göze kaynak çapağı kaçması / Göz Acilleri 1 – seafoodplus.info

Göze Kaynak Çapağı Kaçması

göze kaynak çapağı kaçması

Göz Acilleri Bölüm 1

Göz acillerinin zamanında teşhisi ve tedavisi birinci basamak tedavi hizmetlerinin temel uygulamalarından biridir. Gözün acil hastalıkları doğrudan görmeyi tehdit edebilir, tedavi edilmezlerse kalıcı körlüğe neden olabilir. Kimyasal yanıklar, delici olsun olmasın göz travmaları, akut glokom, retina arter tıkanıklığı gibi durumlar derhal acil ya da göz kliniğine sevk edilmelidir.

Adli olgu olsun ya da olmasın tüm hastalarda düzenli ve ayrıntılı kayıt tutulmalıdır!

Bazı olguların acil kliniklerinde görülmesi ve tedavi edilmesi, gerekirse göz hekimine yönlendirilmesi doğrudur. Bazı acil hastalıkların ise doğrudan göz hekimi tarafından tedavi edilmesi gerekir. Bunun ayrımını acil hekimi yapabilmelidir. Bazen göz hekimine ulaşamayabilen hastaların acil sorunlarının erken tanı ve tedavi gereksinimi acil hekimlerin yanında aile ve pratisyen hekimlere de sorumluluk yüklemektedir.

Göz acilleri nedenli başvurularda, acil tedavi olanakları olmayan sağlık birimlerinin de hastaları en kısa sürede acil ya da göz kliniklerine yönlendirmeleri gerekmektedir.
Ayrıntılı bir öykü, dikkatli bir göz muayenesi ve bazı basit testler birinci basamak ve acil hekimlerinin hastanın tedavisi ya da sevki konusunda aydınlatıcıdır. Tüm hastalarda yakınma ve belirtilerden sonra mutlaka “görme”, “göz hareketleri”, “pupil tepkileri”, “konfrontasyon yöntemi” ile görme alanı muayenesi, “İshiara” testi ile renk muayenesi ve “direkt oftalmoskopi” ile her iki gözün göz dibi “fundusu” değerlendirilmelidir.

Yüksek hızda gelen yabancı cisimler ve bazı yüzeysel kimyasal yanıklar yeterli belirti ve bulgu ile seyretmeyebilir, hastanın olaydan önce ne yaptığı ayrıntılı olarak sorgulanmalıdır.

PRATİKTE ANAHTAR ÖNERİLER

  • Kimyasal yanıklarda olayı değerlendiren İLK HEKİM fizyolojik pH’sına ulaşıncaya dek gözü en az 30 dakika ya da 2 litre serumla yıkayarak kalıcı hasarların oluşmasını önlemelidir!
  • Yüksek hızlı cisimle yaralanma öyküsünde hasta derhal bir göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir! Göz içi yabancı cisim dışlanmalıdır!
  • Özellikle delici yaralanmalarda göze damla ya da merhem uygulanmamalı, göz bir kalkanla kapatılarak dış etkilerden korunmalı, derhal bir göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir!

Gözün acilleri hastalıkları yüzeysel olabilir ya da görsel sisteme ani tehdit oluşturabilir ve en kısa sürede tedavi edilmedikleri takdirde kalıcı görme kaybına neden olabilecek tüm sorunları kapsar.

Acil birimlerinde çoğu kez konjonktivit, kornea sıyrığı, konjonktiva-kornea yabancı cismi, kuru göz ve kapak kenarı iltihabı “blefarit”, arpacık “hordeleum” ya da “şalazyon” gibi yüzeysel sorunlar görülebilir. Gözün delici olan ya da olmayan yaralanmaları kimyasal yanıklar, akut glokom, santral retina arter tıkanıklığı, retina dekolmanı gibi ivedi girişim gerektiren durumlar daha enderdir. Akut glokom, gözün ön-arka segmenti ya da fundusu kapsayan üveit-iridosiklit, retina dekolmanı,  optik sinir iltihabı, santral retina kök-dal, arter-ven tıkanıklıkları gibi acil sorunlar doğrudan göz hekiminin alanına girer, ancak bu gibi durumlarla karşılaşan acil hekimlerinin durumu değerlendirmeleri ve gerekirse ilk müdahaleyi yapmaları çok önemlidir.

Öykü

Göz ağrısı, ışığa duyarlılık “fotofobi”, yanma-batma-sulanma, kızarıklık-rahatsızlık, yoğun kaşıntı (Allerji öyküsü), iltihaplı akıntı, göz çevresinde morarma, kanama, gözün beyazı “sklerada” kanama, genellikle yüzeysel hastalıkların belirti ve bulgularıdır; bir el feneri ve aydınlık ortamda görülebilirler.

Genellikle göz içi ortamları ya da sinir sistemini ilgilendiren olaylarda şiddetli olabilen baş, orbita ve göz ağrıları, görme bulanıklığı, çift görme, uçuşanlar, ışık çakmaları “fotopsi”, kapak düşüklüğü “pitozis”, göz hareketlerinde kısıtlılık; giderek kornea bulanıklığı, pupil eşitsizliği öne çıkar. Belirtilerin şiddeti ve gelişme hızı da önemlidir.

Geçirilmiş göz veya orbita cerrahisi sorgulanmalıdır; göz içinin yaygın iltihabı “endoftalmi”, kornea epitel kusurları, göz içi basıncında (GİB) yükselme veya azalma, ön kamerada kanama “hifema”, vitreusa kanama ve retina dekolmanı gibi hastalıklar göz cerrahisi sonucu; orbita sellüliti, göz arkasına kanama, göz dışı kaslarda veya optik sinirde yıkım da orbita cerrahisi sonucu olabilir; burun ya da sinüs cerrahisi de orbita sorunlarına neden olabilir. Diyabet, hipertansiyon, tiroid hastalığı, bağışıklık sorunları, infeksiyon ve kanser gibi sistemik hastalıkların göz bulguları önemlidir.

Reklam

Genel anestezi alan hastalarda kornea korunmazsa kuruma, epitel kusurları, kornea bulanıklığı ve keratit meydana gelebilir, anestezi uzman ve teknisyelerinin bu konularda uyarılmaları gerekir.

Fizik muayene

Göz acilleri için gözünde yakınma ile gelen her acil hastada 7 temel muayene yapılmalıdır:

  1. Görme ölçülerek kaydedilmelidir (Ağrı varsa lokal anestezik “Alcain” damlatılmalıdır)
  2. Konfrontasyon yöntemi ile görme alanı değerlendirilmelidir
  3. Pupilin karşılaştırmalı büyüklüğü ve tepkileri (Doğrudan-dolaylı ve “Marcus-Gunn tepkisi) değerlendirilmelidir
  4. Göz hareketleri değerlendirilmelidir (Yaralanma ya da kranyal sinir felçleri)

Göz hekimi tarafınca:

  1. Ön segment (Biyomikroskopi) ve
  2. Arka segment (Fundoskopi) ile değerlendirilmelidir
  3. Göz içi basınç (GİB) ölçülmelidir

Görme keskinliği ilk muayenedir, görme düzeyi daima diğer muayene ve tedavilerden önce belirlenmelidir. Göz dışı dokuların, kapakların, konjonktivaların, orbita ve çevresinin gözlemi gerekir; iki göz arasında simetri olmaması göze çarpacak ilk bulgu olabilir. Görme alanı glokom, retina dekolmanı, optik sinir ya da nörolojik hastalıklarda bozulmuştur konfrontasyon yöntemi ile değerlendirilebilir. Renk görmede tek taraflı bozulma optik sinir patolojisini gösterir, İshihara renk muayenesi ile değerlendirilebilir. Kafa sinirleri felçlerinde göz hareketleri ve çift görme, pupillerin ışık tepkileri, retina ve optik sinir işlevlerinin araştırılmasında önemlidir. Görece afferent pupil kusuru “Marcus-Gunn pupili” araştırılmalıdır.

Ön segmentte kapaklar, konjonktiva, kornea, ön kamera, iris, lens el feneri ile; vitreus ve fundus oftalmoskopi ve/veya biyomikroskopi ile muayene edilir; ön kamera açısı gonyoskopi ile değerlendirilir. Fundoskopi ile optik diskde çanaklaşma, atrofi, kabarıklık, ödem; makulada kanama, neovasküler membran, eksüda, drusen; retinada damarlar, tıkanma, kanama, eksüda, delik-yırtık, dekolman, iltihap, vitreus dekolmanı gibi değişimler değerlendirilir. Göz içi basıncı “temassız tonometri”, “tonopen” veya “aplanasyon tonometrisi” ile ölçülmelidir. Acil birimlerinde GİB işaret parmakları ile dalgalanma “flüktasyon” arama biçiminde kabaca değerlendirilebilir.

Travmatik Olmayan ve Derhal Göz Hekimine Yönlendirilmesi gereken 4 Grup Acil Hastalık

  1. Akut Açı Kapanması Glokomu
  2. Şiddetli Üveit
  3. Akut Görme Kaybı
    1. Retina Dekolmanı
    2. Optik nevrit
    3. Santral Retina Arter Tıkanıklığı
    4. Temporal Arteritis
  4. Çapı 1 mm’yi aşan Kornea Ülseri

Ağrısız Ani Görme Kaybı

Göz acilleri arasında en önemli başvuru nedenlerinden olan görme kaybı saniyeler içinde gelişir, genellikle damarsal etyolojiye bağlıdır; birden gelişen ışık çakmaları ve sinek uçuşmaları arka vitreus dekolmanını, giderek perdeli görme retina dekolmanını işaret eder. Arter-ven tıkanıklıkları, retina dekolmanı, vitreusa kanama (Diyabet, travma), makula sorunları, nöro-oftalmolojik hastalıklar, histeri, metanol zehirlenmeleri ve erektil disfonksiyon ilaçları (sildenafil, vardenafil, tadalafil) nedenler arasındadır.

Kırmıza Göze Yaklaşım

Hastanın göz ağrısının niteliği patolojinin yerini belirlemede yardımcı olabilir. Derin, oyucu ağrılar akut glokom ya da sklerite bağlı olabildiği gibi gözün arka dokularından da kaynaklanabilir. Kaşıntı, göze kum kaçmış duyusu kapaklar, konjonktiva, kornea gibi gözün ön dokularına ya da yabancı cisme özgü bulgulardır. Işığa duyarlılık fotofobi ise genellikle keratit, akut glokom ve uvea dokuları “iris, silyar cisim” kökenlidir.

Gerçek Acil Hastalıklar

Gerçek acil hastalıklar derhal önlem alınması gerektiren acillerdir! İlk girişimden sonra değerlendirme ve tedavinin devamı göz birimlerinde yapılmalıdır. Her türlü göz yaralanmalarında daima yeni açılmış “antibiyotik, anestezik, sikloplejik” göz damlaları kullanılmalı, göz küresinin açık yaralarında göze merhem sürülmemelidir!

Kimyasal Yanık

Acil girişim

Öyküde asit ya da alkali yanığı olabilir, tedavileri aynıdır. Asit yanıkları doku proteinlerinı koagüle ederek görece yüzeysel seyreder. Buna karşın alkali yanıkları korneayı hızla aşarak göz içi dokulara zarar verir. Kapaklar ekartörle 2 kez ters çevrilerek fornikslere dek gözün ön segmenti değerlendirilir. Serum veya Ringer laktatla nötral pH elde edilinceye dek en az dakika yıkama yapılmalıdır.

Reklam

Yıkama yapmadan doğrudan göz hekimine sevkedilirse zaman kaybı körlüğe giden doku yıkımı ve sikatrise neden olabilir!

Göz hekimine sevk

Lokal anestezik “Alcain” damlatılır, yabancı cisimler, kimyasal kalıntılar, nekrotik dokular temizlenir.

  • Tıbbi tedavi:
    • Antibiyotik, sikloplejik, prezervatifsiz yapay göz yaşı damlaları,
    • Gerekirse glokom ilaçları
    • Steroid, askorbat ve sitrat damlaları vd
  • Cerrahi tedavi
    • Kök hücre, kornea nakli, keratoprostezis

Delici Göz Yaralanmaları Ve Göz İçi Yabancı Cisimleri

Göz içi ve orbita yabancı cismi olasılığı nedeniyle her yaralanmada yabancı cisim öyküsü olsun olmasın direkt orbita grafisi ve/veya BT mutlaka istenmelidir! Yabancı cismin metal olması olasılığı nedeniyle MRG istenmez!

Görme ileri düzeyde azalmıştır, iki göz birbiri ile karşılaştırılarak bir gözdeki çöküklük-küçülme “enoftalmus” saptanabilir. Pupilde herhangi bir düzensizlik görülebilir, pupil göz yaşı damlası biçiminde olabilir. Konjontiva altına şiddetli kanama görülebilir, ön kamerada kan “hifema” görülebilir. Özellikle kornea kenarı “limbusda” göz dışında iris dokusu görülebilir. Göz hareketleri kısıtlıdır. İris, korpus siliyare, vitreus, retina gibi göz içi dokular yırtık bölgesinde görülebilir.

Acil girişim

Göze bası uygulanmamalı , göz içi basıncı ölçülmemeli, hasta arkası yüksek olarak yatırılmalı, göze merhem sürülmemeli, gözün kaşınmaması ya da ovuşturulmaması öğütlenmelidir. Göz koruyucu kalkanla kapatılmalı, İV sefazolin ve anti-emetiklere başlanmalı, tetanus aşısı yapılmalıdır. Delici göz yaralanmaları radyolojik değil klinik tanıdır!

Göz hekimine sevk

Sistemik antibiyotik devam etmeli ya da başlanmalı, erişkinlerde sefazolin + moksifloksasin, 12 yaşından küçüklerde sefazolin + gentamisin uygulanmalı, tetanoz aşısı yapılmalıdır. Cerrahi onarıcı girişim öncesi vitreusa vankomisin + siprofloksasin yapılmalıdır.

Ağrılı Kırmızı Göz

Akut Açı Kapanması Glokomu

Öykü: Ani başlayan şiddetli göz ve frontal baş ağrısı, bulantı-kusma, ışık hissi düzeyine inebilen görme bulanıklığı, ışık etrafında kornea ödemine bağlı renkli halka ve fotofobi yakınmaları vardır.

Belirtiler: Orta yaş üstü, hipermetrop, genellikle kadın hastada, aydınlıktan karanlık ortama geçişte oluşan midriyasisin ön kamera açısını tıkaması ya da antikolinerjik, antimuskarinik, antidepresan, antipsikotik ve sempatomimetik ilaçların kullanılması sonucu benzer etki oluşabilir.

Reklam

Bulgular: Konjonktiva damarlarında kornea yakın çevresi ile sınırlı dolgun kızarıklık; muayenede parmakla dahi anlaşılabilen sert göz; ölçümde mm/Hg göz içi basıncı; korneada mikro-kistik ödem; pupil orta büyüklükte ve ışığa tepkisizdir.
Akut glokomun tanısı özellikle öykü alınması ve muayenesi güç yaşlı, malul, bunamış, psikiyatrik hastalarda zordur. Baş ağrısı, abdominal ağrı ve kusma ile gelen hastalarda da akut glokomdan kuşkulanılmalıdır, miyokard enfarktüsünü taklit edebilir. Göz cerrahisi sorgulanmalıdır.

Acil Girişim

Derhal İV 1, g/kg % mannitol, diyabetli olmayan hastalarda 1,5 gr/ kg % 45oral gliserole (Isosorbide) başlanmalı, bunun yanında oral-IV KAİ (Karbonik anhidras baskılayıcıları) verilmelidir. Analjezik ve anti-emetikler verilmeli, hasta sırtüstü yatırılmalıdır. İV tedaviden 1 saat sonra 15 dakika ara ile hasta göze 2 kez, diğer göze de 1 kez %2 Pilokarpin damla; hasta göze bir kez de beta engelleyici timolol damla (Hastada astım ya da bradikardi yoksa!) damlatılmalıdır. İltihap tepkisini ve optik sinir yıkımını önleyebilmek için 2&#;1 prednisolon damla uygulanmalıdır.

Göz hekimine sevk

Tedavi cerrahidir, laser iridotomi ya da cerrahi iridektomi yapılır.

Akut Ön Üveit Veya İritis

Öykü: İnfeksiyon, herpes, tüberküloz, sifilis, toksoplasmosis veya bağışıklık ile ilintili hastalıklar, Behçet hastalığı, SLE, sarkoidosis, skleroderma, ya da seronegatif spondilo-artropatiler, iltihaplı barsak hastalıkları, ankilozan spondilitis, reaktif artritis, psoriatik artritis, romatoid artritis olabilir.

Belirtiler: Akut orta düzeyde görme kaybı ile seyreden, orbita çevresine ya da temporale yayılan, göz hareketleri ve akomodasyonla artan derin ağrı, daha da önemlisi ışığa aşırı duyarlılık “fotofobi”.

Bulgular: Sağlıklı göze ışık düşürüldüğünde oluşan eşeylemli (Konsensuel) miyosis nedeni ile ağrılı fotofobi, kornea çevresinde çevre konjonktivaya yayılmayan siliyer kızarıklık vardır.

Acil Girişim

Sikloplejikler (Sikloplejin), miyosisi ve pupil tepkilerini önleyerek ağrıyı ve arka yapışıklık gelişmesini engeller. Ağrı lokal anesteziklere (Alcain) yanıt vermez! Prednisolon damlası iltihabı baskılar.

Göz hekimine sevk

Biyomikroskopide kornea arka yüzünde hücre tortusu “keratik presipitat”, ön kamerada seviye yapan iltihap çöküntüsü “hipopiyon”, ön kamerada hücre ve parlama, vitreusda iltihap hücreleri “vitritis” saptanır. Ön kamerada iltihaplı hücre birikimi “hipopiyon” dan alınan parasentez sıvısından kültür yaptırılabilir. Pupil miyotikdir, irisin lense yapışması sonucu “arka yapışıklık” gelişmiştir. Sistemik araştırma yapılmalıdır. Tedavide infeksiyonda etyoloji doğrultusunda sistemik antibiyotik; lokal olarak güçlendirilmiş antibiyotik damlaları (vankomisin + tobramisin) uygulanır. İltihaba karşı sistemik ve lokal steroid tedavisi ve sikloplejik damlaları verilir.

Endoftalmi

Etyolojisinde cerrahi girişim, glokom fistül kabarcığı, travma, kornea veya sklera infeksiyonlarından ikincil yayılım ya da hematojen yayılım olabilir. Akut görme kaybı, ağrı ile seyreder. Ön kamerada iltihap hücresi “hipopiyon”, vitreusda iltihap hücresi “vitritis” saptanır. Gerekirse parasentezle elde edilecek ön kamera sıvısından kültür sağlanır. Güçlendirilmiş antibiyotik damlaları (vankomisin + tobramisin), steroid ve sikloplejik damlalara başlanır. Travma öyküsünde tetanus aşısı yapılır. Temel tedavi cerrahi girişim Pars Plana Vitrektomi (PPV) dir.

Akut Görme Kaybı

Arter Tıkanıklığı

Hasta tek taraflı ağrısız, beyaz gözde ani görme kaybı (Aynı kardiyovasküler risk faktörleri ile oluşan “retina inmesi”) ile başvurur. Öyküde geçici görme kaybı atakları olabilir, genellikle tüm görme alanını kapsayan görme kaybı saptanır. Aydınlık-karanlık algısı mevcuttur. Muayenede görece afferent pupil kusuru (Marcus Gunn) saptanır. Oftalmoskopide soluk retina-beyaz ödem, özellikle optik diskin lateralinde makulada patognomonik kiraz kırmızısı benek görülür. Arterler dar, kan sütunu kesik kesikdir.

Reklam

Doğrudan göz hekimine sevkedilirse zaman kaybı körlüğe neden olabilir! Sevk sırasında devam edilme koşulu ile pıhtının parçalanması ve daha küçük arterlere doğru dağılması için göze etkin-güçlü masaj; 15 saniye baskı, daha sonra ani son verme biçiminde yapılmalıdır. CO2 yoğunluğunu arttırarak arter genişlemesini sağlamak için her saat 10 dakika karbojen (naylon torbaya) soluma yaptırılır. Anti-platelet ASA verilmelidir.

Göz hekimine sevk

Tedavi devam ederken süreç içinde tam kan sayımı, sedimentasyon, CRP, aşırı koagülasyon etmenleri araştırılır, gerekirse her iki taraflı Karotid Arter  Doppler USG istenir. Kardiyo-vasküler sistem değerlendirmesi önemlidir. Trombosis, emboli, temporal arteritis, vaskülitis, orak hücreli anemi, travma gbi nedenlere de bağlı olabilir.

Pupil Tepkileri

Pupil ışığa ve yakına odaklanmaya daralma biçiminde yanıtlar. Pupillerin ışığa normal tepkisi bir pupile ışık düşürüldüğünde her iki pupilin birlikte eşit olarak daralması, karanlıkta genişlemesidir. Görece afferent pupil kusuru “Marcus Gunn pupil tepkisi&#; sallanan fener testi ile değerlendirilir. Fener ışığı bir gözden diğerine her 2 saniyede bir geçirilirken ışığın olmadığı “karşı taraf” pupili gözlemlenir; normalde bir göze ışık düşürüldüğünde her iki pupilin eşit olarak daralması gerekir; ancak Marcus Gunn fenomeninde tutulan tarafta hafif bir daralma bazen genişleme gözlemlenir. Pupilin hafif daralması ya da genişlemesi tutulan tarafta görme yollarına yeterli uyarı iletilmemesine bağlıdır. Buna karşın normal tarafta doğrudan ve dolaylı pupil ışık tepkileri normaldir. Nedenleri arasında optik nevrit, iskemik optik nöropati ya da retina hastalıkları-dekolmanı, ileri düzeyde glokom, optik sinirin doğrudan zarar görmesi (Travma, ışın , tümör), ileri düzeyde makula dejenerasyonu sayılabilir. Adie’s tonik pupili yaşlarında kadınlarda olağandır, ancak erkeklerde de görülebilir. Doğrudan ve dolaylı pupil tepkileri tembel veya yoktur. Postgangliyonik parasempatik sinir uyarı yokluğu sonucu gelişir. Argyll Robertson pupili tersiyer nöro-sifilisin tipik özelliğidir, pupiller temelde dardır ve ışığa yanıt varmez, buna karşın yakına uyum”akomodasyon” sırasında daralır, eşit düzeyde etkilenmese de her ikisi birden daralır.

Konfrontasyon muayenesi

Karşılıklı “yüz yüze” gelerek normal olduğu kabul edilen hekimin görme alanı ile hastanın görme alanının kabaca karşılaştırılması işlemidir. Temel göz muayenelerinden biridir, acil kliniklerinde ve özellikle yatalak ya da hareketi sakıncalı hastalarda hızlı görme alanı almanın en geçerli yoludur. Bilişsel yetileri kusurlu kişilerin klasik perimetri muayenelerini becermeleri mümkün olmayabilir. Hasta görme alanı kaybını tek gözünde görme kaybı olarak değerlendirebilir. Hızlı ve oldukça sağlıklı bir görme alanı muayenesidir, özel muayene araçları gerektirmez. Görme alanlarının birbiri üzerine taşması nedeniyle görme alanı her bir göz için ayrı muayene edilmelidir. Muayene edilecek kişi ile hekim yaklaşık 60 cm uzaklıkta, gerekirse daha yakında ve aynı düzeyde karşılıklı otururlar. Önce her iki göz açıkken hekim her iki el parmaklarını çevreden merkeze hareket ettirerek iki taraflı temporal hemiyanopi olasılığını araştırır. Daha sonra hekim sağ, muayene olan kişi sol gözünü kapatır, hasta sağ gözü ile hekimin sol gözüne veya burnuna bakar, bu şekilde hekim kişinin gözünü izler ve hareket ettirmemesini sağlar. Hekim kişiye yüzünü tam olarak görüp görmediğini veya görsel alanda bulanıklık olup olmadığını, varsa yerini sormalıdır. Önce parmak saydırır daha sonra parmaklarını, bir kalemi, bir ışık kaynağını veya yuvarlak kırmızı veya beyaz uçlu mm çapında herhangi bir nesneyi çevreden, yanlardan, alttan, üstten tüm kesimlerden yavaşça merkeze doğru yaklaştırır ve çevre görme alanını kendi görme alanı ile karşılaştırarak belirlemeye çalışır. Kişi görsel uyaranı gördüğü anda belirtmelidir. Bu işlem derece çepeçevre eşit aralıklı meridyende yapılmalıdır, dışta 90, içte ve üstte 50, altta 65 derecelik alanların görülmesi normaldir.

Ishihara psödo-izokromatik kartları

Renk görme psödo-izokromatik kartlarla veya testlerle sınanarak değerlendirilebilir. Bu muayeneler parlaklık, doygunluk, şekil özellikleri dışlanarak sadece renklerin tercih edilmesi temeline dayanır, bu nedenle sorun varsa renkler ya karıştırılacak veya hiç ayırt edilemeyecektir. Muayene sırasında kişi gözlüklerini kullanmalı, ortam iyi aydınlatılmış olmalı, gün ışığı tercih edilmeli, edinsel hastalıklarda gözler tek tek muayene edilmelidir. Renk görme kitapcığı biçimindedir, ilk sayfasında herhangi bir sayı mavi zemin noktacıkları üzerinde turuncu renkte herkesin görmesini sağlayacak biçimde düzenlenmiştir. İzleyen sayfalarda değişik renkte zeminler üzerinde renkli sayılar ya da okuma bilmeyenler için izlekler bulunur. Muayene edilen kişi tarafından görülemeyen renk özelliklerine göre kişinin renk kusurlu ya da körü olduğu anlaşılır; 2’den 21’e kadar olan kartlar kırmızı-yeşil renk görme kusuru bulunanların tanısında, 22’den 25’e kadar olan kartlar ise kişinin kırmızı “protanop” ya da yeşil “döteranop” körü olduğunun ayrımında kullanılır. Kitapçığın arkasında okunamayan sayfa veya sayfaların değerlendirilmesini sağlayan bilgi vardır.

Lateral Kantotomi

Üst ve alt kapak birleşimi olan dış kantüs çok kanlanan bir bölgedir. Analjezi ve sedasyondan sonra, cerrahi alanın kanla çok dolgun olması nedeniyle sicim gbi gerginleşmiş dış kantüs (üst ve alt kapakların birleştiği bölge) bir dakika süreyle bir pensetle ezilir. Daha sonra bir makasın ucuyla tel gibi gergin dış kantüs yoklanır ve lateral kantal ligamanın alt kolu orbita kenarına doğru içten dışa kesilir. Göz içi basıncı ölçülerek değerlendirilir, hala yüksekse üst kol da kesilmelidir.

Kaynaklar
  1. seafoodplus.info
  2. seafoodplus.info
  3. seafoodplus.info
  4. Paul Riordan-Eva: Disorders of the Eye & Lids; Current Medical Diagnosis & Treatment; McGraw Hill, ; S:

Göz Yaralanmalarında Neler Yapılmalıdır?

Göz, oldukça hassas olan yapısı itibariyle, çocukluk döneminde daha fazla olmak üzere hayatın her döneminde, dış etkenlere ve yabancı cisimlere bağlı travmalardan etkilenebilir.

Yaralanmalı gözde zamanında ve yeterli tedavi uygulanmadığında körlük gelişebilir. Yaralanmalı gözde gelişen görme kaybı ve çevre yapılarını ilgilendiren estetik sorunlar tazminat ve ceza hukuku kapsamında yaptırımlar gerektirir.

Göz yaralanmaları gözün dış katmanları ile sınırlı göz dışı yaralanmalar şeklinde görülebileceği gibi göz içi yaralanmalar şeklinde gerçekleşebilir. Yaralanmalı gözde ilk yardım yaralanmanın bulunduğu ortam koşuları ve yaralanmanın ciddiyeti dikkate alınarak gerçekleştirilmelidir. Ağır vücut travmasını da içeren yaralanmalarda, öncelikle yaşamsal destek verilmeli ve sonrasında göz dışı yapılar ve göz bebeği (pupilla) kuvvetli bir aydınlatma altında dikkatle izlenmelidir. Yaralanma bir gözde ise diğer gözdekinden olan farlılıkları; iki gözde ise gözlerin görünümleri ve görmeleri arasındaki farklılıklar dikkate alınmalıdır. Göz yaralamalarında yaralanmaya neden olan cismin tanımlanması çok önemlidir. Özellikle sönmemiş kirece bağlı ve v.b. alkali yanıklar gözün şeffaf dış tabakasında (kornea) kalıcı kesafet oluşturarak önemli görme kaybı ile sonuçlanabilirler. Bu nedenle, böyle bir temasın gerçekleştiği bilindiğinde hiç zaman geçirmeden olanaklar çerçevesinde göz dışından yabancı cisim parçacıkları uzaklaştırılmalı, ısrarla gözkapakları aralanarak yıkanmalı, bu maksatla göz dışı uyuşturucu damla uygulaması ile ilk yarım saatte göz yıkanması işlemi sağlanarak; mutlaka göz hekimi kontrolü yaptırılmalıdır. Sanayi hizmetlerinde daha sık karşılaşılan ve “göze çapak kaçması” olarak tanımlanan yüzeysel göz yaralanmalarında çoğunlukla yabancı cisim göz dışında izlenebilir. Bununla birlikte, bu yabancı cismin göz içine uzanabileceği, başka bir yabancı cismin göz içine geçmiş olabileceği, göz dışı ve göz içinde iltihap geliştirerek körlüğe yol açabileceği akılda tutulmalıdır. Bu durum, yabancı cisim kolaylıkla dışarı alınabildiği koşullarda bile göz hekimi muayenesini gerektirir; zira çok küçük yabancı cisimler göz içinde çok büyük hasar oluşturabilirler, üstelik bunların göz içine giriş yerleri bazen dışardan görülemez.

Kayak ve kaynak yaparken de izlenebildiği gibi morötesi ve kızılötesi ışınlar göz dışı tabakalarında ve bazen gözün sarı noktasında (maküla) sıklıkla geçici, bazen kalıcı hasarlar ve görme kayıpları oluşturabilirler. Özellikle güneş tutulmalarında kızılötesi ışınların oluşturdukları görme kayıpları izlenebilmektedir. Güneş tutulması izlemek için uygun filtreler içeren gözlüklerin kullanımı şarttır. Yaralanmalı gözde yanma, batma hissi, kızarıklık, çapaklanma görünümü görme azalması ile birlikte ise acilen; görme azalması olmasa bile en yakın zamanda (tercihan ilk 72 saatte) göz hekimi kontrolünü gerektirir. Gözde kesi oluşturan veya göze giren yabancı cismin kirli olduğu bilindiğinde en kısa zamanda tetanoz aşısı dahil olmak üzere; ağızdan (hap) yada damar yoluyla verilecek antibiyotik ve kortizon uygulamalarına gereksinim vardır. Göz içinde metalik yapıda yabancı cisimden şüphelenildiğinde asla magnetik rezonans (MR) yaptırılmamalıdır. Kesi hattının derinliği ve kahverengi görünümdeki göz içi dokuların dışardan izlenebildiği açık yaralanmalı göze asla göz pomadı dahil herhangi bir merhem sürülmemelidir. Bu durumda göz, kuru, mümkünse steril ve koruyucu bir kapama ile kapatılarak en kısa yoldan hasta göz hekimine ulaştırılmalıdır. Göz dokularını ilgilendiren her türlü kesinin tamirinin göz hastalıkları hekimi tarafından yapılmasına özen gösterilmelidir. Künt cisimlerle (yumruk dahil) olan yaralanmalar dahil her türlü göz içi yaralanmada geç dönemde körlük oluşturabilecek komplikasyonlar (örneğin glokom, retina dekolmanı) gelişebileceği göz önüne alınarak en az 6 ay süreyle göz hekimi kontrolüne devam edilmelidir. Ayrıca, göz içi yaralanmalarının çok düşük olasılıkta olsa bile eken yada geç dönemde (yıllar) yaralanmalı göz yanı sıra sağlam gözünde iltihaplanmasına, yani “sempatik oftalmi” ile herki gözün kaybına varabilen durumlar geliştirebileceği unutulmamalıdır.

Göze yumrukla vurulması gibi künt travmalar ne tür problemlere yol açabilir?

Künt cisimlerle oluşan yaralanmalar delici yaralanmalara göre daha sık görülür. Parmak, yumruk, dirsek, top gibi sert cisimlerin göze çarpması sonucu gelişir. Ani darbe sonucu gözün sıkışması ve şekil değiştirmesi göziçi kanamalara ve lensin kesifleşerek katarakt gelişimine yol açabilir. Kanamalar ön kamara (kornea ile renkli tabaka olan iris arasında), gözün arka kısmındaki camsı cisim (vitreus) veya retina tabakasında olabilir.

Şiddetli künt travmalar göz duvarının yırtılması (rüptür) ile sonuçlanabilir, bu durumda acil cerrahi müdahale gerekir.

Künt darbeler gözün ağ tabakasında (retina) da problemlere yol açabilirler, bu tabakada oluşabilecek yırtıklara bağlı gelişen retina ayrılması (dekolman) acil olarak tedavi edilmediği takdirde; kalıcı görme kayıpları ile sonuçlanabilir. Künt darbeler sonucu retina tabakasının en hassas olan ve ışınların odaklandığı bölgesi olan sarı nokta (maküla) bölgesinde şişme (ödem) sonucunda görme kayıpları da gelişebilir. İlk anda farkına varılmasa da aylar veya yıllar sonra travmanın geç etkileri olan katarakt, göz tansiyonu ve retina ayrılması gibi durumlarla da karşılaşılabilir. Bu nedenle travma olgularında uzun süreli takip önemlidir.

Delici göz yaralanmalarında ne yapmalısınız?

Taşlama, çekiçleme gibi işlerde çalışırken göze yabancı cisim kaçması önemli bir durumdur, enerjisi yüksek olan küçük metal parçaları göz duvarını delip gözün içine girebilir. Bu nedenle fazla şikayet vermese de acilen göz hekimine muayene olmayı gerektiren bir durumdur. Yabancı cismin göziçi dokularda yarattığı hasarın yanı sıra beraberinde göze giren mikropların neden olabileceği ağır enfeksiyonlar da ciddi görme kayıplarına neden olabilir. Oluşan hasarın tamiri ve yabancı cismin çıkarılması için cerrahi girişim gerekir.

Delici göz yaralanmaları bıçak, makas gibi keskin cisimlerle veya yüksek hızlı küçük metallerle (örneğin saçma, demir parçası) oluşabilir. Ülkemizde sık görülen trafik kazalarında cam parçaları da delici yaralara sebep olabilmektedir. Emniyet kemerinin takılmasının bu tür yaralanmaları azaltıcı rol oynadığı da bilinmektedir. Delici bir yaralanma durumunda göz duvarının bütünlüğünün bozulması söz konusudur ve acilen cerrahi girişim gerektirir. Yaralanmanın şekline ve olgunun aşı durumuna göre tetanoz aşısı yapılması de gerekebilir.

Delici yaralanma geçirmiş bir göze bası uygulanmaması gerekir, hastanın göz kapaklarını güç kullanarak açmaya çalışmak basıyı arttırabilir ve göziçi dokuların yaradan fıtıklaşmasına neden olabilir.

Birçok göz yaralanmasının; çalışırken veya spor yaparken koruyucu gözlüklerin kullanılması ile önlenebileceği unutulmamalıdır.

Yaralı göz ovuşturulmamalı, batan bir cisim var ise çıkarılmaya çalışılmamalı, eski göz merhemleri ve damlaları kullanılmamalı, aspirin ve diğer antienflamatuvar ilaçlar kanamayı artırabileceği için alınmamalıdır.

Göze yabancı cisim kaçtığında ne yapmalıyız?

Kornea gözün ön duvarını oluşturan saydam tabakadır. Tırnak, ağaç dalı, kağıt kenarı, oyuncak gibi cisimlerle kornea sıyrıkları gelişebilir. Matkap, taşlama, çekiçleme gibi atölye işleri yaparken sıçrayan yabancı cisimlerle (demir çapağı) kornea yaralanmaları görülebilir. Bu tür yaralanmalarda şiddetli batma hissi ön plandadır. Genellikle sıçrayan küçük metal parçaları kornea yüzeyine saplanmış ancak derine gitmemişlerdir. Islak bir ortam olduğundan pasları etraf dokulara yayılabilir. Acil tedavi gerektirir, yabancı cismin çıkarılması, antibiyotikli göz damlaları kullanımı ve gözün bantla kapatılması gerekebilir. Daha sonra gelişebilecek enfeksiyonlar yönünden de belli aralıklarla kontrol gerekir. Göze herhangi bir yabancı cisim kaçtığında mutlaka hekime başvurulmalı ve kendi imkanları ile çıkarmaya çalışılmamalıdır. Aksi takdirde ciddi görme kayıpları ile sonuçlanabilen enfeksiyonlar, kornea bulanıklıkları gelişebilir.

 

VN:F [_]

Rating: /5 (93 votes cast)

Göz Yaralanmalarında (Künt, delici, yabancı cisimle olan) Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?, out of 5 based on 93 ratings

Gözü Kaynak Alması

Gözü Kaynak Alması Nedir?

Kaynak, birbiri ile aynı veya benzer nitelikli olan malzemelerin, alaşımlı parçaların veyahut erime sıcaklıkları birbiri ile aynı ya da yakın olan metallerin özel bir cihaz kullanılarak birleştirilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Bu özellikleri sayesinde insanların hayatının bir çok alanında ve zamanında kullanmak zorunda olduğu bir şey halini almıştır. Bu sebeple de gözü kaynak problemi almasını sıklıkla birçok kişinin maruz kaldığı bir durum olarak nitelendirmek mümkündür. Gözü kaynak alması; gözlerin kaynak esnasında çıkan ışık ve dumana maruz kalması sebebiyle yaşanan ağrılı bir sağlık sorunudur. Bu sorun genellikle kişilerin yapılacak olan kaynak işlemi esnasında gerekli olan koruyucu nitelikteki materyalleri kullanmaması veya uygun kullanmaması durumunda ortaya çıkar.

Gözü Kaynak Alması Probleminin Belirtileri

Kaynak alan gözde çeşitli sorunlar meydana gelmektedir. Özellikle kaynak işini yapan kişi, uygulama esnasında kendisini korumak için özel tasarlanmış bir materyal kullanmalıdır. Bu özel materyaller kaynak gözlüğü ya da kaynak maskesi olarak nitelendirilebilir. Herhangi bir materyal kullanımı olmadan yani çıplak göz ile korumasız bir şekilde yapılan kaynak uygulaması göze ciddi hasarlar vermektedir. Bu sorunlar ilk başta fark edilmese de işlemin üzerinden zaman geçince belirtileri ortaya çıkmaya başlar.

Bunlar;

  • Gözde ve göz bölgesinde ağrı
  • Gözde ve göz bölgesinde yanma hissi
  • Gözde ve göz bölgesinde kızarıklık
  • Gözde ve göz bölgesinde hassasiyet
  • Gözler kapanında kişinin içeride gördüğü renkli renkli noktacıklar
  • Gözün görme fonksiyonunda azalma
  • Gözün görme fonksiyonunda bulanıklık
  • Geçici görme kaybı
  • Gözde kumlanma hissi
  • Işığa maruz kalınca ya da ışığa bakınca hissedilen ağrı
  • Gözde şişlik ve şişkinlik hissi
  • Gözde batma hissi
  • Gözde yaşarma hali
  • Gözde kuruma
  • Gözde kaşıntı

Gözü Kaynak Alması Probleminin Nedenleri

Kaynak işlemi esnasında, özel olarak tasarlanmış haldeki kaynak makinesinin ucunda bulunan maşa ve elektrottan etrafa yayılan oldukça güçlü ve çok yoğun haldeki ışınlar vardır. Bu ışınlama ile gözü kaynak alması probleminde gözde bulunan retina tabakası üzerindeki sinir uçları aşırı derecede uyarana maruz kalır ve uyarılır. Bu sebeple retina tabakası üzerinde ödem meydana gelir. Yine bu işlem esnasında ortaya çıkan kötü kokulu duman da maruz kalan kişinin gözlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durumun ışınlar sebebiyle değil de kaynak gazı sebebiyle meydana geldiğini savunanlar da vardır fakat bu doğru ve kanıtlanmış bir iddia değildir.

Gözü kaynak alması probleminin temel nedeni ise kaynak işleminin çıplak göz ile yani kaynak kalkanı, kaynak gözlüğü gibi herhangi bir koruma materyali kullanmadan çıplak göz ile yapılmasıdır.

Gözü Kaynak Alması Problemi Tedavisi

Gözü kaynak alması probleminde doktor tedavisi oldukça önemlidir. Bu durum için önerilen basit nitelikli evde uygulanabilecek yöntemler olsa da doktor tavsiyesi ve müdahalesinin gerekliliği göz ardı edilmemektedir. Doktorunuz tarafından gerekli görüldüğü taktirde size reçete edilmiş olan ilaçların düzenli bir şekilde kullanılması ile birlikte tedavi kısa süre içerisinde sağlanacak ve kişi normal yaşantısına dönebilecektir.

Tedavi için ise; göz yıkama uygulaması ve topikal analjezi, çeşitli ilaç tedavileri, göz istirahati ve gözü ışıktan uzak tutma gibi yöntemler tercih edilmektedir.

Gözü Kaynak Alması Problemi Tedavi Edilmezse

Gözü kaynak alması problemi basit bir şeymiş gibi görülse de oldukça ciddi bir sorundur. Tedavi edilmediği takdirde gözün görme kapasitesinde azalmalar ve görüş bulanmalarına ek olarak körlüğe kadargidebilir ve de haliyle istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Bu sebeple ciddiye alınmalı ve hissedilen rahatsızlık artmadan mutlaka bir sağlık kuruluşuna danışılarak gerekli önlemler alınmalıdır.

Gözü Kaynak Alması Problemine Ne İyi Gelir?

Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında ivedilikle bir sağlık kuruluşuna başvurulmasının gerekliliği de unutulmamalıdır. Aynı zamanda gözü kaynak alması problemine karşı evde uygulayabileceğiniz bazı basit yöntemler mevcuttur.

Bunlar;

  • Buz küpü uygulaması – Buzdolabından aldığınız bir miktar buzu herhangi bir bez parçası içerisine koyduktan gözlerinizin üzerinde bir süre bekletin. Gözlerinizde kaynağa bağlı olarak meydana gelen yanma hissi ve kızarıklığın geçmesine yardımcı olacaktır.
  • Salatalık uygulaması – İçerisinde bulunan yüksek su oranı sayesinde gözlerde meydana gelen kuruluk hissinin nemlenerek giderilmesine ve böylelikle ağrının da azalmasına yardımcı olacaktır. Bunun için salatalığı dilimleyerek ya da rendeleyerek gözlerinizin üzerine koyabilirsiniz. Sabit tutmak için ise bir tülbent ya da bir göz bandından faydalanabilirsiniz.
  • Patates uygulaması – En çok tercih edilen ev uygulamalarındandır ve oldukça etkili olduğu söylenir. Bunun için buzdolabından aldığınız bir patatesi soyun ve bir dilimini çiğ halde gözünüzün üzerine koyun. Sonrasında ise bir göz bandı ya da bir tülbent parçası ile sabit kalmasını sağlayın. Bir süre sonra patatesler ısınacaktır. Isınma olunca yeni bir dilim koyarak bir süre uygulamayı devam ettirin. Böylelikle gözlerinizdeki kuruma, kaşıntı ve ağrı hissi bir nebze de olsa azalacaktır.
  • Süt uygulaması – En çok tercih edilen yöntemlerden bir tanesidir. Bunun için süt öncelikle kaynatılır ve dinlenerek soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra bir parça pamuk içerisine batırılır ve gözlerin üzerine uygulanır.
  • Poşet çay uygulaması – Poşet çaylar içerisinde bol miktarda antioksidan barındırırlar ve bu antioksidanlar da gözde meydana gelen iltihaplanma ve ağrının giderilmesine olumlu yönde etki gösterir. Bunun için iki adet çay poşetini bir miktar sıcak su içerisinde demledikten sonra çıkarıp sıkarak suyunun süzülmesini sağlayın. Sonrasında ise çay poşetlerini buzlukta kısa bir süre bekletip gözlerinizin üzerine koyun.
  • Gül suyu uygulaması – Bunun için bir miktar pamuğu gül suyuna batırıp gözlerin üzerine tatbik etmeniz yeterli olacaktır. Böylelikle nemlenme sağlanacak ve ağrının dinmesine yardımcı etki oluşturulacaktır.
  • Yoğurt uygulaması – En sık tercih edilen yöntemdir denilebilir. Bunun için gözün üzerine bir kaşık yardımı ile bir miktar yoğurt sürün ve kuruduktan sonra ılık su ile yüzünüzü temizleyin. Ağrının azaldığını göreceksiniz.

Gözü Kaynak Alması Problemine Ne İyi Gelmez?

Gözü kaynak alması problemi ile ilgili olarak doğru bilinen bir yanlış uygulama vardır. Bu uygulama ise göze limon sıkılmasıdır. Bir damla halinde değil, bir tam limonun göz pınarlarına akıtılmasıyla birlikte kaynağın gözde meydana getirdiği olumsuz etkilerin giderileceği düşünülür. Fakat böyle bir durum kesinlikle söz konusu değildir ve uygulanmamalıdır. Aksi taktirde asiditesi yani asidik özelliği oldukça yüksek olan limon, gözlerde tedavi edilemeyecek ya da çok uzun süre tedavi gerektirecek nitelikteki hasarlara yol açar.

Gözü Kaynak Alması Problemi için Kullanılabilecek İlaçlar

Öncelikle doktora danışmadan herhangi bir ilaç kullanılmaması gerektiği unutulmamalıdır. Gözü kaynak alması problemi için doktor reçetesi ve tavsiyesi ile kullanılabilecek bazı göz sulandırıcı ve ağrı kesici nitelikteki ve midriyatik etkili göz damlalarıdır. Bu gözü kaynak alması damlaları, içerisinde etken madde olarak siklopentolat hidroklorür, oksitetrasiklin, oksitetrasilkin hidroklorür, polimiksin, polimiksin sülfat, petrolatum, proparakain HCI, gliserol, benzalkonyum klorür, siprofloksasin, karbomer, tetrahidrozoün hidroklorür, edetat disodyum, diklofenak sodyum, sorbik asit ve tromotamin bulunduran çeşitli ilaçlardır.

Aynı zamanda lubrikan olarak nitelendirilen kayganlaştırıcı özellikli jellerin ve ağrı kesmeyi amaçlayan analjezik antienflamatuvar nitelikli hapların kullanımı da uygundur.

Yukarıdaki ilaçlar her hastaya verilmez. Kişinin ihtiyacı olan ilacı doktor reçetelendirmesi ile alması ve kullanması gerekir.

Gözü Kaynak Alması Problemi için Hangi Doktora Gidilir?

Gözü kaynak alması problemi basit bir şey gibi görünse de ciddiye alınması gereken ve mutlaka bir hekime gösterilmesi gereken bir durumdur. Bu sebeple gözü kaynak alması problemi ile karşı karşıya gelindiğinde mümkün olan en kısa süre içerisinde herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurulması ve eğer mümkünse alanında uzmanlaşmış olan bir Göz Hastalıkları ve Sağlığı doktoru ile görüşülmesi önem taşır.

Göze Kaçan Yabancı Cisimler Nasıl Çıkarılır?

Göze Kaçan Yabancı Cisimler

Göze en sık neler kaçar?

Bazen havada uçuşan tozlar, toprak, kum, kirpik, kırık cam parçaları, kaynak ça­pağı gibi cisimler göze kaçabilir.

 

Yabancı cisim kaçtığında gözde hangi belirtiler olur?

Gözde ağrı, batma, sulanma ve kızarıklık olur. Artan gözyaşı bu cismi yerinden hareket ettirerek akıntıyla göz dışına atamazsa yakınmalar devam eder. Yabancı cismin mutlaka çıkarılması gereklidir.

 

Yabancı cisim tedavisi nasıl yapılır?
 

Evde;

Kaynatılmış ılıtılmış suyla, göze bol sulu pansuman yapın.

 

Rahatlamazsa;

  • Yukarı bakarken alt kapağı açıp içine bakın, yabancı cisim oradaysa temiz bir kulak pamuğu ile alın.
  • Orada değilse, aşağı bakarken üst kapağı yukarı doğru çekip bakın, ya­bancı cisim oradaysa temiz bir kulak pamuğu ile alın.
  • Orada da değilse üst kapağı çevirip bakmak ve gözle görülemeyecek ka­dar küçük cisimler için mikroskopla muayene etmek gerekir.
  • Böyle bir durumda beklemeden göz hekimine gidilmelidir. Göz hekimi mikroskop ve özel mavi-yeşil renkli bir boya sürerek gözü muayene eder.

 

Yaralanmanın Büyüklüğüne Göre Tedavi

  1. * Göze antibiyotikli damla ve merhem
  2. * saat kapama
  3. * Gözbebeğini istirahate alacak damla (nadiren gerekir)
  4. * Özel bir kontakt lens (nadiren gerekir)
  5. * Bir daha olmaması için önlemlerin anlatılması

 

Dikkat: Sakın gözü­nüzü ovuşturmayın! Hele cam kaçtıysa, asla! saat sonra hâlâ batma varsa, mutlaka, gecikmeden göz hekimine gidin.

 

Göze yabancı cisim kaçmışsa kontakt lens kullanmaya devam edilebilir mi?

Kesinlikle hayır. Numaralı veya renkli kontakt lensler böyle bir durumda takılma-malıdır. Gerekirse hekimin önereceği kontakt lens çok farklı bir lenstir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir