Hira Dağı, Sevgililer sevgilisi Hz. Muhammed'e ilk vahinin geldiği mağaranın bulunduğu dağdır hira dağı. Mekke şehrinin kuzeydoğusunda bulunan hira dağı Kabe'ye 5 km. Uzaklıktadır. Nur dağı diye de adlandırılan bu dağda insanlara doğru yolu göstermek ve haz Muhammed'e peygamberliği müjdelemek için inen vahi nedeni ile bu ismi aldığı düşünülmektedir. Hira dağının yüksekliği metre olup bir yüzü çok keskin diğer bir yüzü tüm seklidir. Hira dağında bulunan mağra dağın zirvesinden 20 metre aşağısındadır. Gecesi ayrı güzel gündüzü ayrı güzel bu dağ uzaktan bakıldığında sanki rükûa eğilmiş gibi bir görüntüsü bulunmaktadır. Kâbe ile karşılıklı nurları birbirine yansıyor adeta hira dağının. Hacı adayları ve umre ziyaretçileri günün her saatinde Hira dağındaki mağaraya tırmana bilirler. Fakat en güzel manzarayı gün batımında görebilirler üstelik hafif esen rüzgarı da bu saatte hissetmeleri mümkündür. Bu mağara çok fazla büyük değildir fakat içinde namaz kılına bilecek büyüklüktedir. Yani bir insan rahatlıkla ayakta da dura bilir uzanıp yata da bilir. Hira dağında bulunun mağaraya her gün sayısız hacı akın etmektedir. Genç insanların 45 dakikada tırmandığı bu mağarayı yaşlı insanlar bir buçuk saatte anca çıkabilirler. Müslümanlar için kutsal olan bu dağ ve mağaraya tırmanmak bir hayli yorucu ve zordur. İnsanlar mağaraya ulaşana kadar kan ter içinde kalıyorlar fakat mağaraya ulaşınca hafif esen rüzgâra peygamberimizin sinmiş olan kokusu karıştı mı ne yorgunluk kalıyor ne de dizlerde ağrı. Tersine insanlar hep ruhlarının ve bedenlerinin Hira dağında sağlığa kavuştuğunu söylemektedirler. Hira dağında edilen duaların kabul olunduğu rivayet edilmektedir. Asaletli duruşu ve gece karanlığında ışıl ışıl parlayan her bir taşını görmeye değer bu dağ ve dağda bulunan mağara mucizelere şahit olmuştur. Peygamberimize ilk vahiy bu dağda bulunan mağarada gelmiştir. Vahi Meleği Cebrail (A. V. S.) Hz. Muhammed'e ilk vahiyi iletti ve sen Allah'ın resulüsün buyurdu. Peygamber efendimiz zaman zaman Hira dağındaki mağaraya izdivaca çekilirdi. Eşi Hatice validemiz. Her gün bu zorlu dağı tırmanır ona yemek götürürdü. İnsana büyük ölçüde manevi haz veren bu dağı biz insanlar ömrümüzde belki de bir kere görüp tırmanacağız ağır geliyor o Mübarek insan neredeyse her gün Eşine yemek götürmek için çıkıyordu. Kelimenin tek anlamıyla bir diğer adından da anlaşılacağı gibi nura bürünmüş Hira Dağını insan en az ömründe bir kere görmeli. Son Güncelleme : Hira Dağı ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. |
1 Yorum Yapılmış "Hira Dağı" Ben haramını, helalini bilen, Beş vakit namazında birisi olarak Allah kısmet ederse haç vazifemi yerine getirmek istiyorum. Hep bilgi kitaplarında okuduğum bilgileri yerinde görerek öğrenmek istiyorum. Peygamber efendimize ilk vahi hira dağında geldiğini biliyorum. Haç vazifesi yerine getirilirken hira dağına gidiliyor mu? Talat . CEVAP YAZ |
Toros Dağları |
Toros dağları, Ülkemizin Akdeniz kıyılarına paralel şeklinde, Rodos Adasından Suriye sınırına kadar yaklaşık 2 bin kilometrelik bir dağ zincirinden oluşmuştur. Bu zincirin en yüksek noktası olarak 4 bin metrelik Demirkazık zirvesidir. Torosların bu b |
Kuzey Anadolu Dağları |
Kuzey Anadolu DağlarıAlp sıra dağlarının, ülkemizdeki kuzey kanadını oluşturan bu dağlar, iki sıra halinde Karadeniz Bölgesinde denize paralel şekilde uzanmaktadır. Kıyıya yakın olan kısmında bulunan dağlar; Küre, Canik, Gümüşhane, Giresun, Kalkanlı, |
Karadeniz Dağları |
Karadeniz Dağları, Türkiye'nin kuzeyini kıyıya paralel, birkaç sıra biçiminde çevreleyen sıra dağlardır. Dağ oluşumu sonucunda oluşan bu dönemeçli dağları garptan şarka doğru şu şekilde sıralanır: Ilgaz, Küre, Köroğlu, Canik, Köse, Giresun, Mescit, Y |
Kandil Dağı |
Kandil Dağı: Kandil Dağı; Kandil Dağı, Türkiye sınırları içerisinde yer alan bir bölge değildir. İran ve Irak toprak sınırında yer alan ve yaklaşık yüksekliği km uzunluğundaki Zagros Dağları'nın bir bölümünü oluşturan sıra dağlardır. Dağın en b |
Menteşe Dağları |
Menteşe Dağları; Ülkemizde bulunan kırıklı dağlardan bir tanesidir. Türkiye dağlık bir ülkedir ve Ülkemizde farklı oluşum şekillerine sahip pek çok dağ bulunmaktadır. Bu dağlardan bir kısmı kıvrıklı oluşum şeklinde oluşmuş iken bir kısmı da kırılarak |
Köroğlu Dağları |
Köroğlu Dağları, İç Batı Karadeniz deki sıradağlara verilen isimdir. İç anadolu bölgesini Karadenize bağlayan dağlardır. Doğuda Osmancık civarlarındaki Kızılırmaktan, batıda Bilecik dolaylarındaki Sakarya Vadisine kadar uzandığı görülmektedir. Kuzeyi |
Kıvrım Dağları |
Kıvrım Dağları, Türkiye'de Marmara Bölgesinde, Ege Bölgesinde, Akdeniz Bölgesinde Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Karadeniz Bölgesinde ve son olarak İç Anadolu Bölgesinde bulunmaktadırlar. Kıvrım Dağlarının oluşumu okyanus dibinde birik |
Sultan Dağları |
Sultan Dağları, Türkiye'nin Akdeniz Bölgesinde bulunan Konya ve Isparta'nın il sınırını oluşturan ve Afyon'a kadar Batı Torosların uzantısı olan yaklaşık kilometre uzunluğunda olan genç sıralı dağlardır. Sultan Dağının etekleri alüvyonlarla |
Zigana Dağı |
Zigana Dağları, Doğu Karadeniz dağlarının, Trabzon'un güneyinden Çoruh Vadisi'ne kadar olan kısmıdır. Trabzon'un Güneyindeki Çakır Dağından başlar, Harşit Çayı'nın doğusunda yer alan Karaburun'daki tepelerde sona ermektedir. Zigana Dağlarına adını ve |
Melendiz Dağı |
Melendiz dağı; Niğde'de bulunmaktadır. Niğde'nin kuzeybatısında Niğde ile Bor arasında yer almakta olan volkanik bir dağdır. Batıda, taze taze volkan konisi biçimindeki Hasandağı ile birleşmektedir. Melendiz dağı ve Hasandağı aynı yanardağ silsilesin |
Alp Dağları |
Alp Dağları, Dünya üzerinde bulunan en uzun sıradağlar olan bu dağlar km kare bir alanı kaplamaktadır. Ekvartordan ve kutuplardan neredeyse aynı uzaklığa sahip olan bu dağlar Orta Avrupa da yer almaktadır. Özellikle İsviçre, İtalya ve Fransa' |
Dağ Çayı |
Dağ çayı, aslında birçok kişinin duymuş olduğu, fakat hayatında hiç kullanmadığı bir bitki çayıdır. İnsanlara sağladığı birçok faydası ile çok eski zamanlardan beri kullanılmakta olan bu mükemmel bitki çayı, eski dönemlerde tıbbın geri olması nedeni |
Toros Dağları |
Kuzey Anadolu Dağları |
Karadeniz Dağları |
Hira Dağı |
Kandil Dağı |
Menteşe Dağları |
Köroğlu Dağları |
Kıvrım Dağları |
Sultan Dağları |
Zigana Dağı |
Melendiz Dağı |
Alp Dağları |
Dağ Çayı |
Olimpos Dağı |
Amanos Dağları |
Yunt Dağı |
Kilimanjaro Dağı |
Tendürek Dağı |
Küre Dağları |
Tur Dağı |
Madra Dağı |
Spil Dağı |
Dağ Kekiği |
Ural Dağları |
Elbruz Dağı |
Antalya Dağları |
Ege Bölgesi Dağları |
Canik Dağları |
Karpat Dağları |
Akdeniz Bölgesinin Dağları |
Popüler İçerik |
Olimpos Dağı Olimpus Dağı,Yunanistan'ın kuzeyinde Tesalya ve Orta Makedonya idari bölgeleri arasında kalan efsanevi dağ oluşumudur, yüksekliği m. olan dağ Oly |
Amanos Dağları Amanos Dağları; Türkiye de Akdeniz bölgesinde bulunan Adana bölümünde, Kahramanmaraş ve Antakya çukurluğu ile İskenderun Körfezi Çukurova arasında uza |
Yunt Dağı Yunt Dağı; İzmir ve Manisa illeri sınırları içerisinde yer alır. Kuzeyinde Bakır çay ırmağı ve ovası yer alır. Doğuda Gediz ırmağının suladığı Manisa |
Kilimanjaro Dağı Kilimanjaro Dağı, genelde sadece kilimanjero olarak adlandırılmaktadır. Deniz seviyesinden metre yüksekte olup, Afrika nın ünlü bir dağıdır. Kili |
Tendürek Dağı Tendürek dağı, ülkemizdeki aktif olan tek volkanik dağdır. Ağrı dağının güneyinde bulunur. Yüksekliği metredir. Dağın tepesindeki ortalama me |
Küre Dağları Küre dağları dünyanın ve Türkiye' nin görülmesi gereken en güzel yerlerinden biridir. Karadeniz de Bartın ve Kastamonu il sınırları içerisinde yer alı |
Cebel-i Nur: Mekke-i Mükerreme’nin kuzey doğusunda, Mescid-i Haram’a yaklaşık 5 km. mesafede, içinde Peygamberimiz’e ilk vahyin geldiği mağaranın da yer aldığı dağdır. Cebel-i Nur (Nur Dağı) diye anılması, insanlara en doğru yolu gösteren vahiy nurunun bu mağaraya inmesi sebebiyledir. Gâr-ı Hıra: Cebel-i Nûr’un zirvesinin 20 m. kadar aşağısındadır. Rasülüllah Efendimiz’e ilk vahyin geldiği yerdir. Mağaranın uzunluğu 3 m, genişliği 1,30 m, yüksekliği 2 seafoodplus.info Bu mağaranın Efendimiz’in hayatında çok ayrı bir yeri vardır. Burası mağara olarak anılmakla birlikte aslında üst üste yığılan kaya blokları arasında kalmış iki tarafı açık, sivri tonozlu tünele benzer şekilde gayri muntazam bir boşluktan ibarettir. İçerideki boşluk, bir kişinin başı tavana değmeyecek şekilde ayakta durabileceği kadar yükseklikte ve yere uzanabileceği kadar genişlik ve uzunluktadır. Mekke-i Mükerreme’de Hz. İbrahim’in tebliğ ettiği dine tabi olan bazı kimseler (Hanif) Recep ve Ramazan gibi aylarda burada inzivaya çekilirlerdi. Hz. Muhammed’in dedesi Abdulmuttalib de bunlardan biriydi ve zaman zaman Hira’daki mağaraya çekilip kendini ibadete verirdi. Efendimiz (a.s.) da muhtemelen otuz beş yaşlarında iken Ramazan aylarında dedesinin inzivaya çekildiği bu mağaraya gidip-gelmeye başladı. Hira’dan her inişinde evinden önce Mescid-i Haram’a giderek Kâbe’yi tavaf etmeyi âdet edinmişti. Hicretten önceki Tâif yolculuğu dönüşünde de Rasül-ü Erkem, Mekke’ye girebilmek için himayesine sığınabileceği bir kimse ararken Hira Mağarası’nda beklemişti. Peygamber Efendimiz 39 yaşında sadık rüyalar görmeye başlamıştı. Son 6 ayda tamamen şehirden, evlerden ve insanlardan uzak bu mağarada tefekkür ile meşgul oluyordu. Nihayet 40 yaşına bastığı Miladi yılı Ramazan ayının 17’sinde, daha önce hiç karşılaşmadığı Cebrail (a.s.) ilk defa Hira Mağarası’nda iken ilk vahyi getirmişti. Cibril-i Emin bütün ufku kaplamış ve bir taht üzerinde oturmuş halde Rasül-ü Erkeme aslî suretinde görünmüş; “Ya Muhammed! Ben Cebrail’im, sen de Allah’ü Teâlâ’nın peygamberisin” dedikten sonra Alak suresinin ilk beş ayetinden oluşan ilk vahyi getirmiştir. Bu suretle Rasülüllah Efendimiz (s.a.v.) peygamberlikle vazifelendirilmiş oldu. Bu vahiy de Gâr-ı Hıra’da gelmiş oldu. Rasülüllah Efendimiz’in Hira’da geçirmiş olduğu inziva hayatının ve peygamberlik görevinin burada başlamasının hem şahsı, hem de Müslümanlar için önemi büyüktür.
Cebrail Aleyhisselam, Hz. Muhammed', Nur Dağı'nda bulunan Hira Mağarası'nda ilk vahiyi getirmiştir. Nur Dağı'ndaki Hira Mağarası'na düşünmek amacıyla çekilen Hz. Muhammed'e ilk vahiyin gelişinin de etkisiyle dağa, dolaylı ışık anlamına gelen "Nur" ismi verilmiştir.
NUR DAĞI NEREDE?
Mekke ile Mina arasındaki yola çok yakın bir mesafede bulunan Nur Dağı'nın, Mekke şehrinin sınırları büyümeden önce Mekke şehrine yaklaşık altı kilometre uzaklıkta olduğu bilinmektedir. Kâbe ile arasında ise yaklaşık beş kilometre bulunur. Mekke'nin genişlemesi ve gelişmesi gibi birçok nedenden dolayı günümüzde Nur Dağı, Mekke şehrinin sınırları içerisine girmiştir.
NUR DAĞI'NIN HİKAYESİ
Nur Dağı, günümüzde özellikle İslam tarihi için oldukça büyük önem taşımaktadır.
Hz. Muhammed'in peygamber olmasından ve İslam inancını yaymasından önceki yıllarda Arap yarım adası üzerinde putperestlik hâkimdi. Ancak azınlık olsa bile tek tanrı inancına sahip ve buna göre yaşayan insanlar (Hanifiler) da bulunmaktaydı. Bilinene göre Hz. Muhammed peygamberlik yıllarından önce bile dedesi Abdulmuttalib gibi putperestliğin karşısında bir tavır sergilemiş ve tevhid inancını benimsemişti.
O dönemlerde tek tanrı inancını benimseyen kişiler her yılın Recep ayında Nuh Dağı'na çıkarak kendilerini inzivaya alırlarmış. Bu inzivalarda İslamiyet'in de emrettiği ve bir ibadet olarak tanımladığı gibi düşünür ve içsel bir yolculuğa çıkarlarmış. Yine bilinene göre Hz. Muhammed de 35 yaşından itibaren her yılın Recep ayında dedesi Abdulmuttalib ile Nur Dağı'na çıkarak inzivaya çekilir ve düşünürmüş. Hz. Muhammed'in yaşında çekildiği inziva sırasında ilk vahiy olan "Oku!" Nur Dağı'nda ve Hira Mağarası'nda gelmiştir.
Geçmiş dönemlerden beri İslam alemi için çok önemli yerlerden birisi olan Nur Dağı, Hira Mağarası'nı da içinde bulundurması sebebiyle sık sık dua etmek isteyen insanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
NUR DAĞI'NIN ÖZELLİKLERİ
Hz. Muhammed’in peygamber oluu ve Kuran’ Kerim’in insanla sunulmas ile ilgili birçok rivayet anlatlmaktadr. slamiyet için son derece önemli olan ve kutsal bir ehir olarak kabul edilen Mekke’de yer alan kutsal mekanlar bulunmaktadr. Bu mekanlardan biri de Hira Maaras ve bu maarann içinde bulunduu Nur Da’dr.
Nur Da, ya da dier ad ile Cebel-i Nur da, corafi olarak Mekke ehrinin yaklak olarak 6 kilometre kuzeyinde yer almaktadr. slamiyet’te büyük bir önemi olan ve Hac srasnda Mekke ehrinde gerçekletirilen eytan talamasnn yapld Mina yaknlarnda bulunmaktadr. Corafi olarak Suudi Arabistan’da yer alan ve Hz. Muhammed’e ilk vahyin geldii bilinen Hira Maaras’nn yer ald Nur da, iki bin basamaktan olumaktadr. Nur da yükseklii metre olan bir dadr. Yaklak elli dakika boyunca trmanarak buraya çklabilecei bilinmektedir.
Hz. Muhammed’e gelen ilk vahiyin Hira Maaras’nda geldii bilinmektedir. Hira Arapça dilinde k anlamna gelmektedir. Hira Maaras’nn Hz. Muhammed’in inzivaya çekilmeyi tercih ettii maara olarak bilinmektedir. lk vahiy de Hz. Muhammed’e bu maarada gelmitir.
Arap yarmadas ya da bilinen dier ad ile Arabistan yarmadasnda slamiyet gelmeden önce yaanan döneme Cahiliye Dönemi ad verilirdi. Bu dönemde putlara taplrd ve çok tanrl inan kabul edilmiti. Tek tanrnn varlna inanlrd ancak bu tanr ile insan arasnda bir ba kurmak için putlara ihtiyaç duyulduu bilinirdi. Yazl kaynaklara göre Hz. Muhammed, bu dönemde tek bir tanrnn varlna inanyordu ve insanlara bu tanrnn varln anlatmak istiyordu. nandklar putlar ise ykmak niyetindeydi. çinde yaad toplumun gürültüsünden uzaklama çabasndayd.
Hz. Muhammed krk yana geldii zaman herkesten uzak olarak kefettii bir yerde inzivaya çekilirdi. Bu yer Nur Da’nda yer alan Hira Maaras idi. Hazrln yapar, yiyecek ve içecek alarak birkaç gün kalaca bu maaraya giderdi. Burada günlerce, tüm yiyecek ve içecei tükenene kadar kalmaktadr. Tefekkür ile geçtii bilinen bu döneminde manevi bir hazrlk aamas içinde olduu bilinmektedir. Bir gün ylnda ve Ramazan aynn bir pazartesi gecesi Cebrail aracl ile ilk vahiy Hz. Muhammed’e bu maarada geldii söylenmektedir. Tam olarak verilen tarih ise Ramazan aynn yirmi altnc gününü yirmi yedinci gününe balayan gece olarak verilmitir.
Hira Maarasnda Hz. Muhammed’e gelen ilk vahyin “Oku” olduu bilinmektedir. Hz. Muhammed bu emre kar okumay bilmediini söylemitir. Cebrail Hz. Muhammed’e ikinci kez “oku” dediince Hz. Muhammed yeniden ayn cevab vermitir. Cebrail bu kelimeyi tekrar söylediinde ise Hz. Muhammed ne okuyacan sormutur. Cebrail’in bu soru üzerine Hz. Muhammed’den Kuran’ Kerim’de yer alan Alak Suresi’nin bandaki ayetleri okumasn istemitir. Hz. Muhammed’e Cebrail tarafndan iletilen vahiy ve ad geçen ayet, yazl kaynaklarda yer alan açklamalara göre u ekildedir:
“Yaradan Rabbin ad ile oku. O, insan bir kan phtsndan yaratt. Rabbin, nihayetsiz olarak kerem sahibidir. Kalem ile yazmay öreten de odur. nsana bilmediini O öretmitir.”
Bunun üzerine Cebrail, Hz. Muhammed’e kendini tantm ve ona peygamberliini müjdelemitir. Böylece Kuran’ Kerim’in ilk kez yeryüzüne inmesi de gerçeklemitir.
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ