Gebelik döneminde zaten sık idrara çıkıldığı için idrar yolu enfeksiyonlarını erken tanımak biraz daha güçtür. Öncekine göre idrar sıklığında artış, ağrılı idrar yapma, bel ve sırt ağrıları hatta ateş ile kendini gösterebilir
Gebeliğin başında ve belli haftalarda ya da gebenin bir şikayeti olması durumunda ayrıca idrar tahlili yapılmalıdır.
Gebelikte idrar testi birkaç farklı sebeple bakılır. İlk başta gebelik tanısı koymak için evde yapılan testler kullanılır. Sonrasında gebeliğin başında ilk yapılan tetkiklerle birlikte idrar kültürü ve tam idrar tahlili bakılır. hafta ve sonrasında hem idrarda şeker çıkması diyabet açısından uyarıcı olmakta hem de enfeksiyon ve idrarda protein çıkması ile preeklampsi dediğimiz durumu yakalamamızı sağlamaktadır.
Ücretsiz üye olarakeğitici oyunları gör!
Tam idrar tahlilinde idrarda lökosit dediğimiz iltihap hücreleri, bakteriler, nitrit, eritrosit yani kan hücreleri, idrarın yoğunluğu –yani vücutta yeterli su bulunup bulunmadığı ve ayrıca görülmemesi gereken şeker ve protein varlığı araştırılır. Steril olarak alınması gerekmez ancak genital bölge temizliği ve orta akım ile alınmalıdır.
İdrar kültürü ise steril bir kaba alınır, idrar yapmadan önce genital temizlik ve orta akım olması önemlidir. İdrarda koloni ve üzeri bakteri üremesi durumunda idrar yolu enfeksiyonu tanısı konulur. İdrar kültürü aynı zamanda antibiyogram da yapılarak bize doğru antibiyotik seçiminde yardımcı olur
İdrar yolu enfeksiyonları gebelikte idrar yollarında fizyolojik bir gevşeme hatta üreterlerde bir miktar genişleme de olduğundan kolaylıkla böbreklere ulaşarak böbrek hasarı, kanda enfeksiyon, ateş gibi sorunlara yol açabilmektedir. Bunun yanı sıra gizli kalmış veya ihmal edilmiş idrar yolu enfeksiyonları düşüklere ve erken doğumlara sebep olabilmektedir.
Daha önce sık idrar yolu enfeksiyonu geçirmiş olanlar, idrar yollarında taş veya kum öyküsü olanlar, diyabetik gebeler, az su içen ve tuvalete gitmemek için tutma alışkanlığı olanlar, yapısal olarak idrar yolunda reflü gibi bozuklukları olanlar risk grubundadır.
Gebelikte kullanılması önerilen ilaçlar daha çok Gebelik kategorisi A veya B olanlardır. Seçilen antibiyotikler zorda kalınmadıkça daha çok B grubundan seçilmektedir. Dirençli enfeksiyonlarda da yine yarar zarar hesabı yapılarak olabilecek en güvenli antibiyotikler (C grubu) tercih edilmektedir.
Gebelikte idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde önemli birkaç husus bulunmaktadır. Öncelikle gebelik sırasında antibiyotik kullanımı ve seçimi konusunda oldukça seçici olmak durumundayız. Hem enfeksiyonu başarılı bir şekilde tedavi ederek yarattığı riskleri minimuma indirmeli hem de gebeliğin en önemli unsuru olan anne karnındaki bebeğe zarar vermeyecek seçimler yapmalıyız. Bu nenledir ki mutlaka idrar kültürü testi ile anlamlı sayıda bakteri üreyip üremediği doğrulanmalı, hem de antibiyogram ile bakterinin antibiyotiklere direnci değerlendirilerek hem bebeğe zarar vermeyecek hem de bakteriyi yok edecek doğru seçimi yapmalıyız.
Antibiyogram sonucunda hafta sürecek yoğun bir antibiyoterapi veya sadece idrar yolunda sınırlı kalan daha kısa süre kullanımlı ilaçlar seçilebilmektedir.
Tedavi edilmeyen veya başarılı olunamayan gebelerde düşük, erken doğum gibi riskler artmakta ve annede piyelonefrit dediğimiz böbrek iltihabına yol açabilmektedir. Endirekt olarak erken doğumlar yoğun bakımda kalmasına sebep olarak bebek açısından sorun yaratmaktadır. Enfeksiyonun ayrıca bebeğe geçmesi veya direkt olarak zarar vermesi söz konusu değildir.
Gebelikte hormanal ve mekanik etkiler enfeksiyonu kolaylaştırabildiğinden, şikayeti olmayan gebelere dahi belli aralıklarla idrar testleri yapılmalı vekültür antibiyogram ile hem gereksiz ilaç kullanımları önlenmeli hem de vakaların tedavisiz kalmasının önüne geçilmelidir. Ayrıca idrar testinde görülen protein veya glukoz kaçakları, kristaller; preeklampsi, diyabet, böbrek hastalıkları, kum veya böbrek taşı ile ilgili bilgiler de sağlamaktadır.
Bol su içmek, ki bu gebelikte zaten en az 3 litre olmalıdır; Sık idrara çıkmak, genital temizliği mutlaka önden arkaya yapmak, şüpheli durumlarda erkenden idrar tahlili ile tanı koydurmak önemli tedbirlerdir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Yunus Çavuş, idrar yolu enfeksiyonlarının, gebelik döneminde anne adaylarının sık karşılaştığı önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirterek, gebelikte idrar yolu enfeksiyonunun bebeğin hayatını tehlikeye attığını belirtti.
Diyarbakır Memorial Dicle Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Yunus Çavuş, gebelik döneminde oluşabilecek idrar yolu enfeksiyonları ve bu sorundan korunmanın yolları hakkında bilgi verdi. Op. Dr. Yunus Çavuş, bu hastalığın anne adaylarında sık sık rastlanan bir hastalık olduğunu söyleyerek doktor kontrollerinin çok önemli olduğunu dile getirdi. Çavuş, “İdrar yolu enfeksiyonları, gebelik döneminde anne adaylarının sık karşılaştığı önemli sağlık sorunlarından biridir. Gebelikte idrar yolu enfeksiyonları herhangi bir belirti vermediği gibi ciddi sıkıntılara da yol açabilir. Bu nedenle gebelikte yeterli su tüketiminin yanı sıra anne adaylarının düzenli doktor kontrollerini de aksatmamaları gerekmektedir” dedi.
Çavuş, enfeksiyona bağlı olarak mesaneye ulaştığı zamanlarda kimi zaman hiç belirti vermediğini; fakat kimi hastalarda mesane ya da böbrek iltihabına da yol açabildiğini, doktor gözetiminde verilen antibiyotiklerin tedavide yardımcı olabileceğini, tedavi bitmeden idrar testlerinin yapılması gerektiğini söyledi. Op. Dr. Yunus Çavuş, “Gebelik döneminde enfeksiyonlara bağlı olarak mesaneye ulaşan bakteriler, hiç belirti vermeden orada canlı olarak kalabilir. İdrarda belirti vermeyen bu bakteriler, hastada herhangi bir şikayete de neden olmadan sessizce kalabildiği gibi bazı durumlarda mesane ya da böbrek iltihabına yol açabilir. Bu durum gebelerin yüzde 10’unu etkilemektedir. Gebelikte doktorun uygun gördüğü güvenli antibiyotikler, günlük tedavi ile idrarda belirti vermeyen bakteri varlığını enfeksiyona dönüşmeden tedavi edebilir. Tedavi bitiminde de mutlaka tekrar idrar kültürü yapılmalıdır. Şikayetleri tekrarlayan veya geçmeyen hastalara idame tedavisi verilmelidir. Ayrıca enfeksiyonlar tekrarlıyorsa hastaya mutlaka doğumsal idrar yolları anomalileri yönünden daha ileri tetkikler yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
Op. Dr. Yunus Çavuş, enfeksiyonun bebeğin sağlığını da etkilediğini ve enfeksiyon kapan hastalara normal doğum önerdiklerini ifade ederek, “Gebelikte idrar yolu enfeksiyonları erken doğuma ve erken membran rüptürü yani su kesesinin erken açılmasına neden olabilir. Bu da bebek açısından hayati önem taşımaktadır. İdrar yolu enfeksiyonu bulunan gebelerde enfeksiyon doğum şeklini belirlememektedir. Bu hastalara normal doğum önerilmektedir” diye konuştu.
Op. Dr. Yunus Çavuş, ayrıca hastalıktan korunma yolları ile ilgili yapılması gerekenleri de anlattı. Çavuş, hastalıktan korunmak için, "Günde en az bardak sıvı tüketilmeli, özellikle şekerli sıvılardan kaçınılmalıdır. Gebelikte enfeksiyona yatkınlığın artması bağışıklık sistemi ile ilgili olduğundan beslenmeye dikkat edilmelidir. Mümkün olduğunca sık tuvalete gitmeli, sıkışıncaya kadar beklememeli ve idrarın mesaneden tamamen boşaltılmasına dikkat edilmelidir. Tuvalet sonrası genital bölge temizliğine dikkat edilmelidir. İdrar yaparken yanma, sızlama, bulantı, ateş, kasık ve alt karın ağrısı gibi şikayetlerden biri dahi olsa mutlaka bir acil servise başvurmalı, rutin gebelik takibinde ise bu şikayetler belirtilerek idrar tahlili ve idrar kültürü istenmelidir" ifadelerini kullandı.
Hamilelik döneminde kadınlar idrar yolu enfeksiyonuna yatkındırlar. Bağışıklık sisteminin baskılanması ve bazı fizyolojik gelişmeler idrar yolu enfeksiyonunu tetikleyicidir. İdrar yolu enfeksiyonu çoğu zaman basit mesane enfeksiyonu (sistit) olarak karşımıza çıkan bir durum olmakla birlikte bazı durumlarda böbreklere varan ciddi enfeksiyonlara neden olabilir. Gebelik döneminde idrar yolu enfeksiyonu sık idrara çıkma isteği, idrar yaparken ağrı hissi, bulanık ve kötü kokulu idrar yapma gibi semptomları ile kendini göstermektedir. İdrar yolu enfeksiyonu hafife alınacak bir rahatsızlık olmamakla birlikle tedavi edilmediğinde kan dolaşımına yayılabilir ve hayatı tehdit eden sorunlara yol açabilir. Peki, hamilelikte idrar yolu enfeksiyonu bebeğe zarar verir mi? işte hamilelikte idrar yolu enfeksiyonu ile ilgili merak edilenler ve bitkisel tedavi yöntemleri…
HAMİLELİKTE İDRAR YOLU ENFEKSİYONU NEDEN OLUR?
İdrar yolu enfeksiyonu kadınların hayatlarında birçok kez yaşadığı bir durum olmakla birlikte gebelik döneminde kadınların enfeksiyon kapma riski daha yüksektir. Gebelik döneminde idrarınızda daha fazla protein, şeker ve hormon bulunur. Bu değişiklikler aynı zamanda sizi bir idrar yolu enfeksiyonu için risk altına sokmaktadır.
Escherichia coli ve dışkınızdaki çeşitli diğer bakteriler enfeksiyonların yaygın nedenleri arasında yer alır. Tuvaletinizi yaptıktan sora önden arkaya temizliğini yapmadığınız takdirde rektumdan üretranıza bakteriler ilerleyebilir. Cinsel birliktelik esnasında vajinanızdaki bakterilerin üretranıza taşınması, böbrek hastalıkları ve annenin şeker hastalığı öyküsü bulunması gebelik döneminde idrar yolu enfeksiyonlarını tetikleyebilir. Aynı zamanda rahmin büyümesi sonucu idrar yollarını ve böbrekleri sıkıştırması ve buna bağlı olarak idrarı tam boşaltamama gibi birçok neden idrar yolu enfeksiyonuna zemin hazırlamaktadır.
HAMİLELİKTE İDRAR YOLU ENFEKSİYONU BEBEĞE ZARAR VERİR Mİ?
Hamilelik döneminde idrar yolu enfeksiyonunda erken tanı, anne ve bebeğin sağlığını riske atmamak adına büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu durumda diğer organlara yayılabilen enfeksiyon (sepris), zatürre, düşük ve erken doğum gibi ciddi sorunlar anne ve bebekte hayati tehlikelere sebebiyet vermektedir.
HAMİLELİKTE İDRAR YOLU ENFEKSİYONU BELİRTİLERİ
Hamilelik döneminde idrar yolu enfeksiyonu bazı belirtiler göstereceğinden anne adayları aşağıdaki semptomları gözlemlediğinde meydana gelen değişiklikleri doktoruna anlatmalıdır. Bunlar:
Hamilelik döneminde idrar yolu enfeksiyonu ile birlikte kanama görülmesi durumunun altında böbrek hastalığı gibi ciddi rahatsızlıklar yatabilir. Bu nedenle olası komplikasyonları önlemek için mutlaka doktorunuz başvurmayı ihmal etmeyin.
HAMİLELİKTE İDRAR YOLU ENFEKSİYONU NASIL GEÇER?
İdrar yolu enfeksiyonundan kaçınmak için aşağıdaki önlemleri mutlaka göz önünde bulundurun:
HAMİLELİKTE İDRAR YOLU ENFEKSİYONUNA NE İYİ GELİR?
Hamilelik döneminde idrar yolu enfeksiyonu için hekiminizin önermiş olduğu antibiyotikler fayda sağlamaktadır. Bu noktada nasıl bir antibiyotik kullanacağınız idrar yolu enfeksiyonunuz ve gebelik haftanıza göre değişiklik gösterir. Gebelikte doktor önerilerinin yanı sıra bir yandan da doğal tedavilerden yararlanmak isterseniz aşağıdaki bitkisel tedavi yöntemlerinden faydalanabilirsiniz. İşte idrar yolu enfeksiyonunu gidermede etkili olan doğal ve bitkisel çözüm önerileri…
KİŞNİŞ TOHUMU: Maydanozgiller familyasına ait bir bitki olan kişniş, mantar enfeksiyonlarında kullanılan doğal bir yöntemdir. Bu nedenle idrar yolu enfeksiyonlarında antibakteriyel özelliği ile fayda sağlamaktadır. Kişniş tohumunu diyetinize dahil ederek idrar yolu enfeksiyonunu iyileştirebilirsiniz.
KIZILCIK: Kızılcık suyu idrar yollarının doğal tedavisinde yaygın kullanılan bir yöntemdir. İçeriğindeki E ve K vitamini ile ön plana çıkan kızılcık suyu, enfeksiyonları gidermede en etkili çözümler arasında yer almaktadır.
MAYDANOZ: Maydanoz idrar yollarındaki enfeksiyonları temizlemede güçlü bir etkiye sahip bir besindir. İdrar yollarındaki mevcut bakterilerin atılmasını sağlar ve vücuttan tamamen uzaklaştırır. İdrar yolu enfeksiyonu probleminizi gidermek için maydanozu yemeklerinizde bol bol tüketmeye özen gösterin.
BÖĞÜRTLEN ÇAYI: Böğürtlen çayı tadı, kokusu ve lezzeti ile sevilen bitki çayları arasında yer alır. Bol miktarda C vitamini içermektedir. İdrar yolu enfeksiyonu tedavisi için uygulanacak doğal çarelerden biri olan böğürtleni kaynar suya atın ve 10 dakika kısık ateşte kaynattıktan sonra süzün ve tüketin.
Gebelik dönemi idrar yolu enfeksiyonlarına eğilimin arttığı bir dönemdir. Bu enfeksiyonlar basit bir sistit (mesane enfeksiyonu) olabileceği gibi, ciddi bir piyelonefrit (böbrek enfeksiyonu) gelişimi de söz konusu olabilir.
Özellikle piyelonefrit durumunda bebek de erken doğum gibi ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalabilir.
Gebelikte idrar yolu enfeksiyonu riskini azaltmak için en erken dönemde idrar kültürü yapılması oldukça etkilidir. İdrar kültüründe üreme olduğunda üreyen bakteriye uygun antibiotik tedavisi verildiğinde gebeliğin kalan döneminde sistit ve piyelonefrit ortaya çıkma olasılığı önemli ölçüde azalır.
Normalde idrar steril (bakteri ve diğer enfeksiyon etkenlerini içermeyen) bir maddedir. Rengi açık sarıdır ve kendine özgü bir kokusu vardır. Hamilleik döneminde vitamin kullanımında rengi koyulaşabilir ve kokusu değişebilir.
Bunun yanında idrar renginin açık sarıdan daha koyu olması az sıvı tüketilmesinin bir belirtisidir ve buna dikkat edilmelidir.
İdrarın bakterilerden uzak kalmasını sağlayan en önemli mekanizma idrar yolunun böbreklerden aşağı doğru inen idrar akımıyla sürekli olarak "yıkanması" ve temizlenmesidir (bu nedenle bol sıvı tüketimi önemlidir).
Ayrıca mesaneden (idrar torbası) idrarın dışarı boşalmasını sağlayan uretra adlı kanal yapısı da içeriden dışarıya akıma izin verecek, ancak dışarıdan içeri bakteri geçişine izin vermeyecek yapıdadır. Bakteriler bu engeli aşsalar da mesaneden böbreklere geçişi engelleyen benzer bir kapak mekanizması daha vardır.
Gebelik döneminde yukarıda anlatılan koruyucu mekanizmalar olumsuz etkilendiklerinden idrar yolu enfeksiyonlarının meydana gelmesi kolaylaşır.
En önemli etken gebelikte fazla miktarlarda salgılanan progesteron hormonunun düz kasları gevşetici etkisidir. İdrar yollarında idrar akımını sağlayan düz kaslar gevşediğinde idrar akımı yavaşlar ve bakteri geçişini engelleyen kapak mekanizmalarının da işlevleri azalır.
Ayrıca gebeliğin ilerlemesiyle büyüyen rahimin idrar yollarına baskı yapması da idrar akımının yavaşlamasına katkıda bulunur.
Sonuç olarak vajinada normalde bir problem yaratmadan yaşayan enfeksiyon etkenleri önce uretra yoluyla mesaneye buradan da şartlar elverdiğinde böbreklere doğru çıkarak çeşitli şiddette enfeksiyonların oluşmasına neden olurlar.
Mesaneye ulaşan bakteriler burada hiç belirti vermeden yaşamlarını sürdürebilirler. Buna asemptomatik bakteriüri (idrarda belirti vermeyen bakteri varlığı) adı verilir. Bu durum bir enfeksiyon olmamakla birlikte şartlar elverdiğinde hemen enfeksiyona dönüşebileceği için mutlaka saptanmalı ve tedavi edilmelidir.
İdrar torbasındaki bakteriler her zaman sessiz kalmazlar. Bazı durumlarda bu bakteriler sistit (mesane iltihabı) ya da ileri durumlarda piyelonefrit (böbrek iltihabı) tablolarının ortaya çıkmasına neden olabilirler.
Asemptomatik bakteriüri tedavi edilmediğinde sistit ya da piyelonefrit oluşturabilen bir durumdur. Anne adaylarının yaklaşık %10'unda idrar kültüründe asemptomatik bakteriüri vardır. Tanı için anne adaylarından tercihen gebeliğin ilk haftalarında ya da ilk kontrole geldikleri herhangi bir zamanda tam idrar testi ve kültürü istenir.
İdrar kültüründe bakterilerde anlamlı üremenin (> bakteri kolonisi) olması ve anne adayında hiçbir belirti olmaması durumunda asemptomatik bakteriüri tanısı konur.
İdrar kültüründe üreme olduğunda üreyen bakteri cinsinin hangi antibiyotiklere hassas olduğunu belirten bir inceleme yapılır. Antibiyogram adı verilen bu inceleme sonucuna göre anne adayı en uygun olan antibiyotikle tedavi edilir. Tedavinin üzerinden 15 gün geçtikten sonra yapılan kontrol idrar kültüründe kültürün steril gelmesi (üreme olmaması) durumunda tedavi başarılı olmuştur. Bu durumda anne adayına idrar yoluyla ilgili şikayetleri olmadığı sürece yeni bir idrar kültürü yapılmasına gerek yoktur.
Sistit yani mesane enfeksiyonu ağrılı idrar yapma, sık idrara çıkma, kanlı idrar yapma ve bazen de idrar kaçırma gibi belirtilerle kendini gösterir.
Tam idrar testinde idrar sedimentinde akyuvar (lökosit), bakteri ve bazen de alyuvar (kan hücresi) görülür. İdrar kültürü alındıktan hemen sonra antibiyotik tedavisine başlanır. İki ya da üç gün sonra alınan idrar kültürü ve antibiyogram sonucunda gerekirse antibiyotik uygun olan bir başkasıyla değiştirilir.
Sistitin erken doğum tehdidi yaptığı konusunda bazı veriler vardır, ancak şu an için kesinleşmiş değildir.
Sistit geçiren anne adayı idrar akımını artırmak ve idrar yollarının "yıkanmasını" sağlamak için bol sıvı almalıdır.
Piyelonefrit yani böbrek enfeksiyonu ise böğürde ağrı, ateş ve kendini kötü hissetme gibi belirtilerle ortaya çıkan, tek böbrekte (ya da heriki böbrekte) enfeksiyonun meydana geldiği ciddi bir hastalık tablosudur ve hastanede yatırılarak tedavi edilir. Yapılan idrar tetkiki ve idrar kültüründe enfeksiyon etkeni saptanır.
Muayenede genellikle tek taraflı ve sıklıkla sağda böbreğin bulunduğu bölgeye elle hafifçe vurulmasında bile hassasiyet ve ağrı ("kostovertebral açı hassasiyeti") gözlenir.
Piyelonefrit geçiren anne adayında bulantı ve kusma olabilir, ateş genellikle 38 derece üzerindedir ve bazı durumlarda 40 dereceye kadar çıkabilir. Nabız ateşle doğru orantılı olarak hızlanmıştır, hipotansiyona (tansiyon düşmesi) eğilim vardır.
Her yüksek ateşli hastalıkta olduğu gibi piyelonefritte de tedaviyle ateş düşürülmezse erken doğum eylemi başlayabilir. Bu yüzden hızla uygun antibiyotik tedavisine geçildikten sonra erken doğum ve fetal distres belirtileri aranır. Tedavi süresince anne adayı tansiyon, ateş, bebeğin durumu ve doğum eylemi bulguları yönünden sıkı bir izlemeye alınır.
Tedavi edilmeyen piyelonefrit böbrekte abse, sepsis (bakterilerin kana karışarak diğer organlara yayılması) ve septik şok gibi hayati tehlike yaratan durumların oluşumuna neden olabilir.
Piyelonefrit genellikle önlenebilir bir durumdur. Gebeliğin erken dönemlerinde hiç bir şikayet olmasa bile idrar kültürü yapılmalıdır. İdrar kültüründe üreme çıkması durumunda uygun bir antibiotikle tedavi edilmeli ve tedavi sonrasında tekrar idrar kültürü yapılarak bakteriürinin kaybolduğu gözlenmelidir.
Gebelik döneminde idrar yolu enfeksiyonunda bitkisel ilaç kullanımının yeri bilimsel olarak gösterilmediğinden bitkisel tedavi önerilmemektedir. Kullanılan antibiyotikler bebeğe zarar verme ihtimali bulunmayan ilaçlar olduğundan doktor önerisine mutlaka uyulmalıdır.
İLGİLİ KONULAR:
Hamilelikte Tehlike Belirtileri
Riskli Gebelik Nedir?
Gebelikte Kanama
Ektopik Gebelik (Dış Gebelik)
Hiperemezis (aşırı bulantı-kusma)
Gebelikte Hipertansiyon ve Preeklampsi
İleri Yaşlarda Hamilelik ve Ortaya Çıkabilen Sorunlar
Erken (prematüre) doğum riski ve erken doğum
Obezite (Şişmanlık) ve Aşırı Kilo İle Hamilelik
Bebeğin doğum kilosu ve boyu ile ilgili durumlar (iri veya ufak bebek)
Miyad Geçmesi ve Doğumun Gecikmesi
Hamilelikte Sigara Kullanımı
Gebelikte Enfeksiyonlar
Gebelik ve allerji
Gebelik ve miyomlar
Gebelik ve yumurtalık kistleri
Kan Uyuşmazlığında Nasıl Bir Yol İzlenmelidir?
Adolesan ve Genç Yaşlarda Hamilelik Yaşamak
Anne karnındaki bebekte anomaliler ve bunları saptamak için yapılan testler
Düşük (abortus) ve kürtaj
Gebelik şekeri (gestasyonel diyabet)
Gebelikte tiroid sorunları (hipotiroidi, hipertiroidi)