hipofiz bezi ameliyatı sonrası / Hipofiz Tümörü Belirtileri ve Tedavisi Nedir? Ameliyatı Riskli mi?

Hipofiz Bezi Ameliyatı Sonrası

hipofiz bezi ameliyatı sonrası

AŞAĞIDAKİ AÇIKLAMALARI OKUMADAN BU ALANA GÖNDERİ YAPMAYINIZ :

  • Soru-Cevap yazma: Başka bir ziyaretçinin alanına cevap şeklinde yeni bir soru yazmayınız. Kendi sağlık sorunlarınızla ilgili soru sormak için BURAYA TIKLAYINIZ. Kendi sorularınız ile ilgili konularda yeni bir soru başlığı oluşturmayınız, var olan soru başlığınıza cevap olarak eklemeler yapabilirsiniz.
  • Gerekli bilgiler: Şikayetlerinizin neler olduğunu, bunların özelliklerini, ne kadar süredir var olduğunu, başka sağlık sorunlarınız olup olmadığını, daha önce hekime başvurduysanız neler yapıldığını detaylı açıklamalı ve somut bir soru sormalısınız. "Niçin oluyor?, niçin geçmiyor?" gibi yanıtı belirsiz sorular sormayınız. Bu bir forum ortamı da değildir, şikayet ve sohbet amaçlı, durum bildirir mesajlar göndermeyiniz.
  • Şu isteklere yanıt veremiyoruz: BT, MR, ultrasonografi gibi görüntüleme raporlarının yorumlanması, şikayetlerden veya fotoğraflardan teşhis tahmini, tedavi ve ilaç adı önerilmesi, başka hekimlerin önerdiği tedaviler hakkında görüş istenmesi, tıbbi işlemlerin maliyeti, uzmanlık alanı dışındaki konular.
  • Kişisel bilgiler: Adınız ve soyadınız, dosya ekleyerek gönderdiğiniz fotoğraflar ve belgeler sorduğunuz soru ile birlikte görünür olacaktır. Bunu arzu etmiyorsanız kimliğinizi ortaya koyar nitelikte içerik kullanmamanız veya kimlik bilgilerinizi gizlemeniz önerilir.
  • Soruların yanıtlanma süresi birkaç günü bulabilir. Acil sağlık sorunlarınız için Acil Çağrı Merkezi'ni arayınız.

Cevaplandı

Merhaba hocam, benim babam hipofiz bezi ameliyatı oldu ve burundan yapıldı yeni sayılır ameliyat fakat namaz kıldığında veya eğildiğinde burundan bir sıvı geliyor berrak bir sıvı da değil bununla ilgili ne yapabiliriz yardımcı olursanız sevinirim.

  • Veli Emre Danebaş , 5 sene önce sordu.
  • son düzenleme 5 sene önce

En iyi cevap

Öncelikle babanızın burun muayenesi bir KBB uzmanı tarafından endoskop adı verilen optik aletlerle yapılmalı ve akıntının nereden geldiği saptanmaya çalışılmalı.

  • Ameliyat sonrasında burun içinde oluşan kabuklanmalardan olabilir.
  • Sinüzit nedeniyle olabilir.
  • Berrak olmadığına göre BOS kaçağı olasılığı düşük ama, bu da değerlendirilmelidir.

Geçmiş olsun dilerim.
Dr. İrfan Yorulmaz

En iyi cevap

Ameliyattan sonraki 3 hafta istirahat gerekir. Eğilip kalkma, ıkınma yapılmaması gerektiği söylenmiş olmalıdır. 3 ay süreyle de ağır kaldırma ve egzersizden kaçınılmalıdır.

Endoskopla yaptılar evet eğilmediği zaman bu sıvı gelmiyor kanla suyu karıştırılmış birşey.

  • Veli Emre DANEBAŞ cevapladı 5 sene önce
  • son düzenleme 5 sene önce

Anladım sadece bize ıkınmayı söylediler eğilme ve kalkmayı söylememişlerdi.

  • Veli Emre DANEBAŞ cevapladı 5 sene önce
  • son düzenleme 5 sene önce

Hocam son bir sorum olacak enfeksiyon olasılığı nasıl peki endoskopi ile ameliyatlarda

  • Veli Emre DANEBAŞ cevapladı 5 sene önce
  • son düzenleme 5 sene önce

Enfeksiyon nadirdir.

  • Menenjit görülebilir. Bu durumda baş ağrısı, boyun ve bel ağrısı, ateş gibi ciddi belirtiler olurdu.
  • Sinüs enfeksiyonu olabilir. Bu durumda da akıntı iltihap renginde, yani sarı olurdu.

Ameliyattan kaç gün geçtiğini belirtmediğiniz için bahsettiğiniz akıntının ameliyata mı bağlı, başka bir sorundan mı kaynaklandığını söylemek zor. Ayrıca bir tahmine göre davranmanız doğru değil. Ameliyatı gerçekleştiren doktorunuz hastayı görmeli ve durumu kendisiyle konuşmalısınız.

Yaklaşık olarak 21 gün geçti ameliyattan

  • Veli Emre DANEBAŞ cevapladı 5 sene önce
  • son düzenleme 5 sene önce

23 aralikta hipozif amelati oldum burnumdan koku geliyor ve sızı var bu normal mi koku ve tıkalı burnum

  • betül pala cevapladı 3 sene önce
  • son düzenleme 3 sene önce

hocam 23 aralık ta hipozif kordoma oldum burnumdan ameliyatım oldu şimdi burnum çok açıyor ve koku var burnumdan gelen sürekli kabuk oluyor koyu sarı ve kanlı olur bazende normal mi bu

  • betül pala cevapladı 3 sene önce
  • son düzenleme 3 sene önce

Ben melek kurtuluş hayırlı günler dilerim ben 3hafta önce hipofiz adonem amaliyatı oldum burnumdan hocam burnumda ara ara yanma oluyor birde balgam geliyor genzimden normalmidir hocam

  • Melek kurtuluş cevapladı 12 ay önce
  • son düzenleme 12 ay önce

10 sonuç gösteriliyor

Cevabınız

Acile gelen 71 yaşındaki erkek hastanın hayati tehlike arz eden kanamış hipofiz bezi tümörü Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi hekimleri tarafından 6 saat süren başarılı bir operasyon ile alındı.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi acil servisine şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma, gözde görme kaybı şikayetleri ile başvuran 71 yaşındaki erkek hastanın acil serviste değerlendirilmesi sonrası çekilen beyin tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme tetkiki sonucunda, tümör içine kanamış yaklaşık 5&#;4 cm ebatlarında hipofiz bezinin iyi huylu büyük tümörü (hipofiz bezi makroadenomu) teşhisi kondu. Hastada total oftalmopleji olması ve tümörün önemli bölgeye yayılım göstermesi nedeniyle hayati tehlike arz eden önemli bir yerde bulunan ve riskli bir cerrahi gerektiren tümör, kraniotomi yöntemi ile ve mikrocerrahi teknikle yaklaşık 6 saat süren başarılı bir cerrahi işlem ile kısa sürede ameliyat edildi.

Operasyonu başarı ile gerçekleştiren Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Halil İbrahim Seçer, pitüiter apopleksis denen bu durumun çok önem arz ettiğini, ani ölüm dahil birçok nörolojik hasar riski taşıdığını belirtti. Doç. Dr. Halil İbrahim Seçer, bu tarz tümörlerin ameliyatında bilgi ve deneyimin yanı sıra mikro cerrahi teknikleriyle mutlaka yüksek teknolojik ameliyat mikroskopu ve diğer teknolojik cihazlara gereksinim duyulduğunu, bu cihazların Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde mevcut olduğunu vurguladı. Cihazların teknolojik gelişmişlikleri kadar önemli diğer faktörün ise bu görüntüleri yorumlayacak Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı ve Nöroradyologlardan oluşan deneyimli bir ekibin varlığı olduğunu ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi’nin güçlü kadrosunun, Başhekim Prof. Dr. Nail Bulakbaşı’nın Radyoloji Uzmanlığının ve anestezi uzmanı Dr. Meltem Tabuk ve ekibinin bu hastanın teşhis ve tedavi süreçine önemli katkı sağladığını belirtti.

Hastanın, cerrahi operasyon sonrası 2 gece yoğun bakımda gözetimi sonrasında alındığı yataklı serviste tedavisi ve takibi devam etmekte olup, ameliyat sonrası tomografi tetkikinde ciddi bir komplikasyon olmadığı görüldüğünden taburcusu planlandı. Hastanın ameliyat sonrasındaki süreçte multidispliner bir yaklaşım ile gerek endokrinoloji gerekse radyasyon onkolojisi ve dahili hastalıklar uzmanlarının katkısı ile kontrol ve tedavisi devam edecektir.

Hipofiz Bezi Tümörleri Baş Ağrısı, Görmede Kayıplar İle Belirti Verebilir
Doç. Dr. Halil İbrahim Seçer hipofiz bezi ve bu bez ile alakalı olarak gelişen tümörlerle ilgili olarak şu bilgileri verdi:

“Hipofiz bezi beynimizin ön kısmında ve burnumuzun hemen arkasında yer alan, vücudumuzda önemli işlevleri olan, büyüme hormonu, seksüel hormonlar, tiroit hormonları, süt salgılama hormonu, kortizon gibi bazı hormonların vücuda salınması ve baskılanmasını kontrol eden, kontrol hormonlarının yapıldığı ve salındığı çok önemli, bez formatında yapıdır. Buranın iyi huylu tümörlerine adenom adı verilir. Bu iyi huylu tümörlerin büyük bir kısmı hormon salgılayan hücrelerden (en sık prolaktin salgılayan hücrelerden) kaynaklanır. Ancak hastada hiç hormon salgılamayan hücrelerden de tümör gelişebilir.

Hipofiz adenomları şayet hormon salgılayan hücrelerden kaynaklanmışsa genellikle bu hormonların yükselmesine bağlı belirtilerle hastalar hekime müracaat eder. Ancak bazen tümör büyük boyutlara ulaşmadan belirti vermez. Tümör büyük boyutlara ulaştığında ise ilk olarak baş ağrısıyla birlikte görme alanında ve keskinliğinde kayıp yapabilir ve hastalar bu yakınma ile müracaat ederler. Ameliyatını gerçekleştirdiğimiz hastamızın çocukluk çağında geçirmiş olduğu bir kaza sonucu sağ gözünün görmemesi nedeniyle tümör büyük boyutlara ulaşmasına rağmen hasta belirgin bir yakınma hissetmemiştir.

Hipofiz tümörü içine kanama (Pituiter apopleksisi) ise ani ve nadir gelişen bir durumdur ve genellikle büyük boyuttaki hipofiz tümörlerinde olur. Kanama ile birlikte tümörde ani büyüme ve şişme meydana gelerek çevre sinirlere, beyne bası yaparak ani görme kaybı, şiddetli baş ağrısı ve bası yaptığı sinirlere bağlı olarak göz hareketlerinde kayıp ve göz kapağında düşme gibi belirtiler ortaya çıkarır. Bu durum kalıcı hasar ve bazen hayati tehlike oluşturabilir.

Hızlı Ve Güvenilir Tanıda Yüksek Teknolojiye Sahip Görüntüleme Cihazları Çok Önemli
Hastamız, hastanemiz acil servisinde hızlı bir şekilde değerlendirilmiş, hastanemiz bünyesinde bulunan yüksek teknolojiye sahip görüntüleme tetkikleri ile hastanın tanısı konup hastaneye yatırılmıştır. Hastamız ve yakınlarına durumun önemi ve aciliyeti anlatılmış, ameliyatı kabul etmeleri sonrası kısa sürede içinde hasta ameliyata alınmıştır.

Bu tümörlerin ameliyatında kraniotomi dediğimiz kafatası açılarak yapılan ameliyat veya burundan girilerek transsfenoidal ameliyat tekniği seçilebilir. Ancak hastamızda olduğu gibi total oftalmopleji dediğimiz tümörün çok önemli merkezdeki sinirlere ve ana artere bası yapması ve yayılması durumlarında kraniotomi ameliyatı tercih edilmektedir. Bazı vakalarda bu hastalar önce kraniotomi yöntemi ile ameliyat edilmeli daha sonra ikinci aşamada transsfenoidal yolla ameliyat edilmelidir.”

Hipofiz T&#;m&#;rleri

Liv Hospital Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği içinde yer alan özelleşmiş merkezimiz, beyinde özel bir bölge olan sella ve çevresindeki yapıların cerrahi hastalıklarının tedavisinde uzmanlaşmıştır. Merkezimiz bünyesinde nöroşirürji, nöroendokrinoloji, nöroradyoloji, radyasyon onkolojisi, medikal onkoloji, nöroloji, oftalmoloji ve nöropatoloji bölümleri tarafından oluşturulan konsey birlikte çalışarak her hastamız için en doğru tedavi yolunu oluşturmaya çalışır.


 

Hipofiz Tümörü Tanısı

Liv Hospital Hipofiz Cerrahisi Merkezi’ne başvuran her hasta öncelikle Beyin ve Sinir Cerrahisi ve Nöroendokrinoloji bölümleri tarafından klinik olarak değerlendirilir. Hastanın durumu için gerekli tüm laboratuvar ve radyolojik tetkikleri yapılır, ilgili bölümlerle yorumlanır. Konseyde görüşülerek yapılacak tedavi yöntemi kararlaştırılır. Ameliyat ya da medikal tedavi sonrası takip süreci yakından izlenir, periyodik kontroller yapılır. Gereken olgularda radyoterapi ve / veya kemoterapi gibi tedaviler ilgili bölümlerde yapılmak üzere koordine edilir.
 

Hipofiz Tümörü Ameliyatı Nasıl Gerçekleşir?

Liv Hospital Hipofiz Cerrahisi Merkezi, bu önemli hastalık grubunun gerektirdiği tüm ileri teknolojik altyapıya sahiptir. Bu önemli bölgenin ameliyatlarının hassas bir şekilde yapılmasına imkan verecek her türlü güncel ameliyathane teknolojisi kurulmuştur. Son sistem ameliyathanemizde en son teknoloji ameliyat mikroskobu (OpMi Pentero , Zeiss), nöronavigasyon (Medtronic StealthStation S7), nöroultrason (Hitachi Aloka prosound alpha 7), lazer (thulium), ultrasonik aspiratör - dissektör (Sonopet), yüksek hızlı drill sistemleri (Medtronic Midas-Rex, Aesculap micrspeed, NSK Primado), nöroendoskopi sistemleri (Storz, Wolf), ve özelleşmiş hipofiz cerrahi ekipman sistemleri A+ gurubu özel beyin ve sinir cerrahisi ameliyathanesinde kurulmuş durumdadır. Gereken tüm olgulara ameliyat sırasında nöromonitörizasyon (sinir sistemi fonksiyonlarının ameliyat sırasında özel bilgisayar sistemi ile devamlı kontrol edilmesi), bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri uygulanır.
 

Hipofiz Tümörü Ameliyatı Sonrası Yakın Takip Yapılmalı

Hipofiz bölgesi hastalıkları sadece ameliyat öncesi tetkikleri, ameliyatı ve erken dönemi ile değil, ileri dönemlerde de yakın takip edilmesi gereken bir hastalık grubudur. Merkezimizin tüm hastaları ileri dönemde de yakın klinik, radyolojik ve laboratuar takipleri ile değerlendirilir.

 

Hipofiz ameliyatı sonrası nelere dikkat etmeliyim?

Hipofiz adenomu tanısı almış hastanın ameliyatı başarıyla sonlanıp, hastaneden taburcu olduğu zaman hastamız ve ailesi için farklı bir yaşam başlamış olacaktır. Bu yaşam tarzının nasıl olacağı ve bu aşamadan sonra ek tedavi gerekip gerekmeyeceği konusunda birçok etken arasında en önemlisi; hastanın patolojik tanısıdır. Patolojik sonuca gün arası bir dönemde laboratuvarda özel patolojik boyanma süreçleri sonrası ulaşılabilir.

Ameliyat sonrası yaşamı etkileyen diğer etkenler; hastanın yaşı, ameliyat öncesi ve sonrası klinik durumu, tümünün tam çıkarılıp çıkarılmadığı, ek tedavi gerekli olup olmadığıdır (Cyper Knife, Gamma Knife, Radiyoterapi, Kemoterapi). Tüm bunlar hekim, hasta, hasta yakınları ve gerekirse psikiyatrist desteği ile ortak değerlendirilmelidir.

Hastalarımızın taburcu olduktan 4 hafta sonra normal aktivitelerine dönebilmeleri için (her hasta ve hastalık için değişmekle birlikte) uyulması gerekenler:

seafoodplus.info: Hastanemizde olduğu gibi yatak istirahatine dikkat etmek gerekir.
2. ve 3. Haftalar: Ev içerisinde yürüyüşler yapabilir.
3. Hafta: Evden dışarı kısa mesafeli yürüyüşler yapmak için refakat eşliğinde çıkabilirsiniz.

İstirahat ve yatış biçimi: Gerekli olan nekahet dönemi için istirahati doktorunuz verecektir. Yatağınız ortopedik olmalıdır. Yatarken ameliyat yerinizi fazla basıdan korumalı, üzerine fazla yatmamalısınız. Ameliyat sonrası inme (felç), yatağa bağımlılık durumlarında fizik tedavi ve rehabilitasyon desteği almanız gereklidir.

Tuvalet: Bu ihtiyacınız için ilk ay alaturka tuvalet kullanmayınız. Evde klozetiniz yoksa ortası delik sandalyeye oturmak suretiyle benzer koşulları gerçekleştirebilirsiniz. Hastanın çok fazla susama ve idrar çıkma şikâyetleri olursa (gecede ikiden fazla idrar yapmak için uyanmak) Diabetes insipidus denilen sorundan olabilir. Doktoru haberdar edilmelidir.

Yürüyüş: Yürüyüşünüzü her gün artırarak yapmalısınız. Bir ay içerisinde ağır bir cismi itme, çekme, kaldırma (bavul, paket, çocuk vb.), yüksek yerden eşya indirme hareketlerini kesinlikle yapmamalısınız. Bir ay süresince günlük aktiviteleriniz esnasında yanınızda mutlaka refakat eden biri olmalıdır. Serebrovasküler hastalık açısından düzenli fiziksel aktivite yapılması önemlidir. Ayrıca fazla sıcak, soğuk ve aşırı güneşte kalınmamalıdır.

Banyo: Hastanın üç gün banyo yapmaması gerekir.  Hekiminiz ek bir öneride bulunmadığı takdirde ameliyattan on gün sonra yumuşak bir banyo veya duş alabilirsiniz.

Ameliyat yeri: Ameliyat yerinizde karıncalanma, uyuşukluk veya sertlik hissi olması normaldir. Hareketle, öksürmekle dikişlerin açılması söz konusu değildir. Ameliyat kesisinin yerine göre ( yüz, göz, cilt etrafında ) şişlik, ödem, morluk olabilir. Ameliyat yerinde akıntı, kanama, açılma, kapanmama durumunda tekrar bölümümüze başvurunuz. Pansumanlarınızı sağlık ocaklarında bir hafta boyunca yatırmanız uygun olup bir sıkıntı olmadığı takdirde bu süreden sonra yara yerini açık bırakabilirsiniz. Kemiklerin kaynaşma süresi 8 hafta olup bu süre zarfında yara yerine darbe almamanız uygundur. Ameliyatın ilk 2 haftasında irrite eden maddelerden uzak durulmalı, sümkürülmemeli, hapşırma ve öksürme yaparken nefesi tutmadan ve burnu kapatmadan, dikkat ile rahat bir şekilde kendiliğinden olması beklemelidir. İki ay boyunca burnunuzu karıştırmayın. Kendi doktorunuz önermediği takdirde bu süre zarfında özel temizleme solüsyonları uygulamayın.

Cinsel yaşam: 6 hafta süreyle cinsel aktivitenizin kısıtlı olmasına dikkat ediniz. Özellikle erkek hastalarımız ilişki sırasında aktif rol oynamamaya dikkat etmesi gerekir.

Araç kullanma: 6 hafta süreyle araba kullanmayınız. Araç kullanmadan önce hekiminize danışınız.

İlaçlar: Düzenli olarak kullanmanız gereken ilaçlar (mide koruyucu, antibiyotikler, ağrı kesici ve kortikosteriod, nöbet ilacı vb.) tarafınıza bildirilecek olup hekim tarafından söylenmeden kesilmemesi uygundur. Daha önce kullandığınız ilaçlara doktorunuz bir şey demediği takdirde devam edilmelidir. Kan basıncı ve kan şekeri kontrolünün sağlanması önemlidir. İlaca rağmen Ateş varsa enfeksiyon, menenjit olabilir, nöbet geçirdiyseniz birisinin sizi yan güvenli pozisyona çevirip, ambulansı çağırması gerekir. Şiddetli baş ağrı, kusma ve uyku halı olursa doktor haberdar edilmelidir.

Beslenme: Dengeli ve yeterli beslenme, omega-3 yönünden zengin bir besin olan balık tüketiminin artırılması, mevsimine uygun meyve-sebze tüketimi, yoğun alkol ve tuz alımının kısıtlaması gerekli olup, fazla kilolu olduğunuz söyledi ise ameliyattan sonra diyetisyene gidilmelidir. Öksürük, kabızlık halleri karın içi ve kafa içi basıncını artıran hadiseler olup durumunuza göre doktorunuza danışarak ilaç kullanılmalıdır. Çalışma durumu: İş ve ev işlerine başlayacağınız süreyi doktorunuz söyleyecektir. Fakat işe başlasanız da kendinizi fazla zorlamamalısınız.

Yakınlarınız sizde kişilik değişikliği fark ettiyse bunu ciddiye alarak önce kendi doktorunuzla görüşüp gereklilik halinde psikiyatriste gidin.

Ağır beyin veya omurilik yaralanması olan hastaların pek çoğu hastaneden çıktıktan sonra fizik tedavi ve rehabilitasyon desteğine ihtiyaç duymaktadır. Bu rehabilitasyon hastaların ağır yaralanmalardan sonra normal hayata dönmeleri için son derece önemlidir. Bazı hastalar kötü göstergelere rağmen ciddi boyutta düzelme olmaktadır. Bir yıldan önce klinik düzelme olmayacağını söylemek doğru değildir.

Hastaneden taburcu olduktan sonra size ait olan dosyayı kaybetmemeli ve her kontrole gidildiğinde yanınızda götürmelisiniz. Sizi ameliyat eden epikrizinizde yazan uzman doktorlara ameliyattan gün sonra (acil durumlar hariç) varsa patoloji raporunuzla birlikte poliklinik randevusu alarak kontrole gitmelisiniz. Takip periyotları size kontrollerde belirtilecektir. Endokrinoloji poliklinik kontrolü önerildi ise ihmal etmeyiniz.

Uçakla seyahat yapmanızda bir sakınca yoktur.

Aksi belirtilmediği takdirde ameliyatta size uygulanan medikal malzemeler manyetik rezonans (MR) ve tomografi ile uyumlu olup gereklilik halinde çekilebilir.

Öğrenmek istediğiniz ek konular varsa bunları kontrol muayenenizde doktorunuza danışınız.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir