grafik tasarım sanat tarihi notları / (PDF) SANAT TARİHİ 1 DERS NOTLARI | Jan Mirovek - seafoodplus.info

Grafik Tasarım Sanat Tarihi Notları

grafik tasarım sanat tarihi notları

Diğer Sanat Tarihi ders notları

20 ders notu

Yunan Uygarlığı ve Sanatı

Doğuş Üniversitesi Sanat Tarihi I

Görsel İletişim Tasarımı Sanat Tarihi I ders seafoodplus.info tarihi 1 ders notudur. Yunan sanatına göre, antik yunanda tapınaklara insan giremiyor. Tapınak rahipleri seafoodplus.info tarihi 1 (STR) ders notu içeriği:eski yunan uygarlığı ve sanatı helenistik dönem yunan sanatı Diğer sanat tarihi 1 dersi arama kriterlerisanat tarihi 1 ders notları,sanat tarihi 1 pdf,sanat tarihi 1 ders notları pdf,sanat tarihi 1 konu anlatımı,sanat tarihi 1 özet,sanat tarihi 1 dersi,sanat tarihi 1 Devamını Oku

Peyzaj Mimarlığı İçin Sanat Tarihi Ders Notu

Düzce Üniversitesi Sanat Tarihi

Peyzaj Mimarlığı Sanat Tarihi ders notudur. Sanat tarihi ders notudur. Kabartmalardaki insan figürleri Mısır kabartmalarında olduğu gibi gösterilmiştir. Vücudun bölümlerinde oransızlıklar vardır. (Baş, göz ve eller büyük yapılmıştır.) Konu olarak günlük olaylar da işlendiği için, kabartmalar canlı ve gerçekçi etkiye seafoodplus.info tarihi (PM) ders notu içeriği:sanat nedir? sanatın oluşumu sanat yapılarının ortak özellikleri sanatın bölümleri sanat tarihi ve ilişkide bulunduğu alanlar Devamını Oku

Türkiye'de Grafik Tasarım Sanatının Gelişimi

Giresun Üniversitesi SANAT TARİHİ

Grafik Tasarımı Bölümü Sanat Tarihi ders notudur. Sanat tarihi grafik sanatı tarihi ders notudur. Sanat tarihi (GRF) ders notu içeriği: Türkiyede grafik tasarımın gelişimiArkadaşlar bu PDF dosyasında Türkiye'de Grafik Tasarım Sanatının Gelişimi yer almaktadır aradığınız bu ise işinize yarayacaktır kolay gelsin. Diğer sanat tarihi dersi arama kriterleri sanat tarihi pdf,sanat tarihi ders notları,sanat tarihi ders notları pdf,sanat tarihi özet,sanat tarihi konu anlatımı,sanat tarihi Devamını Oku

Sanat Tarihi - 2

Beykent Üniversitesi Sanat Tarihi II

Sahne ve Gösteri Sanatları Bölümü Sanat Tarihi II ders seafoodplus.info tarihi 2 ders seafoodplus.infomcilik veya empresyonizm, yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan ve bütün sanat dallarını, özellikle resmi etkileyen akım. Doğadaki unsurların kişinin içinde oluşturduğu izlenimleri, duygusal izleri yansıtmayı seafoodplus.info tarihi 2 (RES) ders notu içeriği:İzlenimcilik Modern Sanat dışavurumculuk Kübizm Sürrealizm Pop-Art manet monet renoir degas van gogh gauguin sevrat cezanne gruguin Devamını Oku

Rönesans Dönemi

Doğuş Üniversitesi Sanat Tarihi I

Görsel İletişim Tasarımı Sanat Tarihi I ders notudur. Sanat tarihi 1 ders notudur. Michelangelo, helenistik dönem baroku etkilemiş.Abartılı kaslar ve kollar. Michelangelo'nun biçimine maniera biçimi seafoodplus.info maniyerist döneme dahil edebiliriz. Pieta ve Davut heykeli en önemli seafoodplus.info heykeli 5 buçuk metredir. Tanrısal orana yaklaşmaya çalışmış. İnsan vücudunda en önem verdiği yer gövde kısmıymış.Sanat tarihi 1 (STR) ders notu içeriği: rönesans rönesans mimarları ve eserleri Devamını Oku

çağdaş sanat tarihi

İstanbul Kültür Üniversitesi Çağdaş Sanat Tarihi

Sanat Yönetimi Çağdaş Sanat Tarihi ders notudur.Çağdaş sanat tarihi ders seafoodplus.infoangelo Merisi da Caravaggio, İtalyan ressamdır. Roma, Napoli, Malta ve Sicilya'da çalışmıştır. Barok sanat akımının ilk büyük sanatçısıdır. Caravaggio, ismini doğduğu kasabadan almıştır. "Michelangelo Merisi Caravaggio" gerçek ismidir. Çağdaş sanat tarihi (SYİ) ders notu içeriği:Caravaggionun hayatı ve eserleri hakkında bilgi Caravaggio caravaggioculuk, Caravaggio eserleri Caravaggio eserleri Devamını Oku

Mimarlık ve Sanat Tarihi 1

İstanbul Gelişim Üniversitesi MİMARLIK VE SANAT TARİHİ I

Mimarlık Bölümü Mimarlık ve Sanat Tarihi I ders notudur. Mimarlık ve sanat tarihi 1 ders notudur. Tipik bir yunan tapınağı çepeçevre simetrik bir bina olup genellikle her hangi bir cephesinden vurgulanmaz. Yalnızca ön cephe ekseninde tapınağın dışında bir sunak yer alır. Roma tapınağı farklı bir anlayışla yapıldı. Genellikle arşitravı taşıyan sütunlar dışında naosan dış duvarı pseuda-peripterus, çepeçevre sütunlarla süslendi, sütün aralıkları daha genişti. Pronous ne nausun içinde taşıyıcı Devamını Oku

Sanat Tarihine Giriş Kelimeler-2

Marmara Üniversitesi Sanat Tarihine Giriş I

sanat tarihine giris ders notu, sanat tarihine giris 1 ders notu, sanat tarihine giris I ders notu, sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, sanat tarihi bölümü sanat tarihine giris ders notu, içindekiler: Asurbanipal, Teodoros-Roikos, Tesauroi, Philon, Patina, Arhitekton, Antici, Musaion, Musa, Akademeia, Eflatun, Pinakoteka, Pilinius, Ksenokrates, Douris, Apollodorus, Hesiodos, Teogonia, Devamını Oku

Sanat Tarihine Giriş Kelimeler-1

Marmara Üniversitesi Sanat Tarihine Giriş I

sanat tarihine giris ders notu, sanat tarihine giris 1 ders notu, sanat tarihine giris I ders notu, sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, sanat tarihi bölümü sanat tarihine giris ders notu, içindekiler: Uffizi, Hegel, Wickelmann, Geschicte Der Kunst Des Altertums, Quttorocento, Guardoroba, Camerino-Studiola, Dilettante, Villani, Alberti, De Re Aedificatoria, Polymath, Delle Statua , De Devamını Oku

Sanat Tarihinde Kronolojik Çağ

Akdeniz Üniversitesi Sanat Tarihi II

sanat tarihi ders notu, sanat tarihi 2 ders notu, sanat tarihi II ders notu, moda tasarimi ders notlari, Serik Gülsün Süleyman-Süral Meslek Yüksekokulu ders notlari, Akdeniz Üniversitesi ders notlari, akdeniz üniversitesi moda tasarimi ders notlari, serik gülsün süleyman süral meslek yüksekokulu ders notlari, moda tasarimi bölümü sanat tarihi ders notu, içindekiler: sanat tarihinde kronolojik çag, Lorenzo Ghiberti, Leon Batista Alberta, Flippo Baldinvici, Vikelman'a göre arkeolojinin Devamını Oku

Sanat tarihi

Akdeniz Üniversitesi Sanat Tarihi II

sanat tarihi ders notu, sanat tarihi 2 ders notu, sanat tarihi II ders notu, moda tasarimi ders notlari, Serik Gülsün Süleyman-Süral Meslek Yüksekokulu ders notlari, Akdeniz Üniversitesi ders notlari, akdeniz üniversitesi moda tasarimi ders notlari, serik gülsün süleyman süral meslek yüksekokulu ders notlari, moda tasarimi bölümü sanat tarihi ders notu, içindekiler: sanat, sanat tarihi, estetik, Ralph Waldo Emerson'a göre sanat, siyah figür teknigi, kirmizi figür teknigi, siluet rezerve teknigi, Devamını Oku

Edirne Üç Şerefeli Cami

Marmara Üniversitesi Klasik Osmanlı Mimarisi I

klasik osmanli mimarisi ders notu,klasik osmanli mimarisi 1 ders notu,klasik osmanli mimarisi I ders notu, sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, sanat tarihi klasik osmanli mimarisi ders notu, içindekiler: Klasik Osmanli Mimarisi-1 dersinin ilk notu bu ders notunda Isa Bey Cami ve Manisa Ulu Cami planlari ile Edirne Üç Serefeli Cami planlarini verdim ve yazimi bilgisayarda yaziya Devamını Oku

Sanat Tarihi 2 Kavramlar ve Açıklamaları

Akdeniz Üniversitesi Sanat Tarihi II

sanat tarihi ders notu, sanat tarihi 2 ders notu, sanat tarihi II ders notu, moda tasarimi ders notlari, Serik Gülsün Süleyman-Süral Meslek Yüksekokulu ders notlari, Akdeniz Üniversitesi ders notlari, akdeniz üniversitesi moda tasarimi ders notlari, serik gülsün süleyman süral meslek yüksekokulu ders notlari, moda tasarimi bölümü sanat tarihi ders notu, içindekiler: tiyatro, kerkides, bouleuterion, odeion, gymnasion, tapinaklar, dor-iyon-korint nizami, periptetos, Devamını Oku

Bizans Sanatı II Vize Sonrası

Marmara Üniversitesi Bizans Sanatı II

bizans sanati ders notu, bizans sanati 2 ders notu, bizans sanati II ders notu, sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, marmara üniversitesi bizans sanati 2 ders notu, sanat tarihi bizans sanati 2 ders notu, içindekiler: Marmara Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü vize sonrasi seafoodplus.info Zeki Boleken seafoodplus.info ders sahibi Asnu Yalçin Bilban'dir. Final konularidir. Bizans Sanati Ve Devamını Oku

Kefeli Camii

Marmara Üniversitesi Bizans Sanatı II

bizans sanati ders notu, bizans sanati 2 ders notu, bizans sanati II ders notu, sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, sanat tarihi bizans sanati ders notu, içindekiler: Kefeli Camii ödevini kendim yaptim yararlanilan kaynaklar ödevde yer aliyor. Bizans Sanati 2 dersinden ödev olarak verilmisti. Fotograflari da kendim çekmis bulunmaktayim, isinize yarayacagini seafoodplus.info olarak Devamını Oku

Anıt Mimari Semineri Ders 1

Marmara Üniversitesi Anıt Mimari Semineri

anit mimari semineri ders notu,sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, sanat tarihi anit mimari semineri ders notu, içindekiler: sanat eserinin korunmasina yönelik kanunlar nasil ortaya çikti?, Bugün tarihi eserin korunmasindaki en temel sebepler neler?, sanat eserlerini nasil korumaliyiz?, sorularinin cevabi, üslup birligine ulasma kaygisi (stilistik rekompozisyon), romantik görüs, Devamını Oku

Beylikler ve Eserleri

Marmara Üniversitesi Beylikler ve Erken Osmanlı Mimarisi I

beylikler ve erken osmanli mimarisi ders notu, beylikler ve erken osmanli mimarisi 1 ders notu, beylikler ve erken osmanli mimarisi I ders notu, sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, sanat tarihi beylikler ve erken osmanli mimarisi ders notu, içindekiler: bu notta karakoyunlular ve eserleri: Van Ulu Cami, Tebriz Gök Mescid,Ahlat erzen hatun kümbeti, Kadem pasa hatun kümbeti, ahlat erzen Devamını Oku

Avrupa Sanatı I

Marmara Üniversitesi Avrupa Sanatı I

avrupa sanati ders notu, avrupa sanati 1 ders notu, avrupa sanati I ders notu, sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, sanat tarihi avrupa sanati ders notu, içindekiler: avrupa sanatina giris mahiyetindedir. Hristiyanlik kisaca ele alinmistir. Bire bir ders içinde yazilan notlarimdan olusmaktadir Devamını Oku

Dokuma Sanatı

Marmara Üniversitesi Dokuma Sanatı

dokuma sanati ders notu, sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, sanat tarihi dokuma sanati ders notu, içindekiler: pazirik halisi özellikleri, deseni, kompozisyonu, dügüm çesitleri, Iran Ve Türk Dügümü arasindaki farklar, Dügümlerin özellikleri ve kullanildiklari yerler, yün hali nasil anlasilir? makine halisi nasil yapilir? Yün halisinda temel faktörler, renk düzeni, tezgahlarin seçimi Devamını Oku

Camiler ve Mescidler

Marmara Üniversitesi Terminoloji II

terminoloji ders notu, terminoloji 2 ders notu, terminoloji II ders notu, sanat tarihi ders notlari, fen-edebiyat fakültesi ders notlari, Marmara Üniversitesi ders notlari, marmara üniversitesi sanat tarihi ders notlari, sanat tarihi terminoloji ders notu, içindekiler: cami, minber, mescid, musalla, meshed, musalla tasi, selatin camiler, hünkar mahfili, namazgah, ulu cami, kösk mescit, fevkani, zaviyeli cami, eyvan, zaviye, tekke kelimelerinin ve terimlerinin anlamlari, tanimlamalari, islevleri Devamını Oku

Yapmak istediğiniz işlem için sisteme giriş yapmanız gerekmektedir.

22/02/UMUT ALTINTAŞ

Tasarımın Aklı*

Değiş Tokuş:
Sanat ve Grafik Tasarım Arasında Kalan Düşünsel Notlar

Bu yazı, bir dizi fikrinin ilk denemesi. Tasarım üstüne düşünme, tasarımı analiz etme ve bu konuda sıklıkla soru sorma ihtiyacından kaynaklanan bir dürtü. Zihinsel bir laboratuvar ortamı. Kişisel meraklardan evrensel ölçekte meselelere uzanan bir yol. Ve çoğunlukla, bir akıl karışıklığı.

*

Tutunmak zorunda kaldığımız ve bir süre sonra hep böyleymiş ve hep böyle olmak zorundaymış gibi kabullendiğimiz belli tanımlamalar var: “Grafik tasarım, bir iletişim kurma disiplinidir. İşlevseldir. Bir probleme cevap verir. Sebebi, onun talep edilmiş olmasıdır. İşvereni vardır. Başkası adına konuşur. Sanat ise sebepsizdir. Müşterisizdir. Hesap vermez, hesap sorar. Kendini açıklamak zorunda kalmaz. Sanatçı sırf onu yapmak istediği için yapılmıştır. Önce yoktur, sonra birden var olur.”

*

Sanat ve grafik tasarımın birbirinden nerede ayrıldığı (veya ayrılıp ayrılmadığı) tartışması gündeme geldiğinde bu kendinden emin tanımları peşi sıra diziyoruz. Çoğu zaman, çoğu yerde kesişen (kesişmek zorunda olan), bazen de birbirine teğet geçen ve bu yüzden mutlak bir temastan kaçamayan iki farklı küme, sanat ve grafik tasarım. Bir an geliyor, bu iki farklı küme öyle iç içe geçiyor ki artık sınırları belirleyen çizgilerin hangisine ait olduğunu çözmeye çalışmanın bir anlamı kalmıyor. Bu yüzden tanımların sabitliği de ortadan kalkıyor. Peki ezberimizde hazır bekleyen bu tanımların yerlerini değiştirirsek ne oluyor?

*

“Grafik tasarım müşterisiz olabilir. Bir probleme mutlaka cevap vermek zorunda değildir. İşverene her zaman ihtiyaç duymaz, tasarımcı talebi kendisi de ortaya atabilir. Bir ürünü sattırmak zorunda değildir, tasarım kendi başına bir ürün de olabilir. Hesap vermek zorunda hiç değildir; tasarımcı sırf bir şeyi tasarlamak istediği için tasarlanmıştır. Yani tasarım nesnesi, tasarlanma sebebinin kendisi de olabilir. Bir sanat yapıtının ise müşterisi, sipariş edeni vardır. Sanat yapıtı iletişim kurabilir, işlevsel olabilir. Sanatsal söylemi, işlevsel olmasında yatıyor olabilir. Bir probleme işaret eder. Başkası adına da söz söyler. Talep edilir. Hesap sorduğu kadar hesap da verebilir. Bir zaman sonra kendisi de bir ürüne dönüşebilir ve kendisini sattırabilir.”

*

Görünen o ki iki farklı disipline atanmış bu şartlar ve gereklilikler birbiri içine rahatça geçebiliyor, yek bir küme hâline gelebiliyor. Kaldı ki her önermenin birden fazla temsili mevcut, ancak örneklere bu yazının ikinci bölümünde yer vereceğim.

*

Elbette bu tanımlamalar ister istemez bir diğer değişmez olan “Sanat nedir?” sorusundan doğuyor. Kaldı ki çağlar boyu popülerliğini koruyan bu soruyu sormaya devam ediyorsak, hâlâ verilmiş kesin ve mutlak bir cevabımız da yoktur diyebiliriz. Olması da gerekmez. En nihayetinde değişmez bir tanımlamayı aramak, dünyanın değişmediğini söylemek kadar yanlış.

*

Verilebilecek olası tüm cevaplar, bu soruyu sanatın hangi döneminde sorduğunuza göre de değişiyor. Anlamı, tek ve birbirine benzer bir cevabı olmamasında ve sürekli sorgulanmaya maruz kalmasında yatan bu disiplinin tarihine şöyle hızlıca bakalım: Sanatın, pratikte faydasının az oluşundan dolayı Platon’un ideal devletinde hiç de özel bir yeri yoktu. Sanatçılar bir sandalye çizebilirlerdi ancak gerçek bir sandalye yapamazlardı. Sanat ne kadar taklitse o kadar ‘sanat’ oluyordu. Ardından ‘ideal temsil biçimi’ geldi. Geçerli bir sanat eseri olması için bir resmin gerçek hayatla ayırt edilemez olması gerekirdi. yüzyılın ikinci yarısında Rönesans’a ait tüm güzellikler ortadan kalkıyor, Arthur C. Danto’nun deyişiyle sanatın belli bir döneminin sonu gelip, yeni ve görkemli bir devir başlıyordu. yüzyıl ise bambaşka bir hikâye. Önce sanatçılar, sanat eserinin bir temsil aracı olduğu düşüncesinden vazgeçip eserin yalnızca kendisini temsil ettiğini gösterdiler. Sanat hiç olmadığı kadar soyuttu. Ardından sanatı sanat yapan enstrümanları bir kenara bırakıp gündelik malzemelere yöneldiler. Danto burada artık sanatın ne olduğu sorusunun, sanatın ‘mimetik’ olduğu zamanlara göre daha da zorlaştığını söyler; çünkü artık sanatçı ne taklitle ne de güzel olanla ilgilenir, çünkü Marcel Duchamp bu iki demirbaş kanunu zaten yıkıp geçmiştir. Sanatçının ilgilendiği konu, artık fikirdir. Daha açık bir deyişle, ‘sanat olma fikri’. Bu da bizi ’lardan itibaren sanatın estetikten muaf, omurgasını kavramların oluşturduğu, sanatçının elini kullanma becerisinden çok aklını kullanma becerisiyle koşut olan yepyeni bir üsluba yönlendirdi. Platon’dan beri ‘entropik’ bir biçimde değişen sanatın bugün ne olduğunu sormanın artık neredeyse önemi kalmadı.

*

Bugün sanat olarak tanımladığımız her ne ise, düşünce ve üretim biçimini, malzemelerini, yöntemlerini, kaynaklarını ve içeriğini sonsuz hacme sahip bir havuzdan seçiyor ve bu kaynak içerisinde sanatçıların veya adayların kendileri de yer alıyor.

*

Bir taraftan Donald Kuspit ise sanatın postmodern dönemle birlikte sona erdiği düşünüyor. Ben bu yazıda bunu iddia edecek kadar ileri gitmiyorum. Hatta saf sanatın verdiği estetik değeri vermeyen, duygusuz ve içgörüsüz olarak nitelendirilen, dolayısıyla yine Kuspitçi anlayışla bayağı diyebileceğimiz postmodern sanatın bugün zaman zaman daha akılcı bir yere oturabildiğini görüyorum. Tasarım da akılla ilgilendiği için sanatın bugün geldiği yer hiç olmazsa beni bu taraftan heyecanlandırıyor; çünkü yalnızca bir yeteneğe hayran kalarak baktığım eserden haz almayı yeterli görmüyor, bu hazzın içinde barınan aklı da görmek istiyorum.

*

Dolayısıyla sanat ve grafik tasarımı, kişisel referanslardan ve hikâyelerden1 ayırıp, doğrudan ‘aklın okunduğu yer’ olarak kabul ederek birbiriyle ilişkilendiriyor, iyi bir akla (bolca analitik düşünce, biraz da tesadüfler) sahip olan plastik üretim her şeye –sanat veya tasarım ürünü olarak adlandırmak yerine– ‘yapıt’ demeyi tercih ediyorum.

*

Grafik tasarım da sanat gibi, dönemine göre dönüşüm geçirmiş ve üslup farklılıkları nedeniyle soranı birçok yere savuran cevaplara sahip bir disiplin; ancak sanat kadar tarihsel bir uzaklığa bakmak zor. yüzyılın başından itibaren dünyanın geçirdiği değişime sosyolojik ve teknolojik anlamda yakından ayak uyduran ve o dönemlerde mesleki tanınırlığı başlayan, tüm düzenini ve alışkanlıklarını ise defalarca baştan değiştirmek zorunda kalan bir meslekten söz ediyoruz. Her ne kadar yüzyılın değişim sürecinde tanımlar da değişiyor olsa bile sanki doğuştan hemfikir olduğumuz bir uzlaşma var, o da grafik tasarımın ‘işlevsel’ olduğu; ancak bu bile değişmez bir yargı sayılmaz. Grafik tasarım henüz sanat kadar icra edilmemiş bir meslek; dolayısıyla sanatın tarihsel boyutu karşısında neredeyse dünkü çocuk. Ancak grafik tasarımı, onun yaşıtı sayılabilecek ve yüzyıl sanatıyla karşılaştırdığımızda görüyoruz ki ne tarihin ucu çok uzaklarda ne de tanımlamalar birbirinden bu denli kopuk. Hatta ikisi birer beşik kertmesi demek bile mümkün.

*

Grafik tasarımı düşünme ve üretme yolları yüzyılın başından itibaren sanatın da akışına koşut bir biçimde dönüşüme uğradı. ’lerden itibaren ise modern dünyanın katı iletişim normları sorgulanmaya ve reddedilmeye çoktan başlanmıştı. Problem çözmektense problemin kendisini yaratmaya yeltendik. İçeriği doğrudan aktaran aracılar olmak yerine içeriğe karışan müellifler olmuştuk. Bireysel üsluplar geliştirdik ve grafik tasarım üstüne söz söyler hâle geldik. Artık sadece yaptıklarına bakılan değil, ‘okunan’ kişilerdik. Anlamları ‘aman gözden kaçmasın’ diye ilk bakışta görünen yerde açık eder değil, detaylara saklar olduk. Kullandığımız araçlar gelişti, malzeme dağarcığımız arttı. Bu sayede manipülasyon becerimiz de gelişti. Anlamı zenginleştirmek için bir metne aynı anda birden fazla tipografik ifade uygulayabiliyorduk. Hatta içeriğe bile karar veriyorduk. Görseller anlam katmanları yaratsın diye onlarcasını bir arada, yan yana ve üst üste kullanabiliyorduk. Kaldı ki bu tavır bize o zamanlarda bile yabancı değildi. Fütürizm, dada ve konstrüktivizm gibi avangart hareketler bize iletişimin sınırsız ve deyim yerindeyse ‘patavatsız’ olasılıklarını göstermişti. Üstelik bunu sanatçılar, edebiyatçılar ve tasarımcılar bir arada yapıyordu. Modern sanatın ortaya koyduğu tüm felsefi sorulardan tasarım da faydalanıyordu. Misal, her ne kadar farklı görüşlere sahip olsalar da süprematistler ve konstrüktivitsler birlikte görsel dağarcık geliştiriyorlardı. Bugün ise bu diyaloğun güncel sanat ve tasarım arasında geçmesine, hatta ikisinin aynı anda konuşmasına tanık oluyoruz.

*

Bu noktada illa bir örnek vermek gerekirse, Ayşe Erkmen’in “Typed Type” işine bakabiliriz. Bir sanatçının sanat eseri olmak üzere ürettiği bir yazıtipi, ki kullanılmak için fonta dönüşmesi gerek. Yapıtın ilk temsilleri, bir font ailesini tanıtmak için kullanılan the quick brown fox jumps over the lazy dog pangramı2 ile üretiliyor. Daktilonun noktalama işaretleri kullanılarak alfabenin tüm harfleri oluşturulan bu yapıt farklı zamanlarda, farklı metinlerle yeniden ve yeniden kullanılıyor. Son olarak Arter’de Beyazımtırak sergisine hem bir yapıt hem de sergi metni olarak eşlik ediyor. Üstelik serginin kitabına şömiz olarak basılıyor. Özetle, bir grafik tasarım ürününe dönüşmüş bir sanat yapıtı / bir sanat yapıtı olarak üretilmiş grafik tasarım ürünü.

*

Sanatçı (Erkmen), grafik tasarıma ait tüm malzemeyi, dilini ve iletişim yöntemlerini rahatlıkla ödünç alıp kullanabiliyor3 ve işi onlarla var edebiliyor. Dolayısıyla bir grafik tasarımcı da pek tabii sanatın özerk hâlini tasarım nesnesinin varoluşsal bir kriteri olarak kullanabilir; yani bir grafik tasarım nesnesi üstünden söylem üretebilir. Bu yüzden sanıyorum artık grafik tasarım, yalnızca ömrü son tüketim tarihine endeksli mallarla ilgilenen bir meslek olarak algılanmaktan çıkmak üzere. Ve yine sırf bu yüzden, bir grafik tasarım mecrasının kendisini bir söylem hâline getirme olasılıklarımızı daha çok tartışmamız gerekir.

*

Bu tartışma sanat ve tasarımın farklı alanlarında yapılıyor: “Bazen sanat bir zamanlar mimariye ait olduğu düşünülen mekâna, bazen de mimari bir zamanlar sanata ait olduğu düşünülen mekâna geçiş yapıyor” diyor Hal Foster, Sanat Mimarlık Kompleksi adlı kitabında. Bu cümleyi olduğu gibi grafik tasarım ve güncel sanat bağlamında yeniden yazabiliriz gibi geliyor bana: “Bazen güncel sanat bir zamanlar grafik tasarıma ait olduğu düşünülen alana, bazen de grafik tasarım bir zamanlar güncel sanata ait olduğu düşünülen alana geçiş yapıyor.” Plastik sanatların, tasarımın ve mimarinin mekânsal ve biçimsel anlamda kaynaşıp hepsinin bir ‘görsel sanat’ olarak ortaya koyulduğundan bahsediyor Foster. Bu yaklaşıma tanık olmak için Olafur Eliasson’un işlerine göz atmak yeterli. Belki de endüstri ürünleri tasarımı, mimarlık, grafik tasarım, ses-görüntü-ışık tasarımı gibi bir sanat etkinliğini görünür kılan tüm artefact’lerin bütünüyle birleşip yek bir sanat yapıtı deneyimi yaşatması düşünülebilir. Misal, sanat ve tasarım tarihinde en kayda değer kırılmaların yaşandığı ’larda El Lissitzky, “Kabinett der Abstrakten” ile mimarlık, sanat ve tasarımı en rafine hâliyle bir araya getirmişti.

*

Gerçekten de güncel sanat, içerisinde bolca grafik tasarım unsuru barındıran, onun dilinden çokça faydalanan bir ifade hâline geldi. Kaldı ki bir arşivin sergilenmesi, yazılı veya basılı bir kaynağın bir sanat eserine zemin olması, sanatsal içeriğin tümüyle grafik tasarımın iletişim mecraları üstünden okunabilmesi örnekleriyle tasarım ve sanat bienallerinde sıkça karşılaşıyoruz. Bu bağlamda aynı değişimin ters istikametten de olabileceğine; grafik tasarımın, çağdaş sanatın söylem üretme becerisini kullanabileceğine işaret etmek istiyorum. Bir sergiyi gezmemize yardımcı olan rehberin sanatsal bir statü kazanmasından bahsetmiyorum elbette, ancak bir bienalin içeriğini taşıyan kataloğun, aynı zamanda bienalde izlenebilecek bir sanat yapıtı gibi düşünülüp tasarlanmasını engelleyecek bir unsur söz konusu değil. Sözgelimi bir bienalin en önemli parçalarından biri olan kimlik tasarımı pek tabii serginin yapıt özelliği taşıyan bir parçası olarak kurgulanabilecek her türlü imkâna sahip. Örneğin İstanbul Bienali'nin Onagöre tarafından tasarlanan görsel kimliği, bienalin iletişim kanallarına hizmet ederken katılımcı olarak içeriğine dair bir söylemde de bulunmaktan kaçınmıyor. Okay Karadayılar ve Ali Taptık’ın deyişiyle, “Antroposen çağında insanın gittiği yolu ve arkasında bıraktığı izleri takip eden” bienal teması için –yine kendi deyişleriyle– kendi yedinci kıtalarını arıyorlar. Bu arayış sonucunda yalnızca yedinci kıtayı resimlemek adına bir araya getirilmiş vektör görsellere bakmıyoruz, aynı zamanda bu görselleştirmenin bir araştırmaya, yani bir ‘metne’ dayandığını anlıyoruz. Tasarımcılar, bir dizi iletişim mecrası siparişini fırsat bilip o mecralar üstünden söylem üretmekten geri durmuyorlar.

*

Bir grafik tasarım işi, siparişi veren kurumun ve etkinliğin ihtiyacı olan tüm iletişim mecralarına ‘hizmette’ bulunuyor ve aynı zamanda o işi üreten tasarımcıların inisiyatifi doğrultusunda, yine hizmette bulunduğu mecralar üzerinden bienalin temasına dair mesajını iletiyor. Aynı bienale katılıp sözünü bir sanat eseri üzerinden söyleyen herhangi bir sanatçının tavrından bir farkı yok. Sanat, grafik tasarımın tüm iletişim kanallarını ve yöntemlerini kendi sözünü söylemek için kullanabiliyorsa grafik tasarım neden sanatın söz söyleme ayrıcalığını kullanmasın?

*

Bir dersimde öğrencilerime Olafur Eliasson’un “Ice Blocks” işini örnek gösterip “İçerik ve meseleyi ele alış biçimlerinde hiçbir fark olmayan bir sanat eseri ile bir tasarım nesnesi arasında neden bir ayrım olsun?” diye sorduğumda, bir öğrencim sanat eserinin izleyici üzerinde yarattığı fiziksel ve mekânsal etkiye dikkat çekti. Eliasson’un bu fikri sosyal içerikli bir afiş tasarımı olarak düşünülüp tasarlanmış olsaydı, özünden bir şey kaybeder miydi?

*

Aldığım cevaptan anlıyorum ki kâğıda basılı bir grafik tasarım işi, izleyici üzerinde devasa bir yerleştirmenin yarattığı etkiyi yaratamıyor; işaret ettikleri aynı konu olsa dahi. Öğrencim doğru bir noktaya değiniyor olsa bile bu fikir ‘cüssenin’ veya mekân hissinin bir sanat eserinin en önemli niteliği olduğu veya buna sahip eserlerin, sahip olmayanlara göre daha ‘iyi’ bir iş olduğu yanılsamasına doğru gidiyor. Kaldı ki grafik tasarım iki boyutlu yüzeylerden ibaret değil. Mekânla, çevreyle ve mimariyle bire bir ilişki içerisinde olan grafik yerleştirmeleri de es geçmemek gerek. Veya bir kitabın zamanı da içinde barındıran dört boyutlu kurgusunu. Aynı sanatçının “Black and White Room” fikrini, bir kitap nesnesini şekillendirmek üzere matbaa koşullarında çözdüğünü ve ona “Black and White Book” dediğini hayal edelim. Hem endüstriyel bir üretim bandına kökten bağlı olan grafik tasarım baskı sürecinde yenilikçi bir icada hem de fikrin farklı mecralar arasındaki geçirgenliğini gösteren bir akla şahit olurduk.

*

İşte grafik tasarım üretimini sanat üretimiyle karşılaştırırken dikkat çekmek istediğim nokta bu ‘ortak akıl’.

*

Bir miktar geriye gidelim. Esasen sanat ve tasarım arasındaki söz konusu birleşim ve ayrım, onun köklerinde, yani eğitimde başlıyor. Tasarım ve sanatı yapışık ikizler gibi gördüğümüz eğitimin ilk yılından itibaren aralarına giren ve gittikçe yükselen bir duvar söz konusu. Tasarım eğitiminin başlarında bu duvarın boyu hayli kısadır. Sanatın temel prensiplerini, dilini öğreniriz. Yıllar ilerledikçe duvarın boyu uzar. Bu temel biçimsel ve kavramsal yöntemleri aklımızın bir köşesinde tutsak da zihnimizi daha analitik cevaplar bulmak yönünde çalıştırırız. Matematik problemleri çözmeye çalışan felsefeciler gibiyizdir. Sanatsal değeri de gözettiğimiz bir iş ortaya koymaya çalışırken afişteki tarihleri doğru düzgün okutmayı da unutmamamız gerekir. Tasarım eğitiminde kendimizi sıkı sıkıya bağlı hissettiğimiz Bauhaus öğretisinin “Tüm sanatların işbirliği” sloganını hemen unuturuz. Diğer sanat dallarıyla aynı binada eğitim alırız, ancak herhangi bir işbirliğinden söz etmek mümkün değildir; çünkü herkes kendi derdine düşmüştür. Herhangi bir okul projesi için iki farklı disiplinden insanlar bir araya gelmez. Şahsen okul hayatım boyunca grafik tasarım disiplininin diğer tüm sanat bölümlerinden daha çeşitli olduğunu, bu yüzden daha şanslı olduğumuzu düşünmüşümdür. Kişisel tecrübelerime dayanarak söylüyorum: Fotoğrafı, videoyu, müziği, resmi, heykeli, yerleştirmeyi ve diğer tüm sanat bölümlerinin elinde olan ne varsa, –bir de üstüne edebiyat ve felsefeyi kat– onları kendi işimiz için özgürce kullanma ehliyetimiz var. Tüm bunların ötesinde kavramsal düşünme becerisi üzerine de eğitildik. Sonrasında ise tüm bu enstrümanları işe dahil ederek derinleştirmeyi unutup bilinen ticari stratejik hamleleri kullanma kasımızı daha çok geliştirdik.

*

Bu çok doğal bir tercih. Tek sorun, grafik tasarım mesleğini yalnızca bu tercih doğrultusunda üretilen sonuçlara bağlı olarak tanımlama hatası.

*

Bu yüzden tasarımın ‘ticari ve kültürel’ olarak ayrılmış iki kolu doğrultusunda bu tartışmayı belki de kültürel üretimde, yani zaten içerisinde entelektüel ve sanatsal bileşenlerin olduğu bir modelde yapmak daha doğru. İşveren-tasarımcı kümesinde barınan ticari beklentileri, kısıtlamaları ve iletişim becerilerini riske atalım demiyorum veya çoktan keşfedilmiş kitle iletişim kuramlarını dışlamıyor veya onları gereksiz yere yeniden keşfetmeyi önermiyorum. Dolaysız bir mesaj iletme kaygısıyla başkaları adına konuşmaya mahkûm olan grafik tasarım disiplinini kendi adına, kendi başına konuşabilen bir modele dönüştürmek mümkün olabilir mi diye sormaya çalışıyorum. ‘Bir sanat yapıtına dönüşmek’ iddiası kulağa abartılı geliyor olabilir; o yüzden bu ifadeyi ‘grafik tasarım nesneleri üstünden söylem üretmek’ olarak düşünelim.

*

Henüz bitmedi. Dağınık notlarımı anlamlı cümlelere dönüştürüp ortaya attığım savı güçlendirecek örnekler üzerinden bu konuyu daha da uzatmak niyetindeyim. Yine dönüştürülmüş bir alıntıyla bitiriyorum: Bu yazının sonuna kadar gelebildiyseniz, sizin için yazılmıştır.

***

* Bu yazı dizisinin ana başlığı, A Mind of a Chef dizisinden ilhamla verildi.

1. O sanatçının yaşam öyküsünü bilmediğiniz sürece anlayamayacağınız türden kişisel göndermeler içeren sanat işi.

2. Alfabede yer alan bütün harfleri kullanarak oluşturulan cümle.

3. Bu yaklaşım, Ayşe Erkmen’in özellikle tipografiyi başrole çıkardığı çoğu işinde görülebilir.

grafik tasarım, sanat, tasarım, Umut Altıntaş, yapıt

VİZE Sanat Tarihi Vize Ders Notu

Ders notlarından daha iyi yararlanmak için lütfen ücretsiz kayıt olunuz.

Kayıt ol!
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Editör
Katılım
30 Eyl
Mesajlar

ÜNİTE – 1 TARİH ÖNCESİ VE İLK ÇAĞ’DA ANADOLU, MEZOPOTAMYA VE ESKİ MISIR SANATI

  • Giriş – Tarih Öncesi
  • Tarih, günümüzden yaklaşık yıl önceMezopotamya’daSümerler tarafından kullanılan yazınınbulunmasıyla başlar. Yazıdan önceki dönem; “Tarih Öncesi”, yazının bulunmasından bugüne kadar gelen süreç ise “Tarih Çağları” olarak adlandırılır.
  • Tarih Öncesi Çağlar;
  • Taş Devri (M.Ö. M.Ö. )
  • Maden Devri (M.Ö. M.Ö)
  • Maden Devri;
  • Bakır (Kalkolitik) Devri (M.Ö. M.Ö. )
  • Tunç Devri (M.Ö. M.Ö. )
  • Demir Devri
  • Tarih öncesi dönem insanlığın en uzun evresidir ve taş en temel üretim objesidir.
  • Taş Devri:
  • Paleolitik (Eski Taş) – Mezolitik (Orta Taş) – Neolitik (Yeni Taş) olmak üzere üçe ayrılır
  • Litos sözcüğünden gelen “litik” kelimesi, taş demektir ve bu sebeple bu dönem taş devri olarak bilinir.
  • Paleolitik (Eski Taş) Devri; ateşin bulunduğu ve insanların doğada bulduklarıyla yetindiği, üretimin olmadığı dönemdir.
  • Mezolitik (Orta Taş) Devri; insanların kalıcı ve mevsimlik yerleşime başlanan dönemdir. Gıda birikimine başlanmış, köpek evcilleştirilmiştir.
  • Neolitik (Yeni Taş) Devri; buzul çağların sona ermesinden sonra insanın yerleşik yaşama başladığı dönemdir.
  • Duvar resimlerinin en ünlüleri; Fransa’da Lascaux, İspanya’da Altamira mağaralarında bulunmuştur. Hayvan üslubu olarak nitelendirilen bu dönemde resimler av konuludur.
  • Resimler erkekler tarafından yapılmış olup, önce korktukları sonra da yararlandıkları hayvanları çizdikleri düşünülmektedir.
  • Taş Devri dönemine ait en eski anıtlar, neolitik döneme aittir. Bu anıtlar, dikilitaş veya menhir adını almakta ve anıtların atası sayılmaktadır.
  • Menhirlerden, dolmenler ve kromlekler doğmuştur.
  • Dolmen iki veya daha fazla dikilitaş üzerinde yatay taşların, kromlekler ise üç veya daha fazla dikilitaşın bir sunak çevresinde dairesel bir düzen oluşturmaktadır.
  • İngiltere’deki Stonehenge en iyi kromlek anıt grubuna örnektir.
  • Maden Devri;
  • Bakır kullanılması ile başlayan bu dönemde taş da kullanılmaya devam edilmiş ve bu ilk döneme“kalkolitik devir” denmiştir.
  • Son evrede ise demir keşfedilmiş ve kullanılmıştır.
  • Anadolu’da Tarih Öncesi ve İlk Çağ Sanatı
  • Anadolu’da tarih öncesi devirler, M.Ö. ’lerde Asurluların yazıyı getirmesi ile sona ermiştir.
  • Paleolitik (Eski Taş) Devri (M.Ö. ):
  • En önemli yerleşim yerleri; Antalya çevresindeki Karain, Beldibi, Belbaşı, Alanya’daki Kadınini, Isparta’daki Kapalıin ve Hatay’daki Üçağızlı mağaralarıdır.
  • Mezolitik (Orta Taş) Devri (M.Ö. ):
  • Taş ve kemik aletlerin çeşitlendiği görülmüştür.
  • Güneydoğu Anadolu’da Biris Mezarlığı, Söğüt Tarlası, Antalya’daki Öküzini Mağarası önemli yerleşim yeridir.
  • Neolitik (Yeni Taş) Devri (M.Ö. )
  • Yerleşik köyler oluşmuş, tarıma başlanmış, hayvanlar evcilleştirilmiştir.
  • İlk kezkilden çanak çömlek üretilmiştir.
  • Bu dönem, “çanak çömlekli” ve “çanak çömleksiz” dönem olarak ikiye ayrılır.
  • Çanak Çömleksiz dönemin öne çıkan iki önemli gelişmesi;
  • Kolektif iş gücü gerektiren yapı ve buluntularla uzmanlık gerektiren taş ve boncuk yapımının olması
  • Tahıl üretiminin bazı yerlerde denenmesi ve hayvanlar üzerinde insan kontrolünün artması
  • Anıtsal boyutlardaki Urfa Nevali Çori’de ve Göbekli Tepe’deki steller ve tapınaklar, Konya ve Kapadokya’daki eserler, dönemin önemli yapılarıdır.
  • Çanak Çömlekli Neolitik Dönem, M.Ö. arasında görülür.
  • Bu dönemi en iyi temsil eden yerleşme; Konya Ovası’ndaki Çatalhöyük’tür.
  • Diğer yerleşke alanları; Köş Höyük, Can Hasan, Bademağacı, Hacılar, Fikirtepe, Pendik, Elazığ ve Çayönü’dür.
  • Boğaya tapma inancı başlamıştır. İlerleyen dönemlerde ise “Tanrı Ana” inancı başlamıştır.
  • Kalkolitik (Bronz Bakır) Devri (M.Ö. )
  • Dönemin belirleyici öğeleri; yuvarlak planlı yapılar, mühürler, heykelcikler, boğa bezemeli kaplardır.
  • Dönemin yerleşim yerleri; Köşk Höyük, Hacılar, Alişar, Çamlıbel, Orman Fidanlığı, İkiztepe, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Malatya’dır.
  • Tunç Devri:
  • Kalay ve bakır karışımından elde edilen tunçtan adını alır. Kalkolitik devrin sonlarında görülür.
  • Anadolu’da; erken, orta ve geç olmak üzere 3 evrede ele alınır.
  • Tunç devrinin ilk aşamasında (erken), dört tekerli araba kullanımı görülür.
  • En önemli yerleşke; Çanakkale Troya-I yerleşmesidir.
  • Evler megaron (iki odalı ev) tipindedir.
  • İkinci evrede(orta), Batı ve Orta Anadolu’da kentleşme görülür. Eskişehir Küllüoba, en eski kent oluşumudur.
  • Anadolu’daki birçok merkez, Orta Tunç Devri’nde (M.Ö. ) Prehistorik dönemden çıkmış, Protohistorik sürece girmiştir. Hattiler, bu dönemde yaşamıştır.
  • Anadolu’da İlk Çağ Sanatı
  • Anadolu’da M.Ö. ve y.y. arasında yaşayan büyük krallıkların temeli atılmıştır.
  • Hitit Uygarlığı
  • Kafkasya’dan M.Ö. ’lerin başında göçmüşlerdir. Başkenti Çorum’daki Hattuşa (Boğazköy)’dır.
  • Anadolu’da anıtsal heykel sanatı, Hititler ile başlamıştır.
  • Kabartmalarda daha çok ilahi varlıklar, krallar, savaş sahneleri ve kutsal ziyafet sahneleri görülür.
  • Tanrıya içki sunmak (libation), ryton (dinsel sunu kabı) uygarlığın karakteristik ürün ve özelliğidir.
  • Urartu Uygarlığı
  • M.Ö. y.y. arasında Doğu Anadolu merkezli krallıktır. Merkezi Van Gölü ve çevresidir.
  • Sitadel (çevresi surları kuşatılmış saray, tapınak depo ve atölye içeren kale), Urartu mimarisinin en özgün tasarımıdır.
  • Kullanılan çanak çömleğin en önemli özelliği ise tek renkli, canlı ve parlak kırmızı renkte olmasıdır.
  • Frig Uygarlığı
  • Anadolu’daki Balkan kökenli uygarlıktan biridir. Midas döneminde (M.Ö. ) güçlü bir krallıkve kültür oluşturmuşlardır.
  • En önemli yerleşke Gordion’dur (Sakarya ve Porsuk nehirlerinin birleştiği nokta).
  • Frig yerleşmelerinin diğer örnekleri; Kütahya, Afyon ve Eskişehir çevresinde Küçük Frigya denilen dağlık kesimdir.
  • Mimari; Megaron planlı yapılardandır. Ahşap işçiliği, özgün sanat dallarındandır.
  • Lidya Uygarlığı
  • Başkent Sardes’tir. Yerleşimi Neolitik Çağ’a kadar uzanır.
  • Parayı icat etmişlerdir.
  • Altın-gümüş karışımıelektron” madeninden basılan sikkeler olup, sikkelerde krallığın arması olan aslan başı bulunurdur.
  • Kral Kroisos (Karun) döneminde altın ve gümüş tercih edilmiştir.
  • Krem ve parfümlerin yayılmasını sağlayan “lydion” bir Lidya buluşudur.

  • Mezopotamya’da Tarih Öncesi ve İlk Çağ Sanatı
  • Mezopotamya, Yunanca “ırmaklar arasında” anlamına gelir.
  • Sümer, Akkad, Babil ve Asur gibi uygarlıkların günümüze ulaşan birleşik kültürünün de adıdır.
  • Mezopotamya’da Tarih Öncesi
  • Çakmaktaşı ve obsidiyenden yapılmış ilk taş aletlere rastlanır.
  • Mezolitik Devir için nüfusun arttığı ve köpeğin evcilleştirildiği söylenebilir.
  • Hayvan çeşitliliğinden dolayı “mikrolit” denen minik taş aletler ortaya çıkmıştır.
  • Hassuna kültürü, kerpiçli mimari yapının en geliştiği dönemdir.
  • Samarra Kültürü, orta Mezopotamya’da görülmüştür.
  • Halaf kültürü, Tanrı simgesi olarak boğanın kullanıldığı dönemdir.
  • Bu dönemin en yaygın buluntuları; ana tanrıça idolleridir.
  • Obeyd/Ubeid kültüründe yavaş dönen el çarkının kullanılması bir yeniliktir.
  • Mezopotamya’da İlk Çağ Sanatı
  • Sümer Uygarlığı
  • Dicle ve Fırat nehirleri arasında bilinen merkezi Uruk’tur.
  • Uruk (Warka) ‘daki “Beyaz Tapınak” zigguratların (tapınak) ilk örneklerindendir.
  • Geliştirdikleri “Çivi Yazısı”, üç bin yıl boyunca Akkad, Babil, Pers, Hitit ve Urartu gibi birçok toplumca kullanılmıştır.
  • Fenike kıyılarında geliştirilen alfabe yazısına öncülük etmiştir.
  • Akkad Uygarlığı
  • Asur ve Babil krallıklarının öncüsüdür. Merkezi Agade.
  • Krallar, “Evrenin Kralı” ve “Akkad Tanrısı” gibi unvanlar kullanmışlardır.
  • Akkad sanatı, saray ve kralın propaganda aracı olarak kullanılmıştır.
  • Asur Uygarlığı
  • Kuzey Irak ve Musul civarında yaşamışlardır.
  • Son başkentleri Ninive’nin yıkıldığı M.Ö. yılına kadar varlıklarını korumuşlardır.
  • yıl devam eden Asur kültürü, Sümer döneminin devamı niteliğindedir.
  • Eski Asur Dönemi, Anadolu ile etkileşimin olduğu ticari dönemdir.
  • Anadolu yazı ile tanışmıştır.
  • Kayseri/Kültepe (Kaniş/Neşa), ticari yazışmaları içeren tabletin bulunduğu yerdir.
  • Asur kentinde inşa edilen İştar Tapınağı önemli eserlerdendir.
  • Yeni Asur Krallığı (M.ö. M.Ö. ) Ön Asya’nın en güçlü devletlerindendir.
  • Sarayların girişlerinde Lamaşşu denilen heykeller olurdu.
  • Babil Uygarlığı
  • Güney Mezopotamya’da yıl varlığını sürdürmüştür.
  • En önemli kralları Hammurabi’nin yazdırdığı kanunlarla bilinir.
  • Orta Babil Krallığı, Kasitler’in adıyla da anılmaktadır.
  • Sanatsal olarak üretilen kudurrular önemli yer tutar.
  • Yeni Babil Krallığı, M.Ö. M.Ö. arasındaki Pers işgaline kadarki süreyi kapsayan dönemdir.
  • Babil şehrinin anıtsal kalıntıları bu dönemde Nabopolassar ve Nebukadnezzar tarafından yaptırılmıştır.
  • İştar Kapısı önemli eserlerdendir. Babil’in eski tanrısı Marduk’a ulaştığına inanılan bu kapı önemliydi.
  • Mimari açıdan Sümer gelenekleri sürdürülmüştür.
  • Eski Mısır Uygarlığı ve Sanatı
  • Eski Mısır Uygarlığı, yazının keşfi ile başlamıştır. M.Ö. yılında Büyük İskender’in Mısır’ı ele geçirmesine kadar devam etmiştir.
  • Helenistik etkide kalan uygarlıkta, İsis Tapınağı’nın kapanması ile (M.S. ) uygarlığın son izleri de silinmiştir.
  • 31 farklı sülaleden gelen firavun hanedanlıkları görülmüştür.
  • Mısır’la ilgili araştırmalar, yılında 3 dilde aynı metnin yazıldığı Rosette taşının bulunması, ’de J.F. Champollion’un bu yazıyı okuması ile aşama kaydetmiştir.
  • Eski Mısır’da, ölümden sonra yaşam inancı hâkimdi. Aşağı Dünya, Amenti olarak isimlendirilirdi. Ruhlar, burada Gerçek Salonu’nda yargılanacağına; Osiris ve Anubis tarafından günah ve sevapların ölçülen ruhların Aşlu (cennet) tarlalarına gideceğine inanılmaktaydı.
  • Mısır tanrıları çeşitli hayvan formları ile temsil edilmektedir. Çakal, doğan, timsah, dişi aslan, domuz ile figürlenen tanrılar, Ölüler Kitabı’nda yer alırlar.
  • Mısır Mimarisi
  • En görkemli yapılar, firavunlar için yapılan piramitlerdir.
  • Piramitlerden önce ölüler, mastaba adı verine yapılara gömülürlerdi.
  • Eski krallık Dönemi, Firavun Zoser ve mimari başbakan İmhotep tarafından Memphis’in güneyinde Sakkara’da mezar kompleksi inşa edilmiştir.
  • İmhotep, kireç taşını kullanmış ve gerçek anlamda piramidi inşa ederek mimariye iki büyük yenilik getirmiştir. Bu piramit, basamaklı piramit olarak adlandırılmıştır.
  • Giza ’da irili ufaklı 70 kadar piramit inşa edilmiştir. (Keops, Kefren ve Menkare tarafından)
  • Piramitler içinde en büyüğü metre genişlik ve metre yükseklik ile Keops Piramididir.
  • Piramitler, tapınak ve mezar odası olarak iki bölümden oluşur.
  • En eski tapınak Kraliçe Hatshepsut’ a aittir.
  • Tapınaklar, genellikle 3 bölümden oluşur;
  • Obelisklerin olduğu pilona (büyük kapı)
  • Peristile (avlu)
  • Pilon (rahip ve firavunun girebildiği oda)
  • Mısır Resim ve Heykel Sanatı
  • Resim, ölene ölümden sonraki hayatta kılavuzluk etsin diye yapılırdı.
  • Resim içindeki figürlerin belli bir hiyerarşisi vardır. Firavun merkezde ve daha büyük olarak boyutta olurdu. Erkek tenleri, kadınlarınkine oranla daha koyu boyanırdı.
  • Halk Sanatı olarak görülen heykelin en tanınmış örneği; bağdaş kurmuş vaziyette oturan kâtip heykeli ile bir elinde asa tutar vaziyette ayakta duran Şeyh El Beled heykelleridir.

  • ÜNİTE – 2 DOĞU VE UZAK DOĞU SANATI
  • Asya Kıtası; Kuzeyden Sibirya, güneyden İran ve Hindistan, doğusundan Çin (güneydoğusundan Hind-i Çin) toprakları ile sınırlanmaktadır.
  • Ural Dağları ve İstanbul Boğazı ile Avrupa, Süveyş Kanalı ile Afrika kıtasından ayrılmaktadır.
  • Asya uygarlıklarının sanatları; Ön Asya, Sibirya, Orta Asya, Doğu ve Uzak Doğu olarak abaca birkaç bölgeye ayrılarak incelenir.
  • İran Sanatı
  • Eski İran coğrafyasından günümüze gelebilen en erken tarihli eserler, Elam uygarlığına (M.Ö. ’lü yıllara) dayanmaktadır.
  • İran Sanatı; Eski İran ve İran-İslam Sanatı olmak üzere ikiye ayrılır.
  • Eski İran Sanatı
  • Elamlılar (M.Ö. M.Ö. ) İran’ın ilk siyasi birliğini kurdular. Ardından gelen dönemler;
  • Med (M.Ö. 7. y.y. – M.Ö. )
  • Pers (M.Ö. M.Ö. )
  • Selefkos (M.Ö. M.Ö. )
  • Part (M.Ö. M.S. )
  • Sâsânî (M.S. )
  • İran’ın bilinen en eski mimari eserini Med Kralı Kyaksares (M.Ö. M.Ö. )’in Hemedan şehrinde yaptırdığı saraydır.
  • Selefkoslar devrinde İran sanatı, Eski Yunan sanatının etkisi girmeye başlar.
  • Eski İran Sanatı, Pers döneminden itibaren takip edilebilmektedir.
  • Pers dönemi Ahamenid sanatına Pers İmparatoru II. Kiros’un benimsediği Zerdüşt dini ile I. Darius’un resmi devlet dini haline getirdiği Ahura Mazda dini yön vermiştir.
  • Abadana: Eski İran hükümdarlarının taht salonlarına ve taht salonunu da içeren önü sütunlu sarayların adıdır.
  • Ateşgede: Zerdüşt tapınaklarına verilen isimdir.
  • Kerub: İnsan başlı-boğa vücutlu karışık yaratıklardır.
  • Fresk: Duvar sıvası üzerine daha yaşken toprak boyalarla yapılan resim.
  • İran – İslam Devri Sanatı
  • Arap İslam ordularının İran’ı fethinden () günümüze kadar geçen süreç, İran İslam devri olarak belirtilir.
  • Mimari
  • Devrin ve İran’ın ilk camisi Muhammed İbn-i Haccac tarafından Kazvin Cuma Camii’dir. yılında Harun Reşid zamanında eski plan üzerinden onarılmış, Selçuklu Sultanı Melikşah zamanında büyütülmüştür.
  • Sengbest Aslan Cazib Türbesi (), Ribat-ı Mahi () kervansarayı, Gazneliler’in İran’da yaptıkları ender yapılardandır.
  • Gazneli mimarisinin ana bezeme malzemesi, alçı ve tuğladır.
  • Revak: Kemer sıraları ile oluşturulmuş, üstü örtülü mimari birimlerdir.
  • Hülagü Han zamanında Orta Asya ve Çin’den getirilen mimar ve sanatkârlarla İran mimarisinde yeni bir dönem açılmıştır.
  • Timurluların İran’daki medrese yapılarını dört eyvanlı Hargird Gıyasiyye Medresesi () temsil eder.
  • Karakoyunlu hükümdarı Cihan Şah zamanında inşasına başlanan Tebriz Gök Mescit () camisinin inşaatı Akkoyunlular devrinde tamamlanmıştır. Adını duvarlarındaki mavi çini kaplamalarından alır. Bu yapı ile eyvan ve açık avlu uygulaması ortadan kalkmış, kubbe örtülü bir mekândan oluşan kapalı cami yapısı ortaya çıkmıştır.
  • Safevi Hükümdarı seafoodplus.info’ın İsfahan’da yaptırdığı içi ve dışı çini kaplı olan Mescid-i Şah Camii’dir.
  • Resim – Minyatür Sanatı:
  • İran’a minyatür sanatını 8. y.y. ‘dan itibaren bu bölgeye gelen Uygur ressamları getirmiştir.
  • Moğol döneminin bilinen ilk minyatürlü Farsça el yazması tarihinde İlhanlı devrinde Tebriz’de hazırlanmıştır.
  • Gazan ve Olcaytu Han dönemlerinde İran’da minyatür sanatını geliştirmiştir.
  • Karakoyunlular devrinde, yılları arasında birçok yazma eserin minyatürü yapılmıştır.
  • Safevi devletinin minyatür merkezi Tebriz’dir.
  • Timurlu devrinin ünlü nakkaşı; Kemaleddin Bihzad’dır.
  • Şah Abbas devrinin nakkaş ve hattatlarından Rıza Abbasi, karakterlerini halktan seçmiştir.
  • Seramik-Çini Sanatı:
  • Seramik merkezleri; Nişabur, Semerkant, Rey ve Save ‘dir.
  • y.y. arasında kırmızı hamurlu seramikler üretilmiştir.
  • Safevi devrinde, yeniden sır altı tekniğinde çiniler üretilir. Ana bezeme motifibitkiseldir.
  • Maden Sanatı:
  • İran-Arap devrinin maden işçiliğinde güçlü Sâsânî etkisi görülür.
  • Büyük Selçuklu devrinde dönemin ana malzemesi altından yapılmış bilinen tek eseri bir şarap kabıdır.
  • Hint Sanatı
  • Hint uygarlığına ait eserler M.Ö. 6. y.y. ‘dan bu yana takip edilebilmektedir.
  • Hintlilerin en eski diniBrahmanlıktır. Bu dinin; Vedizm, İlk Brahmanizm ve Neo Brahmanizm olarak üç aşaması bulunur.
  • İlk devrin kutsal kitabı; Veda ‘dır.
  • M.Ö. 8. y.y. ‘da ortaya çıkan ilk Brahmanlık sadece Brahma’yı ilah kabul eder.
  • Rahipler, savaşçılar, halk ve sanat adamları olmak üzere insanlar üç sınıfa ayrılmak suretiyle kast sistemi kurulmuştur.

  • Mimarlık:
  • M.Ö. ‘lü yıllardan İranlıların, M.Ö. ‘lu yıllarda Büyük İskender’in Hindistan’ı işgal etmesinin ardından Hint sanatına İran ve Eski Yunan etkileri girmiş ve Yunan-Hint üslubu doğmuştur.
  • Hint mimarisi; Yunan-Hint üslubu, Brahmanlığa ait mimari, Hint-İslam mimarisi ve Modern Hint mimarisi olmak üzere başlıca dört devire toplanarak incelenmektedir.
  • Brahmanlığa ait mimari, y.y. ‘a kadar etkili olmuş, bu yüzyıldan sonra giderek azalmış ve y.y. ‘da sönerek kaybolmuştur.
  • Yani Brahmanlığa ait mimari eserlerde; Kuzey ve Doğu Hindistan üslubu, Cayna/Merkezi Hindistan üslubu ve Dravid/Güney Hindistan üslubu olmak üzere üç farklı üslup görülür.
  • Kuzey ve Doğu Hindistan üslubunda, Sikra olarak adlandırılan piramit biçimli yüksek mabetler inşa edilmiştir.
  • Budacılığa ait manastır ve mabet türleri;
  • Yer altına
  • Normal toprak zemin üzerine
  • Kayalara oymak suretiyle üç türde yapılmıştır.
  • Asoka devrinin abidevi sütunlarla yer altına yapılmış, M.Ö. ’li yıllara tarihlenen manastır ve mabetleri Budacılığa ait en erken tarihli yapılardır.
  • Budacılığa ait önemli eserler; Allah-Abad, Delhi, Ajunta, Nassick, Ellora, Karli ve Bhaja şehirlerinde bulunur.
  • Kaya içlerine oyulmuş mabetlerin en ünlüleri; Ajunta Mabetleridir (M.Ö. M.S. 7. y.y.) (Diğer ismi: Şaytiya).
  • Manastırlar; kayaya oyulmak ve zemin üstüne inşa edilmek suretiyle iki türde inşa edilmiştir.
  • Stupa: Buda’ya ait eşyaların korunduğu dairesel tabanlı bir kaide üstünde yükselen silindirik gövdeli kubbe örtülü, kutsal makamlara Stupa denilmektedir.
  • Hint-İslam Devri Sanatı
  • Gazneliler’in Hindistan’da devlet kurdukları yılından İngilizlerin ’de Hindistan’ı almalarına kadar geçen süreçte ortaya konulan mimari eserlerle ifade edilir.
  • Gazneli Kutbiddin Aybey’in Delhi’de yaptırdığı Cuma Camii en ünlüsüdür.
  • Peşaver ’den (Gandhara) gelen erken tarihli heykellerde Yunan etkisi bulunmaktadır.
  • Buda’nın hayatından kesitlerin tasvir edildiği Ajunta Mabedi Freskoları, Hint resim sanatının önemli eserleridir.
  • Kişmir ve Pencab bölgelerinin altın ve gümüş, Tanjor bölgesinin kakmalı bakır işleri ünlüdür.
  • Hind-i Çin Sanatı
  • Myanmar, Tayland, Singapur, Kamboçya, Malezya ve Vietnam’ı kapsayan bölge için Hind-i Çin denilmektedir.
  • Tarihte Laos, Kamboçya ve Vietnam’ı tanımlamak için kullanılır.
  • Mezhepsel kurallara bağlı olarak üç, yedi ya da dokuz sütunlu olarak, dini kaide ve kurallara uyularak mimari yapılar yapılmıştır.
  • Feng-Shui: İki bin yıl boyunca Çin ve Çin kültüründen beslenmiş milletlerde rüzgâr ve su bilimine verilen addır. Feng Shui uzmanına sormadan ne ev, ne mezar yeri belirlenebilir.
  • Pitogram: Bir eşyayı, bir objeyi, bir yeri, bir işleyişi, bir kavramı yazı-resimle temsil eden grafik semboldür.
  • Hind-i Çin’de ilk kale yapısınınM.Ö. ’li yıllarda inşa edildiği sanılmaktadır.
  • Hind-i Çin’de heykeltıraşlık daima dinin emrinde olmuştur.
  • Hind-i Çin’nin tunç, bakır ve bakır alaşımlarından yapılmış eserleri çok eskilerden bu yana takip edilebilmektedir. Ünlü Vatlai Çanı ve Kidiem Tenceresinin tarihin en erken dönemlerinde yapıldığı sanılmaktadır.
  • Çin Sanatı
  • yılında Pekin’in yakınlarındaki bir mağarada bulunan ve Pekin Adamı olarak adlandırılan insan iskeleti, ile yıl önce bu coğrafyada ateş yakan, basit aletler yapan ve bugünkü insan türüne en yakın bir insan türünün yaşadığını göstermiştir.
  • y.y. başlarına kadar Çin tarihi, bir bakıma Çin hanedanlıklarının tarihidir.
  • ’de gerçekleşen ulusal devrimle Mançu Hanedanlığı ile birlikte İmparatorluk dönemi ve monarşi bitmiş, Cumhuriyet devri başlamıştır.
  • arası gerçekleşen kanlı bir iç savaşın arından ’da Çin Halk Cumhuriyeti kurulmuştur.
  • M.Ö. ’lü yıllarda hükümdar olan mitolojik imparator Hoang-Ti’nin eşi imparatoriçe She-Ling-She ipliğin dokumacılıkta kullanılabileceğini bulmuştur.
  • Arkeolog Profesör Gong Decai araştırmalar sonucunda Çin’in Henan bölgesinde yürütülen kazılarda, günümüzden yıl öncesinde ipek kullanıldığını gösteren kanıtlar ortaya çıkarmıştır.
  • Ying-Yang: Dişi unsur Ying ile erkek unsur Yang’dan oluşan iki evrensel güç ve bu iki gücün etkileşiminin dengede olma halini temsil eden bir semboldür.
  • M.Ö. M.Ö. yılları arasında yaşadığı anlaşılan Buda öğretilerinin Çin’e M.S. 1. y.y. ‘da ulaştığı kabul edilirse de Çin’de M.Ö. 2. y.y. ‘dan itibaren Budist toplumlara rastlanmaktadır.
  • Lamaizm: Budizm’in değişmiş şekli olarak Tibet kaynaklı bu din y.y. ‘da gelişmiştir.
  • Çin’in ilk sur duvarı M.Ö. ’de Zou Beyliği tarafından yaptırılmıştır.
  • Sepet Örgü (Dal Örgü): Duvarın ana kuruluşunun ağaç dallarından oluşturduğu, arada kalan boşlukların çamur ve kil ile doldurulduğu, arada kalan boşlukların çamur ve kil ile doldurulduğu, ardından duvarın sıvanmak suretiyle tamamlandığı duvar örgü tekniğidir. Özellikle Neolitik dönemde tüm dünyadan uygulanmıştır.
  • Qin Hanedanlığı (M.Ö. M.Ö. ) dönemine tarihlenen Xian’ın yakınlarındaki Li Dağı’nın eteklerinde bir kazı ile Qin Huang Shi Di Anıt Mezarı ve Terra Kotta Ordusu, Çin mezar mimarisi ve heykel sanatı açısından çok değerlidir. Mezardaki en önemli bulundu grubunu terra kotta savaş arabaları oluşturmaktadır.
  • Çin Resim Sanatı 7 dönemde incelenir;
  • Budacılık Öncesi (M.ÖM.S. )
  • Budacılığın Çin’e girmesinden Thang Hanedanlığının başlangıcına kadar geçen süre (M.S)
  • Thang Hanedanlığı (M.S)
  • Sung Hanedanlığı (M.S)
  • Yunen Moğol Hanedanlığı ()
  • Ming Hanedanlığı ()
  • Tsing Hanedanlığı (’den günümüze)
  • Çin maden sanatı denildiğinde ilk önce Tunç işçiliği akla gelir.
  • Kuzey Çin’den M.Ö. ’li yıllara tarihlenen Gansu seramikleri adı altında tanımlanan Neolitik Çağın kırmızı hamurlu seramikleri ele geçmiştir.
  • Japon Sanatı
  • Japonya, Hokkaido, Hondo ve Kuyşu’dan oluşan 3 büyük ada ve çok sayıdan adacıktan oluşan bir ada ülkesidir.
  • Adalara ilk yerleşenlerin M.Ö. yıl öncesinden başlayarak Kuzey Asya’dan geldikleri sanılmaktadır.
  • Budizm’in yılında Japon adalarına girişiyle Japon tarihinin başladığı kabul edilir.
  • Japon Tarihi; Japon tarih öncesi dönemleri ve Japon tarihi dönemleri olarak 2 evrede incelenir.
  • Japon mimarisi 7. yy’dan itibaren takip edilmekte olup, önceki dönemler bilinmemektedir.
  • Binalara Shimunei ve Miya gibi adlar verilmiştir.
  • Yashiki denilen Japon evlerinin hemen hemen hepsinin uçları yukarı kalkık çatıları bulunmaktadır.
  • Heykeltıraşlık, Budacılık ile gelmiştir. Çin ve Hindistan’dan gelen ilahların heykelleri yapılmıştır.
  • İlk Budacı heykelleri ağaçtan oyularak yapılmıştır.
  • Tören ve ayinlerde maske kullanıldığı için insan yüzü biçiminde maske oymak, Japonya’da bir sanat haline gelmiştir. Kyoto ve Nara mabetlerinde bulunan 9, 10 ve y.y. lara ağaçtan oyulmuş maskeler bulunmuştur.
  • y.y. ‘ın en büyük maske sanatçısı Deme Jioman’dır.
  • Japonya’da resim, Çin’de olduğu gibi yazı sanatından gelişmiştir.
  • Japon resimlerinde ışık, gölge ve perspektif yoktur.
  • Kakemono ve Makimono olarak iki tarz resim bulunur.
  • 9. y.y. ’da Seko ve Tokyo’da seramik atölyeleri kurulmuştur.
  • Avrupalılar, Japon seramiklerini ihtilali, Paris ve Viyana sergilerinden sonra tanıyan Avrupalıların gösterdikleri Satsuma porselenleri Tokyo atölyelerinde imal edilmiştir.



  • ÜNİTE – 3 YUNAN VE ROMA SANATI
  • Yunan Sanatı
  • Arkaik, Klasik ve Helenistik olmak üzere üç evrede incelenir.
  • Arkaik Dönem (M.Ö. y.y)
  • Mimari alanda ilk kez temel yapı formları ve uygulamaları çıkmıştır.
  • Yunan kentleri; agora, stoa, ihtiyarlar meclisi, şehir meclisi, konser salonları, spor salonları, tiyatrolar ve çeşitli kamu binalarından oluşurdu.
  • Tapınaklar ve kutsal alanlarakropoliste yer almaktaydı
  • İlk anıtsal tapınaklar bu dönemde ortaya çıkmıştır.
  • Ana malzeme; kireç taşı, mermer ve pişmiş toprak kiremitler kullanılmıştır.
  • Kamu binalarının yapımında Dor, İon ve Korinth düzenleri temel alınmıştır.
  • Dor ve İon düzeninin oluşumunda erken dönem tapınaklarının etkisi vardır.
  • Dor düzenine örnek; Basilika ve Artemis Tapınağı gösterilir.
  • İon düzenine örnek; Efes Artemis, Hera, Didyma Apollon ve Sardes Artemis Tapınakları örnek gösterilebilir.
  • İon düzeninin Dor düzeninden farkı; kutsal alanın iki sıra sütun ile çevrelenmesidir.
  • Heykele ait ilk örnekler bu dönemde görülür.
  • Katı görünümlü ve cepheden tasvirli genç kız ve erkek heykelleri öne çıkar. Bu heykeller adak niteliği taşır.
  • Heykelde Girit, Attika ve İonya olmak üzere 3 ekol görünür.
  • Girit ekolünde daha iri yapılar ve katı bir duruş varken diğer ekollerde yumuşak hatlar görülür.
  • En erken tarihli heykeller; kuroslardır. Frontal ve simetrik görünümleri vardır. Kore heykelleri de benzer özellik taşır.
  • Mimari plastik ise ilk kez Geç Arkaik dönemde (M.Ö. ) görülür.
  • Kabartmalarla süslenmiş en erken yapı Prinias Tapınağı Frizidir.
  • Klasik Dönem (M.Ö)
  • Bu dönemde sanat zirvesine ulaşılmıştır.
  • Mimaride ideal oran arayışına girilmiştir.
  • Dor ve İon düzenleri standartlaşmıştır.
  • Model şehir olarak Atina seçilmiştir.
  • Dönemin özelliklerini yansıtan eser; Parthenon Tapınağıdır. Ana malzemesi mermerdir. İktinos ve Kalikrates tarafından yapılmıştır.
  • Akropoldeki İon düzenindeki yapılar; Athena Nike Tapınağı ve Erechteion.
  • Athena Tapınağı geleneksel sanat anlayışından farklıdır. Mnesikles tarafından yapılmıştır.
  • Dönem sanatının Anadolu’ya yansıması anıt mezarlar ile olur. Nereidler Anıtı ve Kral Mausolos’un anıt mezarı buna örnektir.
  • Korinth düzeninin temel öğesi olan sütun başlığı bu dönemde ortaya çıkmıştır.
  • Bu dönemde heykel sanatı doruk noktasına ulaşır.
  • İdeal ölçülerdeki insan vücutları ve yüz işlenimi dönemin başlıca özelliğidir.
  • Dinamizm ortaya çıkar. İlk kez bu dönemde vücut üzerine ideal oranlar geliştirilmiştir.
  • Dönemin en önemli eseri; Aigina Aphaia Tapınağı Alınlıklarıdır. Troyn Öldürenler Heykeli de bu döneme aittir.
  • Dönemin diğer eseri; Ludovisi Tahtıdır.
  • Olympia Zeus tapınağı, klasik dönem eserlerinin oluşumunda etkin bir role sahiptir.
  • Hareket halinde beden çizimi konusuna örnek; Myron’un Diskopol heykelidir.
  • Dönemin öne çıkan ismi; Phedia’tır. Ana malzeme olarak altın ve fildişini kullanır. Parthenon tapınağı, eseridir.
  • Bu dönemde oranlar, matematiksel formüllere dayanır. Bunu ilk uygulayan Polyklleitos’tur. Oranı 1/7’dir.
  • Zafer Tanrıçası Nike heykelini; Paionios yapmıştır.
  • Dönem sanatçılarından Praxiteles, hikâye niteliği taşıyan heykeller yapmıştır. Vücuda “S” biçimini kazandırmıştır.
  • Geç Klasik Dönemin en önemli eseri ise Mausolos’un anıtsal mezarıdır.
  • Helenistik dönem (M.Ö. )
  • Korinth düzeni ön plana çıkar
  • Dini mimaride atlarlar bağımsız bir biçim kazanmıştır. En önemlisi; Zeus atlarıdır.
  • Geometrik ve matematiksel tasarım anlayışı ilk kez bu dönemde uygulanmıştır.
  • Museion ve Apollon heykeli günümüze kadar ulaşmamıştır ama dönem özelliğini yansıtan eserlerdir.
  • Heykelde bol kıvrımlı elbiseler, zor duruşlar ve ifade ön plandadır. Duygular heykele dâhil edilmiştir ki bu Helenistik Barok Dönemi olarak adlandırılır.
  • Dönem sanatçılarından Lysippos, 1/7 oranını 1/8’e çıkarmıştır.
  • Dönemin önemli eseri; Laokoon Heykel Grubudur.
  • Roma Sanatı
  • Cumhuriyet ve imparatorluk olmak üzere iki ana döneme ayrılarak incelenir.
  • Cumhuriyet döneminde Etrüsk ve Yunan kolonilerinin etkisi görülür.
  • Mimaride cepheler ön plana çıkar.
  • Tapınak mimarisinde Etrüsk etkisi görülür. Bunun ilk örneği; Jüpiter Tapınağıdır.
  • M.Ö. 2. y.y. ‘da ise tapınak mimarisinde Yunan etkisi görülür.
  • Kubbe tasarımları ile mimarlık tarihinde bir ilk yapılmıştır.
  • Kamu binalarının mimarisi cumhuriyet döneminde şekillenmiştir.
  • Anfitiyatrolar (Amphi) ilk olarak Pompei Anfitiyatrosu ve Collesium’da karşımıza çıkar.
  • Anfitiyatrolar, Giza piramitlerinden sonra yapılan en büyük sosyal işlevli yapılardır.
  • Roma mimarlığına özgü bir başka yapı da circuslardır. En büyüğü Circus Maximus’tur.
  • En erken tarihli bazilikalar ise Amilia ve Lulia Bazilikalarıdır.
  • Tiyatro binalarında sahne yüksekliği dikkat çeker. İlk örneği; Marcellus Tiyatrosudur.
  • Korinth düzenine sıkça başvurulmuştur.
  • Heykel ve kabartmada 4. y.y. öncesinde Etrüsk ve Yunan etkileri görülür. Eserlerin başında; Apollon Heykeli ile Remus ve Romulus heykelleri gelir.
  • İmparatorluk döneminde heykeller propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Agustus’un Primapora heykeli buna örnektir.
  • İmparatorlukta rastlanan Yunan eserleri; Odysseia hikâyesi heykel grubudur. İmparatorun isteği ile yapılan bu eser çağ açısından bir ilktir.
  • Devasa heykeller de politik gücü yansıtma ve otorite kurma açısından kullanılması da ilktir. Örneği; Aurelius ‘un bronz heykelidir.
  • Roma sanatının en başarılı alanlarından olan portre, cumhuriyet döneminde ağırlık kazanmıştır.
  • Cenaze törenlerinde yapılan balmumu masklar portrenin gelişimine katkı sağlamıştır. En parlak dönemi, 2. y.y. ‘ın ikinci yarısında görülür.
  • Paullus’un Zafer anıtı, kabartma sanatının en erken tarihli ilk örneğidir.
  • Gerçekçi ve canlı kabartma üslubunun en ünlü örneği; Ara Pacis’tir.
  • Resim de daha çok duvar resimleri ve mozaiklerde ön plana çıkmıştır. Pompei ve Herculaneum’da çıkartılan duvar resimleri birer örnektir.
  • Samnit Evi; Roma’ya özgü, alçı ve renkli boyalar ile mermer taklidinde yapılan süslemelere ait bilinen en önemli örnektir.
  • M.Ö. ‘den sonra derinlikli mimari işlenmeye başlar. İlk Örneği; Grifonlar Evi’dir.
  • Bocoraele ve Misterler Villası, Roma sanatını genel anlamda yansıtan eserlerdir.
  • M.S. 79’dan sonra mozaikler ön plana çıkar. Roma mozaiğinin en erken tarihli ve en önemli eseri Pompei Büyük İskender Mozaiğidir.
  • M.S. y.y. larda mozaikte zirve yaşanmıştır. İmparator Hadrianus ’un sarayında bulunan mozaikler döneme örnektir.


  • ÜNİTE – 4 BİZANS SANATI
  • Bizans İmparatorluğu, yılında Konstantinopolis’in inşası ile başlamış, İstanbul’un fethiyle son bulmuştur.
  • Bizans’ta sanat; Roma, Helenistik Dönem, Hristiyanlık ve diğer kültürlerin etkisiyle gelişir.
  • Bizans sanatı, kendi içinde Erken, Orta ve Geç olmak üzere üç döneme ayrılır.
  • Erken Bizans Dönemi:
  • 4. ve 7. y.y. ‘ın ortalarını kapsar.
  • Geç Antik, Erken Hristiyan ve Iustiniaus Dönemi olmak üzere kendi içinde ayrılır.
  • Hristiyanlığın Roma-Yunan kültürüne adapte edilişini kapsar.
  • Eserler, Roma Sanatı etkisindedir.
  • Bizans’ın egemenlik alanını genişletmesiyle Iustiniaus Dönemi başlar.
  • Orta Bizans Dönemi:
  • Isavrian Hanedanlığının etkin olduğu bir dönemdir.
  • Dönemin başlarında İkonaklazma etkisi görülür. Bu evre, “karanlık dönem” olarak adlandırılır.
  • Geç Bizans Dönemi:
  • PaleologoslarDönemi olarak da bilinir.
  • İstanbul’un Latinlerden alınıp Türklere geçmesine kadarki süreyi kapsar.
  • Bizans Sanatında Mimari:
  • Dönem şehirleşmesi iki grupta incelenir: Roma Dönemi ve Öncesinde: İstanbul Kara Surları, Milion Taşı, Mese ve Forum Boris, Çemberlitaş, Yılanlı Sütun, Obelisk, Kıztaşı, Gotlar Sütunu, Teodosis Zafer Takı örneklerdendir.
  • İmparator, Özel ve Piskoposluk olmak üzere saraylar üçe ayrılmıştır. Saray örneği: Büyük Saray, Blakherna.
  • Sayfiye sarayları da görülmüştür. (Örnek: Marmara, Iukundianae, Rhegion ve Brias Sarayları)
  • Ev mimarisinde Roma geleneği devam ettirilir.
  • Dönem mimarisini anlatan eser; Notitia Urbis Constantinopolitanne.
  • Dönemde İnsula tipi evler görülür.
  • 7. y.y. ‘dan sonra atriumdan cumbalı salonlara geçilmiştir.
  • Sarnıçlarla sağlanan su ihtiyacı bu dönemde tesislere dönüşmüştür.
  • Bozdoğan, Gümüşpınar ve Keçigerme su kemerlerine örnektir.
  • Yerebatan ve Binbir Direk, sarnıçlara örnektir.
  • Zeuxippos Hamamı, hamam yapılarına örnektir. Nika ayaklanması ile yıkılmıştır.
  • Erken Bizans Döneminde dini mimari ile ilgili görülen ilk eser; Dura Europos’taki kiliseye çevrilen evdir. Avrupa’da ise ilk örnekleri “katakomp”lardır.
  • 6. y.y. ‘ın sonlarında kiliselerin temel yapısını, Bazilikalar oluşturmuştur.
  • Dönem Bazilikaları 4’e ayrılır: Ahşap Örtülü, Tonoz Örtülü, Kubbeli ve Transeptli Bazilikalar.
  • Roma Salvator Kilisesi, tarihlenebilir ilk bazilika örneğidir.
  • Üç Nefli Bazilika örnekleri; Beyaz Manastır Kilisesi ve Akheiropoeitos Bazilikalarıdır. Bu türün en önemli örneği ise Ayasofya Kilisesi’dir.
  • Transeptli Bazilika örnekleri; Aziz Demetrios Kilisesi, Phlippi Bazilikası.
  • Karanlık dönemdehaç şemalı yapılar görülmektedir. (İznik Koimesis ve Nea Kilisesi –tarzın İstanbul’daki ilk örneği-)
  • Başkent dışında uygulanan sekiz destekli tip planıyla yapılan eserler, bu yapılardan kubbe tromp ile geçirilmiştir. Kara Tipi ve Ada Tipi olmak üzere ikiye ayrılır.
  • Kara Tipine örnekler: Hosisos Lucas Manastırı Katholikonu, Lykodemou Kilisesi, Dapne Manastırı Katholikonu.
  • Ada Tipine örnekler: Nea Moni Manastırı Katholikonu.
  • Mistra tipine örnek ise: Hodegetria kilisesi
  • Tonozlu Bazilikalara örnek: Kato Panagia Kilisesi.



  • Bizans Dönemi Resim ve El Sanatları:
  • En erken fresko örnekleri: Duro Europos’taki Kilise ve Roma Katakomplarıdır. Anadolu’da bilinen ilk örneği ise İznik-Elbeyli’deki hipojenede ve Efes-Yamaç evlerinde görülür.
  • İstanbul’da Erken Bizans Dönemindeki ilk örneği Büyük Saray’dadır.
  • seafoodplus.infonare in Nuova Kilisesi’ndeİncil hikâyelerine geniş yer verilmesi bir yeniliktir. İsa’nın Çilesi tasvirine yer verilmiştir.
  • Anadolu dışında Aziz Demetrios ve Angeloktistos Kilisesi mozaikleri erken dönem antik resim örneğidir.
  • Orta Bizans Dönemi’nde anıtsal resim alanında Makedonya Rönesans’ının etkileri görülür.
  • İsa’nın Göğe Yükseliş tasviriSelanik Ayasofya Kilisesinde ilk kez tasvir edilmiştir.
  • y.y. mozaik sanatının en güzel örnekleri: Hosios Loukas ve Nea Moni Kiliselerinde bulunur.
  • İstanbul’da y.y.’a ait tek mozaik örneği; Ayasofya Kilisesindedir.
  • Orta Bizans Dönemi Anadolu’sunda fresko örneklerini barındıran en önemli merkez; Kapadokya’dır.
  • Kapadokya dışındaki fresko örnekleri; İsa ve Yediler Manastırı Mağaraları, Ohri Ayasofya Kilisesi.
  • Laskarislere ait fresko örneği; İznik Ayasofya Kilisesi.
  • İsa, Meryem, Azizler ve Azizlerin yaşamlarının canlandırıldığı taşınabilir resim levhalarına ikona denir.
  • İkonaların öncüleri; Ahşap levha üstüne ankostik, daha sonra tempera tekniği ile yapılmış Genç Antik Çağ Mısır Mumyalarıdır. 6. y.y. ‘ın ikinci yarısı ile birlikte yaygınlaşmıştır.
  • Erken Bizans Dönemine ait ilk ikonalar; Azize Katherina Manastırı’nda görülür.
  • El yazmaları: Dini, tarihi, kronikler, imparatorluk fermanları ve bilimsel el yazmaları olarak beşe ayrılır. Günümüze daha çok resimli el yazmaları ulaşmıştır.
  • Erken Dönem örnekleri; Dioskorides’in Meteria Medica eseri, Cotton, Rossano, Sinop ve Rabula İncilleri.
  • Orta Bizans Dönemi el yazmaları örnekler; Mezmur Kitabı, Paris Mezmuru, Yeşu Rulosu, Ioannes Skylitzes Kroniği, 8 nolu Oktateukh.
  • Bizans Dönemi Maden Sanatı:
  • Altın, gümüş, fildişi, cam ve ipek kullanılan eserler lüks objeler olarak anılır.
  • Altın süs eşyalarında, gümüş ise hediyelik eşyalarda kullanılır.
  • Makedonya dönemi zamanında mine tekniği ile maden üretimi yapılmıştır.
  • Bizans Dönemi Seramik Sanatı:
  • Sırlı seramikler ticarette, sırsız seramikler ise günlük hayatta kullanılmıştır.
  • Erken Bizans Döneminde daha çok kırmızı astarlı seramikler kullanılmıştır.
  • y.y.’a kadar üretilen polikrom kaplarda İslam ve Doğu sanatının etkileri görülür.
  • y.y. ‘dan sonra dönemi yansıtan insan figürlerine rastlanır.
  • Fildişi işçiliği, Erken Bizans Döneminde gelişmiştir. Roma döneminde süslemede kullanılmıştır.
  • Erken Bizans Dönemi fildişi işçiliği örneği; Maksiminaus Katedrası’dır.
  • Cam sanatında altın sandviç tekniği ile üretilen eserler önemlidir.
  • Anamur, Antakya ve Metropolis önemli cam üretim merkezleridir.
  • Tekstil ürünlerinde dinsel motiflere az rastlanır. En nadir örneği, Meryem’in Müjde Dokumasıdır.
  • En önemli ipek üretim merkezi İstanbul’dur.



nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir