Vücutta ödemin en sık görüldüğü bölge bacaklar, özellikle de ayak bilekleri ve ayaklardır. Dokular arasında biriken sıvının fazla olması veya yeterince taşınamaması bacakta oluşan ödeme zemin hazırlar. Bacak şişmesi ilk etapta uzun süre oturma veya ayakta kalmakla başlayan ayakkabı giymekte zorlanma, ayakkabıların sıkmasıyla kendini gösterir. İlerleyen vakalarda bacaklarda hantallaşma ve ağrılar da görülür. Önceleri günlük hayatı zorlaştıran bacak şişmeleri, ileri evrelerde ciddi sağlık sorunlarına da yol açar. Ayak, ayak bileği ve bacaklarda oluşan ödemin yaygın nedenleri şunlardır:
Ödem ayrıca şu sebeplerle de oluşabilir:
Bu önerileri uygulamanıza, dinlenmenize ve dikkat etmenize rağmen ayaklarda ve bacaklardaki şişlikler devam ediyorsa bir uzmana başvurun. Çünkü ayaklarda ve bacaklarda şişmeler bir hastalığa bağlı olarak gelişebilir. “Ayak şişmesi nasıl geçer?” diye düşünürken az tuz tüketilen bir diyet ve kilo kaybı gibi önerileri uygulamanız gerekebilir.
Bacak şişmeleri tüm vücudu ilgilendiren genel rahatsızlıklara veya sadece o bacağa ait lokal bir soruna bağlı olarak görülebilir. Bunlar görülme biçimleri, dereceleri ve sürelerine göre sistemik ya da lokal kimi hastalıkların da habercisi olabilir. Her iki bacakta simetrik şekilde görünen şişmeler derecelerine bağlı olarak guatr, bazı metabolik hastalıklar, böbrek hastalığı, kalp yetmezliği gibi vücutta ödem yapabilecek ve tüm vücudu ilgilendiren rahatsızlıkları temsil edebilir. Bu tür hastalıklarda şişmeye nefes darlığı, çarpıntı, bel-göğüs ağrıları gibi ek yakınmalar da eşlik edebilir. Kişide kronik hastalık durumuna bağlı halsizlik, güç kaybı, kolay yorulma, isteksizlik, vücut direncinde ve efor kapasitesinde düşüklük de görülebilir. Sağ kalp yetmezliği nedeniyle akşamları şişen ayakların tuz ve su tuttuğunun göstergesi olabilir. Böbrekler düzgün çalışamadığında vücutta su birikebilir. Karaciğer hastalığı, kanın damarlardan çevre dokulara sızmasını engelleyen albümin adlı proteinin üretilmesini etkileyebilir. Yetersiz albümin üretimi de sıvı sızıntısına neden olur ve bu sıvı yerçekiminin etkilisiyle karın ve göğüsün yanı sıra daha çok ayaklarda birikebilir. Şişliğe yorgunluk, iştahsızlık ve kilo alma gibi belirtiler eşlik ediyorsa vakit kaybetmeden doktora gidilmelidir. Nefes darlığı ve göğüste sıkışma varsa aranmalıdır.
Bacaklardaki düşük dereceli simetrik şişmeler nadiren simetrik lenfödem nedeniyle de oluşabilir. Lenfödem genellikle radyoterapi gören ya da lenf nodları alınan kanser hastalarında yaygın görülür. Kanser tedavisi aldıysanız ve bu şişlikleri görüyorsanız mutlaka doktorunuza başvurun. Lenfödemin diğer belirtileri şunlardır:
Şişmenin sadece bir bacakta oluşması, genelde o bacağa ait kan damarları veya lenf kanalları hastalıklarında gözlenir. Bacakta yer alan toplardamarlar kanı kalbe götürmekle görevli, yerçekimine karşı çalışan yapılar. Bu damarlarda aşırı kilo, ayakta çalışmak, çok doğum yapmak veya ailesel özellikler nedeniyle oluşan yapısal bozulmalar, damarların az çalışmasına ve kanın bacaklarda göllenmesine neden olur. Venöz yetmezlik olarak adlandırılan bu durum, hastalığın derecesine ve kişinin bedensel-yaşamsal özelliklerine bağlı olarak o bacakta şişmeye neden olur. Benzer nedenlere bağlı olarak kanın toplardamarlar içinde pıhtılaşarak, toplardamar pıhtısı oluşturması (venöz tromboz) bacakta ani şişmenin sık görülen nedenleri arasında yer alır. Mutlaka tedavi gerektiren, kimi zaman yaşamı tehdit edebilen toplardamar pıhtılarına saatler içinde oluşan bacak şişmesi, ağrı, ısı artışı ile bacak renginde kızarma veya koyulaşma gibi belirtiler de eşlik eder. Varis de aynı şekilde bacaklarda şişliklere sebep olur. Bacak damarlarındaki valflerin düzgün çalışmaması kanın kalbe doğru akışına engel olur ve kan buralarda toplanır. Bu da bazen bacaklarda şişmeleri beraberinde getirir.
Vücutta dokular arasına yayılmış sıvıların dolaştığı lenf kanalları da bulunur. Mikroskobik kanalcıklar şeklinde tüm vücudu saran bu kanallar ağı kasık, koltuk altı gibi bölgelerde lenf bezi istasyonları yaparak vücut lenfatik sıvılarını yerçekimine karşı, yukarı doğru taşır. Özellikle kilolu, az hareket eden, ayakta çalışan kişilerde bu lenf kanallarının az çalışması ya da tıkanması sonucu ilk olarak bacaklarda şişme görülür. Kimi zaman ileri dereceli fil hastalığına benzer kalıcı ödemlere de yol açan olan bu hastalık, bacak şişmesinin sık görülen nedenleri arasında yer alır.
Farklı rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan yüksek tansiyon, hormon (örneğin östrojen hormonu), diyabet ilaçları ile steroidler ve bazı antidepresanlar da bacaklarda şişmeye neden olabilir. Bununla birlikte hamilelik döneminde ortaya çıkan hormonal etkiler ve ödem nedeniyle de bacaklarda şişme gözlenebilir. 6’ncı aydan sonra oluşan bacak şişmelerinin önemsenmesi gerekir. Büyümekte olan bebek ve doğum kesesi giderek artan bir hacim ve ağırlık etkisiyle annenin leğen kemiği içinde yer kaplar. Bu durum da annenin ana toplardamar ve lenf kanalları üzerine baskı oluşturur. Bebeğin anne karnında asimetrik durması ve bir tarafa fazla yüklenmesi, o bacakta giderek artan ve ciddi boyutlara ulaşan şişmelere neden olabilir. Daha da önemlisi basıya bağlı olarak içinde kan akımı yavaşlamış toplardamarlarda kan pıhtıları oluşabilir. Bu nedenle özellikle gebeliğin 6’ncı ayından sonra başlayan tek taraflı veya iki taraflı bacak şişmelerinde mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir. Gebelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi durumunda da ani ve aşırı şişlikler görülebilir. Şişliklerle birlikte karın ağrısı, baş ağrısı, idrara seyrek çıkma, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler mevcutsa acilen doktora başvurulmalıdır.
Öncelikle bacak şişmesine neden olan, altta yatan hastalık tedavi edilir. Sistemik hastalıkların ilgili branş tarafından tetkik edilmesi ve gerekli tedaviye hızla başlanması kalıcı komplikasyonların önlenmesi adına büyük önem taşır. Toplardamarlarla ilgili hastalıkların tedavisinde gerekli durumlarda toplardamar çalışmasını teşvik eden, kan sulandıran ilaçların kullanımı yararlı olabilir. Ancak bu tür ilaçların mutlaka doktor tavsiyesi ile alınması gerekir.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
Hamilelikte pek çok kadının yaşadığı sorunlardan biri şişmiş ayaklardır. Şişmiş ayaklar hamileliğin çok yaygın bir yan etkisidir ve vücudunuzdaki artan sıvı hacminin yanı sıra dolaşımın azalmasından kaynaklanır. Ani veya şiddetli şişlik yaşarsanız, bu daha ciddi bir şeyin işareti olabileceğinden doktorunuzu aramanız önemlidir. Ama biraz şişlik kesinlikle normaldir. Düzenli hafif egzersiz yaparak, bol su içerek, dinlenerek ve dengeli beslenerek ayak şişmesini önlemeye yardımcı olabilirsiniz. Bu makalede hamilelikte ayak şişmesi ne zaman, neden olur? Doktora ne zaman gidilir? Hamilelikte ayak şişmesi nasıl önlenir? Sorularının yanıtlarını ve 13 doğal çözüm önerisini bulacaksınız. (Bu makalenin ardından doğum çantası nasıl hazırlanır yazımıza da bakabilirsiniz)
Sağlık sitesi Healthline editörlerinin haberine göre göre hamilelikte ayak şişmesi genellikle daha sonra olur. Yani hamileliğin ilk yarısında muhtemelen ayaklarınız eskisi gibi görünmeye devam edecektir.
Hamilelikte ayak şişmesine neden olabilecek diğer faktörler ise şöyle:
Şişmiş ayaklar hamileliğin çok normal bir parçasıdır. Ancak healthline şu belirtiler varsa doktorunuza görünmeniz gerektiğini söylüyor;
Hamilelik sırasında ayak şişmesine karşı yapılabilecek doğal öneriler de var. O liste ise şöyle:
1. Sodyum alımını azaltın
Hamilelik sırasında şişliği azaltmanın bir yolu, sodyum (veya tuz) alımınızı sınırlamaktır . Tuz, vücudunuzun ekstra su tutmasını sağlar. Konserve veya işlenmiş gıdalardan uzak durmaya çalışın çünkü bunlar özellikle sodyum bakımından yüksektir. Ayrıca yemeklerinize fazladan sofra tuzu koymamaya çalışın.
2. Potasyum alımını artırın
Potasyum vücudunuzun tuttuğu sıvı miktarını dengelemesine yardımcı olduğundan, yeterli potasyum almamak şişmeyi daha da kötüleştirebilir. Doğum öncesi vitamininiz sizin için fazladan potasyum içermelidir, ancak iyi diyet potasyum kaynakları yemek de önemlidir. Potasyumda doğal olarak yüksek olan bazı yiyecekler şunlardır:
Not: Buradaki önerileri hayata geçirmeden, beslenme düzeninizi değiştirmeden önce mutlaka doktorunuza danışın. Çünkü her bünye farklıdır.
3. Kafein alımını azaltın
Hamilelik sırasında ara sıra kafein zararlı olmasa da çok fazla kafein içmek bebek için harika sayılmaz. Ayrıca şişliği daha da kötüleştirebilir. Kafein bir idrar söktürücüdür, bu da daha fazla tuvalete çıkmanıza neden olur, bu da vücudunuzun sıvı tutması gerektiğini düşünmesine neden olur.
4. Daha fazla su için
Şişmeyi önlemek için daha fazla su içmek kulağa garip gelse de aslında işe yarıyor. Vücudunuz susuz kaldığınızı düşünürse, telafi etmeye çalışmak için daha fazla sıvı tutacaktır. Bu nedenle, böbreklerinizin kötü şeyleri atmasını sağlamak ve vücudunuzu mutlu bir şekilde nemlendirmek için her gün en az 10 bardak su içmeye çalışın. Bu kadar su içmek gözünüzü korkutuyorsa, tekrar doldurmak isteyeceğiniz şirin bir bardak veya günde yalnızca birkaç kez doldurmanız gereken büyük bir su şişesi almayı deneyin. Ayrıca suyunuzu daha keyifli hale getirmek için limon, nane veya çilek ile tatlandırabilirsiniz.
5. Ayaklarınızı kaldırın ve dinlenin
Bebek doğmadan önce yapmak istediğiniz milyonlarca şey olsa da, mümkün olduğunca oturmaya ve ayaklarınızı uzatmaya çalışın. Her zaman oturmak dolaşımınız için pek iyi olmasa da, her zaman ayakta durmak da güzel hamile vücudunuz için zordur. Ayaklarınızı biraz yüksekte tutarak oturmak - özellikle günün sonunda - gün boyunca bacaklarınızda biriken sıvıyı boşaltmaya yardımcı olabilir.
6. Bol, rahat giysiler giyin
Özellikle bileklerinizin, belinizin ve ayak bileklerinizin çevresini saran giysiler giymek şişmeyi daha da kötüleştirebilir. Temel olarak, kanın kolayca dolaşmasını engeller. Bol, rahat giysiler giymeye çalışın veya en azından sıkı elastik bantlardan kaçının. Yazın hamile maksi elbiseler, kışın ise dökümlü hırkalar veya joggerli kazaklar hem sevimli hem de rahat olabilir.
7. Serin kalın
Özellikle sıcak yaz aylarında hamileyseniz, günün sıcağında içeride kalmak ve ağır egzersizlerden kaçınmak serin kalmanıza ve şişkinliği azaltmanıza yardımcı seafoodplus.infoıca soğuk giysiler giyebilir, ayaklarınıza soğuk kompres uygulayabilir veya yakınınızda bir vantilatör bulundurabilirsiniz.
8. Yüksek bel kompresyon çorapları giyin
Ayaklarınız sürekli şişiyorsa veya çoğu zaman ayaklarınızın üzerinde olmanız gerekiyorsa, belden yüksek kompresyon çorapları giyebilirsiniz .CBu çoraplar, sıvının dolaşımına yardımcı olmak için ayaklarınızı ve bacaklarınızı nazikçe sıkar. Bacağınızın ortasında çok sıkı olabileceğinden ve aslında şişmeyi daha da kötüleştirebileceğinden, diz boyu kompresyon çoraplarından kaçınmaya çalışın.
9. Yürüyün
Günde birkaç kez dakikalık bir yürüyüş bile dolaşımınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir ve bu da şişmeyi azaltmaya yardımcı olur. Bu aynı zamanda günlük yaşamda iyi bir mola olabilir ve hamilelik için güvenli egzersiz yapmanın harika bir yoludur.
Rahat ayakkabılar giyin
Topuklu ayakkabılarınızla çok sevimli görünseniz de onlara bir mola vermek için iyi bir zaman. Rahat, ayağınıza tam oturan ayakkabılar giymek, ayak şişmesini azaltmanın yanı sıra ağırlık merkeziniz değiştikçe ve kilonuz arttıkça ortaya çıkabilecek kalça ve sırt problemlerini önlemenin anahtarıdır.
Şişmeye ek olarak, vücudunuzdaki bağlar (ayaklarınız dahil) hamilelik sırasında gerilir, bu nedenle ayaklarınızın boyutu değişebilir. Bazı kadınların ayakları hamilelik öncesi boyutlarına geri döner, ancak birçok kadın ayaklarının kalıcı olarak yarım numara veya daha büyük olduğunu fark eder.
Yüzmek
Su basıncının hamilelik sırasında şişmeyi azalttığını kanıtlayan hiçbir çalışma yoktur, ancak birçok kadın havuzda zaman geçirdiklerinde şişlikten kurtulduğunu söylemektedir. Su derinliği neredeyse boynunuza kadar olan bir havuzda ayakta durmayı veya yüzmeyi deneyin. En azından, daha hafif, daha serin hissedecek ve biraz egzersiz yapacaksınız. Ayrıca ayaklarınızın ve bacaklarınızın daha az şiştiğini görebilirsiniz.
Masaj yaptırın
Masaj, ayaklarınızda birikme eğiliminde olan sıvıların dolaşımına yardımcı olur ve bu da şişmeyi azaltır. Bu yüzden su şişenizi alın, ayaklarınızı yukarı kaldırın ve partnerinizin ayaklarınıza ve bacaklarınıza nazikçe masaj yapmasına izin verin. Biraz nane veya lavanta esansiyel yağı eklemek bunu daha da rahatlatıcı hale getirebilir.
Sol tarafınıza yatın
Mümkün olduğunda sol tarafınıza yatmak kan akışını iyileştirebilir, bu da ayakların şişmesini azaltır. Sol tarafınıza yatmak, rahminizin basıncını kalbinize geri döndüren büyük kan damarı olan inferior vena cava'dan alır.
BU İÇERİKLER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR