Hamileliğin en yaygın belirtilerinden olan mide bulantıları ve kusma, anne adaylarının gebeliğe uyumunu zorlaştırabiliyor. Gebeliğin ilk dört ayında yaygın şekilde görülen bu şikayetler yaşam kalitesini de büyük oranda düşürüyor. Gebeliğin doğal bir süreci olan bulantı ve kusma dönemini sorunsuz bir şekilde tamamlamak için, vitamin ve sıvı takviyesi ile beslenme planlamasının yanında anne adayına güven artırıcı ve moral verici konuşmalarla da destek verilmesi gerekiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Nihal Çetin, gebelik sürecinde bulantı- kusma şikayetlerine karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
“Kokularına ve tadına bayıldığım yiyecek ve içecekler, parfüm, oda kokuları ya da herhangi bir başka koku bulantı ve kusmama neden oluyor” diyorsanız anne adayı olabilirsiniz. Bulantı ve kusmalar sıklıkla gebeliğin ilk dört ayında görülmektedir. Nadiren doğuma kadar devam eden inatçı vakalara da rastlanmaktadır. Sabahları uykudan uyanır uyanmaz başlayan bulantılar ağırlaşarak kusmalara neden olmaktadır. Bu durum gün içinde azalarak devam etmektedir. Genç anne adayları ve ilk gebeliklerde bulantı ve kusmalara daha çok sık rastlanmaktadır. Önceki gebeliklerinde bulantı ve kusma yaşayan anne adayları, sonraki gebeliklerinde de aynı durumla karşı karşıya kalabilmektedir.
Bebeğinizin ilk haberini veren sabah bulantıları gebeliğin doğal bir sürecidir. Ancak bulantı ve kusma, bazı anne adaylarında gebeliğin başlarında gebeliğe uyumu zorlaştırmaktadır. Bulantı ve kusmalar anne adaylarının sosyal çevresiyle olan ilişkilerini, iş hayatını ve ailesiyle ev yaşantısını da olumsuz etkilemektedir. Psikolojik olarak etkilenerek çaresizliğe sürüklenen bazı anne adayları, bulantı ve kusmalardan ötürü gebeliğini devam ettirip ettirmeyeceği konusunda tereddütler bile yaşayabilmektedir.
Anne adayları gebeliklerinin ilk döneminde hastanelere en sık bulantı ve kusma şikayeti ile başvurmaktadır. Hafif bulantı ve kusma şikayeti olan anne adaylarına vitamin desteği, sıvı takviyeleri, gıda önerileri ve uygun ilaç desteği verilmektedir. Anne adaylarının gebelik dönemindeki hayat kalitesi artırmak için yaşadığı bu durumun gebeliğin doğal bir süreci oluğunu anlatmak, güven telkin edici ve moral verici konuşmalarla rahatlatılması da gerekmektedir. Ağır bulantı ve kusma şikayeti olan anne adaylarının ise hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekebilir. Ayrıca zayıf gebeler hastane yatış oranları bakımından obezite hastası gebelere göre daha risklidir. Kusmalar bebeği etkilemez ancak tedavi edilmeyen elektrolit dengesizlikleri, annenin besin ve vitamin yetersizliklerinin bebeği etkileyebileceği unutulmamalıdır.
Anne adaylarındaki bulantı, kusma ve kokulara karşı duyulan hassasiyet, diyet ve yeme alışkanlıklarını da kendiliğinden değiştirmektedir. Gebeliğin ilk dört ayında yaşanan bulantı ve kusmaları kontrol altına almak için anne adaylarının bu önerilere dikkat etmesi gerekir:
Gebelikte görülen aşırı bulantı ve kusmalar öncelikle gebenin ve ailesinin hayat konforunu bozar, bazen de anne ya da bebeğin sağlığını tehdit edebilecek düzeylere ulaşabilir.
Gebelikte ortaya çıkan aşırı bulantı ve kusmalara "Hiperemezis Gravidarum" adı verilir. Bu durum genellikle ilk 3 aylık periyotta ortaya çıkar. Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte gebeliğe bağlı yükselen hormonların aşırı reaksiyon oluşturduğu ve duygusal faktörlerin de (gebeliği istememe, aile ve eşler arasındaki sorunlar, anne adayının uygun bir çevresel desteğinin olmaması gibi) hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadığı düşünülmektedir.
1000 anne adayından 1-10 kadarında gözlenmektedir. Bu etkiler kişilerin aile yapıları, kültürel düzeyleri, kişilik yapıları, yaş grupları vb. gibi çok çeşitli faktörlerle değişiklikler göstermektedir.
Mide bulantısı ve kusma sıklıkla kadınların ilk gebeliklerinde daha fazla görülür. Sabah saatlerinde daha çok görülen bu şikayetler günün farklı saatlerinde de anne adayına rahatsızlık verebilir. Genç yaştaki gebelerde ve çoğul gebeliklerde bulantı ve kusmanın etkileri daha fazladır. Kimi gebeliklerde bu şikayetler tüm hamilelik dönemi boyunca devam ederken bazılarında hamileliğin 16’ncı haftasına doğru azalma eğilimi gösterir.
Anne adayları için mide bulantısı ve kusma rahatsızlık verici bir durumdur. Bazı hamileler bulantı ve kusmaların bebeğe de zarar vermesinden endişe ettikleri için bu durumdan psikolojileri de etkilenebilir. Oysa gebelikte görülen bu bulantı ve kusmalar bebeğe zarar vermez.
Gebenin beslenme düzenini bozacak şekilde çok yoğun bulantı hissi ile başlayan, ardından kusmaların gelmesi durumunda ve anne adayının genel durumunu bozmaya kilo kaybına yol açma durumunda, hastanede belli bir süre yataklı tedaviye gerek duyulabilmektedir.
Genel durum bozukluğu saptanan anne adaylarına hastanede destek sıvı (serum), şeker, B vitamini takviyesi uygulanır. Bulantı kesici ilaçlar tedaviye eklenebilir. Genellikle anne adayının uygulanan tedavi sonucunda kısa sürede durumu düzelir ve ağızdan beslenmeye başladığında evde takibe alınır.
Mide bulantısını önleyen ilaçlar antiemetik ilaçlar olarak adlandırılır. Çok gerektiğinde kullanılabilen bu ilaçlara başlamadan önce mutlaka hekime danışılmalıdır.
11’inci haftanın tamamlanmasıyla birlikte genellikle bulantı ve kusmalar biter. Bu dönemde yaşanan kusmaların ardında ise hormonların yüksekliği yatar. Eğer 11 hafta geçmesine rağmen bulantı ve kusmalar geçmiyorsa anne adayının bulantı ve kusmaya neden olabilecek başka rahatsızlıklar yaşayıp yaşamadığı kontrol edilir. Bu rahatsızlıklar arasında tiroit bozuklukları, gastrit, karaciğer fonksiyon bozukluğu gibi sorunlar bulunur. Bu rahatsızlıkların tedavi edilmesi ile anne adayının bulantı ve kusma sorunları minimum düzeye indirilir.
Hamileliğin ilk dönemlerinde görülen yorgunluk bulantıyı şiddetlendirebilir. Bu nedenle dinlenmek bulantı ve kusmalarınıza iyi gelebilir.
Gebelikte bulantı sonucu oluşan kusmalar dişlere ve diş etlerine zarar verebilir. Dişlerin daha sık fırçalanması ve kustuktan hemen sonra ağzı çok iyi çalkalama dişlerin çürümesini önleyebilir.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.