heyderi aşireti / Kürtlerin babası seafoodplus.infoülhamid'dir..!! Beyanat.;By Şemdin SAKIK

Heyderi Aşireti

heyderi aşireti

Van Ebex bölgesinde, Êzdi Kürtlerin liderliğini Çoban Ağa yaparmış. Gerçek ismi Miro olan Çoban Ağa, öncesinde çobanlık yaptığından ona Çoban Ağa denilmiş.
Bir gece dağda koyunların önündeyken bir Osmanlı komutanı askerleri ile yanına gelir. Fakir Çoban Ağa onlara koyun eti pişirmek ister, komutan sadece koyun ciğeri yiyeceğini söyler. Çoban Ağa'da bir kaç koyun kesip, etini askerlere, ciğeri de komutana verir. Bu cömertlik karşısında duygulanan komutan, Çoban Ağa'ya altınlar verip, bir kağıda birşeyler yazıp, uygun bir gününde padişahın yanına git der. Aradan biraz zaman geçtikten sonra, Çoban Ağa padişahın yanına gider, kağıdı verir. Padişah kendisine ağalık nişanı verip, onu Ebexe bölgesindeki Êzdi Kürtlerin ağası tayin eder. Bu alınan nişandan sonra, ona Çoban Ağa denilir. Mertliği ve yardımseverliği ile zamanla hem Müslüman hem de Êzdi Kürtler tarafından büyük saygı görür. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra, bu sefer Çoban Ağa'nın oğlu Kok Ağa babasının yerine ağalığı devralır.

Kok Ağa'da aynı babası gibi sevilen, saygı gören bir insandır. Kok Ağa'nın kızı Zerif Xatun'un güzelliği bölgede bir efsane gibi anlatılır. Birçok Kürt ağa ve beyi Zerif Xatun'u oğluna almak ister ama, Êzdi Kürtlerin dinlerine göre Êzdi inancına mensup olmayan biri ile evlenilmez. Bundan dolayı kimler Zerif Xatun'u istiyorsa, vermiyorlar.

Bölgedeki Heyderi Aşireti ağaları da Zerif Xatun'u isteyip, onlara da verilmeyince, kaçırma kararı alırlar. Birgün Müslüman Kürtlerin bir düğünü olur, Êzdi-Müslüman bütün Kürt ağa ve beyleri davet edilir. Bir hizmetkar (xulam) Zerif Xatun'un en baş köşede oturan babası Kok Ağa'nın elini öpme bahesi ile, tezbihini çalar. Tezbihi alıp, götürüp Zerif Xatun'a "baban seni çağırıyor. Buda tezbihidir. Sen inan diye gönderdi" diyip, Zerif Xatun'u alıp düğüne getirirler. Zerif Xatun'u düğünde gören babası Kok Ağa, meselenin farkına varır.

Kok Ağa bir atlıyı Çubuklu köyüne gönderip, Êzdi Kürtlerin bir başka lideri olan Xetip Ağa'dan yardım istemesini söyler. Xetip Ağa'ya haber verildikten sonra, Xetip Ağa*hemen silahlı bir ordu oluşturur. Bunlardan bir kaçı Pir Qelender, Çoloyê Nasır ve Şemski aşireti ileri geleni Brahim Ağa'dır.

Bugün Çemê Xunê (Türkçe anlamı kan deresi) denilen nehrin kenarında öyle bir savaş çıkar ki, yüzlerce insan ölür. O kadar insan ölür, o kadar kan akar ki, nehrin suyu kırmızıya boyanır. Ve o günden sonra o nehre, Çemê Xunê denilir. Bu büyük savaştan sonra, Êzdi Kürtler Ebex bölgesini terk edip, Ağrı ve Iğdır sınırlarında bulunan Sineg bölgesine, Redki aşireti beyi Hıseyin Ağa Çongdeve'nin (ö. ) yanına giderler. Hıseyin Ağa onlara sahip çıkıp, köylere yerleştirir.

Daha sonra buralardan bugünki Ermenistan sınırlarında, Müslüman Kürt aşiretlerinin ve Azerilerin terk etmek zorunda kaldıkları köylere göç ederler. Kok Ağa'nın oğlu Emer Ağa, Ermenistan'da Stêpavan şehrine yakın bir yerde bir kale inşa eder. Günümüzde oradaki kalıntılara "Kela Emer Axê" denilir. Kok Ağa'ın soyu ise Mirek köyüne yerleşir. Daha sonra Mirek köyünün ilerisine yeni evler inşa edip, oraya "Gundê Axê" (Türkçesi Ağanın köyü) ismini verirler.


* Yukarıda adı geçen Êzdi Kürtleri liderlerinden Xetip Ağa'dan sonra, yerine oğlu Cangir Ağa geçer. Zerif Xatun savaşından uzun yıllar sonra, onlar da bölgedeki Ermenilerle birlikte Ermenistan'a göç ederler. Erivan göçmeni Redki aşireti yaşlılarının anlatımlarına göre; Cangir Ağa yılında Ermeniler ile birlikte Erivan'a göç ettikten sonra, Cangir Ağa ve Ermeni liderlerinden Xaçatur Ağa ve Patnos Ermenilerinden Kurd Qazo öncülüğünde Redkilerin ve diğer Müslüman Kürt aşiretlerinin köylerine saldırılar yapıp, büyük zulümlere imza atarlar.

HAYDERAN YADA HEYDERİ AŞİRETİ

HAYDARAN AŞİRETİ

Hayderan İsminin Dedeleri Mollazadelerden,Molla  Haydar'ın soyundan geldikler için kendilerine hayderi aşireti denildiği rivayet seafoodplus.info’daki kısmı Mılan ile Celali aşiretine komşu olarak yaşamaktadır. Asıl vatanları Van, Patos,Erciş  ve Malazgirt civarıdır. Büyük ve geniş nüfuslu bir aşirettir. Muhammed Zeki  Emin Beg bu aşiretin yılı verilerine  göre 20, aileden oluşan  göçebe bir aşiret olarak Muş ve Urmiye arasında  düşen bölgeleri kapsayan  büyük bir aşiret olduğunu ifade eder. 

Cevdet Paşa tarihine göre; Hayderanlılar Diyarbekir bölgesinde bulunan Meyafarqin yöresindeki Şikaki aşiretinin bir kolu olarak bilinse de,
Ahmet Özer'in Doğuda aşiret düzeni ve Brukanlılar isimli kitabında; Heyderanlıları Hertoşilerin mensubu olduğu Xana Mezın(Büyük Han) denilen  kökten gelen ve Hertoşilerin ana dayanağı olan Mamedi koluna  bağlı bir aşiret olduğunu yazar. Bununla beraber, Mamedin oğulları veya torunlarından olan dört kardeşten dört büyük aşiret doğseafoodplus.info;Bahdur'dan:Bahduranlılar, Hesen'den:Hesenanlılar, Heyder'den: Heyderanlılar ve Mamxur'dan: Mamxuranlılar türemiştir.  Bu tez daha inandırıcı  gelmektedir. Zira Şikaki aşiretinin kolları arasında Heyderan ismine rastlanmamaktadır.

Heyderanlılar yılında Muş ve Malazgirt yöresine göç etmişseafoodplus.info göç etmelerinin nedenlerinin başında, İrandaki iç huzursuzluk, İranlı eşkiyaları ile  bazı Kürt aşiretlerinin saldırı gelmektedir. İran hükümeti Heyderan aşiretini geri çağırmak istediyse de , irandaki iç karışıklıklar sebebi ile Heyderanlılar dönmediler. Kermanşah Valisi Mehmed Ali Mirza ve Azerbaycan valisi Abbas Mirza, irandaki otorite boşluğunu fırsat bilip, hükümet otoritesini tanımadılar, akabinde , Osmanlı hükümetinin Yunan meselesi ile uğraşmasını fırsat bilip, Toprakkale ve Beyazıt'ı istila ettiler.Sınırı aşan bu kuvvetler ile beraber başka bir iran kuvveti de sınırı geçerek Hicri Zilhice Yılında ( yılının başlarına denk gelmektedir.) Heyderan Aşiretinin bir kısmını yerlerinden ederek Diyarbakıra kadar kovaladılar.

Yaşam tarzı olarak diğer kürt aşiretleri gibi yaz aylarında İran sınırlarında geçici göç hareketleri yaşamışlardır.

Bu aşiretten  ayrılan kollardan biri Hamdıki aşiretidir. Hamur,Patnos  ve çok az sayıda Erciş ve Tutak civarında yaşarlar. 

Malazgirt’in kuzeyinde yaşayan aşiretin bir kısmı ′lerin sonunda İskenderun ve Silifke dolaylarına yerleşmişlerdir.

Muhammed Zeki Emin Beg bu aşiretin aile ile  İrandan gelip Muş tarafına yerleştiğini ancak İran hükümeti bu mülteci ailelerin asıl beldelerine geri dönmeleri için israr etti ve bu yüzden iki hükümet arasında  siyasi sorun meydana geldi.Şeklinde bilgiler vermektedir.

Alexandr Jaba tarafından kitap haline Getirilen Mola Mahmudé Bayezidinin "Adet û Rusumatnameyé Kurdan" isimli kitabında Hayderan Aşiretinin bir kaç koldan oluştuğunu, Erciş civarında hane kadar olduğunu diğerlerinin ise çevre il ve ilçelerde yaşadığını belirtir.O dönemde en kadim ve  saygın ailelerinin başında Mala Muhemmedé Şerife ailesi geldiğini ve ağırlıklı olarak Bayezid civarını mesken edindiklerini ve zaman zaman İran tarafına geçtiklerini zaman zaman'da Erciş,Patnos, ve diğer il  ilçe ve köylere döndüklerini yazmaktadır.

Yine Hayderan aşiretinden ayrılan başka bir kol'da ,Çoğunlukla Muşun Varto ilçesinin Kurçik(Görgü köyü)  ve goma Zile (koç yatağı köyü ve civarında yaşayan Kılavsız aşseafoodplus.info kol Kılaye Siya isminden bir bey'in hayderan aşiretinden ayrılıp Varto bölgesine yayılması ile oluşmuşlardır.

Bu aşiret son yüzyılda Kör Hüseyin Paşa ismi ile meşhur olmuştur. Hamidiye Alaylarının kuruluşunda bu aşirete 7 alay kurması için yetki verilmiştir. Şeyh Said'den icazet almadığı için, Şeyh Said isyanına destek vermediği halk arasında anlatılır. Ancak bu söylemim doğruluk derecesi henüz resmi bir belge ile teyyid edilmemiştir.

HAMİDİYE ALAYLARINDA HAYDERANLILARIN ROLÜ:

’de Erzurum, Van, Diyarbekir, Bitlis ve Mamuratülaziz vilayetlerine; Osmanlı ülkesinde bulunan aşiret süvari alaylarından Haydaranlı Aşireti’ne mensup İbrahim Ağa’nın yeğeni Teymur Ağa’nın aile efradıyla birlikte İran’dan Osmanlı ülkesine hicret edeceği belirtilmiştir. Teymur ve ailesinin iskânlarının devletin çıkarına olacağından hicret etmeleri durumunda acilen gerekenin yapılması ve aşiret mensuplarına sefalet çektirilmemesi hususunda tebligat yapılmıştır

Yine tarihinde Rusya’dan gelen 53 hane kişi Bayezid köylerinde iskân edilmişlerdir. Bu gruba mensup yaklaşık hanenin Hamidiye Alaylarına katılmak üzere geldiklerini ifade etmeleri iskânın boyutunu değiştirmiştir. Çünkü devlet bu yeni gelenleri sınırdan uzak yerlere yerleştirmek isterken bu kişiler hem alaylara katılmak hem de kendi akrabalarına yakın yerlerde iskân edilmekistediklerini bildirmişlerdir. Bunların Hamidiye Alayları mensuplarından olduklarının anlaşılması üzerine Eleşkirt yakınlarında boş ve kullanılmayan arazilerde iskân edilmelerinin uygun olduğu ifade edilmiştir.
Yazışmalarda ayrıca geçen “…Hamidiye Alaylarına katılmak için gelenlerin kabul edilerek iskân işlemlerinde kolaylık gösterilmesi…” şeklindeki direktifler, alaylarda görev alma isteğinin iskân üzerindeki etkisini göstermektedir. Hamidiye alaylarına katılmak hem devlet açısından hem de aşiret mensupları için önemlidir. Çünkü bu vesile ile aşiret mensupları devlet görevlisi olmakta, maaş almakta ve aile efradıyla birlikte devlet imkânlarından daha geniş ölçüde yararlanmaktadır. Sosyolojik olarak düşünüldüğünde de devletin aşiretleri kendi sistemine katarak etkilerini azalttığı, aşiret yapısını kırdığı görülmektedir. Diğer yandan da devletin ihtiyaç duyduğu muharip birimler oluşmaktadır. Kaynak: BOA. BEO., /, 20 Aralık (C); seafoodplus.info MKT., /30, 11 Ocak  (B); BOA. İ .DH., , 11 Ocak (4 Receb ).


Herderan Aşiretinin Hamidiye Alaylarındaki Stratejik dağılımı şöyle idi:

Görev Aldığı Bölge AdıPiyade SüvariToplam
Bergiri (muradiye)
Erciş
Adilcevaz
GENEL TOPLAM

 HAMİDİYE ALAYLARININ SONU

İsveç, Rusya, Belçika, İngiltere'nin baskısı üzerine 'in sonunda toplanan Osmanlı Mebusan Meclisi, beklenilenin aksine Hamidiye Alayları'nın dağıtılmasına karar vermedi. Meclis'in Alaylar konusunda toplandığını öğrenen aşiret liderleri, bunu kendilerine yapılmış bir saldırı olarak gördüklerini beyan ettiler. Bu yüzden alaylar ile düzenli ordu arasında ilişkiler kopma noktasına geldi. İttihat Terakki yönetiminin Alayları ordu saflarına kaydedilmesi kararı ortalığı daha da gerginleştirdi.

Diğer aşiretler arasında yaşı dolayısıyle bir saygınlığı bulunan Haydaranlı aşireti Reisi Kör Hüseyin Paşa bu duruma karşı şiddetle çıktı. 'un başlarında alaylar yavaş yavaş silahsızlanmaya başladılar. Haydaranlı aşireti reisi Kör Hüseyin Paşa'nın tutuklanması alaylarla İttihat ve Terakki rejimini tamamen karşı karşıya getirdi. Hüseyin Paşa cezaevinden çıktıktan sonra bütün askerlerini alıp İran'a göç etti. Akabinde yılında Musul bölgesinde aşiret alaylarının başını çektiği Kürt isyanı başladı.


OSMANLI KAYITLARINDA MEVCUT DEVRİŞ PAŞA LAHİYASINDA 
HAYDARANLU AŞİRETİNE BAĞLI OYMAK VE KOLLAR

Asıl Haydaranlı Taifesi Oymakları ve hane sayıları:

a) Helki yahut Helikanlı
b) Başımi veya Başımiyan
c) Laçiki veya Laçikiyan
d) Tertupi veya Tartupan
e) Soran
f) Akubi veya Akubyan
g) Asiyan
h) Seçarikyan
i) Şeyh Hasenan

Toplam Hane:

Bulundukları Yer:Van, Abgay

Van ve İran sınırında göç ederler.
Haydaranlu aşireti taifelerinden birçoğu Bayezid sancağındaki nefs-i Bayezid, Hamur ve Kura-i Kilise kazaları ile birazı Van sancağına tabi Erciş ve Muş sancağına tabi Malazgirt kazalarında yaşarlar. Cüzi bir miktarı da İran tarafındaki Hoy ve Çaldıran mahallerinde bulunur.


OSMANLI KAYITLARINDA HAYDERAN AŞİRETİ İLE ALAKALI GELİŞEN BAZI OLAYLARIN RESMİ BELGELERİ

1-Ailesine maaş bağlanmak üzere Hayderanlı Kaymakam Ali Beyin  nerede şehit edildiğinin Erzurum Valiliğinden sorulması vesikası(hicri: Miladi Belge No:M 06)

2-İran saldırılarına karşı Süvari birliklerinde görevlendirilmek üzere Hayderanlı aşiretinden Ali Ağa ile kardeşi İbrahim ağaya rütbe verilmesi: (Hicri Miladi Belge: Ca)

3-İrana  kaçan ancak daha sonra tek dönüş yapan Hamidiye Mirliva ağası Hüseyin Paş hakkında, arazi, ve hayvan sahiplenmesi hakkındaki ihtilafname Hicri, Miladi:  Belge: Ca)

4-Hüseyin Paşa'nın biraderi Abdullah ve Hizmetkarlarının el koyduğu Tutak Kazasındaki Haçlo karyesindeki arazinin sahibine  iade edilmesi hakkındaki belge. (Hicri Miladi Ra)

5-Hükümet memurlarına karşı tecavüzde (Mukavemet gösterme ve direnmek) suçundan Hüseyin Paşa hakkında kanuni muamele yapılması için Erzurum vilayetine bilgi verilmesi.(Hicri Miladi Ş 29)

6-Hayderanlı aşiretine mensup ailenin yerlerinden alınarak başka bir yerde iskan edilmelerine  ilişkin kararın seafoodplus.info Ek no , evrak tarihi: H M belge

7- Hayderanlı aşireti  Rüesasından  Hüseyin ve Emin paşa  ile Kaymakam Ali bey arasındaki müsdematın önlenmesi( H M Ca 16)

8-Sepki (Sipkanlı) ve Hayderanlı aşireti'ne mensup  bir takım eşkiyanın Rus sınırına tecavüz etmek sureti ile gasp edilen  küçük baş hayvanların alınarak tekrar Rus  makamlarına teslimi: (H M Ca)

9-Bir kız meselesinden dolayı İran aşiretlerinden Tahır Xan aşireti ile Hayderan aşireti arasında zuhur eden anlaşmazlıkların giderilmesinin temini hakkında Şakir Paşa'nın arızası. (H M M)

Sipkanlı ve Haydreanlı aşireti arasındaki husumetin giderilmesi için  gerekli tedbirlerin alınması(H M L)

Hayderanlı ve  civar aşiretlerden oluşan Hamidiye Kuvvetlerinin Trabzon iskelesine sevki(H M Za)

Haydreanlı ve  Celali aşiretleri arasındaki mevcut husumetin kaldırılması hakkındaki çalışma(H M Za 24) 

Hayderanlı aşireti Müdürlüğüne kendilerinin seçtiği Mirzazade Mehmet Ağanın tayini ve gereğinin yapılması(H M B)

Kanun-i askeri hilafında hareket eden Hayderanlı aşireti'nden Hüseyin Paşa'nın cezalandırılması ve Hamidiye alay kaymakamı Fethullah Bey ve yirmi yedinci alay kaymakamı Taceddin Bey'in  gümüş imtiyaz madalyası ile ödüllendirilmesi(H M Ca) Kaynak:Hekimoğlu Süleyman özcan-Kürt tarihi)


OSMANLININ HAYDERANLILARI İSKAN POLİTİKASI 

Muş ve Van sancakları havalisine yapılan iskânlar yılına gelindiğinde bir takım sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Haydaranlı aşiretinin iskânı Osmanlı Devleti‟ni diğer göçebe aşiretlerine göre daha çok uğraştırmıştır. yılında Van dolaylarına gelen Haydaranlı aşiretinden Ali Ağa Satmanis nahiyesine yerleşmek istemiştir. Bu amaçla Haydar Ağa, oğlu Musa Ağa ve birkaç aşiret ileri gelenini konuyla ilgili görüşmek üzere Hakkâri valisine göndermiştir. Yapılan görüşmeler sonucunda Haydaranlı aşiretinin devlete itaatten çıkmamaları karşılığında Satmanis nahiyesi ve hatta burası küçük gelirse Nasyur ve Ebu Ağa nahiyeleri civarında da kendilerine birkaç köy tahsis edileceği ifade edilmiştir. Bu sırada Milan aşiretinin de Abgay nahiyesine yerleştirilmesi düşünülmüş ancak Haydaranlı aşiretinden dolayı iskânlarının Yezidi Taifesinden Mukri aşiretinin bulunduğu Karasu nahiyesine yapılması kararlaştırılmıştır. 

yılına gelindiğinde Haydaranlı ve Sebkili aşiretlerinin iskânı tekrar gündeme gelmiştir. Bu aşiretler münazaalı oldukları için Osmanlı-İran hududunun belirlendiği Erzurum Konferansı şartlarına uyulması hususunda titiz davranılmaya çalışıyordu. Antlaşmaya göre aşiretler bir defalığına mahsus seçtikleri ülkede kalabileceklerdi. ġayet tekrar yer değiştirme arzusuna girerlerse devletler bunlara engel olacaklardı. hane ile Van civarına gelen Haydaranlı aşireti bir daha İran‟a gitmemek üzere Van‟a yerleştirilmek istemiştir. Ancak mevsim itibariyle bina inşa edilmesi mümkün olmadığından şimdilik geçici olarak Van kaza ve köylerinde iskânı gerçekleştirilmiş ve hem aşiret ahalisi hem de hayvanları için gerekli ihtiyaçlarının karşılanması hususunda yardımcı olunmuştur. (Kaynak:BOA, Ġ.MVL, /, (4/S/) 24 Ocak , BOA. seafoodplus.info MVL, 12/66, (26/S/) 21 Ocak )

Haydaranlı aşireti Osmanlı Devleti‟nin iskân politikası için bir nevi tehdit teşkil etmiştir. Van Kaymakamı Mehmed Reşit‟in 3 Temmuz tarihli malumatında Haydaranlı aşiretinin uygun bir mahalle yerleştirilemezse uygunsuzluk çıkarabileceği ve bu durumun da diğer aşiretlere kötü örnek olacağı belirtilerek aşiretin iskânının sağlanmasının yanında aşiret ileri gelenlerinin taltif edilerek kendilerine maaş bağlanması önerilmiştir. Ayrıca Zilanlı, Haydaranlı ve Celali gibi aşiretlerin iskânında hanelerin mümkün olduğunda birbirinden ayrıştırılarak dağıtılmalarının iskân memurlarınca dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.(BOA, seafoodplus.info, /32, (17/ġ/) 8 Temmuz )

Eylül ‟da Haydaranlı aşireti Van‟a bağlı Bayezid sancağının Patnos nahiyesinde uygun mahallere yerleştirilerek Haydar Ağaya maaş bağlanması vaat edilmiştir. Ancak Haydar Ağa‟nın kardeşi Ali Ağa yüzden fazla haneyi yanına alarak İran tarafına geçmeye teşebbüs etmiştir. Bunun engellenmesi için aşiret ileri gelenlerine iyi davranılmış ve Haydar Ağa‟ya kuruş, kardeşlerine ise münasip miktarda maaş bağlanması kararlaştırılmıştır.(BOA, seafoodplus.info, /13, (11/Za/) 28 Eylül )

yılında Sebki aşireti aynı zamanda Hasananlı aşiretinin de meskûn olduğu Malazgirt ve Bulanık civarındaki harap köylere yerleştirilmiş ve bu iskândan memnun kalınmıştır.(BOA, seafoodplus.info MHM, 91/59, (12/Za/) 15 Temmuz )

Haydaranlı, Hasananlı ve ve Sebki aşiretleri Erzurum, Van ve Muş‟ta olmak üzere toplam yedi köye yerleştirilmiştir.(BOA, Ġ.DH, /, (28/S/) 28 Ekim )

Kaynak:

seafoodplus.info ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH (YAKINÇAĞ TARİHİ) ANABİLİM DALI LİSANS TEZİ:Şehmus Bingül


yılında Hayderan aşireti'nin yaşadığı bölgelerde çekilmiş orijinal resimler: Kaynak seafoodplus.info

HAYDARAN AŞİRETİNİN ÖNEMLİ ŞAHSİYETLERİ:

1-Molla Sadrettin hocaefendi:

Hayderan Aşiretinin Asiyan kolunun Yetiştirdiği en önemli şahsiyetlerden biri; Molla Sadrettin Yüksel Hocaefendidir. Bitlisin Adilcevaz ilçesinin Koçeri(Erikbağı) Köyündendir. Tahir Efendinin oğlu olan  Molla Sadrettin hocaefendinin annesi Merxuran (Marhoran) Aşiretinden Hatun Hanımefendidir. Molla sadrettin Efendi yılında dünyaya gelmiştir. Milli Şef İsmet İnönü zamanında Cami ve medreselere yönelik uygulamalara karşı direnir.

Askerlikten döndükten sonra Diyanet İşleri Baskanlığı'nda geçici görevle çalışmaya başlar. yılında ise Türkiye genelinde gerçekleştirilen müftülük imtihanına girer ve bu imtihanı birincilikle kazanır. Siirt'in Baykan İlçesi'ne müftü olarak görevlendirilir. Fakat çok kısa bir süre sonra müftülük yapmaktan sıkılır ve istifa eder. yılında Diyanet tarafından Kur'an-ı Kerim meâl ve tefsiri hazırlamakla görevlendirilir. Fakat bu proje sonradan yarım kalır. yılı sonunda ise ailesiyle birlikte İstanbul'a taşınır. Sultanahmet Camii imamı merhum Gönenli Mehmed Efendi'nin kurslarında ve İsmail Ağa Kur'an Kursu'nda talebelere Arapça İslâmî ilimler okutur. yılında ise Diyanet tarafından İstanbul merkez vaizliğine atanır. yılında, evinde Risale-i Nur Külliyatı bulundurmaktan takibata uğrar. yılında İstanbul merkez vaizliğinden istifa etmek zorunda kalır. 7 çocuk babası olan Yüksel, Arapça ve Farsça biliyordu. Sadreddin Yüksel Hocaefendi, hastalandığı güne kadar Müslümanların dertleriyle ilgilenmeye devam etti. 

İslâm dünyasında yakından tanınan Molla Sadreddin Yüksel 26 Aralık tarihinde 84 yaşında iken  Hakk'ın rahmetine kavuştu. 


2- Kor Hüseyin Paşa

Patnos’un yetiştirdiği ünlülerin başında yer alır. Hayderanlı Aşiretinin Reisi ve Hamidiye alaylarının Patnos bölgesi komutanıdıseafoodplus.infoe has üslubu ile kimilerine göre tam bir derebeyi,kimine göre ise tam aksine şefkatli,sıcak,merhametli ve babacan bir insandır.

        Tarih : Etkileri ve sonuçları itibari ile kişilerin yerini belirlediğinden dolayı Kör Hüseyin Paşa’nın Yerini belirlemek te yine de tarihe kalmıştıseafoodplus.infoı ve davranışları ile bazen Osmanlı bazen Tam bir Kürt Paşası.

        Kaç kez isyanlara bizzat önderlik etmesine rağseafoodplus.infoze gelişen Şeyh Sait isyanına destek vermeyerek kürt’lerin tepkisini çeken bir bir kürt. Netice itibari ile kendi kuralları içinde yaşadığı için ne vazgeçilen ne de sahip çıkılan bir tarihi kişiliktir KÖR HÜSEYİN PAŞA 

      Vazgeçilemiyor çünkü 1. dünya savaşında Ruslara karşı verilen savaşın en ön saflarındadır bakınız kitaplar iki örnekle Hamidiye alaylarının önemini ya da kör Hüseyin paşanın konumunu nasıl vurgulamaktadır?  

   Alayların başarılarından iki örnek

            Yayımlanan kanunla birlikte görev, sorumluluk ve yetki alanı belirlenen alaylar, örnek alınan Rus Kazak Süvarileri ile ilk karşılaşmalarında onlara ağır darbeler indirerek yeneceklerdi. Osmanlı-Rus Harbi'nde bu alaylar yalnız Kazak Süvarileri değil, güçlü çarlık ordusunun karşısında da inanılmazı başaracak ve "gerilla taktikler" ile "Nigaro'nun Çocuklarını (Çarlık ordusu kast ediliyor) perişan ediyorlardı."

            Bu alayların Hınıs, Karayazı, Göksu ve Tekman yöresinde kurulan Hasanan aşireti reisi Kolağası Kerem Bey, gerilla taktikleri ile Rus ordularının bölgede tutunmasına engel olacak ve Ermenilerin yapacağı katliamlarını tamamen önlüyordu. Rus orduları Diyarbakır'a doğru ilerlemesine rağmen Kerem Bey'in alay bölgesine girememesi ve her denemesinde ağır darbeler alarak geri çekilmesi mahalli askeri zaferlerin nişanesidir.

          Bir diğer müşahhas örnek ise Patnos'ta kurulan ve Kör Hüseyin Paşa'nın kumandasındaki alayın mensubu Abdülmecid Bey ile ilgilidir. Gerek 93 harbi ve gerekse 1. Dünya Savaşı sonrasında yaptığı başarılı çatışmalardan dolayı "Kaymakam Binbaşı" rütbesi ile taltif edilen Sipkan aşireti reisi Abdülmecid Bey'in Tutak kazasında, yanında 6 tane süvarisi ile birlikte bir Rus topçu birliğini dağıtıp toplarını alması olayı Hamidiye Alaylarının yaptığı çalışmalarının bir diğer örneği


SAİD-İ NURSİ İLE İLİŞKİLERİ

           Hüseyin paşa Hamidiye alayları’nın dağılma sürecinde Van’ı kuşatmış Bediüzzaman said-i nursi den saldırı yapabilmesi için fetva istemiş fakat said-i Nursi “kardeşi kardeşe mi kırdıracaksın” deyince ısrarla fetva istemiş fakat alamayınca kuvvetlerini geriye çekerek van’a yaptığı kuşatmayı kaldırmıştır.

         Hüseyn paşa ile said-i nursinin ilişkileri ölümünden sonra da çocukları vesilesiyle de olsa devam eder.

           Haydar Süphandağı, Kör Hüseyin Paşanın oğludur. l9ll'de Adilcevaz ilçesinde dünyaya gelmiş. Aralık l'de vefat etmiştir. Babası, Bediüzzaman'ın tavsiye ve nasihatlarını dinlediği için Van isyanlarına iştirak etmemiş, böylece binlerce masumun kanı dökülmemiştir. Haydar bey Van’dan Bediüzzaman’nında içinde bulunduğu sürgünü şöyle anlatmıştır" (Van Valisi Osman Nuri Paşa (l -l) şehirde sıkı emniyet tedbirleri aldırtmıştı. Kış mevsimini de sürgünler için, en müsait zaman olarak seçmişlerdi.")

          "Seyda ile Van Müftüsünü beraber kelepçelemişlerdi" diyor Haydar Bey ve o günleri bütün tazeliğiyle hatırlıyor, "Biz Bediüzzaman'la İstanbul'a kadar getirildik" diyor. Van'dan ayrılışını ise şöyle anlatıyor:
         "Seyda ile Van Müftüsü Şeyh Masum Efendiyi beraberce kelepçelemişlerdi. Üstad hiç üzgün değildi. Gayet rahat ve müsterihti. Yola çıkmazdan önce bana dedi ki:
          "Babana selâm söyle, bu bize yapılan muamelenin sevabını istemesin. Sabretsin, inşaallah Sahabe-i Kiramın sevabını alır. 'Ben beydim, ağaydım' demesin. Çalışsın; ırgatlık etsin, amelelik etsin, ekmeğini çıkartsın, kimseye muhtaç olmasın.' Demiştir.
              "Van'dan çıkartılan kafilenin uzunluğu, belki bir kilometreyi bulmuştu. Çoluk çocuk, genç ihtiyar binlerce insan, atlı, yaya, arabalı, kızaklı, çeşitli vasıtalarla bir harp ricatı halinde memleketlerinden, gözyaşları içinde ayrılıyorlardı.
          Haydar Bey, İstanbul'a kadar geçen yolculuğu yaklaşık olarak şöyle ifade ediyor:
           "Üç-dört gün Patnos'ta, bir gece Ağrı'da, bir hafta Erzurum'da kaldık. Erzurum'dan sonra at arabalarıyla yollara devam ettik. Trabzon'da yirmi gün kadar kaldık. Gemi yolculuğu ise bir hafta sürdü. İstanbul'da Üstad yirmi - yirmibeş gün kadar kaldı. Sonra kendilerini aynı gemi ile Antalya'ya götürdüler.”

HÜSEYİN PAŞANIN ÖLÜMÜ

 Kayseriden firar edip,Suriye'ye geçen Hüseyin PaşaBir müddet Şeyh Ahmet Barzani'nin yanında kalıseafoodplus.info sonra İran'a geçmek istediğini söyleyen Hüseyin Paşa;Şeyh Ahmet Barzani'nin "Seni İran'a biz geçirelim Teklifini kabul etmez.

 Hüseyin Paşa,oğlu Abdullah,Yeğeni Ahmedé Zero Xatuné,Medeni ve Medeni'nin iki adamıyla birlikte Şeyh Ahmet Barzani'nin Yanından ayrılıp yola çıseafoodplus.info çay kenarında mola verirler.Hüseyin Paşa mola esnasında namaz kılarken,oğlu Abdullah ve yeğeni ahmet’te çayda serinlenirler.O sırada kendisi ile yola birlikte çıkmış Medeni ve iki adamı tarafından öldürülür.

 Kör Hüseyin Paşa, l yıllarında Irak dönüşünde öldürülürken 80 yaşlarında idi.



3-Tahar Xan (Mirpenc)



Tahır Xan, Hayderan aşiretinin Doğu Kurdistandaki Qeleni (Qereni) şehrinde yetişmiş önemli bir şahsiyettir. Hayderan aşiretinin Mala Şero kolundandıseafoodplus.info kola Torina Mala Şero 'da denir. Torin kelimesi Kürt halkı arasında güzellik, elitlik , büyük şahsiyet  gibi önemli  sıfatlar  için kullanılır.
senesinde İran Celâlileri ve Osmanlı Haydaranlıları arasında tekrar  zuhur eden  husumetin araştırılması için iran hükümeti Osmanlı hükümetinden iki tarafsız memurun tayin edilmesini istemişti.(BOA., MV., 79/47, ş. ) senesinde iran'ın Makü hakimi Timur Han, Osmanlı Haydaranlıları ile iran Haydaranlılarından intikam almak için Celâli aşireti'ni etrafına toplamış ve Osmanlı hududuna gelmişti. Timur Han'ın Celâlilerden bir fırkayı iran hakimi ve Haydaranlı aşiret reisi Tahir Han'ın üzerine, diğer fırkayı da Osmanlı Haydaranlılarının üzerine sevk edeceği haberi alınmıştı. Bu habere kızan Osmanlı Devleti Tahran elçiliği vasıtası ile iran hükümetine durumu bildirmişti.(BOA., İ.. HUS., 29/ RA, Ra. BOA., BEO., /, Ra. )
senesinde İran'ın Celâli aşireti Van Vilayetine bağlı köylere saldırmıştı. Van vilayeti asker nakli ve yardım için Dâhiliye Nezaretine telgrafname çekmişti. iran'ın Celâli aşiretinden yüz kadar süvari hududu geçerek Ebgay'ın Serdegöl köyüne saldırmış ve sekiz yüz koyunu, otuz atı gasp edip bir adamı öldürüp birini de yaralamışlardı. Hayvanlarını geri almak için Ebgaylı Mehmed Sıddık ve Mustafa Beylerin süvari tedarik etmekte olduğu ve onlara mani olunduğu hususu bölge kaymakamlığından Van vilayetine bildirilmişti. Fakat iranlı Timur Han'ın teşvikiyle Celâli aşireti Ebgay’ın köylerine tekrar saldırmış ve iki bin iki yüz baş koyun, dört yüz kırk sığır, otuz at gasp etmiş ve arbede esnasında iki adamı öldürüp beş adamı da yaralayıp gasp ettikleri mallar ve hayvanlarla iran’a kaçmışlardı. Bunun üzerine Mehmed Sıddık ve Mustafa Beyler intikam için Ebgaylılardan oluşturdukları üç yüz kadar süvari ile iran’ın Celâli aşiretinin üç köyüne saldırıp mal ve eşyalarını gasp etmişlerdi. Arbede esnasında birkaç ölü ve yaralı vuku bulmuştuş Ayrıca Karince hakimi Tahir Han tarafından da iki yüz kadar süvari Ebgaylılara yardıma gönderilmiş ve bir hayli deve, hayvan da Tahir Han tarafından yağmalanmıştı

Tahır Xan, gerek cömertliği, gerek üstün kişiliği ve gerekse liderliği sayesinde halk arasında  tanındığı için kendisine "Mirpenç" lakabı verilmişti. Mirpenç  kelimesi "Miré pencén Tavé" demektir. yani güneşin ışınlarının Mir'i anlamına gelmekteydi.
Tahır Xan'ın çok eskiden beri Takori aşiretinin  önemli şahsiyetlerinden Hüseyin Beg ile husumetleri vardı, aralarında sürekli çatışmalar olmakta idi. Bu husumete bağlı olarak Hicri yılında Tahır Xan  Axurîk-sûflîyayê köyüne saldırılması sırasında oğlu öldürüldü. Bu duruma  iyice sinirlenen Tahır Xan  bu kez de   kendi adamlarından Qol Emo Ağa ile beraber Hüseyin Begé Takori'nin elindeki Çubuxli kazasına saldırdı. Ancak   Yezidi Zoqori Aşiretinin ünlü Lideri Cangir Ağayé Kuré Xetip ağa Hüseyin Beg'e destek verdi. Bu nedenle Tahır Xan bu çatışmada adamlarından  bir çok zaiyat verdiği gibi kendiside hayatını kaybetti. 

Hayderan aşiretinin bu önemli şahsiyeti'nin Kürt klamlarında  hayatı ve ölümüne ilişkin ağıtları halan okunmaktadır. Tahır Xan'ın ölüm tarihi Hicri  Miladi olarak bilinmektedir.

Tahır Xan'ın öldürülmesinden sonra eskiden beri akrabalık ve  iyi ilişkileri hep sıcak tutlan Şikaki Aşireti Reisi Şeref Beg ile Hüseyin Beg arasındaki ipler iyice gerildi ve husumetleri büyüdü. Zaman zaman çatışmalarda yaşandı.

ARAŞTIRMALARIMIZ SÜRÜYOR İLAVELER YAPILACAKTIR.

UYARI: Bu sitedeki bütün materyallerin her hakkı saklıdır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz ve kopyalamak suretiyle elektronik ortamda kullanılamaz ve kitaplaştırılamaz.

Not:Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan seafoodplus.info hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz



nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir