gülibik kitabının kısa özeti / Gülibik kitabı kısa özet

Gülibik Kitabının Kısa Özeti

gülibik kitabının kısa özeti

CANLI & ASLAN Çetin Öner’in “Gülibik” adlı çocuk kitabının yapısal ve eğitsel ilkeler açısından incelenmesi olasıdır. Bu bağlamda çocuklar öyküyü okurken, olumlu olan kahramanı örnek alabilir, böylece hayvanlara karşı daha duyarlı olabilirler. Yazarın karakter olarak bir horozu seçmiş olması da ilginçtir. Horoz, kitaptaki çocuğun yaşam alanı olan köy için çok önemli bir hayvandır. Günü başlatan, günün başladığını haber verendir, uyandırandır. Gülibik, “ibiği kan kırmızı, tüyleri kızıllı karalı, gökkuşağı gibi çok renkli bir” horozdur. Çocuk, köyde yaşayan ve küçük şeylerle mutlu olmasını bilen bir karakterdir. Ayrıca kitabın başkarakteri olan çocuğun adı yoktur. Bu da çocuğun evrensel bir karakter olarak sunulmasına ve çocuk okurun onunla daha rahat özdeşim kurmasına katkıda bulunacak bir başka özelliktir. Kitapta çocuk, Alişir ve babası açık karakterlerdir. Özellikle Gülibik ve Alişir, başkahramanın ve yazarın yorumlarıyla geliştirilmiş karakterlerdir. Anne ve horoz dövüştüren adamlar ise kapalı karakterdir:  Çok becerikli bir arkadaştı Alişir. Derede yüzmesini, balık tutmasını, resim yapmasını bile bilirdi. Haa, bir de içinden çıkılmaz sorular, bilmeceler sorardı herkese. (s) Yine çocuk ve Alişir öykünün devingen karakterlerinden olup baba, anne, horoz dövüştüren adamlar ve diğer köylüler durağan karakterlerdir. Dil ve Anlatım: Cümleler kısa, özlü, anlaşılır ve yalın kurulmuştur. Kitapta, duru, akıcı, açık, çocuk okurun diline yakın etkili ve güzel bir biçem (üslup) oluşturulmuştur. Anlatımda, çocukların sözcük dağarcıklarını zenginleştirecek, duygu ve düşünce evrenlerini geliştirecek bir yaklaşım temel ilke olarak benimsenmiştir. Yapıta ilişkin dil ve anlatım özelliklerinden bazıları şöyledir: Kitapta etken çatılı eylemler sıkça kullanılmıştır. Yazar, “İstiklal Marşı” yerine “Bağımsızlık Marşı” (s. 62) demeyi yeğlemiştir. Devrik tümceler sıkça kullanılmış; ama tümceler uzun olmadığından, bu durum kitabın anlaşılırlığı önünde bir engel oluşturmamıştır. Tam tersine öyküye şiirsel, yazınsal bir tat katmıştır:  Gülibik de kendince karşıladı baharı. (s. 54)  Kime anlatsam, kime anlatsam diye düşünürken, yukarıdaki soruyu soran Alişir geldi aklıma. (s. )  Yürüyüp yanına vardım, görmezlikten geldi beni. (s. 17)  Babası pazardan getirmişti iki yıl önce. (s. 17)  Buğdaylarımızı öğüttük, komşu köyün değirmeninde. (s. 42)  Midem bulanmıştı, üstüme sıçrayan kandan. (s. 48)  Kusmamak için zor attım kendimi dışarı. (s. 48) Öyküde dil, doğru ve etkili kullanılmıştır. Şiirsel ve sanatsal anlatımlara sıkça rastlanmaktadır. Abartıya kaçılmadan yapılan bu sanatlı anlatımlar, çocuk okurların dil gelişimi açısından son derece önemlidir. Çocuk edebiyatının dil gelişimini beslediği bir gerçektir. Çocuklar, dili ne kadar çok duyarlarsa, o kadar çok ve iyi öğrenirler. Gülibik adlı yapıtta çocuğa estetik bir duyarlık kazandırmayı sağlayan bu sanatlı kullanımlardan bazıları aşağıda sunulmuştur:  Gözleri yumuk yumuktu Gülibik’in, ağzı kocaman açılmıştı. Üstünden yapışkan bir sıvı akıyordu. Gagası ve ayacıkları pespembe, tüyleri beyazlı karalıydı. (s)  Ben o zamanlar gökyüzünü Binboğa Dağları’na dikilmiş ipekten, mavi bir örtü sanırdım. (s)  Yıldızlar bir parlar, bir sönerdi tepemde. Samanyolu bir buğday tarlası gibi uzanırdı. Kutup yıldızı göz kırpardı. (s)  Derenin suyunu emen Toprak Ana, tohumlarını besler o sularla. (s)  Toprak anamız, Dağ da babamızdı biz yoksul köylülerin. Toprak Ana kucağını, Dağ Baba kollarını açardı bize. (s)  Artık bahardı, yalınayak dolaşmanın da zor bir yanı kalmamıştı. Toprak Ana, güneşten emdiği sıcaklıkla ısıtıyordu küçücük ayaklarımızı. Ve dağlar bizlere acıyıp, dikenlerini büyütmemişlerdi ayaklarımıza batmasınlar diye. (s)

Gülibik

Gülibik - Çetin Öner

Kitap Türü:Çocuk Kitapları

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Gülibik Özet

Çetin ÖNER'in yazdığı, Orhan PEKER'in resimlediği "Gülibik" adlı kitap 7 yaş ve üzeri okurlara hitap ediyor. Yoksul bir çocuğun gülibikli horozu sahiplenişini ve kaybedişini konu alıyor. Kısa bir roman olmasına karşın çok güzel mesajlar içeriyor. Çocuk kitabı olmasına rağmen içerdiği mesajların önemi nedeniyle yetişkinlere de hitap ediyor. Ayrıca kitapta bulunan siyah-beyaz resimler, hem çocukların kitaba ilgisini artırıyor hem de hayal güçlerinin gelişmesine yardımcı oluyor.

Yoksul bir köyde yaşayan yoksul bir ailenin çocuğu, bir gün her zamanki gibi ahırdaki hayvanlarla ilgileniyor. Kınalı tavuklarının yumurtalarını görüp merak ediyor ama Kınalı tavuk çocuğu ahırdan kaçırıyor. Ertesi gün çocuk yine ahıra gittiğinde civcivlerin yumurtalardan çıktığını görüyor. Sadece bir yumurtanın çatlamış ama hâlâ kırılmamış olduğunu görünce yumurtayı tıklatarak civcivi dışarı çıkarmayı başarıyor. İşte böylece Gülibik ile tanışıyor.

İlk defa bir civcivin yumurtadan çıktığını görmek çocuğu çok heyecanlandırıyor ve bunu biriyle paylaşmak istiyor. Böylece şahit olduğu bu olayı, ona daha önce "Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar?" sorusunu soran, kendinden büyük arkadaşı Alişir'le paylaşmaya karar veriyor. Alişir'e sorusunun cevabını veriyor ve aralarında tavukların, horozların ölümüyle ilgili konuşmalar geçiyor. Bu arada çocuk, Alişir'in balık çakısından da bahsediyor. Küçücük şeylerle büyük mutluluklara ulaştıklarını vurguluyor. Daha sonra yarışıp civcivleri ahırdan çıkarıyorlar. Zamanla Kınalı tavuk çocuğa alışıyor ve çocuk pazar günleri dışında tüm yaz tatilini Gülibik'le geçiriyor.

Çocuk her pazar günü babasıyla pazara gidiyor, babası tarlada çalıştığındaysa ona azık götürüyor. Babasını ilk öğretmeni olarak görüyor. Okulda öğrenebileceği şeylerin yanında okulda öğrenemeyeceği şeyleri de babasından öğrendiğini anlatıyor. Arada sırada bahsi geçen konularla ilgili anılarını, pazara ve köy yaşamına dair bildiklerini aktarıyor.

Çocuk bir sabah uzun uzun öten bir horoz sesiyle uyanıyor daha sonra bu horozun Gülibik olduğunu fark ediyor. Sevincini annesi ve babasıyla paylaşıyor. Fakat onlar çocuğun heyecanına ortak olmuyorlar. Bu yüzden çocuk bir kömür parçası bulup evlerinin arka duvarına Gülibik'in öttüğünü, sesinin ne kadar güzel olduğunu yazıyor.

Zaman geçiyor, okul vakti yaklaşıyor. Çocuk okul hazırlıklarını tamamlarken Alişir de büyük kente okumaya gideceği için onlarla vedalaşmaya geliyor. Alişir balık çakısını çocuğa hediye edince çocuk mecburen kabul ediyor, hem seviniyor hem de çok duygulanıp ağlıyor.

Çocuk, köydeki okullarından ve büyük kentlerdeki okullardan, oradaki öğrencilerden de bahsediyor. Okul zamanı Gülibik ile fazla oynayamadığını anlatıyor. O kışın zor geçtiğini, her şeyin hızla azaldığını, salgın hastalık çıktığını ve Gülibik'i kaybetme korkusu yaşadığını anlatıyor. Horozunun hastalığına ne kadar üzüldüğünü, rüyalarına girdiğini, sonra iyileşip tekrar ötünce ne kadar sevindiğini anlatıyor.

Baharın gelişini anlatıyor çocuk, ilkokulu bitirişini ve babasının ortaokul kasketi almak için söz verişini anlatıyor. Okul bitince yeniden babasıyla pazara gitmeye başlıyor. Bir pazar sabahı annesinin Gülibik'i de satılacak hayvanların arasına koyduğunu görüyor. Babasına Gülibik'i satmaması için yalvarıyor. Kasket istemediğini söylüyor yine de babasını ikna edemiyor. Çocuk o gün pazar kurulmasın diye dua ediyor. Pazar kuruluyor Gülibik'i saklıyor. Daha sonra da babasına acıktığını söyleyerek şansını zorluyor. Babası kabul ediyor yemeklerini yiyorlar. Çocuk son şansını da deniyor. Okul kasketlerine bakmak istiyor. Babası bunu da kabul ediyor. Böylece biricik dostundan ayrılmamak için elinden gelen her şeyi yapıyor. O gün babasıyla ilk defa horoz dövüşü görüyor. Dehşete düşüyor, köye dönmek istiyor. Biraz sonra babasıyla köylerine dönüyorlar, çocuk Gülibik satılmadığı için çok mutlu oluyor. Fakat mutluluğu uzun sürmüyor. Bir pazar sabahı babasıyla yine yola çıkıyorlar. Çocuk otobüste uyuyakalıyor ve babasının Gülibik'i satmaya değil de dövüştürmeye götürdüğünü anlıyor. Ama babasına engel olamıyor. Çaresizce biricik dostuyla vedalaşıyor.

Editör: Firdevs AÇAR

Gülibik Soruları ve Cevapları

gülibik kimin eseri?

Çetin Öner'in bir eseridir.

gülibik kaç sayfa?

Can Yayınları basımı 80 sayfadır.

Gülibik Yorumları

güzel bir kitap bir kerede okudum çocuklara tavsiye ederim okuma sevgilerini arttırır

ben okumadım ama merak ettim internette çocuk kitaplarını araştırırken gördüm editör de tam puan vermiş alıp okumak istiyorum

çok güzel bir kitaptı çetin öner çocukların oyuncak anlayışına çok farklı bir açıdan ele almış sadece bir horoz ile mutlu olabilen bir çocuk okurken duygulandım ok mutlu oldum çocuklarıma da okutacağım gülibik 10 numara bir çocuk kitabı mutlaka okuyun

yazar yokluğu ve buna rağmen olan mutluluğu çok güzel anlatmış kitabı çok beğendim sitede başka kitabı yok görünüyor yazarın farklı kitapları var mı

kısa özeti yok mu

en iyi kitaplaryeni çıkan kitaplaren çok satan kitaplarokunması gereken kitaplaren çok okunan kitaplar temel eserbedava kitapeditör olkitap bağışıGün Olur Asra BedelTutunamayanlarAcımakCamdaki KızHayvan ÇiftliğiSokrates'in SavunmasıUzun HikayeAlice Harikalar DiyarındaHaritada KaybolmakKraliçeyi Kurtarmakİçimdeki MüzikÇalıkuşuÇocuk KalbiKüçük Kara BalıkİntibahBülbülü ÖldürmekBeyaz Zambaklar ÜlkesindeDon KişotSineklerin TanrısıToprak Anaİnce MemedSatrançİki Şehrin HikayesiVadideki Zambakİçimizdeki ŞeytanSergüzeştBeyaz GemiAraba SevdasıYabanİnsan Ne İle YaşarKüçük PrensDönüşümBeyaz DişSaatleri Ayarlama EnstitüsüFareler ve İnsanlarSol AyağımSuç ve CezaSefillerSimyacıŞeker PortakalıKürk Mantolu MadonnaMadalyonun İçiEsir Şehrin İnsanlarıÜç Anadolu Efsanesi Köroğlu, Karacaoğlan, AlageyikYeraltından NotlarSait Faik Seçme HikayelerRüzgarı Dizginleyen ÇocukSabahattin Ali Bütün ÖyküleriSadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu

CANLI & ASLAN Çetin Öner’in “Gülibik” adlı çocuk kitabının yapısal ve eğitsel ilkeler açısından incelenmesi Dilbilgisi, yazım ve noktalama kuralları bakımından yanlışlar olmamakla birlikte dizgiden kaynaklı eksiklikler ve birkaç yazım yanlışı bulunmaktadır:  “Binboğa Dağları” şeklinde yazılması gerekirken, “dağları” sözcüğü, aynı sayfada biri büyük diğeri küçük harfle yazılmıştır. (s’da büyük, s’de küçük ve s’da hem büyük hem küçük)  “Koyuna” yerine “kovuna” (s)  “Yapmadığım” yerine “yamadığım” (s)  “Kaç” yerine “kaz” (s)  “tırısa kalkmak” yerine “tırsa kalkmak” (s) Türkçenin söz varlığından yararlanılmış, yabancı kökenli sözcükler yerine Türkçe sözcükler yeğlenmiştir.  … o gün çok içten söyledik Bağımsızlık Marşımızı. (s) Kitapta çeşitli anlatım biçimlerinden yararlanılmıştır. Yine çocuğa anadilinin varsıllığını duyumsatacak biçimde deyimlere, ikilemelere, ad ve ön adlara yer verilmiştir: Benzetmeler:  Ben o zamanlar gökyüzünü Binboğa dağlarına dikilmiş ipekten, mavi bir örtü sanırdım. (s)  Tarlalar, saçları tıraş edilmiş çocuklar gibi uzanıyordu ovada. (s)  Samanyolu bir buğday tarlası gibi uzanırdı. (s) Sözvarlığı: Çocuk okurlar bu kitap aracılığıyla özellikle köye ve köy yaşamına ilişkin birçok ad, ad öbeği ve deyişi öğrenebilirler. Kitapta, çocuğun anlamını bilebileceği sözcüklerin yanı sıra anlamını metnin yardımıyla öğrenebileceği sözcükler de bulunmaktadır. Seslendiği yaş grubundaki özellikle kentte yaşayan çocukların anlamını bilemeyeceği sözcüklerden bazıları “balkır” ve “yalak” (s) sözcükleri olabilir. Öte yandan kitabın sözvarlığı 10–12 yaşındaki çocukların dilsel gelişimlerini de destekleyecek niteliktedir. “Çakı, (kuzu) gütmek, çentik, filizlenmek, öteberi, azık, düven sürmek, kağnı, alacakaranlık, bakraç, küfe, külüstür, kavlamak, nasır, çıkın, düven (düven sürmek), tezek, takunya, kenger, mertek, aşık kemiği, yeşile kesmek, (kış mevsiminin) kırıp geçirmek(mesi), eşelemek, yemeni” gibi sözcükler, kitabın çocuğun sözvarlığına kazandırabileceği sözcüklere örnek olarak verilebilir. Ayrıca kitapta argo sözler ile çocuğun anlamada ve kullanmada güçlük çekeceği bağlaç ve ilgeçlere (edat) yer verilmemiştir. Anlatımda özellikle sıfatların başarılı bir biçimde yer bulduğu görülmektedir:  Dengemi bulup çıplak ayaklarımla dokundum. (s)  Filler çalışkan hayvanlardır. (s)  Çekirgelerin tekdüze seslerini (s)  Kırmızı kırmızı domatesler, allı güllü basmalar, boyalı şekerler orta yerde; (s) İkilemeler:  Bıçak pırıl pırıl parlıyordu karanlıkta. (s)  Gözleri yumuk yumuktu. (s)  Öteki kardeşleri bağıra çağıra karşıladılar Gülibik’i (s)  Dal ezik ezik olmuştu.(s)  Dönüp kızgın kızgın bakmıştım adama. (s)  Yaşlılar usul usul evlerinin önüne çıkıp, kış boyunca uyuşmuş bedenlerini gererler güneşe. (s)  Gülibik dik dik bakarak kollamaya başladı yabancı horozu. (s) Deyimler: CANLI & ASLAN Çetin Öner’in “Gülibik” adlı çocuk kitabının yapısal ve eğitsel ilkeler açısından incelenmesi çocuğun duyguları, düşünceleri çok tutarlı bir gelişimle aktarılmıştır. Gereksiz ayrıntılar bulunmamaktadır. Geçmişe dönüşler, çok az ve çocuğun rahatlıkla anlayacağı biçimde sunulmuştur. İletiler: Kitabın temel amacı öğretmek, ders vermek değil, çocuklara duyarlık kazandırmak, onların yaşama sevincini ve hayvanlara karşı duyarlığını geliştirmektir. İletiler, örtük bir şekilde ve yapıtın güzelduyusal özelliği ile kaynaşmış, bütünleşmiş bir şekilde sunulmuştur. a) Ana İleti: Yaşamı anlamlı ve zengin kılan bazı duyarlıklar vardır. Hayvan sevgisi, canlı sevgisi bunlardandır. Yaşamı zenginleştiren bu duyarlıkları, küçük çıkarlar uğruna söndürmemek gerekir. b) Yardımcı İletiler:  İnsanlar küçük şeylerle de mutlu olmasını bilmelidir. Bizi mutlu edecek küçük de olsa çok şey vardır. Bu, kimi zaman bir hayvan da olabilir.  İçinde bulunduğumuz zor koşullara ve yaşadığımız bütün zorluklara karşın sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz/ getirebiliriz.  Hayvanların da sevme ve koruma içgüdüleri vardır. (Kınalı’nın yavrularına sahip çıkışı, tavuklarını koruma uğruna diğer horozlarla dövüşmesi, vb.)  Ezbere dayalı eğitim (çocuğun doğasına uygun değildir) verimli değildir.  Köyde yaşam her yönüyle sıkıntılıdır. Özellikle eğitim konusunda önemli sorunlar vardır. Çetin geçen kış karşısında kimi zaman insanlar çaresiz kalabilir. Köydeki herkes hatta çocuklar bile sürekli çalışmak zorundadır. Rahat bir yaşamdan yoksundurlar. Bu nedenle özlem duygusunu güçlü yaşarlar.  Kitap okumak ve bir bilgi yuvası olarak okulda yeni bilgiler öğrenmek önemlidir/gereklidir.  Duygularımızı paylaşacak kimse yoksa onları yazıya dökebiliriz.  Çocukların duygu ve düşünce dünyalarını anlamaya çalışmalıyız.  Ulusal değerlerimize sahip çıkmalıyız.  Ne olursa olsun şiddet kınanmalı, para ve nesne uğruna hiçbir canlıya zarar verilmemelidir.  İçinde sevgi ve hoşgörü barındırmayan bir eğitim anlayışı kabul edilemez.  Yoksulların, büyük kentlerin zengin olanaklarından yararlanamayan insanların, sıkıntı ve özlemlerini anlamaya çalışmalı, emeklerine saygı duymalıyız. Karakterler: Yapıtta, karakterler; özellikle kahraman (ana karakter) çok iyi yapılandırılmıştır. Kitabı okuyan çocuk, yapıt aracılığıyla evrensel değerlerden olan sevgiyle sık sık karşılaşmaktadır. Ama günün birinde sevdiklerini kaybetme ve haksızlığa uğrama gibi dünya gerçekleriyle de buluşturulmaktadır. Öykünün kahramanı devingen ve açık bir karakterdir. Yazar tarafından ustaca çizilmiştir. Öykü boyunca kahramanın hareket ve tepkilerinin neler olabileceğini kestirebiliyoruz. Çocukta istendik bir davranışı gerçekleştirmek ve onu yaşamın gerçeklerine hazırlamak açısından, bu karakterler çok önemlidir. Edilgin bir kişilik değildir; kendi doğruları olan ve bu doğruların arkasında tüm gücüyle durmaya çalışan bir çocuktur. Baba, horozu satmak ve dövüştürmek istediğinde buna olabildiğince, bir çocuğun yapabileceği ölçüde karşı çıkabilmektedir. Baba ona kitap, defter, kasket alacağını söylese de bunları elinin tersiyle çeviren yüreği sevgiyle dolu bir çocuktur. Sevgisi ve insani değerleri uğruna, acı çeken, sorgulayan, duygulu, duyarlı bir karakter. Bu öyküyü okuyan çocukların, kendilerinin kahramanın yerine koyarak içindeki insanlık evrenini gerçekleştirebilecekleri söylenebilir. Gülibik’te karakter sayısı azdır, bunlar: çocuk, anne, baba, çocuğun arkadaşı Alişir ve horozu Gülibik. Bu durum, çocuk okurun baş kişiyle rahatlıkla özdeşleşmesini sağlayabilir. Kahramanların ruhsal görünümleri (portreleri) güçlü ve gerçeğe yakın çizilmiştir. Her zaman çevremizde hayvanları seven, ama kimi nedenlerle ailesi tarafından engellenen çocukları görmek

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir