hemogram mono yüksekliği nedir / Monosit Yüksekliği & Düşüklüğü | Diyetisyen Tuğba Yaprak

Hemogram Mono Yüksekliği Nedir

hemogram mono yüksekliği nedir

Hemogram Nedir?

Tam kan sayımı yani diğer adıyla hemogram testi kanınızı oluşturan hücresel elemanları gösteren kan tahlilidir. 

Hemogram, bir kan örneği üzerinde yapılan, çok sayıda değeri barındıran bir test grubudur. Hemogram, vücutta herhangi bir hastalık ve enfeksiyonun varlığını kontrol eden geniş bir tarama paneli görevi görür. Hemogram, esas olarak kanın üç bileşenini, yani kırmızı kan hücrelerini, beyaz kan hücrelerini ve trombositleri test eder.

Yakınmalarınızı dinleyen ve muayenenizi yapan doktorunuz yaşadığınız sağlık sorununun vücudunuzda ne gibi değişiklikler yarattığını bu kan tahlili ve diğer bulguları birleştirerek anlamaya çalışır. Gerektiğinde başka tahliller de isteyebilir. 

Doktorunuzun sizden hemogram testi istemesinin farklı nedenleri olabilir.

  • Bunlardan birincisi; bir yakınmanız ya da şikayetiniz olmasa da genel sağlık durumunuzu anlayabilmek için tam kan sayımı isteyebilir. Bu sayede henüz belirti vermemiş olan erken evredeki sağlık sorunlarınız erkenden tespit edilir ve sağlınız bozulmadan tedavi aşamasına geçebilir ve olası bir sorunu daha da kötüleşmeden ortadan kaldırılabilir.
  • Yaşadığınız olası semptomların neden kaynaklandığını anlamak için doktorunuz tam kan sayımı testi isteyebilir. Yüksek ateş, yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı ya da enfeksiyon gibi sorunların ayırıcı tanısı için de hemogram testi yapılabilir. Yapılan tam kan sayımı testi, doktorunuzun koyduğu ön tanıyı doğrulamaya yarar.
  • Kan hastalığına dair bir teşhis konulduysa doktorunuz hastalığınızın seyrini izlemek için yine tam kan sayımı testi isteyebilir. 
  • Bir diğer neden ise kan hücrelerinizi etkileyen ilaçlar kullanmanızdır. Bu ilaçların etkisini görmek isteyen doktorunuz hemogram testinden yararlanabilir.

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nasıl Yapılır?

Tam kan sayımı testi ile beraber başka ek kan testleri istenmediyse genellikle test öncesi açlık istenmez. Ancak hemogram testinizle beraber açlık gerektiren başka bir kan ölçümü yapılacak ise doktorunuz tahlilden belirli bir süre önce yemeyi ve sıvı tüketimini durdurmanızı isteyebilir. Kan tahlili için hastaneye gittiğinizde bir sağlık görevlisi kol damarınızdan gerekli miktarlarda kan örnekleri alarak bunları tüplere yerleştirir. Kan örneği bebekten alınacaksa, topuk kanı tercih edilebilir. Alınan numuneler tahlil edilmek üzere laboratuvara gönderilir. 

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Ne Zaman Yapılır?

Tam kan sayımı yapılmasını gerektirecek olası belirtiler şöyle sıralanabilir;

  • Vücutta görülen morarmalar veya kanamalar. Morarmalar pıhtılaşmayı sağlayan kan pulcukları olan trombositlerin sayısını etkileyen bir kan hastalığından kaynaklanıyor olabilir. 
  • Halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi sebebini anlamak için kırmızı han kücrelerinin (alyuvarlar) sayısı, kütlesi, hacimleri ve hatta renkleri kan sayımı tetkiki ile ölçülürken bu hücrelerin içinde bulunan ve yapısında demir bulunan hemoglobinin düzeyi de tam kan sayımı ile belirlenir. 
  • Yorgunluk, baş dönmesi veya halsizlik.
  • Tansiyon ile ilgili olası sorunlar ve kalp atış hızında görülen değişiklikler,
  • Yüksek ateş, mide bulantısı ve kusma durumları,
  • Eklemlerde ağrı ve buna benzer vücutta yüksek iltihabın neden olabileceği, enfeksiyona bağlı bulguların ayırıcı tanısında kandaki beyaz kan hücreleri (akyuvarlar) ve bunların farklı çeşitlerinin sayıları da kan sayımı ile değerlendirilir.

Hemogram (Tam Kan Sayımı) Değerleri Kaç Olmalıdır?

Tam kan sayımı ile kandaki birçok bileşenin değerleri kontrol edilir. Tam kan sayımında istenen ölçümler şunlardır;

  • Akyuvarlar (Beyaz Kan Hücreleri WBC): Beyaz kan hücreleri vücudumuzun mikroplarla mücadele etmesini sağlar. Eğer kan örneği alındığı sırada vücudunuzda enfeksiyon, iltihap gibi bir sorun varsa beyaz kan hücrelerinizin sayısı normal aralıkların dışında çıkar. Akyuvar değerinin normalden düşük çıkması ise vücudunuzun olası bir enfeksiyon durumunda zorlanabileceği anlamına gelebilir. Düşük beyaz kan hücresi sayısının arkasında kullandığınız bir ilaç, kemik iliğine dair bir rahatsızlık da yer alabilir. Bir diğer neden ise yaşadığınız enfeksiyon olabilir, bazı enfeksiyonların seyrinde beyaz kan hücreleri kullanılıp harcanır ve hemogramda sayılar düşer.
  • Kırmızı Kan Hücreleri (RBC): Kırmızı kan hücreleri akciğerimiz aracılığıyla aldığımız oksijeni, damarlarımız üzerinden vücudumuzun diğer organ ve yapılarına taşımakla görevlidir. Alyuvarların sayısının az olması veya her bir alyuvarın taşıdığı hemoglobin miktarının azlığı anemi ile ilgili olabilir. Başka etkenler de alyuvar sayısının düşük olmasına neden olabilir.
  • Hemoglobin (HB ya da HGB): Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde yer alan bir proteindir. 
  • Hematokrit (HCT): Hematokrit ölçümü kanınızın ne kadarlık bölümünün alyuvarlardan oluştuğunu belirler. HCT değerinin olması gerekenden daha az olması, gerekli miktarda demire sahip olmadığınıza işaret edebilir. Demir, kırmızı kan hücrelerinin üretilmesine destek olur. Hematokrit değerinizin normal aralıktan fazla çıkması bazen kemik iliği hastalıklarından kaynaklanabileceği gibi yeterince su tüketmemenizden veya sıvı kaybından da kaynaklanabilir.
  • MCV: MCV değeri alyuvarlarınızın ortalama ebatını ifade eder. Eğer MCV ölçümünüz olması gereken değerin üzerindeyse bu durum B12 vitamininizin ya da folat miktarınızın düşüklüğünden kaynaklanabilir. Kırmızı kan hücreleriniz normal değerlere göre daha küçükse anemiyle ilgili bir sorun yaşıyor olabilirsiniz.
  • Trombosit: Trombositler kanımızın pıhtılaşmasını destekler. Trombosit sayım sonucunu normalden düşük olmasına trombositopeni denilir. Normalden yüksek trombosit durumu ise trombositoz olarak adlandırılır. Her iki durum da bir sağlık sorunundan ya da kullanılan bir ilaçtan kaynaklanıyor olabilir. Trombosit yüksekliği ya da düşüklüğünün nedenini bulmak için başka ek testlere de ihtiyaç duyulabilir.

Tahlil sonuçları genellikle birkaç saatlik bir zaman diliminde hazır olur. Tahlil sonuçları iki sütun halinde sıralanır. Her bir tahlil için olması gereken normal aralık değerleri de bu belgede yer alır. Böylece sonuçlarınızın normal aralıklarda olup olmadığını siz de görebilirsiniz. 

Sonuçları kendi başınıza yorumlamanız yanlış olur çünkü bu sonuçlara etki eden pek çok değişken bulunmaktadır ve bu konuda doktorunuzun değerlendirmeleri önemlidir. Mesela hafif bir anemi bile sonuçlarınız üzerinde etkili olabilir. 

Yaygın olarak kullanılan referans değerleri şöyledir:

Hemoglobin Normal Aralığı
Erkek (15+ yaş): 13,0 - 17,0 g/dL
Kadın (15+ yaş): 11,5 - 15,5 g/dL

Hematokrit Normal Aralığı
Erkek: Yüzde 40 - 55
Kadın: Yüzde 36 - 48 

Trombosit Sayısı Normal Aralığı
Yetişkin: - /mL
Beyaz Kan Hücresi (WBC) Normal Aralığı
Yetişkin: /mL

Tam Kan Sayımı Hangi Hastalıkların Teşhisini Kolaylaştırır?

Tam kan sayımı testi birçok sağlık sorunun teşhisine önemli katkılarda bulunur.

  • Aralarında lösemi ve lenfoma da olmak üzere farklı kanser türleri,
  • Alyuvar ve akyuvar düşüklüğüne ya da yüksekliğine neden olabilecek enfeksiyonlar, genetik bozukluklar ve diğer sorunlar,
  • Bazı ilaçları kullanmanın getirdiği yan etkiler,
  • Vücutta görülen bazı vitamin, element ve mineral eksiklikleri,
  • Kemik iliği, dalak ile ilgili sorunlar,
  • Kan üretimi ile ilgili sorunlar.

Hemogram testinin sonuçları kesin olarak bir sağlık sorununuz olduğu anlamına gelmez. Herhangi bir sağlık sorununuz ya da şikayetleriniz yoksa ve sonuçlarınız referans aralık değerlerine yakınsa genellikle endişe etmeyi gerektirecek bir durum yoktur. Değerleriniz normal aralığın üzerindeyse bu durumda doktorunuz bu değerleri takip etmeyi ister ya da ek testler talep edebilir. Öte yandan kanser gibi önemli bir hastalığınız varsa ve bazı değerleriniz çok yüksekse tedavi sürecinizde değişikliklere gidilebilir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

MON (monosit) nedir? MON değeri ka&#; olmalıdır? D&#;ş&#;kl&#;ğ&#; ile y&#;ksekliği nedenleri ve belirtileri

Normal MON değeri, % aralığında olarak kabul edilir. Bu aralık dışında olan MON değerleri, uzman doktor değerlendirmesi sonucunda, farklı biçimde yorumlanabilir. Bunun için uzman doktorlara danışmak oldukça önemlidir.

MON düşüklüğü ve yüksekliğinin nedenleri

MON yüksekliği nedenleri

Vücudun direncini doğrudan biçimde etkileyen MON bazı durumlar söz konusu olduğunda, yükselişe neden olabiliyor. Parazit veya bakterilerin vücutta çoğaldığı durumlarda, kalp rahatsızlıkları halinde MON yükseklikleri görülebilir. Yükselmesinin farklı birçok sebebi olabilir.

Tüberküloz hastalığı MON yükselmesinin bir diğer nedeni olarak belirlenmiştir.

Akciğerde var olan hastalıklar MON yükselişine neden olabiliyor.

Kardiyovasküler ve obezite rahatsızlıklarında MON hücrelerinin sayısında önemli bir artış yaşanabilir. Bu durum çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir.

MON düşüklüğü nedenleri

MON, kemik iliğinin içerisinde yer alan hücredir. Dolayısıyla kemik iliklerini etkileyen durumlar, MON düşüşüne direkt olarak neden olabilirler. MON düşüklüğünün nedeni iyi tespit edilmeli ve buna göre adımlar atılmalıdır.

Kansızlık (anemi) MON hücre sayılarının azalmasına neden olabilecek faktörler içerisindedir.

B12 eksikliği olması durumunda MON düşebilir.

Lösemili kişilerde MON değerleri düşüş gösterebilir.

MON ayrıca kişilerin yoğun stres altında olduğu dönemlerde düşüş gösterebilen bir hücre türüdür.

Lupus ve tüberküloz MON düşüşü nedenleri arasında yer alır.

Romatoid artrid ve viral enfeksiyonlar MON değerlerinin düşmesine doğrudan etki edebilecek durumlardır.

MON düşüklüğünün tespit edilmesi için testlerin yapılması gerekir. Aşırı düşüş veya yükseliş, doktorun verdiği tedavi yöntemleri uygulanarak iyileştirilebilir.

MON yüksekliği ile düşüklüğü belirtileri

MON düşüklüğü belirtileri

MON değerlerinde düşüş olduğunda, bazı belirtiler görülebilir. Ancak bu belirtilerin MON hücrelerinin düşüşüne kesin olarak işaret ettiğini söylemek oldukça güç. Bunun için mutlaka gerekli testlerin yapılması, çok önemlidir.

Nefes alma sorunları MON düşüklüğünde görülebilen durumlar arasında yer alır.

Halsizlik ve yorgunluk sorunlarının uzun süreli yaşanması MON düşüklüğüne işaret ediyor olabilir.

Sıklıkla tekrar eden ve uzun süreli olan enfeksiyonlar MON düşüklüğüne işarettir.

Güçsüzlük hissi bu değerlerin düşmesiyle birlikte ayyuka çıkabilir.

MON yüksekliği belirtileri

MON değerlerinde oynama sadece düşüş eğiliminde olmaz bazı durumlarda yükselişe de geçebilir. Yaygın belirtilerle kendini gösterebilir.

Aşırı bir biçimde kilo alma durumu, hızlı kilo alıp verme yükseliş belirtisidir.

Vücut direncinin düşmesi, hızlı şekilde yorgunluk yaşanması MON değerlerinin yükselmesinin belirtileri olabilir.

Belirtiler başka hastalıklarla ilgili olabilir. Bunun için uzman doktora danışılması ve gerek duyulan testlerin yapılması gerekir.

False

Monosit Yüksekliği

Monosit Yüksekliği Nedir?

Monosit yüksekliği, kanda bulunan bir beyaz kan hücresi türü olan monositlerin sayısında artış olması durumudur. Monosit yüksekliğine aynı zamanda monositoz da denilmektedir. 

Beyaz kan hücreleri yani akyuvarlar vücudumuzun savunma hücreleridir. Beyaz kan hücreleri vücudumuza giren yabancı organizma ve maddelerin yok edilmesinde görev alırlar. Bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi organizmalara karşı savaşırlar. 

Beyaz kan hücrelerinin birçok türü bulunmaktadır. Bu türlerden biri de monositlerdir. Monositler kemik iliğinde üretilirler. Olgunlaştıktan sonra kana geçerler. 

Dokularda yabancı organizma varlığı durumunda makrofaja dönüşüp dokular arasında ilerleyip yabancı organizmayı yok etmeye çalışır. Monositler makrofajların oluşma kaynaklarıdır. 

Makrofajlar ve monositler hücresel bağışıklığın ana hücreleridir. Vücudumuza gerçekleşecek birçok yabancı saldırıya karşı görev alırlar.

Monositler beyaz kan hücreleri içinde hacim açısından en büyük kan hücresidir. Kanın mikroskop altında incelenme durumu olan periferik yayma incelemesinde kana bakıldığı zaman monositlerin şekli at nalı şekline benzemektedir.

Monositlerin kandaki normal değeri beyaz kan hücreleri içindeki yüzdelik değer olarak ölçülür. Tüm beyaz kan hücrelerinin % 0 ila % 9’u monosit hücreleridir. 

Monosit yüksekliği tek başına net bir anlam taşımamakla birlikte vücutta bazı durumların varlığını bizlere gösterebilir. 

Vücutta enfeksiyon varlığı, kan ve bağışıklık sistemi hastalıkları varlığı, otoimmun hastalık varlığı, bazı kanser hastalıkları varlığı gibi hastalık durumlarında monosit yüksekliği gelişebilir. 

Monosit Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Monosit kemik iliğinde üretilip kana gönderilen bir beyaz kan hücresi türüdür. Bu hücre türü vücutta savunma görevinde bulunan bir hücredir. Makrofaj ve diğer dendritik hücrelerin üretiminin ana kaynağıdır. 

Monosit yüksekliği gelişen kişi bu artışı vücudunda hissedemez, monosit yüksekliği testler sonucunda ortaya çıkan bir değerdir. Fakat monosit artışına neden olan hastalıkların gelişmesi sonucunda kişide oluşabilecek belirtileri hasta hissedebilir.

Monosit yüksekliğine en sık neden olan hastalıklardan biri enfeksiyonlardır. Bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonu sonucunda monosit artışı olabilir. Bu hastalıklar sonucunda kişide ateş yükselmesi, halsizlik ve vücut ağrısı oluşabilir.

Bazı kan hastalıklarında, otoimmun hastalıklarda, bazı kanser türlerinde de monosit yüksekliği oluşabilir. Bu hastalıkların her birinin kendi içinde spesifik veya spesifik olmayan birçok belirtisi vardır. 

Monosit yüksekliğinde hastalıkların oluşturduğu şikayetler sonucunda belirti verebileceği gibi kişide herhangi bir belirti vermeyebilir.

Monosit Yüksekliği Nedenleri Nelerdir?

Monosit yüksekliği birçok durumdan kaynaklı olabilir. Enfeksiyon hastalıkları, kan hastalıkları, kanser hastalıkları, otoimmun hastalıkları gibi çeşitli nedenler monosit yüksekliğine neden olabilir.

Monosit Yüksekliği Teşhisi

Monosit yüksekliği basit bir test sonucunda ortaya çıkarılabilir. Kişide çeşitli nedenlerden dolayı monosit oranı ve miktarı yükselebilir. 

Kronik enfeksiyon hastalıkları, kan hastalıkları, kanser hastalıkları, otoimmun hastalıkları gibi nedenlerden dolayı monosit değeri artış gösterebilmektedir. 

Monosit hücreleri kemik iliğinde üretilir ve sonrasında kana geçer. Gerekli hallerde veya bazı hastalıklar sonucunda üretiminde artış oluşabilir.

Monosit miktarı ve beyaz kan hücreleri içindeki oranı CBC olarak da adlandırılan tam kan sayımı testi ile ölçülebilir. Kişiden kan alınıp laboratuvar ortamında kanının tahlil edilmesiyle böyle bir durumun varlığı araştırılabilir. 

Tam kan sayımı sonucunda kişide beyaz kan hücreleri içindeki monosit oranı % 0 – 1 ila % 9 – 10 arası olmalıdır. %10 oranının üstündeki monosit oranı anormal olarak kabul edilmektedir. 

Normal monosit miktarı ise – / mikrolitre olarak kabul edilmektedir. Lakin hastalıkların teşhisinde miktardan ziyade monositlerin beyaz kan hücreleri içindeki oranı daha çok tercih edilmektedir. 

Monosit Yüksekliği Tedavisi

Monosit yüksekliği birçok durumdan kaynaklı gelişebilir. Birçok hastalık sonucunda monositlerin oranında artış olabilir. 

Uzun süreli enfeksiyon hastalıklarının varlığında (tüberküloz, sifiliz, listeria vb.), bazı kan hastalıklarının varlığında, bazı otoimmun hastalıkların varlığında ve bazı kanser türlerinde monosit oranı yükselebilir. 

Monosit yüksekliği bir hastalık değildir. Monosit yüksekliği herhangi bir hastalığın varlığında ortaya çıkan klinik bir durumdur. 

Bu durum, hastalığın tespit edilmesine çalışan doktorun hastalığın tespiti için yaptırdığı kan tahlili sonucunda ortaya çıkabilir. 

Hem anormal bir durumun varlığını göstermesi hem de ilerleyen zamanlarda tedavi sürecinin takibi adına monosit değeri önemli bir parametredir.

Monosit yüksekliğinin tedavisi altta yatan hastalığın tedavisine bağlıdır. Kişide var olan hastalık sonucunda monosit oranı yükselmiştir. 

Monosit oranının düşürülmesi için kişide var olan hastalık tespit edilmeli ve gerektiği takdirde uygun bir tedavi planı hazırlanıp hasta tedavi edilmelidir. Altta yatan hastalığın tedavisi sonucunda monosit değeri de normal seviyelerine inecektir. 

Monosit yüksekliği ciddi hastalıklar sonucunda oluşabilir. Ciddi sonuçlara neden olan tüberküloz, sifiliz gibi uzun süreli enfeksiyonlar, kan hastalıkları, kan kanserleri gibi durumlarda monosit değeri yükselir. 

Bu nedenle kişilerin tedavi edilmesi hayati derecede önemli olabilmektedir.

Monosit Yüksekliği Tedavi Edilmezse

Monosit birçok hastalık ve durum sonucunda artış gösterebilir. Bu hastalıklar içinde tedavi edilmediği takdirde ciddi sonuçları olabilen hastalıklar da bulunmaktadır. 

Monosit değerleri enfeksiyon hastalıkları, kan hastalıkları, kanser hastalıkları, otoimmun hastalıkları gibi çeşitli ve geniş hastalık grupları sonucunda artış gösterebilir. 

Bu hastalık grupları içinde bulunan bazı hastalıklar hasta için ölümcül olabilen hastalıklardandır. Hastalığın tespiti ve sonrasında uygun tedavi planlarıyla hastalığın tedavi edilmesiyle monosit değerleri de normal seviyelerine inecektir. 

Monosit Yüksekliği Tehlikeli Mi?

Monosit yüksekliği bir hastalık değildir. Çeşitli hastalıklar sonucunda değerinde artış olan bir laboratuvar parametresidir. 

Bu nedenle monosit yüksekliği kendi başına bir tehlike oluşturur denilemez. Fakat monosit değerleri bazı önemli ve ciddi hastalıklar sonucunda yükselme gösterebilir. 

Bazı kronik enfeksiyon hastalıklarında, kan hastalıklarında, kanser hastalıklarında monosit değerleri yükselebilir. 

Bu nedenle bu hastalıklar ve bu hastalıkların oluşturabileceği komplikasyonlar hasta adına tehlike arz edebilir.

Monosit Yüksekliğine Ne İyi Gelir?

Monosit Yüksekliğine Ne İyi Gelmez?

Hamilelerde Monosit Yüksekliği

Hamilelik döneminde monosit yüksekliği fazla gözlenen bir durum değildir. 

Gebelerin ağır enfeksiyonlara maruz kalması, alerjik ve otoimmun hastalıklar yaşaması sonucunda monosit yüksekliği oluşabilir. 

Hastaların yaptırdığı kan tahlilinde monosit değeri %15 ve üzerinde seyir gösteriyorsa ciddi bir durum var demektir ve hastaların muayene olmaları gerekmektedir. 

Gebe hastaların bu dönemde stresten uzak durmaları ve uygun şekilde egzersiz yapmaları onlara fayda sağlar.

Çocuklarda ve Bebeklerde Monosit Yüksekliği

Çocuklarda ve bebeklerde monosit yüksekliği sık görülen bir durum değildir. Fakat bazı hastalıklarda özellikle viral enfeksiyonlarda monosit değerleri yükselebilir.

Çocukluk ve bebeklik dönemi enfeksiyonlara maruz kalma ve hastalanma açısından müsait bir dönemdir. 

Çünkü bağışıklık hücreleri hastalık yapıcı organizmalara karşı tam bir bağışıklık oluşturmamıştır bu dönemde. 

Bu nedenle çocukların ve bebeklerin mikroorganizmalara maruz kalmaları durumunda akut veya kronik enfeksiyon gelişebilir. 

Hastaya yapılan testler sonucunda hastalık nedeni belirlenir ve tedavi uygulanırsa monosit değerleri de normal seviyelere iner. 

Hodgkin lenfomave lösemiler çocukluk çağında ortaya çıkabilen kanser türlerindendir. Bu hastalıklarda da monosit değerlerinde artış olabilmektedir. 

Hastaların uygun şekilde tedavi görmesi sonucunda hem şikayetleri düzelir hem de laboratuvar değerleri normale döner.

Monosit Yüksekliği için Hangi Doktora Gidilir?

Monosit hücresi kanda bulunan bir beyaz kan hücresidir. Diğer beyaz kan hücreleri gibi vücudun savunmasında görev alan hücrelerdendir. 

Makrofaj gibi dokular arasına sızıp yabancı hücrelerin, ölü hücrelerin ve atık maddelerin yok edilmesini sağlayan hücrelerin ana kaynağıdır. 

Vücutta ortaya çıkabilecek birçok hastalık sonucunda monosit oranı yükselebilir. Birçok bölüm hastalıkların teşhisi için tam kan sayımı testi isteyip monosit yüksekliği durumunu inceleyebilir.

Dahiliyenin bir yan dalı olan Hematolojibölümü özellikle kan hücreleri ve kan hastalıkları ile ilgili konularla ilgilenir. 

Eğer monosit yüksekliği ile ilgili araştırma gerekliliği oluşmuşsa Hematoloji bölümünden destek istenebilir.

Monosit yüksekliği durumunu hasta kişi hissedemez. Sadece yapılacak testler sonucunda monosit yüksekliği durumu saptanabilir. 

Kişide var olan şikayetler ve bu şikayetlerin ciddiyetine göre sorumlu hekim gerekli tedavi ve işlemleri yapabilir. Kişinin herhangi bir müdahalesine gerek bulunmamaktadır.

Mon (Monosit) Nedir? Mon Ka&#; Olmalı? Y&#;ksekliği Ve D&#;ş&#;kl&#;ğ&#; Nedenleri

Vücut bağışıklık sisteminin temelini oluşturan monositler, kemik iliğinde oluşur. İlikte oluştuktan sonra kana karışır ve vücudu gezmeye başlar. Vücuttaki iltihap, mantar ve kanser hücreleriyle mücadele eder.

Monosit Nedir?

Beyaz kanda bulunan monositler, beyaz kanın yaklaşık % 10’nu oluşturuyor. Prozoal enfeksiyonlara karşı kalkan görevi gören bu hücreler, beyaz kan hücrelerinin içerisinde en büyük olanlarıdır. Fungal, bakteriyel ve viral hücrelere karşı koruma sağlar. Ölü hücrelerin temizlenmesi, zararlı mikroorganizmaların öldürülmesi ve yabancı maddelerin alınması gibi işlemlerde monosit oldukça başarılıdır. Artrit hastalıklar ve ateroskleroz hastalıklarda rol alan bir hücredir.

Monosit Düşüklüğü ve Yüksekliği Nedir?

Vücut direncinin artmasında veya azalmasında önemli rol oynayan monosit, % aralığında olması gerekir. Bu aralık, normal seviyedir.

Monosit yüksekliğinin iki anlamı vardır:

1- Birinci anlam, monositlerin kanser hücreleriyle mücadele ettiği anlamına gelmektedir. Vücutta meydana gelen ve hayati tehlike oluşturan kanser hücreleri, monositlerin saldırılarıyla karşılaşır. Bu saldırı nedeniyle monosit seviyesi yükselmeye başlar.

2- İkinci bir anlam ise monositlerin çalışma mekanizması bozulmuş olabilir. Yüksek fonksiyonla çalıştığı anlamına da gelebilir.

Yapılan kan testleri sonucunda yüksek veya düşük seviye tespit edilebilir. Yükselme durumuna monositoz denilmektedir.

Monositoz Nedenleri

Vücut direncini doğrudan etkileyen ve hücre, bazı durumlarda yükselme gösterebilir. Bakteri, maya ve parazit yüksekliği gibi durumlarda yükselme meydana gelmektedir. Bunun yanı sıra kroner kalp hastalıkları da yükselmenin nedenleri içerisinde yer almaktadır.

Bunun yanı sıra;

1- Akciğer hastalıkları,
2- Tüberküloz hastalığı,
3- Kardiyovasküler,
4- Obezite gibi hastalıklarda monositin yükseldiği görülmüştür.

Monositin Düşmesi Ne Anlama Gelir?

Beyaz kanda bulunan ve vücudun direncini artıran bu hücreler, zaman zaman azalabilir. Bu azalma her zaman için hastalığa işaret etmeyebilir. Ancak bazı durumlarda hastalık nedeni olabilir. Bu düşüklüğe monositopeni denilmektedir.

Monositopeni Nedenleri?

Monositopeninin azalması, ilk aşamada kemik iliği ile ilişkilendirilmektedir. Bunun nedeni, bu hücrenin kemik iliğinde oluşmasıdır. Ayrıca vücut bağışıklık sisteminin baskı altında olması da monositin azalmasında önemli rol oynamaktadır. Aşağıdaki hastalıklar monositopen’in nedenleri arasındadır:

1- B12 eksikliği,
2- Anemi,
3- Lösemi,
4- Tüberküloz,
5- Stres,
6- Lupus,
7- Viral enfeksiyon,
8- Ramotoid artrit.

Monositin azalması, vücut direncini olumsuz etkileyen durumlardan biridir. Vücut direncinin azalması, vücudun savunmasız kalması anlamına gelmektedir. Uzman doktor gözetiminde yapılan kan tahlili, beyaz kandaki monozit miktarını belirlemektedir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir