Son Güncellenme:
Cemal Süreya'nın en çok beğenilen ve paylaşılan şiirleri ise şu şekilde sıralanabilir:
1- Onlar İçin Minibüs Şarkısı
2- Burkulmuş Altın Hali Güneşin
3- Bir Kentin Dışarıdan Görünüşü
Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor Ne Demek, Ne Anlatıyor?
Hayat kısa kuşlar uçuyor sözü, dillere pelesenk olmuş dizelerden biridir. Bu dizede yer alan ''kuşlar'' kelimesi zamanı simgeler. Şair, hayatın ne kadar hızla geçip gittiğini ve sona erdiğini kuş imgesiyle anlatmıştır.
Bu dizenin bu kadar sevilmesinin en büyük nedeni ise çok sade ve akılda kalıcı olmasıdır.
Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor Sözü Kime Ait?
Hayat kısa kuşlar uçuyor sözü, Türkiye'nin en çok okunan şairlerinden biri olan Cemal Süreya'ya aittir. Cemal Süreya, şiir dışında mektup, hatıra ve deneme türünde eserler de kaleme almıştır.
Günlük dilimize yerleşmiş, her an aklımıza gelebilecek kadar içimize işlemiş ve hayatın içinde kalıplaşmış bir ifadeye bürünmüş bazı sözler, dizeler, deyimler vardır. Bunlardan biri de Cemal Süreyanın dillere pelesenk olmuş Hayat kısa kuşlar uçuyor dizeleridir. Bugünkü bölümümüzde sizlere bu dizelerin nereden geldiğini Cemal Süreyanın dilinden aktaracağız.
Hangimiz söylemedik bu dizeleri yahut yazmadık sağa sola çılgınlar gibi. Üstat Cemal Süreyanın derlenmiş günlüklerinde bu dizelere değindiğini fark ettik. Çok tatlı bir hikâyesi varmış bu güzel dizelerin.
Kırlangıcın 9 değil, 8 yıl yaşadığını bir ansiklopedide okuyunca bayağı sarsıldım ve dilimin ucuna bu iki dize geldi. diyor ve devam ediyor üstat, Bu hesaba göre, geçen yıl ölmüş olmam gerekir ama işin güzel bir yanı da var. Ölmedimse, kırlangıç hesabından da kurtuldum demektir.
İşte hayat böyledir. Umulmadık anlarda gelen bilgiler ya da hisler bir çırpıda döküverir gelecekte birçok çırpıda dökülecek olan kelimeleri.
KAYNAKÇA:
Cemal Süreya, Günler, Yapı Kredi Yayınları,
BeğenYükleniyor
Evet, 5. saymz baskya yollamken 4. say yazsn paylamadan içim rahat etmedi. Bu ay yurt dnda olmam nedeniyle ilerle ilgilenemesem de hiç laf etmeyerek “en tatl editör” ödülünü yine Seçil kazand.
“Bugün anlarda Erzincan'dan büyük bir bahçenin içinde büyük bir ev kald.”
Nüfusa kaytl ismiyle Cemalettin Seber, edebî hafzalarmza kazl ismiyle Cemal Süreya, Hüseyin Bey ve Güllü (Gülbeyaz) Hanm’n dört çocuunun en büyüü ve ailenin de ilk erkek çocuu olarak ylnda Erzincan’da doar. Tek erkek çocuk olmas nedeniyle tüm ilgi üzerindedir. “Prens gibiydim. El üstünde tutulurdum.” diye anlatt bu dönemi alt yana kadar devam eder. Bu masals atmosfer ve ilgi younluu içinde edebiyata dair ilk admlarn annesiyle atar küçük yata. Çok fazla örenim görmemi olan Güllü Hanm’n halk edebiyatna ilgisi ezber derecesinde fazladr. Hayli çelimsiz ve zayf olan Cemalettin’e bir bardak süt içirebilmek için eie çömelerek Kerem ile Asl hikâyesini ezbere anlatr. airlik duygusunun ilk uyan olarak bu an anmsar Cemal Süreya.
“Sürgündük. Göçebeliin elverili yanlarn da yitirmi gibiydik.
Yannzda göçmen olduk. Bir yerlemilik duygusu ki, hrkamz yazlk sinemada iliklenir”
(Siz Saatleri)
'te eyh Sait ile balayan 'de Dersim harekâtyla süren Kürt ayaklanmalarnda, ‘menfi’ olarak Bat illerine sürülen bin kiiden biridir Cemal Süreya. Yerleme ili olarak da Bilecik gösterilir. Zorunlu ikamet süresi ise 20 yldr. Sürgün edilen aslnda Hüseyin Bey’in aabeyi Memo’dur. Aabeyini yalnz brakmak istemez Hüseyin Bey. Süreya, alt yanda bindirildii yük vagonunda tüm ailesiyle bir arada, masals günlerini geride brakarak Bilecik’e doru yol alr.
O sürgün treninde yaadklarn, düündüklerini, hissettiklerini hayat boyunca beyninin, kalbinin ac ve özlem raylarnda hep “yüklü” bir vagon barndrmtr. Aradan geçen onca yla ramen unutamad o günleri, ei Zuhal Tekkanat’a yazd “Onüç Günün Mektuplar”nda da öyle dile getirir: “Bizi bir kamyona doldurdular. Tüfekli iki erin nezaretinde. Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular. Günlerce yolculuktan sonra bir köye attlar. Tarih öncesi köpekler havlyordu. Aklmdan hiç çkmaz o yolculuk, o havlamalar, polisler. Duyarlm biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki. Annem sürgünde öldü, babam sürgünde öldü.”
Sürgün zamanlarn bu kadar çok hatrlamasnn nedeni sürgünün altnc aynda “küçük kalbindeki ku”u kaybetmesidir belki de. Annesi düük yapmtr, kanama durdurulamaz. “Alamadm, szlamadm. Acs içime oturdu.” diyerek anlatt o günlerde henüz 7 yandadr. Her gün, cenazenin kaldrld camiye gider, musalla tann banda durur ve annesi için dua eder.
“Annem çok küçükken öldü
beni öp sonra dour beni”
Sevdii her kadnda annesini araylar, bir fotoraf dahi kalmayan annesine dair hatralar unutmamak için direnileri… iirine, hayatna siner anne özlemi. Gülbeyaz Hanm’n ölümünün üstünden 7 sene geçmesinin ardndan, Esma Hanm ile evlenir Hüseyin Bey. Anne özlemine bu sefer üvey anne nefreti eklenir Süreya’nn. Anne efkatini bulacan sand Esma’y Güz Bitii iirinin dizelerinde öyle anlatr:
“Kuyuya sarktan kadn
saçndan kavrayp kz kardeimi”
Kendisi parasz yatl ile kurtulur bu iddetten. Yine de içi elvermez evden habersiz kalmaya, ara ara kz kardelerini uzaktan uzaa izler. zlemekle de yetinmedii anlar olur. Kz kardelerini dövdüünü gördüü zamanlar uzaktan uzaa ta atar Esma’ya.
Parasz yatl yllarnda da ilkokul yllarnda da eline ne geçerse okur Cemal Süreya. Küçük gazete parçalar da olsa, niteliksiz kitaplar da olsa “Okunmaz bu.” diye ayrmaz, hepsini okur. Ama Dostoyevski’nin yerini ayr tutar. 5 kere okur Karamazov Kardeler’i. Çou söyleisinde geçen bir cümle büyük Rus yazar ile ilikisini anlatmaya yeter: “Dostoyevski’yi okudum, o gün bugündür huzurum yok.”
Ortaokul birinci snfn bittii yaz, yol yapmna giden karayollar ekibine katlan Cemalettin Seber, ilkokulda balayan isim deitirme fikrini nihayete kavuturur. Yazara yakr bir ad bulmas gerekir; Cemalettin’i ksaltr, yanna Süreyya’y ekler ve Cemal Süreyya Seber olur. Zamanla Seber soyadndan da vazgeçer ve bir iddia sonucu soyadndaki “Y” harfini kaybedene kadar Cemal Süreyya olarak imzalar iirlerini, yazlarn.
Haydarpaa Lisesi’ndeki yllarna dair düüncesini “Baz silinmez anlarm var. Var da beni ben eden bir dönem deil orada geçirdiim yllar.” diye belirtir ilerleyen yllarda. Oysaki üniversite yllar, “Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin koridorlar” hayatnda tam anlamyla belirleyici bir rol oynar. Dört yln etüt salonlarndan uzak, kantine yakn bir ekilde geçirir. Yine de ilk iki yl yabanclk duygusundan kurtulamaz ve kendi kendine mektuplar yazar.
Fakülte yllar sadece kendi kendine mektup yazmaz, ortaokul ak Seniha ile de mektuplamalara devam eder. 3. snfta Süreya’nn babasnn itirazlarna ramen evlenirler. lk evlendikleri andan itibaren sorunlu bir ilikileri vardr. Hatta Süreya’nn kendine hâkim olamayp birçok kez eine iddet uygulad bir ilikidir bu. Her iddet uygulayndan sonra pimanl en üst düzeyde yaar. Kimi zaman bileklerini keser jiletle, kimi zamansa Porsuk Çay’na atmaya kalkar kendisini. Ayçe adnda bir kzlar olur. Fakat Süreya, Seniha ile yaad sorunlar nedeniyle kzyla yakn olamaz. Hiçbir zaman da tam anlamyla “baba-kz” ilikileri olamaz.
Peki ya “Bir tane kotarsam arkas gelir.” dedikten sonraki yazd ilk iir? Mülkiye dergisinin 8 Ocak tarihli saysnda yaymlanr. Ad: arks Beyaz. air bu iirini kitaplarna koymak istemez; ilk iirlerine kar tavr, sonradan piman da olsa, “kitaplara konulmamas” yönünde olur. air, “ilkel” bulur o iirlerini.
“lk iirim yaymlannca günlerce uyuyamadm anmsyorum.”
Mülkiye dergisi dnda birçok dergiye iirler yollar o dönem. Melih Cevdet de övgüyle söz eder Cemal Süreya’dan. Sadece iirle snrl kalmaz; iirden daha çok düzyaz yazar. Mülkiye dergisinde sanat olaylarn özetler, edebiyata ilikin eletiriler yapar. Olaylarla, kiilerle yazlarnda alay etmek ise en houna giden eylerden biridir.
“Laleli’den dünyaya doru giden bir tramvaydayz
Birden nasl oluyor sen yüreimi elliyorsun”
(Üvercinka)
Üvercinka: Bir kadn ismi. “Meru duruma gelince ikisi de biter.” dedii o iki deeri -ak ve iir- birletirip içine katt, ’de “kaba bir acemi olmayarak” çkan ilk iir kitabnn ismi ayn zamanda. Süreya’nn Hasan Basri’ye yllarnda gönderdii her mektupta “Bam dertte.” yazarak anlatt Üvercinka, yllarca ismini dier herkesten saklad, onunla girdii bir iddia uruna soyadndaki “Y”den vazgeçtii kadn. Hayatnn sonuna kadar takipte kalr Üvercinka’y.
ylnn sonbaharnda stanbul’a Maliye Müfettii Yardmcs olarak atanr ve sanat hayatn en belirleyen dönemlerinin balangc olur bu olay. “kinci Yeni” tayfasnn birçou ile tankl bu zamanda olur.
’li yllara gelindiinde, ’larda Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat’n oluturduu Garip akmndan sonra iire yeni bir ses getirilmesi gerektiine inanlr. Mehmet Doan’a göre de “Eski iirin imgesiz, derinliksiz, basit konuma dilinden uzaklap bir iir diline varma çabas”dr bu akm. Dorultusu önceden belirlenmemi, ortak program bulunmayan bir akm olutururlar. kinci Yeni’nin oluumu, bu oluumun açklanmas uzun bir zaman dilimini kapsar.
“kinci Yeni bir güvercin curnatasdr. Ben en alçaktan uçuyorum. Avclardan deil, arkadalarmdan korktuum için.”
Cemal Süreya’nn “korktuu arkadalar”n sralamak ise hayli uzun bir liste oluturur: Turgut Uyar, Edip Cansever, Sezai Karakoç, lhan Berk, Ece Ayhan, Ülkü Tamer, Tevfik Akda, Seyfettin Baçllar bu isimlerden birkaçdr. ’da Pazar Postas’nda bir araya gelen bu airlerin kinci Yeni akmn oluturduklarna dair ilk söylem Muzaffer Erdost tarafndan ortaya atlr. kinci yeni’nin isim babas odur denilebilir. Destekleyenler olduu kadar eletirenler de çok olur bu akm. Kimisinde Garip akmndan sonra kabullenememe durumu oluur. Cemal Süreya son söyleilerinden birinde kinci Yeni’ye dair eletirilere öyle deinir: “Soldan faist diyenler (Bezirci), sadan ahlaksz diyenler, komünist diyenler… Yeteneksiz diyenler (Ö. F. Toprak)… Ayn yörüngede olduklar halde, belki de bilinçsizlikten karg düzenler… Lanetlenip durduk.”
“Beynini mezara kât içinde koydular. Ba dald için. Bunun dehetini hiç unutamam.”
“Sizin hiç babanz öldü mü?/ Benim bir kere öldü kör oldum” diye yazar Süreya ilk iirlerinden birinde. O zamanlar ei Seniha yüzünden tartmtr babasyla, aralar açktr. Fakat ylnn Haziran aynda, kinci Yeni akm, dergiler derken Cemal Süreya’y derinden etkileyen o olay yaanr: Trafik kazasnda babasn kaybeder. Süreya ile babasnn aras hiçbir zaman çok iyi deseafoodplus.info 15 gün yollardaysa ksa süre evde kalr. Annesinin ölümünün ardndan babasnn eve getirdii ilk üvey anne de çocukluk günlerinin kâbusu olur. Hep bir mesafe olur aralarnda babasyla. Babasn kaybettikten sonra da gittii kahvelerde sürekli babasnn hayalini görür; ama hayalinde hep ondan uzak masalarda oturmaktadr.
"Ben ölmem batarm dergi gibi.”
Süreya’nn edebî hayatnn airlik ve yazarlktan sonra gelen tamamlayc unsuru: Dergicilik. “Türkiye’de edebiyatn laboratuvar dergilerdir.” dedii dergicilik laboratuvarna ilkokul dördüncü snfta, snf arkada Altan ile birlikte girer. “Dergiler; çkar, yaar ve ölür.” ona göre, sonsuzlua giden bir maraton peinde deildir. Üniversite yllarnda da aktif bir ekilde dergicilik yapar. kinci Yeni’nin çk noktasnn dahi bir dergi olduu düünülürse o dönemde yazarlarn dergi çkarma iindene kadar aktif olduu anlalr aslnda. Papirüs ise uruna memuriyeti brakt, emekli sandndaki 10 yllk keseneklerini çekip onun basm için harcad, bir kere battktan sonra bkmayp ilerleyen yllarda iki kere yeniden çkard, evlad kadar sevdii dergisidir.
Papirüs yllar arasnda 4 say olarak çkarken Süreya kendi ismini yazmaz dergiye. Hem memuriyetinin devam etmesi hem de askerliinin bu döneme denk gelmesi nedeniyle yapar bunu. Derginin en verimli olduu dönem ise ’te Süreya’nn memuriyeti brakmasndan sonra Haziran ve Mays ’i kapsayan dönemdir. öyle anlatr Süreya o dönemini: “Bir maceraya gireyim dedim, kalemimle geçineyim dedim –dergiler, gazeteler- Papirüs, 47 say… 12 Mart yayn hayatn durdurunca, aç kaldm, yeniden memuriyete döndüm.” Son dönemini de arasn iki dergi çkararak tamamlayan Süreya, 20 yllk Papirüs serüvenini sonlandrr böylece.
“Evliliin ak kesin öldürdüü kansndaym… Kendi deneyimim için söylüyorum: Ak meru bir ey olamaz.” dese de hayat boyunca 5 kere evlenip saysz kez evlilie giden yolda ilerlemitir Süreya. Annesinin ölümüyle kaybettii aile düzenine özlemi ve sevdii kadnlar kaybetmek istemeyii ile gelen evliliklerini, evlilik hayatnntekdüzelie girmesiyle bitirir özgür ruhlu air. Bu eleri içinde “meru”luunu kaybettikten sonra dahi hayatnda olan kii ise Zuhal Tekkanat’tr. Austos’unda balayan evlilikleri kskançlklar, sorunlar ve araya baka bir kadnngirmesiyle ylnda biter. tarihinde, amcasnn ismini verdii, “Atamdr.” dedii Memo Emrah dünyaya gelir. Memo, Süreya’nn Tekkanat ile ban koparmamasnda önemli bir etken olur.
“Ölüyorum tanrm
Bu da oldu ite
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrm.”
Son yllarnda kendini alkole veren Süreya’nn hali gittikçe kötülemektedir. Stresinin asl nedeni olu Memo’nun annesini de alarak Süreya’nn son ei Birsen Hanm ile yaad eve tanmasdr. 8 Ocak gecesi rahatszlanan air Haydarpaa Göüs Hastalklar Hastanesi’ne kaldrlr. sminin hastane kaytlarna Cemalettin Seber olarak yazlmasn isteyen air 9 Ocak’ta eker komasndan hayatn kaybeder. Süreya’nn ölümünden yedi ay kadar sonra, “Ona bir ey olursa intihar ederim.” dedii Memo Emrah yirmi bir yanda, bir kaza kurunuyla kendisini öldürür.
Onüç Günün Mektuplar
Gönderen: Cemal Süreya
Adres: Kimi zaman ev, kimi zaman kahvehane köesi; ksacas yaz yazmaya uygun bulunan her yer
Alc: Zuhal Tekkanat
Adres: SSK Okmeydan Hastanesi’ndeki yata
Zuhal Tekkanat ameliyat geçirir ve hastanede kalmas zorunlu hale gelir. Bunun üzerine Ankara’da Maliye Tetkik Kurulu’nda görevli olan Süreya stanbul’a gelir. Temmuz tarihlerini kapsayan bu onüç günlük mektuplar, Süreya tarafndan o güzel el yazsyla, eine moral vermek, onun üphelerini ortadan kaldrmak, hayallerini, gündelik yaamn anlatmak amacyla yazlr.
Kitabn önsözünde Erdal Öz öyle yazar: “Gündelik yaamn skntlar içinde, bir yandan yaam kavgas verirken, bir yandan da bütün boyutlaryla iiri yaayan dar gelirli devlet memurunun uzun bir ak mektubu.” Geçim skntlar yaamak Süreya’nn kaderidir. Papirüs’ün giderlerini karlayamaz duruma geldiinde tekrardan memuriyete dönen Süreya, ylnda da hâlâ tam olarak belini dorultabilmi deildir.
Lâkin bütün bu skntlar içinde en çok deindii, hasretini çektii ey bir kz çocuk. smi de daha domadan bellidir bu kz çocuunun: Elif Zeyno. öyle dile getirir bu bitmek bilmeyen isteini de: “Elif diye bir kzmz olsun. Romantik bir filmin gösterildii bir sinema dönüü olsun o da. Ya da bale dönüü.” Bu kz çocuu, air için evlilikteki akn bitmediinin göstergesi gibidir. Ailesinden kopuk yaam bir insan olan Süreya’nn hayalini, eiyle ve çocuklaryla güzel bir aile ortam süsler ve bu aile hayat içinde “köksüz”lüünü unutmak ister.
“Anam sürgünde öldü, babam sürgünde öldü. Memo’ya ve sana duyduum sevgide bu ölümleri de, bu köksüzlükleri de deerlendirmelisin. Akmn tandrdan yeni çekilmi bir yufka gibi her dem scak ve taze olduunu anlamalsn. Yüksek örenim yllarmda Bakent sokaklarnda ceplerimi ellerimle doldurarak yürürken ilerde bir karm olacan, çocuklarm olacan düünürdüm. Yüzsüz, bedensiz bir eydi bu kadn; bir gölge gibi dülerimin arasndan syrlr, geçer giderdi zaman zaman. Sensin o kadn. O çocuklar Memo ile Elif.”
Bu mektuplar sevda sözleriyle donatr “yüzüünden öptüü” kadnn etrafn. Endieleri, kskançlklar yok edecek bir sürü söz sarf eder, umut verir. “Akamlar eve döneyim, kapy sen aç…” olur istei. Ciddi bir ameliyattan çkm, felç kalma ihtimali olan bir kadn hayata balamak için kaleminden geleni ardna koymaz Süreya. En güzel ak sözlerini, ak iirlerini bu mektuplara saklar.
“Ve bir gün Türk dil kurumu gibi birlememizin yldönümünü kutlayacaz. Mutlaka!” cümlelerini barndran mektuplar, Türk Dil Kurumunun yldönümü nedeniyle üyelerine datt bloknot kâtlarna yazlr. Her sayfann üstünde Türk Dil Kurumu’nun basl bal vardr. Mektuplarn özel, gizli oluunun verdii çekiciliin ötesinde bir ey daha var bu mektuplarda; düzyazdaki üstünlüünü de kantlar gibidir Süreya. Her cümlesi, her kelimesi özenle seçilmi, iir gibi mektuplar kalr on üç günün ardndan.
“Sevmek ne uzun kelime!”
Kaynakça:
Sevdanın en güzel sözlerini yazan büyük şair Cemal Süreya ölüm yılında şiirde çığır açan eserleriyle bu haftada çeşitli etkinliklerle anıldı.
Ben de bu haftaki sayfaı ölüm yıldönümünde büyük şairin anısına, yaşamı, sevdayı ters yüz edebilen, eşsiz şiirlerine adadım. ÜVERCİNKA selamıyla.
Sürgünlük 6 yaşında
Cemal Süreya ’de o yıllarda Erzincan’a bağlı olan (şimdilerde Tunceli’ye bağlı) Pülümür ilçesinde doğdu. Kürt veya Zaza asıllı olduğuna dair görüşler vardır. Babası Hüseyin, annesi ise Gülbeyaz’dır. Çocukluğunun ilk yıllarını Erzincan şehrinde geçirdi. ’de Dersim İsyanı sonrasında ailesi Bilecik’e sürgün edildi. Bilecik’te ilkokula başladı ve İstanbul Beyoğlu’nda bitirdi. Haydarpaşa Lisesi’nden mezun olup Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü’nü bitirdi. Maliye Bakanlığı’nda müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik, darphane müdürlüğü, Kültür Bakanlığı’nda Kültür Yayınları Danışma Kurulu Üyeliği, Orta Doğu İktisat Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği ve 25 yılı aşkın Türk Dil Kurumu Üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Yayınevlerinde danışmanlık, ansiklopedilerde redaktörlük, çevirmenlik yaptı.
Ağustos ’tan itibaren yalnızca dört sayı çıkarabildiği Papirüs dergisini Haziran Mayıs arası 47, arası iki sayı daha çıkardı. Pazar Postası, Yeditepe, Oluşum, Türkiye Yazıları, Politika, Yeni Ulus, Aydınlık, Saçak, Yazko Somut, ’e doğru gibi yayın organlarında şiir ve yazılarını yayımladı.
İkinci yeni hareketinin önde gelen şair ve kuramcılarından sayılan Cemal Süreya’nın ilk şiiri “Şarkısı Beyaz” Mülkiye dergisinin 8 Ocak tarihli sayısında yayımlanmıştır. Geleneğe karşı olmasına rağmen geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle ikinci yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir. Ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu. ’de de Cemal Süreya arşivi yayımlandı.
Cemal Süreya 38 sürgününü bir şiirinde şöyle anlatıyordu:
Bizi kamyona doldurdular,
Tüfekli iki erin nezaretinde,
Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular,
Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar,
Tarih öncesi köpekler havlıyordu.
Süreyya olan soyadını değiştirmesi Cemal Süreya’nın üvey kızı Gonca Uslu’nun aktardığına göre iddiaya girmeyi çok seven şair arkadaşıyla bir telefon numarası üzerine iddiaya girmiş, kaybederse soyadındaki “y” harfinden birini sildireceğini söylemiş. İddiayı kaybetmiş ve Süreyya olan soyadını Süreya olarak değiştirmiş. “Süreya” soyadı ilk kez yılında yayımlanan “Elma” şiirinde görüldü.
Cemal Süreya hakkında görüşler
Melih Cevdet Anday: “Şiiri bütün fazlalıklardan kurtarmak istiyor, uzun özgürlüğünden ne güzellikler doğabileceğini gösteriyor.”
Nurullah Ataç: “Cemal Süreya mıdır nedir,(…) bir şair çıkardınız başıma.”
Ceyhun Atuf Kansu: “Soylu duyarlığın şairi.”
Orhan Kahyaoğlu: “İnsan denen karmaşık varlığa bütün yüzleriyle kucak açan ilk şair Cemal Süreya’dır. Klasikleşmiş toplumcu gerçekçiliğin hiçbir zaman kavrayamadığı noktalardan biri de budur.”
Gülten Akın: “Bir geleneği, hazır bir durumu sürdürmekle kalmayıp ona yeni şeyler katabilmiş bir ozandır o. ‘Gülün ortasında ağlıyorum’. Anlamı kullanıyor, zorluyor. Duyarlığı işliyor. Kendini alayla bitiriyor. Anlam, anlamsızlığın önüne geçiyor.”
Tomris Uyar: “Şiiri çok iyi bilen, iyi yazmaktan korkan, mükemmellikten kaçan bir şair.”
Doğu Perinçek: “Şiirin Evliya Çelebisi’dir.”
Tomris Uyar: “Tanıdığı kaç kişi varsa, o kadar Cemal Süreya vardır. Hepsi değişik. Belki temel ögeleri aynı kalıyor: politikaya, edebiyata, espriye tutkusu, çalışkanlığı, dürüstlüğü… Çok değişken biri. O yüzden ben bir tane Süreya biyografisi düşünmem. Üç tane yazılabilir. Üç tane apayrı.”
Ülkü Tamer: “Tanrı bin birinci gece şiiri yarattı
Bin ikinci gece Cemal’i.
Bin üçüncü gece şiir okudu Tanrı
Başa döndü sonra,
Kadını yeniden yarattı.”
Can Yücel: “Aşk yok gayri memlekette / Cemal Süreya beri gideli”
Ahmed Arif: “Eros’tu kendi okuyla kendini vuran”
Aziz Nesin: “Jean Paul Sartre ve Cemal Süreya, dünyanın en küçük devletleri. İkisinde de bir devlet olabilecek kadar birikim var”
Turgut Uyar: “Cemal Süreya ölmüş diyorlar / ilahi Azrail!.. / Cemal Süreya ölür mü hiç!”
ÜVERCİNKA
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil
Senin bir havan var beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Birçok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
Burada senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
Aklıma kadeh tutuşların geliyor
Çiçek Pasajında akşamüstleri
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
Bütün kara parçalarında
Afrika hariç değil.
///////////////////////