Havuçlu Elmalı Kek Borcamda

Fırından çıktığında 1 küsür kilo gelen bir keke 2 kilo elma sığar mı? Sığar elbet. Sığdırdım da.

Nasıl sığdırdığıma geçmeden önce neden sığdırmaya çalıştığımı anlatmam lazım.

Bir hesabın kapanması gerekiyor. Bu elmalı kekin, bundan yaklaşık 6 sene önce, blogumun emekleme döneminde yayınlayıp sonrasında arşivin derinliklerine gömüldüğünü zannettiğim ama birkaç sevgili okurun o derinliklerden çıkartıp inatla denediği ve maalesef hüsrana uğradığı elmalı kekin ayıbını örtmesi gerekiyor.

Blogumun ilk yıllarında yayınladığım tarifleri gözden geçirip yeni fotoğraflarla güncellemek uzun süredir aklımda. Bugüne kadar vakit bulamadım, bundan sonra da bulabilir miyim emin değilim ama birkaç tarif var ki, gözden geçirmenin de ötesinde, uzun bir çalışma gerektiriyor. Işte o birkaç tariften biri de, seneler önce yayınladığım elmalı kek.

Geçen ay bu bahsettiğim elmalı kek yazısına gelen bir yorumu okuyunca kitaptan kafamı birkaç günlüğüne kaldırıp senelerdir kafamı meşgul eden şu elmalı kek tarifine giriştim.

Başlarken kendime bir süre belirledim. Alışverişten tarif denemelerine, fotoğraflarından yazısına kadar en fazla 2 günümü almalıydı. Bu da iki, bilemedin üç tarif denemesi demekti. Dolayısıyla sıfırdan bir tarif geliştirmektense kitabıma koyduğum, “bugüne kadar fırınımdan çıkmış en güzel şeylerden biri” dediğim bir kekin tarifini baz aldım.

Birkaç malzemenin miktarıyla oynayıp yarım kilo kadar elmayı içerdikleri suyun büyük bir kısmından kurtulduktan sonra kekin harcına yedirebildim. Kek bir kenarda soğurken aklıma elmaların bıraktıkları suyla kekin üzerine krem peynirli bir krema yapmak geldi. Eski tarifte kek harcına yedirilen devasa miktardaki krem peyniri çıkartıp üzerine süreceğim kremada değerlendirmek akıllıca olacaktı. Malzemeler aynı, sonuçlar epey farklı; hikayesi de hazırdı.

Elmaların bıraktıkları suyu biraz şeker, çok az tarçın ve limon suyula tatlandırdıktan sonra şurup haline getirip oda sıcaklığındaki krem peynirle çırptım. Hafif, oldukça lezzetli, ipek gibi bir krema çıktı ortaya. Bir heyecanla kekin üzerine sürdüm, kesmeden önce birkaç kare çektim, ardından da kesip tadına baktım.

10 üzerinden 3. O da sırf üzerindeki kremanın hatrına. Kekin elmayla uzaktan yakından alakası yoktu. İçindeki tarçın ister istemez elmayı çağrıştırıyordu ama yok, onca elma rendesi kekin içinde eriyip gitmiş, bir de üstüne güzelim keki berbat etmişti.

Geçiniz. Sonra, yıllar içinde yediğim, kitaplarda ve dergilerde karşıma çıkan kekleri düşündüm. Aklımda yer eden iki tip elmalı kek olmuş. Biri, elmaların küp küp doğrandıktan sonra tereyağı bazlı bir harcın üzerine serpildiği kekler (ki çoğu zaman tepelerinde kıtır bir hamur da olur), diğeri de, aynı şu havuçlu kekte veya şu muzlu kekte olduğu gibi, ıslak malzemelerle kuru malzemelerin çabucak karıştırılmasıyla hazırlanan, yani özünde muffin olan kekler. İkincisi aklıma yatıyor. Ha havuç, ha elma. İkisinin de rendelenmiş hali birbirine benziyor. Elma havuçtan daha yumuşak olduğu için karbonata da gerek yok. Bu da, içine koyacağım ceviz içlerinin kararmaması demek. Çok seviniyorum, çünkü yine kitap için hazırladığım tariflerin birinde ceviz içlerini keke koymadan önce fırında kavrulmaya bıraktım ve amanın, gerçekten de amanın sevgili okur, o ne koku, o ne tat… Aynısını bu kekte uygulamaya karar veriyorum.

Hemen kitap için güncellediğim havuçlu kek tarifini baz alıp bir malzeme listesi oluşturdum, keki pişirdim, fotoğraflarını çektim, dilimledim ve&#;

Karşıma 10 kişi oturt, hepsine birer lokma yedirip kekin içinde ne olduğunu soralım, en az yarısı elma demez. Evet, bir öncekinden sonra büyük ilerleme ama hala blogda gururla yayınlayabileceğim bir tarif değil.

Ve son. 2 gün geçti bile. Elmalı kek tarifi en az bir seneliğine daha rafa kalkıyor. Kitaptaki onlarca tarif, haklarında yazı yazmam için beni bekliyor.

İşte o tariflerden biri hakkında yazı yazarken, tarifte uyguladığım tekniğin elmalar için ne kadar uygun olduğunun farkına varıyorum. Yapısı itibarıyla elma, aynı tekniği uygulamama izin vermese de ne yapıp edip 2 kilo elmayı bu kekin içine sığdırıyorum.

Şöyle gelişti:

2 kilo elmayla başladım. Söz konusu kırmızı elma olduğunda tercihim Arap kızından yana. Diğerlerine nazaran daha kuvvetli bir aroması var.

Kabuklarını soyup saplarını ve çekirdeklerini de oyup çıkarttıktan sonra iri parçalar halinde doğrayıp yağlı pişirme kağıdı serili bir fırın tepsisine yaydım. Kabuk ve koçanlarından kurtulmuş elmaların ağırlığı bu aşamada yaklaşık 1,5 kiloya düştü. Tam 1 saat boyunca fırında piştikten sonra içerdikleri suyun bir kısmı buharlaştı ve ağırlıklarının üçte birinden fazlasını kaybettiler. Elde ettiğim yaklaşık gram pişmiş elmayı bir kaba aktarıp el blenderıyla püre haline getirdim ve bu sefer yağlı kağıt serilmemiş bir fırın tepsisine yaydım.

Bu sefer daha düşük bir ısıda, tepesi kabuk bağlamasın diye 15 dakikada bir karıştırarak 1 saat daha pişirdim.

2 kilo elma, oldu gram elma ezmesi.

Şaşırtıcı derecede ekşi. Tahmin edeceğiniz üzere, yoğun bir elma aroması var. Fırında geçen iki saate rağmen hala bıçakla sürülebilecek kadar yumuşak. Bu, tarifin önemli noktalarından biri. Daha önce hiç ocak üstünde elma ezmesi yapmaya çalıştınız mı bilmiyorum ama dibi tutmadan pişmesi için çok kısık ateşte en az 2 saat boyunca devamlı karıştırarak pişirmek bir ömür törpüsü. Aynı işlemi fırında yaptığınızda dibinin tutma riski yok. Sadece tepesinin kabuk bağlamaması için ara sıra fırını açıp bir spatulayla kuruyan katmanı yedirerek karıştırıyorsunuz. Kulağa zahmetliymiş gibi geliyor ama bunun ne büyük kolaylık olduğunu ancak daha önce ocak üstünde elma ezmesi (veya marmelatı) yapmış olanlar anlayabilir.

Aşağıda okuyacağınız tarif 3 deneme sonunda şekillendi. Bu denemelerin birinde elma püresini daha da yoğun bir hale getirmek için 1 saat yerine 1 saat 15 dakika boyunca pişirdim. Elma ezmesi &#; o 15 dakika içinde &#; oldu elma pestili. O yüzden dikkat edin ve dakikadan sonra sıklıkla kontrol edin &#; oldukça koyu ama hala bıçakla sürülebilecek veya çatalla kolaylıkla ezilebilecek bir kıvamda olması lazım.

Malzeme listesinde tereyağı ve şeker dışında başka bir sıvı malzeme olmadığı için, kek fırından taş gibi sert çıkacak diye endişe ediyordum ama tam tersine, bugüne kadar fırınımdan çıkan en yumuşak dokulu, pofuduk kek oldu. Kekin tepesi kabuk bile bağlamadı. Normalde böyle bir kek için 60 dakika pişirme süresi biçerim ve dakikadan önce de yanına bile uğramam ama ne dürttü bilmiyorum, 45 dakika sonra kontrol ettiğimde kalıbı dolduracak kadar kabarıp tamamen pişmişti.

Sonuç olarak, bu kek &#; bırakın diğer elmalı kekin ayıbını örtmeyi &#; kitabıma layık bir kek oldu. Tadına bakan bir arkadaşım aynen şöyle dedi: &#;Daha önce hiç böyle bir kek yemedim. Elma ısırmışsın gibi.&#;

Kitabı mümkün olan en kısa sürede bitirebilmek için kendi kendime yeni bir tarif üzerinde çalışmayacağıma söz vermiştim ama böyle bir sonuç alınca kitaba koymak şart oldu.

Tarife bloga yazmak niyetiyle başlamasaydım “kitaptaki her tarif yeni olacak” takıntım yüzünden yayınlamayacaktım. Kitaba girene kadar değişir mi, yoksa &#;Yok, kesin daha iyi olabilir.&#; &#;Acaba şekeri azaltsam mı? &#;Bu kadar tereyağına gerçekten gerek var mı?&#; &#;Bunun çikolatalısı olur mu?&#; &#;Bunun karamellisi olur mu?&#; &#;Üzerine karamel dökeyim mi?&#; &#;Şöyle bir karamele sokup çıkartayım mı?&#; gibi soruların cevaplarının peşinde usanmadan koşup, paşa paşa ilk seferde yaptığım haline geri mi dönerim&#;. artık onu da kitapta göreceğiz.

İzninizle&#; Şimdi 2 kilo elma daha soymam gerekiyor.

MUZLU KEK / Bu arada, hızımı alamadım, seneler önce yayınladığım muzlu kek tarifini de fotoğraflarıyla beraber güncelledim. Tarifte ufak tefek değişiklikler var.

Güzel bir aroma kattığı için Hindistan cevizi ekledim. Tarifi deneyenlerden bazıları kekin yeterince kabarmadığından şikayetçiydi &#; sorun malzemelerde değil, kek kalıbının boyutundaydı. Büyük boy bir kek kalıbı yerine standart 23 cm&#;lik baton kalıp kullanınca problem ortadan kalktı. Yapılışını daha da basitleştirdim&#; Tarifteki malzemeler evinizde varsa – hiç abartmıyorum – hazırlaması 10 dakikanızı alıyor. Islak malzemeleri bir kapta el blenderıyla püre haline getiriyorsunuz, üzerine unlu karışımı eleyip karıştırdıktan sonra da kalıba döküp fırına veriyorsunuz.

Üzerine ne sürmeniz gerektiğini de çok iyi biliyorsunuz. Afiyet olsun.

Mehtap Durmaz Hanım&#;dan nefis bir kek tarifi;

Elmalı havuçlu kek

4 yumurta

1 su bardağı toz şeker

1 su bardağı sıvı yağ

1 su bardağı süt ,

1 elma

1 havuç rendesi

2 çay kaşığı tarçın

1 su bardağı kırık ceviz veya fındık

bir paket vanilya

bir paket kabartma tozu

2,5 su bardağı un

Yapılışı: Yumurta ,şeker ,vanilya ile iyice çırpılır süt yağ eklenip karıştırılır. 1 elma ,1 havuç rendesi ,2 çay tarçın eklenip tekrar çırpılıseafoodplus.info ve kabartma tozu eklenir son kez karıstırılıp kalıba dökülür derece de 20 dk. pişseafoodplus.info olsun.

Havuçlu kek&#;i ben çok seviyorum. Havuçlu keke  elma ve tarçında ilave edince  ayrı bir güzel oluyor. 5 çaylarının yanında misafirlernizi bu güzel lezzetten mahrum etmeyiniz. Buyrun Havuçlu elmalı kek tarifimiz;

Malzemeler:

4 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 vanilin seker
1 su bardağı sıvı yağ
3 su bardağı rendelenmiş havuc
2 orta boy rendelenmiş elma
1 orta boy limonun suyu
1 tatli kaşığı tarcin
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
3 su bardağı un
1 paket kabartma tozu

Yapılışı

Çok sevilen havuçlu elmalu kekimşz için öncelikle yumurta, vanilin seker ve şekeri köpürene kadar iyice çırpıpırıyoruz.
Limon suyunu rendelenniş elmalaryn üzerine gezdiriyoruz. Eğer bunu yaparsak elmalarımız kararmaz
Daha sonra un ve kabartma tozu haric tüm malzemeleri teker teker ekleyip çırpırıyouz.
En son olarak un ve kabartma tozu ekleyip çırpıyoruz.
Hamuru yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına döküyoruz.
Daha sonra önceden ısıtılmış fırında derecede yaklaşık dk. kadar pişiriyoruz. Kürdan ile pişip pişmediğini kontrol ettikten sonra kekimizi alabilirsiniz. Afiyet Olsun:-)