kaynağı değiştir]
Diyarbakır valilerinden Vezirzade Hasan Paşa tarafından ve yılları arasında inşa ettirilmiş olan bu han tarih boyunca Diyarbakır'ı ziyaret eden seyyahların da hemen dikkatini çekmiş ve han hakkında seyyahlar önemli bilgiler vermişlerdir.
yılında Diyarbakır'ı ziyaret eden Leh Simeon, şehre geldiği zaman indiği Hasan Paşa Hanı'nı şu şekilde tasvir etmiştir:
“ | Muazzam kârgir bir bina olan bu hanın beygiri barındırabilecek yer altında iki ahırı, rengarenk demir parmaklıklarla çevrilmiş çok güzel havuzu, üç kat üzerine birçok kârgir odaları vardı | ” |
Yine daha sonraki tarihlerde Diyarbakır'a gelen Evliya Çelebi, Gugios İnciciyan ve James Silk Buckingham Hasan Paşa Han'ından önemle bahsetmişlerdir. Bunlardan Buckingam'ın yılı için verdiği bilgiler arasında hububat piyasasının burada toplandığı hakkındaki kaydı, yüzyılda da bu hanın büyük bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Hasan Paşa Hanı'nın yüzyılın ilk yarısında da Diyarbakır'ın en önemli hanlarından birisi olduğu görülmektedir. 3 Ekim tarihinde Diyarbakır valilerinden Abdi Paşa'nın kethüdası Nuh Beğ zimmetinde olan kuruşu ödemediğinden bütün malları bu handa hıfz edilmiştir. 25 Aralık tarihli bir fermandan, Diyarbakır'da eceliyle vefat eden Diyarbakır valisi Zühtü İsmail Paşa'nın eşyalarının yine Hasan Paşa Hanı'nda toplandığı anlaşılmaktadır. 5 Ağustos tarihli bir arzda da muhtemelen yılında Diyarbakır'da vuku bulan yangın esnasında Fransız rahiplerinden birinin eşyalarının kurtarılarak burada saklandığı görülmektedir. Bütün bu belgeler, Hasan Paşa Hanı'nın incelenen dönemdeki önemini ortaya koyduğu gibi Diyarbakır'a dışarıdan gelip bu handa vefat eden tüccarların tereke kayıtları da Hasan Paşa Hanı'nın önemli bir tüccar hanı olduğunu göstermektedir.
Temmuz tarihli bir hüccetten Şehit Mehmed Paşa evkafından olduğu tespit edilen hanın, yüzyılda yan hasılatının Rağibiyye Medresesi'ne ait olduğu görülmektedir. Diyarbakır ulemasından Küçük Ahmed ve Hacı Mehmed Ragıb Efendi tarihli arzlarında, söz konusu hanın yan hasılatının Rağibiyye Medresesi'ne ait olduğunu ancak yılından beri askere kışla ittihaz edildiğini belirterek, 7 senelik icarın yarısı olan kuruşun ödenmesini ve hanın askerden tahliyesini istemişlerdir. Bununla birlikte 11 Nisan ve 7 Eylül tarihli vilayet masraf defterinden anlaşıldığı üzere, Hasan Paşa Hanı'ndaki askerler buradan tahliye edilmemiş ve ikamet etmeye devam etmişlerdir. Ancak söz konusu defterlerden 6 ay için kuruş olmak üzere hanın icarının ödendiği anlaşılmaktadır.
Hasan Paşa Hanı, Diyarbakır’ın önemli tarihi hanlarından biri. Mezopotamyanın kalbinde, kollarını açmış sizleri bekliyor.
9 bin yıllık tarihi ile Diyarbakır, Türkiyenin kadim şehirleri arasında yer alıyor. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan, ayrıca kültür turizmi açısından çok zengin olan bir şehir burası. Bunun yanı sıra Diyarbakır gezilecek yerler açısından oldukça dolu. Öyle ki araç kiralama seçeneklerinden faydalanmadan bu şehrin her yerini keşfetmek zor.
Diyarbakır turu için bu şehri karış karış gezmenizi tavsiye ediyoruz. Çünkü gerçekten büyüleyici bir atmosferi var. Sizlere Diyarbakır otelleri, Diyarbakır yemekleri, Diyarbakıra nasıl gidilir gibi bilgilerinde bulunduğu Diyarbakır gezi rehberi kapsamında Hasan Paşa Hanı / Hasan Paşa Hanı nerede gezi yazısını Yolcu ekibi olarak hazırladık.
Hasan Paşı Hanı. Adres: Dabanoğlu, Marangoz Sk. No:5, Sur/Diyarbakır
Diyarbakır’a birçok şehirden ulaşım imkanı vardır. Uçak, otobüs ya da ayrıca kendi aracınız ile rahatlıkla gidebilirsiniz. Eğer uçakla gitmeyi tercih ediyorsanız havalimanı ile han arası 21 dakikadır. Kendi aracınız ile gelmek de keyifli olacaktır. Ayrıca İstanbul ile Diyarbakır arası yaklaşık 15 saattir. Bunun yanı sıra Ankara ile Diyarbakır arası ise 11 saate yakındır.
İstanbul Diyarbakır kaç km? İki şehir arası mesafe ,4 kilometre. İstanbul araç kiralama seçeneklerini inceleyerek, 15 saat 22 dakika içerisinde Diyarbakır’a ve Hasan Paşa Hanına varabilirsiniz.
En iyi araç kiralama fiyatları için ödüllü Misafir Merkezimize ( 5 ) 7/24 ulaşabilirsiniz. Ayrıca mobil uygulamamızı aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz.
Ankara ve Diyarbakır arasındaki mesafe ise kilometre. Ankara’dan Diyarbakır için yola çıkmak isteyenler, Ankara araç kiralama fırsatlarına göz atabilirler. Bunun yanı sıra E90 üzerinden 10 saat 41 dakika sürede şehre ve Hasan Paşa Hanına ulaşabilirler.
Van’dan Diyarbakır’a gitmek isteyenler gezginler, kiralık araba için Van araç kiralama seçeneklerinden yararlanarak kolay bir şekilde şehre ulaşabilirler. Araba kiralayarak D üzerinden ,8 kilometrelik mesafeyi 4 saat 56 dakika içerisinde tamamlayabilirler ve Diyarbakır seyahatlerine başlayabilirler.
Adana ve Diyarbakır arasındaki mesafe ,8 kilometre. Kiralık araç için Adana araç kiralama fırsatlarını değerlendirerek, E90 üzerinden 5 saat 37 dakika içerisinde Diyarbakıra gidebilirsiniz. Diyarbakır gezilecek yerler kapsamında Hasan Paşa Hanı ve daha birçok yeri araba ile kolaylıkla keşfedebilirsiniz.
Hasan Paşa Hanı, adımınızı attığınız an sizi büyüleyecek. Gerek tarihi dokusu gerek heybetli duruşuyla şaşırtacak. Sizi, ilk önce avlu karşılayacak. Ardından üstü kubbeli şadırvan selamlayacak. Kendinizi tarihte yolculuğa çıkarken bulacaksınız. Avluda oturup bir kahve içmek isteyeceksiniz.
Diyarbakır’a kadar gelmişken, meşhur dibek kahvesinden içmeden dönmek olmaz. Kim bilir, belki yıllar önce konaklamış Evliya Çelebi ile karşılaşırsınız. Birlikte kahve içme fırsatı yakalarsınız. Hayal kurmanın bir zararı yok nasılsa 😀
Buradan daha kimler geldi, kimler geçti bilseniz Kimlerin kervanları burada soluklandı. Kimler, uzun yola çıkmadan önce uğradı. Sıcacık bir kap yemek yiyip, geçti. Kendinizi, Hasan Paşa Hanı’nın masalsı atmosferine bırakın. Sizi, yaşanmışlıklarla dolu geçmişe götürsün.
Vaktiyle Osmanlı’da Diyarbakır valisi olan Sokullu Mehmet Paşa’nın, oğluna aittir. Ayrıca Vezirzade Hasan Paşa, aynı zamanda hana ismini de vermiştir.
yılları arasında yapılan bu han, Osmanlı’nın geçmişine dair izler taşır. Ayrıca adeta tarihe tanıklık etmiş bir handır. Nice kervanlar ağırlamış. Bunun yanı sıra nice misafirlere ev sahipliği yapmış. Bu misafirler arasında önemli isimler de olmuş. Polonyalı seyyah Leh Simeon, hanı görünce adeta dili tutulmuş. “Muazzam kârgir bir bina olan bu hanın…” diyerek anlatmaya başlamış. Ahırlarının büyüklüğünden, içindeki havuzun güzelliğinden övgüyle bahsetmiş. Ayrıca Evliya Çelebi’yi de heybetli duruşu ile büyülemiş burası. “Kale misali, gayet metin ve müstahkem bir yapı.” diyerek betimlemiş. Sağlam ve koruyucu duruşu ona, kalelerin duvarlarını anımsatmış. Bize sorarsanız, yanınızda kalem-kağıt bulundurmalısınız. Bakalım, siz bu masalsı hanı nasıl anlatacaksınız.
Osmanlı zamanında dinlenme tesisi görevi görmüş. Kervanların uğrak noktası haline gelmiştir. Üç katlı yapıya sahip bir handır. Yolcuların konakladıkları odalar üst katlarda yer alırken; alt kat ahır olarak kullanılmış. Büyüklüğüyle oldukça göz kamaştırıcı öyle değil mi? ’te yapılan restorasyon çalışması ile daha da sağlamlaştırılmış. Günümüzde ise çeşitli amaçlar için faydalanılıyor. Halı dükkanları, kuyumcu atölyeleri bunlardan birkaçıdır. Tarihe meydan okumuş han, hala bizimle olduğu için kendimizi şanslı saymalıyız.
Cemal Süreya “Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.” demiş. Güne mutlu başlangıç yapmanın yolu, sıkı bir kahvaltıdan geçer. Yani Diyarbakır geziniz, Hasan Paşa Hanı’nın meşhur kahvaltısı ile başlamalı. Tıpkı Anadolu kültürü gibi rengarenk bir sofra! Bunun yanı sıra acılı ezmesinden, kavurmalı yumurtasına ne ararsanız var.
Böylesine büyüleyici bir handa olmak iştahınızı daha da kabartacaktır. Garanti veriyoruz. Yani bu muazzam kahvaltı sofrasından, aç kalkmanızın imkanı yok. Şimdi gözlerinizi kapatın. Kuş sütünün eksik olmadığı bu kahvaltıyı hayal etmeye başlayın.
Burada serpme kahvaltının kişi başı fiyatı: 50 TL’dir. Bizden tavsiye: Göz alıcı kahvaltı için bile uğramaya değer.
Asurlulardan, Perslere birçok medeniyet bu topraklarda yaşadı. Kendine özgü kültürleri ise bizlere miras kaldı. Ayrıca bu mirasın en iştah açıcı kısmı da yemekleri. Diyarbakır’ın en meşhur yemeklerini araştırdık. Tadına doyum olmayan liste karşınızda.
Diyarbakır, yüzyıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Bu yüzden tarihi kültür birikimi oldukça fazladır. Ayrıca bu durum yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Gezi rotasını belirlerken konaklama yerleri listenin başında yer alır. Sizler için Diyarbakır’ın tercih edilen otellerini araştırdık.
Diyarbakır gezinizde, gördüklerinize hayran kalacağınıza eminiz. Sizlere ilk durak önerimiz de Hasan Paşa Hanı. Vakit kaybetmeden yola çıkmalısınız.
Şimdiden iyi tatiller dileriz.
Hasan Paşa Hanı’nın en çok dikkat çeken yerlerinin başında batı cephesi gelmektedir. Üzerinde kare bir çerçeve içerisine alınmış olan kufi yazılı batı kapısı dışarıya taşkınlık yapmamakta içeriye dönük bir eyvana benzemektedir. Basık kemerli bir kapıdan geçildikten sonra beşik tonozlu bir kısma oradan da avluya çıkılmaktadır. Avlunun ortasında altı sütunlu, bezemesiz bir şadırvan bulunmaktadır ve buradaki alt kat odaları sivri kemerlerle avluya açılmaktadır. Buradaki revakların üzeri beşik tonozlarla örtülmüştür. Altı beşik tonozlu dükkânların ikinci katından taşan iki süslü pencereyle dışarıya açılan orta kısım yapıyı tamamlamaktadır. İki renkli taş sıralarının yatay olarak cephelerde kullanılması yapıyı olduğundan da uzun göstermektedir. Handa dikkat çeken diğer bir yanı da iki katın revaklarında yer alan sütunların birbiri üzerine oturmasına karşılık ikinci katta avluya doğru taşan taş konsolların yer almasıdır. Hasan Paşa Hanı günümüzde çeşitli amaçlarla kullanıldığından özelliğini kısmen olsa yitirmiştir.
1.
Kimi binaların, birey ve nesillerinkini aşan uzun ömürleri, onlara karmaşık bir zamansallık kazandırır; onları mimarlık düşüncesinin farklı sorunsallarıyla ilişkili kılar. Böylesi yapıların farklı zamanlarda kullanım biçimlerine, işlevlerine yansıyan bir karmaşadan söz edilebilir. Modernizmin ve özellikle de işlevselciliğin tüm zamanları ve mekânları aşan, yapıya ve biçime içkin bir işlevi sabitlemeye dönük katı kabulleri, bu gibi örnekler karşısında büsbütün tartışmalı hale gelir.
Diğer yandan fotoğraflar bir “an” hakkında olsalar da bu anı aşan bir temsiliyeti üstlenirler. Hasan Paşa Hanı’nın yaşına nazaran az sayıda görsel kaydında da farklı zamanlardaki temsilleri binanın ömrünün gidişatına dair ipuçları verirken, bağlamsallık ilişkileri içinde bulunduğu kente ve kent yaşamına da ışık tutar.
Hanın yüzyıl başlarında çekilmiş bu fotoğrafı, savaş içindeki bir ülkeyi ve kenti imliyor. Binanın, kentin ticari hayatıyla ilişkili fonksiyonuna karşın bu militer içerikli kullanımı, dinî amaçlarla inşa edilmiş kilise, cami ve mescitlerin ya da ambar ve surların da o sıralardaki kaderi. Fotoğraf, zaten uzunca süredir ticari hayatıyla ilgili parlak sayılmayacak bir süreç yaşayan kentin, savaşın, yıkımın, kıyımın, yabancılaşmanın en trajik hallerine ulaştığı bir anı belgeliyor. Her şeyin amacından ve bağlamından sapabildiği, dünya ölçeğinde bir savaştan, kent ve tek yapı ölçeğinde toplumsal ve tarihsel bir kesit sunuyor.