Gül Yanık

Şengün Avukatlık Ortaklığı; yılında İstanbul’da Av. Nedim Korhan Şengün tarafından avukatlık bürosu olarak kurulmuş daha sonra Şengün & Şengün ve Ortakları Avukatlık Bürosu ismini almış ve sonrasında Şengün Avukatlık Ortaklığı olarak tescil edilmiştir.

Kurulduğu günden bu yana hukukun değişik alanlarında gerçekleştirdiği çalışmaları dolayısıyla edindiği tecrübe ve bilgi birikimi ile müvekkillerine üst düzeyde hukuk hizmeti veren hukuk bürolarından biri olmuştur.

Bugün yerli yabancı birçok müvekkiline geniş bir alanda hukuk danışmanlığı ve avukatlık hizmeti veren Şengün Avukatlık Ortaklığı, yurt içinde ve yurt dışında güçlü çözüm ortakları ile birlikte müvekkillerine ihtiyaçları olan en uygun hukuki çözümü, en özenli şekilde gerçekleştirme hedefi ile çalışmaktadır.

Şengün Avukatlık Ortaklığı bu amaçla, ulusal ve uluslararası hukuki, siyasi, ekonomik ve finansal gelişmeleri yakından takip etmekte ve sunduğu hukuki hizmetlerini bu gelişmelerin ışığında güncel ve verimli kılmaktadır. Operasyonel konularda, hukuk teorisinin soyut kavramları içinde kaos yaşanmasını önleyecek hızlı ve sonuç alacak pratik çözümlerle, müvekkillerinin karşılaştıkları sorunların çözümünde yardımcı olmaktadır.

Şengün Avukatlık Ortaklığı, ofis içi ve dışındaki çeşitli eğitim uygulamaları ile değişen hukuk dünyasını tahlil etmekte ve müvekkillerinin hukuki sorunlarının çözümünde bu uygulamalardan yararlanmaktadır.

Kendilerini bir ülkeye, bir şehre, bir mesleğe, bir aşka ait hissetmeyen, hissedemeyen, İstanbul bohemleri: Fındık, Fosfor, Müfi, Mastika, Zeytin, Plastik, Kedi, Epis, Vero, Naberci, Şarkıcı, Ginger, Lafin ve Vera. Onlar cemiyet-i aşkın müdavimleridir.

“Sevince bir tuhaf oluyor tek başına, çırılçıplak dünyaya gelen bu insan. Elim, kolum, bacağım, bütün iç organlarım, aklım fikrim bütün. Ruhum da bir bütün. Aşk neden insana eksik kaldığı yönlerini hissettirsin ki? Diğer yarısı yok hiçbir kimsenin.”

Otuzlu yaşların henüz başında olan Vera’nın en büyük derdi, kendisi ve yaşamdaki tercihleridir. “Kaç sevgiliden sonra bu İstanbullular hiçbir ilişki yaşayamaz hale gelir?” diye sorgulayan Vera’nın, film yönetmeni Lafin’le tanışmasıyla, hayatı iyice karışır. Lafin zor bir erkektir; canı isteyince ortaya çıkar ama çoğu zaman “ölü taklidi” yapar.

“Dudaklarına bakıyorum uzun uzun Nefesinin yaklaştığını hissediyorum. Kaçmaya çalışıyorum, kaçamıyorum. Beni çağıran nefeste birleşiyor dudaklarımız…”

Aşklarını karmaşıklaştıran Vera ve Lafin gerçekte ne yaşamaktadır?