Plasenta, hamilelik sürecince etkili olan, bebek ve anne arasında hayati öneme sahip fonksiyonları yerine getiren, doğum sonrası işlevi sonra erdiğinde, annenin vücudundan ayrılan karmaşık bir o kadar da mucizevi değerde bir organdır. Plasenta, bebeğe göbek bağı ile bağlıdır.
Yalnızca memeli canlılarda görülen bir durum olan plasenta, embriyonun rahim duvarına yerleşmesinden itibaren oluşmaya başlamakta, gebeliğin 3. ayında ise tam anlamıyla fonksiyonel hale gelmektedir. Hamileliğin son anına kadar büyümeye devam etmekte ve doğumla birlikte görevi sona ermektedir.
Tıp dilinde Plasental Kalsifikasyon olarak adlandırılan, plasenta kireçlenmesi, nedeni tam olarak bilinmese de annede aşırı kalsiyum birikmesi, annenin doğum öncesinde çok zayıf bir bünyeye sahip olması, sigara kullanması gibi durumlarla ilişkilendirilmektedir. Plasenta kireçlenmesi, özellikle gebeliğin son dönemlerinde plasentada fazladan kalsiyum birikmesi şeklinde görülen kireçlenmedir. Plasentanın hayati değerde önemli olan görevlerini tam olarak yerine getirememesi gibi sorunlara yol açabilmektedir. Anneden plasenta yoluyla bebeğe taşınan oksijen ve besin miktarında azalmaya yol açmakta ve bebeğin gelişiminin zayıflamasına sebep olabilmektedir. Hamileliğin son haftalarında oluşan kireçlenmeler normal kabul edilirken, daha erken dönemlerde oluşan plasenta yaşlanmalarının doktorunuz tarafında sıkı bir şekilde takip edilmesi gerekir.
Ultrason ile yapılan muayenede, plasentada parlak ve beyaz bir görünüm saptanmışsa, bu plasenta kireçlenmesi belirtisidir. Fazla miktarda biriken kalsiyumdan dolayı bu şekilde görülmektedir.
hafta ve öncesi plasentadaki kireçlenmelerin bebek açısından riskli olabileceği belirtilmektedir. 34, 36 ve Haftalarda ortaya çıkan Plasental Kalsifikasyon (bebeğin eşinin yaşlanması) ise normal kabul edilir.
Erken zamanda oluşan kireçlenmeler, bebeğin sağlıklı şekilde gelişmesine engel olabilmekte, erken doğum, doğum sonrası annede vajinal kanamalar, bebeğin hayatını kaybetmesi gibi riskleri beraberinde getirmektedir.
Bu durumdaki hastalar doktor nezaretinde takip edilir, herhangi bir ilaç tedavisi uygulanmaz. Normal doğuma kadar beklemek riskliyse, doktor onayıyla sezaryenle doğum yapılabilir.
Plasental problemler kesin olarak önlenemez ise de, sağlıklı bir hamilelik için şunlar yapılmalıdır:
Sonuç olarak, her plasenta kireçlenmesi görülen vakanın sorunlu bir hamilelik olduğunu söylemek mümkün değildir. Çoğu zaman, sağlıklı doğumla bu süreç sona seafoodplus.info bu tip bir durum yaşayan anne adaylarının daha sık aralıklarla, muayene olması, tansiyon değerlerinin takip edilmesi, NST ve ultrason ile gerekli test ve incelemelerin yapılması önemlidir.
Plasenta yaşlanması veya kireçlenmesi, kısaca ultrason muayenesinde plasentanın üzerinde beyaz, kirece benzer lekeler görülmesidir. Kalsiyum fazlalığı sebebiyle ortaya çıktığı düşünülen ve tıpta plasenta kalsifikasyonu olarak da isimlendirilen bu durum, aslında gebeliğin haftasından sonra beklenen bir görüntüdür. Ancak bazı gebelerde plasenta yaşlanması çok daha erken haftalarda görülebilmektedir. Özellikle haftadan önce görülen plasenta yaşlanmasının, anne ve bebek için bazı riskleri beraberinde getirdiği biliniyor. Örneğin bebeğe giden oksijen ve besin miktarının azalmasına bağlı olarak bebekte gelişim geriliği veya erken doğum gibi ihtimaller yükselebiliyor. Fakat plasenta kireçlenmesi tanısı alan birçok kadının gebeliği sağlıklı bir doğumla sonuçlanıyor. Son zamanlarda yapılan araştırmalar da plasenta yaşlanmasının çok riskli bir durum olmadığını ve birçok kadının hamileliğini sağlıklı bir şekilde sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Peki, hamilelikte plasenta yaşlanması nasıl tedavi edilir? Plasenta yaşlanmasının belirtileri nelerdir? Sizler için hazırladığımız bu yazıda, gebelikte plasenta yaşlanması ile ilgili bilinmesi gerekenleri derledik.
Halk arasında bebeğin eşi olarak da bilinen plasenta, tüm hamilelik süresi boyunca anne ve bebek arasındaki madde akışını sağlayan geçici bir organdır. En önemli işlevi, bebeğin beslenmesini ve oksijen almasını sağlamaktadır. Gebelik boyunca rahim içinde bebekle birlikte büyüyüp doğumdan sonra vücut tarafından dışarı atılan bu organ, bebeğin anne karnında büyüyüp gelişebilmesi için hayati öneme sahiptir. Ancak bazı durumlarda plasentada bir takım olumsuzluklar yaşanabiliyor. Örneğin plasenta rahimde yanlış yere yerleşebiliyor (plasenta previa) veya erken gebelik haftalarında rahim iç duvarından (plasenta dekolmanı) ayrılma riski bulunuyor. Yine bu olumsuzluklardan en sık karşılaşılan ve merak edilenlerden biri de plasenta yaşlanmasıdır. Peki, plasenta kireçlenmesi olarak da bilinen plasenta yaşlanması neden olur?
Bunu da Okuyun: Plasenta Nedir, Ne İşe Yarar?
Plasenta yaşlanması; ultrason muayenesinde plasentanın üzerinde beyaz, kireç benzeri lekeler görülmesidir. Bu durum aslında haftadan sonra beklenen bir tablodur. Zira gebeliğin ilk dönemleri plasenta yapısı grade 1, ilerleyen aylarda grade 2 ve son haftalarda grade 3 denilen forma kavuşur. Grade 3, plasentanın artık olgunlaştığı anlamına gelir ve olgunlaşan plasentanın üzerinde lakün denilen boşluklar ve bir miktar kalsifikasyon (kireçlenme) olması gayet normaldir. Ancak bazı gebeliklerde bu durum çok daha erken haftalarda gerçekleşebiliyor. Özellikle hafta ve öncesinde gerçekleşen plasenta yaşlanmasının da bebekte gelişim geriliği ve erken doğum gibi bir takım riskleri artırdığı düşünülüyor.
Plasenta yaşlanması çoğu gebelikte görülen normal bir durumdur. Tıpkı, ortalama bir gebelik süresinin 40 hafta olması gibi plasentanın da buna paralel olarak bir ömrü bulunur. Gebelik haftası ilerledikçe hücreler kendisini yenileyemez ve plasentada yaşlanma süreci başlar. Burada önemli olan nokta, yaşlanmanın erken haftalarda başlayıp başlamadığı ve ne seviyede olduğudur.
Plasenta yaşlanmasının nedeni henüz tam olarak bilinmiyor ve erken kireçlenme vakaslarında çoğu zaman altta yatan herhangi bir sebep bulunamıyor. Ancak aşağıdaki durumların erken plasenta yaşlanmasına zemin hazırladığı düşünülüyor;
Fakat yukarıda da dediğimiz gibi çoğu plasenta yaşlanmasının altında herhangi bir neden bulunamıyor.
Benzer tanı alan birçok hamile, ilk olarak plasenta yaşlanmasının bebeğe zarar verip vermeyeceğini merak ediyor. Bahsettiğimiz gibi, plasenta yaşlanması birçok kadında görülebilen bir durumdur. Burada ayırt edici nokta, yaşlanmanın erken haftalarda ve şiddetli bir şekilde başlayıp başlamadığıdır. Zira anne karnındaki bebeğe besin ve oksijen taşıyan organ plasentadır. Eğer çok şiddetli kireçlenme varsa, elbette bebeğe giden besin ve oksijen akışında düzensizlikler olabilmektedir. Bu da bebeğin gelişiminin geri kalmasına neden olabilir. Ayrıca geçmişte yapılan birkaç araştırma, erken haftalarda başlayan ve şiddetli bir şekilde seyreden plasenta yaşlanmasının bebeğin kaybına, erken doğuma, doğum sonrası annede yoğun vajinal kanamaya sebep olabileceğini tespit etmişti. Aynı zamanda bu kişilerde preeklampsi riskinin yüksek olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak genel olarak değerlendirildiğinde, plasenta yaşlanması olan birçok hamilenin gebeliğini sağlıklı bir şekilde sürdürdüğü görülmektedir. Hatta son zamanlarda yapılan araştırmalar, plasenta yaşlanmasının çok ciddi boyutlarda olmadığı sürece bebeğe hiçbir zarar vermediğini ortaya koymaktadır.
Plasenta yaşlanmasının tedavisi bulunmamaktadır. Yaşlanmayı /kireçlenmeyi durduran veya geciktiren herhangi bir ilaç tedavisi yoktur. Tanı alan herkesin konuyla ilgili bilgilendirilmesi ve daha sık takip edilmesi genellikle yeterli olmaktadır. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi tanı alan birçok kadının gebeliği sağlıklı bir şekilde sürmektedir. Ancak diyabet ve tansiyon hastası anne adaylarının daha dikkatli olması gerekir. Kan şekerleri ve tansiyonları sık sık takip edilmeli, gerekiyorsa beslenme için diyetisyene yönlendirilmelidir.
Genetik bir yatkınlık varsa plasenta yaşlanmasının önlenmesi pek mümkün değildir. Ancak muayene aralıklarını açmamak, herhangi bir tanı ve erken müdahale için önemlidir. Ayrıca kan akışını azaltıp plasentayı olumsuz etkileyebileceğinden, sigara kullanan anne adaylarının kesinlikle sigarayı bırakması önerilmektedir.
Editörün Seçtikleri
Popüler Yazılar
Gebe Sözlüğü
Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu (video sayfanın en aşağılarında)
Plasenta yaşlanması ve plasenta kireçlenmesi. Ultrasonografi bulgusu.
Plasentaya bakıyorsunuz böyle, içinde beyaz beyaz alanlar var kireç gibi. Buna plasenta kireçlenmesi, plasenta kalsifikasyonu adı veriliyor tıpta, veya plasenta yaşlanması deniyor.
Plasenta yaşlanması ne anlam teşkil ediyor? Plasentada yetersizlik ihtimali mi?
Halbuki şunu biliyoruz ki, her tarafında o beyaz odaklar olan bir plasenta olsa dahi, çok kireçlenmiş gibi gözükse dahi plasenta fonksiyonları gayet iyi işlemeye devam ediyor çoğunlukla.
Plasenta yaşlanması veya plasenta yetersizliği tanısı plasentanın görüntüsüne göre değil bebeğin verdiği bulgulara göre değerlendirilir.
Nedir onlar? Bir kere amniyon sıvısı. Diyelim ki miyad geçti, bebeğin sağlıklı olup olmadığını değerlendirmek için inceleme yapıyoruz, bebeğin sağlıklı olması burada plasentanın ona hala daha yeterince besin maddeleri ve oksijen götürmesi demek.
Bebeğin sağlık durumunu nasıl anlıyoruz? Amniyon sıvısının miktarına bakıyoruz ve NST dediğimiz alette karnına yerleştirdiğimiz o alette kalp atışlarının yükselmelerine bakıyoruz. NST'nin de amacı bu. Eğer bunlarda bir sorun varsa o zaman plasenta yetersizliği gündeme gelebilir. Yoksa plasentanın dış görünüşüne bakarak, yani ultrasonografideki dış görünüşüne bakarak karar vermek mümkün değil, o yüzden de bu terimleri artık günümüzde çok fazla kullanmıyoruz.
İLGİLİ KONULAR: