hem hem bağlacı ingilizce / Genel İngilizce, YDS İngilizce ve Okul İngilizcesi, İngilizce Oyunlar

Hem Hem Bağlacı Ingilizce

hem hem bağlacı ingilizce

both, iki şey için kullanılır ve "her ikisi de" demektir.
either, iki şey için kullanılır ve "ikisinden biri" demektir.
neither, iki şey için kullanılır ve "ikisinden hiçbiri" demektir.


► Both

Cümlede daima çoğul olarak düşünülür.

- Both women are from England. (Her iki kadın da İngiltere'lidir.)

- There was a lot of snow on the both sides of California last year. (Geçen yıl Kaliforniya'nın her iki yakasında da çok kar vardı.)

"both" çoğu durumda "both of" olarak da kullanılabilir.

- Both of the women are from France. (Her iki kadın da Fransalıdır.)

- He likes both of the teachers. (Her iki öğretmeni de seviyor.)


► Both … and …

Bu yapı da, Türkçe'deki "hem hem de" ifadesinin karşılığıdır.

- Both Sue and Mary were very sad when they left the city. (Şehirden ayrıldıklarında hem Sue, hem de Mary üzgündü.)

- My mother was both pleasad and anxious when she heard the news. (Annem haberi duyduğunda hem memnun olmuş hem de endişelenmişti.)

 

"both" kendisinden sonra isim gelmeden yalnız başına da kullanılabilir.

A : Do you like coffee or tea? (Kahveyi mi yoksa çayı mı seviyorsun.)

B : I like both. (Her ikisini de seviyorum.)

A : Which one did you invite, John or Michelle? (Hangisini davet ettin, John mu, yoksa Michelle mi?)
B : Both. (Her ikisini de.)


► either

Either cümlede daima tekil olarak düşünülür ve Türkçe'deki "ikisinden biri" ifadesinin karşılığıdır.

- Either student can come to the party. I like both of them. (İki öğrenciden birisi gelebilir. Her ikisini de seviyorum.)

- My father will go to either mosque tomorrow. (Babam yarın iki camiden birine gidecek.)

 

"either of …" yapısından sonra gelen isimler her zaman çoğul olur.

- Was either of you in the room last night? (Dün gece ikinizden birisi odada mıydı?)

A : Did the visitors like these two museums? (Seyirciler bu iki müzeyi beğendiler mi?)
B : They didn't like either of them. (İkisini de sevmediler.)


► either … or …

Türkçe'deki  "ya … ya da" ifadesinin karşılığı olarak kullanılmaktadır.

- You can eat either fish or meat there. (Orada ya balık veya et yiyebilirsiniz.)

- Either he comes or I'll complain him to the police. (Ya gelir ya da onu polise şikayet ederim.)

 

Either kendisinden sonra isim gelmeden yalnız başına kullanılabilir.

A : Would you like rice or potatoes? (Pilav mı patates mi istersin?)
B : Either. I don't mind. (İkisi de olabilir. Fark etmez)


► neither

Cümlede daima tekil olarak düşünülür ve tam olarak karşılamasa da, Türkçe'deki "ikisinden hiçbirisi" ifadesinin karşılığıdır.

- Neither car is fast. (İki arabadan hiçbiri hızlı değil.)

- Neither student knows the answer. (İki öğrenciden hiçbiri cevabı bilmiyor.)

 

"Neither of" yapısından sonra gelen isim daima çoğul olur. Bu tür kullanımlarda "neither" hem tekil ve hem de çoğul olarak düşünülebilir.

- Neither of them want / wants to come here. (İkisi de buraya gelmek istemiyor.)

- Neither of us is / are happy here. (İkimiz de burada mutlu değiliz.)


► neither … not …

Türkçe'deki "Ne … ne de …" ifadesinin karşılığı olarak kullanılabilir.

- Neither Suzie nor Hillary wants him. (Onu ne Suzie ne de Hillary istiyor.)

- He neither watched television nor listened to the radio last night. (Dün gece ne televizyon seyretti ne de radyo dinledi.)

 

neither kendisinden sonra isim gelmeden tek başına kullanılabilir.

A : Is he a teacher or a doctor? (O öğretmen mi yoksa doktor mu?)
B : Neither. He is an engineer. (İkisi de değil. Mühendistir.)

 

Neither'ın olumlu cümle ile kullanımı, either'ın olumsuz cümle ile kullanımındaki verdiği manayı verir.

- I like neither of the books. (Kitapların ikisini de sevmiyorum.)
- I don't like either of the books. (Kitapların ikisini de sevmiyorum.)

 

Cümle başında kullanılması icap ettiği zaman neither tercih edilir.

- Neither student knows the answer. (Öğrencilerin ikisi de cevabı bilmiyor.)

Yani bu cümle yerine either kullanarak (Either of the students doesn't know the answer) diyemeyiz.

 

Neither ve either tekil olarak düşünüldükleri için şahıslarla kullanıldığı zaman üçüncü tekil şahıslar için kullanılan zamirler ile kullanılırlar. (He, him, his ; she, her, her)

- Neither of them can bring his book. (İkisi de ( hiçbiri ) kitabını getiremez.)
- Neither of the boys knows the answer of the question, does he? (Çocukların ikisi de sorunun cevabını bilmiyor, değil mi?)

İngilizcede Yan Cümle Bağlaçları, yan cümleyi (subordinate clause)  ana cümleye (main clause) bağlamak için kullanılır. Bu iki cümleyi arasında, neden- sonuç, amaç- sonuç, eş zamanlılık, olasılık, veya koşul anlamı kuracak şekilde birbirlerine bağlarlar. Yan cümle bağlacı, yan cümlenin her zaman başında yer alır. Yan cümle ana cümleden önce yada sonra yer alabilir. Eğer yan cümle cümlenin başında yer alıyorsa, yan cümle ile ana cümle arasına virgül işareti (,) konur. Aktif olarak kullanılan bağlaçlar şöyledir: “after”, “although”, “as”, “because”, “before”, “if”, “once”, “since”, “now that”, “though”, “till”, “until”, “when”, “where”, “whether”, “while”.

 

Örnek:

(1)After he had left, Sandra started to talk behind his back. 

Çeviri: O gittikten sonra, Sandra onun arkasından konuşmaya başladı. (Bu cümlede “after” zaman ilişkisi kurmaktadır.)

 

(2)Although it was snowing, she wore a mini skirt and a short- sleeved shirt. (Bu cümlede “although” zıtlık ilişkisi kurmaktadır.)

Çeviri: Kar yağıyor olmasına rağmen, mini etek ve kısa kollu gömlek giydi. 

 

(3)As I was walking to school, it began to rain. 

Çeviri: Okula yürürken yağmur yapmaya başladı. (Bu cümlede “as” eş zamanlılık ilişkisi kurmaktadır.)

 

(4) He made a lot of mistakes in the test because he didn’t pay attention in class. 

Çeviri: Derste dikkatini vermediği için sınavda çok fazla hata yaptı. (Bu cümlede “because” neden- sonuç ilişkisi kurmaktadır.)

 

(5) You should visit your uncle in the hospital before it’s too late.(Bu cümlede “before” zaman ilişkisi kurmaktadır.)

Çeviri: Çok geç olmadan amcanı hastanede ziyaret etmelisin. 

 

(6)If you make it here, you can make it anywhere. (Bu cümlede “if” koşul ilişkisi kurmaktadır.)

Çeviri: Burada başarılı olursan her yerde başarılı olursun. 

 

(7) Once it stops raining, we will swim. 

Çeviri: Yağmur durduğunda yüzeceğiz. (Bu cümlede “once” hem zaman hem koşul ilişkisi kurmaktadır.)

 

(8a) Since Sunday is a holiday, we don’t have to go to work. 

Çeviri: Pazar tatil olduğu için işe gitmemize gerek yok. (“Since” bağlacının iki kullanımı vardır. Bu cümlede “since” neden-sonuç ilişkisi kurmaktadır.)

(8b) Since I came to Berlin, I haven’t made any friends.

Çeviri: Berlin’e geldiğimden beri arkadaş edinmedim. (Bu cümlede ise “since” “-den beri” anlamı katarak zaman ilişkisi kurmaktadır.)

 

(9) Now that you have finished college, you should start looking for a job. 

Çeviri: Okulu bitirdiğine göre, iş aramaya başlamalısın. (Bu cümlede “now that” hem zaman hem koşul ilişkisi kurmaktadır.)

 

(10) Though he needed the money for college tuition, he had to quit his job. 

Çeviri: Okul harcı için paraya ihtiyacı olmasına rağmen işten ayrılmak zorunda kaldı. (Bu cümlede “although” zıtlık ilişkisi kurmaktadır.)

 

(11) The man tortured the young woman till/until the police came.

Çeviri: Adam, polis gelene kadar genç kadına işkence etti. (Bu cümlede “till/until” zaman  ilişkisi kurmaktadır.)

 

(12) When the police got there, the man had already committed suicide.

Çeviri: Polis oraya vardığında adam çoktan intihar etmişti. (Bu cümlede “when” zaman  ilişkisi kurmaktadır.)

 

(13) I am not interested in where you have been all day. 

Çeviri: Bütün gün nerede olduğunla ilgilenmiyorum. (Bu cümlede “where” yer ilişkisi kurmaktadır.)

 

(14) I’m going jogging today whether you join me or not. (Bu cümlede “whetheror not” koşul ilişkisi kurmaktadır.)

Çeviri: Sen bana katılsan da katılmasan da bugün koşuya çıkıyorum. 

 

(15) The rich are getting richer, while the poor are getting poorer.

Çeviri: Zenginler zenginleşmeye devam ederken fakirler gittikçe fakirleşiyor. (“While” bağlacının iki kullanımı vardır. Bu cümlede “while” tezatlık ilişkisi kurmaktadır ve virgül işareti yan cümle sonda da olsa kullanılmaktadır.)

 

(16) While I was in class, the fire alarm went off on the second floor. 

Çeviri: Ben dersteyken ikinci katta yangın alarmı çaldı. (Bu cümlede ise “while” zaman ilişkisi kurmaktadır ve virgül yan cümle bağlacı başta yer alıyorsa iki cümle arasında kullanılmaktadır.)

 

İngilizcede sıklıkla kullanılan yan cümle bağlaçları (subordinating conjunctions) şunlardır: 

after: sonra, -den sonra

although/though: -e rağmen, -e karşın

as: -iken, -den dolayı

because: çünkü

before: önce, -den önce

if: eğer

once: bir oldu mu, seafoodplus.infoı mı

since: -den beri, -den dolayı

now that: madem ki, şimdi

till/until: -e kadar

when: -dığında

where: -dığı yerde

whether or not: olsa da olmasa da

while: sırasında, -e karşın

Eksiksiz Online YDS Hazırlık

İngilizcede Düzenleme Bağlaçları cümle içerisinde aynı dilbilgisel özelliği taşıyan birden fazla kelimeyi veya kelime gruplarını birbirlerine bağlamak için kullanılmaktadır. Birbirlerine paralel bu yapılar arasında virgül (,) kullanılmaz. Aktif olarak kullanılan bu bağlaçlar sırasıyla şöyledir: “and”, “but”,” “or”, “bothand”, “not only… but also…”, “either… or” ve  “neither… nor”. 

 

Örnekler: 

(1)Susan and her husband are going camping in the woods this Sunday. 

Çeviri: Susan ve eşi bu pazar ormanda kampa gidiyorlar. (Bu cümlede “and” bağlacı iki özneyi bağlamak için kullanılmıştır.)

 

(2) The bride waved to her father and started crying. 

Çeviri: Gelin babasına el salladı ve ağlamaya başladı. (Bu cümlede “and” bağlacı iki eylemi bağlamak için kullanılmıştır.)

 

(3) Susan, her husband and their two children went jogging in the woods.

Çeviri: Susan, eşi ve iki çocukları ormanda koşuya çıktılar. (“and” bağlacı birden fazla kısmı birbirine bağlıyorsa, “and” bağlacından önceki kısımların aralarına virgül (,) konur.

 

(4) This TV series is old but funny. 

Çeviri: Bu televizyon dizisi eski ama eğlencelidir. (Bu cümlede “but” bağlacı iki sıfatı birbirine bağlamak ve anlamdaki tezatlığı vurgulamak için kullanılmıştır.)

 

(5) I have met his mother but not his mother. 

Çeviri: Annesiyle tanıştım ama babasıyla tanışmadım. 

 

(6) He tried to reach her but she had already left. 

Çeviri: Ona ulaşmaya çalıştı ama o çoktan gitmişti. (Bu cümlede “but” bağlacı iki cümleyi birbirine bağlamak için kullanılmıştır.)

 

(7) He wants to watch a film or (to) read his comic book. 

Çeviri: Film seyretmek veya kitap okuma istiyor. (Bu cümlede “or” bağlacı iki “to infinitive” yapıyı birbirine bağlamaktadır. Cümlenin ilk kısmında to infinitive kullanıldığı için (to watch) “or” yapısından sonraki ikinci kısımda “to” kullanılıp kullanılmaması konuşmacının tercihine bağlıdır.)

 

(8) The old man used to start the day by picking flowers or watering the garden. 

Çeviri: Yaşlı adam güne çiçek toplayarak veya bahçeyi sulayarak başlıyordu. 

 

(9) Visit or call your uncle some time, he misses you very much.

Çeviri: Amcanı ziyaret et veya ara, seni çok özlüyor.     

 

(10) Both the parent and her child are satisfied with the quality of the lesson. 

Çeviri: Hem veli hem de çocuğu dersin kalitesinden memnun. (Bu cümlede “bothand… yapısı iki özneyi, hem… hem de… anlamı vererek birbirine bağlamaktadır. Özne görevinde kullanılırken kendilerinden sonra gelen fiil (are) çoğuldur.)

 

(11) The man shot both the driver and the passengers. (Bu cümlede “bothand… yapısı iki nesneyi, birbirine bağlamaktadır.)

Çeviri: Adam hem şoförü hem de yolcuları vurdu. 

 

(12) The construction of a new dam will require both money and time. 

Çeviri: Barajın inşaatı hem para hem de zaman gerektirecek. 

 

(13) They saw not only a few rabbits but also a lion. 

Çeviri: Sadece tavşan değil aynı zamanda aslan da gördüler. (Bu cümlede “not onlybut also… kalıbı iki nesneyi “sadece/aynı zamanda” anlamı vererek birbirine bağlar.)

 

(14)Not only the students but also their teacher joins the school trip every year. 

Çeviri: Sadece öğrenciler değil aynı zamanda öğretmenleri de her yıl okul gezisine katılır. (Bu cümlede özne görevini üstlenen iki kısım olmasına karşın, eyleme en yakın olan özne eylemin tekil mi çoğul mu olduğunu belirler. Bu örnekte “their teacher” tekil olduğu için eylem “joins” olarak çekimlenmiştir.)

 

(15)Not only did she refuse their offer but also she deleted them from her contact list. 

Çeviri: Sadece tekliflerini reddetmekle kalmadı aynı zamanda onları kişiler listesinden de sildi. (Bu cümlede “not only” yapısı başta kullanılarak iki cümle birbirine bağlanmıştır. Bağlanan kısımların cümle olmasından dolayı ilk kısım inverted sentence (devrik cümle) olarak yazılmıştır.)

 

(16) My brother will take either torts or civil code for his final semester in college.

Çeviri: Erkek kardeşim üniversitedeki son döneminde ya ceza kanunu ya da medeni kanunu dersini alacak. (Bu cümlede “eitheror…” yapısı iki nesneyi “ya/ya da” anlamı vererek birbirine bağlar.)

 

(17) Either we have dinner at home or we go to a restaurant. 

Çeviri:Ya evde yemek yeriz ya da lokantaya gideriz. 

 

(18)Either my husband or his colleagues have made a mistake. (Bu cümlede özne görevini üstlenen iki kısım olmasına karşın, eyleme en yakın olan özne eylemin tekil mi çoğul mu olduğunu belirler. Bu örnekte “his colleagues” çoğul olduğu için eylem “have made” olarak çekimlenmiştir.)

Çeviri: Ya benim eşim ya da onun çalışma arkadaşları bir yanlış yaptı.

 

(19) The new student has neither books nor pencils. 

Çeviri: Yeni öğrencinin ne kitapları ne kalemleri vardı. (Bu cümlede “neithernor…” bağlacı iki nesneyi ne/ne de anlamı vererek birbirine bağlar.)

 

(20) Neither the hospital management nor the doctor has confirmed the story.

Çeviri: Hikayeyi ne hastane yönetimi ne de doktor doğruladı. (Bu cümlede özne görevini üstlenen iki kısım olmasına karşın, eyleme en yakın olan özne eylemin tekil mi çoğul mu olduğunu belirler. Bu örnekte “the doctor” tekil olduğu için eylem “has confirmed” olarak çekimlenmiştir.)

 

(21) The bookstore accepted neither credit cards nor travellers’ cheques. 

Çeviri: Kitapçı ne kredi kartlarını ne de seyahat çekini kabul etti. 

 

İngilizcede sıklıkla kullanılan düzenleme bağlaçları (coordinating conjunctions) şunlardır: 

And: ve

But: ama

Or: veya

Bothand: hem/hem de

Not only… but also…: sadece/aynı zamanda

Either… or: ya/yada

Neither… nor: ne/ne

Eksiksiz Online YDS Hazırlık

İngilizce bağla&#;lar - İngilizce Conjunctions anlamları, kullanımları ve &#;rnek c&#;mleleri konu anlatımı

Haberin Devamı

 Yet bağlacı, ''Halbuki'' anlamına gelir.

 Örnek Cümle:

 Ali and Handan were separated, but I thought they were getting married.

 Ali ile Handan ayrılmış halbuki ben evlenirler sanıyordum.

4- But:

''Fakat'' anlamına gelen But, genelde açıklama gerektiren cümlelerde kullanılır.

 Örnek Cümleler:

  1.A- All the mishaps overlapped, but these days will pass.

 Tüm aksilikler üst üste geldi ama bugünler de geçecek.

 1.B- It made me very sad but I always forgive her.

 Beni çok üzdü ama onu hep affettim.

5- Nor:

 ''Ne - ne de'' manasında kullanılan Nor bağlacı, neden ve sonuçları birbirine bağlar.

 Örnek Cümleler:

 1.A- I could not tolerate neither noise nor stress.

 Ne gürültüye ne de strese tahammülüm kaldı.

1.B- I could neither study nor read from the noise of the neighbors.

 Komşuların gürültüsünden ne ders çalışabildim ne de kitap okuyabildim.

6- So:

Bundan dolayı, bu yüzden anlamına gelen So, İngilizcede en çok kullanılan bağlaçlardan bir diğeridir.

 Örnek Cümleler:

 1.A- Hazal has the flu so she will not be able to come to her birthday party tonight.

 Hazal grip olmuş bu yüzden akşamki doğum günü partisine gelemeyecek.

 1.B- You hung up the phone in your face because of that she got mad at you.

Haberin Devamı

 Telefonu suratına kapamışsın bundan dolayı sana kızmış.

7- Because:

 Çünkü demektir. Tıpkı But bağlacı gibi açıklama yapılması gereken durumlarda kullanılır.

 Örnek Cümleler:

 1.A- I want to go from Istanbul because this city is tiring me now.

 İstanbul'dan gitmek istiyorum çünkü bu şehir beni artık yoruyor.

 1.B- I could not return to the messages because I was working very hard.

 Mesajlara geri dönüş yapamadım çünkü çok yoğun çalışıyordum.

8- Also

Also bağlacı, yine, yine de, keza ve ayrıca anlamına gelir.

 Örnek Cümle:

 1.A- I think you should buy the blue dress, also the final decision is yours.

 Bence mavi elbiseyi almalısın yine de son karar senin.

9- With:

Haberin Devamı

 Ortaklık, benzerlik ve yakınlık bildirir. ''İle'' anlamına gelen With, ''Ve'' bağlacının yerine de kullanılır.

 Örnek:

 1.A- Murat and Selçuk get on very well.

 Murat ve Selçuk çok iyi anlaşıyor.

 1.B- Murat with Selçuk get on very well.

 Murat ile Selçuk çok iyi anlaşıyor.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir