Hemogram diğer adıyla tam kan sayımı; hemoglabin konsantrasyonu, eritosit hacmi, beyaz ve kırmızı kan hücrelerinin sayısı ile birlikte trombositlerin kanda bulunma oranını gösteren bir parametredir.
Anemi, genel sağlık veya akut enfeksiyon durumunun saptanması gibi çeşitli bozuklukların taranması ve izlenmesi amacıyla tıbbi muayenenin parçası olarak yapılan bir testtir.
Kırmızı kan hücre sayımı, hemoglobin ve hematokritin sonuçlarından oluşur. Çıkan sonuç normalden düşükse anemi olma ihtimaliniz yüksektir. Normalden daha yüksek bir kırmızı kan hücresi sayısı veya yüksek hemoglobin veya hematokrit seviyeleri, polisitemia vera veya kalp hastalığı gibi tıbbi bir duruma işaret edebilir.
Düşük beyaz kan hücresi sayısı; kemik iliği sorunlarını veya kanseri yok eden otoimmün bir bozukluk gibi tıbbi bir durumdan kaynaklanabilir. Bazı ilaçlar da beyaz kan hücre sayısının düşmesine neden olabilir. Beyaz kan hücre sayısı normalden yüksekse; enfeksiyon, iltihaplanma, bağışıklık sistemi bozukluğu veya kemik iliği hastalığının olduğunu gösterebilir.
Normalden düşük (trombositopeni) veya normalden yüksek olan (trombositoz) trombosit sayısı, temelde bir tıbbi durumun bir işaretidir veya ilaçtan kaynaklanan bir yan etki olabilir. Trombosit sayısı normal sınırların dışında ise, nedeni teşhis etmek için muhtemelen ek testlere ihtiyaç duyarsınız.
Tam kan sayımı kesin bir tanı testi değildir. Normal aralığın dışındaki tam kan sayımı sonuçları, doktorunuz ile birlikte değerlendirmeniz gereken bir durumdur.
Birçok hastalığın tanısı için yapılan hemogram testi basit, hızlı ve güvenilir sonuçlar verdiği için doktorlar tarafından sıklıkla istenen bir kan tahlilidir. Hemogram testinin özel hastanedeki maliyeti ortalama TL ve üstüdür. Özel hastanede muayene ve tahlil işlemlerinizi fark ücreti ödemeden tamamlayıcı sağlık sigortası sayesinde yaptırabilirsiniz.
Tam Kan Sayımında Hangi Değerlere Bakılır?
Tahlil sonuçlarını aldığımızda doktora göstermeden önce, kısaltmaların anlamlarını tam olarak bilmesek de anlamaya çalışırız. Kan testini yorumlamak için, özellikle kalın harfle yazılan ortalama değerlerin neyle ilgili olduğunu öğrenme ihtiyacı duyarız.
Yazımızın devamında tam kan sayımında ölçülen değerlerin ne anlama geldiğini bulabilirsiniz.
WBC; beyaz kan hücresi yani lökosit demektir. WBC, vücutta savunma ve bağışıklık sistemi için gerekli olan hücrelerin diğer bir ifadeyle de lökositlerin sayısını gösterir. Kan içinde dolaşan renksiz hücreler kemik iliğinde üretilir.
Beyaz kan hücreleri, kanda bulundukları gibi lenf sistemi, dalak ve diğer vücut dokularında da büyük oranda bulunmaktadır. Lökositlerin normal miktarı –/mm3'tür. Ortalama miktar ise 7,/mm3'tür.
WBC miktarı artığında veya azaldığında;
Nötrofil, lenfosit, eozinofil, monosit ve bazofil olarak 5 ana türü bulunan beyaz kan hücrelerinin bağışıklık için farklı görevleri bulunur:
Diğer beyaz kan hücrelerinden daha uzun ömürlü olan monositler bakterilerin ortadan kaldırılmasında görev yapar. Normal monosit değeri %2-%8 aralığıdır.
LYM, lenfosit olarak bilinen bir değerdir. Vücudumuzda bulunması gereken lenfosit miktarı kişiden kişiye özellikle yaşa göre değişiklik gösterecektir. LYM düşüklüğü de LYM yüksekliği de birtakım sağlık sorunlarına işaret ediyor olabilir. LYM yüksekliğine neden olan rahatsızlıklardan birkaçı; grip, kızamık, hipotiroid, lenfoma, hepatit gibi rahatsızlıklar olabilir. LYM düşüklüğüne neden olan hastalıklardan birkaçı ise; yetersiz beslenme, tüberküloz, radyasyon ve kemoterapi tedavileri ve bazı kalıtsal hastalıklar olabilir.
Bakteri, virüs ve diğer potansiyel zararlı istilacılara karşı vücut direncini artırmak için antikor üretirler. Normal lenfosit değeri aralığı %%40'tır.
Nötrofiller bakterileri öldürerek sindirir. Sayı olarak diğer beyaz kan hücrelerinden daha fazladırlar ve vücudun enfeksiyona karşı savaşında ilk olarak nötrofiller görev yapar. Normal nötrofil değeri %%60 aralığıdır.
Bu hücrelerin görevi kanda enfeksiyon görüldüğünde bağışıklık sistemine haber vermektir. Örneğin alerjik bir reaksiyon sırasında histamin salgılanmasını sağlayarak bağışıklık sistemini vücutta istenmeyen bir madde olduğu konusunda uyarır. Normal bazofil değeri % ile %1 arasıdır.
Eos Eozinofil olarak bilinen bu hücre, bir tür beyaz kan hücresidir. Eozinofil hücrelerinin ana görevi parazitleri öldürmek ve alerjiye bağlı olarak gelişen iltihabı önlemektir. Kanser hücrelerinin yok edilmesinde de kullanılırlar. Normal eozinofil değeri %1-%4 arasındadır.
Eozinofil yüksekliği genellikle alerjik reaksiyona ya da kansere işaret edebilir. Eozinofil yüksekliğine neden olan faktörlerden birkaçı; mantar hastalıkları, alerjik reaksiyonlar, cilt hastalıkları ya da tümörler sayılabilir.
EOS değerinin düşük olması esasen herhangi bir anlam ifade etmez ancak bazı durumlarda ilgili hekim tarafından olumsuz olarak da değerlendirilmesi söz konusu olabilir. Eozinofillerin düşük seviyede olmasının birkaç nedeni; aşırı alkol kullanımı, yoğun stres altında olmak ya da böbrek ve karaciğer hastalıkları olabilir.
RBC; kanda sayı olarak en fazla bulunan kırmızı kan hücresi yani eritrosit demektir. RBC testi, dokular ile akciğer arasında oksijen taşıyan hücrelerin sayısını gösterir. Kırmızı kan hücreleri kemik iliğinde üretilir.
RBC miktarı artığında veya azaldığında;
Kırmızı kan hücreleri, akciğerler aracılığı ile alınan oksijeni vücudun diğer kısımlarına ve soluk vererek attığımız karbondioksiti akciğerlere taşıyan hemoglobin adlı özel bir proteini içerirler. Kırmızı kan hücrelerinin yaklaşık % 90 ını hemoglobin oluşturur.
Tüm kandaki hemoglobin oranı; erkeklerde ile gm/dL ve kadınlarda ile gm/dL arasındadır. Çocuklardaki normal seviye yaşa ve cinsiyete göre farklılık gösterir.
Düşük hemoglobin genellikle tam kan sayımı testi sonucunda farkedilir. Eğer aşağıdaki belirtileri gösteriyorsanız bu testin yapılmasını doktorunuzdan isteyebilirsiniz:
HCT (Hematokrit), kırmızı kan hücrelerinden oluşan kanın hacimce oranıdır. HCT yüzde olarak ifade edilir. Örneğin,% 25'lik bir hematokrit, ml'lik kandaki 25 mililitre alyuvar hücresi olduğu anlamına gelir.
Hematokrit Düşüklüğü Belirtileri:
MCV, kırmızı kan hücrelerinin boyutlarını gösteren bir parametredir. MCV yüksekliği ya da MCV düşüklüğü pek çok hastalığın tipik göstergelerindendir. Kan sayımı sırasında bakılan MCV değeri “Mean Corpuscular Volume”'ün kısaltılmasıdır ve dilimize “Ortalama Hücresel Hacim” olarak çevrilir.
MCV'nin yüksek ya da düşük olması kanda oksijenin taşınmasını direkt olarak etkiler. Bu nedenle normal değerlerden farklı olan MCV değerleri mutlaka takip edilmelidir.
MCH açılımı şu şekildedir; Mean Corpuscular Hemoglobin. Dilimize ortalama eritrosit hemoglobin olarak çevirmek mümkündür. Eritrosit, kandaki kırmızı kan hücrelerini ifade eden bir kavramdır. İçinde hemoglobin adı verilen demir içerikli proteinleri vardır. Bu proteinler sayesinde akciğerlerimizden aldığımız oksijen, vücudumuzun geri kalan dokularına taşınır.
MCH değeri ise taşınan bu değerler hakkında bize ışık tutar. Vücuttaki toplam hemoglobin miktarı hakkında bilgi verir. MCH düşüklüğü ya da MCH yüksekliği ciddi sağlık sorunlarını işaret ediyor olabilir bu nedenle takip edilmesi gereken değerlerden biridir.
MCHC'nin açılımı şu şekildedir; korpüsküler hemoglobin konsantrasyonu. MCHC tam kan sayımlarında bakılan değerlerden biridir. Kanda bulunan her bir kırmızı kan hücresinin içinde bulunan hemoglobin miktarını belirlemek için bakılan bir ölçümdür.
MCHC yüksekliği ya da MCHC düşüklüğü birtakım sağlık sorunlarını işaret ediyor olabilir. Anemi, MCHC düşüklüğünün bir sebebi olabilir. Kan kaybı, adet kanamalarının çoğalması ya da mide ülseri gibi sebepler MCHC düşüklüğüne yol açabilir. MCHC değerinin yüksek çıkmasının sebepleri arasında B 12 eksikliği, kan kaybı, aşırı kafein tüketimi ya da normalin üstünde sıvı alımı sayılabilir.
PLT veya trombosit olarak adlandırılan hücre pulcukları; kanın pıhtılaşmasını sağlar. PLT, renksiz bir yapıya sahiptir. Trombositlerin normal değer aralığı her mikro litrede ile arasıdır.
Trombosit, kırmızı ve beyaz kan hücrelerinden daha küçüktür, sayıları kan tahlilleri ile saptanır. Yapılan tam kan sayımı testinde PLC miktarının düşük veya yüksek olması bazı hastalıkların belirleyicisi olabilir.
PDW açılımı “Platelet Distribution Width” olarak yapılır ve dilimize platelet dağılım genişliği olarak çevrilir. Bu değerle çeşitli hastalıkların mevcut durumu takip edilebilir. PDW testi ile trombositlerin büyüklüğünü ölçer ve hastalıkların güncel durumu hakkında bilgi verir.
PDW yüksekliği ya da PDW düşüklüğü bazı hastalıkların neticesinde görülebilir. PDW değerinin yüksek çıkmasının nedenleri arasında anemi, bağırsak hastalıkları ve bazı kanser türleri gelebilir. PDW değerinin düşün çıkmasının nedenlerinden birkaçı da; uzun süren kanamalar, kemoterapi ya da radyasyon tedavisi ya da B12 vitamini eksikliği olabilir.
Tam kan sayımı testi için kan alımı gereklidir; hastanın damarından, parmak ucundan ya da yenidoğanlar için topuktan alınan kan örneği ile tam kan sayımı testi gerçekleştirilir.
Tam kan sayımı yani hemogram testinde hücrelerin sayısı ve oranları bazı kısaltmalarla ifade edilir örneğin; RBC, HGB, HCT, MCV, RDW, MCH, MCHC, PLT, WBC gibi… Tüm bu değerler tam kan sayımı için bir sonuç niteliğindedir. Raporda yer alan sınır değerler erişkin yaş grubuna göre hazırlanıp, doktorunuz tarafından değerlendirilir.
Önemli Not: Bu içerik yalnızca bilgi amaçlıdır; herhangi bir tavsiye ya da tedavi önermez. Olası sağlık sorunlarını önlemek ve yanlış tedavilerden kaçınmak için en doğru bilgiyi mutlaka doktorunuzdan alınız.
Sağlıkla kalın.
Yayımlanma Tarihi: 28 Ağustos Salı
Güncellenme Tarihi: 5 Mayıs Cuma
Tam kan sayımı yani diğer adıyla hemogram testi kanınızı oluşturan hücresel elemanları gösteren kan tahlilidir.
Hemogram, bir kan örneği üzerinde yapılan, çok sayıda değeri barındıran bir test grubudur. Hemogram, vücutta herhangi bir hastalık ve enfeksiyonun varlığını kontrol eden geniş bir tarama paneli görevi görür. Hemogram, esas olarak kanın üç bileşenini, yani kırmızı kan hücrelerini, beyaz kan hücrelerini ve trombositleri test eder.
Yakınmalarınızı dinleyen ve muayenenizi yapan doktorunuz yaşadığınız sağlık sorununun vücudunuzda ne gibi değişiklikler yarattığını bu kan tahlili ve diğer bulguları birleştirerek anlamaya çalışır. Gerektiğinde başka tahliller de isteyebilir.
Doktorunuzun sizden hemogram testi istemesinin farklı nedenleri olabilir.
Tam kan sayımı testi ile beraber başka ek kan testleri istenmediyse genellikle test öncesi açlık istenmez. Ancak hemogram testinizle beraber açlık gerektiren başka bir kan ölçümü yapılacak ise doktorunuz tahlilden belirli bir süre önce yemeyi ve sıvı tüketimini durdurmanızı isteyebilir. Kan tahlili için hastaneye gittiğinizde bir sağlık görevlisi kol damarınızdan gerekli miktarlarda kan örnekleri alarak bunları tüplere yerleştirir. Kan örneği bebekten alınacaksa, topuk kanı tercih edilebilir. Alınan numuneler tahlil edilmek üzere laboratuvara gönderilir.
Tam kan sayımı yapılmasını gerektirecek olası belirtiler şöyle sıralanabilir;
Tam kan sayımı ile kandaki birçok bileşenin değerleri kontrol edilir. Tam kan sayımında istenen ölçümler şunlardır;
Tahlil sonuçları genellikle birkaç saatlik bir zaman diliminde hazır olur. Tahlil sonuçları iki sütun halinde sıralanır. Her bir tahlil için olması gereken normal aralık değerleri de bu belgede yer alır. Böylece sonuçlarınızın normal aralıklarda olup olmadığını siz de görebilirsiniz.
Sonuçları kendi başınıza yorumlamanız yanlış olur çünkü bu sonuçlara etki eden pek çok değişken bulunmaktadır ve bu konuda doktorunuzun değerlendirmeleri önemlidir. Mesela hafif bir anemi bile sonuçlarınız üzerinde etkili olabilir.
Yaygın olarak kullanılan referans değerleri şöyledir:
Hemoglobin Normal Aralığı
Erkek (15+ yaş): 13,0 - 17,0 g/dL
Kadın (15+ yaş): 11,5 - 15,5 g/dL
Hematokrit Normal Aralığı
Erkek: Yüzde 40 - 55
Kadın: Yüzde 36 - 48
Trombosit Sayısı Normal Aralığı
Yetişkin: - /mL
Beyaz Kan Hücresi (WBC) Normal Aralığı
Yetişkin: /mL
Tam kan sayımı testi birçok sağlık sorunun teşhisine önemli katkılarda bulunur.
Hemogram testinin sonuçları kesin olarak bir sağlık sorununuz olduğu anlamına gelmez. Herhangi bir sağlık sorununuz ya da şikayetleriniz yoksa ve sonuçlarınız referans aralık değerlerine yakınsa genellikle endişe etmeyi gerektirecek bir durum yoktur. Değerleriniz normal aralığın üzerindeyse bu durumda doktorunuz bu değerleri takip etmeyi ister ya da ek testler talep edebilir. Öte yandan kanser gibi önemli bir hastalığınız varsa ve bazı değerleriniz çok yüksekse tedavi sürecinizde değişikliklere gidilebilir.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
seafoodplus.info
Yayınlanma: - 02 Ekim Güncellenme:
Anemi, enfeksiyon, inflamasyon, kanama bozukluğu veya lösemi gibi çeşitli durumların teşhis edilmesine yardımcı olan hemogram testi hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için derledik… Hemogram testi (Tam Kan Sayımı) nedir? Hemogram testi nasıl yapılır? Hemogram değerleri nelerdir?
HEMOGRAM TESTİ NEDİR?
Genel sağlık durumunuzu belirlemek için; anemi, enfeksiyon, inflamasyon, kanama bozukluğu veya kanser gibi kan hücrelerini etkileyen çeşitli hastalık ve durumları taramak, teşhis etmek veya izlemek için yapılan testtir.
İlginizi ÇekebilirKan tahlili sonucu sorgulama nasıl yapılır?
HEMOGRAM TESTİ NASIL YAPILIR?
Kolunuzdaki bir damardan, parmak ucundan veya topuktan (yeni doğan) kan örneği alınarak yapılır. Hemogram testi için özel bir hazırlık gerekmez. Herhangi bir ilaç kullanıyorsanız ya da Hemogram testine girmeden önce altta yatan herhangi bir tıbbi durumunuz veya alerjiniz varsa doktorunuzu bilgilendirin. Doktorunuz durumunuza bağlı olarak özel talimatlar verecektir. Alınan kan örneği incelenmek için laboratuvara gönderilir. Bu testi aç ya da tok karnına yaptırabilirsiniz.
NELER TEST EDİLİYOR?
Tam kan sayımı (CBC), kanda dolaşan hücreleri değerlendiren bir testtir. Kan, plazma: beyaz kan hücreleri (WBC), kırmızı kan hücreleri (RBC) ve trombositler (PLT’ler) olarak adlandırılan sıvı içinde süspansiyon halinde tutulan üç tip hücreden oluşur. Öncelikle kemik iliğinde üretilir ve olgunlaşırlar ve normal şartlar altında ihtiyaç duyulduğunda kan dolaşımına bırakılırlar.
Bir CBC tipik olarak bir kişinin kan örneğinde bulunan hücrelerin sayımları dahil olmak üzere çeşitli parametreleri ölçen otomatik bir cihaz kullanılarak gerçekleştirilir. Bir CBC’nin sonuçları sadece hücre tiplerinin sayısı hakkında bilgi vermez, aynı zamanda bazı hücrelerin fiziksel özelliklerinin bir göstergesi olabilir. Standart bir CBC şunları içerir:
Beyaz kan hücrelerinin değerlendirilmesi: WBC sayısı; WBC diferansiyeli içerebilir veya içermeyebilir
Kırmızı kan hücrelerinin değerlendirilmesi: RBC sayısı, hemoglobin (Hb), hematokrit (Hct) ve RBC endeksleri, ortalama korpusküler (parçacık) hacim (MCV), ortalama korpusküler hemoglobin (MCH), ortalama korpusküler hemoglobin konsantrasyonu (MCHC) ve kırmızı hücre dağılımı içerir. genişlik (RDW). RBC değerlendirmesi retikülosit sayısını içerebilir veya içermeyebilir.
Trombositlerin değerlendirilmesi: trombosit sayısı; ortalama trombosit hacmini (MPV) ve / veya trombosit dağılım genişliğini (PDW) içerebilir veya içermeyebilir.
Bir veya daha fazla kan hücresi popülasyonunda önemli anormallikler bir veya daha fazla durumun varlığını gösterebilir. Tipik olarak, anormal sonuçların nedenini belirlemeye yardımcı olmak için başka testler yapılır.
CBC tarafından değerlendirilen üç tip hücre şunları içerir:
Beyaz kan hücreleri
Vücudun sağlıklı durumunu korumak ve enfeksiyonlar veya diğer nedenlerle savaşmak için kullandığı, lökositler olarak da adlandırılan beş farklı türde WBC vardır. Bunlar nötrofiller, lenfositler, bazofiller, eozinofiller ve monositlerdir. Kanda nispeten sabit sayılarda bulunurlar. Bu sayılar vücutta neler olup bittiğine bağlı olarak geçici bir şekilde daha yüksek veya daha düşük olabilir. Örneğin, bir enfeksiyon, bakteriyel enfeksiyonla savaşmak için daha fazla sayıda nötrofil üretmesi için vücudu uyarır. Alerjilerle, artan sayıda eozinofil olabilir. Viral bir enfeksiyon ile artan sayıda lenfosit üretilebilir. Bazı hastalık durumlarında, örneğin lösemi, anormal (olgunlaşmamış veya olgun) beyaz hücreler hızla çoğalır ve WBC sayımını arttırır.
Kırmızı kan hücreleri
Eritrositler olarak da adlandırılan kırmızı kan hücreleri, kemik iliğinde üretilir ve olgunlaştıkça kan dolaşımına salınır. Vücutta oksijeni taşıyan bir protein olan hemoglobin içerirler. Bir RBC’nin tipik ömrü gündür; Böylece kemik iliği sürekli olarak yaş ve parçalanan veya kanama yoluyla kaybedilenlerin yerine yeni RBC’ler üretmelidir. Bazı koşullar, önemli derecede kanamayla sonuçlanabilecek koşullara ek olarak yeni RBC’lerin ve / veya ömürlerinin üretimini etkileyebilir.
CBC, RBC’lerin sayısını ve mevcut hemoglobin miktarını, RBC’lerin (hematokrit) oluşan kan oranını ve RBC’lerin popülasyonunun normal görünüp görünmediğini belirler. RBC’ler normal olarak boyut ve şekil olarak minimal çeşitlemeler ile eşittir; bununla birlikte, vitamin B12 ve folat eksiklikleri, demir eksikliği ve çeşitli başka koşullar gibi koşullar ile önemli değişiklikler meydana gelebilir. Kırmızı kan hücrelerinin konsantrasyonu ve / veya kandaki hemoglobin miktarı normalin altına düşerse, bir kişinin anemisi olduğu ve yorgunluk ve halsizlik gibi semptomları olabileceği söylenir. Daha az sıklıkla, kanda çok fazla RBC olabilir (eritrositoz veya polisitemi). Aşırı durumlarda, bu küçük damarlar ve arterler boyunca kan akışını engelleyebilir.
Trombositler
Trombositler olarak da adlandırılan trombositler, normal kan pıhtılaşmasında önemli rol oynayan özel hücre fragmanlarıdır. Yeterli trombete sahip olmayan bir kişi, aşırı kanama ve morarma riskinde olabilir. Trombosit fazlalığı aşırı pıhtılaşmaya veya trombositler düzgün çalışmıyorsa aşırı kanamaya neden olabilir. CBC, mevcut trombositlerin sayısını ve boyutunu ölçer.
HEMOGRAM NASIL RAPORLANIR?
Hemogramda aşağıdaki kan değerleri tespit edilerek raporlanır:
WBC (White blood cell) Lökosit Sayısı: Beyaz kan hücrelerinin (akyuvar) sayısını tanımlar.
RBC (Red Blood Cell) Eritrosit Sayısı: Kırmızı kan hücrelerinin (alyuvar) sayısını tanımlar.
HGB (Hemoglobin): Hemoglobin sayısını tanımlar.
HCT (Hematokrit): Alyuvarların toplam hacminin kandaki yüzdesini verir. HCT sayesinde hem alyuvar sayısı hem de alyuvar büyüklüğü hakkında bilgi verir.
MCV (Mean Cell Volume) Ortalama Hücre Hacmi: Bir alyuvarın ortalama büyüklüğünü tanımlar.
MCH (Mean Cell Hemoglobin) Ortalama Hücre Hemoglobini: Her bir alyuvardaki ortalama hemoglobin miktarını tanımlar.
MCHC (Mean Cell Hemoglobin Concentration) Ortalama Hücre Hemoglobin Konsantrasyonu: Her bir alyuvardaki ortalama hemoglobin ağırlığını tanımlar.
PLT (Platelet) Trombosit Sayısı: Kanın pıhtılaşmasını sağlayan elemanların (trombosit) sayısını tanımlar.
RDW (Red Cell Distribution of Width) Eritrosit Dağılım Genişliği: Aynı kişideki farklı alyuvar boyutlarının birbirlerinden ne kadar farklı olduğunu verir. Değişkenlik arttıkça RDW değeri yükselir.
PDW (Platelet Distrubition Width): Trombositlerin dağılım genişliğini gösterir.
RDW-SD (RBC Distrubition Width-Coefficent of Variation): RDW değerini standart sapma şeklinde verir.
RDW-CV (RBC Distrubition Width-Standard Deviation): RDW değerini varyasyon katsayısı şeklinde verir.
NE: Nötrofil Yüzdesi
LY: Lenfosit Yüzdesi
MO: Monosit Yüzdesi
EO: Eozinofil Yüzdesi
BA: Bazofil Yüzdesi
MPV: Bir trombositin ortalama büyüklüğünü tanımlar.
PCT: İltihaplı hastalık vakalarında artış gösteren prokalsitonin proteininin miktarını verir.
LYM: Bir akyuvar türü olan lenfositin tüm beyaz kan hücreleri içerisindeki yüzdelerini tanımlar.
MON: Bir akyuvar türü olan monositin tüm beyaz kan hücreleri içerisindeki yüzdesini tanımlar.
EOS: Bir akyuvar türü olan eozinofilin tüm beyaz kan hücreleri içerisindeki yüzdesini tanımlar.
BAS: Bir akyuvar türü olan bazofilin tüm beyaz kan hücreleri içerisindeki yüzdesini tanımlar.
HEMOGRAM TESTİNDE NORMAL DEĞERLER NELERDİR?
HEMOGRAM SONUÇ REFERANS ARALIĞI
WBC –
NE 35 – 80
RBC 3,2 – 6
HGB 11 10 – 18
HCT 33,6 30 – 55
MCHC 30 – 36
MCH 33
MCV 78 –
LYM 15 – 50
RDW 9 – 18
PLT –
MPV 0 – 15
aileakyuvaralyuvarbeyazEkonomiinternetkansernasıl yapılırSağlıktip
Hematoloji dendiğinde herkesin aklına kan gelmesi normaldir. Çünkü Hematoloji kanda meydana gelen tüm hastalıkların tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Kan hastalıkları temel olarak iyi huylu ya da kötü huylu olarak ikiye ayrılır.
Hematoloji nedir?
Genel tanımlamanın yanı sıra Hematoloji dalı kan hastalıklarının dışında dalak ve kemik iliği gibi kan yapıcı organların hastalıklarıyla da ilgilenmektedir. Hematoloji, dahiliye bölümünün bir yan dalıdır. Hematolojide İyi huylu hastalıklar Akdeniz anemisi, kansızlık, kemik iliği yetersizliği, multiple myeloma, orak hücreli anemi, kanama ve pıhtılaşma bozuklukları olarak kategorileşmiştir.
Kötü huylu kan hastalıkları ise kan kanserleri ya da lösemiler olarak sıralanmaktadır. Pek çok tıp alanında olduğu gibi Hematolojide de, disiplinli bir yaklaşım sergilenmelidir. Hematoloji ayrıca medikal ve radyasyon onkolojisi gibi bölümlerle sıkı bir iş birliği içerisindedir.
Hematoloji hangi hastalıklara bakar?
Erişkinliğe ulaşmış bir kişinin vücudunda yaklaşık 4 ile 5 litre kadar kan bulunur. Kan hücreleri ise kemik iliğinde bulunan kök hücreler sayesinde üretilmektedir. Vücudun yabancı organizmalara karşı savunmasında büyük rol oynar. Tüm bu sistem içinde oluşan hastalıklar, kan hastalıkları olarak isimlendirilir ve Hematoloji bölümünün ilgilendiği hastalıklardır;
Anemi, trombositopeni ve lökopeni,
Hemolitik anemi ve immün trombositopenik purpura,
Orak hücreli anemi,
Von Willebrand hastalığı,
Hemofililer gibi pıhtılaşma bozuklukları,
Akciğer tromboembolisi, tromboz ve tromboflebit,
Lösemi, lenfoma ve myeloma gibi hastalıkların tamamında kan hücrelerindeki bozulmalar ve pıhtılaşmalar Hematoloji bölümünün alanı içerisindedir.
Yaygın olarak görülen hematolojik hastalıklar nelerdir?
Hematolojide en çok karşılaşılan vakalarda kansızlık, Akdeniz anemisi ve lösemi ile karşılaşılır. Bu hastalıkların semptomları birtakım testlere tabi tutularak tanıları konur ve tedavi yöntemlerine başvurulur.
Hematolojik hastalıkların belirtileri nelerdir?
Her hastalığın kendine has birtakım belirtileri vardır. Genel olarak kan hastalıklarının belirtileri şunlardır;
Fiziksel aktivite sırasında çabuk yorulma ve solunum yetmezliği,
Genel olarak görülen halsizlik ve yorgunluk hissi,
Sürekli olarak enfeksiyonlara maruz kalma,
Hafif travmalarda dahi görülebilen kanamalar,
Kanamanın uzun süre durmaması,
Kanın pıhtılaşma güçlüğü,
Dengelenmeyen ateş,
Boyun, koltuk altı ya da kasıklarda hissedilebilir beze varlığı,
Bacağın tamamında ya da diz altında aniden ortaya çıkan ağrı ve buna bağlı olarak ödem oluşması hastalıkların belirtilerindendir.
Kan hastalıkları nasıl teşhis edilir?
Hematolojinin alanına giren hastalıkların teşhisi için ilk olarak anamnez ve fizik muayene yapılmaktadır. Bulgular ışığında doktorun gerekli gördüğü testler ve radyolojik görüntülemeler yapılır. Bu testler genel olarak kan hücreleri ve hemoglobin miktarının ölçümü için kan sayımı şeklindedir. Böylece hemoglobin alt tiplerinin analizi, kanın mikroskop altında incelenmesi, B12 vitamini, demir ve folik asit düzeylerinin incelenmesi, kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi, hücrelerin işlevsel olarak değerlendirilmesi, proteinlerin tetkiki ve pıhtılaşmanın tetkiki gibi birçok konu analiz edilmiş olur.
Hematoloji testi neden yapılır?
Hematoloji testi kan sayımınızı ortaya çıkaran bir testtir. Her şeyden önce kan oranınızı kontrol etmek amaçlı yapılmalıdır. Yani genel olarak sağlık durumunuzu belirlemek için, bu testi en az 6 ayda bir mutlaka yaptırmak gerekmektedir.
Hemogram testinde normal değerler nelerdir?
Test yapıldıktan sonra kağıt üzerinde bazı terimler görürsünüz. Bu terimlerin her birinin bir anlamı vardır. Yapılan bu test sonucunda hangi hastalıklardan muzdarip olduğunuz, hangi vitaminlerin eksik ya da fazla olduğu, kolesterol, kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri gibi hemen hemen her durum öngörülebilmektedir. Normal bir insanın kan değerleri ise şu aralıklardadır;
WBC –
NE 35 – 80
RBC 3,2 – 6
HGB 11 10 – 18
HCT 33,6 30 – 55
MCHC 30 – 36
MCH 33
MCV 78 –
LYM 15 – 50
RDW 9 – 18
PLT –
MPV 0 – 15
Kan testinize baktığınızda, içlerinden herhangi biri yukarıda belirtilen aralıkların dışına çıkıyorsa o konuda bir sorun ya da bir hastalık var demektir. Bunun tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu terimlerde önemli olan anlamları değil, konulması gereken teşhistir.
Örneğin HGB teriminin tanımı, Hemoglobin sayısını temsil eder fakat bu sayının düşük ya da yüksek olması sonucunda kişide demir eksikliği var demektir. Yani izlenmesi gereken yol tanımdan daha önemlidir. Bu yüzden mutlaka kan testlerinizin sonuçlarını bir hekime göstermeli ve izlemeniz gereken yolu öğrenmelisiniz. Böylece tedavi yöntemlerine geçilebilir.