göz tansiyonu tüp takılması / Göz Tansiyonu (Glokom) Nedir? – Prof. Dr. Ümit Beden

Göz Tansiyonu Tüp Takılması

göz tansiyonu tüp takılması

 

Glokom &#; Göz tansiyonu &#; nedir, ameliyat ile nasıl tedavi edilir?

Gözün ön kısmında aköz hümör denilen saydam bir sıvı dolaşır. Açık açılı glokomda bu sıvı gözün süngerimsi bir yapıya sahip boşaltım sisteminden (buna trabeküler ağ denir) göze etkin biçimde akamaz. Bu sıvı uygun bir biçimde boşaltılamadığından gözün içindeki basınç artar. Bu basınca verilen tıbbi isim göz içi basıncıdır. Gözün içinde böyle bir basınç görme sinirini zedeleyebilir ve görme kaybına neden olabilir. Gözdeki basıncı düşürmek ve kontrol altına almak için ilaçlar, laser cerrahisi veya diğer glokom cerrahileri kullanılabilir.
İlaç tedavisi göz basıncını yeterince düşüremediğinde genelde cerrahi tavsiye edilir. Muhtemel ameliyatlardan genelde en sık kullanılan trabekülektomi denen glokom filtrasyon cerrahisidir.

Trabekülektomi ameliyatı nasıl yapılır?

Trabekülektomi ameliyatında sklera denen gözün beyaz kısmında küçük bir kapak hazırlanır. Sklerayı örten saydam ve ince konjonktiva örtüsü altında bir filtrasyon blebi veya rezervuar yaratılır. Böylece gözün içindeki aköz hümör yeni oluşturulan açıklıktan çıkıp kapağın altından geçer ve blebde toplanarak buradan gözün etrafındaki lenf ve kan damarları tarafından emilir.

Bleb dikkatli bir şekilde yapıldıktan sonra kesiler küçük dikişler ile kapatılır. Cerrahi sırasında ve sonrasında yara iyileşmesini geciktirici ilaçlar sıklıkla kullanılır.

Mikroinsizyon Trabekülektomi nedir?

Mikro-trabekülektomi ASCRS de yılında Dr Hideharu Fukasaku tarafından tanıtılan yeni bir teknikdir.

Cerrahi subtenon anestezi ile siliyer blok altında gerçekleştirilebilmektedir. Konjonktiva ve tenon limbusun 8mm posteriorundan 3mm genişliğinde açılır. % konsantrasyonda mitomisin verildikten sonra subkonjontival alan BSS ile yıkanır.

Gerekli olduğu durmuda subkonjonktival alan hokey bıçağı ile genişletilebilir. 19G MVR bıçak ile oblik skleral tünel kesi yapılır. Derin bir ön kamera oluşturmak için ön kameraya viskoelastik enjekte edilir. Açılan skleral tünelden Fukasaku mikropunch sokularak trabeküler ağdan akımı sağlamk için iki ila beş parça alınır.

20G vitrektomi probu Puls/min ve mmHg vakuma ayarlanarak periferik iridektomi yapılır. Filtrasyon kontrol edildikten sonra konvansiyonel teknik ile karşılaştırıldığında tenon çok az sayıda stür ile kapatılırken konjonktiva yalnızca doku yapıştırıcısı ile kapatılır.

Mikroinsizyon Trabekülektominin avantajları nelerdir?

Mikroinsizyon trabekülektominin en önemli avantajı konjonktiva ve sklera nın geniş açıldığı standart trabekülektomi yöntemine göre daha az travmatik olmasıdır. Travmaya bağlı skar gelişiminin daha az olması blep oluşumu ile ilgili hataların daha düşük düzeyde kalması avantajını doğurmaktadır.

Kliniğimizde skar gelişimini önlemek için tenon stüre eildikten sonra konjonktivayı dikiş koymadan doku yapıştırıcısı ile kapatarak postop görülen enflamasyon ve skar gelişimini bir kademe daha iyileştirmiş bulunuyoruz.

Uzun dönemde skar gelişimi azaltıldığı gibi erken postop dönemde de dikişlere bağlı yüzey irritasyonu olmamakta, göz çok daha hızlı bir şekilde eski görünümüne gelmekte ve hasta konforu artmaktadır.

Mikroinsizyon trabekülektomi ameliyatında, scleral flep açılması ve kapatılması gerekmediğinden ameliyat süresi kısalmaktadır. Lokal anestezi ile ameliyat olan hastalar böylece ameliyat stresini daha az çekmektedir.

 

Glokom (Göz Tansiyonu)

Glokom Nedir?

Gözün iç yüzeyini bir çarşaf gibi saran ve görme sinyallerini oluşturan ince sinir tabakasına retina denir. Retinadaki fotoreseptörler (görme hücreleri) tarafından  oluşan  görme sinyalleri akson denen ince sinir hücreleriyle beyindeki görme merkezine taşınır. Bütün aksonlar, optik sinir başı denen yerde bir araya gelirler ve optik siniri oluştururlar. Optik sinir yaklaşık 1 milyon sinir lifinden oluşmuştur. Optik siniri, içinde yüzbinlerce ince tel olan bir elektrik kablosuna benzetebiliriz.  Glokom optik sinirin ilerleyici hasarına ve görme kaybına neden olan bir hastalıktır. Her bir sinir lifindeki kayıp görme alanında da bir kayba neden olur.  Glokomda hasar,  genellikle göz içi basıncındaki artışa bağlı olduğundan göz tansiyonu olarak da bilinir. Hastaların dörtte birinde göz tansiyonu yükselmeden de hasar olabildiği veya göz tansiyonu yüksek olan bazı insanlarda glokom gelişmediği için göz tansiyonu ifadesi yanıltıcı olabilir. Glokom dünya üzerindeki en sık ikinci körlük nedenidir.

Göz İçi Basıncı ile Glokomun İlişkisi Nedir?

Gözün içini dolduran ve göz içi yapıları besleyen göz sıvısına aköz denir. Göz içi sıvısı sürekli üretilirlirken bir yandan da sürekli emilerek gözden dışarı boşaltılır. Sıvının üretildiği yapıya siliyer cisim, emildiği yere ise ön kamara açısı denir. Ön kamara çısındaki sıvının emildiği yer bir filtre veya süzgeçe benzer. Eğer sıvı fazla üretilirse veya emiliminde bir sorun olursa göz içi basıncı artar. Göz içi basıncı artışı çoğunlukla emilimdeki bir problem nedeniyledir. Göz içi basıncı arttığı zaman optik sinir başına baskı olur ve görme sinirinde hasar meydana gelir. Tedavi edilmezse hasar kalıcıdır ve körlüğe neden olur.

Glokomun Hangi Tipleri Vardır?

Glokom anatomik olarak açık açıklı veya dar açılı olarak iki tipe ayrılır. Açık açılı glokomda göz sıvısının emildiği yer olan açı anatomisi normaldir tıkanıklık açıdaki mikro-kanallardadır. Dar açılı glokomda ise açı gözün renkli kısmı olan iris tarafından örtülmüş ve sıvı emilimi bu yüzden azalmışıtr.  Glokom ayrıca oluş sebebine göre primer glokom veya sekonder glokom olarakta sınıflandırılır. Primer glokomda belli bir sebep olmaksızın göz içi basıncı yükselir. Sekonder glokom ise başka bir hastalık, ilaç kullanımı, travma ve göz cerrahisi gibi sebeplere  bağlı olarak ortaya çıkar. Sekonder glokomların 50 ye yakın tipi bulunsa da çok nadir görülürler. En sık görülen glokom primer açık açılı glokomdur.

Primer Açık Açılı Glokom;

Glokom hastalarının yaklaşık %90’ı primer açık açılı glokomdur. Bu hastalıkta ön kamara açısı açık olduğu halde sıvının emildiği süzgeç benzeri yapıda tıkanıklık vardır. Tıkanıklığın belirli bir sebebi yoktur. Sonuçta sıvı emilimi bozulur ve göz içi basıncı yükselir. Bu tip glokomda ağrı olmaz ve görme düzeyi erken dönemde etkilenmez. Yani hasta, bir problem olduğunu hastalık ilerleyinceye kadar farkedemez. Ancak rutin muayenede tespit edilebilir.

Bazı insanların görme siniri göz içi basınç artışına çok duyarlıdır. Yani basınç artışı normal sınırlarda kalsa bile görme sinirinde hasar meydana gelir. Bu tip açık açılı glokoma normal tansiyonlu glokom denir.

Dar Açılı Glokom (veya açı kapanması glokomu);

Bu tip glokomda gözün renkli kısmı olan iris, sıvının emildiği yer olan açının üzerini örter ve emilimi zorlaştırır. Açıyı tamamen örtmüyorsa primer açık açılı glokom benzeri bir tablo ortaya çıkar. Yani görme sinir hasarı sinsi bir şekilde yavaş gelişir ve hasta bir problem olduğunu anlamaz. Buna kronik dar açılı glokom denir.

Bazen, iris açıyı tamamen örter ve göz içi basıncı aniden yükselerek şiddetli ağrı, bulantı-kusma, renkli hareli görme gibi şikayetler olur ve görme kaybı yapar. Bu duruma akut açı kapanması atağı denir. Atak olduğu zaman hemen müdahale edilmezse ise hızlı bir şekilde körlüğe neden olabilir.

Okuler hipertansiyon ve glokom şüphesi nedir?

Göz içi basıncının normal sınırın üzerinde ölçülüp, testlerde herhangi bir görme siniri hasarı saptanmadığı duruma oküler hipertansiyon denir. Bu hastalar ise glokom şüphesi olarak adlandırılır. Bazı hastalarda ise muayenede şüpheli bir bulgu veya testlerde şüpheli bir bozukluk tespit edilip tansiyon düşük seyredebilir. Bu hastalar da glokom şüphesi olarak değerlendirilir. Glokom şüphesi hastalarının ileriki yıllarda glokom gelişme açısından yüksek riskli olduğu kabul edilir. Bu hastaların bir göz hekimi tarafından yakın takip edilmesi, glokomun erken tespiti ve tedavinin zamanında başlanması açısından önemlidir.

Glokom riski altında olanlar kimlerdir ne yapmaları gerekir?


Göz içi basıncı yüksekliği (normali mm hg) glokom için en büyük risk faktörüdür. Ayrıca hastaların yaklaşık dörtte birinde göz içi basıncı yüksekliği olmadan da glokoma bağlı görme siniri hasarı gelişebilir.  Bu duruma normal tansiyonlu glokom adı verilir ve damarsal faktörlerin rolü gösterilmiştir. Bu nedenle hiper ve hipotansiyon, iskemik beyin ve kalp hastalığı, ateroskleroz, migren ve Raynaud hastalığı gibi damarsal hastalıkları olanlar da glokom riski artmış kabul edilir.
Genetik faktörler de risk faktörleri arasında önemli yer tutar, ailesinde (yakın kan bağı olan kişiler) glokomlu bireyler olan kişilerde glokom riski normalden fazladır. Yüksek miyopi ve kornea kalınlığının mikronun altında olması da glokom riskini artırır.

Glokomun belirtileri nelerdir hangi şikâyetlere yol açar?


Glokom sinsi bir hastalıktır. Hasta genellikle durumun farkına varmaz çünkü erken evrelerde belirti vermez. Rutin göz muayenesinde bile sadece göz içi basınç ölçümüyle tespiti zordur. Bunun sebebi göz içi basıncının gün içerisinde değişiklik göstermesi ve muayenedeki ölçüm sırasında basıncın normal ölçülme ihtimali  olmasıdır.  Bu nedenle tanısı konulmuş glokom hasta sayısı kadar da tanı almamış bir hasta grubu olduğu yapılan çalışmalarda belirlenmiştir. Hastalık çok ilerlediği zaman  görme alanı giderek daralır ve hasta yan tarafları görmede zorluk yaşamaya başlar. Merkezi görme son evrelerde etkilenir.
Göz tansiyonu ani olarak ve çok fazla yükselirse (akut açı kapanması atağı ) ağrı, bulanık görme, bulantı-kusma gibi şikayetlere yol açar, aksi halde hiçbir belirti vermez. Glokom görme azalmasına yol açtığı zaman artık son evredeyiz demektir.

Glokom tanısı nasıl konur?

Glokom hastalığı, görme sinirinde ilerleyici hasar ve görme alan kaybına sebep olur. Glokomun tanı ve takibinde göziçi basıncı ölçümüyle birlikte görme siniri ve görme alanını değerlendiren testler de mutlaka yapılmalıdır.  Sadece göz tansiyonu ölçmek glokom teşhisi ve meydana gelen hasarı belirlemek için yeterli değildir.

  • Göz içi basınç ölçümü (tonometri): Göz içi basıncı ölçümü, glokomun hem tanısı hem de takibi için düzenli olarak yapılır. Bu ölçüm birkaç yöntemden biriyle yapılabilir. Poliklinik ortamında genellikle göze hava üfleyerek (air-puff) göz içi basıncını ölçen pratik bir alet kullanılır. Applanasyon tonometre ise göze temas ederek korneadaki düzleşmeye göre göziçi basıncını ölçer. Hava üfleyen yönteme göre daha doğru sonuçlar verdiğinden glokom tanı  ve takibinde daha öncelikli tercih edilir. Kesin bir kural olmamakla beraber göz içi basıncının mmHg arası normal sınır kabul edilir.
  • Göz açı muayenesi (gonyoskopi): Bu muayenede göz yüzeyine özel bir mercek takılarak ön kamara açısı denilen ve göz içi sıvının emildiği yer incelenir. Muayene sonucuna göre glokomun tipi (açık açılı veya dar açılı), travmaya bağlı hasar, buradaki yapışıklıklar vs. Bu muayne bulgularına göre hangi tedavi yönteminin seçileceğini belirlenir.
  • Görme siniri muayenesi: Görme siniri muayenesi ve görme sinirindeki değişikleri belirlemek için temel yöntem damlalı gözdibi muayenesidir. Rutin göz muayenesi sonrasında göz bebekleri damla ile genişletilerek göz arkasındaki görme siniri özel mercekler ile muayene edilir. Görme sinirindeki değişiklikler bu yöntemle kolayca görülebilmesine rağmen özel cihazlar ile görüntülenip kayıt edilmesi gerekir. Böylece doktorunuz daha sonraki kontrollerde görme sinirindeki değişiklikleri kolayca  karşılaştırabilir.
  • Kornea kalınlık ölçümü (pakimetri): Glokom şüphesi olan veya glokom tanısı almış olan tüm hastalarda kornea kalınlık ölçümü alınmalıdır. Çünkü kornea kalınlığı göz tansiyonu ölçüm sonucunu doğrudan etkiler. Korneası normalden kalın olan kişilerde göz içi basıncı olduğundan yüksek, kornesı ince olan kişilerde ise göz içi basıncı olduğundan düşük ölçülür. Örneğin korneası kalın olan bir kişide göziçi basıncı yüksek ölçüldüğü halde aslında normal sınırlarda olabilir. Yani glokom gelişme riski korneası ince bir kişiye göre daha düşüktür. Kornea kalınlığı kişiden kişiye değişiklik gösterdiğinden tüm hastalardan mutlaka bir kez ölçüm alınmalıdır.
  • Görme alanı testi (perimetri): Glokom hastalarında görme sinirinde ilerleyici hasar ve buna bağlı olarak görme alanında daralma olur.  Görme alan testi görme sinirinin fonksiyonunu değerlendiren bir testtir. Görme alanı ölçümü hem tanıda hem de hastalığın takibinde önemlidir. Görme alanındaki kayıp ilerlemiyorsa hastalık kontrol altında demektir.

Hastanın takip muayenelerinde göz tansiyonu normal olsa dahi görme alanında ilerleyici kayıp varsa tedavinin yetersiz olduğu düşünülür.

  • Retina sinir lifi kalınlık ölçümü: Görme sinirinde meydan gelen hasar retina sinir lifi kalınlık ölçümüyle tespit edilebilir. Bu ölçüm optik koherens tomografi (OKT) denilen bir cihazla yapılır. Sinir lifi kalınlığının giderek azalması glokom hasraının ilerlediğinin göstergesidir.

 

Glokom nasıl tedavi edilir?

Glokomda meydana gelen hasar geri alınamadığından, tedavide asıl amaç görme sinirindeki hasarın ilerlemesini engellemektir. Görme sinirinde hasar gelişimi için en önemli risk faktörü göz içi basıncı olduğundan,  neredeyse tüm tedavi yöntemleri göz içi basıncının düşürülmesine yöneliktir. Göz içi basıncının düşürülmesi birçok hastada hasarı engelleyebilir veya en azından yavaşlatabilir. Glokomda birçok tedavi yöntemi mevcut olup hangi tedavinin uygulanacağına hasta ve hekim tarafından beraber karar verilmesi gerekir.

  • Medikal (ilaç-damla) tedavisi: Glokom, göz damlaları ile genellikle kontrol edilebilen bir hastalıktır. Glokom ilaçları göz içi basıncını düşürüp görme alan kaybının engellenmesine yardımcı olurlar. Bu ilaçları çok düzenli olarak hergün kullanmak gerekir. Tek ilacın yetmediği durumlarda birden fazla damla kullanılabilir. Her ilaç gibi glokom ilaçlarınında yan etkileri vardır. Bunlar kızarıklık, yanma, batma, göz çevresindeki cilt rengi değişimi gibi göze has yan etkiler olabildiği gibi, yorgunluk, halsizlik, nefes darlığı, çarpıntı gibi genel yan etkiler de olabilir. Yan etki geliştiği zaman mutlaka doktorunuza haber vermelisiniz. Doktorunuz duruma göre ilaç değişikliği yapabilir.
  • Lazer ameliyatı:
    1. Lazer trabeküloplasti: Açık açılı glokom tedavisinde uygulanır. Sıvının emildiği ön kamara açısına lazer ışını uygulanarak sıvı emiliminin arttırılması hedeflenir. Bu işlem poliklinik şartlarında ayaktan yapılmaktadır. Etkinliği genellikle yıldır.
    2. Lazer iridotomi: Dar açılı glokomda akut açı kapanması atağının önlenmesi veya atağın tedavisi için uygulanır. Gözün renkli kısmı olan irise delik açılarak sıvı akımı kolaylaştırılır.
    3. Lazer siklofotokoagulasyon: Göz içi sıvısının üretildiği yer olan siliyer cisime lazer ile harabiyet verilerek göz içi sıvısı üretimi azaltılır. Genellikle diğer tedaviye yanıt vermeyen dirençli glokom hastalarında uygulanır.
  • Glokom ameliyatı:
    1. Trabekülektomi: Günümüzde en sık uygulanan ve glokom cerrahisinde altın standart olan yöntemdir. İlaçlar ile tedavi edilemeyen glokom hastalarında başarıyla uygulanmaktadır. Bu ameliyatta sıvın emildiği ön kamara açısından bir parça çıkarılarak sıvı drenajı yeni bir kanaldan sağlanır. Böylelikle göziçi basıncında sürekli ve dengeli düşüş sağlanır.
    2. Glokom valf ameliyatları: Bazı riskli göz tansiyonu tiplerinde veya trabekülektomi ile başarı sağlanamamış gözlerde yapay tüpler yardımıyla göz içi sıvının drenajı sağlanır. Genellikle zor olgularda ve özel durumlarda tercih edilir.

Göz Tansiyonu (Glokom) Nedir?

GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) HASTALIĞI NEDİR

 

Glokom görme sinirine hasar vererek körlüğe neden olan bir hastalıktır. Bu hastalıktaki en büyük risk faktörü göz içi basıncının artışıdır.

 

Göz küresinin içinde göz içi sıvısı bulunmaktadır. Bu sıvı sürekli olarak yeniden üretilmekte ve aynı zamanda gözden dışarı emilmektedir. Bu sıvının gözden dışarı emiliminde bir sorun olduğunda göz içi basıncı artmaktadır. Sağlıklı bireylerde göz içi basıncı üst sınırı mmHg seviyesindedir. Göz içi basıncı bu seviyenin üzerine çıktığında görme sinirinin damarları ve beslenmesi baskı altında kalmakta ve görme siniri hasar görmektedir.

 

Tüm glokom hastalıkları aynı değildir.

Çok farklı glokom hastalıkları mevcuttur. Glokom esas olarak üç ana grupta incelenir

 

1. Açık açılı glokom: bu tür glokom hastalığında göz içi sıvısının gözden emildiği açı açıktır.

 

2. Kapalı açılı glokom: bu tür glokom hastalığında göz içi sıvısının gözden emildiği açı gözün renkli kısmı (iris) tarafından kapatılmıştır

 

3. Konjenital glokom: bu tür glokom hastalığında doğuştan gelen bazı göz gelişim bozuklukları nedeni ile göz içi basıncı yükselmiştir.

 

Glokom için yapılan muayeneler diğer muayenelerden farklılıklar gösterebilir.

Göz hastalıkları muayenesi temelde aynıdır. Fakat muayenenin amacına göre farklı tetkik ve incelemeler yapılabilir. Glokom için yapılan muayene ve tetkikler, şaşılık için yapılan muayene ve tetkiklerden farklıdır. Bu nedenle her hangi bir nedenle muayene olmuş olmanız glokom hastalığınızın detaylı olarak değerlendirilmiş olduğu anlamına gelmez.

 

Glokom hastalığında hasar, görme sinirinde (optik sinirde) oluşmaktadır.

Muayenenin amacı da göz tansiyonunun ölçümünün yanında optik sinirdeki harabiyetin incelenmesidir. Bu amaçla göz tansiyonu ve görme keskinliğinin ölçümü, biyomikroskop ile gözün ön segmentinin muayenesi, kornea kalınlığı ölçümü ve göz dibi muayenesinin ardından optik sinirin yapısal ve fonksiyonel değerlendirmeleri yapılır. Bu değerlendirmeler için uygulanan testler arasında görme alanı muayenesi, optik sinir başı muayenesi ve retina sinir lifi kalınlığı muayenesi gibi farklı incelemeler bulunmaktadır.

 

 

Glokom hastalığı çoğunlukla sinsi seyreder.

Glokom olgularının çoğunda merkezi görmeden önce görme alanının dış bölgeleri zarar görür. Örneğin bir yola bakarken karşıdan gelen arabayı görebilirsiniz fakat yolun kenarındaki ağacı veya evi göremeyebilirsiniz. Bu durumda görme kaybının başladığını fark edemeyebilirsiniz. Bu nedenle hasta görme alanının büyük bir kısmını kaybedene kadar bunun farkına varmayabilir. Merkezi görme etkilendiğinde ise genellikle hastalık oldukça ileri bir evrededir. Ayrıca birçok glokom türünde görme kaybı dışında her hangi bir belirti ve rahatsızlık ortaya çıkmaz. Bu nedenlerle düzenli aralıklarla göz muayenesi olmanız glokom hastalığının önlenmesi ve tedavisi açısından en önemli unsurdur. Özellikle 40 yaşın üzerindeki bireyler ile ailesinde glokom hastalığı bulunanlar bu açıdan dikkatli davranmalıdır.

 

 

Göz tansiyonunun zararlı olduğu veya koruyucu olduğu net bir değer yoktur.

Toplumda ortalama göz içi basıncının üst sınırı mmHg’dir bununla birlikte glokom hastalığı gelişimi açısından kesin bir göz tansiyon seviyesi mevcut değildir. 22 mmHg’nin üzerinde göz içi basıncı bulunan fakat glokom gelişmeyen olgularda oküler hipertansiyondan söz edilir. Göz tansiyonunuz ne kadar yüksek ise glokom gelişme ihtimali o kadar yüksek olur. Ayrıca göz tansiyonunuzun düşük olması da her zaman glokom gelişmeyeceği anlamına gelmez. Bazı hastalarda göz içi basıncının düşük kalmasına rağmen glokom gelişebilmekte ve ilerleyebilmektedir. Bu nedenlerle erken tanı, tedavi ve izlemin önemi göz tansiyonu seviyesinden daha önemlidir.

 

Glokom potansiyel olarak kör edebilen bir hastalıktır.

Göz içi basıncının başarılı bir şekilde düşürülmesi genellikle görme kaybını durdurmaktadır. Glokom hastalığında, etkin ilaç tedavisinin düzenli sürdürülmesi ve periyodik muayenelerinin aksatılmaması durumunda ise körlük gelişmesi beklenmemelidir. Bu nedenle körlük riskinin ortadan kaldırılması büyük oranda sizin tedavi ve takip uyumunuza bağlıdır.

 

Glokomun farklı tedavileri mevcuttur.

Glokom tedavisindeki en etkili yöntem göz tansiyonunun düşürülmesidir. Bu şekilde görme kaybının önüne geçilir. Göz tansiyonunu düşürmenin ise farklı yolları mevcuttur. Bunlar sırası ile damla tedavisi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavidir. Ayrıca göz tansiyonunuzun yükselmesine veya görme kaybının ilerlemesine neden olan diğer hastalıklarınızın da tedavisi gerekebilir.

 

Glokom tedavisi daha iyi görmenizi sağlamaz.

Glokom hastalığı gözün içindeki bir yangına benzetilebilir. Tedavinin amacı yangını söndürmektir. Fakat bu sağlandığında sadece henüz yanmamış olan dokuların kurtarabileceği unutulmamalıdır. Yani glokom tedavisi kaybedilmiş görmeyi geri kazandırmaz. Sadece hastalığın ilerlemesini durdurur. Bu nedenlerle tedavi ne kadar erken başlarsa o kadar faydalı olacaktır. Glokom tanısının erken teşhisindeki faydanın esas nedeni budur.

 

Glokom tanısı aldıysanız sürekli olarak kontrol altında olmanız gereklidir

Glokom hastalığının tanısının konulması ve hastalığın evresinin belirlenmesi aşamasında sık muayene olmanız gerekebilir. Ardından, genellikle ortalama 3–4 ay aralıklarla muayene olmanız gereklidir. Bazı olgularda kontrol aralıkları 1 yıla kadar çıkarılabilir. Bunun yanında hastalığın kontrol altına alınamadığı dönemlerde tekrar muayene sıklığı arttırılabilir. Bazen günlük veya haftalık kontrollere de gitmeniz gerekebilir. Muayene sıklığı her hasta için farklılık gösterir. Muayene esnasında bir sonraki kontrolünüzün tarihini mutlaka doktorunuza sorunuz.

 

Glokom hastalığı farklı aşamalarda olabilir.

Glokom hastalığı kabaca üç seviyede incelenir. İlk evrede (hafif glokom) optik sinir hasarı hafif seviyededir. Bu olgularda genellikle göz tansiyonunun 20 mmHg’nın altında tutulması yeterlidir. İkinci evrede ise (orta derecede glokom) optik sinir hasarı ve görme kaybı orta derecededir. Bu olgularda ise göz tansiyonunun 16 mmHg veya altında kalması gereklidir. İleri evrede (ileri glokom) ise optik sinir hasarı ile görme kaybı ileri derecededir. Bu olgularda ise optik sinirin harabiyeti çok hızlanmıştır ve göz içi basıncının mmHg civarında veya altında tutulması gerekmektedir.

 

Göz tansiyonunuz kontrol altına alınmazsa glokom ilerler.

Göz tansiyonunun istenilen seviyede tutulması genellikle glokomun ilerlemesini durdurur. Bunun yanında, bazı hastalarda göz tansiyonunun istenilen seviyelerde kalmasına rağmen görme kaybı ve optik sinir harabiyeti ilerleyebilmektedir. Periyodik glokom muayenelerinin amacı da aslında daha önce de belirtildiği gibi bu ilerlemeyi tespit etmektir. Glokom muayeneleri esnasında yapılacak olan göz dibi muayenesi, görme alanı muayenesi, optik sinir başı muayenesi ve retina sinir lifi kalınlığı muayenesi gibi incelemeler neticesinde harabiyetin devam ettiği tespit edilir ise sizin için yeni bir göz tansiyonu seviyesi belirlenir ve ilaçlarınız yeniden düzenlenir.

 

Ameliyat gerekli olabilir.

İlaç tedavisi ile göz içi basıncının istenilen seviyeye indirilemediği olgular ile ilaç kullanım sırasında sorun yaşayan hastalar için farklı tedavi yöntemleri gerekli olabilir. Bu hastalara uygulanabilecek tedavi yöntemlerinden biri lazerdir.

 

Lazer tedavisi glokom hastalarında farklı sebeplerle ve farklı şekillerde uygulanabilir. Örneğin göz içi sıvısının gözden emilimini artırmak için lazer uygulanabilir. Farklı olarak gözün renkli tabakasının (irisin) göz içi sıvısının gözden emildiği açıyı kapattığı dar açılı olgularda irise delik açılması için lazer uygulanabilir. Diğer bir hasta grubunda ise göz bebeğinin şeklini değiştirmek için lazer uygulanabilir. Hangi aşamada hangi tedavinin gerekeceği, genellikle doktorunuzun muayenesi sonucu belirlenmektedir.

 

Lazer tedavisi dışında, glokom tedavisi için uygulanan farklı cerrahi yöntemler de mevcuttur. Glokom tedavisi için uygulanacak yöntemlerin başında trabekülektomi ameliyatı gelmektedir. Bu ameliyat ile göz içi sıvısının gözden emildiği açıda yeni bir pencere açılarak göz içi sıvısının gözden daha olay emilmesi sağlanmaktadır. Bu şekilde göz içi basıncı düşürülür. Diğer bir yöntem ise göz içi sıvısının bir tüp aracılığı ile gözden dışarı akışının sağlanmasıdır. Bu yöntemde göze, gözün içinden dışına sıvı akışı sağlayacak bir tüp takılır. Bu cerrahi ise genellikle daha önce ameliyat geçirmiş ve tedaviye dirençli olgular için kullanılır.

 

Tüm bu tekniklerin yanında glokom cerrahisi için uygulanabilecek farklı yöntemler de mevcuttur. Ameliyat kararının doktorunuzla birlikte tartışılarak alınması gerekir ve ameliyatın amacının göz içi basıncını istenilen seviyeye getirmek olduğu unutulmamalıdır. Ameliyattan sonra görmenizin artacağı gibi bir inanış içinde olmanız yanlıştır.

 

Eğer glokom hastalığı açısından risk grubunda iseniz (yani 40 yaşının üzerinde iseniz, glokoma neden olabilecek başka bir göz hastalığınız var ise veya glokom hastalığı bulunan bir yakınınız var ise) düzenli aralıklarla göz muayenesi olmanız gereklidir. Glokom hastalığı tanısı aldıysanız, doktorunuzun tavsiyelerine dikkatle uymalı ve ilaçlarınızı aksatmadan düzenli olarak kullanmalısınız. Unutmayın ki glokom ilaçları sadece düzenli kullanıldıklarında görmenizi koruyabilirler.

 

Prof. Dr. Ümit Beden

Göz Hastalıkları Uzmanı

seafoodplus.info

Prof. Dr. Ümit BedenT+

G&#;z tansiyonuna 5 dakikada ameliyat

İspanya'dan Türkiye'ye gelen Prof. Dr. Javier Rodriguez ile Uzunköprü Devlet Hastanesi göz doktoru Op. Dr. Osman Kaplaner'in bu yöntemle ameliyat ettiği 4 hasta, sağlıklarına kavuştu.

Dünyada birkaç ülkede uygulanan operasyon, çok kısa sürede tamamlanmasıyla da dikkati çekiyor.

"Bu yöntemle daha az kesi yapılıyor"

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Uzunköprü Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Recep Vural, glokom hastalığında dünyadaki birkaç merkezde uygulanmaya başlayan yöntemin, hastanelerinde uygulanabilmesinin mutluluk verici olduğunu söyledi.

Bu yöntemin az kesiyle yapılabilmesi dolayısıyla önemli olduğuna işaret eden Vural, "Bu tedavinin şu anda Türkiye'de ilk olarak hastanemizde yapılmaya başlanması bizi gerçekten onurlandırdı, gururlandırdı. Avrupa'da da daha önce birkaç ülkede yapılmış olması bu uygulamanın ne kadar geleceği olan bir uygulama olduğunu göstermektedir" dedi.

Kaplaner: "Ameliyat dakika arasında sürüyor"

Opr. Dr. Osman Kaplaner de daha az risk taşıyan yöntemin aynı zamanda konforlu olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ameliyat dakika arasında sürüyor. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen ameliyatla, hastanın gözüne bir tüp yerleştiriyoruz. Bu tüple gözün içerisindeki sıvıyı göz zarının altındaki alana aktarıp gözün tansiyonunu düşürmekteyiz. Bu ameliyatı, ilaçlarla hastalığın ilerlemesini durduramadığımız, düzenli ilacını kullanmayan ve bir önceki seton cerrahisi dediğimiz aygıt koymadan yaptığımız ameliyatlarda başarı sağlayamadığımız hastalara yapıyoruz. Ayrıca, bu ameliyatı Avrupa'da ve Kanada'daki birkaç merkezlerle eş zamanlı olarak uygulamaya başladık."

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir