Tetanoz aşısından sonra duş alınıp alınamayacağı konusu oldukça sık sorulan bir konudur. Bu konuyla ilgili halk arasında yerleşmiş yanlış inanışlar vardır. Aşı sonrası duş alınmasının bedene zarar vereceği şeklinde bilgiler maalesef kişiden kişiye yıllardır aktarılmaktadır. Bu konuya biraz açıklık getirelim.
Tetanoz, clostridium tetani denen doğada bulunan bir bakterinin neden olduğu ölümcül olabilen bir hastalıktır. Hastalığa bağlı ölüm oranı %60 civarındadır. Bu oran anne ve bebeklerde daha yüksektir. Halk arasında tetanoz paslı demir veya iğne batmasından kaynaklandığı düşünülür ama bu bakteri toprakta ve tüm kirli yüzeylerde bol miktarda bulunur. Genelde kesici veya delici bir yaralanma sonucu oluşur. Bakteri uygun ortamda çoğalarak bir tür nörotoksin üretir. Bu nörotoksin sinir sistemini felce uğratır, böylece ölüme neden olur. Peki hamilelikte tetanoz aşısı yapılmalı mı, kaç doz yapılmalı ve tetanoz aşısı sonrası duş alınır mı, banyo yapılır mı? Makalemizde bu konuların sorularını bulacaksınız.
Tetanoz hastalığı her yaş grubunda görülebilir. Ancak anne ve yenidoğan bebeklerde daha ölümcüldür. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre tetanoz aşısının henüz yaygın olmadığı yılında dünyada bebek yaşamlarının ilk ayında tetanoz nedeniyle kaybedilmiştir. Aşının daha yaygın ve etkin kullanılmasıyla yılında tetanozdan ölüm %94 oranında azalmış ve tüm dünyada bebek ölümleri ’e düşmüştür. Amaç basit ve son derece ucuz bir aşı kullanılarak engellenebilecek bu hastalığa bağlı bebek ve anne ölümlerini sıfırlamaktır. Ülkemizde etkin aşılama nedeniyle uzun süredir anne ve yenidoğan tetanozu vakası görülmemektedir.
Anneler ve anne adayları, kesici-delici yaralanmalardan tetanoz kapabilirler. Ancak genelde temiz olmayan ortamlarda, steril olmayan aletlerle yapılan küretajlar, düşükler ve doğumlar nedeniyle tetanoza yakalanabilirler. Bebekler ise; temiz şartlarda yapılmayan doğumları takiben göbek kordonunun steril olmayan bir aletle (makas, bıçak, jilet vb) kesilmesi, göbek bakımının uygun yapılmaması veya göbek üzerinin temiz olmayan bezlerle kapatılması sonucu tetanoza yakalanabilirler. Genelde tetanoz aşısının yapılmaması, evde sağlık personeli olmadan temizliğe dikkat edilmeden yapılan doğumlar, lohusalık döneminde yara bakımına dikkat edilmemesi, bebeğin kordonun steril olmayan bir aletle kesilmesi, göbek bakımının doğru yapılmaması ve ülkemizde azalsa bile hala bazı bölgelerde devam eden toprağa yatırma-toprağa sarma, anne ve bebek tetanozunun en önemli nedenleridir. Yine tetanızaşısından sonra duş alınmasının ciddi yan etkileri olabileceği konusunda toplumda yanlış bilgiler mevcuttur. Aşı sonrası duş almanın ve banyo yapmanın herhangi bir yan etkisi yoktur.
Clostridium tetani bakterisi vücuda, kesi veya yara bulunan bölgeye temas eden temiz olmayan yüzeylerden, toz-topraktan, paslı metal vb şeylerden bulaşır. Hastalığın bulgularının ortaya çıkması (tetanoz kuluçka süresi) gün (ortalama 10 gün) sürer. Oksijensiz ortamda çoğalarak, bir tür nörotoksin üretir. Bu toksin kaslarda sertleşme ve sürekli kasılmaya neden olur. Öncelikle çene kaslarında kasılma, çenede kitlenme olur. Hasta ağzını açamaz, bir şey yiyip içemez, nefes alamaz. Tüm vücut kaslarında etkilenme, kas spazmları ve tüm kaslarda sertleşme olur. Vücut kaskatı kesilir. Hastada ateş, terleme, nöbet geçirme, tansiyonda yükselme –düşme, kalpte ritim bozuklukları, kalp krizi, solunum yetmezliği olur. Hastalığa bağlı ölüm oranı %60 civarındadır. Bu oran anne ve bebeklerde daha yüksektir. Hastalık bulaşıcı değildir. Daha önce tetanoz geçirmiş olan kişilerde tam bir bağışıklık oluşmaz bu nedenle onların da aşılanmaları gerekir.
Tetanoz acil durumdur ve mutlaka hastanede tedavi edilmesi gerekir. Hastalığa neden olan yara bölgesi temizlenmeli, yara bakımı yapılmalıdır. Hemen uygun antibiyotik ve tetanoz immünglobulin başlanmalı, kas spazmlarını engelleyen ilaçlar kullanılmalıdır. Hastalığın ağırlık derecesine göre hastanın yoğun bakımda takip ve solunum cihazına bağlanması da gerekebilir. Tetanoz hastalığı geçirmiş olan kişilerde bağışıklık oluşmaz bu nedenle onların da aşılanmaları gerekir.
Clostiridium tetani bakterisi doğada bulunan bir bakteridir dolayısıyla ortadan kaldırılması mümkün değildir. Tetanoz hastalığının engellenmesinin en önemli yolu tetanoz aşısıdır. Gebelik esnasında veya öncesinde yapılan aşılar hem anneyi hem de anneden bebeğe antikorların geçmesiyle bebeği hastalıktan korur. Tüm anne adayları gebeliğin 3. ayından sonra tetanoz aşısını 2 kez 1 ay arayla yaptırmalıdır. Ayrıca doğurganlık çağındaki yaş grubundaki kadınlarda belli aralıklarla aşılarını yaptırmaları gerekir. Daha önce tetanoz geçirmiş olan kişilerde tam bir bağışıklık oluşmaz bu nedenle onlarında aşılanmaları gerekir. Aşının yanı sıra yara veya kesi oluştuğunda yara bakımının doğru yapılması, doğumlarını sağlık kuruluşlarında sağlık personeli eşliğinde temiz koşullarda yapılması, bebeğin göbek kordonunun temiz aletlerle kesilmesi ve göbek bakımının uygun şekilde yapılması, lohusalık döneminde annenin yara bakımının uygun şekilde yapılması hastalığı büyük oranda engelleyecektir.
Halk arasında bu konuda dolaşan pek çok yanlış düşünceler mevcuttur. Bu sadece tetanoz aşısı ile değil tüm aşılarla ilgilidir. Tetanoz aşısından sonra duş alınmasında veya banyo yapılmasında sakınca yoktur.
Ülkemizde tetanoz aşısı, sağlık bakanlığı tarafından yaptırılması zorunlu olan bir aşıdır. Tetanoz aşısı canlı veya zayıflatılmış mikrop içermez. Sadece ölü bakteri toksini (toksoid) içerir. Bu nedenle hastalığa neden olmaz. Sadece vücutta savunma sistemini uyararak bağışıklık oluşturur. Bu nedenle hamilelerde rahatlıkla uygulanabilir. Gebelikte tetanos aşısı sağlık ocağı, bağlı bulunan aile hekimi ve ebe tarafından yapılır. Aşı omuzdan deltoid kası içine (im) uygulanır.
Hamilelikte tetanoz aşısı kaçıncı haftada yapılmalı diye kesin bir tarih yoktur. Ancak düşük riskinin en fazla olduğu ilk 3 ayda yapılmaz. Gebeliğin son 2 haftasında da yapılmaz, çünkü bağışıklığın oluşması için son 2 haftaya girmeden yapılması gerekir. Aşılama genelde gebeliğin aylarında 2 doz halinde 1 ay arayla yapılır. Doğumdan sonra da aşılamaya devam edilir. İkinci aşıdan 6 ay-1 yıl sonra 3. aşı yapılır.
Gebelikte yapılan ilk 2 aşı 3 yıla kadar, doğum sonrası yapılan 3.aşı 5 yıl hastalıktan korunmayı sağlar. Tam doz aşılama için kadınların sonrasında da 1 yıl aralarla 4. ve 5. aşıları yaptırması gerekir. Yapılan 4. aşı 10 yıl, 5. aşı doğurganlık dönemi boyunca koruma sağlar.
Eğer hamilelikten önce tam doz (5 doz) tetanoz aşısı yapılmış ve aşı yapıldığının üzerinden 10 yıl geçmemiş ise tetanos aşısı yapılmasına gerek yoktur. Eksik dozlar varsa veya ne zaman yapıldığı hatırlanmıyorsa gebelikteki 2 doz aşı yapılır.
İdeal olan kadınların gebe kalmadan önce tetanoz aşılarının tamamlanmış olmasıdır. Bu durumda aşılanmak şart değildir. Ancak pratikte bu pek görülmediği için gebelikte tetanoz aşısının mutlaka yapılması gerekmektedir. Tetanoz son derece tehlikeli bir hastalık olduğundan, aşı yapılmazsa anne de bebek de risk altında olur.
Aşının ciddi bir yan etkisi yoktur. Bu nedenle gebeler aşıyı güvenle yaptırabilir. Aşının hafif herhangi bir aşıdan sonra görülebilecek yan etkileri olabilir. Örneğin tetanoz iğnesi yapılmasından sonra birkaç gün enjeksiyon yerinde acı, sızlama, ağrı, uyuşukluk olabilir. Cildi hassas olan gebelerde iğne yerinde kızarıklık olabilir. Kızarıklık genelde 48 saatte geçer, geçmezse enfeksiyonla ilgili tedavi verilebilir. Aşıdan sonra bazı hastalarda ateş olabilir. Bu hastalarda gebeler için uygun olan ateş düşürücü-ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Nadiren aşıya bağlı geçici kasılma, kramplar görülebilir. Bunlar özellikle bağışıklık sistemi zayıf, diğer aşılarada aşırı tepki veren kişilerde olur.
Tek doz tetanoz aşısı sizi 1 yıl korur. 2. dozu ve 3. dozu yaptırsanız 5 yıl süreyle sizde koruma sağlayacaktır. Bu nedenle aşı takvimine uyarak tüm dozlarınızı tamamlamaya çalışmanız oldukça önemlidir.
Elbette aşı sonrası bir miktar kolda ağrı olacaktır. Bu bazen birkaç güne kadar da uzayabilir. Ancak sizde aşı sonrası ciddi bir ağrı yaşanma ihtimali son derece düşüktür.
Tetanoz aşısı 1 yılda 2 kere yapılabilir. Herhangi bir sakıncası yoktur. Normal aşılama programında 6 ay içinde 3 doz yapılabilir. Bu nedenle 1 yılda 2 kere aşı yapılmasından tedirgin olmanızı gerektirecek herhangi bir şey yoktur.
Eğer toplamda 5 doz tetanoz aşısını aşılama takvimine göre tamamlarsanız ömür boyu karuduğu söylenmektedir. Ömür boyu koruma elde etmek için gerekli olan doz şemasına uymak oldukça önemlidir.
Aşı olmayacak olursak özellikle toprakla olan ya da paslı veya passız metallerle olan yaralanmalarda tetanoz hastalığı gelişebilir. Bu hastalık ölümle sonuçlanabilecek kadar ağır seyredebilen bir hastalıktır. Bu nedenle sağlık bakalnlığınız aşı takviminde olan aşılarımızı mutlaka tamamlayalım. Hamilelikte de doktorunuzun önerisi doğrultusunda tetanoz aşısını mutlaka yaptıralım.
Gebelikte tetanoz aşısı bebeğe zarar vermez. Tam tersi doğum veya sezeryan sırasında ya da gebelik takibi esnasında sizin tetanoz mikrobu kapmanızı engelleyecerek bebeği korumuş olur. Bu nedenle bebeğe zarar verecek düşüncesiyle aşınızı yaptırmaktan kaçınmayınız. Bu durumda aslında bebeğinizi de riske attığınızı unutmayınız.
Tetanoz aşısı ilk 3 aydan sonra herhangi bir zamanda yapılabilir. haftada, haftada, 32 haftada veya haftada bile rahatlıkla yaptırabilirsiniz. Sadece son 2 hafta aşının yeterli koruma sağlaması için yeterli bir süre olamdığı için yapılmasının yeterli faydası yoktur.
Hamilelikte 2. doz genellikle 1. dozdan 1 ay sonra yapılır. Ancak herhangi bir nedenle geciktiyse bile doğumdan 2 hafta önceye kadar yapılabilir. Hamilelik öncesi aşınız yoksa mutlaka gebelikte 2 doz aşınız tamamlayınız.
Gebelik takibi Ankara doktor kadromuz ile tanışmak için sizde bize her zaman ulaşabilirsiniz.
gebelikte tetanoz aşısıhamilelikte tetanoz aşısıtetanoztetanoz asisi nezaman yapilirtetanoz aşısıtetanoz aşısı kaç yıl korurtetanoz aşısı nedirtetanoz aşısından sonra banyo yapılırmıTetanoz aşısından sonra duş alınır mıtetanoz belirtileritetanoz etkileritetanoz iğnesitetanoz kuluçka süresitetanoz nasıl bulaşırtetanoz neden olurtetanoz nedirtetanoz profilaksitetanoz tedavisi
Kızamık, suçiçeği, tetanos, kabakulak gibi bazı hastalıklara hamilelikte yakalanmak, normalden daha büyük risk oluşturur. Bu tür enfeksiyonların bebek ve doğum için etkileri olumsuz olabilir. Bu hastalıklardan korunmak amacıyla gebelikte aşılanma oldukça önemlidir.
Özellikle tetanos gibi ölümcül olabilen enfeksiyonlara karşı anne adayının aşı yaptırması gerekir. Hem gebe hem de gebelik sürecini takip eden uzman doktor hamilelikte tetanos aşısı takibini de düzenli yapmalıdır.
Peki tetanos aşısı gebelikte şart mı? Ne zaman ve nerede yaptırılmalı? Aşı olmamak, hamilelikte ne gibi sıkıntılar doğurabilir? Merak ettiğiniz her şeyi sizler için derledik.
Tetanos, memeli hayvanların bağırsaklarında ve toprakta yaşayan Clostridium Tetani isimli bir bakterinin sebep olduğu bir çeşit enfeksiyondur. Bu bakteri, çeşitli yollarla insan vücuduna girip kana karışarak ürer ve Metalloproteaz Tetanospazmin adı verilen bir toksin üretir. Toksin vücudun sinir sistemine yerleşerek kasılmalara ve felce yol açan bir enfeksiyonun gelişmesine neden olur.
Tetanos hastalığı;
yolu ile insan vücuduna girebilir.
Tetanos hastalığından korunmanın öncelikli yolu ise aşılanmadır. Bu sayede enfeksiyona karşı vücuda bağışıklık kazandırılabilir.
Tetanos, ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi bir hastalıktır. Sinir sistemini hedef alan bir bakteriden kaynaklanıyor olması, hayati riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu sebeple her birey hayatının belli dönemlerinde tetanos aşısı olur. Aşı zamanla etkisini kaybedebildiği için yenilenmelidir. Hamilelik de bu dönemlerden biridir ve anne adayının hastalığa karşı yeterli bağışıklığı yoksa yani yakın zamanda tetanos aşısı olmamışsa mutlaka yaptırması gerekir.
Gebelikte tetanos aşısı yaptırmanın sağladığı faydalar şunlardır;
Tetanosun en belirgin bulguları arasında istemsiz kasılmalar yer alır. Buna ek olarak enfeksiyon şu belirtiler ile kendini gösterir;
Bu belirtiler enfeksiyon geliştikten sonra gün içerisinde ortaya çıkabilir. Bazı vakalarda bu sürenin günü bulduğu da gözlemlenir.
Anne adayında yaralanma yolu ile tetanos kaptığından şüphe edilen durumlarda veya bu yönde bulgular elde edildiğinde vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması hayati önem taşır. Teşhis konulduktan hemen sonra gebeye tetanos aşısı ile birlikte hastalığın sinir uçlarına yerleşerek ilerlemesini önlemeye yardımcı olacak tetanos antitoksini yapılır. Bunlara ek olarak şikayetleri hafifletmek için çeşitli kas gevşeticiler ya da hastaya uygun antibiyotikler de kullanılabilir.
Bebek beklediğini öğrenen her kadın, eğer yakın zamanda aşı olmamışsa hamileliğin herhangi bir döneminde gerekli dozunu yaptırabilir. Fakat uzmanlar genellikle tetanos aşısı için ilk üç ayın geçmesini tavsiye etmektedir.
Hamileliğin 2. trimesterinden itibaren yani haftadan sonra herhangi bir dönemde yapılabilir.
Hamilelikte yapılacak aşı için anne adayının aşı takviminin kontrol edilmesi gerekir.
Dozunuzu vurulma zamanı geldiğinde bağlı olduğunuz Aile Hekimliği’ne (Sağlık ocağı) başvurup ücretsiz olarak aşınızı yaptırabilirsiniz.
İşlem öncesinde aç veya tok olmanın bir önemi yoktur. Dilerseniz tok karınla gidebilirsiniz.
Aşı yaptırdıktan sonra banyo yapılmasında hiçbir sakınca yoktur. Enjeksiyon omuzdan yapılır ve bölgenin ıslanması bir sorun oluşturmaz. Ağrı ve sıcaklık hissini azaltması açısından ılık bir duş almak yarar bile sağlar.
Tetanos, tek doz ile daimi bağışıklık kazandırabilen bir aşı değildir. Belirli aralıklar ile tekrar edilmediğinde koruyucu özelliği azalır ve ortadan kalkar. Bu sebeple gebelik gibi önemli süreçlerde yenilenmesi gerekir.
Daha önceden aşılarını olmuş kadınlar için koruma süresi 10 yıldır. 10 yılda bir aşı yenilenir.
Olmamış kadınlarda seafoodplus.info koruma süresi yoktur. 2. doz yıl arası, 3. doz 5 yıl, 4. doz ise 10 yıl süre ile koruma sağlar. Devamında her 10 yılda bir tekrar edilir.
Birçok aşıda olduğu gibi tetanosda da uygulama sonrası bazı şikâyetlerin olması muhtemeldir.
Doz vurulduktan sonra ortaya çıkabilecek olası yan etkiler;
olarak sıralanabilir.
Bu etkiler, yaklaşık olarak gün içerisinde kendiliğinden kaybolur. Eğer ağrı ve ateş rahatsız edecek düzeye ulaşırsa doktor onayı alınarak gebeye uygun bir ağrı kesici ateş düşürücü ilaç verilebilir.
Bazı anne adayları, aynı ilaç kullanımlarında olduğu gibi aşı yaptırırken de endişeye kapılabilir. Aşılanma ile vücuda verilecek olan inaktif toksinlerin bebeğe herhangi bir zararı olup olmayacağı merak edilir.
Tetanos aşısı; kabakulak, suçiçeği, kızamık gibi canlı virüs içeren bir aşı türü değildir. İçerisinde bulunan maddenin anne karnındaki bebek için herhangi bir sakıncası bulunmaz.
Kısacası hamilelikte tetanos aşısı yaptırmak düşük tehlikesi yaratmaz veya bebeğin gelişimi üzerinde olumsuz bir etki oluşturmaz. Aksine anne adayının bu enfeksiyona karşı bağışıklığı yoksa aşıyı yaptırmamak anne ve bebek için riskli bile olabilir. Bu sebeple eğer son 10 yıl içerisinde aşılanma olmadıysa mutlaka anne adayının gerekli dozu yaptırması gerekir.
Dilerseniz Gebelikte Tetanos Aşısı Konulu videomuzu izleyebilirsiniz.
Hamilelik sürecinin en belirgin özelliklerinden bir tanesi kişinin ve bebeğin sağlığının en üst düzeyde korunmasıdır. Bunun için bazı aşılar yapılmaktadır. Bunlardan bir tanesi de tetanos aşısıdır. Zamanında ve uygun şekilde yapıldığında hem anne hem bebek durumdan korunabilir. Enfeksiyon riski oluşturduğundan bu durum önemlidir ve doktor kontrolünde olunması gerekmektedir. Buradaki amaç sadece var olan sağlığı koruma değil aynı zamanda erken doğum riskini azaltmak, yenidoğan bebeklerde var olabilecek enfeksiyonları engellemek gibi durumlar da olabilmektedir. Bu durumda; hamilelikte tetanoz aşısı kaç yıl korur? Tetanoz aşısı düşüklüğe neden olur mu?
HAMİLELİKTE TETANOS AŞISI NE ZAMAN YAPILIR?
Hamile kalmadan önce aşı yapılmayan anneler hamileliğin iki ya da üçüncü aylık dönemlerinde birer ay ara ile iki doz tetanoz aşısı yapılır. İkinci doz aşıdan 6 ay sonra ise üçüncü doz verilir. Ancak hamilelik öncesi bu aşılarını olmuş anne adayları aşının ardından 10 yıl gibi bir zaman geçmemiş ise tek doz aşı da yapılabilir.
Hamilelik döneminde tetanos aşısının yapılması gerekmektedir. Hem anne adayı için hem de bebeğin sağlığı açısından bu durum oldukça önemlidir. Bir tetanos vakasının yüzde 60'ı ölümcül olabilmektedir.
Aşı olmayan kişilere, temiz olmayan koşullarda yapılan doğum, kürtaj, ameliyat, enfeksiyonlar, yaralanmalar gibi kazalarda direkt temasla kana geçer ve hızlı bir şekilde çoğalır.
Gelişmemiş ülkelerde bu sorun yaygın olarak görülebilmektedir ve burada da göbek bağının uygun olmayan şekilde kesilmesi sonucu görülür. Gelişmemiş ülkelerdeki yenidoğan ölümlerinin en beirgin ve yaygın sebebi tetanostur.
Anne adayları hem kendi sağlıkları için hem de bebeklerinin sağlığı için tetanoz aşısı yaptırmalıdır.
Tetanos aşısı hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabilir. Ancak genel olarak doktorların söyledikleri; gebeliğin üçüncü ayının bitmesinden sonra olabilecek şekildedir. Eğer anne adayı hamile kalmadan önce bu aşıyı olduysa ve üzerinden 10 yıl geçmemişse tek doz olabilecek şekilde de aşı yaptırılabilir.
Aynı zamanda hamilelikte tetanoz aşısı aç ya da tok karnına yapılabilir gibi bir durum belirtilmemiştir. Uygun koşullar sağlandığında doktor kontrolünde aşılar tamamlanabilir.
Hamilelikte tetanos aşısı sonrası ağrı en sık görülen etkenlerden bir tanesidir. Ağrı ile şişme şikayetleri yan etkiler arasındadır. Ancak şikayetler 10 ile 12 saat sonra biter.
TETANOZ HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER
Tetanoz çok ciddi hastalıktır. İş sağlığı ve güvenliği açısından da, en sık görülen ve dolayısı ile önlem alınması gereken, her tür iş kolunda karşımıza çıkabilen bir enfeksiyondur. Ancak enfekte olmuş kişilerde, sıklıkla ciddi yan etkiler ortaya çıkar. Tetanoz aşısı ergenleri, çocukları ve yetişkinleri korumak için kullanılır.
Tetanoz ; Clostiridyum Tetani bakterisinin neden olduğu enfeksiyondur. Yanıklardan sonra bile, sıkça bu mikroba yanık deride rastlanabilir. Tetanoz üreten bakteriler, kesi, çizikler veya yaralardan geçerek vücuda girerler. Doğada en fazla toprakta bulunan ve çok uzun süre canlı kalabilen bakteridir.
TETANOZ BELİRTİLERİ NELERDİR
TETANOZ (kazıklıhumma) Genellikle vücudun her yerinde meydana gelen, ağrılı kas gerilmesi ve sertliğine neden olur.
Baş ve boyundaki kasların kasılı kalmasına neden olabilir. Böylece ağız açılamaz, yutulamaz ve en son solunum yapmayı sağlayan kasların da tutulması nedeni ile nefes alınamamasından dolayı ölüm görülmektedir. Tetanoz o kadar dirençli bir bakteridir ki, en iyi tıbbi bakım şartlarında bile enfekte olan her 10 kişiden yaklaşık 1'ini öldürür.
TETANOZ AŞISI ETKİLERİ VE UYGULAMA ŞARTLARI NELERDİR?
Aşılama yapılmadan önce yüzlerce tetanoz vakası bildirilirdi. Aşılama başladığından beri, vaka ve bildirim sayıları yaklaşık % 99 oranında düşmüştür.
Tetanoz aşısı yetişkinleri ve çocukları tetanoz dan koruyabilir . Tetenoz aşısı genellikle her 10 yılda bir rapel doz olarak uygulanır. Ancak ciddi ve kirli bir yara veya yanıktan sonra daha erken olarak da yapılabilir. Örneğin 5 yılda bir gibi. Tetanoz aşısı şüpheli yaralanmalarda, yani toprakla temas açık yara veya paslı metal yaralanmalarında aşı olarak uygulanırken , aşısı ve bağışıklığı olmayan kişilerde ise tetanoz serumu olarak uygulanır. Aşıda vücuda zayıflatılmış bakteri verilip, vücudun ona karşı bağışıklık oluşturması beklenirken, tetanoz serumunda ise hazır antikor verilir. Bu antikorlar yaralanma ile vücuda alınmış aktif bakterilere karşı vücudu savunurlar.
Tetanoz, diğer aşılarla aynı zamanda güvenli bir şekilde uygulanabilir.
• TETANOZ AŞISININ YAN ETKİLERİ
Uygulanan tetanoz aşısının ardından yaşamı tehdit eden alerjik reaksiyon geçirmiş; ya da bu aşının herhangi bir bileşenine karşı ciddi bir alerjisi olan kişilere aşı yapılmamalıdır. Size aşı yapan kişiye herhangi bir ciddi alerji hakkında mutlaka bilgi veriniz
• Aşağıdaki durumlarda doktorunuzla konuşunuz:
- Tetanoz veya herhangi bir aşıdan sonra şiddetli ağrı veya şişlik,
- Guillain Barre Sendromu (GBS) adı verilen rahatsızlığı geçirmiş olma;
- Enjeksiyonun planlandığı gün iyi hissetmeme.
Aşılar dâhil olmak üzere herhangi bir ilaçla yan etki gelişme riski olabilir. Bunlar genellikle hafiftir ve kendiliğinden kaybolurlar. Ciddi reaksiyonlar da mümkündür ancak nadirdir.
Tetanoz aşısı yaptıranların çoğunda herhangi bir sorun ortaya çıkmaz
Tetanoz aşısını takiben görülebilen hafif sorunlar: (Faaliyetlere etki etmeyen)
· Enjeksiyon yapılan yerde ağrı (yaklaşık 10 kişide 8)
· Enjeksiyon yapılan yerde kızarıklık veya şişme (yaklaşık 4 kişide 1)
· Hafif ateş (nadir)
· Baş ağrısı (yaklaşık 4 kişide 1)
· Yorgunluk (yaklaşık 4 kişide 1)
Tetanoz aşısını takiben görülebilen orta derecede sorunlar:
(Etkinliklere etki eden fakat tıbbi yardım gerektirmeyen)
• C üzerindeki ateş (nadir)
Td aşısını takiben görülebilen ciddi sorunlar:
(Olağan faaliyetleri engelleyip, tıbbi bakım gerektiren)
· Kolda enjeksiyon yapılan yerde şişlik, şiddetli ağrı, kanama ve / veya kızarıklık (nadir).
AŞI BİLGİLENDİRME AÇIKLAMASI
Enjekte edilen herhangi bir aşıdan sonra ortaya çıkabilecek sorunlar:
Bazı insanlar bazen aşı dâhil tıbbi bir işlemden sonra bayılabilirler. Yaklaşık 15 dakika boyunca oturma veya uzanma, bayılmayı ve düşüşün neden olduğu yaralanmaları önlemeye yardımcı olabilir. Başınız dönerse, görme değişikliğiniz olursa veya kulaklarınızda çınlama varsa sağlık görevlinize söyleyiniz.
Bazı insanlarda, şiddetli omuz ağrısı ve enjeksiyon yapılan kolda hareket zorluğu olabilir. Bu çok nadiren olur.
Herhangi bir ilaç ciddi bir alerjik reaksiyona neden olabilir. Bu tür reaksiyonlar aşıdan sonra çok nadir görülür, yaklaşık bir milyon dozda 1 olduğu tahmin edilmektedir ve aşılamadan sonra birkaç dakika ila birkaç saat içinde meydana gelebilir.
Herhangi bir ilaç gibi bir aşının da, ciddi bir tıbbi hasar veya ölüme neden olma ihtimali, çok düşük olsa da vardır.
NEYE DİKKAT ETMELİYİM ?
Şiddetli alerjik reaksiyon belirtileri, çok yüksek ateş veya alışılmadık davranışlar gibi sizi kaygılandıran tüm belirtilere dikkat ediniz.
Ciddi alerjik reaksiyon belirtileri, kurdeşen, yüzün ve boğazın şişmesi, nefes darlığı, hızlı kalp atışı, sersemlik ve güçsüzlük olabilir. Bunlar aşılamadan sonra birkaç dakika ila birkaç saat içinde başlayacaktır.
Ne yapmalıyım?
Ağır bir alerjik reaksiyon veya bekleyemeyecek kadar acil başka bir durum olduğunu düşünüyorsanız, 'yi arayınız ya da kişiyi en yakın hastaneye götürünüz.
Böyle bir durum söz konusu değilse, doktorunuzu arayınız.