hanzala hikayesi / Naci Ali Kimdir? İşte Hanzala'nın hikayesi - İslami Analiz

Hanzala Hikayesi

hanzala hikayesi

Medineli Eshâbın meşhûrlarından şehîd ve meleklerin yıkadıkları bir zât. İsmi Hanzala bin Ebî Âmir bin Safi bin Mâlik olup lakabı Takî ve Gasîl-ül-melâike’dir. Medine’de Evs kabilesinden olup, kavminin eşrafından idi. Babası Ebû Âmir Peygamberimizin ( aleyhisselâm ) Medine’ye teşrîf etmesi üzerine O’na ( aleyhisselâm ) düşman olmuş ve Medine’den ayrılarak, Mekke’ye gitmiş müşriklerle bir olmuştu. Bundan dolayı ona fâsık lakabı verilmişti. Annesinin ismi tesbit edilememiştir. Hanzala ( radıyallahü anh ), bi’setten evvel de îmân sahibi olup, Allah’ın birliğine inanır putlara tapmazdı. Hanîf dininde idi. Müslüman olmadan evvel inzivâya çekilmiş bir halde insanlardan uzak devamlı kendi halinde ibâdetle meşgûl olurdu. Peygamberimizin daveti üzerine hemen îmân etti. Babası ile tam bir Cedel (kavga) hali ortaya çıktı. Babası îmân etmesini istemiyordu. Hanzala’nın ( radıyallahü anh ) doğum târihi bilinmemekte olup Hicretin üçüncü (m. ) yılında Uhud’da şehîd oldu.

Hanzala ( radıyallahü anh ) Bedir gazâsında bulundu. O zaman henüz bekârdı. Bedir gazâsından bir müddet sonra Abdullah bin Übey’in kızı Cemile ile nikahlandı. Nikâhdan bir hafta sonra düğün olacaktı. Ertesi gün de Uhud’da Kureyş müşrikleriyle çarpışılacaktı. Hanzala ( radıyallahü anh ) geceyi Medine’de hanımının yanında geçirmek için Resûlullah’dan ( aleyhisselâm ) izin istedi. Peygamberimiz de müsaade buyurdu. Medine’ye geldi. Hanımı Cemile, ( radıyallahü anha ) ile o gece beraber kaldı. Cumartesi günü sabahleyin Uhud’a yetişmek için çok acele yola çıkdı. Yola çıkacağı sırada, Hanımı Cemile, orada bulunan kavminden dört kişi çağırdı ve Hanzala ( radıyallahü anh ) ile evlendiklerini söyleyip eğer çocuk olursa Hanzala’nın ( radıyallahü anh ) olacağını bildirip, onları şâhid tuttu. Oradaki dört şâhid “Buna ne lüzum vardı?” diye sordular. Cemile ( radıyallahü anha ): “Rüyamda sema’nın açıldığını ve Hanzala içeri girdikten sonra kapandığını gördüm” dedi. Rüyası hakîkat olup Uhud Savaşında Hazreti Hanzala şehîd oldu. Abdullah isminde bir oğulları oldu. Abdullah bin Hanzala olarak tanınan bu oğlu, Yezîd zamanında şehîd edildi.

Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) Uhud’da harp için safları düzeltirken Hanzala ( radıyallahü anh ) yetişti ve Eshâb-ı kiram arasına karıştı. Hazreti Hanzala bin Ebî Âmir, diğer sahabîler gibi can siperâne müşriklerin üzerine atıldı. Şehîdlik mertebesine kavuşmak için durmadan savaştı. Daha sonra müşrikler bozuldular, dağılıp kaçmaya başladılar. Hanzala ( radıyallahü anh ) Ebû Süfyân’ın önünü kesti. Atının bacaklarını kılıcıyla uçurdu. At kuyruğunu iki bacağı arasına sokup, arka ayakları üzerine çökünce Ebû Süfyân yere düştü. Korkudan ne yapacağını şaşıran Ebû Süfyân, “Ey Kureyş ben Ebû Süfyân’ım Hanzala beni öldürecek yetişin” diye sesi çıktığı kadar bağırmağa başladı. Müşriklerden birçokları Ebû Süfyânın sesini işittikleri halde canlarının derdine düştüklerinden hiç aldırış eden olmadı. Fakat Şeddâd bin Esved, Hanzala’ya ( radıyallahü anh ) arkadan yaklaşıp haince, sırtından mızrakladı. Hanzala mukâbele etmek istedi. Fakat imândan nasîbi olmıyan bu müşrik ikinci bir darbe daha vurup Hanzala’yı ( radıyallahü anh ) şehîd etti. 3 (m. ) Ebû Süfyân kalkarak kaçtı. Hanzala’yı ( radıyallahü anh ) Bedir’de öldürülen oğlu yerine öldürülmüş kabûl etti.

Hanzala ( radıyallahü anh ) şehîd olunca Peygamberimiz “Ben Hanzala’yı meleklerin gökle yer arasında gümüş bir tepsi içinde yağmur suyu ile yıkadıklarını gürdüm.” buyurdu. Ebû Useyd Sa’îd ( radıyallahü anh ) diyor ki: “Gidip Hanzala’ya baktm. Başından yağmur suyu akıyordu. Döndüm bunu Resûlullah’a ( aleyhisselâm ) haber verdim. Peygamberimiz ( aleyhisselâm ) hanımına haber gönderip bunun sebebini sordu. O da Uhud’a çıktığı zaman Hanzala’nın cünüb olduğunu bildirdi.” Hanzala ( radıyallahü anh ) Uhud’a yetişmek için çok acele edip yetişememek korkusu kendini kapladığından acele ile gusl etmeyi unutmuştu.

Babası Ebû Âmir müşrikler içinde bulunduğundan Hanzala’ya ( radıyallahü anh ) işkence yapılmasına mâni oldu. Çünkü müşriklerin şehîd olan sahâbîlerin burunlarını, kulaklarını ve uzuvlarını kesiyorlardı. Bundan sonra Hanzala’nın adı Gasîl-ül-Melâike (Melekler tarafından yıkanmış kimse) diye anıldı. Medine’de Eshâb-ı kiramın Evs kabilesinden olanlar, Hazrec kabilesinden olanlara karşı “Melekler tarafından yıkanan Hanzala ( radıyallahü anh ) bizdendir” diye iftihar ederlerdi.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Hilyet-ül-evliyâ cild-1, sh.

2) El-İsâbe cild-1, sh.

3) El-İstiâb cild-1, sh.

4) Üsûd-ül-gâbe cild-2, sh. 68

5) Siyer-i a’lâm-in-Nübelâ cild-1, sh.

6) Ensâb-ül-Eşrâf cild-1, sh.

7) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh.

Acının sembolü: Hanzala

Naci el-Ali, Filistinli karikatürist. İsrail işgali sebebiyle ailesiyle beraber küçük yaşta Filistin'den göç etmek zorunda kaldı. Bir süre Lübnan'daki mülteci kamplarında yaşadı. Sabra ve Şatilla Katliamı'na bizzat tanıklık etti. Filistin zulmünü yaptığı Hanzala tiplemesi ile duyurdu.

Hanzala, Naci el Ali’nin en ünlü, Arap dünyası başta olmak üzere tüm dünyaca tanınan karakteri. ’da Filistin’in El Şecere (Ağaç) köyünde doğmuş Naci el Ali ve yaklaşık Hanzala’nın yaşlarındayken ilk Arap-İsrail savaşı yüzünden yurdundan olmuş. O günden sonra, ölene kadar bir daha hiç yurdunu görememiş. ’da yarattığı Hanzala tiplemesinde bizzat kendi yaşamından esinlenmiş. El Ali’ye kulak verelim:

Naci Ali, 10 yaşındayken İsrail Devleti'nin kurulmasıyla Ortadoğu için felaket günleri başlar. Filistin'de de siyonistlerin saldırmasıyla Ali ve onun gibi birçok Filistinli, aileleri ile birlikte vatanından göç etmek zorunda kalır.

Sabra ve Şetilla katliamlarına bizzat tanıklık etmiş ardından acıları yazmış. Çizim onun için bir tutku olmuş.

Naci Ali, yaptığı çizimlerle Filistin mücadelesinin kalemi oldu. Bu mücadelesi Siyonist oluşumların hoşuna gitmedi ve yılında Londra'da İsrailli ajanların saldırısına uğrayarak 5 hafta sonra hayatını kaybetti.

Çizimleri Filistin ve Ortadoğu'daki zulümleri anlatıyor

Naci Ali'nin çizimlerin de politik amaçlar vardır. Mesajı net şekilde çizimlerinde yer vermiş, Ortadoğu'da yapılan zulümleri ve Filistine yapılan işgali anlatır. Hanzala ise bir hayali karakterdir. İyi kadın ve iyi adam karakterlerini de sabit tutmuş Naci Ali.

Hanzala, Ortadoğu'yu kan gölüne çevirenlere karşı mücadeleci arap çocuğu ve savaşçıdır. Naci Ali'nin başkarakteridir. Yaşanan trajedilere karşı en güçlü karakterdir. Naci Ali'nin ifadesiyle, "acının sembolü'dür"

  • Mülteci kampında yaşayan fakir bir Arap çocuğu tiplemesinde çizilmiş Hanzala, 10 yaşındadır. Bunun sebebi de Naci Ali'nin şu ifadesinde: “Hanzala 10 yaşında doğdu ve hep 10 yaşında olacak. Çünkü bu yaşta ben vatanımı terk ettim. O ne zaman vatanına dönerse on yaşından itibaren büyümeye başlayacak. Doğa kanunları ona hitap etmeyecek. O eşsizdir. Her şey o vatanına dönünce normalleşecek.”[5] Hanzala bu yönüyle aslında Naci Ali'nin kendisidir.

“Başlangıçta yalnızca bir Filistinli çocuktu o” diyor Hanzala’nın çizeri Naci el Ali, ve ekliyor: “Fakat sonradan bilinci geliştikçe önce ulusal, ardından da küresel ve insani bir düşünce ufkuna sahip oldu” Hanzala sadece Filistinli bir çocuk değil, siyonistlerin işgallerine karşı çıkan, insanların haklarını savunan bir çocuk. Naci Ali'nin deyimiyle, "Hanzala'nın gözünde yoksullar Filistinlidir. Ezilenler, mazlumlar hepsi Filistinlidir. Sadece bir ülke olarak değil, insani anlamda bir Filistin.

Hanzala'nın hikayesi

İsrail işgali altındaki Filistin'in dramını yansıtan sembol çizgi karakter Hanzala'nın karikatüristi Naci el-Ali'nin uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirmesinin üzerinden 35 yıl geçti.

Arap dünyasının önemli çizerlerinden Ali, eserlerinde İsrail işgalini ve Arap rejimlerini eleştiren karikatürlere imza attı.

Özellikle Filistin davasına vurgu yapan karikatürleriyle kısa zamanda dikkatleri üzerine çeken, çizimleriyle büyük beğeni toplayan Ali'nin imzasını taşıyan "Hanzala" karakteri, Filistin'in özgürlük mücadelesinin sembollerinden biri oldu.

- Nekbe'de ailesiyle birlikte ülkesinden sürüldü

Filistin'deki Eş-Şecera köyünde 'da çiftçi bir ailede dünyaya gelen Ali, İsrail'in kurulduğu yılında Filistinlilerce "Nekbe" (Büyük Felaket) olarak adlandırılan süreçte evlerinden sürülen yaklaşık 1 milyon Filistinliden biri.

Henüz 12 yaşlarında Filistin'den zorla çıkarılan Ali, ailesiyle Lübnan'ın güneyinde zorlu yaşam şartları ve yokluğun hüküm sürdüğü Ayn el-Hulve mülteci kampında kaldı.

Bu deneyim, tıpkı binlerce Filistinlinin olduğu gibi onun yakasını da hiç bırakmadı.

Süreç içinde siyasetle ilgilenmeye başlayan Ali, eleştirilerini eserlerinde ortaya koymaktan çekinmedi ve bu nedenle defalarca tutuklandı.

- Karikatüre hapishane hücresinde başladı

Karikatür yolculuğuna hapishane hücresinde başlayan Ali, İsrail güçlerince tutuklandığı zaman hapishane duvarlarını çizimlerle doldururken, Lübnan ordusu kendisini tutukladığında da aynı duruşu sergiledi.

Babasının 'te Kuveyt'teki "Et-Talia" dergisinden iş teklifi almasıyla bu ülkeye taşınan Ali, Filistin ve Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili giderek daha politik eserler çizmeye başladı.

Lübnan, Kuveyt ve Londra arasında mesleki yaşamını sürdüren Ali, bazen bir Arap lideri hicveder, bazen acı bir gerçeği trajikomik şekilde ele alır ya da evini ve ülkesini kaybetmesine neden olan İsrail'in bir politikasını eleştirirdi.

Ali'nin 'da okurlarına tanıttığı karakter "Hanzala", çizimlerde, olayların tanığı olan Filistinli bir çocuktur. Ayakları çıplak, elbisesi yamalı ve sırtı hep dönüktür. On yaşındadır, Filistin özgür olana ve vatanına dönene kadar ne büyür ne de yüzünü bize çevirir.

- "Babam, Hanzala'nın yalnızca Filistin'e geri döndüğü zaman büyüyeceğini söylerdi"

Naci el-Ali'nin oğlu Halid, AA muhabirine daha önce verdiği bir röportajında, babası için Hanzala karakterinin önemine dair şunları söylemişti:

"Hanzala hiç büyümeyen bir çocuk. Çocuk yaşta Filistin'den ayrıldı. Zaman onun için Filistin'den sınır dışı edildiğinde durdu. Babam Hanzala'nın yalnızca Filistin'e, evine geri döndüğü zaman büyüyeceğini söylerdi. Hanzala fakir bir çocuk. Pek iyi görünümlü değil, ayakları çıplak, kıyafetinde yamalar var, saçları dağınık. Yani sahip olmayı hayal ettiğiniz çocuk değil. Hanzala bir yönüyle babamın vicdanını temsil ediyor. Hiç yalan söylemeyen, sonuçları ne olursa olsun düşündüğünü söyleyen, doğru tarafta olmaya çalışan bir çocuk. Yani Hanzala babam Naci el-Ali için bir pusula gibiydi, onu her zaman Filistin'e yönlendiren bir pusula. Pusulalar normalde kuzeyi gösterir, Hanzala'nın pusulası ise daima Filistin'e dönüktür."

- "Naci el-Ali, Arap tarafının politikalarına da eleştirel baktı"

Halid, çizimlerinin babasının görüşlerini aktardığını belirterek, şunları kaydetmişti:

"Babam hayatını Filistin'e adamıştı. Amacına sadıktı ve evine dönmeye hakkı olduğuna inanıyordu. Ancak Filistin'den ve Filistin halkının başına gelen adaletsizlikten daha fazlasını da önemsiyordu. Dünyadaki yoksul insanlara sempati duyuyordu. Adaletsizliğe çok karşıydı. Zengin-yoksul ayrımıyla mücadele etti daima. ABD'nin, İsrail'in saldırganlığına karşı çıktı ama sadece onları eleştirmedi. Kendi tarafına da Filistin'in, Arap tarafının politikalarına da eleştirel baktı. Korkmuyordu bundan. Sadece karşısındakini değil, kendi tarafını da eleştirdi."

- "Davasına sadıktı. Suikasta uğraması da bunun bir kanıtı"

Naci el-Ali'nin her şeyden önce çok iyi bir karikatürist olduğunun altını çizen Halid, "Fikirlerini para veya başka bir şey için değiştirmedi. Davasına sadıktı. Suikasta uğraması da bunun bir kanıtı. Yaptığı işlerden hoşnut olmayanlar, onu susturamayacaklarını anladı ve bu, suikasta uğramasıyla sonuçlandı." ifadelerini kullanmış ve babasının hayatı boyunca ölüm tehditleri aldığını, ölümüne neden olan suikasta ilişkin bir soruşturma başlatıldığını ancak davanın hala sonuçlanmadığını vurgulamıştı.

Naci el-Ali'nin Filistin'e bakışına ilişkin ise Halid, şunları söylemişti:

"Babamın davası Filistin'di. Babam, Filistin halkı için herhangi bir olumlu sonuç vermesi düşünülen sözde barış sürecine asla inanmadı. Bunun bizi hiçbir sonuca ulaştırmayacağını çok önceden söyledi. Tüm çizimlerinde çok netti. Ve bu aslında onun için çok büyük problemdi. Bir yandan da bu, insanların onu ve çalışmalarını sevmesinin sebebiydi. Çizimlerinden birinde Filistin için, 'güç yoluyla elden giden şey ancak güç yoluyla geri alınabilir.' demişti. Babam bu konuda çok netti."

- Suikastın failleri hala bulunamadı

Londra'da yaşamını sürdüren Naci el-Ali, 22 Temmuz 'de çalıştığı gazetenin ofisine giderken suikasta uğradı.

Ağır yaralanarak bitkisel hayata giren usta çizer, 29 Ağustos 'de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybederken, saldırının failleri ise hala bulunamadı.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir