göktürkçe tengri / Tengri Biz Menen Yazılışı | Nasıl Yazılır

Göktürkçe Tengri

göktürkçe tengri

Bilge Kağan Yazıtı, ilk yatay şöyle başlıyır;
Tengri teg Tengri yaratmış Törük Bilge Kagan

Muharrem Ergin bunu şöyle çevirmiş;[1]
Tanrı gibi Tanrı yaratmış Türk Bilge Kağanı

Bu söz bana kuşkulu geldi, anlam çelişkisi var. Tengri'nin birçok anglamı var, yalnızca "Tanrı" anglamında kullanılması yanglış olar.

Tengri: Tanrı [1] Gök [2] Mavi [3] Dengi olmayan [4] gibi anglamlara iyedir. Öyle ise çeviri şunlar da olabilir;

Tanrı gibi gökte yaratmış
Tanrı gibi dengi olmayan
Gök gibi gökte
Gök gibi mavi (gözlü) yaratmış gibi.

dipçe:
[1] Muharrem Ergin Orhun Abideleri Baskı y

Oktay Doğangün'ün konuya yorumu;
Kuşkuñda haklısıñ. Şöyle bir derleme yapayım.

Bu tümceyi:
"teñri teg teñride bolmiş türk bilge kagan bu ödke olurtım."

Talat Tekin şu biçimde çevirmiş[1]:
(Ben), Tañrı gibi (ve) Tañrıdan olmuş Türk Bilge Kağan, bu devre (zamana, tahta) oturdum.

Vilhelm Thomsen ise aşağıdaki biçimde[2]:
Moi qui resemble au ciel, Bilghè (c.-à-d. sage) kagan des Turcs, venu du ciel, à l'heure qu'il est, je suis monté sur le trone.
demeli,
Ben, Türkleriñ gök gibi, gökten gelmiş Türkleriñ Bilge (demeli bilgili) Kağanı, bu zamanda tahta çıktım.
çevirse de daha soñra baştaki ifâdeyi
(Ich) der Gottgleiche Himmelsgeborene
demeli
(Ben) Tañrı gibi gökten doğmuş
biçiminde düzeltmiş.

Hüseyin Nâmık Orkun da Thomsen'iñ düzeltmesinden çavsız (habersiz)[3]:
Göğe beñzer gökte (mevcut) olmuş Türk Bilge Kağan bu tahta oturdum.
olarak çevirmiş.

Raddlof iki teñri için de "Himmels", demeli, gök karşılığını yeğlemiş.

Talât Tekin, buradaki ifâdeleriñ sözü geçen Kağan'ıñ ünvanları olduğunu belirtir. Buna beñzer ifâdeler başka kağanlar için de biraz farklı biçimde geçmekte olduğundan ve Çin İmparatorlarınıñ kendilerini tañrısallaştırma çabasına (tensi) beñzer bir çabayı Eski Türklerde de gördüğünden, bu ifâdeleri Teñri teg "Tañrı gibi" ve Teñride bolmiş "Tañrıdan olmuş" biçiminde ayırır ve çevirir. Aynı biçimde Teñri Kağan'ıñ ünvanını Teñri teg teñri yaratmiş "Tañrı gibi (ve) Tañrı yaratmış" olarak çevirmekte.

Dipçe.
[1] Talât Tekin, "Orhon Yazıtları", TDK yayınları, Ankara,
[2] Vilhelm Thomsen, "Les inscriptions de l&#;Orkhon dechiffrees", Helsingfors,
[3] Hüseyin Nâmık Orkun, "Eski Türk Yazıtları", TDK yayınları, Ankara,
kaynağı değiştir]

Eski Türk inancının tek tanrıcı mı, çok tanrıcı mı olduğu hakkında farklı fikirler vardır. Bu noktada en mühim tartışma konusu Tengri kelimesinin hangi zamanda Gök ve hangi zamanda Tanrı anlamında kullanılmış olduğudur. Her iki anlamı da her kaynakta mantıklı bir telaffuz oluşturur. Bu sorunun cevabını bulmak, emin olabilmek için çok mühimdir.

Viyana Üniversitesi'nin bir makalesinde eski Türk inancı hakkında iki genel fikir olduğu şöyle açıklanmaktadır:[23]

1) Türklerde Şamanizm de, Totemizm de yoktu. Türk dini tek tanrıcı bir dindi: Bu fikir özellikle Türk bilimcileri tarafından temsil edilmektedir.
2) Türklerde hem Şamanizm hem Totemizm vardı: Eski dikili taş yazılarında Şamanların sözü edilmese de daha geç yüzyıllarda var olduğu kanıtlanmış ve birçok kuzey Türk dillerinde kam kelimesi hâlâ bulunmaktadır. Türklerin Şamanist olduğu, örneğin bâzı antik Çin yazıları ile de kanıtlanabilmektedir. Türklerdeki Totemizm hakkında pek fazla bilgi olmasa da bâzı deliller buna işaret etmektedir. Scharlipp'e göre en mühim delil, Türklerin türeyiş efsanesidir. Bu efsanede Türklerin kurtlardan türedikleri anlatılır. Ayrıca Türk orduları kurt kafası resmi olan bayraklarla savaşa gitmiş ve hatta ordunun yüksek düzeydeki önderlerine doğrudan Böri (Kurt) adını vermişlerdir.

Jean Paul Roux, bu konuya da diğerlerinden daha çok açıklık getirmektedir:

Tek tanrıcı bir din olan eski Türk dininin yanı sıra çok tanrıcı bir yüzü de vardır. Türklerin güçlü bir hükümdarın egemenliği altında büyük topluluklar oluşturup büyük imparatorluklar kurdukları dönemlerde tek tanrıcılık ön plâna çıkmış, çok tanrıcılık daha çok ayak takımını oluşturan halk arasında veya ancak kavimler tekrar dağılıp anarşi içinde kaldıklarında yüzeye çıkmıştır. Gök tanrısı Tengri'nin yeryüzündeki oğlu olan hükümdar ile yakın bir bağı vardır. Hükümdar, Tengri'nin yeryüzündeki temsilcisidir. Tengri, pantürkçü bir tanrı olsa da aynı zamanda millî ve hükümdar özelliklerine sahiptir. Nasıl herkes yeryüzünde kağan'a kulluk ediyorsa, göğe, yani bütün kâinatın tanrısına da kulluk etmesi gerekiyor. Ancak bunlara rağmen, hatta Tüe'küe devletinin kalıntılarında bile Tengri'nin yanında başka tanrısal varlıklarla da karşılaşmaktayız. Bu varlıklar, bazen Tanrının kendisi için kullanılan Tengri kelimesi ile ya da aziz kılınmış anlamına gelen İduk kelimesi ile tanımlanmaktadırlar. İduk, daha çok kağanın eşi olan Hatun ile bağlantılıdır.[5]

Günümüzdeki yeni Tengricilik[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir