hamilelikte ankilozan spondilit egzersizleri / seafoodplus.info Ahmet Mesut Onat / Ankilozan Spondilit Hastaları için Yaşam İpuçları

Hamilelikte Ankilozan Spondilit Egzersizleri

hamilelikte ankilozan spondilit egzersizleri

Ankilozan Spondilit Hastaları için Yaşam İpuçları

ANKİLOZAN SPONDİLİT (AS) HASTALARI İÇİN YAŞAM İPUÇLARI

Prof. Dr. Ahmet Mesut Onat

 

Uzun süreden beri devam eden bel ağrıları, sabahları yataktan sanki donmuşçasına kalkma, zaman zaman kalçalarına giren şiddetli ağrılar ve onlarca tetkik tahlil derken bir gün bu teşhis konulmuştu sonunda Namı değer AS, yani kamburluk hastalığı. İşte o andan itibaren eşe, dosta, internete ve dahi kimi görse hastalığını bir şekilde anlatarak kamburluktan kurtulmanın yolunu aramaya başladı

İşte bu arayıştır bizim hastalarımızı sıklıkla umutsuzluğa ve depresyona iten. İlk zamanlarda yaşanan o araştırma telaşı zamanla insanın en önemli özelliklerinden olan alışma duygusuna bırakır yerini ve zamanla hastalarımıza bir boş vermişlik duygusu çöker. Biz doktorların da bu noktada suçu var, kabul etmeliyiz. Hastalarımıza sorunları hakkında doğru bilgi almalarını sağlamalı ve onları adeta okula başlayan bir çocuk gibi ellerinden tutarak doğru eğitimi vermeliyiz. Peki bu namı değer AS için temel hastalık prensipleri ve ilaçlardan başka ne önermeliyiz, hep birlikte okuyalım isterseniz.

AS aslında standart bir hastalık değildir. Yani her teşhis koyduğumuz kişi kendisini hemen rahmetli Suna Pekuysal ve Ahmet Mete Işıkara ile özdeşleştiriverir. Ancak bu davranış aslında kocaman bir yanlıştır. Her hastamızın ayrı bir seyri vardır ve hastalık kişiye göre ciddi farklılıklar gösterir. Kimin kötü gideceğini Romatoloji uzmanı bilir aslında ve tedaviyi de buna göre ayarlar. Bu yazının konusu da, hastalarımızın nasıl yaşamaları gerektiğidir. Biz bu önerileri verirken, tıbbi referanslara dayalı bir liste hazırladık sizlere.

1. Hayatımızın her anında; yani işte, dinlenirken veya uyurken uygun bir postürümüz yani duruş biçimimiz olmalıdır. Hastalık vücudumuzu öne doğru eğmeye çalışmaktadır. Otururken dik oturmak, çalışma masamızda boynumuzu fazlaca eğerek çalışmaktan kaçınmak, ne yumuşak ne sert bir sandalye seçmek ve belimizi destekleyerek oturmak önemlidir.

Düzenli ve disiplinli bir hayata geçilmelidir. Aşırı yorgunluktan kaçınılmalı ve vücudumuzun dinlenmesi için hayat tarzımız düzenlenmelidir. Sigara mutlaka bırakılmalıdır, bunu tartışmak kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Burada en önemli tavsiye iyimser ve güzel gören bir bakış açısını yakalamak olacaktır. Aksi halde en iyi tedavi bile etkisini kaybedebilir.

2. Sandalyemiz düz ve olmalı ve içine gömülen ve geriye eğimi fazla sandalye ve koltuklar kullanılmamalıdır. Uzun süre oturmaktan kaçınmak gerekir. Okurken kitap yukarı doğru bir eğimle desteklenerek boyun rahatlatılabilir.

3. Adımlarımız yeterince büyük olursa kalça hareketlerimiz rahatlayacaktır. Elastik topuklu ayakkabılar sert zeminde yürürken bizleri rahatlatacaktır.

4. Yatağımız aşırı sert veya yumuşak olmamalıdır. Yumuşak yaylı yataklar ve kanepeler uygun değildir.  Uyku öncesinde ve sabah kalkarken en az dakika yüzüstü yatmak, yan yatmaktan kaçınmak, kalın yastıkları terk ederek neredeyse incecik yastıkları tercih etmek doğru bir davranışlardır. İmkan varsa yastıksız yatılabilir ve uykuda sırt üstü yatmaya çalışılmalı, yan yatmaktan kaçınılmalıdır.

5. Kuru ve cereyan olarak bildiğimiz hava akımının olmadığı çalışma ortamları uygundur. Eğilerek uzun süre çalışmaktan kaçınılmalıdır. İş ortamında oturma-ayakta kalma ve yürüme zamanları dönüşümlü olarak ayarlanabilir. Öğle arasında kısa süreli sırt üstü ve yüzü koyun uzanarak dinlenebilmek çok rahatlatıcı olur.

6. Fiziksel aktivite çok önemlidir. Gövde hareketlerimizi arttıran, bizleri dik hale getiren yani geren sporlar tercih edilmelidir. Tabi ki hastalığımızın evresine yani erken veya geç hasta olmamıza bağlı olarak yapacağımız spor çeşitleri değişir. Uzun süreli bisiklet kullanımı, boks, futbol, kayak gibi öne eğilmelere ve darbelere açık sporlar tercih edilmemelidir. Boyun, hele de ileri dönem bir hasta için zorlanmaması gereken bir bölgedir. Eğer birlikte eklem şişliğimiz varsa, spor yapacağım diye eklemi zorlamamak gerekir. Bedeni geren sporlar ve özellikle yüzme başta olmak üzere, jimnastik tarzı sporlar önemli fayda sağlar. Sizlere önerdiğimiz egzersizlere sabah-akşam 5’er dakika bile ayırmak hayat kalitemizi arttıracaktır.

Arada derin nefesler alınarak akciğer kapasitemizi arttırmak ve doğru nefes egzersizleri öğrenmek uzun vadede çok fayda sağlayacaktır.

7. Haftalık kırmızı et tüketimi 2 öğün ve balık tüketimi 2 öğün olarak tavsiye edilmekte, aşırı et tüketimi önerilmemektedir. Boyumuza göre kilomuzu korumak önemli olup, tedavilerimizin özellikle kortizon ve anti-TNF olarak adlandırılan ilaçlarımızın iştahımızı açabileceği ve kilo aldırabileceği bilinmelidir.  Kalsiyum ve D vitamini alımımız yeteri kadar olmalıdır. Az kalsiyum ve D vitamini aldığımız takdirde, kemik kalitemiz daha hızlı bir şekilde bozulacaktır.  Vejetaryen bir diyetin inflamasyonu yani hastalık şiddetini azalttığına inanılır.

8. Gebelik ve doğum konusunda rahat davranılabilir. Sezeryan ile doğum zorunluluğunuz yoktur, normal doğum yapabilirsiniz. Tabi ki ilaç tedavilerinizi bu sırada bizlerin ayarlaması gerekir, ancak artık gebelikte ve süt verme döneminde, sizlere verdiğimiz ilaçların çoğunun güvenli olduklarının kanıtlandığını da bilmeli ve Romatoloji doktorunuzla bu konuda yakın diyalog içinde olmalısınız. Bu noktada doğal olana yaklaşmak, en az ilaç ve en çok egzersizle bu dönemi geçirmek ise en doğru hedeftir. Ancak bazen ağır bir hastamızın ilaç ihtiyacı varsa bunu da göz ardı etmek yanlış bir davranış olur.

9. Araba sürerken geniş aynalar kullanmak ve boynu desteklemek gerekir. Bel kısmını ince bir yastıkla desteklemek doğrudur. Uzun yolculuklarda saatlik aralarla mola vererek birkaç dakikalık yürüyüş ve gerinme araları verilmesi önerilir.

Sosyal olarak aktif egzersiz gruplarında bulunmak ve uygun egzersizleri yapmak önerilir. Sosyal izolasyondan kaçmak gerekir. Güvenilir bilgi kaynakları ile devamlı eğitime devam etmek gerekir.

Ancak tüm bu anlattığımız bilgileri standart ve her hasta için değişmez olarak algılamamalıyız. Her hastamızın ayrı bir birey olduğunu düşünerek bireysel hasta özelliklerini ön planda tutmak gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Ankilozan Spondilit (İltihaplı Omurga Romatizması)

 

Ankilozan Spondilit ve Beslenme Tedavisi

 

Ankilozan Spondilit Nedir?

Ankilozan Spondilit (AS) özellikle omurgayı etkileyen kronik, ilerleyici, ağrılı sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalıktır. AS’de ağrı hareketle azalır, hatta yok olabilir, uzun süre oturmakla, istirahatle artar. Hastalar sabahları daha çok ağrılıdır ve özellikle omurga hareketleri kısıtlıdır, günün ilerleyen saatlerinde ağrı ve kısıtlılık azalır.

AS&#;de ilk belirtiler bel, kalça ve topuk ağrısı olabilir. Hastalık gerektiği gibi tedavi edilmezse ileri dönemlerde omurga deformiteleri, kamburluk ortaya çıkar.

Genetik yatkınlık AS’nin bilinen özelliklerindendir. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görülmektedir.

AS&#;li kadınların hamilelik döneminde ilaç kullanma sakıncası ve vücut ağırlığının birden artması, hareketlerindeki kısıtlılığı ve ağrıları artırabilir. Hastaların düzenli olarak gebeliğe uygun egzersizlere devam etmeleri gerekir. Ankilozan spondilit ve beslenme tedavisi yazımızda birçok bilgi bulabileceksiniz.

Ankilozan spondilitin en yaygın belirtileri nelerdir?

AS’in en yaygın belirtisi bel ve kalça ağrısıdır. Hastalığın etkilediği bölgelerdeki iltihabi durum ağrıya ve eklem katılığına yol açar. Omurların devam eden iltihabi durumu uzadıkça omurlar birbirine kaynamaya başlar ve omurganın hareketleri önce azalır, sonra tamamen kaybolur.

  • Omurga ağrısı: AS’in genellikle en erken ve en yaygın belirtisidir. En çok bel ve/veya kalça ağrısı şeklindedir.
  • Omurga hareketlerinin kısıtlanması: Omurga hareketlerinde azalma gelişebilir (öne, arkaya ve yanlara eğilmede, ilerleyen dönemlerde boyun hareketlerinde kısıtlanma). Örneğin, bel hareketlerinin kısıtlanması nedeniyle ayakkabı-çorap giyinmek çok zor bir hal alabilir.
  • Kalça ağrısı: Kalça ağrısı AS’de yaygındır. Ağrı kalça ekleminde, kalça veya baldırlarda ya da yürürken zorlanma şeklinde ortaya çıkabilir.

Ankilozan Spondilitte Egzersizin Önemi?

Bu hastalığa sahip kişiler için günlük fiziksel aktivite önemlidir. Ağrıyı azaltabilir,hareketliliği ve duruşu geliştirebilir ve esnekliği korumanıza yardımcı olabilir. Uygun fizik tedavi, spor ve egzersiz  programının seçimi için ilgili doktordan yardım alınmalıdır.

Beslenme Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmeli?

Hastalığa özgü bir diyet tedavisi olmamakla birlikte ,inflamasyon riskini azaltacak ,vitamin yönünden zengin bir diyet listesi  yarar sağlamaktadır.

Omega-3

n-3 yağ asidi içeren gıdaların antiinflamatuar etkisi bilinmektedir. En önemli n-3 kaynağı balık olup bunun yanında keten tohumu,ceviz ,soya fasülyesine de diyete eklenebilir.

Kalsiyum

Kemik yapısının güçlendirilmesi ,osteoporoz riskini azalaltmak için kalsiyum içeriği yüksek süt ve süt ürünlerine beslenme düzeninde daha çok yer verilmeli.

D Vitamini

D vitamini kemik mineral yapısının gelişiminde çok önemlidir. Sağlam kemiklerin oluşumu için D vitamini parathormon salınımını sağlar. Bu yüzden D vitamini düzeyinize her yıl baktırmanızı öneririz. D vitamini sentezinin en kolay yolu her gün 15 dakika güneşe çıkmaktır. Unutmayın güneş teninize temas etmeli, saat aralığında güneşi yakalamalısınız.

Şeker, sodyum ve yağ

Yüksek derecede işlenmiş gıdalar ve şeker ile yağda yüksek olanlar iltihaba neden olabilir.

Mümkün olduğunca paketli hazır yiyecekleri sınırlayın. Etiketleri okuyun ve vücudunuzun ihtiyaç duymadığı çok fazla ilave içerik içeren yiyeceklerden kaçının.

Eklenti şekerler

Yüksek sodyum içeriği

Doymuş yağlar

Trans yağlar (hidrojene yağlar)

Koruyucular dikkat edilmesi gerekenlerdendir.

Probiyotikler

Ankilozan spondiliti tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçlar karaciğerinizi ve bağırsağınızı etkileyebilir. Bazı durumlarda, folik asit takviyesi almak veya günlük diyetinize probiyotikler (yoğurt) ilave etmek, vücudunuzun ilaçların olası yan etkilerinden korunmasına yardımcı olabilir.

İdeal Kiloyu Koruma

Beslenmedeki en önemli hedef  ideal kiloya korumaktır. Hem fazla kilolu hem de zayıf kişilerin ankilozan spondiliti ile komplikasyonları olabilir. Bazı ilaçlar ağırlığınızı etkileyebilir ve ankilozan spondilit ile aynı anda ortaya çıkan hastalıklar da kilo almanıza neden olabilir.

Hamilelerde Ankilozan Spondilit

AS&#;li kadınların hamilelik döneminde ilaç kullanma sakıncası ve vücut ağırlığının birden artması, hareketlerindeki kısıtlılığı ve ağrıları artırabilir. Özellikle son 3 ay bebeğin büyümesi ile bel,kasık,kalça ağrısı artabilir. Hastaların düzenli olarak gebeliğe uygun egzersizlere devam etmeleri gerekir.

Osteoporoz Riski

Ankilozan spondilitlı hastalarda görülebilen en önemli sorunlardan biri de osteoporozdur. Hem iltihabi bir hastalık olması, hem hastalığın getirdiği hareket kısıtlılığı hem de bazı ilaçlara bağlı gelişen ostoporoz bu hastalarda omurga ve kalçalarda kolay kemik kırıklarına neden olmaktadıseafoodplus.info durumun engelllenmesi için de kalsiyum ve D vitamin açısından zengin besinler tüketmek faydalı olacaktır.

Ankilozan spondilit ve beslenme tedavisi yazımızı umarım beğenmişsinizdir. Merak ettikleriniz ve sormak istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir