Kalp hastalıkları gelişmiş tetkik ve tedavi yöntemlerine rağmen halen ölüm nedenleri arasında ilk sırayı almaya devam etmektedir . Bunu değiştirebilmek için tıp dünyasının olanca gücüyle gelişmeye, ilerlemeye çalıştığını da belirtmekte fayda görüyorum. Kendi deneyimlerime dayanarak bu durumun açıklanmasında genetik yapı, ailesel ve çevresel faktörleri gibi elimizde olmayan sebeplerin yanı sıra ,kalp hastalıklarından kaynaklanan yakınmaların başka nedenlere dayandırılarak görmezlikten gelinmesi , ihmal edilmesi , sonraya ertelenmesi , sosyal sebeplerin bazen sağlıkla ilgili sorunlarımızın önüne geçmesi de önemli bir yer tutmaktadır.
Göğüs ağrılarını ve diğer belirtileri dikkate almalıyız!. Kalp krizi riski taşıdığını unutmamalıyız.
Vücudumuza gerekli oksijen ve besin maddelerini sağlayan kalbimiz, çeşitli nedenlerle bu görevini yerine getiremediğinde, bizzat kendinde veya diğer organlarda birtakım bozukluklara sebep olur .Bunlar da hastalık belirtileri olarak, hastaların şikayetlerini oluşturur.
Genel olarak hastalarda görünen kalp hastalıkları belirtileri nelerdir :
Ağrı (göğüs , kol , alt çene)
Nefes darlığı (nefes darlığı nedeniyle sırt üstü yatamama, )
Yorgunluk ve halsizlik
Çarpıntı
Bacaklarda ve karında şişme(ödem ve asit)
Öksürük
Bayılma(senkop)
Hazımsızlık, hıçkırık ve yutma güçlüğü
Baş ve ense ağrıları
Morarma, olarak sıralanabilir.
Ağrı
Kalp hastalıklarının belirtileri nelerdir dediğimizde, en önemli ve en sık rastlanan belirtilerinden biridir. Koroner arter hastalığı(yani kalbi besleyen damarların daralması veya tıkanması) nedeniyle yeterince oksijen alamayan kalp kası, bunu ağrı ile göseafoodplus.info, göğüste hissedilen ağrıların hepsi kalp kaynaklı olmayabilir. Kas, kaburga, omurga, yemek borusuna ait ağrılar da göğüste hissedilebilir.
Ağrı yorulunca veya heyecanlanınca oluyor, dinlenince geçiyorsa koroner damarlarla ilgili olma ihtimali çok fazladır. Aort stenozu, hipertrofik obstruktif kardiyomiyopati, ciddi hipertansiyon, aort yetersizliği, ciddi anemi, hipoksi gibi nedenler göğüste iskemik(yani kanın az gelmesi) kökenli ağrılara neden seafoodplus.info disseksiyonu(ana damarın yırtılması), perikardit(kalp zarı iltihabı), mitral kapak prolapsusu da iskemik kökenli olmayan ağrılara yol açar.
Özofagus spazmı, özofajial reflü, özofagus yırtılması, peptik ulkus ta gastroentestinal kökenli göğüs ağrılarına yol açar. Anksiyete, depresyon, kardiyak psikoz, kişisel çıkar amaçlı psikojenik nedenlerle de oluşan göğüs ağrıları vardır. Toraks çıkış sendromu, servikal-torasik omurda dejeneratif eklem hastalığı, kostokondrit, herpes zoster(zona), göğüs duvarı ağrı ve hassasiyeti gibi nörojenik, kas-iskelet sistemine bağlı sebepler de göğüs ağrılarını oluşturabilir.
Akciğer kaynaklı, akciğer enfarktüsü ile beraber olan veya olmayan akciğer embolisi, pnömotoraks, plevrayı da(akciğer zarını) kapsayan pnömoni(zatürree) de göğüs ağrısına neden olur. Plörezi(akciğer zarının iltihabı, su toplaması) daha ziyade yan ağrısıyla kendini gösterir.
Angina pektoris dediğimiz, koroner damarların daralması veya tıkanması sonucu oluşan göğüs ağrısı, sıklıkla ağır bir yemekten sonra veya heyecanlı, sinirli, üzüntülü bir durumdayken, bazen de yorucu bir iş, yürüyüşle meydana gelir.
Angina pektoris, genellikle yavaş yavaş artar ve yayılır. Batıcı veya saplanıcı tarzda, ani olarak maksimum şiddette oluşan ağrılar, genellikle kalple ilgisi olmayan, kas-iskelet veya sinir kökenli ağrılardır.
Anginal ağrı, genellikle retrosternal(iman tahtasının arkasında) veya orta hattın hafif solunda, sternumun altında hissedilir. Nadir olarak sol meme altında olabilir.
Miyokard iskemisi ağrısı, her iki taraftan göğüse ve kollara(daha çok sol kol), boyuna ve alt çeneye yayılma eğilimindedir. Bazen arkaya ve enseye doğru da yayılabilir.
Perikardit, yani kalp zarı iltihabı durumunda oluşan ağrı süreklidir. Nefes alıp vermekle, göğüs hareketleriyle artar. Sırt üstü yatınca artar, öne doğru eğilince hafifler. Genellikle ateş, nefes darlığı, çarpıntıyla birlikte görülür.
Akciğer zarı hastalıklarında(plörezi) da benzer tipte ağrı vardır.
Ana atar damar yırtılmasında(aort disseksiyonu) çok şiddetli bir ağrı duyulur. Hasta damar yırtılmasını, yırtılma şeklindeki ağrıyı net olarak hissedebilir. Ağrıyla birlikte hastada terleme, morarma, tansiyon düşmesi, fenalık hissi, baygınlık olur; kol ve bacaklar morarır.
Ana akciğer damarı ve dallarının pıhtıyla tıkanmasında göğsün ortasında şiddetli bir ağrı olur. Aynı zamanda öksürük, kanlı balgam, çarpıntı ve morarma vardır.
Nefes darlığı
Nefes darlığı, kişinin zorlu ve yorucu, güçlükle nefes alıp vermesi demektir. Birçok nedeni vardır.
Kronik nefes darlığı, kalp yetersizliği, kronik akciğer hastalığı veya fiziksel kondisyon eksikliğine bağlı olarak(yaşlılar, şişmanlar veya daha çok oturarak iş yapan kişiler) gelişebilir.
Nefes darlığının ani artışı akciğerden çok kalp hastalığını düşündürür. Diğer yandan, hem akciğer, hem de kalp hastalığı olanlarda nefes darlığına hangisinin daha çok sebep olduğunu ayırt etmek oldukça güçleşebilir.
Yatar pozisyondayken gelişen nefes darlığı daha çok sol kalp yetersizliği veya mitral kapak hastalığı olan kişilerde görülür. Beraberinde öksürük de vardır.
Gece yattıktan saat sonra gelişen nefes darlığı, genellikle kalkıp oturularak düzelir. Ataklar hafif olabildiği gibi, hırıltılı solunum, öksürük, şiddetli nefes darlığı ve beraberinde panikle de görülebilir. Bazen akciğer ödemine kadar gidebilir. Sol kalp yetersizliği olan kişilerde, gece yatınca merkezi kan hacminin artmasına bağlı olarak gelişir. Bacaklarda göllenmiş olan kan da gece merkezi kan sistemine eklenince, zaten sınırda çalışan kalp, yetersizliğe girer.
Eforla veya istirahatte gelen kuru, gıcık şeklindeki öksürük, kalp yetersizliğine bağlı akciğer ödemiyle ilgili olabilir. Nefes darlığı genel olarak bulunsa da, öksürük şikayeti daha ön plana geçebilir.
Akut akciğer ödemine bağlı olan öksürükte pembe, köpüklü balgam görülürken; kronik bronşitin balgamı genellikle beyaz ve sümüksüdür.
Nefes darlığıyla birlikte duyulan düdük sesi(wheezing) akciğer veya kalp hastalıklarına bağlı seafoodplus.info darlığı, kalp hastalıklarında olduğu gibi, çok çeşitli solunum sistemi hastalıklarında, kansızlıklarda, sinir sistemi hastalıklarında da görülebilir.
Yorgunluk ve Halsizlik
Pek çok nedene bağlı olarak gelişebilir. En sık anksiyete ve depresyona bağlı olarak görülür.
Anemi, hipertiroidi ve diğer kronik hastalıklar yorgunluk ve halsizliğe neden olabilir.
Kalp yetersizliği olan hastalarda, verilen idrar sökücü ilaçlar ve kalp yetersizliğinin giderek artması, halsizlik ve yorgunluğa neden olur.
Koroner arterlerinde yaygın daralmalar olan hastalarda da, yaygın kalp kası iskemisine bağlı olarak eforla ciddi yorgunluk hissi olur.
Çarpıntı
Kalp atımları normalden daha hızlıysa veya rahatsızlık verici bir şekilde hissediliyorsa, çarpıntı hissi oluşur. Çarpıntı, sıklıkla hiçbir ciddi kalp hastalığı olmadan gelişen selim bir belirtidir; fakat bazen yaşamı tehdit edici bir durum da gösterebilir.
Bazen basit ekstrasistoller(erken atımlar) göğüste "uçuşma" veya "gümleme" hissi verebilir.
Bazen çarpıntılar krizler halinde gelir. Krizler kendiliğinden geçebildiği gibi, çok uzun sürebilir ve tedavi gerektirebilir. Çarpıntı hisseden kişi veya yakını o sırada nabzı sayabilir, düzenli olup olmadığına dikkat edebilirse, tanı koymaya çok yardımcı olur.
Nabzı el bileğinin iç kısmında, baş parmak hizasında kolayca bulabiliriz.
Bazen, çarpıntıya bağlı fenalık hissi, baygınlık olabilir. Bazen de, altta yatan ciddi bir kalp hastalığı varlığında gelişen ciddi bir ventrikül taşikardisi, genel durumu bozmayabilir.
Bacaklarda ve karında şişme (ödem ve asit)
Bacaklarda şişme(ödem), sağ veya sol kalp yetersizliğinin sık görülen bir bulgusudur.
Kalp kökenli ödem, nadiren yüz ve kolları tutar. Yatan hastalarda, kuyruk sokumu üstünde ödem görülür.
By-pass ameliyatı sonrası, damar alınan bacakta ödem oluşabilir.
Bazı ilaçları alanlarda da(kalsiyum antagonisti) ayak ve ayak bileği ödemi görülebilir.
Varis, şişmanlık, sıkı korse, böbrek yetersizliği ve hipoproteinemik siroz gibi hastalıklarda da bacaklarda şişme, ödem oluşur.
Karın çevresinin genişlemesi, karın şişmesi, asit dediğimiz karın içi sıvı gelişimiyle ilgilidir.
Konjestif kalp yetersizliğine bağlı ciddi ödemi olan hastalarda da asit gelişir.
Konstriktif perikarditte(kalp zarının sertleşip, kalbi sıkıştırması durumu) asit oldukça sıktır.
Siroz, böbrek hastalıkları, tümör gibi nedenlerle de asit gelişebilir.
Öksürük
Kalp hastalıklarında görülen öksürük, yorulmakla ilişkili ve kesik kesiktir. Hırıltılı solunum, çarpıntı ve nefes darlığı da birlikte olabilir. Öksürük kuru veya balgamla olabilir. Balgam köpük şeklinde ve pembe ise, akut akciğer ödemini düşündürür.
Geceleri uykudan uyandıran ve kalkıp oturmakla geçen öksürük, kalp yetersizliği belirtisidir.
Bazı ilaçların sebep olduğu(ACE inhibitörleri) kuru öksürük te mevcuttur.
Akciğer hastalıklarının hemen tümünde öksürük vardır. Bunlarda balgam beyaz, sarı, yeşil, sümüksüdür. Akciğere pıhtı attığı durumlarda göğüs ağrısı, öksürük, kanlı balgam birliktedir.
Bayılma(Senkop)
Kalp hastalıklarının belirtileri nelerdir sorusunun önemli karşılığından biri de, Kardiyak senkop(bayılma), kalp debisindeki(atım hacmi) ani düşüşe bağlı olarak gelişen yetersiz beyin kan akımına bağlı geçici şuur kaybı olarak tanımlanır. Presenkop ise, hastanın fenalık hissi ve zayıflık hissedip, postürünün bozulma noktasına gelmesine rağmen, şuurunu kaybetmemesiyle karakterize edilir.
Atak sırasında yaralanma, ani bayılıp düşme ile olan daha ciddi bir durumu gösterir. Kardiyak ritm bozukluğuyla gelişen senkopta, kısa süreli kasılma gözlenebilir.
Kardiyojenik şokta hasta idrar kaçırabilir; ritm düzelince şuur ani olarak açılır. Nörolojik olanda, uykulu hal devam eder.
Sık görülen tipteki bayılma(vazovagal senkop); fazla vagal uyarıdan kaynaklanan nabız ve tansiyon düşmesi nedeniyle gelişir. Çoğunlukla, sıcak bir odada, ağır bir yemek gibi uyarıcı faktörler vardır. Bulantı, terleme, esneme, bazen görme ve duyma bozukluğu gibi ön belirtiler olur. Atak sonrasında hasta soluk, terli olabilir ve kalp hızı yavaştır. Herhangi bir gastroentestinal bulgu eşliğinde gelişen baygınlık genellikle vazovagaldir.
Boyundaki karotis sinüsünün aşırı hassasiyeti nabzı yavaşlatıp baygınlığa yol açabilir. Traş sırasında, sıkı kravat takıldığında, baş aşırı çevrildiğinde gelişebilir. Sık rastlanan bir durum değildir.
Genellikle altta yatan akciğer hastalığına bağlı öksürük nöbetleri senkopa yol açabilir.
Çok hızlı veya yavaş aritmiler hafif baş dönmesinden baygınlığa kadar şuur değişikliği yapabilir. Geçici tam kalp bloğu, kalp duraklaması, ventrikül taşikardisi, baygınlığa yol açabilir. Ön belirti olmadan ani şuur kaybı olur ve ritm düzelince kişi hemen normale döner.
Aort stenozu veya hipertrofik kardiyomiyopatisi olanlarda, eforla gelen şuur kaybı olabilir.
Kalp boşluğu içindeki tümör veya pıhtı tarafından kalp kapağının geçici tıkanması, hastanın pozisyonuna bağlı olarak senkopa neden olabilen nadir bir durumdur.
Çoğu normal hastada hızlı pozisyon değişikliğine bağlı geçici baş dönmesi olabilir. Yaşlılarda daha fazla görülür. Postüral hipotansiyon, hasta uzanmışken ve genelde yatar veya oturur pozisyondan ani kalkışlarda gerçekleşen bayılma veya baş dönmesinin sık nedenlerindendir. Buna da sebep sıklıkla periferik nöropati, otonom fonksiyon bozukluğu, sıvı kaybı veya ilaç yan etkisidir.
Hazımsızlık, hıçkırık ve yutma güçlüğü
Koroner yetersizliğine bağlı angina pektorisi olan pek çok hasta, yakınmalarını hazımsızlık ve yanma ile karıştırır. Aksine, özofajiyel reflüsü veya spazmı olan hastalar da yakınlamalarının angina pektoris olduğunu düşünebilir.
Hıçkırık, enfarktüslü hastalarda nadiren gelişir; kalp cerrahisi sonrası ise sık görülür.
Yutma güçlüğü, sistemik sklerozlu, aortik arkus anomalisi olan veya aşırı geniş sol atriumlu(kulakçıklı) hastalarda gelişebilir.
Baş ve ense ağrıları
Arter basıncının çok yükselmesinde veya çok düşmesinde baş ve ense ağrısına sıklıkla rastlanır. Ani yükselmelerde, baş ağrısıyla birlikte bulantı da olur.
Morarma (siyanoz)
Kanın iyi oksijenlenmediği veya kalp veya büyük damarlar seviyesinde kirli kanın temiz kana karışmasıyla oluşur. Kalp kaynaklı morarmalar santral tipte siyanoza sebep olur, yani mukozalar(örneğin ağız içi) da morarır.
Doğumsal kalp hastalıklarında ve kalp yetersizliklerinde görülür.
Periferik tipteki morarmada, mukus membranlar(örneğin ağız içi) morarmaz. Dolaşım yetersizliği, şok, periferik vazospazmda görülür.
Hastaneye , doktora geç kalınması , tanı ve tedavinin gecikmesine ve daha basit ve kolay tedavilerin daha zor ve kompleks hale gelmesine sebep olmaktadır .
Şekil 1
Her hastalıkta olduğu gibi kalp hastalıklarında da erken teşhis ve tedavi büyük önem taşımaktadır . Çevremizde hiç şikayeti olmadığı halde önemli sağlık sorunları ile karşılaşan insanların olduğunu duymuşuzdur . Kalp hastalıklarında bazen ilk şikayetin ölüm olabileceği de akıldan çıkarılmamalıdır .
Kalp hastalıkları denilince koroner damar hastalıkları ilk sırada yer almaktadır. Koroner damar hastalığı, kalpte yer alan ve kalbe bağlı olan atar damarların daralması sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Bunu yanı sıra kalbin işleyişini ve aynı zamanda yapısını etkileyen birçok kalp hastalığı bulunmaktadır. Bu kalp hastalıkları, , kalp ritim bozukluğu, kalp kapağı hastalıkları, doğuştan gelen kalp hastalıkları, kalp yetmezliği, kardiyomiyopatiler , perikard hastalıkları, aort hastalıkları ve aynı zamanda periferik damar hastalıklarıdır.
Bu hastalıkların büyük bir bölümünün noninvazif dediğimiz kolayca yapılan , operasyon veya girişim gerektirmeyen testlerle kolayca tesbit edilebilmesi büyük rahatlık sağlar .EKG, ekokardiyografi ,transözafagial ekokardiyografi , kontrast ekokardiyografi , efor testi , ritm holteri , ambulatuar kan basıncı monitörizasyonu (tansyon holteri) , miyokard perfüzyon sintigrafisi , BT (veya CT) koroner anjiografi gibi noninvazif tanı yöntemleriyle hizmet vermekteyiz .
BT koroner anjigrafi ile Koroner anjigrafiye en yakın değerlerde damar anatomisini darlıklarını değerlendirebilmekte , ve bunu hastanın koluna veya kasığına herhangi bir girişim yapmadan gerçekleştirilebilmektedir. Daha güzel günleri birlikte yaşayabilmek umuduyla sağlıklı günler dilerim
Halk arasında sanal anjigrafi olarak da geçen BT (CT) koroner anjiografi
Göğüs ağrısı; farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan, genellikle ciddi bir problemden kaynaklanmamakla beraber bazı durumlarda acil müdahale edilmesi gereken sorunların habercisi olabilen bir belirtidir. Göğüs ağrısının tipi, şiddeti, yeri ve süresi ağrının nedenini belirlemede önemli rol oynar.
Göğüs ağrısına neden olan durumları kalple ilgili ve diğer nedenlere bağlı olarak ikiye ayırabiliriz. Kalple ilgili göğüs ağrısının tipik özellikleri vardır ve acil müdahale gerektiren durumlara bağlı ortaya çıkar.
Göğüs ağrısına sebep olan pek çok farklı problem vardır. Farklı sebeplerden kaynaklanan göğüs ağrısının birbirinden ayrılan karakteristik özellikleri bulunur.
Kalple ilgili nedenler:
Göğüs ağrısı sindirim sistemiyle alakalı rahatsızlıklara bağlı olarak da ortaya çıkabilir:
Kas ve kemikle ilgili problemler göğüs ağrısı nedeni olabilir:
Akciğerle ilgili hastalıklarda göğüs ağrısı bir belirti olabilir:
Göğüs ağrısına sebep olabilecek diğer nedenler:
Göğüs ağrısının aniden ortaya çıktığı ve kalp krizini düşündüren tipteki ağrıda hasta, acil olarak en yakın sağlık merkezine başvurmalıdır. Kalple ilgili göğüs ağrısının hayatı tehdit edebilecek ve acil müdahalenin gerektiği bir problemden kaynaklanması yüksek ihtimaldir. Doktorun ağrının başlangıcı, tipi, şiddeti ve süresiyle ilgili sorduğu sorulara verilecek cevaplar göğüs ağrısının sebebini bulmada önem teşkil eder.
Kalbin elektriksel aktivitesini gösteren EKG (elektrokardiyogram), kan testleri, göğüs filmi, kalp fonksiyonlarının belirlenmesine yarayan görüntüleme yöntemi olan ekokardiyogram, kalbi ve aortun yapılarını gösteren MR, kalp fonksiyonlarının egzersiz sırasında nasıl olduğunu belirleyen stres testi, tıkalı damarları gösteren anjiyogram gibi yöntemler göğüs ağrısının nedenini belirlemede kullanılabilir.
Göğüs ağrısının tedavisi, ağrıya sebep olan duruma göre değişkenlik gösterir. Kalbi besleyen koroner arterlerin tıkalı olmasına bağlı meydana gelen durumlarda; tıkalı damarın ilaçlarla açılması, pıhtı çözücü ilaçlar ve pıhtılaşmayı engelleyen kan sulandırıcılar kullanabilir. Tıkanıklığın daha ileri seviyede olduğu durumlarda anjiyo ile tespit edilen damara girişim ile hastanın kalp damarlarına stent koyulur ve tıkanıklık giderilir. Tıkanıklığın çok sayıda damarı etkilediği hastalarda ise arterlerin vücuttaki başka damarlar kullanılarak cerrahi yöntemle tamir edilmesi (bypass) gündeme gelebilir.
Göğüs ağrısının kalp dışı nedenlere bağlı olduğu durumlarda örneğin reflüde; antiasit ilaçlar, mide koruyucular kullanılabilir.
Panik atağın yol açtığı göğüs ağrısı antianksiyete ilaçlarıyla tedavi edilebilir.
Göğüs ağrısı, ciddi bir rahatsızlığın göstergesi olabilir. Göğüs ağrısı yaşayan kişiler mutlaka en yakın sağlık merkezine başvurarak kontrollerini yaptırmalıdır. Göğüs ağrısına neden olan durumun belirlenmesi ve gereken tedavinin yapılması hem göğüs ağrısının tekrarlanmasının önüne geçer hem de göğüs ağrısından daha ciddi sorunların ortaya çıkması engellenmiş olur. Özellikle ileri yaş, diyabet, tansiyon, yüksek kolesterol gibi durumların kalp krizi riskini artırdığı unutulmamalıdır. Bu risk faktörlerinden birine ya da birkaçına sahip kişilerin göğüs ağrısı geçirdiklerinde en yakın acil merkeze başvurması tavsiye edilir
Göğüs ağrısı, genellikle kalp krizlerine işaret etmektedir, ancak başka bir rahatsızlığın belirtisi de olabilir. Özellikle akciğer rahatsızlıklarında çok sık karşılaşılan bu belirtinin kaynağını teşhis ederken, öncelikli olarak kalp ve akciğer hastalıklarının taraması yapılmalıdır. Bununla birlikte sık yaşanan göğüs ağrıları, hazımsızlık, reflü ve kas zorlanmaları vb. gibi nedenlerden de kaynaklanabilmektedir.
Göğüs ağrıları yaşayan bireyler genellikle önce kalp ile ilgili bir rahatsızlığı olduğunu tahmin eder. Ancak göğüs ağrısı neden olur sorusunun tek bir yanıtı yoktur. Bu belirti kalp hastalıkları için önemli ve sık görülen bir işaret olsa da farklı hastalıklardan da kaynaklanabilmektedir. Genel olarak solunum, kardiyovasküler, sindirim, iskelet sistemlerinde ortaya çıkan hastalıklar ve psikolojik nedenlerle bu belirti görülebilmektedir.
Bu belirti sıklıkla kalp hastalıklarının bir semptomu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle kalp kası iltihapları, damar tıkanıklıkları gibi nedenlere bağlı olarak gelişmektedir. Genel itibari ile göğüs ağrılarına neden olan kardiyovasküler sistem hastalıkları şunlardır:
Solunum sistemi hastalıklarının büyük bir kısmı genellikle göğüs ağrılarına neden olmaktadır. BU hastalıklardan bazıları şunları kapsamaktadır:
Genellikle sindirim sisteminde yaşanan problemler nedeniyle göğüste yanma ve baskı hissi ile birlikte ağrı da hissedilebilir. En çok gastroözofageal reflüde göğüste ağrı olabilmektedir. Genel olarak bu belirtiye neden olabilecek sindirim sistemi hastalıkları şunlardır:
Göğüs duvarını oluşturan kas ve kemik yapılarının aşırı zorlanması veya travmatik hasar alması sonucunda göğüs ve sırt ağrısı hissedilmektedir. Görülen genel problemler şunlardır:
Çocuklarda görülen göğüs ağrılarının nedenleri arasında sıklıkla kalp hastalıkları ve kas iskelet sistemi hastalıkları bulunmaktadır. Bununla birlikte yumuşak dokularda meydana gelen hasarlar, bilinçsiz egzersiz ile kasların gerilmesi vb. gibi durumlarda göğüs ağrıları yaşanabilmektedir. Aynı zamanda çocukların stresli olan sınav dönemlerinde de psikolojik olarak bu tür ağrılar gözlemlemek mümkündür.
Göğsün sağ tarafında oluşan ağrılar genellikle akciğer sorunları, reflü, hazımsızlık ve kaburga hasarları gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir. Sağ göğsün altında bıçak saplanır gibi ağrı hissi ise kaburga yaralanmaları ve mide hastalıklarında sıklıkla görülen bir şikayettir. Bununla birlikte genellikle sağ taraftaki ağrılar hayati risk barındıran ağrılar olmaz.
Kalp hastalıklarının neden olduğu ağrılar çoğunlukla sol göğüste hissedilmektedir. Hatta özellikle erkeklerde sol göğüs ucu ağrısı ve kadınlarda memede sızlama şeklinde de belirtiler görülebilmektedir. Ancak çoğunlukla göğüste sıkışma hissi, baskı ve zorlanma şeklinde kendini göstermektedir. Bununla birlikte ani olarak başlayan şiddetli bir şekilde başlayan sol göğüs ağrılarının nedeni kalp krizi veya aort yırtılması gibi ciddi sağlık sorunları olabilmektedir. Bu tür bir ağrı hissettiğiniz durumlarda hiç vakit kaybetmeden bir sağlık merkezinin acil servisine başvurmanız gerekmektedir.
Altta yatan nedene bağlı olarak göğüs ağrıları farklı şekillerde kendini gösterebilmektedir. Bununla birlikte kalp hastalıklarında çoğunlukla ağrı olmasına rağmen hastalar tarafından göğüste hissedilen semptomun belirsiz bir rahatsızlık olduğu belirtilir. Kalp hastalıkları ve diğer rahatsızlıklara bağlı olarak gelişen göğüs ağrısı şikayetleri şu özellikleri içerebilmektedir:
Kalp hastalıklarına bağlı olarak gelişen ağrılara şu belirtiler eşlik etmektedir:
Kalbe bağlı olmayan diğer nedenlerle ortaya çıkan ağrılara ise şu belirtiler eşlik edebilir:
Göğüs ağrılarının neyden kaynaklandığını teşhis edebilmek için doktor detaylı bir sağlık öyküsü ve fizik muayene yapmaktadır. Doktor hastaya belli sorular sorarak ağrının kaynağını tahmin etmeye çalışır. Buna ek olarak kesin teşhis için şu tahliller yapılmaktadır:
Göğüs ağrılarında tedavi genellikle ağrıya sebep olan nedene yönelik uygulanmaktadır. Bunun için doktor tarafından yapılacak olan detaylı bir muayene ve klinik testler gerekmektedir. Yapılan tüm tarama sürecinin sonucunda hasta için en uygun tedaviye uzman hekim tarafından karar verilmektedir. Bununla birlikte vücutta gelişen ani travmalara bağlı şikayetlerde tedavinin hemen yapılması gerekmektedir. Belirti kalp sorunlarından kaynaklanıyorsa hasta, bir kardiyoloji uzmanı tarafından yeniden değerlendirildikten sonra tedavi başlanır. Diğer sistemlerden kaynaklı olan ağrılar için de aynı durum geçerlidir. Altta yatan hastalık alanında uzman olan hekim tarafından asıl tedavi planlanmaktadır.
Göğsümün ortasında baskı hissi neden olur?
Göğsün tam ortasında ağrı varsa bunun faklı nedenleri olabilmektedir. Bununla birlikte göğüs ağrıları genellikle kalp sorunlarından kaynaklanmaktadır. Ancak akciğer hastalıkları ve mide sorunları gibi sebepler de bu şikayetin oluşmasına neden olabilmektedir. Eğer göğsünüzde hissettiğiniz baskı sık sık oluyor ve uzun sürüyorsa mutlaka bir doktora başvurmanızı tavsiye ederiz.
Göğüs ağrısı ne kadar sürer?
Göğüste başlayan ağrıların süresi nedene bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir. Bu ağrılar 20 dakika kadar sürebilmektedir. Ancak altta yatan hastalık daha ciddi bir vaka ise bu süre dört veya beş saate de çıkabilir. Bununla birlikte uzun süren ağrılar daha sonra sırt, boyun ve meme ağrısı şeklinde de hissedilebilmektedir.
Hangi göğüs ağrıları tehlikeli?
Genellikle aort yırtılması ve kalp krizi gibi kalp sorunlarına bağlı gelişen göğüs ağrıları hemen müdahale gerektiren ağrılardır. Bununla birlikte acil müdahale edilmeyen bu vakalarda hastanın ölüm riski artmaktadır.
Göğüs Hastalıkları bölümü doktor listesi aşağıda yer almaktadır: