hava kirliliğinin tanımını yapınız / Çevre kirliliği - Vikipedi

Hava Kirliliğinin Tanımını Yapınız

hava kirliliğinin tanımını yapınız

Hava kirliliği yerel, pan-Avrupa ve yarım küresel bir sorundur. Bir ülkeye salınan hava kirleticiler atmosferde taşınarak başka bir yerde hava kirliliğine katkıda bulunabilir veya yol açabilir.

Partikül madde, nitrojen dioksit ve yer seviyesindeki ozon, günümüzde genel olarak insan sağlığını en çok etkileyen iki kirletici olarak kabul edilmektedir. Bu kirleticilere uzun süre ve yüksek düzeylerde maruz kalmak, solunum sisteminin olumsuz şekilde etkilenmesinden erken ölüme kadar, geniş yelpazede etkilere neden olmaktadır. Avrupa'daki şehir sakinlerinin yaklaşık %90'ı, sağlık açısından zararlı kabul edilen hava kalitesi seviyelerinin üstünde konsantrasyonlara sahip kirleticilere maruz kalmaktadır. Örneğin, havadaki ince partikül madde (PM)konsantrasyonunun, AB’de yaşam beklentisini sekiz aydan fazla azalttığı tahmin edilmektedir. Benzo(a)pyrene, önemi her geçen gün artan kanserojen bir kirletici olup, özellikle orta ve doğru Avrupa başta olmak üzere birçok kentsel alanda insan sağlığını korumak için belirlenmiş eşik değerin üzerinde konsantrasyonlara sahiptir.

Hava kirliliği, insan sağlığına ve eko-sistemlere zararlıdır. Mevcut standartlara göre, insan nüfusunun büyük bir kısmı sağlıklı bir çevrede yaşamamaktadır. Sürdürülebilir bir yolda ilerlemek için, Avrupa istekli olmalı ve mevcut kanunların ötesine geçmelidir.

Hans Bruyninckx, AÇA İcra Direktörü

Hava kirliliği aynı zamanda çevremize de zarar vermektedir.

  • Asitlenme Avrupa‘nın aşırı sülfür ve nitrojen bileşikleri ile asit birikimine maruz kalan hassas ekosistem bölgelerinde ve yılları arasında önemli ölçüde azaltılmıştır.
  • Ötrofikasyon, ekosisteme aşırı besin maddesi girişinden kaynaklanan bir çevre sorunu olup, bu alanda daha az ilerleme kaydedilmiştir. Aşırı atmosferik nitrojenden etkilenen hassas ekosistem alanlarında, ve yılları arasında yalnızca çok düşük düzeyde azalma kaydedilmiştir.
  • Yüksek ozon konsantrasyonlarına maruziyet, tarım ürünlerine hasar vermektedir. Tarım ürünlerinin çoğu, bitkilerin ozon hasarından korunmasına yönelik uzun vadeli AB hedefini aşan ozon seviyelerine maruz kalmaktadır. Bilhassa güney, orta ve doğu Avrupa’da tarım alanlarının önemli bir oranı, AB hedef değerlerinin üzerindeki ozon seviyelerine maruz kalmaktadır.

Avrupa’nın hava kalitesi, hava kirleticilerin antropojenik (insan kaynaklı) emisyonlarındaki genel düşüşle her zaman paralel bir iyileşme göstermemiştir. Bu durumun nedenleri karmaşıktır:

  • Havada gözlenen hava kirleticilerin konsantrasyonları ile azalan emisyonlar arasında her zaman açık doğrusal bir ilişki yoktur;
  • Hava kirleticilerinin kuzey yarım küredeki diğer ülkelerden Avrupa’ya taşınması hava kirliliğine giderek artan oranda katkıda bulunmaya devam etmektedir.

Bu sebeple, Avrupa’da insan sağlığını ve çevreyi daha fazla korumak için, emisyonları azaltmaya yönelik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Hava kirliliği kaynakları

Antropojenik ve doğal olmak üzere çeşitli hava kirliliği kaynakları bulunmaktadır:

  • Elektrik üretimi, ulaşım, endüstri ve hanelerde fosil yakıtların yakılması;
  • Kimya ve madem sanayinde olmak üzere; endüstriyel prosesler ve solvent kullanımı
  • Tarım;
  • Atık arıtma;
  • Volkanik patlamalar, rüzgarla taşınan toz, deniz tuzu serpintisi ile bitkilerdeki uçucu organik bileşiklerin emisyonları doğal emisyon kaynaklarına örnektir.

Avrupa Birliği politikaları

AB’nin uzun vadeli hedefi, insan sağlığı ve çevre üzerinde kabul edilemeyecek etkiler ve riskler yaratmayacak hava kalitesine ulaşmaktır. AB, hava kirliliğine maruziyeti azaltmak için birçok düzeyde faaliyet göstermektedir: Kanunlar; uluslararası, ulusal ve bölgesel otoriteler ile resmi olmayan organizasyonların yanı sıra, hava kirliliğinden sorumlu sektörlerle işbirliği ve araştırma. AB politikaları, hava kalitesine yönelik sınırları ve hedef değerleri belirleyerek ve emisyonları azaltarak hava kirliliğine maruziyeti azaltmayı hedeflemektedir. 'ün sonlarında Avrupa Komisyonu, hava kirliliğini azaltmaya yönelik yeni önlemleri içeren bir Temiz Hava Kalitesi Paketi önerisini benimsemiştir.

Avrupa Hava Kirliliği Politikaları hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayınız

AÇA faaliyetleri

Avrupa Çevre Ajansı (AÇA), Avrupa Birliği’nin hava kirliliği veri merkezi’dir; hava emisyonları ve hava kalitesi ile ilgili AB mevzuatının uygulanmasını desteklemektedir. AÇA, ayrıca, AB hava kirliliği politikalarının değerlendirilmesine ve Avrupa’da hava kalitesinin iyileştirilmesine yönelik uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır.

AÇA çalışmaları aşağıdaki konulara odaklanmaktadır:

  • Çeşitli hava kirliliği verilerinin kamuya açık hale getirilmesi.
  • Avrupa’daki hava kirliliği eğilimleri ile ilgili politikaların ve önlemlerin belgelenmesi ve değerlendirilmesi.
  • iklim değişikliği, enerji, ulaşım ve endüstri dahil olmak üzere farklı alanlardaki politikalar ile hava kirliliği arasındaki dengelerin ve ilişkinin incelenmesi.

AÇA faaliyetleri hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayınız

Yararlı bağlantılar

AÇA hava kirliliği bağlantıları derlemesini yayınlamıştır.

Çevre kirliliği nedir? Sebepleri nelerdir? Nasıl önlenir?

İçinde yaşadığımız evren bir döngü içinde işleyen unsurlarla birlikte varlığını sürdürmektedir. Her bir unsur kendi içinde kendi düzeni ile işler, çevre de bu unsurların başında gelir. İnsan yaşadığı çevrenin düzenini bilmeli ve bu düzene uygun şekilde hareket etmelidir. Ne yazık bu basit kurala biz insanlar çoğu zaman uymayı başaramıyoruz. İnsanların kendi yaşadığı doğaya verdiği her türlü zarar çevre kirliliğini oluşturur. Fabrikalardan salınan atıklardan kişisel bakımda kullandığımız basit deodorantlara, uçak veya arabalardan çıkan gazlardan küçük plastik poşetlere kadar birçok şey çevre kirliliği oluşturmaktadır.

Çevre Kirliliğinin Sebepleri

Çevre kirliliği kavramı geniş bir alanı kapsamaktadır. Basit şekliyle doğaya zarar veren her şey çevre kirliliğine sebep olmaktadır. Bu sebeplerden en dikkat çekici olanları ise şu şekildedir:

  • Fabrikaların atıklarını sınırlandırmaması
  • Çöplerin doğada bırakılması
  • Gereksiz sesli uyaran kullanımı
  • Evsel ve tıbbi atıkların geri dönüştürülmemesi
  • Doğada çözünmeyen plastiklerin gereğinden fazla kullanımı
  • Kontrolsüz ağaç kesimi ve doğal yaşamın tahrip edilmesi
  • Sera gazı yayan aletlerin kullanımının yaygın olması
  • Kimyasal içerikli ürünlerin fazla kullanılması
  • Radyasyon yayan teknolojik cihazların fazla kullanımı
  • Gereğinden fazla ışıklandırma yapılması
  • Nükleer enerji santrallerinin denetlenmemesi

Çevre Kirliliğinin Çeşitleri

Yaşam alanlarımızı tahrip eden çevre kirliliği türlerine göre ayrılmaktadır. Bunlar:

  • Hava kirliliği: Fabrikalardan çıkan, araçların egzozlarından salınan zehirli gazlarla birlikte ısınmak için kullanılan yakıtların kontrolsüz şekilde doğaya salınması ile oluşan çevre kirliliği türüdür.
  • Gürültü kirliliği: Gereksiz yerde sesli uyaranların kullanılması ve daha çok araç motorlarının rahatsızlık verici seslerin, havai fişek gibi patlayıcı maddelerin ve buna benzer birçok unsurun çıkardığı, doğada yaşayan tüm canlıları rahatsız eden çevre kirliliği çeşididir.
  • Su kirliliği: Sanayi atıklarının ve kanalizasyon atıklarının denizlere salınması sonucu ortaya çıkan kirliliktir. Bu kirlilik bir tek denizlerde yaşayan canlıları değil tüm doğal dengeyi olumsuz şekilde etkilemektedir.
  • Toprak kirliliği: Atıkların geri dönüştürülmemesi ve olduğu gibi doğaya salınmasıyla ortaya çıkan çevre kirliliği türüdür. Toprak kirliliği, canlı hayatına zarar vermekle birlikte toprakta yetişen besinler aracılığıyla direkt olarak vücudumuza girmesi nedeniyle özellikle insan yaşamını ciddi şekilde tehlikeye sokmaktadır.
  • Radyoaktif kirlilik: Nükleer enerji santrallerinin sebep olduğu çevre kirliliği türüdür. Bu kirliliğin artmasında silah fabrikalarındaki artış ve bu alanlarda yapılan çalışmaların da payı büyüktür. Radyoaktif kirliliğin sonuçları ağır olabilir, bu nedenle tedavisi olmayan hastalıkların ortaya çıktığı da söylenebilir.

Çevre Kirliliği Nasıl Önlenir?

İçinde yaşadığımız çevreye zarar vermek tıpkı yaşamsal verilerini tamamlamadan yumurtasını kırmaya çalışan bir civcivin yaptığı şeye benzer kırılan yumurta civcivin sonu olacaktır, bozulan çevre de insanlığın sonunu getirmektedir. Bu nedenle her birey, içinde yaşadığı çevreye karşı sağduyulu olmalı ve kirliliğe sebep olacak her türlü davranıştan uzak durmalıdır. Kirliliğin önlenmesi için birey ve kurumlara düşen görevler şöyle sıralanabilir:

  • Evsel atıkların geri dönüşüme uygun şekilde gruplandırılması
  • Atık yağların toprak ve suya karışmasının önlenmesi
  • Radyasyon yaymakta olan cihazların kullanımının azaltılması
  • Beyaz eşyalarda sera gazı salınımı minimum olan ürünlerin tercih edilmesi
  • Plastik kullanımını azaltmak, plastik yerine cam şişe ve bez torba tercih etmek
  • Deodorant kullanımının azaltılması
  • Fabrikalardan çıkan atıkların ve gazların sınırlandırılması
  • Yakıt ile çalışan araçlar yerine elektrik ile çalışan araçların tercih edilmesi
  • Sesli uyaranların sadece gerekli yerlerde kullanılması
  • Doğanın bilinçsizce tahrip edilmesinin engellenmesi
  • Doğal yaşamın desteklenmesi

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir