Gebelikte cinsellik normal ve çoğu çift için güvenlidir. Erken doğum riski bulunmuyorsa, plasentanın aşağı yerleşmesine bağlı kanamalar, tekrarlayan düşük geçmişi gibi bir sorun mevcut değilse cinsel ilişki de bebeğe herhangi bir tehlike oluşturmamaktadır. Anne adayının istekleri göz önünde bulundurulmalıdır.
Hamilelik sırasında cinsellik, her kişin farklı bir deneyimi olabilir ve bazı insanlar için daha az ilgi uyandırıcı olabilir, ancak bu genellikle geçici bir durumdur. Hamilelik sırasında cinselliğin nasıl olması gerektiği konusunda bir kural yoktur. Önemli olan, ilişki sırasında her iki tarafın da rahat ve mutlu olduğudur. Eğer hamilelik sırasında cinsellikle ilgili endişeleriniz varsa, doktorunuz veya bir sağlık profesyoneliyle konuşarak sorularınızı sormaktan çekinmemelisiniz.
Herhangi bir sağlık sorunun olmadığı durumlarda doğuma 4 hafta kalana kadar cinsel ilişkiye girilebilir. Hamilelikte karın ve rahim kas duvarları tarafından bebek korunur. Amniyon sıvısı da bebeği dış etkenlere karşı korumaktadır.
Gebelik sürecinde anneli içgüdülerinden dolayı kadınlarda cinsel istek azalabilir bu durum çiftlerin ikisinde de görülebilinmektedir. Sıklıkla karşılaşılan bu durumda eşler birbirine karşı açık olmalı ve konuşmaları önerilir. Gerekli durumlarda ve akıllarına takılan sorularda doktorlarına danışmaları ve bilgi almaları önerilmektedir.
Hamilelikte cinsel ilişki sırasında partner desteği çok önemlidir. Partnerler, hamile olan kişinin fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını düşünerek davranmalıdır. Aşağıdaki öneriler partnerler için faydalı olabilir:
Hamilelikte cinsel ilişkiye girmek, genellikle güvenli ve sağlıklıdır. Ancak bazı durumlarda, cinsel ilişkiye girmek risk oluşturabilir ve tavsiye edilmez. Bu durumlar şunlardır:
Genel olarak, hamilelikte cinsel ilişkiye girmek için doktorunuzun tavsiyesi beklenmelidir. Sağlıklı bir hamilelik döneminde, cinsel ilişkiye girmek çiftlerin sağlıklı bir ilişki kurmasını sağlar ve hamileliğin stresini azaltır. Ancak risklerin olmadığından emin olun ve doktorunuzun önerilerini dinleyin.
Gebelik sırasında cinsel ilişki bebeğe zarar vermez. Ancak, hamilelikte bazı durumlarda cinsel ilişki güvenliği açısından özel bir dikkat gerektirir. Örneğin, gebeliğin son üç ayında doğum kanalının açılmasına neden olabilecek yüksek fiziksel aktivite ve stres sebebiyle cinsel ilişki riski artabilir. Ayrıca, gebeliğin ilk iki ayında ve özellikle düşük riskli bir gebelik olup olmadığı bilinmeyen durumlarda, cinsel ilişki sırasında gebe kadının rahim içindeki bebeğe zarar verme riski bulunabilir. Bu nedenle, hamilelik sırasında cinsel ilişki sırasında doktorunuza danışarak güvenli bir şekilde ilişkiye girmek önemlidir.
Anne karnındaki bebek cinsel ilişki sırasında fiziksel bir şekilde hissetmez. Ancak, cinsel ilişki sırasında anne vücudunda meydana gelen hormon ve sıvı değişiklikleri bebeğin vücudunda da hissedilebilir. Bu değişiklikler, bebeğin uyku düzenini ve hareketlerini etkileyebilir.
Güncelleme Tarihi:
Fotoğraf: iStock
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Cinsel Yaşam Hamileliğin Kaçıncı Ayına Kadar Devam Edebilir?
Hamile iken cinsel yaşamın ne kadar sürdürülebilir olduğu anne adayları için en merak edilen ve onları en çok endişelendiren konuların başında gelir.
Hamilelik dönemi boyunca cinsel yaşamlarının nasıl değişeceği, cinsel yaşamlarını sürdürürken neyi yapıp neyi yapmamaları gerektiği, cinsel yaşamı sürdürmelerinin bebek üzerindeki etkileri hep merak konusudur.
Fakat, bu kaygıların yapılan bilimsel araştırmalar sonucu gereksiz olduğu ortaya çıkmıştır. Hamilelik döneminin hiçbir haftasında cinsel yaşamın kaygı yaratacak bir durum olmadığı görülmüştür. Yani erken gebelik haftasında cinsel ilişkiye girilip düşük olduğunda ya da hamilelik döneminde devam eden cinsel yaşamın sonrasında erken doğum olması tıbbi bir sebebe dayanmaz.
Bir de "hamilelik döneminde cinsel ilişki ne kadar devam edebilir?" sorusu her anne adayının aklında olan sorulardan biridir.
Kısa ve net bir cevap olarak; anne adaylarının doktorları özel bir uyarıda bulunmadıkça hamilelik döneminin her kademesinde cinsel ilişkiye girebileceklerini söyleyebiliriz.
Yalnızca gebeliğin başladığı ilk 3 ay içinde cinsel ilişkiye girmek düşük riskini ortadan kaldırmak için zaman zaman doktorlar tarafından yasaklanır. Zaten gebelik belirtileri oldukça yoğun yaşandığı için ilk 3 ay cinsel keyif ertelenebilir.
Bir de; ve haftadan sonra fiziki değişimler sebebiyle cinsel yaşamı sürdürmek çiftleri zorlayabileceğinden sınırlandırmaya gitmek gerekebilir. Yani son haftalarda yaşanan cinsel ilişki zevkten çok eziyete dönüşebilir.
Özetle; hamilelik dönemi normal devam ediyorsa, anne adayı kendini iyi hissediyorsa ve cinsellik yaşamak için gerekli motivasyona sahipse bunu yaşaması tehlikeli değildir.
Hamilelikte cinsel ilişki yaşamanın zararlı olabileceği durumlar ise şu şekildedir;
Bu durumların dışında hamilelik, cinsel ilişkiye engel değildir. Hatta hamilelik döneminde cinsel ilişki yaşamanın rahatlamak, gevşemek, zevk almak ve doğuma hazırlanma açısından faydası bile vardır.
Ayrıca seks sırasında Kagel egzersizi yapmanız doğumdan sonra daha hızlı toparlanmanızı, eşinizle birlikte daha çok zevk almanızı sağlayacak ve doğum esnasında yırtık oluşma ihtimalini düşürecektir.
Bunun yanı sıra; hamilelik döneminde yaşanan cinsel ilişkinin duygusal olarak eşlerin birbirine daha da yakınlaşmasını sağlaması, anne adayının bedenindeki değişimlere alışmaya çalışırken yaşadığı gerginliği bu sayede azalttığı ve ilişkiyi daha da özel hale getirdiği bilinmektedir.
Hamilelik dönemi ilerledikçe anne adayının şefkat görme ve sevilme ihtiyacı da arttığından tensel temas isteği daha da ortaya çıkar. Ama önemli olan erkeğin bunu sadece cinsel bir istek olarak algılamamasıdır. İki tarafta cinsel keyfin birleşmeden ibaret olmadığının farkına varmalı; bunu oral seks, mastürbasyon, masaj gibi seçeneklerle de yaşayarak doyuma ulaşılabileceklerini bilmelidirler.
Hamilelikte cinsel yaşam çiftlerin en çok merak ettiği aynı zamanda da endişelendiği konuların başında geliyor. Birçok çift, hamileyken gerçekleşen cinsel birleşmenin bebeği olumsuz etkilediğini düşünse de, durum aslında tam tersi şekilde gerçekleşiyor. Tıbbi gerekçelerle yasaklanan durumlar hariç, gebelikte yaşanan cinsel aktivite bebek üzerinde olumsuz bir etki bırakmadığı gibi, düşüğe de sebep olmuyor. Aynı zamanda anne ve baba adaylarının kendilerini iyi hissetmesini ve ilişkilerinin güçlenmesini sağlıyor. Memorial Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Figen Beşyaprak, hamilelik sürecinde cinsel ilişki yaşarken nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında bilgi verdi.
Ücretsiz üye olarakeğitici oyunları gör!
Gebelik, cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilemez. Tüm gebelik sürecine bakıldığında, fizyolojik açıdan gebelik cinsel yaşamı olumsuz olarak etkileyen bir dönem olmamaktadır. Hamilelikte cinselliğin devam etmesi gebelik üzerine olumsuz etki yapmadığı gibi, kadının ve erkeğin kendini iyi hissetmesi ve çift ilişkisinin pekişmesi açısından önemlidir.
Gebelikte cinsel ilişki sıklığı azalıyor. Bütün bu olumlu etkilere rağmen birçok çift gebelik döneminde cinsel ilişkilerinin çok azaldığını ya da hiç olmadığını ifade etmektedirler. Gebelik süresince, gebelik öncesine göre genel olarak cinsel ilişki sıklığı yüzde azalmaktadır. Genel olarak üç döneme ayrılan gebeliğin ilk üç ayında azalan cinsel aktivite ikinci üç ayda bir miktar artmakta, son üç ayda ise tekrar düşüş eğilimi göstermektedir.
Bebeğe zarar verme korkusu cinsel isteği azaltıyor. Gebelikte cinsel ilginin ve aktivitenin azalmasının biyomedikal ve psikososyal nedenleri bulunmaktadır. Bir diğer önemli faktör ise çiftin gebelik öncesindeki ilişkisi olmaktadır.
Biyomedikal faktörler: Gebeliğin ilk haftalarında sık görülen bulantı, kusma, yorgunluk ve uyku hali, ilişkide ağrı hissetme endişesi, genel fiziksel aktivitede azalma ve en önemlisi de düşük yapma veya bebeğe zarar verme korkusudur.
Psikososyal faktörler: Duygusal değişimler, gebeliğe ilişkin olumsuz ya da ambivalan duygular, beden imajında değişiklikler, fetüse zarar verme korkusu ve bunun oluşturduğu yoğun anksiyeteyi kapsamaktadır.
Shojaa, Jouybari & Sanagoo yaptığı araştırma gebelik sırasındaki seksüel davranışları araştırdığı makalesinde anne ve babalar kaygılarını şu şekilde ifade etmişler.
Bebeğin zarar göreceği düşüncesi yetersiz bilgiden kaynaklanıyor. Normal bir gebelikte cinsellik bebeğe hiçbir şekilde zarar veren bir aktivite olmamaktadır. Bebeğe zarar gelebileceği inancı çiftlerin yetersiz bilgi, yanlış inanışlarından veya iletişim sorunu olan çiftlerin gebeliği ilişkiden kaçınmak için kullanmalarından kaynaklanmaktadır. En yaygın sorun çiftlerin vajina ile rahmin (uterus) birbirinden farklı organlar olduğunu bilmemesinden gelmektedir. Bebek rahim içerisinde ve amnion sıvısının içinde rahat ve korunmalı bir ortamda gelişimini sürdürürken, cinsel birleşme vajinada gerçekleşmektedir. Bu sebeple bebeğin herhangi bir şekilde zarar görmesi söz konusu olmamaktadır.
Orgazmla birlikte rahimde de kasılmaların olabileceği bildirilmektedir. Sağlıklı gebeliklerde orgazm sırasında görülen kasılmaların anne ve bebeğe zararı yoktur, düşük ve erken doğuma neden olmaz.
Cinselliğin sadece “Cinsel birleşme” olarak algılanması, ilişkinin her döneminde özellikle de gebelikte cinselliği sınırlandıran bir faktör olmaktadır. Gebede cinsel aktiviteyi sınırlandıracak bir tıbbi nedenin varlığı çifti cinsellikten tamamen uzaklaştırır. Halbuki yasaklanan sadece birleşme olacaktır. Birleşme olmaksızın sevişmek; dokunmalar, sarılmalar, öpüşmelerle çiftlerin birbirini uyarmasıyla, mastürbasyon ya da karşılıklı mastürbasyonlarla cinsel iletişim her zaman sürdürülebilir bir aktivite olabilmektedir.
Pozisyon konusunda çiftlerin tercihleri dikkate alınmalı. Cinsel birleşme pozisyonları için her zaman çiftlerin tercihleri dikkate alınmalıdır. Gebeliğin son birkaç ayında büyüyen karına baskıyı azaltmak amacıyla kadının üstte olduğu ya da yan pozisyonlar önerilebilir
Prezervatif ve aromaterapi yağları kullanılabilir
Prezervatif eğer doğum kontrol yöntemi olarak kullanılıyorsa anlam ifade etmemektedir. Çünkü gebe bireyin yumurtlama süreci olmaz. Ancak cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bireyin endişesi varsa kullanılmasında sakınca olmaz. Bununla birlikte kayganlaştırıcı, su bazlı ajanlar veya doğal aromaterapi yağlarından faydalanılabilir.