Ağır depresyon aslında insanın ruh halini anlatan bir sözcüktür. Ancak psikiyatrik bir rahatsızlığı tanımlamak maksadıyla da kullanıldığından zamanla bir hastalık adına dönüşmüştür. Bir birey için depresyonda ifadesi kullanıldığında o kişinin bir çeşit ruhsal çöküntü halinde olduğunu anlamak gerekir. Günlük hayatta herkes dönem dönem kendisini mutsuz, üzgün, hatta karamsar hissedebilir. Ağır depresyon aslında beyni etkileyen bir hastalıktır. Beynin belirli bölgelerinde meydana gelen kimyasal dengesizlik, hastalığı ortaya çıkarır. Depresyon, bazılarının düşündüğü gibi bir kişilik özelliği ya da “şımarıklık” hali değildir. Kişinin kendisinin halledebileceği basit bir durum olarak da görülmemelidir.
Toplumda “depresyon” kelimesi sıkça hatalı olarak kullanılır. Ancak tıbbî bir terim olarak depresyonun sanılandan farklı anlamları vardır. Tüm depresyon çeşitleri aynı şiddette değildir. Depresyonun farklı türleri vardır. Depresyon;
olarak sınıflandırılır. Depresyon türleri bireyin hayatını farklı şekillerde etkiler. Depresyon, farklı faktörler dikkate alınarak sınıflandırılır. Bu faktörler arasında; belirtilerin şiddeti ve ne kadar sıklıkta ortaya çıktığı yer alır. Bazı durumlarda depresyon, belirtilerin birden şiddetini arttırıp sonra yatışmasıyla da seyredebilir.
Kadınlarda depresyon erkeklere göre iki kat fazla görülür. Bunun nedeni erkeklerin depresyon belirtilerini farklı eylemlere başvurarak ifade etmeleridir. Kadınların ise bu tür davranışlara genellikle başvurmaz. Bu nedenle stres etkeni ortaya çıktığında kadınların daha yoğun belirtiler göstermesi beklenir. Diğer önemli nedenler ise hormonsal ve alışılmış kadın rolü ile bağlantılıdır. Ayrıca kadınlarda görülen ve depresyona yatkınlık yaratan gebelik, doğum, premenstrüel dönem gibi biyolojik ve psikolojik etkenler vardır.
Kadın ve erkeklerde depresyon sıklığı ile ilgili olarak; evli kadınlar evli erkeklerden, bekar veya dul erkekler bekar veya dul kadınlardan, ayrı yaşayan ve boşanmış erkekler hepsinden daha sık depresyona yakalanır şeklinde sıralama yapılabilir.
Ağır depresyonun nedenleri bilimsel olarak tam anlamıyla açıklanabilmiş değildir. Yine de ağır depresyon nedenleri; biyolojik, psiko-sosyal ve genetik olmak üzere üç grupta incelenir.
Yapılan araştırmalar sonucunda beyinde bulunan norepinefrin, serotonin gibi bazı hormonların depresyon ile ilişkisi olduğu kanıtlanmıştır.
Günlük hayatta devamlı strese maruz kalan bireylerin depresyona girmeye daha yatkın oldukları görülmüştür. Küçük yaşta anne baba ölümü, şiddete maruz kalma ve travmalar ilerleyen yaşlarda depresyona girme ihtimalini arttırır. Yine küçük yaşlarda ihtiyaç duyulan sevilme, ait olma, güven duyma, başarı gibi duyguların karşılanamaması, ileriki yıllarda depresyona girmeye sebep olan durumlardır.
Yapılan bilimsel araştırmalar hastalığın genetik bir yatkınlığı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ağır depresyon hastalarının birinci derece akrabalarında da depresyon sıklıkla görülür. Bu durumun diğer nedeni de psikolojik rahatsızlığı olanların sorunlarını aile yaşantısına yansıtmaları olduğu değerlendirilmektedir.
Ağır depresyon ciddi ve tedavi edilebilir ruhsal bir hastalıktır. Bedensel, zihinsel ve duygusal belirtilerle kendini gösterir. En belirgin özelliği yaşamdan zevk almada azalma ve kötü ruh halidir. Depresyonda olan kişi karamsar, ümitsiz ve mutsuz olur. Her zaman kendini yalnız ve hüzünlü hisseder. Çevresindekilere karşı ilgisizleşmeye başlayan bireyde, huzursuzluk ve iç sıkıntısı gibi duygular hemen ön plana çıkar. Günlük yaşantısını engellemeye kadar giden bu duygu durumları aylarca sürebilir. Bireyin zihinsel faaliyetlerinin yanında genel sağlığını da olumsuz etkilemeye başlar. Ağır depresyon belirtileri kapsamında aşağıdaki durumları sıralayabiliriz.
Ağır depresyon tedavisi, insanların ruh halini ve duygu durumunu etkileyen olumsuzlukların ortadan kaldırılmasını amaçlayan tedavi planına verilen isimdir. Günümüzde insanların çoğu dönem dönem kendini üzgün ya da depresyonda hisseder. Zor hayat şartları mücadelesi içerisinde bu, normal bir durum olarak karşılanabilir. Ancak aşırı mutsuz, yoğun üzüntü içerisinde kendini değersiz hissediyor, bu duygular günlerce sürüyorsa, durum artık tıbbi bir rahatsızlık halini almıştır. Bu durumdaki kişilerin depresyon tedavisi alması gerekir.
Ağır depresyon uzman doktor tarafından teşhis ve tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır. Yapılacak ilk iş, teşhis ve tedavi için uzman bir doktora gitmektir. Tedavide anti-depresan veya alternatif ilaçlar kullanılabilir. Antidepresan ilaçlar, psikiyatri dalında uzmanlaşmış hekim tarafından uygun dozajlarda hastaya verilir. Yaşam biçimi değişiklikleri ve yüz yüze terapi yapılabilir. Ağır depresyon ilaçları ile psikoterapinin beraber kullanıldığı bütüncül tedavi yöntemi kullanılır. Düzenli olarak kullanılan antidepresanlar, genellikle hafta sonra etki göstermeye başlar.
İlaçların yanı sıra uygulanan psikoterapi ile bireyi olumsuz düşünce ve davranışlardan uzaklaştırmak ve bireyin daha aktif olması amaçlanır. Hipnoz yöntemi de bu uygulamalara ek olarak uygulanan depresyon tedavisi yolları arasında yer alır. Hafif ve orta şiddetteki depresyonun teşhis edilmesi daha zordur. Belirtiler genellikle hastanın yakınlarını rahatsız etmez. Hastanın belirtilere aldırış etmemesi ihtimali vardır.
Etkili bir tedavi ile haftalar içinde kısmi düzelme, ay aralığında da tam olarak düzelme yakalanabilir. Dolayısıyla ağır depresyondan nasıl çıkılır? diye düşünmenize gerek yok. İlk kez depresyon yaşayanlarda tedaviye en az altı ay devam edilir. Sonra hastanın durumuna göre sonlandırma yoluna gidilebilir. Birkaç kez depresyon geçiren hastalarda ise koruyucu amaçlı, tedavinin daha uzun yıllar sürdürülmesi gerekebilir. Ağır depresyon bireylerin günlük hayatını etkileyerek, verimliliğin düşmesine, ilişkilerin bozulmasına neden olur. Hatta sıklıkla da sağlık durumunun bozulmasına neden olabilir. Ağır depresyon tedavisi olmayan kişilerde kanser, astım, kalp ve damar rahatsızlıkları, diyabet, obezite gibi hastalıkların ilerlediği ifade edilir.
Ağır depresyon tedavisi kişiye özel yapılmalıdır. Çünkü kişiler depresyondan aynı şekilde etkilenmez. Herhangi bir kişi için işe yarayan tedavi başka biri için işe yaramayabilir. Depresyon zihinsel bir rahatsızlıktır. Ancak tedavi edilebilir. Depresyon yaşayan kişilerin yaklaşık % 85’inin tedavisi olumlu sonuçlanır. Neredeyse tüm hastaların tedavi sonrasında şikayetlerinin azaldığı ve yaşam kalitelerinin arttığı gözlemlenir.
Günümüzün en büyük problemlerinden biri ngilizce konuulan dünyann deyimiyle 'burn-out' olmak ya da Türkçelemi haliyle tükenmilik. Burn out nedir? Yanmak, yklmak, çökmek, tükenmek, ifl as etmek, zihinsel ve duygusal olarak tamamyla kopma noktasna gelmek.
Bugünün yaam koullarnda herkes çok fazla ii bir arada yapmak, ite, evde, özel hayatnda her yerde olmak, her ii üstlenmek ve dur durak bilmeden çalmak zorunda. Bu bitmek tükenmek bilmeyen insann yorulduunu, susadn, acktn, durup nefes almas gerektiini unuttuu düzende birçoumuz öyle bir seviyeye geliyoruz ki, bir anda gözlerimiz kararyor, düüp baylyoruz, kalp krizi veya panik atak gibi ciddi salk problemleri yayoruz, ya da vücudumuz bize yorgunluk, isteksizlik, sknt gibi uyarlar veriyor. Tempomuzu hafifl etmezsek öyle bir noktaya ulayoruz ki, canmza tak ediyor ve her eyi geride brakp hayatn sunduu en basit zevklerin tadn çkarmak için inzivaya çekiliyoruz.
Burn-out veya tükenmilik sendromu nedir?
Tükenmilik sendromunu psikoloji uzmanlar kronik stres, dü krkl ve engellenmilik durumu eklinde tanmlamakta. Burnout olan veya Türkçe deyimiyle tükenmilik sendromu yaayan kiiler kendilerini fiziksel ve duygusal olarak yorgun hissediyorlar. lerine kar ilgileri gün geçtikçe azalyor, kimi zaman umursamaz, kimi zaman da eletirel bir yaklam gelitiriyorlar. Ne kadar çalsalar, ne kadar çok ey baarsalar da, büyük bir tatminsizlik duyuyorlar. Bu duygu bazlarnda hiçbir ie yaramadklar hissine kadar gidiyor. Huzursuzluk, geveyememe, sakinleememe, geceleri uyuyamama, sürekli yorgun hissetme devam ettikçe kiinin kendini iyi hissetmemesi, sürekli sinirli bir ruh hali içinde olmas ve genel salnn bozulmasna sebep oluyor. Kii tam anlamyla ksr bir döngünün içinde buluyor kendini.
Tükenmi miyim nasl anlarm?
Psychology Today dergisi tükenmilik sendromunuz var m sorusuna kendi kendinize cevap vermeniz için basit testler öneriyor. Test bir yandan durum tespiti yapmanza yardm ederken, dier yandan ufak denemelerle kendinizi daha iyi hissetmeniz ve normale dönmeniz için salam birkaç adm atmanza olanak salyor.
Sözü edilen ilk test; salnz için ufack bir mola vermek. Stresten uzak, rahatlatc bir hafta sonu planlayn. Eer hafta sonu iinizin banda olmanz artsa, hafta aras birbirini takip eden iki günü kendinize tatil ilan edin. Bu iki günde 'hiçbir' i yapmayn. le ilgili telefon görümelerine cevap vermeyin, email veya teks mesaj atmayn. Eer aileniz size stres veriyorsa, bu iki günde onlardan da uzaklaacanz bir program yapn. Ksacas, hedefiniz size stres veren tüm devreleri kapatmak olsun. Stres kaynaklarna izin vermediiniz gibi, sizi rahatlatan, keyif aldnz aktiviteleri yapmaya yönelin.
ki günde de en az 8'er saat seafoodplus.inforu beslenin. Uzun zamandr yapamadnz ah keke öyle yapabilsem dediiniz size mutluluk veren, sizi rahatlatan aktiviteleri yapn. Kitap okumay seviyorsanz, kitap okuyun. Yemek yapmak sizi mutlu ediyorsa, yemek yapn. Yaz yazmak, kafanz datyorsa, yaz yazn.
Hiçbireyle uramak istemiyorum diyorsanz, hiçbir ey yapmayn. Ne yapn edin stresten uzak kaln.
Böyle her eyden uzaklatnz bir hafta sonunun ardndan hala pazartesi sabah kendinizi yorgun hissediyor, ie gitmek istemiyorsanz, büyük ihtimal tükenmilik sendromunuz var demektir. Rahatszln seviyesini tespit etmek isterseniz, daha uzun soluklu ikinci bir test yapabilirsiniz. Kendi kendinize çözüm üretmeye balayn. O hep ertelemek zorunda kaldnz tatilleri hemen planlamaya balayn. Hatta planlamayla zaman harcamayn. Hemen atlayn arabanza, birkaç günlüüne uzaklan ehrin gürültüsünden. Bu sefer 2 haftaya yayn tatilinizi. lk testteki kurallara sadk kaln. le ilgili hiçbir giriimde bulunmayn, kimseyle ile ilgili konumayn. Size stres veren her eyi hayatnzdan çkarn. Ne fiziksel ne de duygusal anlamda sizi yoran eyler yapmayn. Salkl beslenin, bedeninizi dinleyin, kendinizi zorlamayn, rahat brakn.
Eer 2 haftann sonunda, kendinizi güçlenmi ve canlanm hissetmiyorsanz, problemlerinizin ciddi olduu sonucuna varabilirsiniz. Yaam tarznz kökünden deitirmenin zaman geldi demektir. Deitirmeyi redderseniz ya da deitirmekte gecikirseniz, ruh ve beden salnz korumak için çok geç olabilir. Unutmayn kimse hiç dinlenmeden koamaz.
Kendi kendinize yaptnz bu pragmatik testlerde tükenmilik sendromuna yakalandnz kefederseniz, bu sizin için dünyann sonu deil, bilakis balangc olacaktr. Mevcut durumunuzu saptayarak iiniz ve yaam temponuzla ilgili önlemleri alacak, ne kadar zor da görünse, gönüllü bir deiim balatacaksnz.
Kendi kendinizi una ikna edin: Profesyonel yaama baladnzdaki siz ile bugünkü siz ayn kiisiniz. Özünüz ayn. Sadece yllar sizi daha bilgili, deneyimli, akll ve olgun yapt. Hala ayn inançlar, dorular, sonuna kadar savunaca fikirleri olan salam bir karaktersiniz. Sadece yllarla tadnz stres size bu nitelikleri tadnz unutturmu olabilir. Onlar yeniden hatrlayn.
Avrupa'da i hastalklar giderleri trmanyor
Independent gazetesinde Nisan 'te yaynlanan habere göre, ngiltere'de çalanlarn üçte biri depresyon ve tükenmilik sendromundan yaknmakta. Salk kurulularnn tahminlerine göre, Avrupa genelinde çalanlarn bu tür hastalklarnn maliyeti 77 milyar sterlin ( milyar TL) olarak saptanm. Çalanlarn ruh salklarn inceleyen çalmaya katlan irketler arasnda Barclays, BT ve Royal Mail gibi devler var. Rapor çalanlarn kararszlk, unutkanlk ve konsantrasyonbozukluu gibi semptomlara dikkat edilmesi gerektii, depresyonun habercileri olabileceklerinin alt çiziliyor. leri gelen irketler çalanlarn duygusal saln iyiletirmek için, tam zamanl psikologlar ie alyor, çalanlarn egzersiz yapmalar için tevik ediyor. London School of Economics ve King's College London'n ortak gerçekletirdikleri bir çalmann sonuçlarna göre, çalanlarn ruh salklarndaki bozukluklar Avrupal irketlere maliyeti milyar TL. Depression Alliance vakfnn aratrmasna göre ise, ngiltere genelinde çalanlarn üçte biri depresyon, stres ve tükenmilik sendromundan ikayetçi. Özellikle depresyon çalanlarn içine kapanmasna, dier çalanlardan kiinin kendini soyutlamasna sebep oluyor. Bugünün beyin merkezli ekonomisi entelektüel bir çalma gerektirmekte. Verimlilik ve inovasyonu alevlendiren insann zihinsel yetileri. Depresyon gibi hastalklar dorudan çalann zihnini, duygu ve düüncelerini öldürmekte. Çalmann sonuçlar, bu tür hastalklarla savama konusunda irketlerin fazla önlem almadn göstermekte. Zihinsel sal ve çalanlarn kendini iyi hissetmesini salayacak politikalar yok denecek kadar az veya uygulamada ciddi açklar var. Örnein, uluslararas reklam firmas Ogilvy 18 bin çalanna öle aralarnda beslenme, uyku ve zaman yönetimi konularnda eitimler veriyor ve çalanlar için psikolog hizmeti salyor. ngiltere Unilever'in insan kaynaklar alannda bakan yardmcs Tim Munden depresyonu gidermenin iletmenin geneline ve çalanlarna büyük yarar saladna inanyor. Alnan önlemler sayesinde, ile ilgili zihinsel hastalklarn ve bu hastalklar yüzünden ie gelmemelerin itibaryla %10 orannda düecei öngörülüyor.
TÜKENMLK SENDROMU SEMPTOMLARI NELERDR?
- Kronik yorgunluk - Uykusuzluk
- Konsantrasyon bozukluu
- Uyarc fiziksel semptomlar
- Sklaan hastalklar
- tah kayb - Anksiyete
- Depresyon - Kzgnlk
- Hayattan zevk alamama
- Karamsarlk - Sosyallememe
- çine kapanma - Kendini çaresiz ve umutsuz hissetme
- Kolaylkla irite olma
- Verimlilikte düü
seafoodplus.info
Büyükşehirlerde yaşam şartları, ekonomik dengeler, yoğun iş temposu ve teknoloji kullanımı sonucunda yalnızlaşmanın artması, insanoğlunun doğadan ve kendi doğasından uzaklaşması ve daha çok kariyer yapma zorunluluğu gibi nedenler tükenmişlik sendromunu arttırıyor, oluşan farkındalık nedeniyle de bu kavramı etrafımızda daha sık duyar hale geliyoruz. Tükenmişlik sendromu konusunda merak edilenleri uzman psikologlara sorduk.
“Tükenmişlik” kavramı ilk kez yılında Bradley, sonra yılında daha ayrıntılı olarak Amerikalı psikolog Herbert Freudenberger tarafından ortaya kondu. Freudenberger, tükenmişlik sendromunu başarısız olmak, yorulmak, gücü ve kaynakları aşırı zorlamak olarak tanımlıyor. Herbert’in ardından konu üzerinde çalışan Maslach ve Jackson tarafından bu kavram geliştiriliyor. Günümüzde kabul gören tükenmişlik sendromu tanımında Maslach, tükenmişlik sendromunu; kişinin iş yaşamında ve diğerleriyle ilişkilerinde olumsuzluklara yol açan özsaygı yitimi, kronik yorgunluk, çaresizlik ve umutsuzluk duygularının gelişimi ile birlikte seyreden fiziksel tükenme, duygusal tükenme ve entelektüel tükenmeyle karakterize bir sendrom olarak tanımlıyor.
Bir başka tanıma göre ise tükenmişlik, aşırı stres ya da doyumsuzluğa tepki olarak psikolojik geri çekilme durumu. Tükenmişlik, duygusal tükenme, duyarsızlaşma boyutlarında artış ve kişisel başarı boyutunda azalma olarak üç alt boyuttan oluşuyor. Ayrıca çalışma isteği yüksek olan bireylerin, çalışma isteklerini kaybetmeleri son aşama. Kısacası bu sendrom bir hastalık değil sadece bir durum ve süreç olmakla birlikte iş yaşamında yoğun baskı sonucu kişinin duygusal ve fiziksel çöküntü yaşaması olarak özetleniyor.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Zeynep Zat, tükenmişlik sendromunun belirtilerini şöyle özetliyor:
Psikolojik belirtiler; duygusal olarak bitkin hissetme, kolayca küçük şeylere bile öfkelenme, kronik sinirlilik, hatırlama, karar verme, odaklanma ve dikkati sürdürmede güçlük, hayal kırıklığı, çaresizlik, çökkünlük, endişe, huzursuzluk, düşük özsaygı, değersizlik inancı, eleştirilere kapalı olma, apati (duygusuzluk, kayıtsızlık), anlamsızlık hissi, yabancılaşma ve ümitsizlik.
Psikofizyolojik belirtiler; fiziksel yorgunluk, halsizlik, enerji kaybı, yeme ve uyku düzeninin bozulması, gastrointestinal bozukluklar, psikosomatik (psikolojik kökenli bedensel ağrılar) hastalıklar, solunum güçlüğü ve koroner kalp hastalıkları.
Davranışsal belirtiler; dikkatsizlik, erteleme, nihai karara varmayarak sürüncemede bırakma, işe geç kalma, hata yapma, istifa etmenin sık dile getirilmesi, motivasyon eksikliği, performans düşüklüğü, diğer insanlara karşı negatif tutum (ör. alaycı tavırlar), iş saatini farklı aktiviteler ile geçirme eğilimi, kuruma duyulan ilginin ve aidiyet duygusunun azalması, aktif olarak içe çekilme, umurumda değil tutumu, alkol ve madde kullanımında artma.
Tükenmişliği Tetikleyen Faktörler
Herhangi bir profesyonel de tükenmişlik sendromu yaşayabilir ancak doğrudan insana hizmet veren, geniş kitleler tarafından değerlendirilen ve eleştirilebilen meslek elemanlarının bu sendroma yakalanma ihtimalinin yüksek olduğu söyleniyor.
Zeynep Zat, bu sendromun genellikle başka insanlara iyi gelmeyi gerektiren (yardım eden profesyoneller) meslek gruplarında da görülme sıklığının yüksek olduğuna işaret ediyor. Tıpkı ruh sağlığı uzmanları, sosyal çalışmacılar, hemşireler, öğretmenler, özel eğitimciler gibi.
Şirketler tükenmişliği önlemek için organizasyonlar yapabilir, belirsiz ücret ve görev tanımını netleştirebilir, uzun çalışma saatlerini kısaltabilir, kişinin özel yaşam dengesini bozmamaya özen gösterebilir. Ayrıca, tükenmişlik sendromu yaşayan kişinin, stres yönetimi eğitimi alması da bir çözüm olabilir.
Kişiler de farklı görevler ve farklı çalışma düzenleri ile iş yerindeki monotonluğu kırmaya çalışabilirler.
Zeynep Zat, “Kişi, tükenmeye başladığını fark ettiğinde, ona göre hayat tek bir şeyin etrafında, şekillenir olmuş demektir. Dolayısı ile ‘Bu hayatta beni ben yapan başka neler var? İş dışındaki ben kimim? Neler yapmaktan hoşlanırım? Kimler ile buluşmaktan hoşlanırım?’ sorularını sormak ve gelen yanıta göre yaşamı yeniden düzenlemek kendisine yardımcı olabilir.” diyor ve şu tavsiyelerde bulunuyor:
Tükenmişlik sendromunun panzehiri, kişinin kendini güçlü hissetmesidir. Tedavi söz konusu olduğunda, literatürde sıklıkla kişinin uzaklaşıp ‘istirahat etmesi’ tavsiye ediliyor. Ayrıca, kişiye psikoterapi desteği de verilebiliyor. Zeynep Zat, “Psikoterapi kişinin hayatının kontrolünü etkin bir şekilde yapabilmesi, özel yaşamı ve iş yaşamındaki olumsuz durumlar ile daha kolay baş edebilmesi için gerekli becerileri edinebilmesi, stresli durumları daha iyi yönetebilmesi ve kaynaklarının güçlendirilmesi için kişiye yardımcı olabilir.” diyor.
Burcu Özçelik Sözer, Hürriyet İK
DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Ninja-insan becerileri herkesle iyi geçinmenize yardımcı olabilir. Çoğumuzun üstünlük davranışı gösterenlere alerjisi vardır. Bu insanlar küçümseyici bir
Fisher ve Ury’nin geliştirdiği ve istenen her durumda ve konumda uygulanmaya izin veren Harvard Uzlaşma Projesi’nin temel yaklaşımını kısaltarak
İş yaşamından dostluklara, karşı cins ile ilişkilerin nasıl gittiğinden kariyer planlarına kadar ‘özgüvenimiz’ bizim yanı başımızdadır. Çoğunlukla