Gebelik dönemi hiç bir şekilde ilaç kullanılmaması gereken bir dönem değildir. Anne adaylarının çeşitli yakınmaları olduğunda bu yakınmaları gidermek amacıyla (bulantı, mide yanması, baş ağrısı gibi) ya da bir hastalığa yakalandıklarında hastalığı tedavi etmek amacıyla (idrar yolu enfeksiyonları, şeker hastalığı gibi) ilaç tedavisi verilir.
Seçilen ilaçlar gebelik döneminde kullanıma uygun olan ilaçlardır.
Enfeksiyonlar tıbben tedavisi zorunlu olan hastalıklardır ve gebelikte kullanıma uygun çok sayıda ilaç arasından enfeksiyona en etkili olanı seçilir.
Penisilin grubu antibiyotikler (Augmentin, Duocid gibi) yıllardan beri kullanılan ve antibiyotikler arasında gebelikte kullanım açısından en güvenli olanlardır. Bunlara yeni jenerasyon penisilin türevleri de dahildir.
Eritromisin de özelllikle penisilin allerjisi olanlarda kullanılan diğer bir antibiotiktir.
Sefalosporin grubu antibiotikler (Zinnat; cefatin gibi) konusunda yapılan kısıtlı sayıda çalışmada fetus üzerine olumsuz bir etki bildirilmemiştir. Bu grubun yıllardan beri anne adaylarında kullanıldığı gözönüne alınırsa penisilinler kadar güvenli olduğu söylenebilir.
Tetrasiklin grubu antibiotiklerin (tetradox, monodoks gibi) kullanımından çok ender durumlar hariç, gebelikte kaçınılır. Özellikle gebeliğin son dönemlerinde kullanıldığında bebeğin dişlerinde kalıcı renk değişikliğine neden olabilir.
Sulfonamidler gebeliğin son dönemlerinde kullanıldığında doğan bebekte hiperbilirubinemi (sarılık) yapabilirler.
Nitrofurantoin (pyeloseptyl) oldukça güvenli ve idrar yolu enfeksiyonlarında sıklıkla tercih edilen bir ilaçtır. İdrar yolu enfeksiyonlarında penisilin ve sefalosporinler de sıklıkla tercih edilirler.
Florokinolon grubu (DNA giraz inhibitörü, Tarivid, Cipro gibi) antibiyotikler hayvan deneylerinde eklem hasarına yol açtıklarından çok dirençli idrar yolu enfeksiyonları hariç kullanılmazlar.
Hamilelikte vajinada mantar enfeksiyonlarına sık rastlanır ve güvenle kullanılan vajinal fitiller ve kremler mevcuttur.
Günümüzde virüslere karşı kullanılan ilaçların çoğu henüz deneme aşamasındadır. Virüslere etkili olduğu bilinen ilaçlar sayıca çok azdır ve etkileri de kısıtlıdır. Gebelikte kullanımı ile ilgili bilgiler de çok azdır.
Ancak bu ilaçlar etkilerini genellikle hücre içinde virüse ait DNA ya da RNA'ya yönelik olarak gösterdiklerinden gebelikte kullanımının sakıncalı olabileceği düşünülmektedir. Zidovudin (Daha önce AZT), AIDS de dahil olmak üzere çeşitli HIV enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmaktadır. Günümüzde kanında virüs taşıyanlarda belirtileri geciktirmede ya da virüsle kazayla temas etmiş birini korumada kullanılır. Her ne kadar teorik olarak anne adaylarında kullanımı sakıncalı olduğu düşünülse de AIDS hastalığının ölümcüllüğü gözönünde bulundurularak kullanılması gerekebilir.
Asiklovir (zovirax) uçukta lokal uygulandığında kana çok az geçtiğinden bebeğe etkilerinin de az olması beklenir, ancak yine de gebelikte kullanılması önerilmez..
Amantadin gripte kullanılan bir virüs ilacıdır. Gebelikte etkileri üzerine bilgi yoktur.
Gebelikte parazit enfeksiyonları sık görülür. Hamilelik döneminde bağırsak parazitleri, bit uyuz gibi parazitler ve diğer parazitlere karşı kullanılmaya uygun ilaçlar mevcuttur.
Vajinal trikomonas enfeksiyonlarında kullanılan metronidazol erken gebelikte tercih edilmez, ancak hamile olduğunu bilmeden ilacı kullananlarda riskin oldukça düşük olduğu söylenebilir.
Kalp ve ilaçları ve tansiyon düşürücüler, aritmi ilaçları ve diğer dolaşım sistemi etkili ilaçlar:
Anne adaylarının yaklaşık %1'inde kalp hastalığı vardır. Gebelikte kullanıma uygun olan ilaçların çoğunun gebelik ve bebek üzerine olumsuz bir etkisi olmadığı düşünülmektedir.
Tansiyon düşürücü ilaçlar arasından ACE inhibitörleri gebelikte kullanılmazlar.
İdrar söktürücü ve tansiyon düşürücü olarak kullanılan furosemid (Lasix) erken gebelik döneminde kullanıldığında bebekte anomalilere neden olabileceğinden kullanılmaz.
Derin ven trombozu ve pulmoner embolide pıhtılaşmayı engellemek için molekül büyüklüğü nedeniyle plasentayı geçemeyen heparin kullanılır
Kumarin (Coumadin) ise bebeğe geçerek bebekte yaygın kanamalara ve özellikle birinci trimesterde (ilk üç aylık dönem) kullanıldığında fetal warfarin sendromu adı verilen bir doğumsal kusura (sakatlığa) neden olduğundan gebelikte kullanılmaz.
Anne adaylarının yaklaşık %'sinde astım vardır. Astım tedavisi için kullanılan ilaçların çoğunun güvenli olduğu ve bebekte anomaliye neden olmadığı düşünülmektedir.
Anne adaylarının yaklaşık 'de birinde sara hastalığı vardır ve gebelikte de sara ilaçlarının devam ettirilmesi gerekir. Bu ise ciddi bir problem oluşturur, zira sara ilaçlarının bir kısmı bebekte anomali meydana gelme riskini artırır. Yine de nörologlar gerekirse ilk üç aylık dönemde ilacı keserek, dozunu azaltarak veya ilacı değiştirerek hem anne hem de bebek için güvenli bir tedavi şeması çoğunlukla oluşturabilmektedir.
İlaç kullanan saralı anne adaylarının bebeklerinde anomali ortaya çıkma riski nispeten yüksektir. Ancak son çalışmalarda epilepsi hastalığının kendisinin de genetik yolla bebekte anomali oluşma eğilimini artırdığı yönünde fikirler öne sürülmektedir.
Salisilatlar (aspirin) ve parasetamol (asetaminofen) hamilelerin en sık kullandıkları ilaçlardandır. Bunlardan parasetamol (asetaminofen diğer adıdır, minoset, parol) gebelikte kullanılabilecek en güvenli ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçtır. Ancak çok yüksek dozlarda (intihar amacıyla alınması gibi) anne adayında karaciğer hasarına ve bebeğin ölmesine neden olabilmektedir.
Klasik miligramlık dozdaki aspirinle ilgili başta yapılan çalışmalar bebekte doğumsal kalp hastalığı riskini artırdığını, sonradan yapılan bir büyük çalışma ise bu riski artırmadığını ortaya koymuştur. Başka bir çalışma gebeliğin ilk yarısında ve çok sayıda kullanılan aspirinin bebeğin IQ puanını düşürdüğünü, diğer bir çalışma da etkilemediğini iddia etmektedir. Diğer muhtemel riskler arasında özellikle gebeliğin son dönemlerinde kullanıldığında anne adayında kanama, miad geçmesi, doğum eyleminin uzaması ve özellikle prematüre bebekte kanama sayılabilir.
Aspirin de diğer ağrı kesiciler gibi (parasetamol hariç) bebeğin ductus arteriosus adlı yapısının doğmadan önce erken kapanmasına ve bebekte dolaşım bozukluğu oluşmasına neden olabilmektedir.
Sonuç olarak gebelikte miligramlık doz aspirinin kullanımı sakıncalı olabileceğinden tercih edilmemelidir.
Düşük dozlarda () miligram aspirin (Coraspin, Babyprin) ise bazı riskli gebeliklerde (gelişme geriliği, lupus hastalığı, önceden ağır preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) geçirmiş anne adayları, ileri yaşlarda hamilelik gibi) halen kullanılmaktadır.
Nonsteroid anti enflamatuar adı verilen grupta yer alan ağrı kesiciler (parasetamol hariç çoğu ağrı kesici bu grupta yeralır, apranax, majezik, aprol gibi.) arasında gebelikte en sık ibuprofen ve naproksen kullanılmaktadır. Bu ilaçların bebekte anomali oluşturmadıkları kabul edilir. Ancak bebeğin ductus arteriosus adlı yapısının erken kapanmasına ve bebekte pulmoner hipertansiyon adı verilen durumun gelişimine neden olabildiklerinden gebelik haftasından sonra kullanılmamaları önerilir.
Gebelikte diş problemlerinin tedavisinde sıklıkla bölgesel uyuşturucu ilaçlar kullanmak gerekir. Bunlar arasından lidokain, tetrakain ve prokain içerenlerin güvenli olduğu, bupivacainin ise şüpheli ancak muhtemelen güvenli olduğu düşünülmektedir.
İlgili Konular:
Gebelikte ilaç kategorileri ve bebeğe kesinlikle zarar verdiği bilinen ilaçlar >>
Gebelik ve laktasyon
Gebelik kategorisi C/D (seafoodplus.infoter).
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve- veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. bölüm ). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
DOLOREX, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi
Diklofenakın gebe kadınlarda kullanılması incelenmemiş olduğundan DOLOREX, annede sağlanabilecek faydalar, fetusun karşı karşıya kalabileceği risklerden açıkça daha fazla olmadığı sürece, gebeliğin birinci ve ikinci üç aylık döneminde kullanılmamalıdır.
Diklofenakın gebeliÄŸin son 3 ayı içerisinde kullanılması, diÄŸer NSAÄÄ'lerde olduÄŸu gibi, doÄŸum esnasında etkili uterus kasılmalarının meydana gelmeme tehlikesi ve/veya ductus arteriosus'un erken kapanma olasılığı nedeniyle kontrendikedir (bkz. bölüm Kontrendikasyonlar).
Laktasyon dönemi
Diklofenak, diğer NSAİİ'ler gibi anne sütüne az miktarda geçer. DOLOREX bu nedenle, bebekte istenmeyen etkilerin ortaya çıkmasına yol açmamak için emziren annelerde kullanılmamalıdır.
Ãœreme yeteneÄŸi / Fertilite
Diğer NSAİİ'ler gibi DOLOREX kullanılması da kadınlarda fertiliteyi aksatabileceğinden, gebe kalmak isteyen kadınlarda önerilmez. Gebe kalmakta zorluk çeken ya da kısırlık tetkikleri yapılan kadınlarda DOLOREX tedavisinin durdurulması düşünülmelidir. (bkz. bölüm Klinik öncesi güvenlilik verileri)
Bilinçsiz ve sorumsuzca ilaç kullanmak bireyler üzerinde ciddi sağlık sorunlarına sebep olmaktadır. Hatta bu sağlık sorunları bazen ölümcül sonuçlar bile doğurabilmektedir.
Toplumumuzun çok büyük bir kesimi bu bilgiye sahip olsa da bilgilisinden bilgisizine, tahsillisinden tahsilsizine çoğu insan hala başı ağrıdığında arkadaşından ya da komşusundan ilaç isteyip tereddüt etmeden kullanabilmektedir.
Özellikle ağrı kesici kullanımı konusunda bu kadar rahat olunması gebe kadınlarda hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atmaktadır.
Bu sebeple hamilelikte ağrı kesici diğer adıyla analjezik kullanımı konusunda dikkatli olmanız ve bazı kurallara uymanız gerekmektedir.
Gebelik döneminde anne adayı ve bebek sadece annenin yedikleri ve içtiklerinden değil, kullandığı ilaçlardan da etkilenmektedir.
Bu sebeple uzmanlar, gerekmedikçe anne adayının ilaç kullanması taraftarı değildirler. Ancak bazen ilacın kullanılmamasından kaynaklı oluşabilecek zararın kullanmaktan kaynaklı oluşabilecek zarardan daha yüksek olduğu durumlarla karşılaşılır.
İşte o zaman doktorlar, anne adayından gebelikte kullanılabilecek türde ve ölçekte bir analjezik ilacı belli bir süreliğine kullanmasını isteyebilir.
Doktorun hamile bir kadından ağrı kesici ilaç kullanması isteyebileceği durumlar ise aşağıdaki gibidir;
Gebeliğin doğal akışında ihtiyaç duyulabilir.
Gebeliğin ilk gününden itibaren kadın vücudu bebeğin rahimde güvenle tutunması, büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan koşulları sağlamak için çalışmaya başlar.
Bu çalışmaların düzenlenmesi ise hormonlar tarafından gerçekleştirilir. Böylece bugüne kadar vücudunuzun alışık olduğu hormon değerleri değişmeye ve sonuç olarak bedeninizi, psikolojinizi etkilemeye başlar.
Bu süreçte anne adaylarını etkileyen en önemli değişikliklerden biri de vücutta görülen ağrılardır. Bu ağrılara dayanmakta zorluk çeken anne adayları hamilelikte ağrı kesici kullanma ihtiyacı duyabilirler.
Gribal ve Viral Enfeksiyonlarda
Anne adayı gebelik esnasında virüs, bakteri vb. hastalık yapan mikroskobik canlılardan kaynaklı enfeksiyon kapabilirler.
Enfekte olmaktan kaynaklı hastanın baş, boyun, boğaz, eklemler, kaslar, kemikler gibi bölgelerinde ağrılar oluşması normaldir.
Ağrıların dayanılmayacak olduğu durumlarda doktor, gebelikte ağrı kesici kullanılmasını önerebilir.
Cerrahi Operasyon Sonrasında
Kadınlar gebelik döneminde yaşanan herhangi bir problemden kaynaklı nadiren de olsa cerrahi operasyon geçirmek zorunda kalabilirler.
Böyle bir durumda operasyon sonrasında gerçekleşebilecek ağrıları azaltmak için doktor ağrı kesici önerebilir.
Kronik Rahatsızlıklarda
Gebe kalmadan önce zaten mevcut olan diş, bel, migren ağrısı gibi rahatsızlıklar için gebelik boyunca da ağrı kesici kullanmanız gerekebilir.
Ancak gebe kaldıktan sonra mutlaka öncelikle uzman doktorunuzla görüşmeli, ilacınızın ve kullandığınız dozun bebeğe zarar vermeyecek şekilde tekrar ayarlanmasını sağlamalısınız.
İçerisindeki Etken Maddelere Bakmadan Gebelikte Ağrı Kesici Kullanılmamalıdır.
Kendi sağlığınız için 1 defa düşündüğünüz şeyi bebeğinizin sağlığı söz konusu olunca 10 defa düşünmeniz paranoyaklık değil, tamamen içgüdüsel bir davranıştır.
Bu nedenle önceden içeriğine pek de önem vermeden tükettiğiniz besinleri, gebelikte içerisindeki maddelerin yüzdelik oranını bile hesap ederek tüketmeniz çok da anormal bir durum değildir.
Yedikleriniz ve içtiklerinize dikkat ettiğinizden çok daha fazlasını ilaç kullanırken de göstermeniz gerekir.
Gebelik döneminde beslenme makalemizi inceleyebilirsiniz.
seafoodplus.info
Gebelikte ağrı kesici ve diğer ilaçları içmeden önce içeriğindeki maddeler mutlaka kontrol edilmelidir. Peki dikkat etmeniz gereken etken maddeler nelerdir?
Parasetamol, diğer adıyla asetaminofen, ağrı kesicilerde kullanılan etken maddelerden biridir. Hamileyken hafif ve orta şiddetli ağrılar için doktorunuzun vereceği ilaç muhtemelen bu maddeyi içeriyor olacaktır.
Çünkü diğer etkenlere göre daha az zararlı olduğu düşünülmektedir.
Bir etken maddenin diğerlerinden daha az zararlı olması demek hiç zarar vermeyeceği anlamına gelmez.
Yapılan araştırmalar, 28 günden fazla parasetamol içerikli ilaç kullanan gebelerde gebelikleri ile ilgili bir sorun gözlenmemiş olsa da, olumsuz etkileri çocuk 3 yaşına geldikten sonra görülmeye başlamıştır.
Doğum öncesi dönemde uzun süre bu etkene maruz kalan çocuklarda 3 yaşından sonra dil gelişiminde ve iletişim becerilerinde problemlere rastlanmış, davranış bozuklukları gözlenmiştir.
Gebelikte ağrı kesici kullanarak parasetamole kısa süreli maruz kalan anneler ve bebeklerinde şimdiye kadar herhangi bir yan etki gözlenmemiştir.
Gebelikte ağrı kesici olarak kullanılan ilaçların diğer büyük kısmında ise ibuprofen denilen başka bir etken madde kullanılmaktadır.
Gebeliğin 1. ve 2. trimesterlerinde bu etken maddeyi içeren bir ağrı kesicinin kullanılması sonucunda anne ya da bebekte herhangi bir yan etki gözlenmemiştir.
Ancak yine de 3. trimesterden doğuma kadar olan süreçte ibuprofen kullanımı tavsiye edilmez. Çünkü ibuprofenin doğum sırasında kanamayı artırma ihtimali vardır.
Bu durum ise hem annenin hem de bebeğin yaşamını tehlikeye atabilir.
Morfin ve benzeri ağır, diğer bir tabirle narkotik ağrı kesicilerdir. Sentetik olarak üretilen maddelerdir. Opioid kimyasalını içeren ilaçlar kesinlikle reçetesiz satılmazlar, çünkü ağrı kesici amacıyla kullanılan bu ilaçlar, uzun süreli kullanımlarda bağımlılık yapabilirler.
Bu ilaçlar çok ağır vakalarda, fayda zarar dengesine bakılarak kullanılmamasının daha ciddi sonuçlar doğuracağı durumlarda sadece ve sadece doktor tarafından reçete edilebilir.
Bu ilaçlarda kullanılan doz ve ilacın kullanım süresi kesinlikle doktorun belirlediği sınırların dışına çıkmamalıdır.
Piyasada çok sayıda markanın çok sayıda analjezik ilacı bulunurken hamilelikte hangi ağrı kesici kullanılır sorusunun anne adayları tarafından merak edilmesi oldukça yerinde bir durumdur.
Hamilelikte Parol, tamol, vermidon, minoset gibi ilaçlar doktorların en sık reçetelendirdiği ilaçlardandır. Bunların en önemli ortak özelliği ise hepsinin parasetamol, yani asetaminofen etken maddesini içeriyor olmasıdır.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli şey; kullanacağınız analjezik hangisi olursa olsun doktorunuzun tavsiye etmiş olması ve ilacın doktorun belirlediği dozda, istenen sürede alınmasıdır.
Kısacası hamilelikte hangi ağrı kesici kullanılır sorusuna verilebilecek en doğru cevap; doktorunuzun tavsiye ettiği ağrı kesici olacaktır.
Yaşamın hangi evresinde olunursa olunsun, hangi sağlık problemi yaşanırsa yaşansın ilaç kullanımı konusunda bilinçli olunmalıdır. Ne yazık ki toplumumuzda doktora danışmadan ilaç kullanmak oldukça yaygın bir davranış, hatta alışkanlıktır.
Özellikle hamilelikte ağrı kesici kullanımı çok fazla ciddiye alınmayan ve hem bebeğin hem de anne adayının hayatını tehlikeye atan hassas bir durumdur.
Anne adayı, gebe kalmadan önceki bilinçsiz analjezik kullanımını bebek beklerken de yaptığı takdirde kendisinin ve bebeğinin hayatını tehlikeye atarak, doğum komplikasyonları riskini artırmaktadır.
Sağlıklı bir gebelik ve sağlıklı bir doğum için hamilelikte ağrı kesici kullanımı konusunda bilinçli davranılmalı ve doktora danışmadan kesinlikle herhangi bir ilaç kullanılmamalıdır.
Bebek bekliyor olmak özel bir durumdur ve bu süreçte anne adayına önemli görevler düşmektedir. Çünkü bebek dünyaya gelene kadar beslenmesinden tutun da içerisinde bulunduğu ruh haline kadar her şeyi annenin davranışları ve alışkanlıklarıyla ilişkilidir.
Bu nedenle anne adayı sadece beslenme konusunda değil, hamilelikte ağrı kesici ve diğer ilaçların kullanımı konusunda da bilinçli davranmalıdır. Doktora danışmadan herhangi bir ürün kullanmamalıdır.