gökhan erbağ / Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Erbağ Yorumlarını oku ve randevu al - seafoodplus.info

Gökhan Erbağ

gökhan erbağ


Aromataz inhibitörü kullanan erken evre meme kanserli hastalarda osteoporoz gelişme riski / The risk of developing osteoporosis of the early-stage breast cancer patients using aromatase inhibitor
Yazar:GÖKHAN ERBAĞ
Danışman: PROF. DR. KAZIM UYGUN
Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Tıp Fakültesi / İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Konu:Onkoloji = Oncology ; Ortopedi ve Travmatoloji = Orthopedics and Traumatology
Dizin: Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe

49 s.
Amaç : Bu çalışmanın amacı Meme Kanseri tedavisinin her aşamasında kullanılan Aromataz İnhibitörlerinin Erken evre hastalarda kemik mineral yoğunluğu üzerine olan etkilerini seafoodplus.infoç ve Yöntem : Bu çalışma Kocaeli Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Medikal Onkoloji Bölümünde Aralık Aralık tarihleri arasında yapıldı. Evre meme kanseri tanısı olan ve adjuvan tedavi olarak anastrazol yada letrozol başlanması planlanan menapoza girmiş kadın hastalar değerlendirildi. Kemik mineral yoğunluğu ölçümü yapılarak, osteoporozu olmayan 50 hasta çalışmaya dahil edildi. Aromataz inhibitörü tedavisi başlandıktan 6 ay sonra tekrar kemik mineral yoğunluğu ölçümü yapıldı. Bu süre içinde 4 hastada metastaz gelişmesi, 1 hastada artralji yakınması sebebiyle ilaç tedavisi kesildiğinden 5 hasta çalışmadan çıkarıldı.Bulgular : Çalışmamızda 45 hasta tedavi öncesi ve tedavinin 6. ayında ölçülen kemik mineral yoğunlukları arasında istatiksel olarak fark olduğunu göstermeye çalıştık. Yapılan ölçümlerden yalnızca Femur Z skoru ( P = ) istatiksel olarak anlamlı değildi. Diğer bütün ölçümler'in karşılaştırmalı analizinde (P < 0,01) istatiksel olarak kuvetli şekilde anlam saptandı. Bu analize göre Aİ tedavisine başlandığı ilk 6 ayda bile belirgin derece KMY kaybı görülmektedir. İlk yapılan kemik mineral yoğunluğu ölçümünde normal saptanan 19 hastanın seafoodplus.info ölçümlerinde 9 tanesinde osteopeni ve osteoporoz geliştiği gözlendi (P< 0,05). Hastaların ilk yapılan ölçümünde osteopenik olan 7 hastanın, 6. aydaki ölçümlerinde osteoporoz geliştiği göseafoodplus.infoçlar: Meme kanserli kadın hastalar aynı yaş grubundaki sağlıklı kadınlara göre daha çok kemik kaybı ve kırık riski altındadırlar. Kemik kaybının ana sebeblerinden biride Aromataz inhibitörü tedavisidir. Biz bu çalışmada meme kanserli kadınlarda osteoporoza katkıda bulunan ana nedenlerinden olan Aromataz İnhibitörü tedavisinin kemik mineral yoğunluğu üzerine olan olumsuz etkilerini gösterdik. Yaptığımız çalışmada diğer çalışmalardan farklı olarak Aromataz İnhibitörü tedavisinin kemik mineral yoğunluğu üzerindeki olumsuz etkinisi'nin tedavinin ilk 6 ayında belirgin derecede olması dikkat çekmektedir.
Aim: The aim of this study is to examine the effects of aromatase inhibitors, which are used in every phase of breast cancer treatment, on bone mineral density of the early-stage seafoodplus.infoal and Method: This study was carried out in the Medical Oncology Section of the Department of Internal Medicine of Kocaeli University between December and December Menopausal female patients, who were diagnosed with stage breast cancer and planned to be begun to anastrazol or letrozole as adjuvant therapy, were examined. Through performing bone mineral density measurements, 50 patients without osteoporosis were included in the study. 6 months after the start of aromatase inhibitor therapy, bone mineral density was measured again. During this time, a total of 5 patients were removed from the study because of the development of metastasis in 4 patients and cessation of drug therapy in 1 patient due to complaints of seafoodplus.infogs: In this study, we tried to show that there was statistically difference in the measured bone mineral densities of 45 patients before and 6 months after the treatment. Among all performed measurements, Femur Z score (P=) was only the one which was not statistically significant. It was detected that there was statistically significance (P < ) in comparative analysis of all other measurements. According to this analysis, a significant loss of BMD is seen even in the first 6 months of introduction of the treatment of AI. In the 6th month?s bone mineral density measurement of the 19 patients, who were previously detected as normal in the first measurement, development of osteopenia and osteoporosis were observed for 9 of them (P< 0,05). Besides, development of osteoporosis was observed in the 6th month?s measurement of the 7 patients who were osteopenic according to the first measurement of the seafoodplus.infos: Female patients with breast cancer are at higher risk for bone loss and fractures than healthy women in the same age group with them. One of the main causes of bone loss is aromatase inhibitor therapy. In this study, we tried to show the negative effects of aromatase inhibitor therapy, which is one of the main reasons that contribute to osteoporosis in women with breast cancer, on bone mineral density. Unlike other studies, the finding of this study that the adverse effect of aromatase inhibitor therapy on bone mineral density is significantly explicit in the first 6 months of treatment draws attention.

Bu yaş aralığında Haşimato hastalığı riski yüksek. Uzman doktor açıkladı

İHA’nın haberine göre, İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Erbağ yaş aralığı 30 ile 50 arasında olan ve özellikle şehirlerde yaşayan kadınların haşimato tedavisi görmesi gerektiğini söyledi.

TİROİT HASTALIĞI

Erbağ, "Haşimato, bir otoimmum tiroit hastalığı, yani bağışıklık sistemimizin tiroit bezine saldırmasıdır. Tiroit bezinde bir harabiyet oluşturması, buna bağlı olarak da tiroit hormon eksikliği, tiroit kanseri ve lenfoma riskini arttırarak ilerleyen önemli bir hastalıktır. Birçok hasta haşimato olduğunun farkında değil, tiroit ilacı kullanmakta hipotoloji sebebiyle, ama haşimato olduğunu bilmiyor. Haşimato olduğunu bilmediği için de aslında tedaviyi doğru almakla birlikte eksik tedavi oluyor. Dolayısıyla hastaların neden hipotiroidin olduğunu bilmesi ve hipotiroidin en sık sebebi olan haşimato hastalığına sahiplerse doğru tedaviyle tedavi edilmesi lazım" diye konuştu.

Haşimatonun teşhisinde iki yolun izlendiğini söyleyen Erbağ, "Haşimato teşhisi iki parametreyle konuluyor, ilk parametremiz kandan baktığımız otoimmum belirtiler. İki tane testimiz var, anti TPU ve anti TG dediğimiz iki kan testi ve tiroit ultrasonu. Bunlar bize hastanın haşimato olup olmadığı hakkında büyük oranda cevap veriyor. Bazı durumlarda bu sonucun negatif olduğu hastalarla birlikte bakılan iki parametre ile kişinin haşimato hastalığına sahip olup olmadığını anlayabiliriz. Halsizlik, yorgunluk, unutkanlık, yaygın kas ağrıları, eklem ağrıları olan kişiler haşimato açısından risk altında. Özellikle kadın hastalar bu hastalık açısından önemli risk altında. Özellikle de şehir hayatında bulunan çalışan kadın hastalarda bu hastalık oldukça sık görülüyor. Bu semptomlara sahip kadın hastaların haşimato açısından mutlaka değerlendirilmesi gerekir" diye konuştu.

"30 İLE 50 YAŞ ARASI KADINLAR RİSK ALTINDA"

Haşimatonun tedavisi hakkında da bilgiler veren Erbağ, "Tedavinin iki yönü var. Birinci yönü en basit olan hastaya tiroit hormon ilacı vermek; ama tedavi sadece bundan ibaret değil. Mutlaka hastanın hayat tarzını değiştirmesi, bazı önemli vitamin takviyeleri uygulaması, hastalığın geri dönmemesini sağlayabiliyor. Maalesef ülkemizde en sık yapılan yanlışlardan bir tanesi hastalara tiroit hormon ilacı verip ömür boyunca bu hormon ilacına maruz bırakmaktır. Genellikle kadınlarda sık görülen bir hastalık. 9 kadına 1 erkek sıklığında karşımıza çıkıyor. Yaş aralığı ise 30 ile 50 yaş arası kadınlar hastalık açısından risk altında. Tabii ki erkeklerde de görebiliyoruz ama daha fazla kadınlarda görülen bir hastalıktır" şeklinde konuştu.

İlgili Haberler

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir