin üstünde orta hatta yer alır. Bu bölgenin ağrıları genellikle mide hastalıkları ile ilgilidir. Bunlar mide ekşimesi, gastrit ya da ülser olabilir. Ayrıca ince bağırsağın üst bölümü (onikiparmak bağırsağı), pankreas ve safra kesesi hastalıklarında da bu bölgede sürekli ve şiddetli ağrı oluşabilir. Bu bölgede ağrıya neden olan bir başka durum ise diyafram fıtığıdır. Tüm bunlardan başka bölgede yer alan organların (mide, pankreas) kanserlerinde de karnın üst orta bölgesinde şiddetli ağrı ortaya çıkar.
Bu bölgede ağrı çok sık değildir. Bazen mide, dalak, pankreas ve kalın bağırsakla ilgili hastalıklarda görülebilir.
Üst sağ bölgede şiddetli ağrının en önemli nedeni safra kesesinde iltihaplanmadır. Bu durumda ortaya çıkan ağrı göbeğe ve bele yayılabilir. Bazen pankreas veya onikiparmak bağırsağından kaynaklanan hastalıklar da karnın sağ üst bölgesinde ağrıya neden olabilir.
Bu bölgede ağrı kalın bağırsak iltihaplarına, kadınlarda idrar yolu enfeksiyonları ya da üreme organları ile ilgili hastalıklara bağlı olabilir. Bölgenin sık görülen bir ağrılı hastalığı da spastik kolondur.
Sıklıkla son bağırsaktan kaynaklanan problemler bu bölgede ağrıya yol açar. Divertikülit adı verilen özel bir kalın bağırsak iltihabı ve Crohn hastalığı örnek olarak sayılabilir.
Kalın bağırsak hastalıklarında bu bölgede de ağrı görülür. Apandisit ağrısı da başlangıç döneminin ardından karnın sağ alt bölümüne yayılır.
Akciğerlerin alt kısımları, böbrekler, rahim ve yumurtalıklar gibi karın dışında yer alan organlardan kaynaklanan ağrılar bazen karın bölgesine yayılır. Bu tip ağrıya yansıyan ağrı adı verilir. Ayrıca karın organlarından kaynaklanan ağrıların da başka bölgelere yayılmasına sık rastlanır. Örneğin safra kesesi ağrısı göğse ve sağ omuza, pankreas ağrısı bele ve kürek kemiklerinin arasına yayılır. Bunlar da yansıyan ağrıya örnek durumlardır.
Karın ağrısı nedeniyle hekime başvuran hastalarda ağrının nedenini ortaya koymak için öncelikle hastanın şikayeti, ağrının niteliği ayrıntılı bir şekilde sorgulanır, bunu fiziksel muayene, çeşitli laboratuvar testleri, görüntüleme yöntemleri ve gerektiğinde endoskopik incelemeler izler.
Ağrının başlama şekli önemlidir. Örneğin, ani başlayan bir ağrı bağırsaklarda beslenme bozukluğu, safra kesesi kanallarında veya bağırsaklarda tıkanma gibi ani başlayan bir hastalığın habercisidir.
Ağrının şekli de tanı için değerli bilgiler sağlar. Örneğin bağırsak tıkanmalarında bağırsakların kasılmalarına bağlı kramp şeklinde ağrılar ortaya çıkar. Safra yollarının tıkanması üst karın bölgesinde şiddetli ve sabit bir ağrıya yol açar. Akut pankreatitte tipik olarak üst karın bölgesinde ve sırtta, çok şiddetli, dayanılmaz, sabit bir ağrı vardır. Akut apandisitte ağrı göbek çevresinde başlar ve tablo ilerledikçe karnın sağ alt bölgesine kayar.
Bir başka önemli tanı kriteri ağrının süresidir. Örneğin, spastik kolit ağrısı aylar ve hatta yıllar boyunca artma ve azalmalarla sürüp gider. Safra kesesi ağrısı birkaç saatten daha uzun sürmez. Pankreas iltihabına bağlı ağrı ise birkaç gün devam eder.
Karın ağrılarının tanısında görüntüleme yöntemlerinin çok önemli yeri vardır. Direkt grafi (röntgen) ile bağırsak tıkanmaları veya delinmeleri saptanabilir. İlaçlı röntgen çekimleri mide-bağırsak sistemi ile ilgili değerli bilgiler verir. Ultrasonografi de tanıda çok değerli bir yöntemdir. Safra kesesi hastalıkları, apandisit, karaciğerle ilgili sorunlar, böbrek ve idrar yolu hastalıkları ultrasonografi ile saptanabilir. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans ise karın bölgesinin anatomisini mükemmel bir şekilde göstermeleriyle pek çok hastalıkta kesin tanıya ulaşılmasını sağlayan görüntüleme yöntemleridir.
Göbek deliği Latincede Umbilicus (Navel) olarak bilinir. Göbeğin altında bulunan dokular göbek kordonunu (umbilikal kord, Umbilical cord) desteklemektedir. Göbek Kordonu anne karındaki embriyo ve fetusa plazentadan (plasenta) giden bütün besinleri temin eder. Doğum sonrasında göbek kordonu kesilip klemplenir ve zamanla bölgede ileride göbek deliği olarak adlandırdığımız skar dokusu ve çukurluk oluşur.
Genel olarak, göbek ağrısının en sık görülen 4 nedeni şöyledir:
Göbek deliği ağrısını iki gruba ayırabiliriz. Göbekle ilgi olan (direkt) ve olmayan (indirekt) hastalıklar. Aslında çoğu göbek ağrısının nedeni göbekle ilgisi olmayan hastalıklardan kaynaklanır.
Göbek deliğiniz sizi siz yapan eşsiz özelliklerden biridir. Aşağıdakiler bazı yaygın varyasyonlar olsa da, aslında birçok farklı göbek deliği şekli vardır.
Göbek deliği, göbek kordonunun hamilelik sırasında bebeği annesine bağladığı yerin kalıntısıdır. Göbek Düğmesi, kordonun vücuda birleştiği yerdir. Göbek kordonu, büyüyen bir fetüse besin ve oksijen sağlayan birkaç önemli kan damarına sahiptir.
Doğduğunuzda ve artık göbek kordonuna ihtiyacınız kalmadığında, bir doktor (veya bazen bir doktorun yardımcısı veya ebre) göbek kordonunu keser. Daha sonra üzerine küçük bir kıskaç (klep) yerleştirdiler. Kalan göbek kütüğü genellikle doğumdan sonra yaklaşık 2 hafta (bazen daha uzun) içinde düşer. Geriye kalan, göbek veya göbek deliğiniz, göbek kordonunuzun nereye ve nasıl bağlanmaya karar verdiğinin bir artıklarıdır.
Bazı insanlar bebeklik döneminde belirgin ve dışa doğru çıkık göbek deliğine sahip olma olasılıklarını artıran tıbbi durumlara sahip olabilir. Örnekler şunları içerir:
Göbek düğmeleri genellikle bir kişinin boyu veya genel ölçüsü ile orantılı değildir. Örneğin, uzun boylu bir kişinin çok küçük bir göbek deliği olabilirken, kısa bir kişinin görece daha büyük bir göbek deliği olabilir.
Bazı insanlar, göbek deliğinize dayanarak yaşam beklentinizi tahmin edebileceklerine veya kişiliğiniz hakkında bir şeyler anlatabileceklerine inanır. Bunun doğru olmadığını bilmek çok fazla Googling gerektirmez (çok, çok komik olmasına rağmen).
Potansiyel yaşam sürenizi değerlendirmek için göbek deliğinizi gözden geçirmek yerine, aile öyküsü, kronik hastalık durumları ve yaşam tarzı alışkanlıkları gibi diğer, daha bilimsel temelli faktörleri göz önünde bulundurmanızı öneririz.
Hamilelik, rahmin göbek deliğine ekstra baskı yapmasına neden olabilir. Göbek deliği esasen karındaki zayıf bir nokta olduğu için, ekstra basınç, karın içi göbek deliğinin ayak olmasına neden olabilir. Ancak bu durum genellikle bir kadın doğum yaptıktan sonra eski haline geri döner.
Bazı kadınlar göbek deliğinin hamilelikten sonra şekil değiştirdiğini fark eder. tarihli bir makaleye göre, genellikle göbek deliği daha kısa veya daha az dikey görünecektir. Ayrıca göbek deliği daha geniş veya daha yatay görünebilir.
Estetik açıdan daha hoş bir göbek deliği elde etmenize yardımcı olabilecek birkaç plastik cerrahi yaklaşımı vardır. Bir cerrah mevcut göbek deliğinizi revize ettiğinde, ameliyata göbek ameliyatı diyorlar.
Yeni bir göbek deliği oluşturmak için ameliyat yaptıklarında (doğumda veya daha sonraki bir dönemde ameliyatınız yoksa), bu işleme neoumbilikoplasti diyorlar. Doktorlar bu işlemi lokal veya genel anestezi altında gerçekleştirebilirler.
Doktorunuz sizinle birlikte hedeflerinizi dikkatlice gözden geçirir ve ameliyattan sonra göbek deliğinizin boyut, şekil veya konumunun nasıl değişebileceğini açıklar.