Göz Kontrolüne Kaç Ayda Bir Gidilmeli

Göz Muayenesi Ne Sıklıkla Yapılmalı?

Gözlük kullananların takip için göz muayenesini ne sıklıkla yaptırması gerektiği konusunda bilgi veren Durmaz “Öncelikle hastanın yaşı çok önemlidir. Hasta 20 yaşın üzerinde ise ve başka bir göz hastalığı yoksa yılda bir defa göz doktoruna muayene olması takip için yeterlidir. Hasta yaş arasında ise numara değişimleri daha çok görülebildiği için her altı ayda bir göz muayene olması gerekir. Hasta 10 yaşın altında ise ve göz tembelliği (ambliyopi) varsa her üç ayda bir, göz tembelliği yoksa her altı ayda bir göz muayenesi olması gerekir” dedi.

İlk Muayenesi Bir Ay İçinde Yapılmalı

Bebeklerin göz muayenesinin ne zaman yapılması gerektiği konusuna da açıklık getiren Dr. Durmaz “Zamanında (9 aylık), normal kilosunda doğan bir bebeğin ilk muayenesinin 1 ay içinde göz doktoru tarafından yapılması gerekir. Bu yaştaki bir bebek, göz doktoru en çok kataraktı var mı, her iki göz bebeği eşit mi, yuvarlak mı, her iki göz de de retinal reflesi normal mi, gözyaşı kanalları açık mı gibi soruların cevaplarını arar. İkinci muayene bebek 6 aylık olduğunda yapılmalıdır. Yukarıda bahsedilen noktalar dışında infantil esotropya denen şaşılık türü olup olmadığına dikkat edilir. Üçüncü göz muayenesi bebek 1 yaşına geldiğinde yapılmalıdır. Dördüncü göz muayenesi bebek üç yaşını bitirip dört yaşına girdiğinde yapılmalıdır. Bu muayene zamanı da çok önemlidir” dedi.

En Uygun Yaş

Tüm çocukların göz tembelliğinin tespiti ve tedavisi için en uygun yaşın 4 yaş olduğunu kaydeden Durmaz “4 yaşındaki bir çocuk, gösterilen E- eşelindeki şekillerin yönünü söyleyebilecek zeka ve olgunluğa eriştiği için göz tembelliğinin tespiti en uygun ve basit bir şekilde bu yaşta yapılır. Ayrıca çocuk göz muayenesine bizzat katılabildiği için muayene objektif bir şekilde yapılır. Göz tembelliği tespit edilirse, tedavi için yıl gibi zamanımız olduğu için bu yaştaki göz muayenesi çok önemlidir. Beşinci göz muayenesi çocuk okula başlamadan önce, 6 yaşında yapılmalıdır” bilgisini verdi.

9 Yaşına Kadar Artış Eğilimi Gösterir

Çocuk hipermetrop ise numarasının genellikle 9 yaşına kadar artış eğilimi gösterdiğini kaydeden Durmaz “Dokuz yaşından sonra ise çocuklukla düşmeye başlar; en fazla numara düşüşü yaşları arasında görülür. Bazen numara sıfır olur ve orada dururken, bazen de numara miyop olur. Çocuk miyop ise; numara çoğunlukla artış eğilimi gösterir, daha az sıklıkla numara aynı kalır, nadiren de düşer ve sıfır (emetrop) olur. Miyopi ne kadar yüksekse artma ihtimali o kadar yüksek olur. Çocuk astigmatik bir gözlük kullanıyorsa çoğunlukla numarası aynı kalır, nadiren sıfırlanır, nadiren de artmaya devam eder. Astigmatizma üç çeşittir; miyop astigmat, hipermetrop astigmat ve karışık (mixed) astigmatizma” bilgisini verdi.

Katarak Nedir?

Katarak ile ilgili de bilgi veren Özel Optimed Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Alaeddin Durmaz “Gözbebeğinin arkasında bulunan göz merceği normalde saydamdır, merceğin saydamlığını kaybetmesine katarak denir. En başta yaş arttıkça katarak olma ihtimalimiz artar. 50 yaşından sonra katarak sıklığı artar. Diğer bir neden kişinin diyabet hastası olması katarak yaşını erkene çeker. Başka bir neden sigara içiyor olmaktır. Günde bir paket sigara içen birisi, içmeyenlere göre yaklaşık 10 yıl önce katarak olur. Şişmanlık, fazla güneş ışınlarına maruz kalma, kortizonlu ilaç kullanma, göze darbe gelmesi, kötü ve kalitesiz besinlerle beslenme katarak olmayı hızlandırır” dedi.

Şeker Hastaları Nelere Dikkat Etmeli?

Durmaz, şeker hastasının göz bölümünden takibini nasıl yaptırması ve nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda da şu bilgileri verdi: “Öncelikle diabet hastalığının tüm vücudu etkileyen bir hastalık olduğunu bilmeniz ve yaşamanızı buna göre düzenlemeniz gerekir. Sigara içiyorsanız bırakmanız, düzenli yürüyüşler yapmanız, yeme- içmenize, uyku düzeninize dikkat etmeniz hastalıkla savaşta size yardımcı olacaktır. Göz bölümüne her 6 ayda bir muayene olmanız gerekir. Göz muayenesin de her iki gözünüzün görmesi, gözlük numaralarında ki değişim, göz dibi incelemesi (gerekirse gözbebeği büyütülerek yapılır), göz tansiyonu ölçümü, katarak olup olmadığına bakılır. Sorun tespit edilmez ise hasta 6 ay sora tekrar kontrole çağırılır. Göz kontrolünde göz dibi muayenesinde retinal damarlarda sızıntı, kanama veya görmede azalma tespit edilişe; göz dibi damarlarını, sarı noktayı daha iyi görebilmek için göz anjiyografisi (ffa) yapılır. Göz anjiografisinde (ffa) görmeyi tehdit eden yeni damar oluşumu; NVD veya NVE tespit edilirse fazla beklemeden hastaya argon lazer tedavisine başlanır. Her bir göze, yaklaşık beş seansta atış yapılarak merkezi görme korunmaya çalışılır. Hastanın kendisine dikkat etmesi hastalığın gidişatı üzerine argon lazer kadar önemlidir. Diabet hastalığı göze vurduktan sonra takipler daha sık yapılır. Üç ayda bir gibi… Şeker hastaları, belirli aralıklarla dâhiliye, nefroloji, kardiyoloji, bölümlerine de gitmesi gerekir”.

Kaynak: Çerkezköy Bakış Gazetesi

Görme Keskinliği Testi

Görme keskinliği testi, kapsamlı bir göz muayenesinden sonra ince detayları görebilme yeteneğimiz giderek küçülen rakamlardan oluşan testlerle güvenli olarak ölçülür. En küçük objelerden başlayarak daha büyük objelere doğru sırasıyla merkezi görmenin belirlenmesi sağlanır. Üç temel fonksiyon içim ölçüm mevcuttur: Işık ayrımı fonksiyonu, uzaysal ayrım fonksiyonu, kesintili ışık ayrım fonksiyonu.

Göz Kırma Kusurları Ölçümü (Oftamolojik Muayene)

Göz numarasını tespit etmeye yarayan otorefraktometre cihazı ile gözümüzde oluşan kırma kusuru nedeniyle net görememe durumu gözlük ihtiyacını doğurabileceği için gözlük muayenesi yapılmaktadır. Astigmat, miyop ve hipermetrop kusurlarının var olup olmadığı ölçülür. Herhangi bir göz kırma problemi varsa uygun gözlük numarası tespiti yapılır. Çocukların göz muayenelerinde ise gözlerin uyum yapma yeteneğinin geçici olarak baskılanması amacıyla gözlere bir damla damlatılarak ölçüm yapılmaktadır. Kullanılan damlalar görmede geçici bulanıklığa neden olmaktadır.

Göz Kapağı Muayenesi

Göz kapakları, gözyaşı bezleri, gözyaşı boşaltım sistemi ve göz etrafındaki alanların durumu hekim tarafından detaylı bir şekilde incelenmektedir. Ayrıca göz kapaklarının şekli, hareketi, rengi, göz kapakları arasındaki farklılıklar, kapanıp açılma fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde çalışması ve herhangi bir kitle olup olmadığı da kontrol edilmektedir.

Göz Kaslarının Muayenesi

Gözün iç kasları ve göz bebeğinin hareketini kontrol etmektedir. Özellikle gözün içe hareketi “seafoodplus.info internus”; dışa hareketleri ise “seafoodplus.info externus” adı verilen kaslar tarafından kontrol edilmektedir. Bu kasların sağlıklı çalışıp çalışmadığının anlaşılması için ise göz kasları muayene edilmektedir. Gözün dış kasları da gözlerin paralel durmasını sağlamaktadır. Şaşılık ve çift görme muayenelerinde göz kaslarının durumu saptanır.

Göz Tansiyonu Ölçümü

Otomatik ya da manuel yöntemler yardımı ile göz içi basıncı saptanır. Otomatik yöntemde bilgisayar yardımı ile göze temiz hava püskürtülerek yapılmaktadır. Bir diğer seçenek ise doktorun, hastanın göz tansiyonu ölçümünü kendisinin gerçekleştirmesidir. Bu ölçümler, glokom hastalığının erken teşhisi için büyük önem taşır.

Biomikroskobik Muayene

Slit lamb adındaki, birden çok cihazın bir araya gelmesi ile oluşmuş cihaz yardımıyla kornea, iris, lens ve retina tabakasının detayları incelenmektedir. Eğer bir probleme rastlanırsa bu probleme dair bulgular araştırılmaktadır. Biyomikroskop olmadan göz muayenesini gerçekleştirmek olanaklı değildir. Çünkü biyomikroskop sayesinde çıplak gözle incelenmesi imkanlı olmayan göz dokuları büyütülerek incelenebilmektedir.

Göz Dibi Muayenesi

Göz dibi muayenesi damla damlatılıp göz bebeği büyütülerek yapılmaktadır. Bu muayene ile retina ve göz içi lensi detaylı şekilde muayene edilmektedir. Gözün içi yapısı göz dibi muayenesinde incelenmektedir. Retina dekolmanı, glokom, hipertansiyon, beyin tümörü ve vücuttaki çeşitli hastalıklara ait belirtileri saptanabilmektedir. Çocuklarda ise göz bebeğinin büyütülmesiyle gizli kalmış görme kusurları tespit edilebilmektedir.