hayvan damı projeleri / % 50 HİBELİ AHIR/AĞIL DESTEĞİ (TARIMA DAYALI EKONOMİK YATIRIMLAR) İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

Hayvan Damı Projeleri

hayvan damı projeleri

kaynağı değiştir]

Tarih öncesi çağlar Neolitik ve Kalkolitik dönem[değiştir kaynağı değiştir]

Nuvola apps kweather.svg Şanlıurfa iklimi Weather-rain-thunderstorm.svg
Aylar Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Yıl
En yüksek sıcaklık (°C) 21,6 22,7 29,5 36,4 40,0 44,0 46,8 46,2 42,0 37,8 29,4 26,0 46,8
Ortalama en yüksek sıcaklık (°C) 10,0 11,9 16,5 22,3 28,6 34,6 38,7 38,3 33,9 26,9 18,5 12 24,3
Ortalama sıcaklık (°C) 5,6 7,0 10,9 16,2 22,1 28,1 31,9 31,3 26,8 20,1 12,7 7,5 18,3
Ortalama en düşük sıcaklık (°C) 2,2 2,9 6,0 10,5 15,5 20,7 24,3 24,0 20,1 14,7 8,4 4,1 12,7
En düşük sıcaklık (°C) −10 −11,4 −7,3 −3,2 6,0 10,0 15,2 16,0 11,2 2,5 −6 −6,4 −11,4
Ortalama yağış (mm) 84,8 71,0 66,1 49,2 29,1 4,0 0,6 0,8 2,9 25,8 45,4 78,7 458,4
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü[17]

Nüfus[değiştir kaynağı değiştir]

İbrahim peygamber Harran'dan ayrılırken, Francesco Bassano

Bu gün Şanlıurfa’nın bir ilçesi olan ve şehrin 45 km. kadar güneydoğusunda yer alan Harran şehrinin adına ilk defa M.Ö. 2. binyılın başlarına ait çivi yazılı tabletlerde rastlanır. Bu tabletler arasında, Harran'daki Sin Mabedi’nde bir antlaşma imza edildiğine dair bir belge bulunmaktadır. Mezopotamya pagan inanışının en önemli merkezlerinden biriydi ve burada ay tanrısı Sin ile güneş tanrısı Şamaş’ın mabedleri bulunuyordu. 2. binyılın ortalarında Hititler’le Mitanniler arasında yapılan bir antlaşmaya Harran’daki ay tanrısı Sin ve güneş tanrısı Şamaş şahit tutulmuştur. Bundan sonra Bâbil, Hitit, Asur tabletlerinde Harran’dan sık sık bahsedildiği görülmektedir. Asur tabletlerine göre bölge M.Ö.2000'lerde Hurriler ile Mitannilerin yerleştiği bir yerdi. Süryânîlerin atası olan Ârâmîlerin bölgeye yerleşmesi M.Ö 11.yüzyıldan sonra da Mezopotamya'dan kuzeye doğru göç ederek Fırat'ın iki yakası boyunca uzanan topraklarda Bit-Adini Devleti'ni kurdukları döneme denk gelmektedir. Harran, M.Ö.857'de Asur İmparatorluğuna bağlandı. MÖ 609'de Medler ve Keldânîler'in işbirliğiyle Asur İmparatorluğunun başşehri Ninova'nın ele geçirmelerinden sonra son Asur kralı II. Asur-Uballit, Harran Kalesi'ne sığındı ve Asur İmparatorluğu üç yıl daha burada devam etti. MÖ 612'de Asur İmparatorluğu tamamen ortadan kaldırıldı ve Harran'a sırasıyla Medler ve Keldânîler hakim oldu.

MÖ 722 yılında Asur Kralı II. Sargon'un, İsrail devletini istila ederek Yahudileri Mezopotamya'ya ve Harran'a sürmesiyle bölge ilk kez bir Yahudi topluluğu ile tanışmış oldu. Babil kralı Keldânîler'in hükümdarı Nebukadnezar'ın MÖ 586 yılında Kudüs'ü ele geçirerek şehir ile birlikte Süleyman Mabedini de yıkıp Yahuda Krallığı’nı ortadan kaldırarak Yahudileri bölgeden sürmesi neticesinde tüm Mezopotamya'da önemli bir Yahudi nüfus ortaya çıkmıştı. Tarihe Babil Sürgünü olarak geçen bu hadisenin bir sonucu olarak Mezopotamya kentlerinde Yahudi kolonileri kurulmuştu. MÖ 539'da Perslerin, Keldânîlerin hakimiyetine son vererek Babil İmparatorluğunu ortadan kaldırması neticesinde Harran Perslerin eline geçti. Pers Kralı I. Darius Yahudilerin sürgününe son vererek ülkelerine gitmelerine müsade etse de Yahudilerin bir kısmı Mezopotamya ve Harran'da kalmaya devam ettiler. Bu dönemde Harran'da da güçlü bir Yahudi kolonisi vardı. Şehirdeki Yahudi nüfusun varlığı, Kitâb-ı Mukaddes'de şehrin adının geçmesiyle kendini göstermiştir. Yahudi Kutsal Kitabı Tanah'ta Hārān biçiminde geçen şehir İbrani anlatıları ve mitolojisine göre tufandan sonra yeryüzünde tesis edilen ilk şehir olup Nuh peygamberin torunlarından Kaynan tarafından kurulmuştu. Yahudi Kutsal Kitabı Tanah'ta İbrahim peygamber ve atasının yaşadığı mekan olarak geçen Harran, Yahudilik için kutsiyeti olan bir mekandır. Harran, İbrahim peygamberin yanı sıra Lut peygamber, Şuayb peygamber ve Elyesa peygamber ile de ilişkilendirilen mekanlardandır. İbrahim peygamberin ateşe atılması hadisesi ise Yahudi Kutsal Kitabı Tanah'ta yer almamakla birlikte Kitab-ı Mukaddes dışı Yahudi literatüründe ayrıntılı şekilde anlatılmaktadır.

Harran ve civardaki bölgeler, Büyük İskender'in MÖ 331'de Pers İmparatorluğuna son vermesinden sonra Yunan hâkimiyeti altına girmiş ve sonraki dönemlerde Harran, önemli bir Yunan kolonisi haline gelmiştir. Öyle ki Abbasîler döneminde yaşayan ünlü İslâm hukukçusu Ebû Yûsuf, Harran’dan bahsederken buranın halkının Süryânîce konuşan yerli halk ve Rumlar'dan oluştuğunu söyler.

Helenistik dönem ve Roma döneminde Edessa[değiştir kaynağı değiştir]

Harran'ın 45 km kuzeyinde bu günkü Urfa şehir merkezini oluşturan alanda, tarihi verilere göre Büyük İskender'in ölümünden sonra kurulan Helenistik krallıklardan Selevkos İmparatorluğu döneminde Edessa şehri kurulmuştur. Dönemin Yunanca ve Latince kaynaklarda şehrin adı Edessa olarak geçerken şehrin yerli halkının da dili olan Süryanice kaynaklarda Urhay olarak geçmektedir. Selevkoslar'ın MÖ 132 yılında İranlıların baskısına dayanamayarak yıkılması üzerine Urfa'da bu tarihten itibaren Osroene ismi ile bir bağımsız bir krallık kuruldu.[15] Osroene Krallığı, Urfa’da kurulan ilk bağımsız krallıktır ve MS 244 yılına kadar hüküm sürmüştür. Başkenti Edessa yani Urfa olan Osroene krallarının çoğu Abgar ismi ile çağrıldığından bu devlete Abgarlar devleti denildiği gibi Abgarlar dönemi de denilmiştir.

Tarihi kayıtlarda ve Abgar efsanesinde, Kral V. Abgar Ukkama’nın ilk Hristiyan kral olduğu ve Edessa'da hüküm sürdüğü, İsa Peygamber'in tebliğinden hemen sonra bu dini kabul ettiği ve kendi halkına da benimsettiği belirtilir.[16] Cüzzam hastalığına yakalanan ve bu nedenle oldukça acı çeken V. Abgar’ın, İsa Peygamber'in gönderdiği mucizevi mendil sayesinde iyileştiği rivayet edilmektedir. 2016 yılında Şanlıurfa’nın Balıklıgöl yerleşkesi civarında yürütülen "Kale Eteği Projesi" kapsamındaki kazı çalışmalarında Abgar Krallığı dönemine ait olduğu tahmin edilen Süryanice yazıtlar ve ince işlemelerin yer aldığı bir taban mozaiği bulunmuştur. Osroene Krallığı devrine ait Şanlıurfa'daki tarihi eserlerin en kıymetlisi Kale'deki çifte sütundur. Halk tarafından bu sütunlara mancınık denilmektedir. Bu sütunlar Osroene krallarından Eftuha tarafından eşi Şalmet adına dikilmiştir. Kentte, Yunan-Roma üslubunda bezenmiş 30 civarında renkli taban mozaiği, kent içinde ve civarında bulunmuş Süryânice kitabeler ve kaya mezarları Osroene Krallığı dönemine aittir. Bu mozaiklerin büyük bir kısmı yurt dışına kaçırılmış, bir kısmı da bazı müzelerde sergilenmektedir. Bu mozaiklerden en önemlisi, Antik Yunan’da müzik ve şiirle özdeşleştirilen Orpheus'un lir çaldığı ve onun etrafına toplanan çeşitli hayvanların müziği dinlerken tasvir edildiği MS 194 tarihli, 1.64-1.52 m. boyutlarındaki mozaiktir. Mozaik 1980’li yıllarda ABD’ye götürülmüştür. Ancak daha sonra ABD’de Dallas Sanat Müzesi’nde tespit edilince 2015 yılında Urfa'ya iade edilmiştir. Osroene Krallığı döneminde Urfa'da ilmi, edebi bilhassa felsefi çalışmalara önem verilmiştir. Süryaniler ilk edebi ve felsefi çalışmaları MS 2. yüzyılda yapmışlardır. Süryani yazısının doğduğu kent Urfa’dır. 2. yüzyıldan itibaren Hristiyanlık tesiri altında gelişen "Süryani Edebiyatı" doğmuştur. İncil, Yunanca'dan Süryânice'ye ilk defa bu dönemde Urfa’da çevrilmiştir. Urfa'nın başlıca Hristiyan merkezlerinden biri haline gelmesine karşılık Harran, pagan kültürünün bölgedeki en önemli merkezi olmaya devam etti. Yerleşim merkezleri olan Harran'a nisbetle komşularının Harrânîler adını verdiği topluluk ay tanrısı Sin liderliğindeki yıldız ve gezegen kültüne dayalı paganist dinî yapılarını devam ettirmekteydiler.

166 yılında gerçekleşen bir barış antlaşmasıyla Osroene Kralı VIII. Ma’nu, Roma İmparatorluğunun himayesine altına girdi. Bu dönemde Roma İmparatoru Caracalla 213 yılında Mezopotamya Seferi'nden dönerken Urfa Kralı X. Abgar Severus ve oğullarını zincire vurarak Roma'ya götürdü ve orada öldürttü. Başsız kalan Osroene Krallığı 214 yılının Ocak ayında İmparator Caracalla tarafından bir Roma kolonisi haline getirildi. Ancak İmparator Caracalla 8 Nisan 217 tarihinde Harran'daki Sin Tapınağı'nı ziyaretten dönerken yol kenarında çişini yaptığı sırada bir suikast sonucu Julius Martialis isimli bir imparatorluk muhafız subayı tarafından öldürüldü. Osroene Krallığı kesin bir şekilde tarihe karışarak Osroene adıyla bir Roma eyaleti kuruldu. Son Osroene Kralı XI. Abgar Ferhad, 244 yılında Roma’ya dönmüş ve orada ölmüştür. Kendisinin ve karısı Hodda'nın mezarları halen Roma’da olup tarihçiler tarafından ziyaret edilir.

Bizans dönemi[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir